16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 TEMMUZ 1986 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 VAP Genel Başkan Yardımcm Türkun Ankan, muhalefeti "akıllarını başlanna toplayarak ve birbirlerine çelme takmaktan vazgeçerek hükümete karşı, vatandaşı korumak amacıyla btrttk olmaya" çağırdı. Dün yazılı bir açıklama yapan VAP Genel Başkan Yardımcm şunlan söyledi: "220'yi aşan parmak sayısına güvenen Sayın özal almış başını gidiyor. Zam üstüne zam, fon üstüne fon, vergi üstüne vergi, borç üstüne borç yığıyor. Ne \>ar ki, bu icraata karşı muhalefet birbirini destekleme yerine, muhalefetten gelen önerilere hemen karşı çıkıyor; özal yerine blrbirine çelme atmaya çalışıyor. Sayın Özal'a karşı ayrı ayrı olmakla btrlikte birbirimizi destekleyerek vatandaşı Özal'ın zamlanndan, fonlarından, gayrt adtl vergilerinden, keyfl cezalanndan, borçlarından, savurganlıklarından, hukuksuzluklarından, devlet anlayışı yoksunluğundan ve keyflltklerinden kurtarmak tçtn çalışalım." Arıkanhn muhalefete çağrısı Çoğunluk, seçimin 1987'de yapılmasını istiyor ANAP# yönetimL, ara seçim içîn toplanıyor ağırlık kazandı. Aralarında Devlet Bakanı Mesut Yılmaz ile ANAP Grup Başkan Vekilleri Haydar Özalp ve Pertev Aşcıoğlu'nun da bulunduğu bir grup MKYK üyesi, ara seçimlerin 1987'ye bırakılması görüşünü savunuyorlar. Genel Başkan Yardımcılarından Şadi Pehlivanoğlu ile Genel Sekreter Yardımcıları Alpaslan Pehlivanlı ile Rüştii Kazım Yiicelen ara seçimlerin bu sonbaharda yapılması görüşünde ısrar ediyorlar. ANAP'ın örgütlenmeden sorunılu Genel Başkan Yardımcısı Mehmel Keçeciler ile Genel Sekreteri Mustafa Taşar da ara seçim tarihi konusunda tarafsızlıklarını koruyarak, partinin "her an seçim yapılacakmış gibi hazırlıklı olmasım" istiyorlar. Başbakan Turgut Özal başkanlığında bugün toplanacak olan MKYK'da ara seçim tarihi bir kez daha tartışılacak. MKYK üyeleri, bugünkü toplantıda Başbakan özal'ın ara seçimlerin bu sonbaharda yapılması yolunda bir görüş beiirtmesinin kendileri için bile sürpriz olacağını belirtirlerken, "Orgütiimüz seçim lere hazır ama bu yıl seçim yapılacağına ihtimal vermiyoruz" dediler. Mesut Yılmaz, Haydar özalp ve Biilenl Akarcalı'nın içlerinde yer aldığı ANAP MKYK üyeleri ara seçimlerin 1987'de yapılması görüşlerini şu gerekçelere dayandırıyorlar: • • ANAP iktidannın özellikle ekonomik düzenlemelerinin olumlu sonuçlan, 1987 yılında ortaya çıkacaktır. Rnflasyon düşmüş olmak, halkın alını gücü yükselecektir. Ülkeyi sürekli bir seçim havasına sokmak yanlıştır. ANAP'ın Meclis aritmetiği ile ilgili bir sıkıntı yoktur. İktidarm böyle bir sıkıntısı da olnıadığına göre, ara seçimler için anayasada tanınan yasal sürenin sonuna kadar beklemck yararlı olacaktır. Seçim atmosferi her zaman muhalefet partileri için bir taze kan niteligi taşır. Şu sıralar etkisiz ve dağınık muhalefet, bir seçim havası yaralıldığında güçlenebilir vc ANAP'a karşı birleşebilir. Böyle bir gelişmeye yol açmamak gerekir". Ara seçimlerin bu yıl içinde yapılmasını savunan grup ise şu gerekçeleri getiriyorlar: ' Gelecek yıl ekonomik ve siyasi durumun bugünden daha iyi olacağı düşııncesi inandırıcı değildir. Bir yıl sonra iktidar dogal olarak daha da yıpranacaktır. Başta Ana Muhalefet Partisi SHP olmak üzere tüm muhalefet partileri dağınıktır ve güçsüzdür. Muhalefet seçimlere hazır değildir. Bu ortamda yapılacak seçimler, ANAP'ın kesin zaferi ile sonuçlanacaktır. Ara seçimler önümüzdeki döneme bırakılıısa, muhalefet kendini toparlayıp güçlenebilir. Ara seçimlerin bu yıl yapılması değişken Meclis aritmetiğinin dc bir ölçüde yerine oturmasını sağlayacaklır. Ara seçimlerde umduklarını bulamayacak olan muhalefet partileri dağılacaklardır". ERKEN SEÇtM Mt? ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda "ara seçim yerine erken seçim" formülü de azınlıkta kalan bir görüş olarak ortaya konuyor. Erken seçim düşuncesi, bu sonbaharda ara seçimc gidilmemesi halinde, 1987'de ara seçim yerine erken seçim yapılması biçiminde formüle ediliyor. Ancak ANAP yöneticilerinin büyük çoğunluğu iktidarm ANAP'a 5 yıl için verildiğini belirterek, TBMM'de sayısal bir sıkıntısı olmayan iktidarm erken seçim istemesinin yanlış ve buyük bir risk olacağını savunuyorlar. Ancak, ANAP Grup Başkan Vekillerinden Haydar Özalp'ın, "Ara seçim 1987'de yapılacaksa erken seçime gidilsin. Böylelikle hem birer yıl ara ile iki kez seçim yapılmamış, hem de Meclis aritmetiği sağlam bir temele oturtıılmıış olur" duşüncesini dile getirdiği biliniyor. DUYDUK/GORDUK YALÇIJV PEKŞEH Liberal fındık Liberal ekonomimizin gıdışatına uygun olarak bu yıl Giresun'da liberal rüzgârlar esti ve fındık üreticisi ansızın liberalleşti. Bu durum doğal olarak fındığın da liberalleşmesine yol açtı ve şunlar oldu: önce gayet liberal bir fındık taban politikası getirildi. Fiskobirlik'in geçen yıl yaptığı açıklamaya göre fındık flyatı piyasadaki arztalep dalgalanmalarına bırakıldı ve fiyatı aylık olarak belirlenmeye başlandı... Tüm vatandaşlar gibi fındık üreticileri de son yıllarda hayran bırakıldıkları liberal uygulamalara bir yenisinin eklenmesine haliyle çok sevindiler. lım fiyatlar daha ne kadar yükselecekti? Fiskobirlik, azalan arz karşısında fındık taban fiyatlarını arttıradursun, serbest piyasada da fındık fiyatları artıyordu. Fakat ureticiler bir kez liberalliğin tadını almışlardı. Bu artışları yeterli bulmuyor, fındıklarını hâlâ kilit altında tutuyorlardı. Fındık artık fındık değil, bulunmaz Hint kumaşıydı. Üstelik zaman daha yılbaşını (1986) bile bulmamıştı. Hele bir de yılbaşı (daha doğrusu Noel) gelince kimbilir fiyatlar ne kadar yükselecekti. Çünkü Avrupa ülkelerinin Noel'de fındık talebi en yüksek boyutlarına ulaşıyordu. "Gâvurlar fındıksız asla yapamıyorlardı" • • • Fakat dünyada herkes liberal değildi. Hatta hiç gereği yokken antıliberaller bile vardı ve bunların başında da Sovyetler Birliği geliyordu. Sovyetler Birliği Türkiye'nin bir numaralı fındık dışalımcı ülkelerinden biriydi. işte bu antillberal ülke fındık fiyatlarının Türkiye'de ansızın yükselişine akıl erdiremedi. Sadece akıl erdirememekle kalsa yine iyi, bu yüksek fiyattan sipariş vermeye de yanaşmadı. İşin ters tarafı Sovyetler'in bu oyun bozanlığına bazı liberal ülkeler de katılmış ve koro halinde "fındığın fiyatını düşürmezseniz, almayız" demeye başlamışlardı. Fındık üreticileri yine de fazla telaş etmedi. Fındığı piyasaya çıkarmadıkça fiyatının artacağına inanmışlardı bir kez.. Beklemeyi sürdürdüler.. Dış baskılara karşı onurlu bir direnişe geçtiler. Bu direnişin bir nedeni de, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Avrupalıların Noel'de fındıksız yapamayacakları görüşünden kaynaklanıyordu. Nasıl olsa canları fındık çekecek ve Giresunlu fındıkçıların kucağına düşecekierdi. "Çünkü gâvur milleti fındık yemeden duramazdı." Taraflar karşılıklı direnedursun Noel gelip çattı. İşte tam bu sırada tuhaf bir şey oldu. Yüzyıllardır fındıksız yapamayan Avrupalılar ve Sovyetler Birliği vatandaşları, bu yıl fındıksızlığa dayanabildiler ve talebi de en düşük boyutlara indirdiler. Aynı anda Fiskobirlik de üreticiden fındık alımlarını durdurunca arztalep kuralı bu kez tersinden işlemeye başladı ve fındık fiyatları tepetaklak düşmeye başladı. • • • Böylece sabahtan akşama liberalizmin faziletlerini dinleye dinleye liberal ekonomiye candan inanmış fındık üreticisi bu yıl, geçen yıldan daha perişan duruma düşüverdi. Birdenbire ortaya çıkan zengin olma umutlarının suya düşmesine mi, yoksa ürünleri ellerlnde kaldığı için ettikleri zarara mı yanacaklarını bilemediler... Bu durumun, liberalizm konusunda içlerine küçük bir kurtun düşmesine yol açıp açmadığına gelince... Bugün toplanacak MKYK'da, tam yetkili olan özal, görüşünü açıklayacak. Bazı MKYK üyeleri de 'Ara seçim 198?"ye kalacaksa erken seçim yapılsın' görüşünü savunuyor. CANAN GEDİK ANKARA Başbakan 1\ırgut özal'ın başkanlığında bugün toplanacak olan ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda ara seçimlerin bu yıl içinde yapılıp yapılmayacağı tartışması noktalanacak. Ara seçim tarihini belirleme konusunda Merkez Karar ve Yönetim Kurulu tarafından yetkilendirilen Başbakan özal'ın ara seçimlerin bu sonbaharda yapılacağı yolunda bir karar almasına "zayıf olasılık" olarak bakıhrken, MKYK Uyelerinin büyük çoğunluğunda seçimlerin 1987'ye bırakılması görüşü Yazarhn ilk yurt gezisi HDP Genel Başkanı 'Mehmet Yazar, parti başkanı olarak ilk yurt gezisini bugün Afyon 'dan başlatacak. Yazar bu gezisi sırasında HDP Afyon tl blnastmn açılışım yaparak, kentteki meileki kuruluşların temstlcileriyle görüşecek. Geziye Başkanlık Divanı ve MKYK üyeleriyle çıkacak olan Yazar, bu arada HDP'nin en büyük finansörlerinden, MKYKüyesl vepartlnln kuruculanndan, özer Holding'In sahibi Yusufözer'in oğlunun düğününe de katılacak. Atasoy, üç santrahn açılışım yaptı Ulaşttrma Bakanı Veysel Atasoy, dün Bahçeltevler, Güneşll ve ömerli santrallarının açılışım yaptı. Bahçelievler sayısal santralının hizmete girmesi ile birlikte 14 bln istekli telefona kavuştu. Santral 3.5 milyar liraya, 1000 hathk Güneşli ve 500 hatlık ömerli otomobil santrallan da 100 m'ılyon liraya mal oldular. Sadece büyük fındık üreticileri değil, üç kilo fındığı olan bile bir umuda kapıldı ve liberal bilinçle harekete geçerek piyasaya baskı uygulamaya girlşti. Arztalep kuralını artık lyice oğrenmişierdi. Ne oluyordu arztalep kuralına göre: Bir mal piyasada bulunmazsa fiyatı artıyordu. Öyleyse fındığı da piyasaya sürmedin mi fiyatı artacaktı. Bundan daha kolay ne vardı? Üstelik bu yıl fındık üretiminin de düşük olması işleri kolay laştırıyordu. Fındık üreticisi "yaşamıştı." Piyasada fındık diye bir mal kalmamıştı. • * * ilk günler umut dolu geçti. Fındık üreticilerinin bu tutumu gerçekten kuralı harekete geçirmiş ve fındığın fiyatını arttırmıştı. Ureticiler böylece doğru yolda devam ettileı. Sizin anlayacağınız fındık çuvallarına bir düğüm daha attılar ve yeniden beklemeye koyuldular. Baka BeşiktaşHa bu kez kavga edilmedi önce "popo" tar DYPİİ başkan izin alamıyor htanbul'un ANAP'lı ilçe belediye başkanlan tüm hızlanyla deniz doldurma çalışmalarını sürdürürken, htanbul'un Celaliye Kamiloba Helediye Başkanı DYP'li Zekeriya Helvacıoğlu denizi doldurmak için izin alamıyor. Helvacıoğlu, UBA'yayaptığı açıklamada sorumluluk bölgesi içinde 12 kllometre denize kıyı bulunduğunu ve bu sahlltn halka açılması için uğraş verdiğini belirterek şunlan söyledi: "Kıyılar sahil siteleri tarafından tutulmuş durumda. Ben de tstanbul'daki çalışmalar gibi sahili halka açmak tsttyorum. Bunun da iki yolu var, ya denizi dolduracaksmız, ya da istimlak yapacaksınız. İlgili mercilere başvuruda bulundum, denizi kesinlikle dolduramazsın dediler. tstimlaka ise cevap dahi vermiyorlar." sonra da "Cemalettin Şirazi Hazretleri'nin kerameti meşhur sözlerine" sahne olan Beşlktaş Belediye Meclisi*nin dünkü oturumu, öncekilerin aksine oldukça sakin geçti. Beşiktaş Belediye Başkanı Mümtaz Kola, SHP'li Ercan Ülker ile Mustafa Tbsun'un çeşitli konulardaki önergeleriniyanıtlarken, "Amerika ve Avrupa ayakta duruyorsa bunu Turklye sağlıyor" diye konuştu. Meclisin dünkü oturumunda meclis üyelerinden oluşan grupların 15'er günlüğüne "teknolojik ilerlemeleri ve belediye ile ilgili konulan incelemek üzere" yurt dışına gitmeleri kabul edildt. Bu konudaki önergeye SHP'li üyeler, bütçenin açık verdiği ve hizmetlerin bütçesizlik yüzünden yapılamadığını bildirerek ret oyu verdiler. (Fotoğraf: LEVENT ÇAĞLAR) Giresunlu gazeteci Hakan Aygün, yukarıdaki durumları anlattıktan sonra "Yörenin bir numaralı gelir kaynağı, Türkiye'ye en çok döviz sağlayan tarım ürünü olan fındıkta üreticilerin başına gelenler bunlar" diye yazıyor ve şunlan ekliyor: "Size özetlediğim olay yıllar yılı liberal sağ partilerimizi yılmadan destekleyen Giresun köylülerinin şu anda içinde bulundukları durumdur. Bunlar hâlâ sağ partilere devam eder mi, bilmiyorum. Ama, garanti eder. Çünkü köylüye parapul değil, diniman lazım.. Onu da sağ partilerde bol bol buluyorlar" Devletçi değiüz, ama haraç mezat satışa karşıyız DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, iktidarm KİT'lerle ilgili politikasına karşı çıkmanın devletçiliğin değil, mHliyetçiliğin gereği olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet) Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Rahşan Ecevit, ANAP iktidannca yürütülen KİT'lerin özelleştirilmesi çalışmalarına karşı çıkarak, "İktidarm devleti elden çıkarma tertibine karşı mücadele etmek, devletçiliğin değil, milliyetçiligin geregidir" dedi. ANAP iktidannın devlet sektörü ile ilgili girişimini, KtT'leri özelleştirmenin ötesinde, devleti özelleştirnıe ve devletin bazı temel işlevlerını yabancılara aktarma programı olafak niteleyen Ecevit, Türk özel sektörünün KİT'leri satın almaya yetecek mali gücünün bulunmadığını da söyledi. Bu nedenle TUrk özel girişiminin KlT'lerin kuçük bir bölümüne talip olabileceğini, onları satın almak için de kendi parasım değil, halkın bankalarda birikcn parasını kredi olarak kullanacağını kaydeden Eceviı şöyle devam ctti: "Bunların asıl yabancılara ve onların yerli ortaklarına salılması ongorülmektedir. Yabancılar bile, bunları satın almak için, büyük ölçüde kendi ıılusal kaynakİurımı/ı kullanmanın yolunıı bulacaklardır." Rahşan Eicevit, dün yaptığı yazılı açıklamada, KlT'lerin özelleştirilıııesiyle ilgili çalışmalar yapan Morgan Garanty sirketinin, ilke olarak kâr eden devlet kuruluşlarını özelleştirmeyi, zarar edenleri de halkın parasıyla büyük yatırımlar yaparak kârlı hale getirdikten sonra holdinglerc devıetmeyi benimsediğini söyledi. Ecevit, bu arada kârlı duruma getirme gerekçesiyle işçı çıkarılacağını, bu işçilerin "Fakir Fukara Fonu"na muhtaç duruma getirileceğıni bildirdı. DSP'nin çok sınırlı bazı alanlar dışında devlet tekelciliğine karşı olduğunu, ama devlet sektörundeki kuruluşların da haraç mezal satılmasını savunmadığını kaydeden Rahşan Ecevit açıklamasının son bölümünde şu görüşlere yer verdi: "Milliyetçilik iddiasında bulunan Anavatan Partisi iktidarı ise, devletin özelleştirıne ve yabancılaşlırma prugramını bir yabancı tröste ısmarlamışlır. Bir gece sabaha karşı, sahur vaktinin mahmurluğu içinde oldıı bittiye getirerek, Meclisten ve halktan kaçırdığı devleti özelleştirme programıııı, simdi anlıyoruz ki, uylarca, kapalı kapılar ardında, bir yabancı tröstlc birlikte uluşlurmuştur." DSP, KÎT'lerin özelleştirilmesine tepki gösterdi: KDVsi içinde ŞAĞOLSUN Maliye ve Gümrük Bakanlığımız alışverişlerde Katma Değer Vergisi1 nin satış fiyatının içinde yer almasını sağladı. Böylece pek çok alışverişte satıcılarla aramızdaki; "KDV fiyatın içindeydi, değildi" tartışması da büyük ölçüde sonuçlandı ve bir anlamda ikinci defa bu kez de vergi adı altında soyulmaktan kurtulduk. Kurtulduk, ama işte işin aması oldukça önemli. Ay sonunda maaşına ek olarak biraz da vergi iadesi desteği sağlamak üzere hızlı bir bıçımde fatura ve fiş toplayan bazılarımızın başına örnektekı gibi garip faturalar da gelebiliyor. Şenel Bakkalıyesı, kurallara son derece bağlı bir muessese. Bir paket, reklamların unlü tuzu, "Tuzsuz Bekir'in Billur Tuzu"nu alan müşteriye 160 lirayı belgelerken, altına da eklemiş: (KDV'si içinde). Ama gelin görün ki tuvalet işletmecisi Hayrettin Habib, o kadar deneyimli ve kurallara uyan takımından değil. Bir küçük iş için kestiği fişe, ilkokul çağına yeni gelmiş çocukların yazısıyla eklemiş, "kırk" kesmiş fişi, bitirmiş işi. Anlaşılan Osman Yağmurdereli eniştemizi işleri4SSI0 • " • " " • • • • ' " * O bazen öyle konuşur Irkçı Güney Afrika'dan Türkiye'nin yaptığı 135 milyoh dolarlık ithalatı ve Birleşmış Milletler'in Türkiye'yi "kara llsteye" alması tehlikesinin ortaya çıkmasını Başbakan Özal çok önemsemiyor. Kıbrıs ge2isi sırasında muhabirimizle arasında geçen diyalog sırasında konu gelip Güney Alrika ile ilişkilerimize gelip dayandığında soruyu, "Yanl aynı şeyi İngiltere, İsviçre yapmıyor mu? Bütün bunlar şamplyon güyya..." diye karşılayan Özal daha sonra ırkçı rejimle aramızdaki ticari ilişkiyi de şöyle açıkladı: "Bu tlcaret direkt değil. Blz Güney Afrika'dan direkt almıyoruz. Belki indirekt alıyoruz. Onu da bllmemiz mümkün değil. Yani onu takip ettlğimlz zaman Güney Afrika'dan geldiğl anlaşılıyor," Ulkemiz gümrüklerine giren malların dolaylı da olsa geldikleri ülkelerin açıkça belli olduğundan pek haberdar görünmek ıstemeyen Başbakanımızın Hazine Müsteşarı Ekrem Pakdemırli'nin Güney Afrika ticaretini savunan, "Irk ayrımı meselesiyle uğraşacak Allahın tek akıllı kulu biz mlyiz" şeklindekı demecıni hatırlatmamız üzerine ise Özal'ın gülerek verdiği yanrt daha da anlamlı: "Onu bilmiyorum. Yalnız Pakdemirli bazen böyle beyanatlar verlr." Kamu binaiarı kira yükseltilmesi anayasaya aykırı değil ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, belediyeler ve özel idareler ile kamu kuruluşlarının sahip bulunduğu gayri menkullerin kiralarını günün koşullarına göre yükselten yasanın anayasaya aykırı olmadığına karar verdi. Istanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi, 6570 sayılı gayrimenkul kiraları hakkında yasaya bir geçici madde eklenmesine ilişkin 3151 sayılı yasanın anayasaya aykırı hükümler taşıdığı gerekçesiyle bir dava nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, yasanın anayasaya aykırı olmadığına karar vererek başvuruyu reddetti. Mltlıal 1*1 ? A *|S KAH* | . •1 K^KI S\\V S^TIS 1 I M n ıı Hükünıete tıakaret sanığına 11 ay Bankadan aldığı pancar parası, borçlarınt ödemeye yetmeyince kızarak, "Böyle ANAPhükümetinin, böyle başbakamn anasını avradını" şeklinde küfreden Ahmet Tan (42) adlı köylü, yargılandığı Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi'nde 11 ay ağır hapis ve 3 ay 20 gün süreyle Karacabey ilçesinde polis gözetimi cezasına çarptırıldı. i n . 1 T*n!ı M btııı It, £*i Tuurı 60 bin 200 konuta 180 ıııilyarhk kredi 707'ye ulaştı. Bu yıl açılacak krcdilerle birlikte fondan açılan kredi miktarı da 870 milyar liraya erişecek. ö t e yandan, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı tdaresi, uygunluk belgesi verilmesi işleminin yeni belirlenen esaslar çerçevesinde yürütülmesini kararlaştırdı. lllerin nufus artış hızları, projclcrin öngördüğu konut büyüklükleri, gecekondulaşma, mevcut konut ihtiyacı ve açığı gibi kıiterler açısından öncelikler belırlenerek uygunluk belgesi verilmesi bu kriterlere göre yapılacak. Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi yetkilileri, uygunluk belgesi verilmesi işlemine 8 teınmuzda başlanacağını açıklayarak, dönemler itibarıyla belge dağıtımına devam edileceğini bildirdiler. (71 «m Ul'LAM î<; .'<•!• tşverenle anlaşmazhğa düşülmesi sonucu Tek Gıdatş Sendikası tarafından Pınar konserve fabrtkasında alınan grev karan işçiler tarafından onaylanmadı. Ûcret ve sosyal haklar konusunda anlaşmazlığa düşülmesi sonucu sendika başkanı Ismail Kaytaz tarafından uygulanmaya konulan grev kararına, Ezine Kaymakamı Taner Günkut başkanlığında yapılan oylama sonunda 32 ye karşı 72 oyla karşı çıkıldı. İşçileı ?r, greve hayır dedi ANKARA (a.a.) 1986 yılında Toplu Konut Fonu'ndan kredi sağlanacak projeler belirlendi. Başbakan Vekili Kaya Krdenı başkanlığında toplanan Başbakanlık Toplu Konut ve Kamu ortakhğı Kurulu, bu yıl 60 bin 200 konut için 180 milyar lira kredi verilmesini kararlaştırdı. Toplu Konut ve Kamu ortaklığı idaresinden yapılan açıklamaya göre, yeni yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 17Şubat 1986 tarihinden, son başvuru tarihi olan 31 marta kadar idareye 984 proje ulaştı. ldarenin yaptığı değerlendirmeler sonucu 814 projeyc kredi sağlanmak üzere uygunluk belgcsi verilmesi kararlaştırıldı. Böylece, daha önce kredilendirilmiş bulunan konutlarla birlikte Toplu Konut Fonu'ndan kredi desteği alan konut sayısı 372 bin Muhabirimiz ij'ade venü İşSendika Servisi BağımMZ Otomobilİş Sendikası'nın duzenlediği bir panelde yaptığı konuşmada, "Halkı kanunlara itaatsizlige teşvik ve tahrik etmek" iddiasıyla Karadeniz Ereğli Asliye Ceza Mahkemesi'nde yaıgılanan muhabirimiz Yayuz Şinışek ifade verdi. Şimşek, İstanbul 5. Asliye Ceza Hâkimligi'ncc talımatla alınan ifadesinde suçlamaları reddetti. Eski bir iş güvenliği ınufettişi olduğu için konuşmacı olarak panele davet edildiğini ve işçi sağlığına ilişkin konulaıda konuştuğunu belirtcn Şimşek, iddiananıede kendisinc mal edilen sözleri söylemediğini belirtti. İddianamede bazı yasaların eleştirilmcsinin söz konusu edilmesine karşılık olarak da, "Demokratik bir ortamda yasaların eleştirilınesinin normal olduğunu, bunun her demokratın görevi olduğunu" söyledi. Yavuz Şimşck'in avukatı Osman Ergin ise, "tddianame hukuki ölçülere göre hazırlanmamıştır. Objektif olarak düzenlenmemişlir. Peşin huküınlü, subjektif ve taraflı görüşleri yansılmaktadır. İddianamede miivekkilimin fiili ve bu fiille ilgili gctirilen deliller belli değildir. Varsayım ve telkin yöntemiyle hareket edilmiştir" diyerek iddianameyi reddetti. nın yoğunluğundan ızlemeye fırsat yok. Ne dıyelim ışler bu kerteye geldikten sonra gerislnde pek bir şey kalmadı. Yakında tuvaletlerimiz de, "yazar kasa"larına kavuşurlar, sonrası "sen sağ, ben selamet." Araba saltanatı Istanbul'a bir görevle gıdıyor. Hazret lükse pek düşkün. Kendisine uçak bileti alınıyor, toplantı için istanbul'u uçakla giderek şereflendiriyor ve yeniden Ankara'dakı görevine uçakla dönüyor. Peki bu koskoca genel müdür istanbul'da bir yerden bir yere nasıl gidecek? işte bu büyük sorunu da genel müdürler PETEK'le Başbakan ÖzaU kolayca çözüyorlar: ın gezisine katılan bakan eşle Arabalarını onceden rinin en önemli karadan istanbul'a yükümlülüklerinden biri de gönderıyorlar. Resmı araba Başbakanımızın eşi Sayın kendilerini İstanbul'da Semra Özal'ı rahatlatmak ve karşıhyor. Daha sonra yolculuğun getirdiği sıkıntıları hazretler Yeşilköy'e ıniyor ve nı gidermek. uçakla Ankara'ya geliyor. Orneğin Semra Hanım, su Döndüöünde, aynı kurumun veya meşrubat mı içecek? He bir başka arabası kendisini men bakan eşlerinden birinin karşılarken, Istanbul'daki çantasından kâğıt peçete çıkı araba Ankara'ya dönmek yor, bardağın buğusundan üzere çoktan E5 karayolunu Semra Hanım'ın eli ıslanmasın tutmuş oluyor. diye çevresine sarılıp uzatılıyor. Bazen de Petek'in havası Madem araba gıdıp geliyor kurban kanı ızlerınden ve ka "büyük genel na gelen sineklerin üşüşme müdürlerimiz" neden sinden ağırlaşıyor. Bu kez ise arabalarıyla gitmiyor ve devreye, koku Semra Hanım'ı ayrıca uçak parasına mal rahatsız etmesin diye limon oluyor? Yok eğer illa da kolonyaları, oda spreyleri giri uçakla gıdeceklerse o yor. Sinekleri merak edıyorsu zaman arabalar neden nuz değil mi? Onlar için de karayoluyla Istanbul'a aerosoller devreye girip, kana gönderiliyor? üşüşen sinekleri bertaraf edı "Devri saltanat " başka yor. nasıl açıklanabılır? KAMU kuruluşlarının bazı genel müdürleri "pek hovarda " davranıyorlar, devletin parasını harcamak açısından... Dıyelim ki, Ankara'da bulunan bir kamu kuruluşunun genel müdürü 22 milyonluk ihalp yolsuzluğu Blngöl eski Bayındırlık Müdürü Halis Ovat ile görevdeki yardımcıları ANAP Bingöl Milletvekitt Mehmet Ali Doğuşlu 'nun kayınbiraderi Yusuf Işık ve Mehmet özügüzel, bir müteahhide 22 milyon lirafazla ödemede bulundukları gerekçesiyle tutuklandılar. 1983'te temeli atılan tl Jandarma Alay Komutanlık binasını inşa eden müteahhit Hilmi Elçi'yefazla ödemede bulundukları gerekçesiyle haklarında dava açılan Bayındırlık Müdürü Halis Ovat, Müdür Yardımcılan Yusuf Işık ve Mehmet özügüzel, Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün yapılan duruşmada tutuklanıp cezaevine kondular. BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT VE KAMU ORTAKLIĞI İDARESİ BAŞKANLIĞI'NDAN 1. Bogaziçi Köprüsü Gelır Ortaklığı Senetleri'nin gelir payı ödemelerı hakkında duyuru: Boğa^içi Köprüsü " A " ve " B " tertibi Gelir Ortaklığı Senetleri'nin üçüncü altı aylık gelir paylarının ödenmesine, 4 Temmuz 1986 tarihinden itibaren Türkiye lş Bankası'nm bütün şubelerinde başlanmiiiır. 3 . altı aylık dönemde " A " tertibi senet hamillerine 1.735.664.604 lıra " B " lertıbı senet hamıllerıne de 1.542.812.981. lira olmak Uzere toplam 3.278.477.585. lira gelir payı ödenecektır. Böylece " A " terııbı senet hamillerl Uçüncü altı aylık dönemde "/o 34.71, " B " tertibi senet hamıllen de üçüncu altı aylık dönemde % 30.85 oranında gelir payı almış olacaklardır. Uçüncü dönem gelir paylarının senet küpürlerine göre miktarları aşağıdaki gibidır. A Tertibi B Tertibi KUpürü (TL.) Mıkları (TL ) Kupuru (TL.) Miktarı (TL.) 50.000 17.356. 50.000. 15.428. 100.000. 34.713. 30.856. 100.000. 500.000. * 154.281. 173.566 500.000. 1.000.000. 347.132. 308.562. 1.000.000. 1.1.19861.7.1986 arasındakı 6 aylık dönemde Boğazıçı Köprüsü Gelır Payları ıledığer lasarruf araçlarının karşılaştırılması aşağıda gösterilmiştir. 6 avlık Neı Gelır Oranı 1. Boğaziçi Köprüsü A tertibi seneıler % 34.7 1. Boğaziçi Köprüsü B tertibi «.enetler rç> 30.8 ABD Doları (yıllık % 8 faızlı) % 21.2 lngilİ7 Sterlini (yıllık % 9 fazli) <"o 28.4 Külçe Altın (24 ayar) % 27.6 Banku faızı (6 ay vadelı) % 22.5 Yukarıdakı tabloda görüldüğü gibi 1 Boğaziçi Köprüsü Gelır Ortaklığı Senetlerının ııçuncu altı aylık geliri, diğer tasarruf araçlarının uzerinde gerçekleşmiştir. Bütün gelir ortaklığı senet hamillerine duyurulur. Kurban kanına aerosol Ölgün genç ÜLKEMİZİNağırsanayımımarı, kapatılan Milli Selamet Partisi'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan hocamızın temelini atıp, şimdi hayvan barınağı olarak kullanılan Yerköy TakSan'da ANAP Genel Başkan Yardımcısı Şadi Pehlivanoğlu konuşuyor: "Yığit, gözünden belli olur. Gövdemi görüp, gözümü görmezseniz, bu adam eksik adam dersiniz. Ben buradan aday olmayacağım. Onun için bu sözlerimi rüşveti kelam olarak kabul etmeyin. Bana göre adam 30'unda deli gençtir, 4O'ında olgun genç, 50'sinde solgun genç, 60'ında da ölgün gençtir." ANAP'ın Yozgat'taki adayları hangi kategoriye girecek; bilemeyiz, ama Şadi Pehlivanoğlu'nun "ölgün genç" sınn rına yaklaştığı bir gerçek. Hele de ara seçimde istediği ilden1 adaylığı koparamazsa. t SATILIK KÖPEK 2 aylık Pincir Saat ll.OO'den sonra 336 30 95 ',
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle