Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 7 TEMMUZ 1986 Denktaş'a göre tanıma sorunu: (Baştarafı l. Sayfada) rular ve Denktaş'ın yanıtları şöyle: BM Genel Sekreleri Perez de Cuellar'ın hazırladığı 29 mart belgesini Tiirk tarafı kabul etti, Rum larafı ise kabul etmeye yanasmıyor. BM Genel Sekreteri'nin girişiminin geleceğini nasıl gorüyorsıınıı/? Nasıl bir egzersiz bekliyorsunuz bundan sonrası için? DKNKTAŞŞimdi, herhangi bir bağımsız ülke, komsusu ile bir problemi vardır diye ne kendi 'iç durumunu daha iyi yapmaktan, ckonomisini güçlendirmekten vazgeçer ne durur ne de tanınması bir sorun ise tanınma ışlcmlcrini durdurur. Biı şiındiye kadar De Cuellar'ın girişimleri vardır diye birçok konuda gayet yavaş ilerledik, mütereddit ulduk. Fakat Genel Sekreter hâlâ belgenin ortada durduğunu, var olduğunu söylemekte ve Rumlardan bir cevap beklemektedir. O, cevabı bekleyedursun, biz kendi iç duruVnumuzu, ckonomimizi güçlendirmek için çalışacağız, bu sanki bizim yegâne sorunumuz gibi bir durum yoktur. KKTC vardır ve büyüyecektir. GENEL SEKRETER BELGESlNİ KORUSUN Rıımlar, ikinci belgeyi kabul etmemekte ısrar ettikleri takdirde, Genel Sekreler'in belgeye yeni unsurlar kazandırması, içerigini sulandırması söz konusu olahilir mi? DENKTAŞGenel Sekreter, bu belgeyi kendiliğinden yazmış değildir. Taraflarla iştişare ederek, taraflar neye razı olabilir, bunu tespit ederek yapmıştır. Bizim en son çizgide olduğumuzu bilcrek yapmıştır. Çünkü bizi o çizgiye getiren kendisidir. Bunu kabul ederseniz, Rıımlar artık belgeyi kabul edecek diye getirdi. Dolayısıyla bizim daha başka değişiklik kabul etmeyeceğimizi gayet iyi bilmektedir. Bunun için bb kendisinden bir değişiklik beklemiyoru7. Ümit ederiz ki, belgesini korur ve belgesini desteklediğini söyleyen devletler de kendisini destekler ve Rumlar durumu bir daha gözden geçirip kararlarım verirler. SORUN BtR YERE GİTMEZ Dediginiz ihtimal gerçekleşmez ve Rumlar belgeyi hiçbir sekilde kabul etmeılersc, bu, sorunu nereye götürür? Sorunun çoziimüne ilişkin diplomatik hareketlilik hangi duzleme kayubilir? anlaşma olmasını istemiyorlar. Çünkü, Kıbrıs'ta anlaşma olması dcmek, Türkiye ile Yunanistan'ın anlaşması demektir, bir bakıma. Onu istemedikleri için şimdi Rumlara yeni bir ip uzattılar, uluslararası konferans ipini. Buna tırmandırıyorlar, "tırnıanın" diyorlar. Rumlar da şimdi ondan ümit alarak o taraf'a yönelip, bütün barış olanaklarını ortadan kaldırmak istemektedirler. SÜPER GÜÇLERİN ÇEKİŞMESİ Sovyet rü/.gârlarının esmeye başlaması, Kıbrıs'ı iki sıiper devlet arasında bir çekişme, surtuşme noklası haline getirebilir mi? DENKTAŞZannedersem, Kıbrıs o kadar önemli değildir. Kendimizi iki super devlet için o kadar önemli addetmeyelim. Ne birisi diğerine rağmen Kıbrıs'a duhul eder, ne de ötekisi... Fakat etrafımızda dönerler, biri diğerine fırsat vermesin diye. Onun için ben öyle bir sürtüşme ihtimali görmüyorum. TürkYunan ilişkilerinde gözlenen serllcsmenin Kıbrıs'a döniik yankılan ne oluyor? DENKTAŞAynen buraya da geliyor. Çünkü Kipriyanu, her üç haftada bir Yunanistan'dadır. Müşterek bir siyaset güttüklerini açıkça söylüyorlar. Bu Kıbrıslı değil, Helenizm siyasetidir, Helenizmi kurtarma siyasetidir. Adayı Türklere kaptırmama, yani Akritas planını uygulanıa siyasetidiı, onun için Yunanistan şiddctlendikçc, buradaki uyduları da aynı şekildc şiddette başvuruyor. Uyuşmazlığı sürdürüyor. Neden bunu yapıyorlar? Çünkü dünyayı kandırdıkları bir Kıbrıs, Türkiye'yi suçlu gösteren bir Kıbrıs meselesi işlerine yarıyor. Kimse gerçeği bilınedıği için, "Turkiye insanlıga hizmet etli, bir kalliamı önledi" demiyor. Istila deyip, herkes yüruyor. Papandreu, bundan istifade ediyor. Papandreu'nun esas davası Kıbrıs değildir, Ege'dir. Onun için Kıbns meselesini Türkiye aleyhinc bir değnek, sopa olarak kullanıyor. Bu nedenle de halledilmesini istemiyor. Eger Papandreu, Kıbrıs Rum yönetimine BM Genel Sekreleri'nin belgesini kabul etmemesi yönünde baskı yapmasaydı, Rumların tutumu ne olurdu? Zamanla olur POUtTtKA VE OTESt MEHMED KEMAL tan'dan binlerce mil uzakta, 45 yıl sonra tanınmıştır. Bunun listesi çoktur. 15 sene sonra tanınan ıllkeler vardır. Biz buna önem addettikçe, moralimiz bozuluyor. "Neolacak?" diyoruz. Bir şey olrnaz. Devlet var. Bugün tanınmazsa yarın tanınır. Rumlar hırçınlık gösterdikçe, bizim var olınadığımızı göstermek çabalarına giriştikçe, Sayın özal'ın gelişinde yaptıklan gibi protesto ederek propagandamızı yaptıkça dünya daha da uyanacaktır, gerçekleri daha da iyi görecektir. Her şeyden istifade etmemiz lazını. Söylemedi Sayalım. C L , J . J L ^ , , t n v n o l rttti Sanyer Btlediye Meclisi'nde düşürülen Belediye Başkanı kJU>llLU,n\l U5IIMZI lAttl Ali Sandıkçı, çahşmalarma devam ediyor.Songelişmelerdtn sonra çalışmalanm basın bülteniyle duyuran Sandıkçı, dün düşürülmesinden bu yana ilk keı, gazetecllerle btrlikte oldu ve sahll temizleme çalışmalanm Izledi. Sandıkçı, ayrıca Bahçeköy CamiVnin temelini attı. Bu arada Büyükdere'de bulunan GemTis'e ait tersanenin denize boya ve çöp döklüğü gerekçesiyle süresiz olarak kapandığı bildirildi. (Fotograf: CUMHURtYET) 3 yeni dava daha Asgari ücretin altında maaş alan üç posta dağıtıcısı, Bayram Erbek, Burhan özkan ve Ayhan özenç de Ankara 4. tdare Mahkemesi'ne yaptıklan başvuruda, "anayasaya aykırılık' iddiasında ı bulundular ve konunun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesini istediler. İlk davayı açan Ankara Adliyesi zabıt kâtibi llhan Kaya'nm başvurusu ise 1. tdare Mahkemesi'nce inceleniyor. Kaya, Söke'ye atandı ve halen bu ilçede görev yapıyor. ANKARA (Cumhuriyel Biirosu) Asgari ücret al tında aylık aldıkları halde yılda 94 milyar 943 milyon lira tutan tazminatlarım alamayan 906 bin 631 memurdan, posta dağıtıcılığı yapan üç memur daha anayasaya aykırılık iddiasıyla dava açtı. Daha önce Ankara Bölge tdare Mahkemesi'ne anayasaya aykırılık iddiasıyla dava açan bir /ubıt kâtıbınin başvurusu ıncelemeye alınır ken, asgari ücret altında aylık alan çok sayıda memurun, kurumlarına başvurduklan belirlendi. Ankara Adliyesi'nde zabıt kâtibi iken başvuran, ancak daha sonra Söke'ye atanan llhan Kaya'nın vekili olarak Ankara 1. ldare Mahkemesi'nde "anayasaya aykınlık" savıyla 1986 ocak ayında dava açan Avukat Kalma ve Raif Çakır'ın başvurusunun mahkcmece incelemeye alındığı öğrenildi. Halen II. derecenin ikinci kademesinden 27 bin 900 lira brüt aylıklı tlhan Kaya'nın Ulusu ve Özal hUkümetleri döneminde çıkarılan yasalar nedeniyle her ay hak ettiği 13.500 lirayı alamadığını one süren avukatlar, başvurularında söz konusu yasaların anayasaya aykırı olduğunu, sosyal yardım olan yakacak yardımının Ucreı içinde gösıerilmesinin mılmkün bulunmadığını belirtmişlerdi. Adalet Bakanlıgı ise basvuruya gönderdiğı yanıtta, iddiaların asılsız olduğunu belirterek "Iptall Istenen yasalar adll ve sosyal llkelere uygundur. Anayasaya aykınlık iddlası reddedilmelidir" demişti üç YEN! BAŞVURU DAHA Ankara 1. ldare Mahkemesi'ne yapılan "anayasaya aykınlık" başvurusu incelemeye alınırken, asgari ücret altında aylık alan, ancak hak cttikleri fark tazminat olarak kendilerine ödennıeyen Uç posta dağıtıcısı da Ankara 4. tdare Mahkemesi'ne dava açtılar. "Anayasaya aykınlık" iddiasıyla, 86/634 sayıyla Ba\ram Erbek, 86/635 sayıyla Burhan özkan ve 86/636 sayıyla Ayhan özenç tarafından 4. Bölge tdare Mahkemesi'ne ayrı ayrı açılan dava başvurusunda, mahkemenin başvuruyu kabul ederek, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürmesı istendi. Posta dağıtıcılannın Avukat Fatma ve Raif Çakır vekilleri Cumhuriyet'e verdikleri bilgide, 4 yıldır süren açık bir haksızlığın gıderilmesıne çalıştıklarını belirterek "Sanıyoruz, kısa surede, asgari ücret altında aylık alan 1 mllyona yakın memurdan büyük çogunluğu anayasaya aykırılık davası açacak" dediler. GÜNDE S0 KİŞİ ARIYOR Anayasaya aykırılık başvurusunu incelemeye alan Ankara 1 tdare Mahkemesi'nden bir yetkili, Cumhuriyel muhabirine "bllgi vermekten" kaçınırken, Cumhuriyet'te yer alan haberden sonra, asgari ücret aJtında aylık alan memurlarca telefon yağmuruna tutulduklarını anlattı. Günde ortalama 50'ye yakın telefon aldıklarını belınen yetkili "Inanın bu yu/den çalısamaz hale geldik. Kendilerine başvuruyu incelemeye aldıgımızı anlatıyoruz. 'Sonuç ne olur? Inceleme ne zaman biter?' diye soruyorlar" dedı öte yandan, genel ve katma butçeli kurumlarda KİTlerde çalışan ve asgari ücret altında aylık aldıkları halde, yakacak yardımını ücret içinde kabul eden yasa sayesinde tazminatlarım alamayan çok sayıda memurun, tazminallarının ödenmesi için calıslıkları kurumlara dilekçe ile başvurmaya başladıkları belirlendi. Tanınma konusunda sizin daha çahıık yol alınmasını istediginiz, buna karşılık Ankara'nın si/,in kadar aceleci olmadıgı yolunda genel bir anlayış var, ne dersiniz? DENKTAŞHer işte sabırlı hareket etmenin yararı vardır. Acele ve tehlikeli gidişler, tehlikeli virajlar yaratabilir. Bizim gidişattan bir şikâyetimiz yoktur. tslam diinyasından ne bekliyorsunuz. DENKTAŞGerçekleri görmelerini bekliyoruz. Fakat kendileri içten o kadar dağınıktır ki, herhangi bir İslami konuya salim bir kafayla eğilip değerlendirecek zamanlan yoktur gibi geliyor bana. Buna rağmen, ümit noktamız, çıkış noktamız yine tslam Konferansı çerçevesidir. Bunu, biz elimizden geldiği kadar kullanmaya, kendilerini yeteri kadar bilgili kılmaya devam ediyoruz. Batıdan somut beklentileriniz neler? DENKTAŞBiz, şunu istiyoruz: Adalet diye bağırdıklarında yer gök inler. Kıbrıs iki taraflı bir meseledir. Bunu herkes teslim ediyor. BM Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi teslim ediyor. Adalete önem veren herhangi bir ülke, taraflardan bir tanesini layık olmadıgı bir mevkiye çıkarıp, 'Hadi scn eşit şartlarda konıış' demez. Biz, bunun anlaşılmasını isteriz. Biz tanınmadan evvel, Rumların tanıma biriminden bir şeyler eksiltmelerini, .çunkü eksik olduğunu görmelerini istiyoruz. Buska turlü çozume gidilemez. Sınır vacany WEARESEEKING AN *" ENTHUSIASTIC DYNAMIC PRESENTABLE FEMALEANDORMALE OFAGE MAXIMUM THIRTY FOR INCORPORATED COMPANY MANAGEMENT SECRETARY POST WITH AGOOD SALARY AND PREMIUM OUR A GOOD C0MMAND IN TURKISH AND ENGLISH LANGUAGES WITH AZ KEYBOARO TYPING ESSENTIAL PLEASE APPLY IN WRITING WITH A PHOTOGRAPH GIVING CURRICULUM VITAE TO r.O.H.tilKKAHAKÖY/ISTANBUL IMI'ORTANT MAI.F CANDIDATES MUST HAVE COMLETEUT1IE1KMILITARY SKRVICE An internatioııal elient of ours in service/consultancy fiold is seekinı» for an ACCOUNTING MANAGER for their recently cstablishod Lstanbul Office. The caııdidate is expected to have experience in: Monthly cashbasis reporting to homeoffice. Maintenaııce of local legal books. Filing of ııecessary social security, VAT and othcr tax rrturııs. Preparation ohlocal and rxpatriaU' payroll. Flueııcy in vvritten and spokrıı Knıjlish, nıinimunı 78 years of prior ı^pt'rirııcr and sııpervisioıı capahilities arv csscıılial. The salary and fringc benefits arc vcry attractive and vvill bc based oıı U.S. dollars. Interested tarıditlati's slıould seıul tlırir C.V.'s in strict confideıue to: P.K. 21, Mecidiyeköyİstanbııl (Baştarafı I. Sayfada) DENKTAŞZannederim, Klerides'in dediği olur, taktik Türkte de odur" dedi. icabı kabul ederlerdi, anlaşmak Rauf Denktaş, bugün Lefkoiçin değil, yine 1968'de goruşme şe'de BM Genel Sekreteri'nin ye başlayıp, 1974'e kadar sürdü özel tcmsilci vekili James Holger, DENKTAŞSorun hiçbir yeren Klerides ve o süre içerisinde Barış Gücü Komutanı General re gitmez. Kıbns meselesi iki meşru hükümet Makarios'tur, Griendel'le yapacağı ve KKTC devletli bir oluşunı içerisinde Kıbrıs Rumdur imajını kökleşti . Dışişleri ve Savunma Bakanı Kedomnuş olur. Her iki devlet de ren bir siyaset izlenirdi. Kıbrıs nan Atakol'un da bulunacağı göya iyi komşuluk münasebetleri hukumeti olarak devam edelim, rüşme öncesinde yaptığı açıklaeüderler ki biz buna hazırız ta (Baştarafı I. Sayfada) Kıbns Turkleri de ne oldukları mada bu görüşmenin Kıbrıslı Kİ, iki hükümet birbirine ihtiyanin 1. kâdemesindeki memurun belirsiz bir halde kalsınlar siyaRumlarla ilgili bir yönünün bucını anlayarak De Cuellar belgesi aylık tazminat kaybı 17.840 liraseti izlenirdi. lunmadığını kaydetti. etrafında anlassııı ya da iki ayrı yı bulurken, yüksekokul mezuKKTC'nin tanınması sürecine Bu konunun sadece KKTC'yi ve komşu devlet olarak herkes nu olarak 9. derecerıin 1. nasıl bakıyorsunuz? ilgilendiren bir konu olduğunu kcndi devletinin iyiliği için uğraşkademesinden devlet memurluDENKTAŞBir yanlış anlabelirten Denktaş, Rum yönetimisın. ğuna başlayan bir memurun ayyış var. Tanınma, kapıyı çalıp, ne iki kesim arasında gidiş gelişi Rumlar bu durumda sorunu lığı asgari ücretten 10.400 lira "Beni tanı, ben geldim diye oleşit koşullatda normalleştirecek yeniden BM Genel Kurulu'na daha duşuk oluyor. bir anlaşmayı kendileriyle yapgötürehilirler mi? Böyle bir ola maz," Tanınma, ticari ve kültüYaptığımız bir araştıımaya rel ilişkilerle başlar. Her ikisi demaya hazır bulunduğunu ve bu sılık görüyor musunuz? göre, 15. derecedckı 18.865 mevam eder, gelmeler, gitmeler konuyu Ledra Palas'ta buluşarak DENKTAŞGoruyoruz. Gomur her ay asgari ücretten olur, bir ülke diğerine şu ya da konuşabileceğini duyurduğunu türebilirler ve götürdükleri tak17.482 TL., 14. derecedeki bu hususta muhtaç olur. Bu bir hatırlattı. dirde, ekseıiya genel kuruldan 36.930 memur 15.559 TL., 13. normal oluşumdur. Biz bu müyaraılanırlar. Çünku genel kuDenktaş, "Kapı açma hakkı derecedeki 48.018 memur 14.637 nasebetleri siırduruyoruz. Daha rulda bize söz hakkı tanımazlar. Rumda ne ise Türkte de odur. TL., 12. derecedeki 103.584 meda surdüreceğiz. Şimdiye kadar Genel kurula giderlerse, tek yanKapı kapama hakkı Rumda da mur 13.294 TL., 11. derecedeki tanınma yolunda en buyuk enlı bir karar çıkarsa, bu bizi zaTürkte de aynıdır. Guneye gelen 126.551 memur 11.470 TL., 10. gel, müzakerelerin devamıydı. ten etkilemez. Biz de genel kuturist kuıeye gelen turist kapılarderecedeki 160.975 memur 9.263 Bize, "muzakereler devam edirulda dinlenmek isteriz. Dinlendan eşit şanslarla geçebilmelidir. TL., 9. derecedeki 153.731 meyor, lanınma nasıl olur" derlermc yollarını yeniden ararız. DinIrkcı gasp hukumeti olan Rum ıııut 6.555 TL. duha duşuk ucdi, Rumlar kesin bir şekilde lerlerse, zannediyoııım yıızde idaresinin kendi keyfi kararlarıyret alıyor. 8. derecenin ilk 7 "hayır" deyip, belgeyi ortadan yuz aleyhimize bir karar çıkmaz. la bu kapılardan geçişi tehdit edikademesindcki 161.096 memur kaldınrlarsa, yol daha da açılmış lemez, yasaklanamaz. Bu kapıaylık ortalama 4.554, 7. derece Dinlemezler ve çıkarırlarsa, o olur. Devletim diyen her oluşum karar bizi etkilemez ve dolayısıylar istedikleri gün kapatılıp istenin ilk 4 kademesindeki 84.081 tanınma ister. Bu tanınmanın la mucadeleyi veririz. dikleri gün açılamaz" dcdi. memur 2.960 TL., ve 6. derecealınma yollan dcğişiktir. TanınABD BASKISI YOK nin 1. kademesindeki 12.800 meöte yandan BM Genel Sekreınamış devlet kavramı, uluslaraOrtaya çıkan lablu karşısında mur her ay, asgari ücretten 1.100 teri'nin, Kıbrıs özel temsilci veABD'nin tutumunu nasıl göriirasında anlaşılmış bir kavramTl ., daha duşuk maaş alıyor. kili Holger'le görüşen Rum Dıyorsunuz? dır. Devlet vardır, henüz tanınUlusu hükümctince çıkarılan şişleri Bakanı Yakovu'nun, mamıştır. Tanınmama, devleti DENKTAŞABD, Rumların "yakacak yardımının net tutarıBM'den Kıbrıs'taki yeni duruma ortadan kaldırmaz. Onun için yaruttıkları zorluklar karşısında nın ücret içinde sayılması", Özal kararlı biçimde mudahale istedi• varız ve o yoldayız. Zaman her tabiatıyla rahatsız olmaktadır. hukümetince çıkarılan "yakacak ği öğrenildi. Yakovu, BM'deki şcyi hallcdcr. Çünku onların (Rumlar) lehine yardımının briil tutarının ücret Kıbrıs Rum Daimi Dclcgesi'nc Tanınma konusunda dış dünbir anlaşma elde edebilmek için içinde sayılmusına" ilişkin yasa de ilk aşamada Güvenlik Konseyadan aldıgınız duyumlar ne çok uğraşmıştır. Her dcfasında vc KHK ile hak ettikleri taznıiyi Başkanı'na Kıbrıs Türk lideRumlar bunu itelemiştir. Bir ta yönde? natı alamayan, 906 bin 631 devrinin "tahrik edici" olarak niteDENKTAŞİki sene öncesirafta Rumların ve Yunanistan'let mcmurunun, derecelere göre lediği eyleminin yarattığı durum ne kıyasla daha fazla temas haın tutumu, diğer tarafta lobinin dağılımları ve aylık tazminat kahakkında bilgi vernıesi için talilindeyiz. Hem ticarette, hem de "daha da ver, daha da verdirl" yıplarının yıllık tutan 94 milyar mat verdi. kulturel ve siyasi alanda. Çok baskısı tabiatıyla Amerika'yı ra944 milyon lira olarak hcsaplaKipriyanu'nun DIKO Partisi daha la/.la temaslanmız vardır. hatsız etmektedir. Fakal bizim nıyor. de BM Genel Sekreteri'ne bir Zannedersem, bu iki sene sonra uzerimizde herhangi bir baskıları telgraf göndererek Türkiye ve yaçok daha yoğunlaşmış olacaktır. yoktur. Devletten devlete, resmi tanın sadışı olarak nitelediği Denktaş Rumların makul olmayan tuSOĞÜTLUÇEŞME yönetiminin Barış Gücü askerleri mayı ne kadar bir zaman süresi tumları, Amerika'nın rıızgârını CADDESINDE de içinde olmak üzere Kuzey içinde bekliyorsunuz. almıştır. Bunun ycrine SovyetKıbrıs'a giriş çıkışı yasaklamalaDENKTAŞBunun cevabı •KİRALIK BURO KAT1 ler'in rüzgârı esmeye başlamışrının yeni bir tahrik ve Kıbrıs yoktur. Bir Bangladcş, Pakistır. Çünkü Sovyetler, süratle bir Mür: 586 52 22 Cumhuriyeti ile uluslararası hukukun açıkça ihlali olduğunu ileri sürdü. DİKO, BM'ye yönelik saydığt ve dünya örgutüne şantaj yapmayı amaçladığını ilerı sürdüğü yeni eylemin Türkiye Başbakanı Özal'ın ziyaretiyle birlikte Türk niyetlerini açıkça ortaya koyduğunu kaydetti. Bu nedenle BM Genel Sekreteri'nin kararlı bir biçimde bu yasadışılığa son ISTANBUL SU VE KANALIZASYON IDARESI verdirmek için mudahale etnıeGENEL MUDURLUĞUNDEN sıni istedi. .. Harp Okulu öğrencileri Kızılay'dan Çankaya'ya dc$ru yürüyüşe geçtiklerinde Celal Bayar çok kızmış,"Hepsini tenkil edin'!" komutunu vermişti. Tenkil Ârapça bir sözcüktür, anlamı örnek bir ceza vermektir. Ancak, Celal Bayar bu sözcüğü 'temizleyin' anlamına kullanıyor. Mustafa Nihat özön, sözlüğünde bir örnek verirken Muallim Naci'den şu dizeyi alır: "Bir orduyu bir er etti tenkil" 27 Mayıs'tan sonra Bayar'a böyle bir söz söyleyip söylemediği sorulur. "Söymedim" diye yalanlar. Yalanlar diyoruz, çünkü son bir imha komutuyla suçüstü yakalanmıştır. 23 Haziran 1986 günü Günaydın gazetesi Müessese Müdürü Kemal Kınacı ile Genel Yayın Müdürü Rahmi Turan'a komünizm konusunda verdiği bir demeçte şöyle söylemektedir: "... Buna (komünizme) kesin çözüm bulmanın yalnızca bir yolu vardır, o da tek kelimeyle imhadır. Bunların hepsinin imha edilmesi lazımdır." Dilinden tenkil ve imha sözcüklerini hiç düşürmeyen Bayar, şimdi iyice anlaşılıyor ki, 27 Mayıs'tan önce Harp Okulu öğrencileri İçin 'tenkil' sözcüğünü de kullanmıştır. Yüz yaşını aşmış bir siyasal kişinin bu denli gaddar, bu denli acımasız oluşuna şaşılır. Bayar, 27 Mayısı ve 27 Mayısçılan hiçbir zaman bağışlamamıştır. Bu hareketten ne zaman söz edilecek olsa, komünistlerce yapılmış olduğunu söylemiştir. Bununla da yetinmemiş, hareketi Kabakçı Mustafa olayına benzetmiştir. Yüz yaşını aşmış, akli melekeleri uzun yaşamanın silindirinden geçmiş bir kişi belki böyle bir söz söyleyebilir, fakat deneyden geçmiş gazeteci arkadaşlar bir marifetmiş gibi bunu manşetten nasıl verirler? Biz de bir zamanlar aynı gazetede, Bayar'ın anılarını yazmıştık. Öyle sözler söylemişti kj bunları yayımlamaktan sakınmıştık. Tarihe baktığımızda Celal Bayar'ın da kendine özgü komünistliği vardır. Atatürk'ün Ulusal Kurtuluş Savaşı döneminde kurduğu 'Komünist Parti'sine girmiş, kurucuları arasında yer almıştır. Bayar'ın o dönemdeki komünistliğini kimse ciddiye almamıştır, ama geçmişinde komünistlik vardır. Az buçuk da olsa geçmişinde komünistlik bulunan bir kişi bu sözü söyler mi? Eğer o zaman komünistleri imha etmek gibi bir eyleme geçilseydi Bayar çoktan imha edilmişler arasında olacaktı. 1973 seçımleri sırasında Demokratik Parti saflarında bir Karadeniz aezisine çıkan Bayar'a o zaman eylemci gençlere komünist dediği için sormuştuk: "Siz de Atatürk'ün buyruğu ile Komünist Partisine girdiniz, şimdi ne diyorsunuz ?" Verdiği yanıtta, "O zaman başkaydı, şimdibaşka..." demekle yetinmıştı Kişi o zaman başka, bu zaman başka demekle tarlhsel ve güncel sorumluluktan kurtulamaz. Bir siyasal düşünce söz konusu olduğunda sorumsuz kişiler 'topyekün imha' diyebilirler. Sorumunu bilen kimselerın ağzından böyle söz çıkmaz. Yıllardır siyasal yaşantımızda işçi ve emekçiden yana olan her düşünce komünistlik olarak sergilenmiştir. Ama işçi ve emekçiden yana olan düşünce sahiplerinin imha edilmesini söyleyen pek çıkmamıştır. Hele parti liderliğı, bakanlık, başbakanlık, devlet başkanlığı yapmış kişilerin ağzından böyle bir sözün çıkması hiçbir zaman beklenmez. Ne demektir imha etmek? Bunu demokratik ülkelerde bir yabancı dile çevirip anlatmak dehşet saçar. Hiçbir siyasetçinin aklı böyle bir sözü almaz. Türkiye'de eski bir cumhurbaşkanı komünistlerin 'topyekün imha' edilmesini istiyor diye bir haber alsalar önce güler geçerler, ciddiyetine inanmazlar. Gerçekten söylediği anlaşılınca da dehşete düşerler. Biz ulusal onur yönünden eski bir cumhurbaşkanının böyle bir sözü söylemediğini varsayıyoruz. ABD'de 'Muhteşem (Baştarafı I. Sayfada) de bilim adamları katılacak. KultUr ve Turizm Bakanlıgı'ndan edinilen bilgiye göre, Amerika'dan gelen istek üzerine düzenlenen "Mubteşem Süleyman Serglsl"nin Amerika'da tanıtımıyla ilgili faaliyetleri ve harcamaları, serginin yer alacağı müzeler yapacak. National Gallery of Art'ta açılacak olan ilk serginin tanıtımını ise muzenin sergi sorumlusu olan Dr. Esin And adlı bir Türk gerçekleştirecek. Sergiyle birlikte Kültür Bakanlıgı'nın düzenleyeceği kültürel faaliyetlcrin organizasyonu ve tanıtımını ise bir Amerikan tanıtım firması üstlenecek. Bakanlık yetkililerinin konuyla ilgili Cumhuriyet'e yaptıklan açıklamada, serginin müzelerden gelen istek üzerine hazırlandığı belirtildi ve şu bilgi verildi: "Bakanlıgımız da dışarda olumsuz olan Tiirk imajını degiştirmek amacıyla bu fırsaü deJeriendirerek sergiyle birlikte bazı kültürel faaliyetler düzenleyecek. Bu faaliyetlerin seçiminde sanatçıların sanat degerleri kadar haber degeri taşımalanna dikkat ediyoruz. Bu nedenle serginin açdışında, ba$anları Amerika'da da bilinen GüherSUher Pekinel kardeşler büyük bir olasılıkla Amerika'nın en büyük konser salonlanndan biri olan Kennedy Cenlre'de konser verecek. Pekineller konserlerini New York'ta tekrarlayacaklar. Daha önce tek başına glttigi New York'ta büyük başan kazanan Yıldız Kenter, bu kez VVashington, Chicago ve New York'ta sahneye, arkasında devlet destegi olarak çıkacak. Kültür faaliyetleri arasında Amerika'da dünyanın en eski bandolanndan biri olarak ilgi toplayan Mehter Takımı'nın VVashington ve New York'taki göslerileri ile Devlet Halk Danslan Toplulugu'nun gösterileri de yer alacak. Bu kültür haftalarına Türk Klasik Müzigi ve Türk Halk Müzlginln temsilcileri de götürülecek. Bu tanıtım faaliyetlerinin yalnızca Osmanlı dönemiyle sınırlı kalmaması için "Muhteşem Süleyman Sergisi"yle birlikte "Çagdaş Türkiye" başlıgı altında fotograf sergisi ile belgesel fllm gösterileri de gerçekleştirecegiz. Chicago'da düzenlenecek ve üç gün sürecek olan "Kanuni Sultan SUleyman Döneminde Osmanlı tmparatorluğu" konulu sempozyum ile de barbar denilen Türklerin aslında Batılılardan üstün olmasalar bile en azından onlann düzeyinde olduğunu aniatacagız. Çünkü o dönemden başlayıp Osmanlüann azınlıklara davranısı, kanun anlayısı, devlet sistemiyle çagının çok ötesinde olması ortaya konulduğunda, Türklere barbar denilen dönemlerde, diger devletlerden mukayeseli olarak üstün oldugu ortaya çıkıyor. Bu sempozyuma Amerikalı bilim adamlan da katılacak. Çünkü şu an, TUrkiye'nin tanıtımı açısından yabancı bilim adamlarının bu noktalara dikkat etmeleri bizim için çok önemli." Tanıtım faaliyetlerinin Amerika'da başlatılmasının nedeni ise "Amerika dünyanın kaderinin çizildigi Ulkelerden birisi ve kamuoyundaki roltt çok büyük. Türkiye'nin dışardaki imajı ise çok kötü. Bu imajı kırmak için Amerika'dan gelen istekleri de değerlendirdik" biçiminde özetlendi. Kültür Bakanlıgı yetkilileri, Amerika'da yapılacak faaliyetlerin ilk deneyim olduğunu belirterek, "tlk olmasına karşın sonuçtan Umitliyiz. Çünkü Türkiye'ye karşı bir tutum degişikligi var artık. Sergi eger altı yıl önce açılsaydı, başanlı olmazdı" dediler. "Muhteşem SUleyman Sergisi", büyük bölümü Topkapı Sarayı Müzesi'nden götürülecek parçalarla oluşturulacak. Çinili Köşk ve lstanbul Universitesi Kütüphanesi'ndeki yapıtlardan bir bölümünün de yer alacağı sergiye gönderilecek parçalar, toplam 37 milyon dolara sigorta ettirilecek. En değerli parçası 4 milyon dolara sigorta edilecek "Piri Reis Haritası" olan serginin diğer değerli yapıtlanndan bazıları 2 milyon dolara sigorta ettirilecek olan "Süleymanname" ile "Hünername", 1.5 milyon dolara sigorta edilecek olan "AltınMurassa Matara", 1 milyon dolara sigorta ettirilecek olan "Necef Matara", "Yatafian", "Taht", "Çini Pano" ve l t f Kütüphanesi'nden "Mecmu'i Menazil." Muhteşem SUleyman Sergisi 1988'de de lngiltere'de açılacak. Devlet KİRALIK T.C. ISTANBUL BÜYÜK ŞEHIR BELEDİYESI İSKİ D UY U RU İDAREMİZ İHTİYACI 1000 ABET ÖZEL KLOR VANASI KAPALI FİYAT TEKLİFİ ALINMAK SURETİYLE İÇ VE DIŞ ALIM YOLU İLE SATIN ALINACAKTIR İSKİ NO: T. 1389 22.8.1986 Cuma günü yapılacak olan ihalenin tahmini tutan 5.400.000. TL., geçici teminat 162.000. TL.'dir. Ihaleye ait teklif şartname, teknik şartname ve teknik resim, ucreti. karşılığında idaremiz veznesinden temin edilebilir. Ihaleye iştirak edecek firmalar teklif zarflarını en geç 22.8.986 Cuma günü saat 11.00'e kadar Aksaray lnkılap Caddesi No: 34'te İdaremiz Genel Evrak Müdürlüğüne vereceklerdir. Basın: 22244 POLİSİYE VE GANGSTER FİLMLERİ2 1. 2. 3. 4. Şark Ekspresinde Cinayet Serpico Yaralı Yüz (scarface) Sİokakların Kanunu 7 01 2 İLAN KADIKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Muıeveffa Fıkrıye Ugun tarafından Istanbul 2.ncı noterliğinde tan/ım edilen 25.4 1985 lurıh vc KS74 yevmıyc sayılı vasıyeıname gereğince musaleyh Daruşşafaka Cemıyeıine M.K. 538.nci maddesı gcreğınce mırascılık bclgeM vcrılmesıne karar verılmış olup, adresleri lespit edilemeyen mııascılaı Sabrı Meün Yüksel, Ahmet (,'enn Yüksel ve Mehmel Şukru YukselV teblıgat yerıne kaım olmak uzere ılan olunur BaMn: 10500 A l/LI/BLHOr ARTIIUR VOUNl, HNAIION/M beanslar 12 00 15 00 19 0021 55 Fılmlerın searrslar, donusumluüıjt