16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET/10 HABERLERİN DEVAMI 16 TEMMUZ 1986 (Baştarafi I. sayfada) odağında yer alırlar. Bu yüzden basının bu konularla uğraşması, kimi zaman ıktidar sahiplerinin canını sıksa da bir meslek gereğidir; gazeteci, kamuoyunu aydınlatırken aynı zamanda bir kamu görevini de yapmış olur. Açık toplumun belki de en önde gelen erdemi, bu tür denetim mekanizmalarına sahip olmasında yatar. Bu mekanizmalar işleyebildiği ölçüde doğrunun yanlıştan, haklının haksızdan ayırt edilebilmesi kolaylaşır. Karşılıklı görüş ve eleştirilerin serbestçe yayımlanabilmesi, olayların tüm boyutlarıyla sergilenebllmesi toptumda, devlet hayatında seviyenin yükselmesine de katkıda bulunur; yapılan yanlışların, saçmalıkların, usulsüzlüklerin, yolsuzlukların tekrarlanması olasılığını bir ölçüde azaltabilir. Ya da bu işlere kalkışacak olanlar, hıç olmazsa pabucun pahalı olacağını daha baştan bilirler. Devietin tepe noktalarında bulunanlar, duyarlı davrandıkları ölçüde olumlu yönde me safe alınır. Adamsendeciliğin geçerli olduğu ortamlarda ise yukarıdan aşağıya doğru bir yozlaşmarnn lekesi toplumun üstünde yayılmaya başlar. Devlet hayatında bozulmanın göstergeleri hızla çoğalır. Bu tehlike, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde daha büyüktür. Demokratik kurumların, açık toplum geleneğinin henüz tam yerleşemediği ülkelerde devlet yöneticilerinin, özel yaşantıları dahil her türlü tutum ve davranışlarında daha da dikkatli olmalan gerekir. Şu günlerde yaşamakta olduğumuz olayları, gazeteci milletinin hınzırlığına veya "siyasi komplolar"a bağlamak, kendi kendini aldatmakla eşanlam taşır. Böyle bir tutumun kimseye yararı olamaz. 12 Eylül sonrasının yeni siyaset döneminde bir "sev/ye"nin bir türlü tutturulamadığı apaçık görülmektedir. iktidar sahiplerinin her alanda kendilerine bir çekidüzen vermelerinin zamanı çoktan gelmiş, hatta geçmektedir. Acaba onlar bu durumun farkındalar mı?.. günü, beyin Mehmet Seyda toprağa verildi kanamasıpazar sonucu yasama ve Jaguar kavgası! (Baştarafı I. Sayfada) âT bakım ıstasyonunun yıkımı sırasında da kendisi gelmedi, oğullarını göndererek eşyalarını tahliye ettirdi. Dün sabah saatlerinde yıkım yapılacak alana gelen Anakent Belediyesi'ne bağh zafcrtta ekipleri, Zabıta Müdürü tsmet Silahçılar'ın eşliğinde, binanın içindeki eşya ve malzemenin boşaltılmasını istediler. Küçükberber'in oğlu Mete Küçükberber önce bir tebligat olup olmadığını sordu, fakat kendisine belediyeye karşı muhatabın arazi uzerindeki işgalciler olduğu belirtildi. Daha sonra Mete Küçükberber yakınları ve işçileriyle birlikte "Ortadoğu'nun en büyiik Jaguar bakım islasyonu" dediği binadaki eşyaları dışarıya taşimaya başladılar. Her birinin değerinin yaklaşık 3040 milyon olduğu belirtilen elektronik kontrol ve ölçüm cihazları, vinçler, silindirler ve içerde bulunan otomobiller dışan çıkartılarak kamyonlara yüklendi. Yıkım çaIışmalarına başlamadan önce Trabya polis karakolu önünde bekletilen bir otobüs dolusu çevik kuvvet daha sonra yıkım çahşmalarının olacağı bölgeye çağtrıldı ve binanın çevresindeki alanda bir zincir oluşturacak şekilde dağılarak önlem aldılar. Bu arada bazı karakol görevlileri de çünenliklere dağılarak nöbet tuttular. Yıkım çalışmalanyla ilgili olarak Küçükberber'in oğlu Mete Küçükberber, kendisine babası • sorulduğunda yalnızca, "Burada yok" yanıtını verirken, kanuni bir işlem yapılıp yapılmadığı konusundaki sorulara da, "Devietin kararı böyle. Biz zaten burada kiracıyız" yanıtını verdi. Bakım istasyonundan çıkan ınalzemeleıi ve arabaları kendilerine ait bir depoya çekeceklerini belirten Mete Küçükberber, kısa zamanda yeni bir bakım istasyonu kuracaklarını belirtiyor. Yıkım çahşmalarına komuta eden belediye zabıta müdürü Ismet Silahçılar ise önceki gün Zeki Küçükberber'in istasyona geldiğini, iızgun olduğunu belirttiler. Silahçılar, "Karar alındı. Burası belediye arazisi. Saat 11'de yıkım başlayacak. Kiracı olan kişilerden bir sorun çıkmadı" şeklinde konuşuyor. OFLULAR YIKIM YKRİNDE Bakıın istasyonunun içindeki eşyaların boşaltılmasının ardından saat 11.30'da yıkım başladığı sırada binanın girişine gelerek park eden 34 BEA 07 plakalı Suzuki marka bir otomobil yıkım araçlarına engel oldu. Aynı yere gelerek park eden 34 ND 939 plakalı başka bir otodan inen iki kadın ve bir genç bayan Zabıta Müdürü Ismet Silahçılar'ın yanına gelerek, çalışmaların durdurulmasını istediler. "Otflu" İsmail'in eşi olduğunu belirten Kısmct Hacısüleymanoğlu, ablası Celile Seymen ile "Oflu"nun akrabası ve Diindar Kılıç'ın kız kardeşi Ugur Özbizerdik adlı üç bayan, arazinin sahipleri oldukları öne sürerek, ellerinde tapu tahsis belgesi olduğunu belirttiler. "Biz. mafya ınryız?" diye bağıran ve "Oflu" lakabıyla tanınan lsmail Hacısuleymanoğlu'nun eşi Kısmet Hacısiileymanoğlu şunları söyledi: 'Burası 17 senedir bizim. Mafya dediler, bilmem ne dediler, milletin göz.ünü boyadılar. Buyrun biz ıni ıtıafyayız. Başbakan'ın kızını kurtarmak için yapıyorlar bunıı. Yıkılmasın bırakın, belediyeye hediye ediyorum. Zeynep Hanım Juguar'ını alamadı diye mi, duyuldu diye mi yıkılıyor burası. Zeynep Hanımın gururu için mi yıkılıyor burası. Zeynep'c helal olsun öyleyse burası." Bu t?'ışmalar sırasında "Oflu"nun ailesiyle birlikte gelen 45 arabalık bir grubun istasyon alanı içine girmeden dışarda arabalarında bekledikleri ve müdahale etmeden izledikleri görüldü. Bu arada Su/uki marka arabasıyla gelerek dozerin yıkım yaptığı binanın girişinde durup çalışmaları engelleyen Uğur Özbizerdik de Belediye Zabıta Muduru Ismet Silahçılar'la tarüstı. Arabasını çekmesi, aksi takdirde kanun kuvvetine başvurulacağı belirtildiğinde isc ıtiraz eden Özbizerdik, Silahçılar'a "Belki terfi edersin. Çalış bakalım çalış. Biz mi mafyayız, kim mafya" diye bağırdı. Kendisine hiçbir tebligat yapılmadığını belirten Özbizerdik, "Ankara'dan geliyorum. Kaymakamın yanına gidip konuşrraktını. Bir de baktım ki yıkıyorlar. Hangi hakla, hangi kanunla?" dedi. Özbizerdik, "Oflu"nun nesi olduğu sorulduğunda ise "Kardeşiyim" yanıtını verdi. Daha sonra Özbizerdik ile Silahçılar arasında şu konuşmalar «eçti: ÖZBÎZERDİK"Ortadakı olay rüşvet olayıdır. Şimdi yıkacaklar. Bizde, 'Başbakanım çok yaşa' diyeceğiz, öyle mi? Mafya dendi, milletin gözü boyandı. Biz mi mafyayız? Bize fırsat tanımadılar. Zeynep Hanım hediyesini alamadı diye mi tüm bunlar?" SİLAHÇILAR" Hanımfendi dün sİ7 polis nezaretiyle ararıdınız, bulunamadınız. Kısmet Hacısuleymanoğlu'nun Kaymakamlıkta görüşleri alınmıştı. Yasal işlemler yapıldı." ÖZBİZERDİK"Rüşvet olayı var. Bize hiçbir tebligat olmadı. Vatan düşmanı bunları yıkanlar. Ben buranın sahibiyim." Bu sırada bir belediye görevlisi özbizerdik'in üstune gelerek "Zabıt lutun, Başbakana hakaret ediyor" şeklinde bağırdı. Özbizerdik de "Ben hakaret etmiyorum. Ama mafya filan diye olayı ortbas ettiler. Zeynep Hanımın gururu için yıkıldı burası''dedi. Bu sırada Silahçılar, özbizerdik'ten arabasını kaldırmasını istedi. Fakat 21 yaşında olduğunu söyleyen Özbizerdik, itiraz edince Silahçılar kendisi arabaya binip çalıştırmaya çalıştı. Daha sonra araç itilerek dozerin yıkım alanından çıkartıldı. Bu durum karşısında bağırarak Silahçılar'ın yanına gelen özbizerdik, "Sizi arabaya tecaviizden dava edecegim" dedi. Silahçılar da, "Arabanız çok güzel, konlagı açınca mıizik başlıjor, neden tecavıiz edeyim" yanıtını verdi. Konuşmaların ve tartışmaların uzaması üzerine Silahçılar, olay yerindekı kadınlara, "Lütfen kışkırtıcı hareketler yapmayın. Kanuni yola başvurun islerseniz. Fakal bu yıkım yasaldır" yanıtını verdi. Ortalığın hareketlenmesi üzerine olay yerindeki çemberini daraltan çevik kuvvet ve karakol görevlileri alanı boşalttılar. Bu arada yıkım alanının karşısında arabalannın içinde bekleyen "Oflu"nun yakınları, kadınları da alarak uzaklaştılar. Anne Hacısüleymanoğlu ise olay yerinden ayrılmadan, "Başbakanın kızını kurtarmak için yaptılar. Yarın ola gün ola" şeklinde konuştu. Kendisine "Oflu"nun İngıltere'den arayıp aramadığı sorulduğunda ise, "Resmimi çekmeyin, konuşmuyorum" yanıtını verdi. DALAN: HEPStNt SÜRÜNDÜRECECİM Yıkımdan sonra harabe halini alan bakım istasyonu ve belediyeye ait araziyle ilgili olarak "Oflu"ların "Tapu lahsis belgemiz var" iddialarına Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, "Hepsini süründürecegim" şeklinde karşılık verdi. Arazinin uzerindeki yapının işyeri olduğunu, bu nedenle tapu tahsis belgesinin gcçcrlilik taşımadığını belirten Dalan, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet muhabirine şunları söyledi: "Orası belediyenin arazisi kardeşim. Babasının yeri mi? Gelmiş üstune bina yapmış, araziyi işgal etmiş, bir de üçüncü bir kişiye kiraya vermiş. Buraya da o bölgedeki yeminli büro tapu tahsis belgesi vermiş. Yeminli biiroyu mahkemeye verccegim. Peşlerini bırakmayacağım. Hepsini süründürecegim." Anakent Belediyesi Mesken ve Gecekondu Bürosu'nun tapu tahsis belgesi vermeye yetkili olduğu hatırlatıldığında ise Dalan, "O bölgedeki büronun adı üstünde, yeminli buro. Ona yetki verilmiş, o inceliyor, araştırıyor, bize iletiyor. Ve o da işyerine mesken diye tapu tahsis belgesi çıkarttırıyor" yanıtını verdi. Dalan, arazinin üstündeki binanın "belge" sorununun uzunca bir zamandır olmasına karşın, neden Jaguar olayıyla bu işin su yüzüne çıktığı sorusuna ise, "Ben oraya ister okul yaparım, ister park yaparım. Ne olursa olur. Babasının yeri mi? Belediyeye ail arazi. Bu yerdeki işgaliyenin kaldırılınası için kaymakamlıga yazı yazmıştık. Yazı kaymakamlıkta iç olmuş. Yeniden yazıldı" şeklinde konuşuyor. da eden öykü ve roman yazarı Mehmet Seyda (Çeviker) Erenköy Galippaşa Camü'nde kılınan cenaze namazmın ardından Sahrayı Cedid Mezarlığı 'nda toprağa verildi. Türk edebiyatmda en fazla ö'dül kazanmış yazarlar arasında bulunan Seyda 'nın cenaze tbrenine, sanatçının yakınları ve çok sayıda edebiyatçı katıldt. 67 yaşında ölen sanatçının yapıtlarında özellikle Zonguldak yöresi ve kömür insanının yasamı dile getirilmlsti. (Foroğraf: MEHMET ÂKİF) Üç idam, altı müebbet hapis der Yazımcı 6 yıl 21 ay 10 gun agır hapis, aynca 6 yıl 20 gün hapis, Bıırhan Makir bir yıl bir ay 10 gun, Halis Ateş 2 yıl 8 ay, KâMehmet GUI, Vecdet Ersoy, zım Bakır 2 yıl 8 ay, Hayrullah Zihni Açba, Ahmet Mustafa Kı Öztürk 7 yıl 9 ay 10 gün, Fethi vılcım, İbrahim Ugurbasçı ve Re Namlıoğlu 2 yıl 6 ay, Adem Bülcep Çoban da ömür boyu hapıs bul 5 yıl 10 ay, Resul Şahin 25 yıl ce7asına mahkum edıldiler. Mah 18 ay 10 gün agır hapis, ayrıca keme ayrıca, 7 sanığa 36'şar yıi, 25 gün hapis, Servet Ciüney Par27 sanığa da 2 yıldan 25 yıla ka lak bir yıl 8 ay, Davet Yüce 22 yıl 20 ay 13 gün agır hapis, ayrıca dar değişen hapis cezaları verdi. 10 ay 20 gün hapis, Mahmut Toplam 133 sanıklı davada 53 Yurtsev 33 yıl 17 ay, Mehmet Bal sanık beraat etti. Beraat eden sa 5 yıl 10 ay, Asaf Karabacak 10 nıklar arasında film yapımcısı ay, Selahattin Şaban Faki 5 yıl 10 Berker Inanoğlu da bulunuyor. ay, Ali Yeleç 5 yıl 10 ay, Sıtkı Yıl36'şar yıl hapis cezasına çarp maz 9 yıl 14 ay, lliimmel Darboğaz 1 yıl 4 ay, Resul Çakır 10 yıl, tırılan 7 sanığın adları şöyle: Ahmet Erhan Kürşat Atamer 5 Abdül Samet Karakuş, Aydın Kryılma/, Adnan Madak, Mus yıl 2 ay 10 gün, Hafize Korkmaz tafa Kaplan, Ender Kaçar, Ismet 4 ay hapis, 9 bin lira agır para ceKarealioglu ve Kaptan Taş. zası, Dursun Saygılı 4 ay hapis 9 2 yıldan 25 yıla kadar değişen bin lira agır para cezası, Ertuğhapis cezasına çarptırılan 27 sa rul Tekkesin 10 yıl, Durak Aydın nık şöyle: 20 yıl, Mehmet Ilhan 9 yıl 33 ay, Ahmet Sümer 7 yıl 9 ay 10 gün, Orhan Çakıroglıı 8 yıl 4 ay, Resul Atılgan 7 yıl 9 ay 10 gün, Hüseyin Bastan 7 yıl 9 ay 10 gun, Abdilkemal Akınel 7 yıl 9 ay 10 llalim Şahin bir yıl bir ay 10 gun, Haip Mevlüt Pınarbayı 5 gün, Cafer Yaylan 22 yıl 39 ay 10 yıl, Adnan Kapucu 5 yıl 10 ay, gun, Recep Çakmak 4 yıl 13 ay Abdullah Buyukyılmaz 5 yıl 10 36 gün agır hapis, aynca 5 yıl 12 ay, Ali Durmaz 5 yıl 10 ay, Mus ay 15 gün, Nebi Aktaş 5 yıl 10 tafa Verkaya 7 yıl 9 ay 10 gun, ay, Hüsamettin tçöz 28 yıl 24 ay agır hapis, ayrıca 6 ay 20 gün haVasip Ayhan 5 yıl 10 ay, Mehmet Ateş 6 yıl 21 ay 10 gün, ayrıca 6 pis, Mustafa tçöz 17 yıl 22 ay 20 ay 20 gün, Mehmet Salih Sag gun ağır hapis, ayrıca 8 ay 60 gun lamkan 14 yıl 18 ay 20 gün, Ca hapis. fer Uluç 2 yıl 11 ay, Orhan GünGÖREVStZLtK KARARI dogdu 33 yıl 17 ay, Yakup Pars 1 Numaralı Askeri Mahkeme 5 yıl 10 ay, Aydoğan Pehlivan 17 5 sanık hakkında da görevsİ7İik yıl 11 ay, Ahmet Toprak 3 yıl 10 kararı verdi. Bu sanıklar şöyle: ay 20 gün, Suat Eskicioglu 6 yıl Hüsamettin Belkıs, Erol Şakar21 ay 10 gün agır hapis, ayrıca ya, Ragıp Ayyıldız, Ali Güngör, 6 yıl 20 gün hapis, Hüseyin Yur Muharrem Sarcan. dakul 30 yıl 33 ay 10 gün, ÖnMahkeme, 5 sanık hakkında. n ^. ^ (Baştarafı 1. Sayfada) zan Çepnl ölüm cezasına çarptırıldı. ki davanın da düşmesini kararlaştırdı. Bu sanıklar şunlar: Gürman Akın, Mahir Kulucu, Mehmet S. Ugur, Aydın Yakupoglu, Adnan Demirel. Bu arada sanık Kemal Dalgıç hakkında davanın dosyadan ayrılması, sanık Bünyamin Balta hakkındaki davanın reddi kararlaştınldı. BERKERİNANOGLU DA BERAAT ETTt Istanbul MHP davasında beraat edenler arasında film yapımcısı Berker Inanoğlu da bulunuyor. Beraat lerine karar verilen 53 sanığın adları şöyle: Celal Adan, Berker Inanoğlu, Ismail Aydın Esin, Ali Dogan, Ahmet Ayhan, Şah Ismail Ateş, Mustafa Kargül, Rem/i Yaşegen, Yusuf Ziya Arpacık, Ender Ateş, Eşref Seritof Ahtetof, Orhan Maden, Ismet Mıncık, Avni Aras, Ismail Nayırsoy, Berktai Kurtuni, Lütfi Ural, Mehmet Pehlivan, Ahmet Özturk, İbrahim Lercin, Orhan Aslanoglu, Şakir Coşkun, Yaşar Nemrut, Ishak Çinen, Şükru Türkmen, Aydın Sezer, Ismet Koçak, Bilal Durgut, Hüseyin Kurtalan, Abdullah Sanver, Şentürk Uğurtay, Yılına/ Bilgin, Muzaffer Cemal Civelek, Sedal Kara, Özcan Çeliksiz, Nurullah Tekan Agersoy, Ahmel Gur, Recep Buluner, Turhan Bulut, Mustafa C'oşar, Şinasi Atın, Caviı Çimen, Servet Sultan, Aydın Aksar, Veysel Kaya, Selim IJIker, Mustafa Fidan, Ali Kansız, Behzal Parlak, Bayram Çimen, Yusuf Ö/er, Adnan Kaya, Ismail Hakkı Uzun. (Haftarafı I. Sayfada) zenin kimler yaranna işlediği anlaşılır. Bugünkü örneğimiz Atilla Yurtçu'dur. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Prof. Ekrem Pakdemirli'nin yakın dostu Yurtçu.. ANAP istanbul il Başkanı Eymen Topbaş'ın Sümerbank ile, izmir İl Başkanı Yurtçu'nun Erdemır(Ereğli DemirÇelik Fabrikaları T.A.Ş.) ile ne gibi işleri bulunmaktadır? Yurtçu'nun Erdemır ile ilişkileri faaliyet ve denetleme kurulu raporlarına kadar yansımıştır. Daha önce de değindiğimiz bu konuyu şu seçım arifesınde yeniden anımsatmak gereğini duyduk . Umarız Yurtçu, bu ve daha ilerde yayımlayacağımız konularla ilgili soruları Karşıyaka seçmenlerine yanıtlarken hiç güçlük çekmez. Başlayalım: EreğlıDemir ürünlerinin dışsatımı, Erdemir tarafından değil, nedense "İZDAŞ" tarafından yapılır. Erdemir ürünlerinin Sovyetler Birliği'ne dışsatımı ile ilgili önerı, 13.5.1985 günü Erdemir Yönetim Kurulu'na getirilir. öneride, İZDAŞ'ın bu dışsatımdan elde edeceği dövizin "gümrük muafiyetli" hammadde ve yardımcı malzeme ithal hakkı Erdemir'e; diğer teşvık unsurlarının da İZDAŞ'a bırakılması öngörülür. "Diğer teşvik unsurlan" başlığı altında İZDAŞ'a büyük bir kazanç sağlanmak istenir.. Erdemir Yönetim Kurulu üyeleri Atilla Baybura ve Mustafa Sezer, genel müdürlüğün bu önerisıne karşı çıkarlar. Genel müdurün İZDAŞ ile ilgili önerisi 9'a karşı 4 oyla reddedilir. Konu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na aktarılır. Aynı konu yeniden oylanır. Bu kez, 12.6.1985 günü 462 sayılı Yönetim Kurulu'nun toplantısında, 4'e karşı 6 oyla İZDAŞ'a milyonlar kazandıracak öneri kabul edilir. "Diğer teşvik unsurlan" başlığı ile anılan teşvikler, normal ve munzam vergi iadeleri, Kaynak Yaratma Fonu, Ihracatı Teşvik Fonu, Kurumlar Vergisi indirimi ve ihracattan elde edilen döviz ile sıfır gümrüklü mal dışalımı gibi ayrıcalıklardır. İZDAŞ, Erdemir ürünlerini 270 dolardan almış, Sovyetlere 225 dolara, yani 45 dolar zararına satmıştır. Aradaki fark, teşvik tedbirlerinin sağladığı olanaklarla kaoatılmıs ve İZDAŞ, 270 dolardan aldığı Erdemir ürünlerini, Sovyetler'e 289.16 dolardan pazarlamıştır Yurtçu, ton başına, 64 dolar 16 senti devlet hazinesinden almaktadır. Bu paralar, izmır seçmenlerinin de aralarında bulunduğu Türk halkının cebinden çıkıp, Yurtçu'nun kasalarına girmektedir. Bu konu, Erdemir Denetleme Kurulu raporunun 52 ve 53'üncü sayfalarında yer almaktadır. Dış Satışlar Müdürlüğü bulunan Erdemir, kendi pazarlayacağı ürünlerı, İZDAŞ gibi şırketler aracılığı ile satarak yılda 1 milyar 300 milyon lira zarara uğramaktadır. Bu olay, devietin nasıl yönetildiğini, ANAP ıl başkanlarına nasıl milyonlar kazandırıldığını göstermektedır. ANAP lıberallığınm temelinde işte bu tür siyasal ve ticari ilişkiler yatmaktadır Asıl üzerınde durulması gereken konular da işte bunlardır. Yazımızı noktalamadan soralım: 26 Ocak 1986 günü Hürriyet'ten arkadaşımız Emin Çölaşan ile görüşen Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Prof. Ekrem Pakdemirli, "halka açık bazı şirketlerde" ortaklığı olduğunu, ancak "polemikkonusuolmasınıistemediğiiçin" bu şirketlerin adlarını açıklamayacağını bildirmişti. Pakdemirli'ye soruyoruz: İZDAŞ ile müşavirlik ya da ortaklık ilişkiniz oldu mu? Aynı soruyu Yurtçu'ya da soruyoruz: Pakdemirli ile müşavirlik ya da ortaklık ilişkiniz var mıydı? Pakdemirli ve Yurtçu bu sorulara bugün "Aman polemik olmasın" diye yanıt vermekten kaçınabılırler.. Ama bu sorular, günu gelince öyle yerlerde sorulur kı, bugün yanıt vermediklerine, o zaman, bin pışman olurlar. Şarkıyı bılırsiniz: Karşıyaka'da Izmir'in gülü... Karşıyaka'ya gelen izmir'in gulü değil, "özel sektörün gülü"üür. Aman dıkkat edın dikenlerı ellere batmasınl UGUR MUMCU GOZLEM Arkadaşımız, kardeşimiz, dostumuz ALİ KALKAN'ımızı en verimli çağında yitirdik. Anısını yaşatacağız. Dostları sağolsun. Arkadaşları 9CECE/10 GUN/YARIM PANSIYON 1 0 9 . 0 0 0 . " T L CLUB DI/\N/\ MARMARIS ÖREN KUŞADASI BAŞSAĞUĞI Derneğimizin uzun yıllar başkanhğını yapmış bulunan, Onur Kurulu Üycmiz, mümtaz insan, şair 9 CECF/10 CUN/YARIM PANSİYON 8 7 . 0 0 0 . " T L Hastanelere (Başlarafı I. Sayfada) zır olduklannı gördiim. Zaten bir doklorun eline geçecek para en az 500 bin lira dolayında oldugu gibi 1.5 milyon lira alabilecek arkadaşlarımız da olacak. Amacımız oncelikle uzman hekimlerimizi talmin etmektir. Hedefimiz ilk aşamada yuzdc 75, çok kısa bir zaman süreci içinde de yiizde 95 hekimin muayenehanesini kapatarak gönül rızası ile full tiınc çalışmalarını saglamaktır. Sistem yalnız hekimler için degil, tüm saglık personeli için de geçerli olacaktır." TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Mustafa Balcılar, tasarının "paralı hastane sistemi" şeklinde yorumlanmasına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı: "Şu anda hastanelerimizde öyle ya da böyle para alınmıyor mu? Ustelik alınan paralann nereye gittikleri de belli degil. Yeni sistemde hastadan taburcu edilene kadar 5 kıırıış alınmayacak. Taburcu edilirken de falurası sigortalı ise sigortaya, mtmursa bulundugu kuruma, kendisi odeyecekse kendisine kesilecek. Yoksııl olduğu belgelerle belirlenen vatandaşlanmı/ın saglık giderlcri ise Fakir Fukara Fonu'ndan ödenecektir. Bu konuda Sayın Başhakanımızdan gerekli oluru da aldık. Hastanın gerçekten fakir olup olmadıgı da şimdi olduğu gibi muhlarlar larafından degil, onların da bilgileri alınarak Fakir Fukara Foııu'nun tum il ve ilçelerde (»luşturacağı vakıf yönelicileri ile brlirlenecektir." Balcılar, ayrıca sisteme uymayan hastanelerde yönctim kurullarının derhal değiştırileceğını, gerekirse eski sisteme doııme cezası verileceğini ve yasa lasırısınııı seçiındcn önce gundemc ge tirilmcsi ıçın çalışmalara devam ettıklerinı de sözlerine ekledi. KEMAL KAPLANCALTyı kaybetmiş olmanın sonsuz üzüntüsü içerisindeyiz. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diler, acılarını paylaşırız. EFEM TATIL KOVU 7 CECE/ 8 CUN/YARİM KLSKİN O I El PANSİYON 7 2 . 0 0 0 . T L # (Bastarafı 1. Sayfada) özal, tüpgaz gibi petrol ürünu olan akaryakıtta da indirimın mümkün olduğunu ortaya koymus oldu. Türkiye'de biı yılda 967 bin ton likit gaz tuketiliyor. 80 milyon adet 12 kıloluk tüpgaza eşit olan bu miktar ile elde edilen ciro ise 229 milyar lirayı buluyor. Bunun altı aylık bölumu olan 114 milyar liranın yıı/de 15'i ise ancak 17 milyaı lira tutuyor. Toplam petıol dı^alımı olan 20 milyon tonun yü/de 5'ını bile bıılmayan tüpgazda yapılan yuzde 15'lik indirim ise ancak "devede kulak" kalıvor. Başbakan özal'ın uluslararası borsalarda petrol t'iyatlarının bugunku du/eyini yıl sonuna kadar koıuyacağı yolundaki belirlemesi, doğal olarak akaryakıt t'iyatlarında da indirim yapılabileceği gerçeğini gündeme getirdi. Tüpgazda yapılan indirimin aynısı, yılda bir milyon ton tuketilen benzinde yapıldığı takdirde bütçeye gelir kaybı ancak 21.5 milyaı dolayında kalacak. Yılda yaklaşık 288 milyar lıralık cıronun sağlandığı benzın satışlarından, 144 milyar liralığı altı ayda tüketıldiğı varsayımından hareket edilerek yapılan hesaplama ile bulunan 21.5 milyar lira da tupga/ indırimine eklense bile, Ucuz indirim r r i l * mmal hMH« MAttM (1M5| THM ttkttl*) tatan Mı«r »Mzla tMataM talan Altı avM UaUaı ktuln MktUaı tatan % 19 la*«a tatan : 1 milyon ton : 139 1 milyar TL : 149 milyar TL : : 144 milyar TL 21 6 milyar TL Tupga; indiriminin maliyetı r * * Mdt |aı tMiftM (1MS) Kaç UM 11 kg.llk M» tfer TlpMıı yrtlık mnüm tatan A» aft* M > H1S M M a tatan : : : : : 967 bin 622 ton 80 6 milyon idaı 229 5 milyaı TL 1 U 7 milyar TL 17 2 milyar TL ALANYA 9 GECE/10 GUN/YARIM PANSIYON 87.000. TL YAHYA KEMAL'l SEVENLER DERNEĞİ ÖMER TATİL KÖVÜ •) GF.CF/IO GUN/YARIM PANSIYON KUŞADASI 119.000.TL TEŞEKKÜR Kızımız Sıla'nın doğumunda yakın ilgi ve duyarlığını esirgemeyen, üstün uzmanlığını sevecenlikle pekiştiren değerli doktor HER CUMA KESİN HAREKET O/t'l olohıi'ılorlo (jıdış donıi'j Tel: 161 10 74 161 82 26 161 22 81 J şufcp AltıyolSevmlllshanıBBIokGın5kat] Kadıköy I Tel: 336 16 60 Merkeı Barbaros Bulvan 35/5 Beşıktaj Jinekolog Operatör VJI LUt tltrizm elde edildiği söylenen "pelrol tasarrufunun" çok küçük bölümü dargelırliye yansıtılmış olacak. Bilindiği gibi, Başbakan Özal petrol fiyatlarının uluslararası piyasalarda duşmeye başladığı sıralarda yaptığı açıklamalarda toplam 1 milyar dolar (700 milyar lira) tasarruf elde edileceğini bildirmişti. Böylece, tüpgazda yapılan indirimle, bu tasarrufun ancak yüzde 2.4'ü halka yansıtılmıs oldu. Eğer özal, 28 eylülün yaklaştığı günlerde bir atak daha yaparak benzin fiyatlarını da yuzde 15 ucuzlatırsa, dargelirli bu kez ucuz petrolden doğan tasarruftan toplam yüzde 5.5 oranında pay almış olacak. Devlet lstatıstik Enstitüsü'nün rakamlarına göre, yüzde 60'lara varan pelrol t'aturasındakı hafifleme gö7 önüne alınırsa, bunun dargelirliye yaıısıtılan böluıııunün seçım ekonomisı bile olsa çok düşuk kaldığı ortaya çıkıyor. Beledîye operasyonu mu? (Başrarafı I. Sayfada) dia, diger tarafta ise savunma var. Ru iddia ve savunmalurın incelenmesi sonucundsı işleri takip eden mul'eltişlerin bir karara varmaları hasıl olur." Anayasanın kendisine bıı belediye başkanını görcvden alma yetkısım verdığinı anımsaıan Yıldıııın Akbulut, 'Soruslurınu sunucuna gore bu yetkiyi kullanıp kullanmayacağına" ılışkııı soruyu, "Anayasa hana bir belediye başkanını gurevden alma yelkisi tanıyor. Şimdiye kadar bu yetkiyi tıenu/ kullanmadım. Ama onıımiizdeki günlerde hir iki belediye başkanı hakkında anayasanın bana lanıdığı bu yetkiyi kullanacağım. Bu yetkiyi kullanubilirim" diye yanıtladı. "Görevden alma yetkisini hangi belediye başkanları hakkında kullanacagı" konu!>undakı soruya ise, "Bu yetkiyi hangi belediye başkanları için nc /aman kullaııacagım konusunda şimdiden bir sey soylemek islemiyorum" karşılığını verdı. Doğrudan kendi bakanlığına bağh olan yerel yönetimlerdeki bu yolsuzluk iddialanndan sonra, bu konuda bazı önlemler almanın ancak soruşturma sonuçlarına göre olabileceğini söyleyen Akbulut, görevden alma yetkisini anayasadaki hükuınler doğıultusunda kullanacağını söyledi. Yıldırım Akbulut, anayasadaki görevden alma ile ilgili hukmun, surdurulen soruşturma sırasında ortaya çıkacak işin cıddiyetıne göre soruşturma sonucunda kullanılabileceğini de bildirdi. Anayasanın mahalli idarelerle ılgıli 127. maddesi ise şöyle: "Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını ku/unmalarına ilişkin itirazların çöziımu ve kaybetmeleri konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebiyle hakkında soruşturma veya kovuşturmu acılan mahalli idare organları veya bu orgunlurın uyelerini, İçişleri Bakanı geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar uzakluştırabilir." BERK ARSAN'a teşekkür ederiz. PERİHANŞEREF HALULU ILAN ŞtŞLİ 4. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN üosya No: 1985/601 Da\acı Jaky Farhi tarafından davalı Raşel harhı ve Rahel Amaracıı aleyhıııc açılan ı/alcyı ^ııyuu davasında davalı Rahel Amaraciı'nın laksıın Cumluırıyet Caddcsi Kat: 2'dckı adrcsıne lcblıgaı vapıhııııamıj /alnı.ı tahkık.ıtında d.t adıcsi [emın cdilcmcdığındcn hakKıiKİ.ıkı dava dılckv'esının vc duru^nıa gıınünün ılaııun leblığıne ka rar vcrılcrck duruşmanııı devamı 24.9.1986 guııü saat: 9.30'a hııakılnıasııı.ı kaıar verılmıjtir. Mtvkıır gun vc saatte bı//at huluıııuaıu/ veya kenduu/ı yelkılı bu vekille lemsıl ettırmenız, aksı lakdııde davaya gıyabını/da devam edılıp nelıceleneteğı lıususu dava dilekçcsınin ve duruşma gününün ıcblig yeııne kann olnıak uzere ılan olunur. 1 7.1986 Basın: 8070 NAZLI ÖZDEMİR (Uslu) ile evlendiler. Dost ve akrabalara duyurulur. 15.7.1986 EyüpAlibeyköy Evlendırme Memurluğu KENAN USLU SATILIK 3'uncu Levent'tc sahibınden bahçe ıçınde müstakil cv. Tel: 164 18 66 5011 nolu ehliyetimi kaybettim. Hukumsuzdür. ALİ ACAR TURK ÇOCUGU ALDANMA HAFİF ALKOLLÜ İÇKİLER ALKOLİZMİN, MASUM ZANNEDİLEN VEYA ÜYLE GÖSTERİLEN KANLI OLTASIDIR. Y EŞİ L A Y
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle