Katalog

Cumhuriyet Sahibi: CnBkniyel Maıbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonım Şirketı adına Nıdtr NMU, • Genel Yayın Müdüni HasM Ctntal, MUessesc Mudürü: EaİM Ufakbti. Yazı tşlen Muduru: Okay Gönnsin. # Haber Merkezi Muduru: Yalçu Baytr. Sayfa Duzenı Yöneımenı. Ali Acu, % Temsılaier: ANKARA: D o t n . İZMİR: HikmH ÇHinkty». ADANA Meknel Mrrean. tstanbul Haberleri: Refca Öı, D15 Haberler: E i f m M a , Ekonotni: ( y Koitür: Crfâl ÜMer, Magazin: Yricu Pekfea, Spor Duupnanı: Al Yicctaaa, Dflzeltme: Darbaş, Ara«tırma: Şatti Alpar, tfSendika: Şflkna Kctead. HaberArajönna: UMt •k, • KoOTdinatOr: AİMtt K o n k H , • Mıli tjler: Erol Eıtart, Rekllm ve Hallüa tlçluler: CaUtfta Kofv, Idare: HaKjria GSrer, Uletme: ÖMkr Ç d b . Bügilşlem: Nal lari. * Krcan. Cıımhurlytt Matbaacdık vt Gazeterilik T.A.Ş. TOrk Oca|ı C»d. 39/41 Cagaloğlu 343J4 Ist, PK 246Istanbul, Tel:5I2 05 05(20 haı)Tekx: 22246 # Burolar Aokan: Ziya Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Tekx: 42344 • lımir H. Zıya Bulvarı 1352. Sok. 2/3, Td: 25 470913 12 30TWex: 52359 • Ad«u: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVİM 26 AĞUSTOS 1986 Imsak: 4.44 Günes: 6.17 ÖSle: 13.11 Ikindi: 16.55 Akjam: 19.54 Yatsı: 21.21 Zehirli gaz £aciası: 1300 ölü Bölgeyi ziyaret eden kişiler, gazlardan etkilenen üç köyden birinde yaşayanların tümünün öldüğünü söylediler. Ölenlerin sayısının artmasından endişe duyuluyor. Uzmanlar, ölenlerin çoğunun, gazın etkisiyle nefes alamayıp, boğulmuş olabileceklerini belirtiyorlar. Dış Haberier Servisi Bir Batı Afrika ülkesi olan 10 milyon nüfuslu Kamerun'un kuzeydoğusundaki Nios krater gölünden sızan "bidrojen sülfıt" gazuun etkisiyle 1200 kişi öldü, en az 300 kişi de gazdan zehirlenerek tedavi altına alındı. "Felaket bölgesi" ilan edilcn göl çevresindeki kazazedeleri kurtamıak için dünyaya yardım çağnsında bulunuldu. Kamerun Devlet Başkanı Paul Biya bir açıklama yaparak, ölü sayısının şimdilik 1200 olduğunu bildirirken, "Askeri biriikler bölgedeki çahşmalannı surdurüyoriar. Yaralılan ve cesetleri bulmaya çalışıjoriar" dedi. Enformasyon Bakam Georges Ngongo ölu sayısııu daha once 2000 olarak açıklamıştı. Bolgenin hızla boşalaldığını belirten Enformasyon Bakanı, baskent Yaunde'nin 325 kilometre kuzeybatısında yer alan Wum kenti yakınındaki Nios Gölü çevresine pazar günü ulaşmanın teknik yetersizlikler nedeniyle mümkün olamadığını, bu nedenle kunarma işlemlerine geç başlandığını söyledi. Yetkililer, gaz sızıntısının cuma günü başladığını belirtiyorlar. Felaket bölgesinden gelen görgü tanıklan ise gazlardan etkilenen üç köyden birinde yaşayanlann tümünün öldüğünü söylediler. Nios Gölü'nden sızan gazın ise hidrojen sülfıt olduğu, gazdan ilk aşamada uç köytln etkilendiği bildirildi. Devlet Başkanı Paul Biya, önceki gün olay yeri yakınlanndaki bir yerleşim merkezine kadar gelip, çalışmalan izledi ve bölgeyi "felaket bölgesi" ilan etti. Yaunde Radyosu'ndan yayuüanan konusmasında Biya, uluslararası yardım çağnsında bulundu, ayrıca hükümetın falaket bölgesinin boşaltılabilmesi için tüm lojistik ve mali kaynaklarını kullandıgım duyurdu. HtDROJEN SÜLFİT NEDtR? 1200 kişinin ölümüne yol açan hidrojen sülfit, çok yüksek dozda olması haünde nefes aJraayı olanaksız hale getiriyor. Renksiz, yarııa bir nıtelik taşıyan ve çürük yumurta gibi kokan gaz, sinir sistemini etkiliyor. Basağnsı, kalp çarpıntısı, nefes darüğı, idrar yapma sırasında a a ve zorlanma şeklinde belirtiler gösteren gazın, gözlere de zararü olduğu, uzun süre düşük oranda bu gaz solunduğunda da akciğerlerde su toplanmasına yol açtığı belirtiliyor. Fransız volkan bilimcisi Hanın Taziyef, genellikle başka volkanik gazlar arasında buhınan ve hayvansal maddelerin kimyasal bozulumu sırasında oluşan hidrojen sülfitin havadan daha hafif bir gaz olduğunu, bu nedenle ölü sayısının daha fazla artmasına meydan vermeden dağılacağını söyledi. Taziyef, gazın çürük yumurtaya benzeyen kokusununçevre halkı için bir uyan niteliği taşıdığını belirtti. Ancak, ABD'nin Maryland Kimyasal Güvenlik ve Sağlık Danışmanlığı Merkezi kimyagerlerinden Jay Youag, gazın yoğun halde teneffüs edilmesi durumunda, koku alma duyusunu da felç ettiğini, en önemli uyan sinyali olan yoğun kokuyu alamayan kişinin, ilk andan sonra soluduğu havadaki garipliği anlayamadığını belirtti. Young, "Önce çürük yumurta kokusıı alırsımz, sonra koku yok olur. Koku dagıldı saıursııuz, oysa duyulannız felce uğramıştır, ölmeye bsuırsınız demektir" dedi. Bu arada volkan büimciler, ölümlere, sızıntı sırasında atmosfere yayılan renksiz ve kokusuz olduğu için farkedilemeyen başka birtakım zehirli gazların neden olabileceğini de belirtiyorlar. Hidrojen sülfit zehirlenmelerine karşı kesin bir tedavi bilinmiyor. Amerikalı uzman Roger Yeary, "Büdigimiz tek ş*y kisiyi ola> yerindeo nzakbçbnp, nefes almasını saglanıaya çaiışmak gerektigi" diyor. ölenlerin çoğunun, gazın etkisiyle nefes alamayıp boğulmuş olabileceklerini belirten uzmanlar, bolgede yangın çıkmış olması olasüığımn da çok >Hksek olduğunu kaydediyorlar. PERES KAMERUN'DA Bu arada restni bir ziyaret için Kamerun'a gitmek üzereyken felaketi öğrenen tsrail Başbakanı Stmon Peres, beraberinde kalabalık bir doktor ve hemsire heyeti götürdü. Iki ülke arasında 13 yıl önce kesilen diplomatik ilişkilerin bu ziyaretle yeniden kurulması bekleniyor. tsrail heyetinde bulunan 17 doktor ve hemşırenin, felaket bölgesıne yakın bir yerde, bir merkez kurarak ilk tedaviler için yardımcı olduklan beürtiliyor. Kamerun Devlet Başkkam Paul Biya'nın yardım çağrısı üzerine birçok ülke, tıbbi yardım ve malzeme göndermeye başladı. ABD, tngiltere ve Fransa doktor heyetleri ve malzeme yollarken, Fransız volkanbilimcisi Hanın Taziyef başkanhğındaki bir bilimadamlan heyetinin de olay yerinde inceleme yapmak üzere Kamerun'a gittikleri açıkklandı. ABD Jeolojik Araştınna Merkezi ise ülkeye bir bilimadamlan heyetinin gönderileceğini bildirdi. Merkezin sözcüsü Donovan Kelly, heyetin bilımsel apdan Kamerun hukümetine yardıma olacağını belirtti. Kamerun'da 16 Ağustos 1984'te de Djindoum'daki volkanik krater gölünden çıkan zehirli gazdan 36 kişi ölmüştü. Kamerun'da Nios krater gölü çevresi 'felaket bölgesi* ilan edildiİngiltere büyükelçi Ne nedir? Yüzölçumü: 475.442 km> Nüfus: 10 milyon Bafkentv Yaunde Dili; Fransızcalngilizce Devlet Başkanı: Paul Biya Başbakan: Luc Ayang Köle ticareli devrinm en hareketlı dönemlerini yaşayan Kamerun, 18841916 yılları arasında Almanlann egemenliğinde kaldı. îngiliz ve Fransız kuvvetleri, bu egemenliği yıktılar. Daha sonra ülkenin Fransız Kamerun u olarak anılan bölgesi, 1 Ocak 1960'da bağtmsızlığmı kazandı. îngiliz Kamerunu ise Nijerya ile birleşti. Petrol üreten ülkelerden biri olan Kamerun'un doğal gaz rezervi 100 milyar metre küp. Ekonomik yapuı oldukça duzenli olan Kamerun. istikrarlı bir ülke. Ekonomisi istikrarlı bir ülke LONDRA (Cumhuriyet) İngiltere Dtşişleri Bakanlığı görev süresini tamamlayan Ankara Büyükelçisi Sir Mark Russel'in yerine Timothy Daunt'un atandığmı açıkladı. 1960 yılında Ankara'daki İngiltere Büyükelçiliği'ne üçüncü katip göreviyle atanan Timothy Daunt, 1967 yılında ikinci katipliğe yükseldi. Evli ve 3 çocuk babası olan 50 yaşındaki Timothy Daunt, daha önce Ankara'da bulunduğu için iyi Türkçe biliyor. atadı Ek ücret ANKARA, (a.a.) Maliye ve Gümrük Bakanlığı personeline "Vergi ladesmi Gelistirme Fonu"ndan verilecek ek ucretin ödenmesine ilişkin usul ve esasları, Bakanlar Kurulu belirleyecek. Maliye ve Gümrük Bakanlığı ödenecek ek ücrete ilişkin kanun hükmünde kararname bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararname, ek ücrete ilişkin tüm düzenlemeleri bakanlar kuruluna bırakıvor. Damadını affederek idamdan kurtaran Mehmet Çalış'ı kansı terk etti 'Keşke affetmeseydint' Aile planlama&ı kampanyusı ANKARA, (a.a.) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafmdan 24 haziranda uygulamaya konulan aile planlaması kampanyasında eylül ayı başmda ikinci bir atak başlatüıyor. Bu amaçla hazırlanan eğitim amaçlı 30 bin adet kitabın yanı sıra, broşür ve posterin dağıtımı yapılacak. Ana Çocuk Sağltğı ve A ile Planlaması Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, tüm illerin sağlık kuruluşlan yıl sonuna yetecek kadar doğum kontrol hapı, prezervatif ve spiralle takviye edildi. Ağustos baştna kadar, 10 milyon 320 bin kutu doğum kontrol hapı, 4 milyon 900 bin adet prezervatif ve 210 bin adet spiralin Türkiye çapında dağıtımı yapıldı. Damadı Ahmet'i affettiği için köylüler de kızgm Mehmet Çalış'a. "Akıl mı bıraktılar adamda. Bir yandan vali, bir yandan savcı geliyor. Arkasından milletvekili. Şaşırdı adam. Bize bırakacaktı ki halledelim. Kim gelse sokmazdık içeri. Bir sopa vurup geri gönderirdik" diyorlar. CELAL BAŞLANGIÇ DENtZLtLacivert pantalonla naylon bir lacivert gömlek giymişti. Başındaki kasketi kaldırdı, uzun uzun kaşındı. Milletvekilini bakan sanıyordu. "Affettim, ama pişmanım" dedi "Bakan kandırdı beni." Kızı Eşe'yi öldürdüğü için şeriat hükümlerine göre kafası kesilerek idam edilecek olan damadı Ahmet Güneş'i affettiği için kayınpeder Mehmet Çalış'ı terk etmişti 42 yılbk kansı Kezban. "Çift çubuk bana kaldı" diye üzülüyordu Mehmet Çalış, "Keşke affetmeseydim." 60 yaşındaki eşi terk ettiğı için Ahmet Günes'in kaympederi Mehmet Çaltş (sol basta) köyJülerle, ağlamaklıydı Mehmet Çalış. Köylüleri küçümsüyorlardı Çalış'ı. Kurtluca, Pamukkale'den 6 kilometre ileride bir orman köyüydü. Biz Pamukkale'yi ve antik Hiyarapolis'i arkamızda bırakarak taşı bol bir toprak yoldan köye doğru tırmaruyoruz. Hava sıcak mı sıcak. Araamızın su kaynatan motomnu soğutmak için birkaç kez durmak zorunda kalıyoruz. Buğdaylar patosta, kadınlar tarlada nohut yoluyor. Kurtluca' nın erkekleri köyün kahvesinde oturmuş sağdan soldan konuşuyorlar. Alışkm hareketlerle buyur ediyorlar bizi. Bu ara köyleri hareketlenmiş. Mehmet Çalış'ı soruyoruz, birbirlerine bakıyorlar önce, sonra da "Oiacagı buydu işte. Ahmet'i affetti diye kansı Kezban evden kaçtı. Gclmez arük geriye. Çift çobuk Mehmet'e kaldı" diyorlar. Kurtluca köylüleriyle söyleşirken öldürülen Eşe'nin annesi Kezban'ın, damadı Ahmet'in affedilmesine karşı olduğunu, kocası Mehmet Çalış'ın HDP Milletvekili tsmail Şengul'ün girişimleri sonucu af belgesini imzalayınca evde tartışma çıktığıru ve önceki sabah Kezban'm evi terk ederek kimsenin bilmediği bir yere gittiğini öğreniyoruz. Köylüler, çevremizde büyük bir halka olmuş, af belgesinin imzalanmasından sonra Suudi Arabistanhların ne yapacağını soruyorlar. Arada bir de "Bu af yüzünden 42 yıllık evlilik yıkıldı" diyorlardı. Köylüler Çahş ailesine çevreden çok baskı olduğunu, Kezban ile Mehmet Çalış'ın baskılar yüzünden serseme döndüğünü anlatıyorlardı. "Siz yardımcı olmadmız mı?" sorumuza köylüler "Biz karışmayız elbet. Yapma falan dedik işte" karşılığını veriyorlar. Mehmet Çalış yanımıza geliyor, gazeteci olduğumuzu öğrenince "Ben artık" diyor "gazetecilere inanmıyorum." Neden? diye soruyoruz... Hep kandırdılar beni. Geçen gün aldılar götürdüler, "Seni savcı istiyor' diye. Bindik arabaya, Denizli'ye gittik. Bir gazete bürosuna oturttular. Ne savcı var, ne bir şey. Zaten belgeyi imzaladık dive Kezban evden kaçtı. Affettiğime pişmanım. Beni aldattılar. Nasıl aldattılar, milletvekili yalan mı söyledi? Ne bikyim işte, müftü vardı, noter vardı, milletvekilinin Denizli'deki evine gittik. Nasd aldatıldığımı bümiyonım, imzalayıvermişim kâğıdı. O zamana kadar "biz kanşmayız" diyen köylüler, affettiği için kızıyorlar Mehmet Çalış'a: Akıl mı bıraktılar adamda. Bir yandan vali, bir yandan savcı geliyor. Arkasından da milletvekili... Şaşırdı adam elbet, bize bırakacaktı ki biz halledelim. Ama bırakmadı. Nasıl halledecektiniz? Kim gelse sokmazdık içeri. Bir sopa vurup geri gönderirdik. Köylülerin Ahmet'in boynunun vurulmasından yana olduklarını sezinliyoruz. "Belki Ahmet yapmamıştır" diyoruz köylülere; karşı çıkıyorlar: Yapmıstır vaonııstır... Nerden biliyorsunuz? tki aile arasında çekişme vardı. Çok dedikodu oldu. O da tti tabii Ahmet'in kulağına. alem bu yazmaz mı? Mehmet Çalış, boylu bükük dinliyor konuşmalan, "Kezb&n geri gelmez mi?" diyoruz. Köylüler Mehmet Çalış'a fırsat vermeden yanıtlıyor: Gelmez. Hem gelse bile tadı olmaz. Anadolu lisesine bölüm başkanı ŞtMON PERES KAMERUN'DA hrail Bafbakanı Şimon Peres, 13 yüdır diplomatik ilişkilerin kesik olduğu Kamerun'a yaptığı resmi ziyarete dün başladı. Clkesinden aynlmadan kısa bir süre önce zehirli gaz felaketini öğrenen Peres, beraberinde doktorlar ve hemsirelerden oluşan bir heyet götürdü. Hamsi azahyor ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Ucuz olması nedeniyle özellıkle dar gelirlilerin rağbet ettiğı hamsi balığının miktannda geçen yıl önemli ölçüde duşuş olduğu bildirildi. DIE tarafından açıklanan 1985 yılı su urunleri üretim oranlanna göre, deniz balıklan üretiminde 1984'e göre yüzde 2.21'lik bir artış olurken, hamsi üretiminde yüzde 14, lüfer üretiminde ise yüzde 28.5'lik bir azalma kaydedildi. Deniz balıklanndan istavrit, sardalya ve palamut üretiminde artış olurken, tatlısu balıkçıhğmda ise uretim düşmesi goruldu. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı, DPT ve DİE yetkililerinden oluşan su urunleri teknik komitesinin 1985 yılı için belirlediği su ürünleri üretim oranlanna ilişkin sonuçlar açıklandı. Açıklamada, Türkiye"nin 1985 yılı deniz balıklan üretiminin 519 bın 911 ton olarak gerçekleştiği belirtilirken, bu miktarın 508 bin 669 ton olan 1984 yılı uretimine göre yuzde 2.21'lik bir artış sayılması gerektiği vurgulandı. İstavrit, sardalya ve palamut üretiminde anış olduğu belirlenirken, hamsi ve lüfer üretiminde ise önemli ölçüde azalma olduğu kaydedildi. Buna göre, 1984 yılında 95 bin 503 ton olan istavrit üretimi yüzde 22.07lik bir artışla 116 bin 585 tona, 13 bin 758 ton olan sardalya üretimi yüzde 28.60'lık bir artışla 17 bin 693 tona ulaşırken, palamut üretiminde ise rekor duzeyde bir artış olduğu saptandı. 1984'te 7 bin 220 ton olan palamut üretiminin 1985'te 12 bin 281 tona vardığı kaydedildi. Yine aynı süre içerisinde hamsi uretiminde yuzde 14.02'ük, lufer uretiminde ise yuzde 28.58'lik bir azalma olduğu bildirildi. Öğretim elemanı açığına dolaylı itiraf YOK, rotasyon programını belirledi öğretim elemanına acil gereksinim duyanlar arasında Sıvas Cumhuriyet, Van 100. Yıl, Diyarbakır Dicle, Elazığ Fırat, Malatya Inönü, Konya Selçuk, Samsun 19 Mayıs ve Erzurum Atatürk Universiteleri yer alıyor. ÜMİT ASLANBAV ANKARA Kuruluşundan bu yana öğretim elemanı açıgını kabul etmeyen YÖK, aldığı son "rotasyon" karanyla "Tasra üniversitelerindeki" öğretim elemanı açığını utangaçça itiraf ederken, zor durumdaki üniversitelere öğretim eleaıaru "takviyesi" yapacak üniversiteler belirlendi. Geçen günlerde toplanan Rektörler Komitesi ardından, 3 büyük il dışındaki üniversiteler öğretim elemanı gereksinimlerini alanlara göre saptadılar. Buna göre öğretim elemanına acil gereksinim duyanlar Sivas Cumhuriyet, Van 100. Yıl, Diyarbakır Dicle, Elazığ Fırat, Malatya İnönü, Konya Selçuk, Samsun 19 Mayıs ve Erzurum Atatürk universiteleri oldu. Bu üniversitelere acii öğretim elemanı yardımı gönderecek universiteleri ise Hacettepe, lstanbul, Marmara, Ankara, ODTÜ ve Ege oluşturdu. "Takviyeci üniversiteler" eylül ayı içinde ilgili alanlardaki öğretim elemanlannı saptayarak bir yanyıl süreyle diğer üniversitelere gönderecekler. Sağlanan bilgilere göre öğretim elemanı gönderecek ve gönderilecek üniversiteler ilgili alanlara göre şunlar: Cumhuriyet Universitesi: Tlp Faküllesi (Hacettepe Universitesi Tıp Fakültesinden), Fen ve Edebiyel Faküllesi (Marmara Universitesi Fen ve Edebiyat Fakültesinden), Muhendislik Faküitesi (9 Eylul Muhendislik Fa kültesinden), Ziraat Faküitesi (Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinden), Heraşirrtik Yuksek Okulu (Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Bölümunden), 100. Yıl Üniversitesi: Fen *e Ede biyat Faküitesi (Ege Universitesi Zooloji, Botanik ve Matematik bölumlerinden), Ziraat Faküitesi (Ege Üniversitesi Ziraat Üniversitesinden), Veterinerlik Faküitesi (IstanbulAnkara Universiteleri Veterinerlik fakültelerınden), Dicle Üniversitesi: Fen ve Edebiyat Faküitesi (Ege Üniversitesi Matematik Bolumunden, Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden), Hukuk Faküitesi (Marmara, Ankara, lstanbul Hukuk fakültelerinden, Ankara Üniversitesi SBFden, Gazi Universitesi Iktisadi ve ldari Bılimler Fakültesinden), Egitim Bilimleri Faküitesi (Erciyes Üniversitesi Coğrafya ve Fizik bölümlerinden, Ftrat Üniversitesi Kimya Bölumünden, Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümünden), Ziraat Faküitesi (Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinden), Dts Hekimligi Faküitesi (Ege Üniversitesi Diş Hekimliğı Fakültesinden), Fırat Üniversitesi: Egitim Bilimleri Faküitesi (Marmara, Gazi Universiteleri Teknik Egitim bölümlerinden), Tip Faküitesi (Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden), Su Ürünleri (Ege Üniversitesi Su Ürunfcrinden), Fen *e Edebiyat Faküitesi (Anadolu Üniversitesi ilgili bölümlerinden), Mübendislik Faküitesi (9 Eylül Üniversitesi Muhendislik fakultelerinden). tnönü Üniversitesi: Egitim Bilimleri Faküitesi (Ankara Üniversitesi Egitim Bilimleri Fakültesinden), Iktisadi ve İdariBilimlerFakültea (Gazi Üniversitebi Iktisadi ve ldari Bilimler Fakültesinden), Fen Bilimleri bölümleri (ODTÜ'nün ilgili bölümlerinden), Selçuk Üniversitesi: Hukuk Faküitesi Medeni Usul (lstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden, Ceza Usulü lstanbul Üniversitesinden), Medeni Hukuk (tstanbul ve Ankara Universiteleri Hukuk fakultelerinden), Anayasa Hukuku (Ankara Üniversitesinden), Veteriner Faküitesi BiyoKimya bölümüne (tstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinden). 19 Mayıs Üniversitesi: Ziraat Faküitesi (Ankara Universitesi Ziraat Fakültesinden), Fen ve Edebiyat Faküitesi (Gazi Üniversitesi ilgili bölümlerinden), "Dp Faküitesi (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden). Atatürk Universitesi: Veteriner FakültesiKars (Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinden). ANKARA, (ANKA) Yeterli uzman öğretmen bulunamaması nedeniyle eğitimde kalitenin düştüğü Anadolu liselerinde, egitim öğretimin iyileştirilmesi ve daha düzenli olması için bölüm başkanlıklan kurulacak. Anadolu liseleri özelyönetmeliğine göre, bölüm başkanlığı kurulabilmesi için aynı dersi okutan 4 veya daha fazla öğretmen bulunması gerekecek. Bölüm başkanı olarak seçilen öğretmen, öğrencilerin daha iyi yetişmesi ve okutulan derslerin daha kaliteli hale getirilmesi için çareler bulunması yönünde çalışmalar yapacak. Yardımcı ders kitapları ANKARA, (a.0.) 19861987 öğretim yılında ilkokutlar, ortaokullar ile lise ve dengi okullarda yarariarulacak "yardana ders, kaynak, başvuru ve bu nitelikte olup tavsiye edilen veya sakıncah bulunmayan eserler üe ders araçlan" belirlendi. öğretmenler hiçbir şekilde öğrencileri yardımcı ders kitaplan ve ders aracı almaya zorlayamayacaklar. Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafmdan yayımlanan genelgeye göre, öğretmenler belirtilen kitaplardan ve ders araçlanndan gerekli gördüklerini okul kitaplıklarında bulundurabilecekler. Bunlan öğrencilere zorla aldıran öğretmen ve yöneticiler hakkınaa kanuni işlem yapılacak. Milli Egitim Bakanı, ücretlerdeki sürekli artışa karşı uyardı: Ozel okullara tavan kcyarız ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, "Özel okullann fiyatlannı yeniden gözden geçirmelerini bekiiyoruz. Belli bir süre koymadık ama, bu gidişat, bu trent böyle devam ederse açıkça söyleyeyim tavanı yerler" dedi. Emiroğlu, ortaöğrenim ders programlarındaki değişiklik çalışmalannın da sürdüğüne değinerek, "Ortaöğrenimden itibaren branşlaşmaya, ihtisaslaşmaya yöneltnek gerekir. Şu anda konu üzerinde teknik olarak çalışılıyor. Geçmiş Milli Egitim Şura kararlarını da gözden geçiriyoruz" diye konuştu. Özel okul ücretlerine tavan sınırı getirilip getirilmeyeceği yolundaki bir soru üzerine Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanı şu açıklamayı yaptı: "Ozel okullara tavan gelmedi ama, kendilerine çeki diizen vermezlerse tavan getirmekt? hiçbir tereddül göstermeyeceğimi açıkladım. Biz eğitimi ticari raüessese olarak görmüyoruz. Özel okullar bir kâr almalı ama bu makul bir seviyede olmalı. Tamamen kâr amacına yönelik bir miiessese izlenimi veriyorlarsa kendilerini bir gözden geçirmeleri lazım. Şu anda bunun degerlendirmesini ve tahlillerini yapıyoruz. Fiyatlannı yeniden gözden geçirmelerini bekliyoruz. Düzenlemelere gitmelerini bekliyoruz. Çok sıkı denetimden geçeceklerini tekrar ifade ediyorum. fster özel olsun ister kamu bunlann topluma karşı sorumluluklan vardır." Bakan Emiroğlu, daha önce açıkladığı, ortaöğretim ders programlanndaki değişiklik konusundaki bir başka soru üzerine de şöyle konuştu: "Ders programları konusunda çalışmalanmız sürüyor. Bu çok ciddi ve önemli bir konu. Giinün ihtiyaçlarına göre programlann duzenlenmesi, program değiştiği zaman egitim araçlannda da yeni düzenlemelere gidilmesi gerekiyor. Ama bunlar kısa sürede halledilecek meseleler degil. Toplumumuzda sosyal değişmeler var. 15 bin köye elektrik gitti. Mesela ben bir video sisteminin köylere kadar uygolanabileceği inancmdayun. Şimdi bu sosyal değişimlere uygun bir egitim programı geliştirmek lazım. Çünku toplumun ihtiyacı degişiyor. Sanayi toplumuna dönüşiiyoruz. Köy nüfusu azalıyor, şehir nüfusu artıyor. Dolayısıyla bunları dikkate almak zonındayız. Branşlaşma olayı önem kazanıyor. Toplum değiştikçe degişik branşlar ortaya çıkıyor. Yani ortaoğrenimden itibaren branşlaşmaya, ihtisaslaşmaya yönelmek gerekir. Bunlar tabii ki, benim bir yönetici olarak düşüncelerim. Teknik olarak üzerinde ayrıca çalışılıyor. Şu anda bu konudaki geçmiş Milli Egitim Şura kararlarını da gözden geçiriyonız. Topluma karşı sorumluluk gerektiren zor bir karardır bu, ama gercekieştirecegiz. Mesela bazı derskri temel ders kabul edip, digerlerini seçmeli hale getirmek mümkün olur. Tabii bu birdenbire gerçekleşebilecek bir olay degil." KKTC universiteleri LEFKOŞE (OM.) KKTC Bakanlar Kurulu, bu yıl öğretime başlayacak Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde öğrencilerden alınacak ücretleri dün belirledi. KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanı ve hükümet sözcüsü Dr. Kenan Atakol'un verdiği bilgiye göre, Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde okuyacak KKTC uyruklu öğrenciler 200 bin, TC uyruklu öğrenciler 600 bin TL, üçüncü ülke uyruklular da 1.300 dolar (900 bin TL) yıllık öğrenim ücreti ödeyecekler. 2Türk askeri Yunanistan'a kaçtı ATİNA (AP) Yunanistan hükümeti, Mehmet Ali Şen ve Hasan Miicenit adlarında iki Türk askerinin hafta sonu Yunanistan'a geçtiklerini açıkladı. Hükümet sözcüsü Miltiades Papayuanu, dün yaptığı açıklamada, Türk askerlerinin pazar günü silahsız olarak iki ülke arasında sınırı oluşturan Meriç Nehrini geçerek Kuzey Yunanistan'a geldikkrini söyledi. Papayuanu, 20 yaşındaki Şen ve 21 yaşındaki Mücenit'in, siyasal sığınma istediklerini yazan yerel gazetelerin bu haberini doğrulamadı. Sözcü, iki askerin dün sorgulamaya alındıklannı söyledi, ancak askerlerin sının neden geçtikleri konusunda bilgi vermedi. Okullarda beslenme eğitimi ANKARA, (ANKA) Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanlığı beslenmenin eğitimöğretim konusu olduğuna karar vererek "Beslenme eğitimi"ni programa bağladı. Buna göre, uygulamalı beslenme eğitimi programlanna, öğrencilerin zorunlu beslenme gereksinmelerinin de karşılandığı yatılı ve pansiyonlu okullarda başlanıyor. Uygulamanın başlayacağı okullarda beslenmeye ilişkin birlik ve beraberliğin sağlanması, yöneticilerin ve beslenmeyle ilgili personelin işlerini belirli esaslar içinde yürütmeleri için bir "beslenme rehberi" hazırlandı. Rehberler yeni öğretim yıltndan itibaren uygulanmak üzere okullara gönderildi. "Seçimlere iktidarda gitmek avantajlıdır" Ankara Birlik \aj)i Koop'tan tekzip Cumhuriyet Gazetesi'nin 28.3.1986 tarihli sayısında "ALMANYA'DA İŞÇİLERE HAYALİ EV SAT1ŞI" başlıklı haberde şahsımı hedef alan gerçek kasıtlı kişilik haklarıma saldırı niteliğinde iddialara yer verilmiştir. Üzücü olan, ciddi gazetecilik yaptığını sandığımız Cumhuriyet kent alanında kendilerine alternatif bir kooperatif doğacağından öylece çıkarlarının bozulacağından telaşlanan Kent Koop yöneticilerinin iftiralannı araştırmadan yayın konusu yapmasıdır. Başkanı bulunduğum S.S. Ankara Birlik Yapı Kooperatifi yasal işlemleri tamamlanarak kurulmuş, yurt dışında üye kaydı ve üyelik kayıtlannın dövizle yapılması için ilgili bakanlık ve mercilerden yetki almış bir kooperatif olup, Türkiye*deki ve Almanya'daki adres ve telefonları ilgilidir. Almanya'da yayınlanan ilandaki telefonun Almanya telefonumuz olduğu açıkça belirtildiği halde, bunun Ankara telefonu olduğu ve Muslüm Aktaş'la bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürmek ve bunu Cumhuriyet'in haber konusu yapması son derecede hayret vericidir. Muslüm Aktaş ülkemize döviz kazandıran ciddi bir firmanın sahibi olup, adı geçen kooperatife gurbetçilerin ısrarı ile katkıda bulunmaktan başka bir amaç taşımamaktadır. Bu açıklamanın basın yasasına uygun olarak gazetenizin aynı sayfa aynı sütunlarında aynı puntolarla ve aynı başbk altında yayınlanmasını rica ederim. MUSLÜM AKTAŞ