16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tumhurİYet 1402'tikleıv KKTC kapısı kapanacakrru? Bu yıl öğretime başlayan Doğu Akdeniz Üniversitesi sınavlarına katılmak için Türkiye'den 3000'i aşkın öğrenci KKTC'ye gitti. 1402'liklerin KKTC'de görev yapıp yapamayacağına mütevelli heyet karar verecek. ÜMİT ASLANBAY ANKARA Türkiye'li öğrencileri ilgiyle kabul eden KKTC'deki Doğu Akdeniz ÜniVersitesi'nin 1402'li öğretim elemanlarını da kabul edip etmeyeceği açıklık kazanmadı. KKTC Eğitim Bakanlığı MUsteşarı Burhan Tuna, bu konudaki karar yetkisinin üniversite mütevelli heyeti gibi çahşacak yönetim kurulunun elinde olduğunu söyledi. Ancak KKTC'deki üniversitenin kuruluşundan bu yana "danışmanlık hizmeti veren" YÖK'ün varhğı, 1402'liklerin tıpkı Türkiye'deki gibi KKTC'de de iş bulamayacağı yolunda yorumlara neden oluyor. Mühendislik ve ekonomiişletme fakülteleri ile bir yüksekokuldan oluşan Doğu Akdeniz Üniversitesi'ne Ankara'dan 1200, lstanbul'dan 675 ve Mersin'dtn 792 adayın başvurduğu, ayrıca 3. Dünya ülkelerinden 64 öğrencinin de okumak istediği bildirildi. Doğu Akdeniz Üniversitesi giriş sınavları bugün Lefkoşe ve Gazi Magosa'da yapılacak. Sınavlara katılmak için Türkiye'den yaklaşık 3000 öğrenci KKTC'ye gitti. Yetkililer, üniversite harcının Türkiye'dekine benzer bir biçimde saptanacağını vurgularken, öğretim elemanı ihtiyacının karşılanması konusunda şu bilgiyi verdiler: "YUksek Teknoloji Enstitüsü 78 senedir egitiın hizmeti vermektedir. Buradaki ögrelim elemanlarının çogu yurtdışında öğrenim görmiişlerdir. Yeni öğre(im elemanına duyulan ihtiyaç nedeniyle daha önce ilanla öğretim elemanı alınması yoluna gidildi. Öncelik Bogaziçi ve ODTÜ'lti öğretim elemanlarına tanındı. Ancak yeni ihtiyaçlann duyulması halinde, yeniden ilan verilecck. Bu konuda mütevelli heyet yetkili olacak. Türkiye'deki 1402'liklerin işe alınıp alınmamalarına da heyetin karar vermesi doğaldır" BİR ÜNİVERSİTE DAHA AÇILACAK Kıbrıs'taki üniversite konusunda sorulara yanıt veren KKTC Eğitim Bakanlığı MUsteşarı Burhan Tuna, Doğu Akdeniz Üniversitesi için oluşturulan vakfın yönetim kurulunun "en yüksek yetkili" olduğunu, Türkiye'li öğretim elemanlarının alımında da karar yetkisine sahip olduğunu vurguladı. Tuna, "Bu aşamada 1402'likler konusunda birşey göylenemez" dedi. KKTC'deki üniversiteler için önümüzdeki yıl Türkiye'de sınav merkezlerinin açılmasını duşündüklerini de sözlerine ekleyen Musteşar Tuna, Türkiye'den bu üniversiteye başvuran 2 bini aşkın öğrencinin sınav öncesindeki ihtiyaçlarının karşılandığını, barınma sorunlarının çözüldüğünü belirtti. Bu arada Girne'de de Amerikan New Hampshire Collage'nin bir şubesi gibi çalışacdk olan üniversitenin açılacağına değin Tuna, yeni üniversitenin ekononıi ağırlıklı olacağını, 2(X)'ü aşkın öğrenci alacağını belirtti. Girne'deki yeni özel ünivcrsitenin harç parasınıp Doğu Akdeniz Üniversitesi'ne oranla daha yüksek olacağı da kaydedilirken, Musteşar Tuna, "Önümüzdeki ögrelim yılı başında yeni üniversite ile birlikte KKTC'nin iki Üniversitesi olacak" biçiminde konuştu. Sahıbı C umhııriytl Maıhaacıhk ve Cıa/ctculık lurk Aımnım "jırkctı .nlın.ı Nadir N»di, A Ccncl Yayın Mudııru llaian < emal. Mucscsc Mıulıını 1minr U$akllgU. Ya/ı Işlcn Mıuiılrıl Okay l,onrnsın. # ll.ıhıı Mırktvı Mıulıını Vtlçın Bayer, Sayfa Duzenı Yöııelmcnı Alı Ac»r, # lemstltılrr VNkAKA Yalçın Dogân. I/MİR Hikmtl (,rlınk.>«. ADANA Mrhmrl Mercıtn. Isıanbul Haberlerı. Reh« ö z , D15 Haberler Ergun Balcı, Ekonomr Osman Ulagay, KUlıUr. Critl (Klcr, Maga/ın Yalfin Ptkjen, Spor Danısmanı Abdülkadir Yurclman, Düzellme. Rcflk Uurbaş, Ara^tırma Şahin Alpay, IşSendıka Şukr»n Krlrnri Habcr Aıaılıınıa. Uluk UUIdrmlr, % Koordınatör Ahmrt Konılun, # Malı l>ler Krol Krkul, Kcklâm vc llalkla llışkılcr. GıUdcraı Kojar, Idarc Httaeytn fiurer, Işletme: tindcr ÇeUk. Bılgılşlem: Nall l u l . Basan ve Yayan ( umhunyrl Maibaacılık vc Cazetecılık r A Ş TUrk Ocağı Cad. V»/4I < agaloglu »4334 Ist , PK 246lsUnbul, Tel M2 O S 05(20 hai)Telex 22246 # Rumlar Ankara: /ıya CıOkalp Hulvan Inkılap Sokak No 19/4 Tel 13 II 4147, Ielex 42144 • lımır: H /ıya Hulvan 1352 Suk 2/), Tel 25 47 0913 l2 3OTelex: 52359 • Adana: (.akmak Cad No 134 Kaı 3. Tel. I455OI9731 Telex. 62155 MÜansas City, cazın kilometre taşlanndan biri. "Caz, New Orleans'ta doğdu, Mississippi ile kuzeye Kansas City'ye ve St. Louis'e taşındı ki, New York'ta gösterime çıkabilsin." Bu cümleyle cazın seyahati kadar Amerikalı siyahların yaklaşık 150 yıllık çileli serüveni de anlatılmıyor mu? Kültürler hamıaııı AMERİKA Dev Sandviç TAKVİM 7 TEMMUZ 1986 lmsak: 3.34 Guneş: 5.32 öğle: 13.14 Ikindi: 17.13 Akjam: 20.45 Yatsı: 22.34 Sovyet heyeti geliyor ANKARA, (UBA) Sovyetler Birliği Yüksek Şura Yardıması Orlov Vlademir başkanlığtnda 5 kişilik bir Sovyet Yüksek Şura heyeti, TBMMBaşkam Necmettm Karaduman'ın davetlisı olarak çarşamba günü TUrkiye'ye gelecek. Ankara, tzmir ve tstanbul'da temasiarda bulunacak heyette Adalet Bakanı Boris Kravsov ile SovyetTürk Parlamento Grubu Başkanı Karatay Durisovun da bulunduğu bildirildi. Ben Amerika'yı seviyorum. Çünkü siyahları. Kızılderilileri, Hispanic denilen çoğunlukla csmer, tspanyolca konuşan insanları, o unutulmaz sinema klasiği West Side Story'ye konu olan Porto Rikoluları, Karayipler'in insanlarını, yani Trinidadlıları, Barbadoslulan, Jamaikalıları, sarı derilileri, Asyahları ve bayazların birçoğunu, özellikie Akdenizli olanlannı, Italyanları seviyorum. Amerika da bunların toplamı zaten. Bunlarsız bir Amerika yok. Amerika bu yeryüzünün bir parçası. Yaradılışı seven herkes, onun her parçasını sevebilmenın felsefesini yakalar. Amerika, yeryüzünün ustelik güzel de bir parçası. Yerkürenin olanca coğrafi özellikleri bu ülkede kendilerini sergiliyor. Başkent VVashington'u Virginia'nın Maryland'in ormanları çevreliyor. Dev ırmakların suladığı topraklar bunlar. Buradan havalanan uçağımız Kansas City'ye yolcu almak için indiğinde Türkiyeden Almanya'ya kadarlık bir mesafe gitmiş durumdayız. Mississippi Irmağı'mn yardığı dünyanın en bereketli ovalarından birinde, bir düzlükte, Avrupadaki bazı ulkelerin toplam yuzölçümlerinden daha büyük bir düzlükıe bulunduğumuzu farkediyorum. Los Angeles'a doğru uçarken tepeleri karlarla kaplı, sarp ve çıplak, başı dumanlı dağları aşıyoruz."Kayalık Dağlar"bunlar (Rocky Mountains). Colorado eyaletini geçiyoru/ demek ki. Ve Büyük Kanyon. Dünyada eşi bulunmayan yüzlerce kilometre ıızunluğundaki ve genişliğindcki doğa harikası. Gümüş pırıltılı Colorado Nehri çivit mavisi rengiyle ince bir yılan gibi kıvrıla kıvrıla altımızda akıyor. Vadiler yaratıyor ve Büyük Kanyon'a doyumsuz bir görüntu sağlıyor. Arizona eyaletindeyiz. Gözümü yerden ayırmıyorum ve Büyük Kanyon'un ardından Ortadoğu'dan tanıdığım o boz çöl rengini görüyorum. Çöl geçiyoruz. Nevada eyaletini geçiyoruz. Çöl, vadi, dağ, yayla ardı ardına, iç içe. Burası Kaliforniya. Ve yüzbinlerce kişiye, 20. yüzyılın başjnda New York'a ulaşabilenlere Özgürlük Heykeli'nin gözüktüğü gibi gözüken Los Angeles Havaalanı. Los Angeles ve palmiyeler. Ix»s Angeles ve Nevv York'un gökdelenleri, VVashington'un Georgetown'unda 18. yüzyıldan kalma binalar yerine gözlerin emdiği, Akdeniz'den çağrışımlar yaptıran, IspanyolMeksika melezi kemerli, sütunlu mimari görüntüleri. Venice Beach 'te plajın ince kumları üzerinde gezintiye çıkmış, okyanustan uçan rüzgârla oynaşan lranlılar, Araplar. Kuzeye uzanan sahil boyunca Malibu'ya dek Pasifik'in köpüklü dalgalarının kıyıyla buluşmasını seyredenler... Ve isimler. Boston çevresinde Arlington gibi, Lexington gibi, Cambridge gibi ne kadar lngiltere kalıntısı isim varsa, Los Angeles çevresi de o kadar Latinliğini, Meksikalıhğını ilan etmiş. lşte Santa Monica Bulvarı. tşte Santa Ana'ya giden çevre yolu. lşte San Diego çıkışı. Ve işte adı üzerinde, lspanyolca Los Angeles! Eğer uçakta beş ya da altı saat sabretmek göze alınırsa, bu çeşitlilik yarım gün içinde yaşanabilir. öğleve kadar Boston'da, tzmir öğrenci derneklerinden rektöre dilekçe: 'Her 15 dakikada bir öğrencinin atılması önlensirf I/.MİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerine bağlı sekiz fakültenin öğrenci dernekleri yöneticileri, üniversite rektörlerine verdikleri dilekçede, "Atılmaların engellenmesini ve 6 yıllık eğitim jıakkının yaşama geçirilmesini" istediler. Ege Üniversitesi'ne bağlı mühendislik, tıp, fen ve edebiyat fakülteleri ile Basın Yayın Yüksekokulu öğrenci dernekleri yöneticileri, Rektör Prof. Dr. Sermet Akgün'e, Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı Buca Eğitim, lktisadi Idari Bilimlcr ve muhendislikmimarlık fakülteleri öğrenci dernekleri yöneticileride Rektör Prof. Dr. ömer Yigitbaşı'na verdikleri bir örnek dilekçelerde "198485 ögretim yılında 40 bine yakın öğrencinin alılmasının iiniversitelerdeki eğitim sisteminin it'lasının tam bir göslcrgesi olduğunu" savunarak şu görüşlere yer verdiler: "Çok adam al, çok adam at ilkesinin uygulanması olan bu durıım 365 günde, her 15 dakikada bir öğrencinin atılması demektir. Tepkileri yumu^atınak için çıkarılan aflarla, ogrenciler her atılımda af bcklcr duruma gelmiştir. Geçen donemdeki af uygulamaları, nicel ve nitel yetersizligi bir yana, atılmalara çöziim olnıumıstır ve olmayacaktır. Atılmalar yine gündemdedir. Kaldı ki atılmalar ögrencilerin 'suvu' degildir ve affedilmesi gereken öğrenciler degil, çarpık eğitim öğretim sistemimizdir ve bu kıyımın sorumlusu da YÖK'tur!" Öğrenci dernekleri yöneticileri, dilekçede, getirilen sınav sistemiyle, düşünmeyen, üretmeyen, araştırmayan bir Öğrenci tipinin yaratılarak, başannın yalnızca sınavla ölçüimeye başlandığını savundular. Bu dönem sonunda da atılmaların yoğun bir biçimde gündeme geldiği belirtilen dilekçede şöyle denildi: "Atılmalann kaynağı olan YÖK'ün 44. maddesi, bir yandan ek öğretim suresi lanırken, aynı zamanda herhangi bir dersten iki yıl vizesiı olma halinde atılmayı olanaklı kılmaktadır." "6 yıllık eğitim hakkı yaşama geçirilmelidir. Yasal dayanagı olmayan atılmalara son verilmelidir" istemlerini de içeren dilekçeyi alan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sermet Akgun, oğrencilerle bir süre görüştü. Rektör Prof. Dr. Akgün'ün öğrencilere "yasanın yorumu YÖK'ten gelir. Asıl bağlayıcı olan YÖK'tUr. Benim 44. maddenin yorumlanmasında yetkim yok. Bu isteınlerinizi üniversitelerarası kurula iletecegim" dediği öğrenildi. var. Fakat caz, Amerika'nın kolay kolay vazgeçmeyecegi harikulade bir saplanlıdır." DIZZY G1LLESPIE Bu "harikuladc saplan(ı"yu, New Orleans'tan yola çıkıp, koca Mississippı'yi katettikten sonra gösterime çıktığı Nevv York'ta, harikulade bir caz ustasından izlemcli. Blue Note"da birkaç günlüğüne Dizzy Gillespie çalıyormuş. Cazın birinci kuşak devlerinden, Louis Armstrong, Duke '••"V Ellington, Count Basie, Charlie Parker, John Coltrane gibilerinin oluşturduğu o cazı caz yapan muhteşem aileden biri Dizzy Gillespie. Sihirli trompctiyle ün yaptığında trompetin büyük isimlerinden Miles Davis, daha ortada yoktu. Dizzy Gillespie, bir kurbağa boynu gibi şişen ve kabaran ve inanılmaz bir görüntu veren yanaklarıyla, ucu ortadan çıkan çarpık trompetini üflediğinde ya DIZZY CILLESPIE Ruyuk alkış kopuyor ya da loş salonu caz ustasu Bach'ian parçalar ça dolduran dinleyiciler, hipnotize lıyor. olmuşçasına dikkatlerini sahneye saplıyorlardı. Beebop müziğinin kurucusu 67 yaşındaki sanatçıtakdimcinin sözlerince büyük, büyük Dizzy Gillespie ya da fabulous (harika) Dizzy Gillespie, Blues ile Blue Note'un sıralarını büyülüyordu. "Frontiers of Jazz" adlı kitapta "The Blues" başlıklı makaleyi kaleme alan Abbe Niles, Blues'u şöyle tanıtıyor: "Blues, Güney'in okuma yazma bilmeyen yoksul zenci sınıfları arasından fışkırdı. Bar piynnistleri, savruk gezginci işçiler, gelen giden trenleri ve buharlı gemileri seyredenler, sokak koşelerinde gitar çalanlar, scrseriler... Spiritual, koral bir söyleyiş tarzıdır. Blues ise tek kisiliktir. Şarkıcının duygularının ifade biçimidir." Blues'un kökeni Yunanistanın bugün en popüler ınuziği olan rebetiko ile lspanyol flamenkosunun temeli Canta Jonde (derin şarkı) ile şaşırtıcı benzerlikler gösteriyor. Hepsini de evrensel kılan acaba bu benzer köken mi? "Avam"m müziği olmaları mı? Pcki bizde dudak bükülen ve "arabesk" diye bir kalemde çizilip müzikten sayılmayan müziğin kökeninin ve doğum şartlarının bunlardan bir farkı var mi? Blue Note'da Gillespie'nin trompetine hipnotize olmuşken, bunları düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. MÜSLÜMAN FLÜTÇÜDEN BACH Dizzy Gillespie'nin ekibinde asıl unutulmaz olan, alto saks ve flüt çalan baba Seyyld Abdülkhiyr ile davulcu oğul Nasr Abdülkhiyr. Baba, 60'larında, iri, uzun boylu, gözlüklü, sakalları ağarmış bir siyah Müslüman. Üzerinde yakasına beyaz karanfil iliştirilmiş siyah takım elbise ve kırmızı kravat, başında ise Türkiye'de tarikat ınensuplarının giydikleri cinsten bir yün takke. Gösterinin bir anında Dizzy Gillespie, Seyyid Abdülkhiyr'e doğru bir işaret yapıyor. Seyyid Abdülkhiyr mikrofona gelerek şöyle konuşuyor: "Sayın Gillespie bana iyi muzigin her zaman iyi oldugunun ortaya konulması fırsatını ve hntiyazını verdi. Şimdi sizlere Johann Sebastian Bach'ın flüt ve klavsen irin 6 nuBÜYÜK KANYON Colorado eyaletini geçiyoruz. Ve Büyük Kanyon. Dünyada eşi bulunmayan maralı sonatını seslendireceyüzlerce kilometre uzunluğundaki ve genişliğindeki doğa harikası. Colorado Nehri altımızdan akı ğim." Babanın flüt ve caz yorumuyyor ve Büyük Kanyon'a doyumsuz bir görüntu sağlıyor. la Bach'ı seslendirmesine davulla oğlu da iştirak ediyor. leans'ta doğdu. Mississippi ile Nevv York'ta, VVashington'da, FransızlspanyolAfrikalı aksaKilise müziğinin ustası Bach, kuzeye, Kansas Cil>'ye ve Sl. Atlantık'in yanıbaşında olunanının (New Orleans ne de olsa yüzyıllar sonra bir siyah MüsluİAHiis'e taşındı ki, New York'ta bilır. Öğleden sonra ya da akşabu üç külturun bileşimidir) kımanın flütünden bir caz kulügösterime çıkabilsin." Bu cummüstü Los Angeles'ta Marina yı bölgelerinde Ingiliz halk şarbünde, eserlerini bestelediği zaleleri nere Je okuduğuınu hatırdel Rey'de Pasifik'i seyrederkcn, kılarına katıştığı, Memphis ve man harıtada bulunmayan Nevv yarını gun içinde belleğime do lamıyr,um, ama Amerıka'da Chicago'nun kentleşmiş siyahla York'ta yaşatılıyor. ğanın kaç goruntusunun kazın okuduğumu bıliyorum. Bu rının daha katı yaşam koşuliaDizzy Gillespie sahneyi terk cumlelerde cazın seyahati lcadar dığını duşünuyorum. ııyla bezendiğı, bir de Nevv ederken, babaoğul Müsluman Amerikalı siyahların yaklaşık York'ta kentli Yahudı ile tema sanatçıların ramazan ayının Yarım gün içinde belleğime 150 yıllık çileli serüveni dc ansa geldiği anlatılıyor. Ve bir sa dördüncü gününde oruçlarına işlenen sadece doğanın sundu latılmıyor mu? tırda şöyle deniliyor: "Dünyanın devam ettiklerini öğreniyorum. ğu o eşsiz çeşni mi (?) Amerika1 Nevv York'ta avantgarde büyük bir kesimi için caz Amenın nasıl bir kııltu !er harmanı Burası Amerika. Nikaraguarika'dır." Birkaç satır altta isc nın üzerine çullanmaya hazırlaolduğunu, uçak daha Anıerika' akımlarııı fışkırdığı Greenvvıch cazın, "Ingiliz ilahileri, Fransız nan da Amerika. Bu da Ameri nın ortasında yarım saatlığinc Village'ın o kaldırımlarından bive tspanyol halk (folk) melodi ka. Kansas City'ye varınca tıpkı lxıs rinde Ralph de Toledano adlı bir eski Newsweek mensubunun leri, blues ve spirituals ile karıAngeles'a indiğimdc hissettiğim Ve Johann Sebastian Bach derlediği "Frontiers of Jaz/.şan Afrika rilmi" olduğu belir bir siyah Müsluman flutçü tara"ölçude hissetmiştim. Caz'ın Sınırlan" adlı bir kelepir lildikten sonra, bölum şu cüm fından caz yorumuyla sadece CAZ, AMERİKA'DIK kitap almıştım. Kitabın bir böle ile son buluyor: Amerika'da seslendirilebilir. lümünde cazın Nevv Orleans'tan Kansas City, cazın kilometıe taşlanndan biri. "Caz, New Or kuzeye doğru tırmanırken, "Dünyada yeterince çılgınlık SlJRECEK. Verem hastnları bilgisayarda ANKARA, (ANKA) Türkiye'deki kesin veremli sayısının belirlenmesi ve tedaviyi yarım bırakan hastaları tedaviye zorlamak için, veremli hastalar bilgisayara kaydediliyor. SSYB Verem Savas Daire Başkanı Dr. Hayati Bilgiç, son 4 ay içinde bilgisayara 50 bin verem olayının kaydedildiğini bildirdi. Cengiz Çandar MÜĞLA (a.a.) Kültür ve lurizm Bakanlığı Muğla ll Müdürlıiğü, bö'lgeye gelen yabancı konukların ülkemız hakkındaki düsüncelerini tespit etmek amacı ile bir anket düzenledi. Yetkililer, oluşturulan ekibin, yörenin tarihi ve turistik yerlerini gezdiğini, çeşitli milletlere mensup konuklara, değişik sorularyönelttiğini, onların ihtiyaçları ile görüşlerinı tespit ettiğini sövledıler. Turistlere anket Gençlere cinsel akupunktur tSTANBÜL, (UBA) Akupunktur uzmanı Prof. Dr. Hayati Şadi Koçal, cinsel iktidarsızlık çeken erkeklerde "akupunktur yoluyla tedavinin" yalnızca genç erkeklerde mümkun olduğunu ve başarılı sonuç verdığini belirtti. Prof. Koçal, gençlerdekı başarı nedeninin de hücrelerinin genç ve daha duyarlı olmasını gösterdi ve "Yaşlılarda ise bu tedavi pek olumlu sonuç vermiyor. Çünkü yaşlılann hücrelerinin büyük bir bölümü 6lü hücrelerdlr" dedi. Sarılık hastalığı tSTANBÜL, (UBA) Prof. Dr. Ali Namık Şener, altyapı yetersizliğinm salgın hastalıklara neden olduğunu belirterek, "tçme suyuna kanalizasyonun karısması, özellikie sarılık hastalığının görülmesinde başlıca etkendir" dedi. ANKARA, (a.a.) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlı ğı 'nca açılan "gençlik kampları"nm ilk devresi dün başladı. Ortaöğretim ve Universitelerden 12 bın gencin katılacağı kamplar, 10'ar günlük devreler halinde 3 eylül tarihine kadar sürecek. Kamplara, öncelikle çalışkan ve okullarda disiplin olaylanna karışmamış öğrenciler alınıyor. öğrenciler, Çanakkale. Intepe, BursaGemlikHasanağa, Bursa GemlikKaracaali, AydmKuşadası, lzmirÇeşme, tçelSılıfke, ve tskenderunUluçınar tesislerindekı kamplar için günde 450 lira; ElazığSivfice, Hazar ve KonyaBeyşehir tesısterindeki kamplar ıçm de günde 150 lira ödeyecekler. Gençlik kampları LEFKOŞE (a.0.) Kuzey Kıbns Tıirk Cumhuriyeti'nde, Dr. Fazıl Küçük Gazetecilik Başarı ödUllerini kazananlar Lefkoşe'de açıklandı. Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği'nce düzenlenen yarışmada, haber dalında Cumhuriyet gazetesının Kıbrıs temsılcisı Izzet Rıza Yalm, Cumhunyet'te yayımlanan "Denktaş'ın de Cuellar'a mektubu"başlıklı haberıyle birinalik aldı. KKTC'de basın ödülii YalırCm Warnke geldi ANKARA (ANKA) Federal Almanya Ekonomik tşbirliği Bakanı Jürgen Wamke, Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'ın resmi konuğu olarak dün akşam geç saatlerde Ankara'ya geldi. Esenboğa Havaalanı'nda Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahlt Aral tarafından karşılanan Warnke, bugün Malatya'da. yarın ise Antalya'da temas ve ıncelemelerde bulunacak. SSK: BUirkişiIer, kiraeıları kolluyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) SSK yetkilileri, belediyeler ve özel idareler ile kamu kuruluşlarının sahip bulundukları gayrimenkullerin kiralarını günün koşullarına göre yükselten yasanın uygulamasından yakınarak, "Yasanın uygulamaya konuldugu sırada çok memnun olduk. Ancak rakam olarak bize pek yararı olmadı. " dediler. SSK yetkilileri, açılan kira tesbit davalarında kararlann hep kendi aleyhlerinde sonuçlandığını bildirerek, mahkemelerdeki bilirkişilerin sürekli olarak kiraeıları koruduklarını öne sürdüler. SSK yetkilileri şu bilgileri verdiler: "Blz yasanın ilk uygulamaya konuldugu sırada gayri menkullerimizde 250300 milyon dolayında bir kira artışı tahmin etmiştik. Ancak bir defaya mahsus olmak üzere artlırılacakbu kira bedelleri bizim kiralarımi7 açısından munzam bir artış sağlayamauı. Kiralanmızı arttıımamız üzerine birçok yerde davalar açıldı. Bu davalar şu anda mahalli mahkcınelerde devam ediyor ve mahkemelerin tayin ettiği bilirkişilerin kararları hep aleyhimize çıkıyor. Yani billrkişiler kiracılan koruyor" Yetkililer yasanın çıkmasından sonra yeni kira bedellerini nasıl tespit ettikleri yolundaki soruyu ise şöyle yanıtladılar: "Kiralanmızı binalann durumuna göre tespit ettik. Yani binanın yeri, cephe dunımu ve metrajı kinının tespitinde önemii rol oynadı. Görevlilerimizin kira tespitlerinde yanlış yapmamaları için merkezden bir heyet gönderdik ve kira tespitleri onlar tarafından yapıldı" Kira bedellerinin daha önceden çok düşük tutulduğunu, yasanın yürürlüğe girmesinden sonra kendilerine ait binalann kiralarını emsallerinin seviyelerine getirdiklerini belirten yetkililer, tespit ettikleri kira bedelleri konusunda rakam olarak açıklama yapamayacaklannı bildirdiler. Kira bedellerinin her ilde o yörenin yapısına göre değiştiğini kaydeden yetkililer, kira bedelleri ile ilgili olarak yörelerde kendiiernıe karşı açılan davalarla ilgili olarak da şöyle konuştular: "Birçok ilde tespit ettiğimiz kira bedellerine kiracılarımız itiraz etmediler. Toplu itirazlar üç Uden geldi; Bunlar da Samsun, Balıkesir ve Manisa. Diger IIlerden ise tek tük itirazlar geldi. Aslında bizim tespit ettiğimiz kira bedellerine itiraz olmayacaktı. Ancak bazı vilayetlerimizdeki avukatlar bunun öncttlttgüntt yaptılar. Yasanın uygulamaya konuldugu sırada biz çok memnun olduk. Ancak rakam olarak bize pek yaran dokunmadı. Yani istedigimiz parayı hiçbir zaman alamadık. Mahkemeler hep aleyhimize karar verdiler. örnegin Ankam'daki hal binasının kiralan çok ucuzdu. Bunu günün rayiçlerine göre yeniden tespit etik. Ancak mahkemeye yapdan başvuru üzerine bizim tespit ettiğimiz kira bedelleri yarı yanya indi." "Türkiye'de de karaci&er nakledilebilir", ÇEŞME Dünyada ilk kez ameliyat ile karaciğer naklini gerçekleştiren Türk doktoru Munci Kalaycıoğlu "Danor temin edilebilirse, Türkiye'de de karaciğer nakll yapılabileceğlni" söyledi. Tbtilini, geçirmek üzere ABD'den Çeşme'ye gelen MUnci Kalaycıoğlu, düzenlediği basın toplantısında "Türkiye'de 19 tıp fakültesi var. Ve bu ameliyatlar için tüm olanaklara sahipler. Peki bizde niçin yapılmasın?" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle