23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/12 HABERLERİN DEVAMI 23 AGUSTOS 1986 Bayar'ın ardından ne dediler? Demîrel: Üzüntüm çok büyük Mehmet Keçeciler: tlerlemiş yaşına rağmen zaman zaman kendisinin tecrübelerinden istifadeye çalıştığımız büyük bir siyaset ustasıydı. Alpaslan Türkeş: Muhterem Celal Bayar'ın vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Erdal İnönü: Başarıları ile, hataları ile cumhuriyeı tarihimize mal ohnuş, büyük bir yer tutmuş insandı. J e c m e t t i n Karaduman; V Kendisini iki yıl önce TBMM'ye davet edip dinlemiştik. Görüşleri, büyük bir devlet adamı olduğunu kanıtlıyordu. Haber Merkezi Kapatılan AP'nin Genei Başkanı ve eski başbakanlardan Süleyman De. mirel, "Üzüntüm çok büyüktür" dedi. SHP Gene! Başkanı Erdal Inönü, Bayar"ın "başanlan ve . hataları ile cumhuriyet tarihimi. ze mal olmuş, büyük bir yer tutmuş insan olduğunu" soyledi. Başbakan Turgut Özal, Ba"yar'ın ölümünü öğrendikten sonra "lcraatın İçinden" programıhın çekimine katıldı. Özal, gazetecilerin, "Bayar'la ilgili bir şey "söylemeyecek misiniz?" sorusuna "Htikiimet bildirisi yayımladık, ailesine başsağlığı ilettik" demekle yetindi. '•:. TBMM Başkanı Necmettin .Karaduman, Cumhuriyet muhabırine Bayar'ın ölümüyle ilgili olarak şunları soyledi: " Bayar, Alatürk'ün fikir ve dava arkadaşıydı. Sayın Bayarin, Tiirk demokrasiıüne, çok parJili hayata geçişimize büyük hizmetleri olmuştur. Kendisini iki yıl önce TBMM'nin ilk kurulu.şunda görev aJan son iki parlajnenter olarak Ankara'ya davet etmiştik. Kendisinden milli mücadele hatıralannı dinlemiştik. Görüşleri. büyük bir devlet adamı olduğunu kanıtlıyordu. Bu riıüşahadeleritnizden dolayı büyük bahtiyarlık duymuştuk. Daİıa sonra kendisini İstanbul'da uyarel etmiştik ve kendisi ile göriişme imkânı bulmuştuk. Kendisinin fikri sağlık dunımu yerindeydi. " ' Süleyman Demirel, dün TRT'nin televizyondaki Celal Bayar ile ilgili verdiği programı izlerken Cumhuriyet muhabirine "Allah rahmet eylesin. Üzüntüm çok büyüktür. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, Celal bayar'ın ölüm haberini İzmir'de milletvekili Durcan Emirbayer'in oğlunun düğün yemeğinin verildiği Balçova Kaplıcaları'nda öğrendi. İnönu. gazetecileve şöyle dedi: "Eski cumhurbaşkanlarından sayın Celal Bayar'ın ölümünü üzüntüyle öğrenmiş bulunuyonım. Ailesine ve yakınianna başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Kendisine rahmet diliyorum. Kurtuluş Savaşımızdan, Atatürk döneminden kalmış nadir siyasetçilerimizden birisiydi savın Celal Bayar. Çoğulcu demokrasiye geçişimizden bu yana siyaset hayatına uzun süre hizmet etmiş bir insandı. Başarıları ile halaları ile cumhuriyet tarihimize mal olmuş, büyük bir yer tutmuş bir insandı. Onun ölumü ile Kurtuluş Savaşının birçok anları, anılan da tarihe mal oluyor. Hatırası önünde tekrar saygıyla egilivorum." ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, "Ulu bir çınar çöktü" dedi. Keçeciler, "1946 demokrasi mücadelesinde büyük hizmeder verdiğini"söyleyerek şöyle konuştu: "1960 yılında adaletin şüpheli bir mahkemesinde vakur ve cesur (avırlanyla kendisini ve arkadaşlannı. mücadelesini savunmuştur. Haklarını geri alıp o dönemde TBMM'de tabii üye sıfatını reddederken. demokrasi örneğini vermiştir. İleriemiş yaşına rağmen zaman zaman kendisinin tecrübelerinden istifadeye çalıştığımız büyük bir siyaset ustasıydı. Kendisine Cenabı Hak'tan rahmet diler, kederli ailesine bassağhğı dileriz." Alpaslan Türkeş, Bayar'ın kızı ve damadına şu telgrafı çekti: "Eski cumhurbaşkanımız, muhterem Celal Bayar'ın vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Merhuma cenabı Hak'tan magfîret ve rahmetler niyaz eder, sizlere ve Bayar ailesinin sayın mensuplanna tadyetlerimi sunar, sabırlar ve başsağlığı dilerim." DSP İstanbul milletvekili adayı Murtaza Çelikel, Ecevitler'in Bayar'ın öiümunden üzuntii duyduklannı belirterek,"Sayın Bülent Ecevit, bugün bir açıklama yapacak. Ankara'ya dönüşlerini de şimdilik ertelediler. Cenaze programına göre harekel edecekler" dedi. HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, "şeflik anlayışına karşı gerçek demokrasi anla> ışını siyaset hayatımızda DP hareketiyle gerçekleştiren Bayar'ın demokrasiye bağlılığı ve çalışmalannın Türk siyasilerince örnek alınmasım" istedi. 195O6O DP döneminde bakanlık yapan ve Yassıada'da Bayar'la birlikte yargılanan Hayrettin Erkmen, "Ölümu bana çok ağır geldi. Şimdi TV'de programı izlerken, hayatının şahidi olmadığun aşamalannı dinledikçe kendisini kaybetmenin önemini daha da derinden idrak ediyorum'.'dedi. Irarfla Umurbey'de yas Vmurbey Belediye Başkanı Hüseyin Karpat, "Celal Bayar, ailesinden çok, Umurbey'in malı. Umurbeyli olarak üzerimize ne düşüyorsa yapacağız" dedi. LEVENT GENÇELLİ UMURBEY (Bursa) Celal Bayar'ın doğum yeri olan Gemlik'e bağlı Umurbey kasabası, Bayar'ın ölüm haberi televizyondan duyulunca yasa büründü. tsmajl Çakıriı ve Tan Elal çiftlerinin bir salondaki düğün eğlenceleri konuklara anons edilerek saat 22.15'te sona erdirildi. Ardından, Umurbeylilerin deyimiyle "beybaba"nın ölümünün ardından kasabamn irili ufaklı 8 kahvehanesi birden doldu. Prograrru izleyenlerden bazılannın ağladıkları görüldü. Umurbey Belediye Başkanı ve Bayar Vakfı MütevtUi Heyeti ttyesi Hüseyin Karpat, Bayar'ın defni konusundaki bir soruya "Cdal Bayar, ailesinden çok, Umurbey'in malı. Ailesinin karaıianna saygımız sonsuz. Umurbeyli olarak üzerimin ne düşüyorsa gerekeni yapacağız" dedi. Karpat, Celal Bayar'ın geçen mayısın 16'sında Umurbeyde yapılan 104. yaş günü töreninde kendisine "Benden önce diinyadan aynlanlan bir araya toplamak istiyomm" dediğini soyledi. Umurbey'in çıkışındaki Beyler Mezaruğında halen Bayar'ın iki erkek kardeşi yatıyor, ancak isimleri ile mezar yerİeri bilinmiyor. 3019 kişinin yaşadığı Umurbey'de Celal Bayar Müzesi bulunuyor. (Baştarafı 1. Sayfada) ren sonuçlar doğurabilecek bu gelişmeleri göz ardı edemez. 2) Irak rejimine karşı olan unsurlar İran'ın müttefiğidir. Iran, başta Irak Demokratik Kürdistan Partisi lideri Mesut Barzani olmak üzere bu unsurlara para ve silah yardımı yaptığını gizlememektedir. Türk Hava Kuvvetleri'nin harekâtı Barzani kuvvetlerini dağıtmaya yönelik bir operasyon ise ya da bu yönde sonuçlar doğurmuşsa, olumsuz karşılanacaktır. 3) Irak yönetimi. İran'la savaşta olduğu için kuvveüerini büyük ölçüde sınır boyunca uzanan cepheye yığmıştır. Dolayısıyla askeri bakımdan kuzeyde zayıf durumdadır. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye'nin harekâtı tran'la savaşmakta olan Saddam Hüseyin rejimini kuvvetlendirmiştir. Türkiye'nin harekâtı bu amaca dönük olmasa bile doğurduğu sonuç askeri bakımdan İran'ın aleyhine olmuştur. 4) Devletler, terorizmle mücadeie ederken, kendi sınırları içinde istedikleri tedbire başvurabilirler. Ancak teröristlerle mücadeie gerekçesiyle başka ülkelerin sınırlannın içine girümesi, rahatsız edici bir davranıstır... 103 Y1LL1KYAŞAMNOKTALANDI Eski Cumhurbaşkanlarından Celal Bayar oncekigün sabaha karşı kaldınldıp Haydarpaşa Göğüs Ceırahisi merkezinde yoğun bakım ünitesine bağlandı. Ancak aşın kalp yetmezliği çeken ve soluk alamayan Bayar'ın 10i yıüık mücadaleli yaşanu, tıbbın gayretine karşın dün noktalandu Celal Bayar öldü (Baştarafı 1. Sayfada) sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Dün öğle saatlerinde yapılan ilk açıklamada, kalbin fibrilasyona girdiği, ancak yapılan müdahale sonucu atış hızının normale dönüştüğü ve tansiyonun da normal olduğu bildirildi. Gazetecilerin bir sorusu üzerine doktorlar, "Emri hak henuz vaki olmadı" derken, saat lT.OO'de ikinci sağlık bülteni yayımlandı. Bu açıklamada elektrokardiogramında kayda değer bir değişiklik olmadığı, solunumun cihazlarla sağlandığı, ilaç uygulanarak tansiyonun normal düzeyde tutulduğu bildirildi, ancak böbrek fonksiyonlarında yavaşlama görüldüğü belirtildi. Üçüncü sağlık bülteni ise, Bayar'ın ölümü üzerine yayımlandı. Haydarpaşa Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahi Merkezi kütüphanesinde Başhekim Dr. Atilla Şamilgil, son bildiriyi şöyle açıkladı: "Sayın Celal Bayar'ın saat 20.00'den itibaren tansiyonu düşmeye başladı. İlaçlara rağmen düzelmesi mümkün olmadı. Nabız yavaşladı. Refleksler kayboldu. Saat 21.15'te kalbi durdu. Yapılan tıbbi müdahalelerle yeniden çalıştırmak mümkün olmadı ve saat 21.15'te vefat etti." Bayar'ın ölümünün açıklanmasından sonra hastaneve ilk gelen istanbul Valisi Nevzat Aya2 oldu. Saat 22.35'te hastaneye gelen Ayaz, Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy ve damadı Ahmet Gürsoy ile yakınianna başsağlığı diledi ve başhekimden de ölümüyle ilgili bilgi aldı. Bayar'ın cenazesi yoğun bakım odasındayken bir süre fotoğraf ve film çekildi. Cenaze saat 22.55'te hastanenin morguna kaldırıldı. Bayar'ın kızı ve damadı saat 23.00'te hastaneden ayrılarak Çiftehavuzlar'daki evlerine gittiler. Gazetecilerin Bayar'ın vasiyetnamesine ilişkin sorulan üzerine kızı Nilüfer Gürsoy, hastaneden ayrılırken gazetecilerin başsağlığı dileklerine, "Teşekkür ederim. O, bizim olduğu kadar sizin de babanızdı. Hepimizin başı sağolsun. Sağolun" karşılığını verdi. Bayar'ın torunu Bilge Gürsoy ise, cenazenin defni ile ilgili sorular üzerine, "Biri hükümetten gelen ve Ankara'da devlet töreniyle defnini öngören. biri de Umurbey "deki komşularmdan gelen iki teklif var. Henüz acımız çok yenidir. Karar almış degiliz. Kararı herhalde yarın (bugün) vereceğiz" dedi. Bayar'ın ölümü üzerine hükümet bir bildiri yayımlayarak cenazenin devlet töreni ile kaldırılacağını açıkladı. Hükümet bildirisi şöyle: "Atatürk'ün Milli Mücadeie arkadaşı ve son başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü Cumhurbaşkanı, demokrasimizin kurucularından büyük devlet adamı Celal Bayar, yapılan bütün tıbbi müdahalelere ve gösterilen ihtimama rağmen, bugün (dün) 22 Ağustos 1986 günü saat 21.15'te ebediyete intikal etmiştir. Merhum, devlet töreni ile defnedilecek \e büyük kayıptan duyulan (eessürun bir ifadesi olarak bütün yurtta bayraklar yarıya çekilerek lörenin bitimine kadar gönderde kalacaktır. Başta aile efradı olmak üzere bütün milletimize başsağlığı dileriz." Başbakan Turgut Özal, Bayar'ın ölümünü öğrendikten sonra Ankara'dan hastaneve telefon ederek ailesine başsağhğı dilerken Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve TBMM Başkanı Necmettin Karaduman da birer başsağlığı telgrafı gönderdiler. iran'ın Barzani önderliğindeki Kün gruplanna verdiği destek, Ankara ile Tahran arasında siyasi alandaki başlıca pürüzlerden birini oluşturuyor. Türkiye, tranın Irak'taki aynlıkçı unsurlara verdiği desteği kesmesini istiyor. İki nedenle: 1) Hangi gerekçeyle olursa olsun, aynlıkçı unsurlann desteklenmesi bölgedeki istikrarsızlığı artbracak bir tutumdur. 2) İran'ın destek verdiği ayrıhkçı unsurlann Türkiye aleyhine eylemlere girişmeleri muhtemeldü:. Bu durumda tran, ister istemez Türkiye aleyhine faaliyetlere arka çıkmış olmaktadır. Bu da, Türkiye ile lran arasındaki dostluk ilişkileri ile bağdaşmaz. tRAN'IN YAMTI İran, Türkiye'nin bu görüşleri karşısında Barzani kuvvetlerinin Türkiye'yi hedef alan eylemlermi sınırladığmı, Barzani'nin Güneydoğu Anadolu'da faaliyet gösteren PKK ile işbirliğini önlediğini belirterek, "Barzani, Türk topraklannda gözü olmadığını, Türkiye aleyhine eylemlere müsamaha göstermeyeceğini birçok vesileyle açıklamıştır. Biz Barzani'nin bu açıklamalarmın Türkiye için yeterli bir güvence oluşturduğuna inanıyoruz" diyor. İran'ın Barzani hakkında verdiği bu güvenceler, Türkiye'nin Irak'taki harekâtından sonra ortaya çıkan yeni oluşumların ışığmda geçerliliğini büyük ölçüde yitirmiş gözüküyor. Şöyle ki: Mesut Barzani, harekâttan sonra Tahran'da bir açıkiama yaparak Türk uçaklarının kendi kamplannı da bombaladığını, Türk uçaklarının kendi kuyvetlerine ağır bir darbe indirdiğini bildirdi ve Türkiye'ye misillemede bulunacağını belirtti. Aynca bölgeden gelen haberler, Barzani kuvvetlerinin harekâttan sonra PKK ile dayanışmaya girdiklerini ortaya koyuyor. Dolayısıyla, İran'ın verdi|i güvencelerin aksine, Barzani, Türkiye için potansiyel bir tehdit unsuru haline gelmiş oluyor. lran tarafından desteklenen Barzani'nin açıkça Türkiye'ye cephe alması ise kaçınılmaz olarak Türkİran ilişkilerinde ciddi bir soruna yol açmış bulunuyor. Konu, bu haliyle Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun bu pazartesi günü başlayacak olan îran ziyaretinin en hassas gündem maddelerinden biri haline geldi. Halefoğlu'nun Tahran'daki temaslarında, lran yöneticilerinden Türkiye aleyhine faaliyet gösteren çevrelere destek vermemelerini isteyeceği bildiriliyor. Nüfus cüzdanımı kaybettim, hUkUrasüzdür. Demokrasi dersleri (Başıarajı I. Sayjadat bir alkıştır başlıyor. Kadmlar damlarda, "Sana inanıyoruz biz", "Başbakan tnönü", "Umudumuz tnönü " diye bağırıyorlar. İnönu gülümsüyor, Şeref Bakşık'a dönüp, "Daha Meclise girmedik" diyor. Bu kez çevresindekiler tempo tutuyor. tnönü Meclise... tnönü Meclise... Kimi zaman çardak altı, kimi zaman kahve önünde oturuyor tnönü. Önce ayran, ardından çay ya da kahve sunuluyor. İnönü kısa kısa tümcelerle, köylülere sonıiar yöneltiyor. Köylüler, sorular karşısında önce susuyorlar. Birisi çıkıp başlıyor anlatmaya. Bundan sonra soruların arkası kesilmiyor. İnönü, sorulan tek tek yanıtlarken, iktidarın ekonomik politikasını eleştiriyor. tnönü'nün her gittiği yörede gençler çıkıyor karşısına. Özeitjkle kırsal kesimde, üniversiteli gençler i/giyle izliyorlar tnönü1 yü. Akıllarma takılan kimi konularda, özellikle YÖK ve Prof. thsan Doğramacı ile ilgili soruları oluyor. tnönü bu sorulara bir BHinı adamı olarak yanıt veriyor. İnönu şöyle diyor 'Karşımda gördüğüm gençlerifı sorunlarım çözeceğiz. Gençlere iş bulmak, çağdaş bir eğitim düzeni getirmek bizim SHP olarak görevimizdir. Herkese eşiı muamele yapmak, işkence ve baskı gibi uygulamalara son vermek SHP'nin genel poliıikasıdır. Bütün bunlan biz yapacağız. Âra secitnler büıun bunların başlangıcıdır. Onun için şimdi sizden oy istiyorum. Erdal İnönu, kırsal kesimde olsun, gecekondu kesiminde olsun, Özal iktidarının uygulamalarını, "kandırmaca" olarak nitelendiriyor. Her gittiği yerde, üzerine basa basa, "Devlet, şirkeı gibi yönetilmez " tümcelerini yineliyor. İnönü, tapu tahsis belgelerinin de "aldatmaca" olduğunu vurgularken, sesleryükseliyor: Hâlâ atmadık belgeleri... Bayraklı'da konuşuyor Erdal İnönü. OraJjn Çay mahallesine geçiyor. Kıyafet Keçeci adlı bir kadın, "Tek umudumuz sensin" diyerek onüne çıkıyor tnönüniin. Kadın, "Af istiyoruz"diyor. "Af istiyoruz, af..." Sonra bir işçi, "Niçin Kula Mensucat kurfulmuyor?" sorusunu yöneltiyor. Oysa ANAP iktidarının batan şirketleri kurtardığını söylüyor. İnönü bunun üzerine, "İşsizliğe, işkenceye, haksızlığa hayır demenin zamanı gelmiştir. C'ç yıllık ÂSAPiktidarının basınıza neler getirdiğini arkadaşlar dile yamtını veriyor. 6 (Baştarafı 1. Sayfada) Yurtıaşlar, Erdal tnönü'den siyasal yasaklann kaldınlmasına biraz daha sert muhalefet yapkarşı olmadığını kamuoyuna masını öneriyorlar. İnönü, otur yansnmasınüar. «onra, Başbakan duğu sandalyeden doğruluyor. ve ANAP Genel Başkcni Turgut Ellerini masanın üzerine koyup, Özal da konuyla ilgili görüşicı ihafif eğüiyor. Tane tane anlatni söylemeyi sürdürdü. maya başlıyor. Ses tonu yumuAncak, Çankaya'nın yaptığı şak. Hiç sinirlenmiyor, bağırıp açıklamalarla Başbakan Turgut çağırmıyor... Özal'ın söyledikleri arasında beDemokrasi demek, halkın liren "yöntem farkldığıtıın" hanistediği insanların iktidara gel gi ölçülerde giderileceği ya da simesi demektir. Bir parti iktidar yasal yasaklann kaldınlması için dayken istikrar var, başka bir "müşterek hangi formülün" beparti gelirse istikrar gider... Böyle nimseneceği bu sabahki zirvede şey olmaz demokrasilerde. De Cumhurbaşkanı Evren'le Başbamokrasinin zaten amacı birden kan Özal arasındaki başbaşa göçok parti yaşayacak; halk kimi ruşmeden sonra ortaya çıkacak. istiyorsa onu iktidara getirecek Bugüne kadar yapılan açıklave hiçbir şekilde istikrar bozul malarla siyasal yasaklann kaldımayacak. Ama halkın isteklerı rılması konusunda üç belirgin doğrultusunda devlet yöneüle gorüş ortaya çıktı: cek. Maksat budur. Biz bunun 1 Cumhurbaşkanı Kenan için uğraşıyoruz. Demokrasi isEvren, siyasal yasaklann kaldıtemeseydik, eğer tek parti devri nlmasına karşı olmadığını belirne devam edileceğini bilseydik, tirken, konunun yasallaşmasındemokrasiye dönmezdik. Bütün dan önce halkoyuna başvurulmesele bu. Başbakan Sayın ması ilkesini savunuyor. HalkoyÖzal'm söylediği bütün Türkiyelatnasında anayasanın bu konunin istediğinin aksi. Türkiye'de daki maddesinin değiştirilmesine demokrasi vazgeçilmez bir yayanlı bir eğilim çıkarsa, şamdır, diye herkes söylüyor. As TBMM'nin bu konuda üzerine ker, sivil, çoluk çocuk, herkes. diişeni hemen yapmasını istiyor. Demokrasi yaşam biçimiyse, hal2 Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut Özal ise, olakın istediği partiler iktidara geya daha çapraşık bir gözle bakılecek, özal'm istediği parti değil. yor. Her şeyden önce anayasanın Erdal İnönü, Özal'a demokra nasıl değiştirilebileceğini sınırlasi üzerine dersler de veriyor. İn yan 175. maddenin özünde yenisanlar can kulağıyla dinliyorlar likler yapmanın zorunluluğuntnönü'yü. Ardından yeniden so dan söz ediyor. Anayasa değişikrular başlıyor. liği için bugün aranan 301 oy yerine 201 oyun yeterli olmasını isKimi yerlerde Erdal Inönü'yü tiyor, ondan sonra halkoylaması uzaktan izleyenleri görüyoruz. ve yasa değişikliğine gidilmesini Bunların tümü şu ana dek hanöneriyor. gi partiye oy vereceğini düşün3 TBMM'de grubu olan simemişler. Yani yansız seçmenler. yasal partilerse. Başbakan Özal'Bir tanesine, "Kim konuşuyor ın ve Cumhurbaşkanı Evren'in kahvede?" diye sorduk, "İnönü önerilerine iltifat etmiyclar. Sikonuşuyor" dedi. yasal partiiere göre, 175. maddeye rağmen, anayasapın geçici 14. Niçin dinlemiyorsun? maddesinin TBMM'ie partileraGözlerini üzerimize dikti... rası anlaşmayla kısa yoldan deDinleye dinleye yalınayak ğişebileceçini öne süriijurlar. kaldık... Siyasai kaynaklar, Cumhu. Ayaklarına baktım, ithal mabaşkanınm halkoylamasıyla kalı "Âdidas"lar vardı. Bir köylü bul edilip yürurlüğe giren anayakolumdan çekip, kulağıma fısılsanrn gene halkoylamasıyla dedadı: ğistirilmesine yanlı olrnakla, askeri rejim döneminde çıkarılan Bizim köyden değildir o. bu anayasanın gene halk tarafınMenemen'den gelmiş, köylülere dan düzeltilmesinin daha uygun salyangoz toplatıp ihraç eder, ne olduğu görüşünde olduğunu biluyanıktır bir bilsen... diriyorlar. Böylece, halkın onayBu kez ben sordum uzaktan ladığı bir anayasanın gene halkın dinleyen yurttaşa: o> larıyla değiştirilmesi gibi daha çok duygusal bir görüntünün Ayakların çıplak değil, ithal Cumhurbaşkanı ve yakın çevremalı spor ayakkabı gıyiyorsun... sini rahatlatacağı görüşunü vurKızgın kızgm baktı. Sonra da guluyorlar. uzaklaştı. Siyasal kaynaklar ise, Başba \asak'lar zirvesi amacı ortaya koymuştur" dedi. TBMM'de grubu olan siyasal partiler siyasal yasaklann kaldırUması için ne önce ne de sonra bir halkoylaması yapılmasmın gereksizliğini özenle vurguluyorlar. Başta SHP ve DYP olmak üzere bütün partiler, anayasanın 175. maddesiyle bu değişikliğin y^pılabileceğini, çünkü bu komıda anayasanın emrettiği 301 oydan daha fazlasının bugün TBMM'de bulunduğunu ekliyorlar. SHP ile DYP'den bir yetkili, "Eğer Özal işi uzatmayı istemiyorsa, partisinin TBMM'de bu değişikliğe imza atacağını soyleyebilirse, olay bir günde tamamlanabilir. hatta hesaplara göre bu işlemin gerçekleşmesi 301'den çok fazla, 330 dolaylannda imza toplanabilir" diye konuştu. Bu yetkiliye göre, "Top. şimdi Özal'ın sahasında". Eğer, Özal siyasal hakların 1988'den önce verilmesinden çekinmezse grubuna vereceği emirle anayasa değişikliğini sağlayacak imza bir günde toplanabilir. Bugün saat O9.3O'da başlayaçak "Yasaklann kaldırılmasıyla ilgili zirveden" çıkacak sonuçfar, bu konunun önümüzdeki günlerde hangi biçime dönüşeceğinin işareti olacak. Başkentteki siyasal çevreler, bu zirvede daha çok Özal'ın göstereceği tutumla siyasal yasaklann kaldınlması olayının 1988 öncesi ya da sonrasına kalıp kalmayacağının belirleneceği görüşunü de dile getirdi. Öte yandan SHP Genel Sekreter Yardımcısı Hızır Ekşi, referandumun biçimi uzerinde tartışma yapmanın doğru olmadığını belirterek, "Sorun bir demokrasi sorunu. Özal ve iktidarı eğer demokrasînin sınırlannı biraz genişletmek istiyorsa bunu yapmak elindedir" dedi. Anayasa değişmeden ıtSastarufı ı. Sayfada) Sayın Cumhurbaşkanı eski jiyasilerin yasağını kaldırmak için bir halkoylaması yapılması gerektiği; Başbakan Özal ise anayasanın değiştirilmesinden sonra referanduma gidilmesi görüşunü savunuyorlar. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Keçeciler ise önce anayasanın 175'inci maddesinin değiştirilmesinden sonra referanduma gidilmesini istiyor. KARADUMAN: Anayasada bir değişiklik yapmadan, herhangi bir konuda halkoyuna gidilmesi, referandum yapılması, hukuki bakımdan mümkün değildir. Çünkü referandum önemli bir müessesedir. Anayasa bünyesinde yer almalıdır ki, böyle bir müessesenin işleıüebilmesi söz konusu olsun. Bu bakımdan gazetelerde yer alan haberler ne dereceye kadar doğrudur bilemiyorum. Ama anayasada değişiklik yapmadan referandum için TBMM'den bir kanun çıkanlması şahsi kanaatime göre hukuken mümkün değildir. Eğer referandum müessesesi, anayasada yer alması gereken bir muessesedir şeklinde düşünülüyorsa, o zaman bir anayasa değişikliği ile bu mesele getirilir. Anayasanın nasıl değişeceğine ait hükümler anayasa içinde yer almaktadır. Bu prosedürün, bu yöntemin işletilmesi suretiyle anayasa değişikliği söz konusu olabilir. Sayın Başbakarun bahsettiğiniz düşüncesi, bir anayasa değişikliğini gündeme getirir. Bu da takdir edileceği gibi Meclisin tasarrufunda olan bir meseledir. Nihayet neticede anayasanın koyduğu usuller içersinde Meclisin görüşüp sonuca bağlaması gereken bir mesele biçimindedir. Sizin şahsi görüşünüze göre siyasi yasaklann kalkması için gereken zaman ve ortam belirmiş midir? KARADUMAN: Bu konu tamamiyle Meclisin tasarrufunda olan bir konudur. Meclisin tasarrufunda olan bir konu için bir mütalâa beyan etmeyi şu aşamada sakıncalı mütalâa ediyorum. Referanduma gitmeden gerekli çoğunluğu partiler TBMM'de buluriarsa kendiliğinden sorun halloluyor. KARADUMAN: Aslında anayasa bugünkü sistem içinde de değiştirilebilir. Ama nasıl değişeceğine ait koşullar anayasanın bünyesi içinde yer almış bulunmaktadır. Bu koşulların yerine getirilmesiyle anayasa değişikliği yapılması mumkündür. Siyasi yasaklann kalkması için partilerden size başvuru olursa ve liderlerini toplayıp. bu konuda uzlastırma önerisi size getirilirse, bunu yapar mısınız? KARADUMAN: Şimdi bunu konuşmak erkendir. Konuyla ilgilenmem gerekiyorsa, boyle bir durum doğarsa elbette her konuda olduğu gibi bu konuyu da siyasi parti liderleriyle görüşebiliriz. Türkİş'e (Baştarafı 1. Sayfada) TürkIş Eylem Tertip Komitesi tarafından dün yapılan açıklamada, 6 eylülde Samsun'da 13 eylülde de Zonguldak'da miting yapılması için, bu illerin valiliklerinden gerekli izin alındığı belirtildi. Türktş eylem tertip komitesi tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: " 1 eylül'de Samsun'da, 13 eylül'de ise Zonguldak'ta yapılacak mitingler için gerekli izinler alındı. 21 eylülde Manisa'da yapılması planlanan miting ve yürüyiiş ise Manisa Valiliği tarafından aynı tarihte siyasi patilerin mitinglerinin olması, miting yapılacak başka alan bulunmaması, seçime çok yakın bir tarih olması, tansiyonun yükselebileceği ve olay çıkabüeceği ihtimali ile reddedildi. Bunun üzerine Turkİş Eylem Tertip Komitesi ve yönetim kurulu toplanarak aynı tarihte Gaziantep'te yüriiyüş ve miting yapılmasına karar verdi. Daha sonra Türkİş eylem tertip komitesi Adana bölge temsilciliğine derhal Gaziantep Valiliği'ne yapılması düşünülen miting ve yüriiyüş için gerekli başvurunun yapılması için talimat verdi" Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, miting ve yürüyüşlerin yapılması için Samsun ve Zonguldak valiliklerinden izin alınmasından sonra bir sazetecinin sorusuna su yanıtı verdi: "Bizler siyasi anlamda polilikanın içinde degiliz. Bu toplantı ve yürüyüşleri düzenleraekteki amacımız işçinin, emeklinin ve dar gelirlinin zayıflamasının sebebi kim ise. onu kitlelere iletmeklir. Yani bizler kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Demokrasiler ancak hür sendikacılığın yerleşmesi ve var olması ile sağlıklı olarak yürür." HAKAN KÖSE Oyları Uasıurafı I. Sayfada) le mahalle dolaştı. B. Çiğli, Şemikler, Nergiz. Aksoy. Alaybey, Gumüşpala. Yamanlar ve Güzeltepe'de ynptığı konuşmalarda seçmenkrden "oyların bölünmemesini" istedi. "Başbakan İnönü", "Halkçı İnönü", "İnönü Meclise" sloganları ile karşılanan Inönü şu gorüşleri dile getirdi: "Vatandaş, bize yapılanlara niye engel olmuyorsunuz, diye bize kızıyor. şikâyet ediyor. Bu sitemler vatandaşın ANAP'tan memnun olmadığını gösterir. ANAP'tan şu an kimse memnun değil biliyorum. ANAP'tan kurtulmanın yolu en güçlü muhalefet partisine oy vermek, oyları bölmemektir. ANAP adayları ara seçimde kazanına. halkın politikalarından memnun olduğu anlamı çıkar. Oylannızı dağıtmadan 11 milletvekilinin çoğunu biz kazanırsak, gelin erken seçime gidelim, millet sizi beğenmiyor deriz." İnönu'nun konuşmalannda Başbakan Özal için "Çalım satıyor, sizi kandırıyor, koltuğunu bırakmak istemi>or" gibi eskisine orarıla sert tümceler kullanması dikkati çekti. Çok sevdiğitniz arkadaşımız MUALLA SARDAŞ'ın doyamadığı oğlu SERDEN YAPAR ve eşi Mimar ZEKİ YÂPAR'ı elim bir trafık kazasmda yitirdik. Dostlar sağolsun. Yüksek Mühendis Mimar ARKADAŞLARI Sevgili kardeşimiz, kıymetli iş ortağımız, değerli insan, ACI KAYBIMIZ Mimar ve değerli büyüğümüz, babası İnönü, Özal'a demokrasi dersi vermeye devam ediyordu. Köylüler de alkışlıyorlardı. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTORLÜĞÜ'NDEN "1 1. ÖYS sonucu Boğaziçi Universiiesi'ne girmeye hak kazanan ada>ların 25.8.1986 larihinden itibaren, en geç 5.9.1986 cuma gtınu saaı 17.00'ye kadar aşağıdaki belgelerle birlikte Boğaziçı Üni\ersite>i Kayıt Işleri Mudurluğü'ne başvurmalan gerekmektedır Resimli kimlik belgesı, OYS puan \e kimlik karılarının fotokopilerı 2. ÖYS sonucu Boğazjçi Unıversitesı'ne girmeye hak kazanan ada>lann 810 E>lul 1986 urihlerınde iki aşama'.ı İngılı/ce >eterlılık Mnavına kaulrnaları gcrekmekıedır. Onemle duyurulıır iiasın: 26015 kan ÖzaFın olayın istemediği bir yöne kaymasından kaygılanarak, anayasanın 4. maddesinin değiştirilmesi surecini uzatmak için hem biçimsel hem de hukuksal ciddi bir dayanak olmayan 175. maddeyi gundeme getirdiğini belirtiyorlar. 1 bMM'de grubu olan partiler Başbakan Özal'ın siyasal kısıilamaları kaldırmak için "kulağı ters elle göstermeye" çalıştığı yargısında birlesiyorlar. Bir sivasal yetkili, "Nitekim, Sayın Özal, dun verdiği bu konudaki son demecinde 'aslında göruşüm siyasal şa^akların 1988'den sonTü kaldirılmasıdır ve bu kanaatim dcğişıneınıştir' diyerek asıl SERDEN YAPAR 21.8.1986 tarihinde elim bir trafik kazasında yitirdik. Merhumlara Tann'dan rahmet, kederli ailesi ve tüm yakınianna başsağlığı dileriz. ZEKİ YAPAR'ı Yüksek Müh. Mimar SİMENA TURİZM VE SEYAHAT ACENTESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle