Katalog

Cumhuriyet Sahlbı (umhuriyrl Matbaacılık ve Ciazcıccılık Turk Annnım Şırkctı .ıdm.ı Nadtf Nadl, 0 Genel Yavin Mudııru Hasan <>mıl, Mııcssev Mııılıırıı tminr l>$aklıgil, Ya/ı Ijlerı Mıldurtl Okav dıınensln, # M.ıhcr Mcrkıvı Mııdunı Yalçın Ba>rr, Sjyla l)u/cnı YOncımonı Ali Acar, # remuhıler ANKAKA talçın I>»gan. İ7MİR Hikmrl (,>ıınka»a. AHANA Mrhmel Mrrıan Isıanbul Habtrlen. Reha Öı, D15 Haberlcr t>gun Balcı, Ekonomı. Osman lllagay, KültUr: Ctlâl tlsltr, Magazın Valçın Pekscn, Spor Danışmanı Abdulkadlr Yucelman, DUzeltme. Rfflk Durba*. Arajlırma: ŞahİD Alpay, IşSendıka. Şukran Krlcnd. Haber Ara»(ırma Ufuk (.ulıtrmlr, # Koordinatör Ahmrl Konıhan. • Malı tslcr Krol Eıkııl, Rcklâm vc llalkla llışkılcr GUkkrtn Kofar, Idarc Hıbcyin Curer. Ulctmc. Öndcr ÇcUk. Bılgıljlem. Nall lnal. Basan ve Yavan C'umhuriyrl Malbaacılık ve Ciazetecılık T.A.Ş TUrk Ocagı Cad. VJ/41 Cagaloglu 34114 Isı , I'K 24ftlslanbul, Tel M2 0MIM20 haı»rekx: 22246 • Bumlar Ankara. Zıya Cjökalp Bulvarı Inkılap Sokdk No 19/4 lel. 33 II 4147, Iclcx 42Î44 • lımlr II 7ıya Bulvan 1352 Sok 2/3. Tel 25 47 0913 12 301klex: S2H9 • Adana: (.akmak < ad No 134 Kaı 3, Tel. I455OI9731 Telex: 62155. TAKVİM 28 TEMMUZ 1986 tmsak: 4.01 Guneş: 5.48 öğle: 13.15 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.32 Yatsı: 22.11 Eğitimde uçurum büyüyor Jstanbul Haber ServM tlk ve ortaöğretim alanında "serbest para" girilmesiyle birlikte özel ve resmi okullar arasındaki uçurum da giderek büyüyor. Bu durumun bir hükUmet politikası olduğunu söyleyen eğitimci ve siyasetçiler, resmi okullardaki eğitim düzeyinin özel okulların çok gerisinde kaldığı görüşünde birleşiyorlar. Devlet bütçesinden eğitime ayrılan payın 1980 yılından sonra giderek dUştüğü ve bu yıl cumhuriyet tarihinin en düşük düzeyine ulaştığını bildiriyor. YÖK Başkan Yardımcısı Kemal Karhan "Kamu okullarının özel okulların öğretim düzeyine çıkması sorunu politik bir karardır. Bu, devletin olanaklanna vc eğitime ayıracagı paraya baglı." diyor. SHP Genel Sekreter Yardıması Hızır Eksi, geçmişte Gazı Eğitim Enstitüsü ile lstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü yapmış. Ekşi, devlet olanaklarının kısıtlı olduğunu kabul etmiyor, "1986 yılında bülçeden milli eğitime ayrılan payın oran olarak cumhuriyet tarihinin en diişük oranı" olduğunu söylüyor. "Bu bir bakış sonınudur." diyor. Doğru Yol Partisi Merkez Yönetim Kurulu üyesi Abdullah Nisaneı 1980 öncesi mesleki ve teknik eğitim müsteşarlığı ile Millj Eğitim Bakanlığı müsteşarlığında bulunmuş. "OnemJi olan, her ilde bir Anadolu llsesi açmak değil, tüm liseleri Anadolu liseleri düzeyine yükseltmektir." biçiminde konuşuyor. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turhan Oğuzkan da "Devletin eğitim slsteminde önde tutacağı kesimin geniş balk kitleleri" olduğu görüşünde... Resmi okullar henüz "Kendi okulunu kendin yaptır" kampanyası ile öğrenciye derslik bulabilme aşamasındayken, genel ücret düzeyine göre ancak "yüksek paralar" karşılığında okunabilen özel okullar daha iyi öğretmen, daha iyi öğretim teknikleri ve ileri teknik düzey yanşı içinde. 1980 yılından sonra milli eğitime ayrılan yatırım ödeneklerinin giderek düştüğüne işaret eden Milli Eğitim Bakanlığı eski müstejarlanndan Nişancı, sorunun çözUmUnün Kendi Okulunu Kendin Yap kampanyasıyla salt vatandasa bırakılmasını eleştiriyor. "Sosyal devletin en önemli vazifelerinden biri, bütçeden eğitime yetcrli pay bırakılmasıdır. Bu sadece vatandaşın desteği ile olmamalı. 1980İİ ydlardan önce eğitime aynlan para bütçenin yüzde ll'inin altına düşmedi, yüzde 17'ye kadar yükseldi. 1980'den sonra yüzde 7'ye kadar düştü. Kendi okulunu kendin yap kampanyaları ile bu işin içinden çıkılmaz. Agırlık devletin olmalıdır." diyor. Vatandaşın çocuğunu iyi biçimde yetiştirmek, üniversiteyi kazanmasını, dil öğrenmesini sağlamak istediğini belirten Nişancı, vatandaşın bu isteklerinin normal devlet okullarında karşılanamayacağını gördüğü için özel okullara yöneldiğini, bu artan talep karşısında da özel okul sayısının arttığını söylüyor. Eğitimciler ve siyasetçiler özel okul sorımunu değerlendirdi Rakı ve TV beynî öldürüyor AStYE UYSAL GUnümüzde ayağının, elinin, cildinin bakımını tek tek özenle yapar hale gelen insanoğlu, beyninin de bakımını yapıyor mu? "Beyin bakımı" bilindiği kadarıyla henUz günlük yaşama girmedi. Gariptir ki, saçının teline kadar özen gösteren insanın kendisini öteki canlılardan ayıran belirleyici ayrıcalığı "bcynine" bakma alışkanlığı yok. Beyin bakımının bir geleneği, bir kültürü de yok... Kafa içindeki bu "giz" dolu "garlp ve olağanusttt" organa nasıl bakıhr? TÜBİTAK'm 1986 Bilim ödülü ile Albert Einstein ödüllerini kazanan Atatttrk Üniversitesi 1\p Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dab Başkanı Prof. Üner lan'a göre beyin bakımı şöyle oluyor: insanın daha anne karnındayken bol miktarda protein alması gerekiyor. Bu süre içinde proteinden yeterince "naslbini" alamadıysa bu iş için bir de doğduktan sonraki ilk üç yıl var. Bu ilk Uç yıl beyin gelişimi bakımından en az ana karnındaki dönem kadar önemli. Beynin gelişimi ilk yıllarda çok hızlı oluyor. Gerek anne karnındaykcn, gerekse doğduktan sonraki ilk üç yıl yeterli protein almadığına ina TÜBİTAK'ın 1986 Bilim Ödülü'nü kazanan Prof, Üner Thru Kim kimdir? Profesör Üner Tan 1937 yılında Ordu'nun Ünye ılçesınde doğdu. Bir sağlık memurunun oğlu olan Tan, 1956 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 'ne gırdi ve dördUncıi smıftayken Aimanya'ya giderek burada hem Oğrenıminı tamamladı hem de hastabakıcılık dahil çeşitli işlerde çalıştı. I973'te doçent olarak geldiği Hacettepe Tıp Fakültesi'nde. 197374 yılında Eskışehir Hava Hastanesi'nde görev yaptıktan sonra 1978 yılından bu yana da Erzurum Atatürk Ümversttest'nm Fizyoloji Anabilim Dalı Baskanlığı'nı yapıyor. 1978 yılında profesör olan, Almanca ve tngilizce bilen Tan, uluslararası alanda 7, Türkiye'de 10 Odtil aldı. Tan, iki çocuk sahibi... nanlar "Acaba benim beynim yeterince gelişmcmiş midir?" diye canını sıkmasın. Zararın ncresinden dönülurse kârdır. Beyin hücrelerinin her zaman proteine gereksinimi var... Beyin bakımında "önemliler" bu kadarla bitmiyor. Bl, B6 vitaminlerinin yeterli olup olmadığı, kan damarlannın sağlam olup olmadığı da önemli. Damar sertliği beynin düşmanı. Damarların düşmanı ise sigara, marga 17 ödül sahibi Beyin bakımında uykunun önemi büyük. Uyku sırasında protein sentezi ve bununla orantılı olarak hafızanın yerleşmesi artıyor. Solaklığın duzeltilmesi için kişinin zorlanması sakıncalı. Çünkü beyin ona göre programlanmış. Zorlama ile bu program altüst ediliyor. Prof. Üner Tan rinler ve stres... Hiç olmazsa spor yapılması gerekiyor. Spor, damar sertliğine yol açan nedenleri azaltıyor. Alkolün azı nerdeyse ilaç gibi. Az miktarda alkol, damar sertliğini azaltıyor. Sürekli ve çok miktarlarda alkol alanlarda ise, beyin hücrelerinin ölüm hızına hi7 katılmış oluyor. Beyin bakımında uykunun ayrı bir yeri ve önemi var. Uyku sırasında protein sentezi ve bununla orantılı olarak hafızanın yerleşmesi artıyor. Bu yüzden Profesör Tan, öğrencilerin sabahlara kadar ders çalışmasına razı değil... Her kafadan bir ses çıksa da rüyanın fizyolojisi henüz bilinmiyor. Ancak, süresi 510 dakikayı geçmeyen vc çelişkili uyku da denilen "paradoksal uyku" sırasında rüya görülebiliyoı ki, bu da iki saatte bir oluyor. Eğer sekiz saat uyunursa, en çok dört SHP'U Hızır Ekf I: Şirket ve banka kurtarmaya giden paralarla resmi okullann büyük bölümünün düzeyi özel okullarm düzeyine gelebilir. Devlet öğrenim görecek çocuklarm yüzde yüzünü hedeflemeli. DYP'U A M o I l a h Nlşaaeu Eğitime bütçeden ayrılan pay yüzde 7'ye kadar düştü. Kendi okulunu kendin yapla bu iş olmaz. Vatandaş çocuğuna iyi eğitim verdirebilmek için özel okullara yöneldi. "Yetenegi olan değil, parası olana okul anlayışının bakanlığın hatalı politikası sonucu yaygınlaştığını söyleyen Hızır Eksi, yetenekli yoksul halk çocuklarının da okuyamamakla karşı karşıya kaldıklannı veya meslek okulları aracılığı ile kısa yoldan yaşama atılma yolunu seçmek durumunda kaldıklannı belirtiyor. Eksi, yetenek konusunu da şöyle açıyor: (Arkası 13. Sayfada) kez rüya görülebiliyor. Kişi rüya görmekten hoşlanmıyorsa ya da rüyaları onu rahatsız ediyorsa, bu paradoksal uyku önlenebilir. Ancak bedeli oldukça ağır. Paradoksal uykudan yoksun kişi lerde psikolojik, sinirsel bozukluklar, unutkanlıklar görülüyor. Sağak mısınız? Solak mısınız? Solaksanız bu düzeltilebilır mi? "Gerek yok ki" deniyor ve solaklığın duzeltilmesi için kişinin zorlanması sakıncalı bulunuyor. Çünkü beyin ona göre programlanmış. Zorlamada program altüst ediliyor. Beyin sağ ve sol olmak üzere iki yarım küreden oluşuyor. Sol yanm küre vücudun sağ yanını, sağ yarım küre de sol yanını yönetiyor. Sağ ve sol yarım küre arasında 2 milyon kadar lif var. Bu liflerin "gizi" tam çözümlenebilmiş değil ama, iki yarım küre arasındaki birlikteliğe ve uyumu sağladığı kabul ediliyor. ANKARA (a.a.) Mısır Başbakan Yardımcısı, Planlama ve Uluslararası tşbirliği Bakanı Ahmet ElGanzouri, diin saat 13.30'da Ankara'ya geldi. Ganzouri, Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, "Türkiye benim ikinci valanımdır" dedi. Konuk bakan, Türkiye ile Mısır arasındaki ekonomik ilişkilerin yeniden gözden geçirileceğini ve iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin "kardeşlik duyguları" içinde geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Mısır Başbakan Yardımcısı Ankard'da Beyin ağırlığı ile akıl Beyin ağırlığı ile akıllı olmanın ilgisi var mıdır? Prof. Üner Tan'ın anlattığına göre yok. örneğin ünlü bilim adamı Einstein beyninin ağır olduğu söylense de, 1 nice "aptal" insanların Einstein dan daha büyük ve ağır beyin taşıması bu yaklaşımı yokuşa sürmüş. Ama, Einstein'ın beyni araştırılırken yeni bir ipucu yak*alanmış. Beyindeki sinir hücrelerine kan taşıyan Glia adlı hücrelerin sayısının Einsteiu'm beyninde normaldan çok olduğu saptanmış. Bu sonuç esas alınırsa, dıştan yapılacak kafatası ölçümlcriyle kişinin akıllı olup olmadığını saptamak güç olsa gerek... Bir başka tez "tnsan beyninin gelişkinliğinin, üzerindeki kıvnmlann çokluğnndan kaynaklandığı" yolunda. Ancak Tan "Kasaba gidiyonım, bakıyonım koyun beyni oldukça büyük ve kıvrımlı. Ama kedi beyni az kıvnmlı ve küçuk. Ama kedi akıl yönunden koyuna fark atar" diyor. Bu arada belirtelim, beyin arastırmalarında denck hayvan olarak öteki alanlarda olduğu gibi fare değil, farenin en büyuk düşmanı kedi kullanıhyor. Prof. Tan, en azından şimdilik, akıllılığı bu gibi verilelerle ölçmemek gerekliğini savunuyor "Zaten beynin yüzde 20'sini ancak kullanıyoru/. Bu beyinler bize fazla. Beyni çok duşuk kapasiteyle çalıştırıyoruz. Bir adam aralıksız rakı şişesinin ya da televizyonunun karşısına geçerse, beyni nasıl olursa ulsun bir işe yaramaz. Aynca çalışmayan beyinde hucre ölümü artıyor. önemli olan yuksek zeka deği beyni iyi kullanabilmek. 40 yaşından sonra insan beyninde her gün 100 bin hücre ölür. Ama, günde bir milyon bile ölse korkmamak gerek. Hücrelerin bir bölümü ölse de kalan hücrelerin bağlantıları, beyni çalıştırdıkça artıyor." ANKARA, (Cumhurivet Bürosu) "Avrupa Bilimsel Araştırma Komlsyonu" (CESR) tarafından düzenlenen 6 bin 500 DM tularmdaki araştırma bursunu "PsikoSosyaİKültürel Avrupa Entegrasyonu yönunden Avrupa ülkelerinde çalışan Türk isçilerinde yurda dönuşlerinde görülen intihar olaylan ve uyum sorunlannın incelenmesi" konulu araştırmalart ile Dr. Temel Pamir ile Faruk Güçlü kazandılar. tngilizce olarak hazırlanan araştırma, 198085 yılları arasında değişik Avrupa ülkelerinde çalıştıktan sonra ülkelerine dönen Türk işçiieri ile eş ve çocuklarında gözlenen intihar olgularının çok yönlü nedenleri üzerinde duruyor. 2 Türk araştırmacıya ödül Onay alamayan Sovyet Vock'çıları zor durumda Dış Haberler Servisi Sovyetler Birlıği'ndekı Rock şarkıcıları arasında açık bir sınıflaşma görülüyor. Bir yanda en büyük ve güzel salonlarda müzik yapabilen, plak doldurabilen, devletin onayını almış şarkıcılar, diğcr yanda böyle bir onaya sahıp olmadıklan ıçın vereceklerı konsenn afışını kullanamayan, konserleri sık sık çeşitli gerckçelerlc iptal edilcn "yerallı toplulukları" dcncıı rock grupları. Stcrn dcrgısı, duvarlara afiş yapıştırma, ya da itan verme olanağı bulamayan yeraltı topluluklarını dinleyebılmck için hayli becerikli olmak gerektığini belirtiyor. Dergi, amatör grupların konserlerin her an iptal edılme lehlikesiııi gö/ önüııde bulundurmaları gerektiğine dikkat çekiyor. Amatör bir topluluk olan "Zentr" de kısa bir süre önce salon verilmediği için son anda konseri iptal etmek zorunda kalmıştı. Zenlr gibi amatör topluluklar plak yapma şansına da sahip değillcr. MUzik eleştirmeni Artjom Troit/kij, Sovyet yönetiminin rock müzik karşısındaki çekingcnliğini. "Küllür Bakanlıgı'ndukiler belki pop ya da ca/ı scviyorlar. Aına yuksek sesli mü/.iklen hoşlanmıyorlar. Ve devlelin rock plaklanndan milyonlar kazanabilecegi duşunresi de onlan ilgilendirmiyor" sözleriyle açıklıyor. Trafik muayenesi tstanbul Haber Servisi Karayolu motorlu araçlarmın yıllık bakım ve muayenesinin özel kişi ve kuruluşlarca açılacak istasyonlarda yapılabilmesine olanak sağlandı. Bayındırlık ve lskân Bakanlığı 'nın konuya ilişkin yönetmeliğinde yapılan değışiklıkle muayene yapma yetkisini alabilecek istasyonlar Karayolları Genel Müdürlüğü görevlilerince denetlenecek. Söz konusu istasyonlarda araçların her türlü ayar ışlerinin yanı sıra hava kirliliğinin yoğun olduğu yörelerde egzoz gazı kontrolü de yapılacak. Bu arada Bakanlığın dün yayımlanan bir tebliğiyle de tstanbul'da araçların muayeneleri eğitim amacıyla 6 ay süreyle ücretsiz yapılacak. Alman Teknik Denelim Kurulu ile ortaklaşa yapılacak muayeneler uluslararası standartlarda gerçekleştirilecek. Ayakkabı haczi kaldırıldı Independenta'nın astarı yüzünden pahah Haydarpaşa açıklarmda yedi yıl önce bir Yunan şilebiylt çarpışarak batan Rumen tankeri "]ndependenta"mn çıkanlma çalışmalarına yeniden başlandı. Hurdası 1.5 milyar lira tutan Rumen tankerinin çıkarılması için 2 milyar lira harcanacak. Jankerin enkaztnı denizden çıkarma çalışmalannı yurüten Gemi Söküm AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sadıkoğlu, şirketin 2 milyar lira ile aldığı Ihale sonucunda S00 günde yaklasık 2022 bln ton hurda çıkanlacağını bildirdi. Çalısmalann tamamlanmasmm ardmdan dünya plyasalarmda tonu 80100 dolar arasında değişen demir hurdasından yaklasık 1.5 milyar lira dolaymda para sağlanacak. "Independenta"nın çıkarılması için açılan ilk ihaleyi Sokullu Sezen Dentz Dibl Işlert AŞ ustlenmis, ancak Deniz Kuvvetlerl Komutanhğı İle anlaşmazlığa duşerek işi bırakmıştu 1979 ekiminde Yunan şilebi "Evriali" ile çarpışan "Independenta" tankerinin hurdası, Haydarpaşa açıklarmda deniz trafiğini büyük ölçüde etkiltyor. (Fotoğraflar: UYGAR GÜRKAN) ÇANAKKALE, (Cumhuriyet) Çanakkale Defterdarlığı Vergi Dairesi MüdürlUğü'nce 1983 yılı Motorlu Taşıt Vergisi'ni ödemeyen bir mükellefin vergi borcuna karşılık iki çift ayakkabısına konan haciz kaldırıldı. lcra tarafından 4 bin lira değer biçilerek el konulan ve yarın açık arttırmayla satışı kararlaşlırılan iki çift ayakkabı, mükellefin KDV dahil 8 bin 800 lira tutan vergi borcunu ödemesinden sonra sahibine geri verildi. Kadın ve erkek beyinleri Kadın beyni erkek beyninden daha hafif. Ancak bu fark vucut agırlık orantılarının farkından kaynaklanıyor. Asıl fark beyinlerin yapısında. Erkeklerde sol yarım küre, sağ yarım küreye göre daha az gelişmiş durumda. Çünkü, erkek çocuğun bilinç, kavrama ve konuşma fonksiyonlarının nerkezi kabul edilen beynin sol yarım küresini, anne karnındaki oluşumu arasında testosteron denilen erkeklik hormonu etkiliyor ve baskı altına alıyor. Heyecan, görsel ve mekânsal işlevlerin merkezi olan sağ yarım küre sola göre da>ha çok gelişiyor. Bu yüzden konuşma fonksiyonları kadınlara göre erkeklerde aksıyor. Kadında ise bu hormondan etkilenme olmadığından konuşma fonksiyonları erkeğe göre daha çabuk gelişiyor. Kadınlarda iki yarım küre daha ahenkli çalışıyor ve beyinsel verim artıyor. Bazen testosteron salgısı fazla oluyor ve beynin sol yarım küresinin gelişmesini engelleyen aşırı baskı yuzunden çocuk solak oluyor, bagısıklığı zayıf oluyor ve kekemelik görülebiliyor. Tan, bunun da fazla dert edilmemesi gerektiğini söylüyor "Bunlar aynı zamanda genctik avantajdır. Solak çocuklardan büyük mimarlar, sanatkârlar çıkıyor. Leonardo Vinci, Pavlov, Maradona da solaktır" diyor. Düşüncenin mckanizması için bimdilık söylenccçk pck bir ^ey yok. Ancak bilgi iletişimini sağlayan sinır hucrelerinde çeşitli transmital maddeler var. Bilim adamları bu maddeleri çözmeye çahşıyorlar. Bu kimyas.al maddeler bilginın bir sınir hücrcsindcn ötekine geçmesinı ..uğlıyu.. Duşünce, hafıza, bilinç bu maddelerle ilgili. Bu maddelerin azlığı ya da çoklufiu durumlarında şizofreni, depresyon gibi hastalıklar ortava çıkabiliyor. Basın Konseyi'ne karşıyız Haber Merkezi TGS lstanbul Şubesi genel kurulunda oybirligı ile kabul edilerek yapılan açıklumudu, "Basına yeni kısıllamalar anlamına gelen Basın Konseyi'nin kurulmasına kaışıyız" denıldı. Kasııı Meslek llkeleri olarak açıklanan 15 maddenin, ilcrıdc ycnı kısıllamalar getiren bir yasa olarak gelışmesınden kaygı duyulduğu belirlıldı. Basın Konseyı kurma gırisimleri ile ilgili olarak genel kurul görüslcri şöyle aı,ıkl.UK]ı "Basın ozgürlüğu, temel demokratik haklar ile birlikte Basın Yasası ve daha da onemlisi basının ve$itli biçimlerde denetimi ile çok boyullu kısıllıdır. Basında sermayenin denetimi, holdinglesme, haber kaynaklanna gcllrilen slyasal iklidar kısıllamılan, olosansıır, halk killrlerinin )>erçegi ögrenme hakkını elinden almışlır. Halkın gercegi o£rrnme§iııden korkan siyasal guçlerin son marifeti Muzır Yasası olmuşlu. Şimdi dc gundeme Basın Konseyi geldi. Basındaki olıımsıı/ gelişınrlerden saııki patronlar degil de va'^anlar sorumlu imiş gibi, çalışanların denetlenmesi onKoruluyor." Açıklamada, basın patronlannın makıneye yatırım yaparkcn emcğin toplam malıyeljcri ıçındekı payını ytızde 913 seviyelerıne düşürmesi kınandı ve TGS Istanbul Şubesi Genel Kurulu'nun basınla ilgili sorunlara yaklaşımları ^öyle dıle gelınkli "Fikir suçlusu olmadığı iddia edilen ülkemizde fikir suçundan yargılanan ve hapishanede bulunan gazelecilcrin serbest bırakılmasını isliyoruz. Basın iskolunda da gittikçe yaygınlafmakla olan kaçak işçi rılmasına karşıyız. Gazelelerimizin, ırkçı rejimine karşı bütün dünya ülkelerinin boykot uyguladıgı Guney Afrika Cumhurlyeli'nden 'daha fa/la kâr hırsı' içinde ucuz ilhal edilen kagıllara basılmasını kınıyoruz. Isçilerln eknnnmik teminatı olan kıdem lazminaünı sımrlayıcı yeni girisimlerle mıicadele etmeye kararlıyız. tlkemiz, Muslafa Kemal Atalurkün "Basın özgürlugundcn doğacak sakıncaların giderilınesindc tek yol yine basın özgürlügüdür' sözudür." Baglı bulundugumuz Turkİs Konicderasyonu'nun, asıl görevini hatırlayarak sendlkacılık yapma9inı isliyoruz. TGS lstanbul Şubesi Genel Kurulu: ANKARA, (a.a.) Orman Genel Müdürü Mehmet Ali Karadeniz, "Geçen yıl 26 bin hektar orman alanımız yandı. Bu yıl ise şu gune kadar zararımız sadece 2 bin 106 hektar oldu. Diğer ülkelerle kıyaslarsak, bu oranın çok diişük olduğunu görürüz. Yunanistan'da geçen yıl 90 bin, Portekiz'de 80 bin, İtalya'da 119, tspanya'da ise 200 bin hektar alan yandı" dedi. Karadeniz, orman yangınlarına karşı bu yıl alınan 8 uçak ve bir helikopterle hazır beklediklerini söyledi. Orman yangınları azaldı YıırtKur için başvurular biıgün başlıyor ANKARA (ANKA) YurtKur'a bağlı yurtlarda kalmak isteyenler için başvurular bugün başlıyor. 5 eylülde son bulacak başvurular için formlar, YurtKur Bölge Müdürlükleri'nden ya da Milli Eğitim MudürlüklerTnden alınabilecek. Bu yıl ilk kez bilgisayar uygulaması başlatacak YurtKur, öğrencileri yurtlara "puanlayarak" yerleştirecek. Puanlamada önceliği ınaddi durumu ve başarı belirleyecek. Yurtlara kayıtlar ise son başvuru tarihi olan 5 eylülden sonra hazırlanacak "esas" ve "yedek" listelere göre yapılacak. Esas listeden kayıt yaptırmayan öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenciler yerleştirilecek. öğrenim kredisi ve harç kredisi için başvurular ise üniversitelerin eğitim öğretime açılmasından sonra başlayacak. Yurtlar 29 eylülde hizmete açılacak. Uygarlıklar ülkesi Türkiye "Benim için Tarabya konusu kapandı" diyen Zeki Küçiikberber: çarptınldıgını öne sürdü. "Oflu'Marla bakım istasyonu için kira kontratı imzaladığını söyleyen Küçükberber, kendisine devletin verdiği resmi tapu tahsis belgesinin göstcrildigini vc buna güvenerek arazi üzerine bakım istasyonu kurduğunu belirtti. Küçükberber, şunları söyledi: "Ben orada yalnız ve yalnız kJracıydım. Devletin verdiği resmi tapu tahsis belgelerine bakarak bu ise girdim ve oradaki binayı bakım istasyonu haline getirdim. Ben memur değUim ki gösterilen tapu tahsb beigesinl inceleyeyim. Biz burada, dediğlm gibi kiracı olarak girdlk. Burası aslında 15 senedir boyahane olarak çahfiyordu. Sonradan bunlar ortaya çıktı. Beni de o kısım 11güendirmiyor artık. Mal sahibinin sornnu. Bu konnda kinueyle muhatap değiüm." Kendisinin arazinin ya da binarun sahibi olmadığını yineleyen Küçükberber, "öyieytt Jaguar'ın reklamıııı yapmak istiyordum YALÇIN ÇAKIR Başbakan Ibrgut özal'ın kızı Zeynep (Öaal) Ekrcn'e Jaguar armağan edilmesi olayıyla adını duyuran Jaguar otomobilleri Türkiye tcmsücisi Ortaklar Ticaret'in sahibi Zeki Kflçükbcrber, otomobili hediye etmediklerini, sattıklarını söyledi. Küçükberber, olayın kamuoyuna yansımasından uzunca bir süre sonra ilk kez konuşurken, "Blz otomobili olduğu gibi hediye ettik dememiştik. Ben otomobili uznn vade ile satacaktun. Bu nedenle, sağladıgımız kolayhk için kttçttk bir hediye demlşÜm" şeklinde konuştu. larabya'da "OHuiar tarafından işgal edilen arazi üzerine Jaguar bakım istasyonu kuran, ancak daha sonra bu yeri, "armağan" olayının duyulmasının ardından belediye ekiplerince yıkılan Küçükberber, olayın neden bana ait ounayan bir bina ve arazi İçin bu kadar riske gireyim ki7 Yani menfaat temini için hediye fUan diyoriar. Kesinllkle yılumın durdumlması için fllan bir sey sdz konusu değil. Ama ben bu araziye girerken, tekrar ediyorum yasaldır diye girnüşüm" diye konuştu. Küçükberber, olayın basında duyulmasından birkaç gün önce raahkemeye başvurmaları konusunda ise, "Evet, avukanm Kâmil Güven mahkemeye basvurmujtu. Ama kime klrayı ödeyeceğimize dalr. Mülkün kime ait olduğunu oğrenmek için dava açümısu. Klmdi bizim muhaUbımız? Ama kısa süre sonra zaten istasyon bir günde yerle bir edildi" yanıtını verdi. Zeki Küçükberber, "Zeynep'e nrmağan Jagnar" olarak kamuoyuna yansıyan olayı da şöyle anlattı: "Jaguar'ın hediye edilmesi diye bir olay yok. Biz onlara (Zeynep ve Asım Ekren) kolayhk sağladık. Uznn vadeli sataum dedlk. Ve bu uznn vade ile sözkşme yapmamız için 'kttçük bir hediye' keUmesini kullandık. Yoksa arabayı olduğu gibi hediye etmek soz konusu değfldj." Jaguar otomobilin satışı konusunda karşı taraftan bir istem gelip gelmediği ve bunun nasıl söz konusu olduğu yolundaki soruya da Küçükberber, şu yanıtı verdi: "Ben arabanın reklamını yapmak istiyordum. Öyle değil mi efendlm, düsünün bir kere. Biz önemli klsllere bu arabayı sattıgımız zaman, bunun reklamını en iyi şekilde yapmıs oluruz. Düsünün, Basbakan'ın kızı bu arabaya blndiği zaman Jaguar ne biçim reUam yapnus olnr." Zeki Küçükberber. "Tarabya bitti arnk. Benim için o konu kapandı. Şimdi oto sanayide tuttuğum dttkkân daha iyi. Hem boyacıya, malzemeclye daha yakın" dedi. GtRESUN, (a.a.) Dün gece meydana gelen şiddetli yağışlar, Giresun il merkezinde maddi zarara yol açtı. Dün gece saat 20.00'de başlayıp 01.00'e kadar devam eden şiddetli yağmur, il merkezinde cadde ve sokaklarla bazı ev ve işyerlerinin sular altında kalmasına yol açarken, elektrikler ve sular kestldı. Belediye yetkilileri, meydana gelen tahribat nedeniyle itfaiye ekiplerinin bazı mahallelere ulaşmakta güçlük çektiğini belirtiyorlar. Giresun'da sel baskını ÇANAKKALE, (a.a.) Ezine ve yöresinde geçen sezon 450500 bin lira olan yıllık çoban Ucretleri, bu yıl 700 bin liraya yükseldi. Yörede çoban ücretlerinin yıllık olarak verildığinı belirten sürü sahiplerinden Şükrü Bulan, "tyi bir çobanın yıllığı 700 bin lira oldu. Buna rağmen, iyi çoban bulmak oldukça güç. Çobanın yiyeceği, içeceği ve hatta sigarasi dahil bütün masrafı sürü sahibine aittir. Masraflarıyla birlikte bir çobanın yıllığı 1 milyon lirayı geçiyor. Bu da, hayvansal ürünlerin maliyettnt arttırıyor" dedi. Çobanlara yılda 700 bin lira