Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET/1U HABERLERİN DEVAMI 11 TEMMUZ 1986 Sıcaklar ve Ozal'ın Telaşı... duğu belinilmektedir. Hükümet yetkilileri ise dövizde her şeyin rayında gittiğini öne sürüyorlar; ama bütün açıklamaları şimdilik "kâğıt ustünde"d\r; piyasadaki gerçek, kâğıt üstündeki rakamlarla çelişmektedir. Bu çelişkiyi sergileyenlere kızmak yerine, çelişkiyi ortadan kaldırıcı somut önlemleri alıp uygulamak hükümetin kendi görevidir. Ayrıca iç borçlanmanın bugün eriştiği düzey ile bütçe açığı baş ağrıtan bir başka büyük sorundur. özal hükümeti yaz başında parasal büyüklükler üstündeki denetimini neredeyse yitirmiştir. Bu sorun öylesine bir boyuta ulaşmıştır ki, "Banknot Matbaası'nda fazla mesaiye son vermek'le bu problemin üstesinden gelmek artık olanaksız gibidir. Bu durum da Sayın Özal'ı ister istemez bankalarla karşı karşıya getirmektedir. Sözü daha fazla uzatmak gereksiz. Bir yandan boğucu sıcaklar, öte yandan gittikçe ısınan ekonomi ile siyaset, anlaşılan, Sayın özal'ı bunaltmaktadır; diline ve davranışlarına hâkim olmasını, demokrasiye az da olsa saygı göstermesini temenni etmekten başka çaremız yok gibi. Aksi halde siyasal ortam korkarız daha da boğucu hale gelebilir. Sayın Özal, dün partisinin Meclis Grubu'ndaki konuşmasında ülkede "istikrarsızlık" tohumu ekmek isteyenlerden söz etmiştir. Bize göre istikrarsızlığa kapı aralayan kendisinden başka kimse değildir. Son 510 gündür izlediği çizgiye, sergilediği davranışlara serinkanlı bir biçimde bakabilse, bu gerçeği görebilecektir. Özal 1988'den sonra anayasayı değiştirip yasakları kaldıracağız (Baştanft 1. sayfada) önlemler alınabilecektir; ancak daha "acı" olanları seçim sonrasına sarkacaktır. Bu yüzden ANAP lideri, siyasi tansiyonu fazla yükseltmeden bu seçim işini bir an önce bitirmek istiyor. Ekonomi sıkıştırdığı, dış mali odaklar bekleyişe girdikleri için Başbakan özal, hızlı bir seçim başarısını partisi açısından yaşamsal görüyor. Bu hedefine ulaşabilmek için muhalefete radyo ve televizyonda "propaganda" yasağı dahil, demokrasiyle ilgisiz birçok yola başvurmak niyetindedir. Ekonomik durum özal hükümetini gerçekten sıkıştırmaktadır. Bu nedenle olacak ekonomiyle ilgili bazı haberlere sayın hükümet yetkilileri aşırı duyarlık gosteriyorlar. örneğin, dövizde zor günlerin yaşanmakta olduğu gerçeğinin sergilenmesi hükümet kanadında basına dönük anlamsız ve haksız suçlamalara yol açıyor. Oysa piyasa uzunca bir süredir bu olayla zaten çalkalanmaktadır. Haziran sonu itibarıyla ödenmiş olan dış borç miktarı 2.3 milyar dolara ulaşmıştır. Bu performansın gösterilebilmiş olması bir başarıdır. Ancak 1986'nın toplam dış borç yükü 3.8 milyar dolardır. Aralık ayına kadar 1.5 milyar dolariık bir ek kaynak daha sağlanması gerekiyor. Bu yıl geçen yaz aylarından farklı olarak işçi ve turist dövizi akışında beklenen canlılık bir türlü sağlanamamıştır. Türk Lirası kurunun düşük tutulduğu kanısı piyasada yaygındır. Bu durumun da döviz kasasındaki sıkışıklığı arttıran ek bir faktör ol Ara seçim 28 eylülde (Baştarafı I. Sayfada) itibaren çalışması önerisi de yer aldı. Muhalefet partileri bu öneriye karşı çıktılar. SHP Grubu adına konuşan Kahramanmaraş Milletvekili Turhan Beyazıt, önerinin içtüzük gereği 48 saat beklemeden komisyonda görüşülmesi gerektiğini bildirdi vc "Bunları çarpıtabilirsiniz ama sonıında her zaman oldugu gibi demnkrasinin şamarını yıi/ııniize yersiniz" dedi. Beyazıt'ın konuşması sırasında ANAP'lı Başkanvekili, Genel Kurulu izlemek üzere dinleyici locasına gelen Sovyetler Birliği parlamento heyetini takdim etti. ANAP'lıların yoğun biçimde Sovyet parlamento heyetini alkışladıkları görüldü. Daha sonra söz alan HDP Adıyaman Milletvekili Arif Atalay, ANAP önerisini sert bir dille eleştirirken, Başbakan özal'ı kastederek, "Ara seçim anayasa hiikmiidiir. Sansasyon yaratarak sokak kabadayısı gibi hodri meydan diyerek meydan okumakla olmaz" demesi, ANAP'lıların sert tepkisine yol açtı. ANAP milletvekilleri, Atalay'ın sözüııü geri almasını isteyerek protesto için sıra kapaklârına vurmaya başladılar. Tartışmalar sırasında Atalay, "Başbakan hodri meydan söziinü geri alsın, ben de alayım. Amacım Türkiye Cumhuriyeti Başbakam'na yakışmayacak konuşma biçimini dile getirmek. Hakaret amacr yok" diye konuştu. Bu sırada ANAP milletvekilleri Leyla Yeniay Köseoğlu, Barlas Doğu, Pertev Aşçıoğlu, Mustafa Taşar ayağa kalkarak kürsü önünde itirazlannı sürdürdüler. Atalay ile kendisine laf atan ANAP'lılar arasında karşılıklı laf atmalar sürerken, ANAP Isparta Milletvekili Kemal Togay'ın bir anda kiirsüye fırlayarak Atalay'ın üzerine yürüdüğü görüldü. Togay, idare amiri tarafından kursüden indirildi. HDP'li Atalay'ın konuşmasını sürdürmek istemesi üzerine ANAP'lı Başkanvekili Bilgin tarafından sözü kesildi ve havanın gerginleştiği için oturuma on dakika ara verildi. Aradan sonra Atalay'a söz verilmedi. Kürsüye gelen ANAP Kayseri Milletvekili Mustafa Şahin, muhalefetin ara seçimi engellemek istcdiğini iddia ederek, "Oynamak istemeyen gelin, yerim dar dermiş. Seçim seçim diyen muhalefet şimdi bahane arıyor" dedi. Şahin'in bu sözleri muhalefetin tepkisine yol açtı. Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan SHP'li Turan Beyazıt, ara seçimi istediklerini bildirdi ve "Biz gelini dügiin evinde oynatmak istiyoruz. Ara seçimin sizden çok yanındayız. Çünkü şamarı siz yiyeceksiniz" diye konuştu. Daha sonra ANAP'ın önerisi muhalefetin eleştirileri arasında oya sunuldu ve kabul edildi. GcIR'I Kuıul, saat 21 'e kadar çalışmalarına ara verdi. ANAVASA KOMİSYONU'NDAN GEÇİYOR Meclisin, yasa önerisinin\\nayasa Komisyonu'nda 48 saat beklemeden ele alınmasını bcnimsemesi üzerine komisyon dün toplandı ve öneriyi "yıldırım hızıyla" görüşüp değiştirerek kabul etti. Komisyon ara seçim tarihini 28 eylül pazar günü olarak benimsedi. Komisyonda yapılan başka bir değişiklikle, scçime katılacak siyasi partilerin yalnızca açıklamalarının haber bültenlerinde yer alması yoluyla radyo ve televizyondan yararlanmaları olanağı getirildi. Bu hükme göre seçime katılacak partiler radyo ve televizyondan propaganda konuşması yapamayacaklar. Ancak partilerin açıklamaları TRT haber bültenlerinin "siyasi partilerin seçim çalışmalarıyla ilgili bölümü"nde yayımlanacak. Bu yayınlar Yüksek Seçim Kurulu'nun eşitlik ilkesi dahilinde tespit edeceği süre ve kelime sayısı ile sınırlı ölçüde kaImaıak yapılacak. nu'ndan geçen ara seçim yasa önerisini görüşmeye başladı. SHP Grubu'nun görüşlerini açıklayan Aydın Güven Gürkan, ANAP iktidannın seçimlerden korktuğunu bildirerek, "Eger ANAP iktidarı bu seçimlerde muhalefetten az oy alırsa bunca antidemokratik kısıtlamaya karşı n seçimi kaybederse, devam etmesi, Meclise yeni bir hükümet programı ve yeni bir hükümet başkanı sunmasına bağlıdır" dedi. ANAP'lıların sık sık tepkisine yol açan konuşması sırasında ara seçim ile ilgili antidemokratik bir düzenleme getirilmek istendiğini kaydeden Gürkan, bu seçimde muhalefet partilerinin alacağı oyların, analannın ak sütü gibi helal olacağım, ancak iktidar partisinin alacağı her oyun tartışılacağını söyledi. Gürkan, seçimi ANAP iktidannın meşruiyetinin oylaması olarak gördüklerini belirterek şunları söyledi: "Bu yigit çogunluk haziranda Meclis tatile girmeden seçim kararı almaktan korklu. Açıkça söylediler, işlerine en uygun gelen zamanda seçimi yapacaklarını. Şimdi, seçimi yaptıklarına göre, 1987 ilkbahan ve sonbatıarının bugünden daha kötü olacağım görmüşlerdir. Halkımız gelecek yıl durumunun daha kötü olacağım bilerek sandık başına gitmelidir. 12 Eylül koşullarında muhalefet partilerine radyo ve televizyonda 6 kasım seçimleri öncesinde 70 dakika konuşma olanağı tanııurken, ANAP iktidarı bunu kısıtlama yoluna gitti. Sivil ve demokrat olmak Beymen'den, Bijan'dan giyinmekle olmaz." Gürkan, TRT'nin bugünkü durumunun sorumluluğunun, Cumhurbaşkanı'na da bulastırıldığını bildirerek, Cumhurbaşkanının bu şekliyle çıkması durumunda yasayı imzalamaması gerektiğini söyledi. DYP GRUBU DYP Grubunun görüşlerini açıklayan Grup Başkanı Memduh Yaşa ise, her seçim için ayrı bir yasa getirmenin yanlışlığıııı belirterek, "Arzunuz ne olursa olsun seçim şartlannı kendi lehinize çevirmek, ama millet bu oyunu bozacaktır" dedi. Yaşa, seçimin ancak eşit şartlar altında yapılması durumunda demokratik olabileceğini belirterek, ANAP'ın ara seçim için kendine göre bir düzenleme getirmeyi amaçladığım söyledi. HDP'NİN GÖRÜŞÜ HDP Grubunun görüşlerini açıklayan Bitlis Milletvekili Faik Tanmcıoğlu, ara seçim yasasını "geceyarısı kanunu" olarak nitelcdi ve böyle bir durumun mucidinin ANAP hükümeti olduğunu söyledi. Tarımcıoğlu, ANAP iktidannın hukuk dışı davranışlafi alışkanhk haline getirdiğini kaydederek, "35 senede bir demokrasinin niçin inkıtaya uğradıgını düşünüp dövünmeyelim. Bunun soruınlusıı böyle kanunlardır. Böyle yapacağınıza açık oy gizli tasnif getirip demokrasi oyununa bir son verin bari" diye konuştu. Kişisel olarak söz alan VAP Genel Başkanı Vural Arıkan, seçim kararının yasa ile değil, Meclis kararı biçiminde olması gerektiğini belirtti. Seçimlerde aday olacak memurların secilemem»leri durumunda görevlerine dönme olanağı getirilmesine karşı çıkarak şöyle dedi: "ANAP'ın adaylannı gazetelerden okuyoruz. Hasan Celal Güzeller, Ekrem Pakdemirliler... Bu düzenlemeyle onlara imtiyaz veriyorsunu/. Seçilemezlerse eski yerlerine dönme olanağı veriyorsunuz. İmtiyaz anayasaya aykırıdır." Eski ANAP'lı, yeni DYP'li Ankara MllletvekiliMejal Abdullah GUIecek de adil bir seçim için siyasi yasakların kaldırılması gerektiğini savundu. Gülecek, özal'ın Donkişot misali ortaya çıkıp gürcşmeden er meydanında kendini "başpehlivan" ilan ettiğini kaydederek, "Eğer Sayın Başbakan korkmuyorsa, benden de çekinmiyorsa, beraberce milletvekilliğinden istifa edip aynı yerde seçime girelim, işte hodri meydan buna denir" biçiminde konuştu. ÖZAL'IN GRUP KONUŞMASI Başbakan Turgut Özal, ara seçim yasa önerisi Mecliste görüşülmeden önce, ANAP Grubu toplantısında yaptığı konuşmada, eski liderlerin politika sahnelerine çıkmak istediklerini hatırlatarak "Zaman onlara da geliyor. 1988'den sonra merak etmeyin, anayasayı değiştirecek' güce ulaşınca, onu da değiştireceğiz" dedi. özal, "sol amigolar" diye nitelediği yazarların yazılarını "çok eğlenceli" bulduğunu, bu yazarların ANAP'ın ara seçimden kaçtığı yolunda "senaryolar" yazdıklarını belirterek "Diyorlar ki, 'ANAP ara seçim yapmayacak' biz yüklenelim, korkuyorlar, seçim yapmamak anayasaya aylcırı" biçiminde konuştu. Başbakan, konuşmasında, "İcraatın tçinden" programının ara seçim dönemi sırasında yapılmayacağını da bildirdi. 1960 ve 1971 askeri müdahalelerinden sonra demokrasiye geçildiğinde kurulan hükümetlerin dayanıkh olmadıklannı, en fazla dokuz ay iktidarda kaldıktan sonra koalisyona gidlldiğini anlatan özal, ilk ke/ 12 Eylül'den sonra oluşturulan ANAP iktidannın üçüncü yılını tamamladığını, bunun temel nedeninin istikrar olduğunu söyledi. Ulkede siyasi istikrarın tcmin cdildiğini belirten Özal, kısa zamanda mahalli seçimlere gidildiğini, bunun istikrarsızlık olmasın diye yapıldığını kaydetti. özâl, şöyle konuştu: "6 Kasım'dan sonra çok kısa bir zaman içinde mahalli seçim yapmasavdık sürekli davul çalacaklardı. Bir yıl boyunca seçim yapmadılar, kaçtdar, 6 Kasım seçimlerine katılmayan partileri seçime sokmadılar, diyeceklerdi. İstikrarın nedeni 1983 seçimleri değil, bunun hemen ardından mahalli seçimlerin yapılmasıdır. Şimdi sol amigolar acaba aynı havayı tullurabilir miyiz diye, istikrarsızlık yaralabilir miyiz diye senaryolar yazınışlurdır. Aslında yazamazlar, bu 1979'daki beşe benzemiyor. Parlamentonun yapısını değiştü"ecek bir seçim olmayacak ama 'ANAP ara seçim yapmazsa davulu çalarız' hesabına girmişlerdir. Erken seçim ya da 1987'de ara seçim hesapları yapıyorlardı. Bunları boşa çıkardık". ANKARA'dan YALÇIN DOtiAN (Baştarafı 1. Sayfada) rurken, A talay sözlerini geri almadı ve oturuma on dakika ara verildi. Günlerdir ANAP yanlısıya da muhalifi herkes, Başbakan Özal'ın kullanmakta olduğu "seçim üslubuna" dikkat çekiyor. Daha seçimlere adım atılmadan kullanılan bu üsluptan mutlaka önce Başbakan yara alacak. Ama, bu arada "myasat düzey", "siyasal tartışmalann içeriği" de ister istemez özden çok, biçime yönelecek. Nitekim, dün Meclis kürsüsünde "özal'ı eleştirmek" amacıyla söylenen sözler de herhalde Mecliste söytenmemesi gereken sözlerdi. Hatta, ondan önce DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk 'un grubunda yaptığı konuşmada, Başbakan için, "Palyaçoluk ve soytanlık yapıyor" sözlerini söylemiş olması da, "demokraside vardığmuz düzeyin" bir örneğini ortaya koydu. Daha, on dakikalık ara yeni sona ermiş ve bu kez Meclis kürsüsüne ANAP'lı Mustafa Şahtn çıkmıştı ki, kendisine muhalefet sıralarından atılan laflar üzerine, o da "son modaya ayak uydurdu" ve Meclis kürsüsünden "Kervan yürür" biçiminde seslendi muhalefet sıralanna. Gerçi, muhalefet milletvekillehnin sıra kapaklârına vurmalarıyla birlikte, başkanm uyarısı üzerine, ANAP milletvekili Şahin "Zaman yürür" gibi bir düzeltme yaptı, ama sözleriyle neyi kastetmiş olduğunu da hiç kimse "yutmadı". Başbakanm son günlerde ektiği riizgâr, dün ilk tohumlarını Mecliste verdi. Bö'yle giderse, seçimler yaklaştıkça "fırtınayı blçecek" olan da herhalde yirıe ANAP iktidarı olacak. tktidarla muhalefet partileri arasında sanınz bundan sonra her fırsatta dile gelecek olan bir tartışrna, yine dün ilk kez Mecliste "ana konuyu" oluşturdu. Her iki tarafda "Seçimi biz istedih, ama siz istemiyorsunuz" havusında. tktidar "GeUn, kaçmayın, seçim yasasını hemen çıkaralım" derken, muhalefet "Biz seçimden yanayız, ama siz demokratik kurallan ihlal etmek istiyorsunuz. her şey kuralına uygun karara bağlanmalı" duşüncesini savunuyor. •KKTC, sınırı yeniden düzenleyecek KKTC'ye gidişini esefle karşılıyoruz şeklindeki açıklamasını " h a l a " olarak nitelendirdiği yolundaki haber•' LEFKOŞE Kuzey Krbns Türk Cumhuriyeti, uluslararası alanda bü ler karşısında, sınır kapılarını kapama kararının KKTC hükümeti larayük yankılara yol açan sınır kapılafından gözden geçirilebileceğini bilrını Rum kesimine kapama kararım dirdi. Ancak Denktaş, bu takdirde gözdeıı geçinneye hazırlanıyor. Andc kapıdan giriş çıkışları düzenleyen cak sınır kapılarının açılması halinnizamnamede bazı değişiklikler yade bilc, gerck Birlcşmiş Millctler Bapılabileceğini kaydetti. rış Gücü, gerek güneyde görev yapan yabancı büytlkelçilerin KKTC'ye giDenktaş'ın açıkça belirtmemesine riş çıkışlarının KKTC'nin hUkumrankarşıhk, kapının açılması halindc lıfeını teşcil eden yeni yöntemlere bağBM Barış Gücü ve güneyde görev yalanacağ'ı bildiriliyor. pan yabancı diplomatların KKTC'ye girişlerinin belli kurallara bağlanacaSağlanan bilgilcre göre, KKTC Cumhurbaşkaru Rauf Denktaş, or ' ğı bildiriliyor. Eski uygulamada, BM Barış Gücü ve yabancı diplomatlar taya cıkan yankıların ışığında sınır herhangi bir i/ne tabi olmaksı/ın kapılarının kapanması karanyla isKKTC'ye serbestçe girebilmekteyditenen hedefe varıldığı ve Rum yöneler. Getirilecek yeni uygulamada ise limi kapıyı kapadığında sessiz kalan bu duruma son verilerek, özellikle ülkelere, kapının arkasında ayrı bir yabancı diplomatlara sınırda başvuegemen yönetim bulunduğu gerçeğiru formu doldurmak ve izin alma yütıin en ctkili bir şekilde gösterildiği '•görüşünü taşıyor. Denktaş, bu ko kümlUlUğUnün getirilcceği bildiriliyor. Böylelikle diplomatların basvuhuda Cumhuriyet'in sorusunu yanıtru formunu doldurup izin almalarıyiçrken, "Dünya, karanmızdan sonla bir anlamda sınınn kuzcyinde hüra sınır kapısının Iki kilidi oldugunu kilmran ayrı bir idare bulunduğu lesgörmüsıür" şeklinde konuştu. . Denktaş, ABD Dışişleri Bakanlı cil edilmiş olacak. ABD BÜYÜKELÇİSİ ğı'nın kapının açılması amacıyla AnRANDEVU İSTEDİ kara nezdiude yaptığı girisimi değerlendirirken de, "Biz kapıyı kapadıSınır kapama kararının alındığı gımızda cndişc izhar eden herkes geçen cuma gününden bu yana KıbABD'nin sözcüsü dahil sanki iki la rıs Rum Yönetimi'nde görev yapan raf arasında aynı şartlarla, serbesChiçbir yabancı diplomat KKTC'ye çe kullanılan bir kapı var izlenimi geçememiş bulunuyor. Karardan "tıdıler. Oysa bu, Kumun isledigi an sonra aralarında ABD Büyükelcisikapattıgı ve bülün şikfiyıllerimize nin de bulunduğu bazı yabancı dip.rağmen kimsenin umursamadıgı bir lomatların KKTC Cumhurbaşkanınkapıdır. Biz buna cevap vcrdigimiz dan randcvu istedikleri, ancak sınıde ve hakkınuzı vurguladığımızda renn kapalı olması gerekeesiyle bu ta.jıiksiyon gösleriyorlar. Bu da Kıhrıs leplerinin askıda tutulduğu öğrenilnıeselesini anlamadıklannı ya da la di. 'rafsız olmadıldannı ((östcrir" şeklinYabancı büyükelçilere verilen yade konuştu. nıtlarda da, bu durumda Ulkelerine "*• Denktaş, bir başka soru üzerine de döııllk bir kasıt bulunmadığı, siyasi "BM Genel Sekreteri Perez de Cuelkoşulların kapının kapanmasını zolar'ın, sözcüsü Giuliani'nin özal'ın runlu kıldığı belirlildi. AET'den SEDAT ERGİN (Baştarafı 1. Sayfada) KKTC'nin sınır kapatma kararının kınanması için Uç ayn önerge vermişlerdi. Dün gece son durumda ise Rum üyeler, bu önergeleri birden geri çekerek bir metin sundular ve bu metin kabul edildi. Tartışmalarda karar tasarısı aleyhinde tek konuşmayı yapan Strasbourg'daki Türk lobisinin temsilcisi, Alman sosyal Hıristiyan milletvekili Vedekind oldu. Dün gece geç saatlerde benimsencn karar metninde özetle şu ana noktalar vurgulandı: Kıbrıs meselesinin çözümünü güçleştiren, adil, barışçı ve sürekli bir çözümden uzaklaştıran KKTC'nin sınırı kapatma ve Türkiye Başbakanı özal'ın adaya yaptığı gezinin yarattığı tepkiye dikkat çekildi. Kuzey Kıbns'ı "işgal etmiş" olması nedcniyle Ankara'nın izlemiş olduğu tutum kınandı ve bunun TürkiyeAET ilişkilerini etkileyebileceği ifade edildi. Ortak Pazar dışişleri bakanlarının Doğu Akdeniz'de barışı tehlikeye düşürucü gclişmeleri engellemek için girişimler yapması talep edildi. üözlemcilere göre Avrupa Parlamentosu'nun dün geec almış olduğu karar, Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetinıinin Kıbrıs konusunda Turkiye aleyhinde başlatmış olduğu diplomatik seferberliğin ilk halkası. Atina, hükümetler düzeyinde dc AET nezdinde girişimlerde bulunarak, Türkiye'nin kırianmasını ve 16 eylülde gerçekleşecek Türkiye AET Ortaklık Konseyi'nin loplanmasımn ertelenmesini talep etmiş bulunuyor. Bu konudaki gelişmeler önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacak. Eski liderlerin politika sahnesine çıkmak istediklerini de hatırlatan özal, "Merak etmeyin ona da zaman geliyor. 1988'den sonra Mecliste anayasayı değiştirecek güce ulaşınca onu da değiştireceğiz" diye konuştu. özal, bu sırada TRT kamerarnanının çekimi durdurrnası Üzerine konuşmasını kesti. özal, TRT kameramanına bir süre gülümseyip bakarak, " N e o çekmiyor musun? Sen kendine göre karar veriyorsun" dedi. özal'ın bu ikazı üzerine TRT kameramanı, telaşlı bir biçimde yeniden çekime başladı. Özal, hükümetin TRT'ye kanşmadığını belirterek, "Yayınları hâlâ benim için de sürpriz olmuştur" dedi. Bütün partilerin ara seçimlere sokulduğunu, radyo ve televizyojnun bütün partilerin haber niteliği taşıyan taaliyetlerine yer vereceğini tekrarlayan özal, "Memlekette bir genel seçim havası yaratmamaya dikkat edelim. Biz elden gelen gayreti göstereceğiz. Geliniz hep beraber bu memleketteki güzel havayı devam ettirelim" dedi. Ülkede uzun süre bir seçim havası yaratmanın doğru olmadığını kaydeden özal, bu düşünce ile ara seçim yasa önerisinde 12 ekim olarak belirtilen tarihin 28 eylüle alınacağını açıkladı. özal'ın bu açıklaması da ANAP Grubu tarafından alkışlarla karşılandı. Daha sonra grup toplantısı sona erdi. , tNÖNÜ ELEŞTİRDt SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Başbakan Türgut özal'ın TBMM'deki görüşmeler sırasında gündeme getirildiğinde kavgaya yol açan Uslubunu eleştirdi. tnönü, "Sayın Başbakanın kullandığı üslup, devlet adamına yakışır bir üslup değildir" dedi. İnönü, dün TBMM'de kavgalı birleşimc ara verildiğinde düzenlediği basın toplantısında, Başbakan özal'ın seçim için Amerikalı uzmanlar kullandığını ve bunjarın önerisi ile üslubunu değıştirdiğini bildirdi. İnönü, seçim güvenliği konusundaki bir soru Üzerine, "Bizde cesareı, halkta uyanıklık oldukça biz sonuç alırız. Eğer olmayacak şeyler yaparlarsa, onun da müeyyidesî var" diye konuştu. tnönü, Başbakan özal'ın ve ANAP'lıların ara seçim konusunu saptırmak telaşı içinde olduklarını bildirerek, TBMM'deki görüşmeler sırasında ortaya çıkan kavgayı kınadı. Bu duruma ANAP'lıların dikkatleri başka yere çekme isteklerinin yol açtığını söyledi. İnönü, şöyle devam etti: "Sayın Başbakan hatırlamalı ki, TBMM'de fikirler rahatlıkla söylenmelidir. Önemli olan, vatandaşlarda saygı uyandıracak şey, devlel adamlannın saygılı davranmalandır. Saygın davranmayan devlet adamlannın bu davranışları, TBMM'de söylendiği zaman kavga çıkartmak bir şeye yaramaz. Bu ara seçimde halkımız, ANAP'ın, Sayın Başbakan'ın valandaşların başına ördüğü çoraplan meydana çıkaracak, oyları ile ANAP'a en büyük dersi verecektir. Halkımız bunun hazırlığı içindedir. Şimdi ANAP millelvekilleri, bunu mümkun olduğu kadar önlemeye çalışıyorlar." İnönü, bir soru üzerine, eski siyasilerin yasaklarının kaldırılması konusunda 88 sonrasına gerek olmadığını belirterek "Bunun için yeni bir seçim beklemeye gerek yoklur. Bir başbakanm vatandaşları böylesine kandırmasııun artık bitmesi gerekir. tnsanlan devamlı kandıran bir başhakanla memleket selamete çıkıııa/. Metinleri yanlış okuyan, yunlış yorumlayan, insanlara anladıklannın tersini yaptırmaya çalışan bir başbakanla bir yere varılamaz" diye konuştu. Erdal İnönü, özal'ın son günlerdeki uslubunu eleştirirken de şunları söyledi: "Sayın Başbakan bunu seçim kazanmak için yapıyorlar. Ona akıl veren Amerikalı uzmanlar, seçim böyle kazanılır dediler. Bunun için bu Uslubu kullanıyor. Kırk yıllık üslup bir giinde değişmez. Bu başbakanm kandırmasının yeni bir örneği. Bu üslupla seçimi kazanacağını sanıyor, ama kazanamayacağını görecek. Vatandaşlar, bu oyunlara kanmayacaklar. Çünkü onların başka dertleri var. Bu numaralar o dertleri azaltmıyor, ortadan kaldırmıyor. Sadece Meclisin çalışmasını zorlaştırıyor." İnönü, özal'ın niçin Amerikalı uzman kullandığı yolundaki soruyu ise, "Belki ABD'li uzmanlar, TUrk uzmanları eğitti, onlar da aynı fikri başbakana verdi. Sayın Başbakanm başından beri bazı dostlarımızla ilişkisinin daha fazla olduğunu biliyoruz onun için ABD'li dedim" yanıtını verdi. SHP Genel Başkanı, partisinin ara seçimlerden başarı ile çıkacağını savunarak, "Zaten bütün patırtı onun için, başbakanın ödü kopuyor. Bu seçimden nasıl başarı ile çıkacağım diye gecegündüz düşünüyor. Ama bunların hiçbiri fayda vermeyecektir" diye konuştu. Vergi Türkîyeldeki nükleer güç (Baştarafı 1. Sayfada) dirdi. Pentagon, Kongre tutanağının afcıklanmasıyla ilgili olarak, "Kvsahibl Ulkc hUkümelleri yasak koymadVkça ve yapılarak insaalın bir nük\eer sllah deposu olacagı anlaşılmadıkça askcri inşaat planlan gizlilik dereccli belgv niteliği tasımazlar" görüşünü savundu. Pentagon sözcüsü silahların bulundurulma ve depolanma olanaklar^yla ilgili bilgilerin gizlilik derecesi taşımadığını, ancak halihazırda butu'ndurulan ya da depolanan silahları afığa vuran bilgilerin gizlilik derecesi taşıdığını sözlerine ekledi. 'Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu da Avuslurya'ya yaptığı ziyaretten dönüşünde konuyla ilgili soruları cevaplandırırken, "Bunlar zaman zaman orlaya atılan haberler, lürkiye 1 de nerede, ne gibi siluhlar oldugu bcllidlr. NATO üyesi bir ülkeyiz ve savunmanuzı ilgik'ndirtn bütün tedbirleri, kendimiz karar vererek almak durumundayız. Biz, liırkiye'ıle nereye, hangi silahın konulacagını ancak ülkemizin yararları açısından inceler ve karar veririz. Türkiye'nin politika8i daima bu olmuştur ve bundan sonra da başka liirlii olması için bir neden yoklur" şeklinde konuştu. •»' Ankara'dan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yalını Eralp konunun yeni bir boyut taşımadığını belirterek, mevcut silah ve mühimmatm "ıslah edilmesi" amacını taşıdığını söyledi. Eralp, "Mevcutlann ıslahı ile sıııırlı olan bu çalısma silahların kalıcılıgını arttırmayı ve önırünü uzalmayı amaclamakladır" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcusü, konunun TürkABD ortak savunma tesisleri çerçevesinde olduğunu da kaydetti. ABD yöneıiminin Türkiye'deki bazı havaalanlannda bulunan nükleer başlık depolarının yenilenmesi için Kongrc'den tahsisat istemesiyle, Türkiye'deki nükleer silahların durunııı bir ke/. daha güncellik kazandı. Türkiye'nin nükleer silah envanteri başlıca iki kategoriden oluşuyor. Birinci grupta demode olan Honest Jphn füzelerinin yerine konulan kısa menzilli obüsler(howitzerler), ikinci grupta ise nükleer yetenekli uçaklar bulunuyor. Turkiye, NATO'nun nükleer silahların kullanımını düzenleyen "erkeh mukabele sisleml"nc nükleer yetenekli dörl uçak filosu tahsis etmiş bulunuyor. Buna göre, MalatyaErtıaç, Mürted (Ankara), Balıkesir ve Eskişelıir uskeri havaalanlannda konaklayan ve ikisi F4, diğer ikisi ise l104'lerden oluşan dört filo, nükleer görev Ustlenebilecek şekilde y (Baştarafı I. Sayfada) bunu takip eden usulsüzlüklerde 1 haftayı bulabilecek. Konuya ilişkin bilgi vercn bir bakanlık yetkilisi, şöyle dedi: "Tebliğde yer alan cezalar kesinleşmedi. Ama ilk kapamada siirenin daha kısa (utulması makuldiir. Kanun, kapatma cezasında iist sının 1 hafta olarak ciziyor." Aynı yetkili, kapatma cezasıdonatılnıış bulunuyor. Ayrıca Inciının diğer cezalarin uygulanmalik üssünde de nükleer yetenekli uçak sında engel oluşturmadığını da ve nükleer başlık deposu bulunuyor. anımsatarak sözlerini şöyle Bu havaalanlannda görevlendirilen sürdurdü: uçakların kullanacağı nükleer başlıklar, büyıik bir felakete yol açabile"Örneğin mükellef hakkında cek herhangi bir kazaya yol açmakaçakçılığa teşebbiis suçundan mak amacıyla son derece hassas giltakibat açılabilir. Bunun cezası venlik onlemleıinin alındığı depolar1 aydan 1 yıla kadar hapistir". da saklanıyor. Alışverişlerde belge düzenine uyTürkiye, ABD'nin 1974 Kıbrıs Bamayan işyerleri 35 bin liraya karış Harekâtı'ndan sonra uyguladığı dar para cezasına çarptırılabilesilah ambargosuna tepki olarak nükcekler. Bir mali yılda bir işyerileer yetenekli uçaklarını NATO'nun ne kesilen para cezalarınır) toperken mukabele sisteminden cekmiş, lamı 2.5 ınilyon lirayı aşadaha sonra 1983 yılında bazı değişikmayacak. liklerle yeniden devreye sokmuştu. Eski uygulamada her havaalanında Vergi paketinde yer alan cezadört uçak nükleer bomba yuklenmiş lar arasında "teşhir" uygulamabir halde ve her an havalanmaya hasının da yer aldığını anımsatan zır bir şekilde teyakkuzda beklelilirMaliye ve Gümrük Bakanlığı'ken, yeni statüdc nükleer nöbct bek ndan üst düzey bir yetkili uyguleyen uçakların sayısı 2'ye düşülamanııı nc zaman başlayacağı rülmüştü. yönündeki bir soru üzerine şu Başka bir deyişle, söz konusu ha > yanıtı verdi: vaalanlarında nükleer başlık yüklen"Bilindigi gibi vergi ziyanına miş iki uçak pistin bir köşesinde 24 yol avanların teşhirinde vergi saat nöbet bekliyor. Ayrıca, ABD'den gelen uzmanların da katılımıyla mahkemelerinin kesinleşmiş kabu uçakların denetlemeleri yapılıyor. rarlan kullanılacaktır. Aynca bu Bu havaalanlarındaki depotarda bu uygulamayı 1985 yılı başından lunan nüklcer başlık sayısı bi itibaren açılan davalar için kııllinmiyor. lanabileceğiz. Daha hiçbir mahYenilenmesi kararlaştırılan nuklckemeden karar çıkmadığı için er başlık depolarında çifte anahtar teşhir uygulamasına açıklık gesistemi geçerli. Buna göre, depoya gitirilmesi konusunda acelemiz rilebilmesi için Türk ve Amerikan suyok. Bunu Maliye'nin teşhir cebayların ellerindeki farklı anahtarlazasından vazgeçmediğini, iizerın birlikte kullanılması gerekiyor. rinde herhangi bir siyasi baskı Çifte anahtar sistemi yalnızca Incirolmadığını anlalmak için söyliilik'Üssü'ndeki depoda kullanılmıyorum". yor. Depoların iç güvenliği Amerikalı, çevre güvenliği ise Türk askerlerince sağlanıyor. YUNANİSTAN 'HAY1R' DİYOK Bu arada Yunan Hükümet Sözcüsü, ABD'nin nükleer depoları yenileme planlan konusunda gazetecilerin sorularını yanıtlarkcn, Yunanistan'da bulunan nükleer başlıklı silahların değil yenilenmek, u/aklaştırılmaya bile başlandığını açıkladı. Sözcü Miltiades Papayuannu, "Ülkemizdeki depolarda bulunan nükleer başlıklı silahların yenilenmesi yolunda Amerikalılann lalepleri vardır. Ancak anımsayacagımz gibi bu talep yeni değildir. Yeni olmadıgı gibi, Yunan hukümeli tarat'ından reddedilmişti. Yunanislan, depolarındaki nükleer silahların uzaklaştınlmasına başlamışlır. Ülkcmizdr bir zamanlar bulunan bu silahlar aşaınalı olarak ülkemizden uzaklaştınlacaktır. Bu islemlere daha onıeleri de söziinü eltigintiz gibi baslanmışlır vc sürmektedlr. Ilaliha/ırdaki nuklerr başlıklı silahlar ise lesirsiz hale getirilmistlr" dedi. Özal (Başıarafı I. Sayfada) leri Federasyonu'na bağlı 20 derneğin "Tiirkevi"nde düzenlediği sohbet toplantısına katılmıştı. özal burada New York, New Jersey ve Connecticut eyaletlerinde yaşayan Tiirklere hitaben konuşma yapmış ve yöneltilen soruları cevaplandırmıştı. Toplantı sırasında Türkistanlılar Derneği Başkanı Abdullah Hoca, anavatan dışındaki Türklerin sorunlarına gösterdiği ilgiden dolayı Başbakan Özal'a teşekkür ederek Türkistan kıyal'eti ve takkesi hediyc etmişti. Türkistanlılar Derneği, geçen günlerde Başbakan Özal'ın Türkistan kıyafetli fotoğraflannı kartpostal halinde on binlerce bastırarak dünyanın öteki ülkelerinde yaşayan Türkistan derneklerine dağıttı. Bu arada Meclis kulislerinde bitmek bilmeyen tahminler arka urkaya sıralanıyor. Meclis, saat 21'de yeniden örneğin, "DSPhin karannı de toplanarak Anayasa Komisyoğiştirip seçimlere girme olasütğının arttığına" dikkat çekiliyor. Hatta, bununla da kalınmıyor, "Genel Başkan Rahşan Ecevitin Izmirden adaylığmı koyacağt" belirtiliyor. DSP'ye yakın çevreler "Böyle bir karar çıkarsa kimse şaşırmasm" diyor. tzmir'de tnönü'ye karşı Rahşan Ecevit'in aduylığı?.. DSP'lıler, "Üıuleceğiz, ama neyapalım" diyorlar ve "SHP'ye ders vermenin gerektiğine" inanıyorlar. Buna karşı Hüsamettin Cindoruk "Partimin yönetimi (MKYK'sı) isterse aday olacağım" derken, HDP Başkanı Mehmet Yazar, "Kayserili hemşerilerine danışmadan karar vermeyeceğini" açıklıyor. Vatandaş Partisi ise "durum değerlendirmesini" sürdürüyor. Parti Genel liaşkanı Vural Arıkan, "Eğer televizyonda propagandaya imkân tanımrsa seçimlere gireriz " diyor. Yoksa, pek niyetli görünmüyor. Partiler, şimdi Yüksek Seçim Kurulu'nun siyasal takvimi belirkaydını yaptırmış 12 kişinin de aralarında bulunlemesini bekliyor. Ancak o kararj duğu kapatılan CHP'nin çeşitli kademelerinde görev yaplar açıklandıktan sonra, partiler de mış 23 kişi dün törenle SHP Beyoğlu tlçesi'ne üye oldular. SHP Beyoğlu tlçe Başkanı Ertuğrul Gülsegörüşlerini netleştirecek. ven, CHP döneminde birlikte çalıştıklan ve bir süre bekleyiş içinde olan kişilerin katılımıyla SHP'nin Aslında partilerin verecekleri daha da güçlendiğini belirtti. SHP tstanbul ll Başkanı Hasan Fehmi Güneş de bu katıhmla iki noktakarar kendi olağan rayında yürür. nın açıklık kazandığını vurgulayarak, "Birincisipolitikada yasakların, konulmuş kısıtlamalarm doğru Bu pek önemli değil. Ancak, 'isi ve adaletli değilse yürümeyeceği arkadaşlarm katılımıyla açıklık kazanmıştır. Ikincisi de sosyal demoksertleştirmek"yerine muhalefetin rat tabanın beklediği mücadeleyi başarma konusunda bu katılım umut vermiştir" dedL Güneş, SHP'nin "daha akıllı davranması" gerekiktidar olmak zorunda olduğunu vurgulayarak bütün ezilmişlerin, bütün sıkıntı çekenlerin sorunlarımez mi?.. örneğin, Başbakan genın SHP'nin iktidar olmasıyla çözüleceğini söyledi. DSP'den ayrılıp SHP'ye üye olan Kadir Gümüş çenlerde bir konuşmasında tüm side DSP'den ayrılma nedenini açıklarken, "DSP teşkilatlanamadığı, herhangi bir işlevi olmadığı için, yasal partilere "hodri meydan" desosyal demokrat görüş. doğrultusunda ve aynı paraleldeki SHP'ye girmeyi uygun gördüm" dedi. di. Şimdi partiler, bu söze yine bir (Fotoğraf: DENİZ TEZTEL) başka sözle karşılık veriyor. Oysa, özal'ın busözleri TRl'de yayımlanınca, tüm muhalefet partilerine "cevap hakkı" doğdu. Hukuken doğdu. Hatta TRF, partilerin "bu sözlere yanıt vermek istemiyle kendisine başvurulmasını bile bekledi". Ama, hiçbir parti çıkıp da ''cevap hakkı" istemedi. özal'ın alışılmamış siyasal üslubunu eleştirmek elbette gerekir. Ama, bu tür fırsatları kaçırmak da muhalefetin gücünü azaltır. TÜRK ÇOCUĞU ALDANMA HAFİF ALKOLLÜ İÇKİLER ALKOLİZMİN. MASUM ZANNEDİLEN VEYA ÖYLE GÖSTERİLEN KANLI OLTASIDIR. Y E Ş I L AY