16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 TELEVIZYON 07.00 Açriış 07.01 Dil Öğrenelim Programın bu bölümünde, tçınde bulunduğumuz anda yapmakla olduğumuz ışlen " ıfade ederken kullandığımız, şımdıkı zaman cümle kalıbı (The Stmple Presenl Contınous Tense ile genış bır zaman duimi içınde genei olarak sık sık yapııgımız f=kn ıfade ederken kuliandığımız genış zaman cümle kalıbı (The Sımple Present Tense) üzerinde duruluyor. öğretmen ve Oğrencüer yardımıyla çeşitti Ornekler venliyor. Aynca BBC kaynakh fılmde, pansıyonerlerin başından ğeçenler konu edihyor. KÜLTÜRYAŞAM ULÜSLARARASI ÎSTANBUL FESltVAIİTNDE CAZ 6 HAZİRAN 1986 Kemancı Salvatore akortsuz piyano eşUğinde çaldı ÜSTÜN DURUEL Düzenlediği konser, resital ve öteki etkinliklerde istanbul sanat ve müzik yaşamına öteden beri önemli katkılarda bulunan Italyan Kültür Merkezi, 19 mayıs pazartesi akşamı kemancı Antonio Salvatore'yi dinletti. Bir süre önce Roma Üçlasu ile Ulkemize gelen Antonio Salvatore, günümüzün önemli ve usta kemancılanndan biri. Şu sıralar Roma Santa Cecilia Akademisi'nde öğretmenlik yapıyor, bunun yanı sıra üyesi olduğu Roma Üçlusü'yle konserler veriyor. 1751 yapımı GB Guadagnini marka bir kemana sahip olan Salvatore, piyanist Nina Botta eşliğinde verdiği resitalin ilk bölümünde Giuseppe Tartini'nin La MinörSonatı'nı ve lgor Stravinski'nin Divertimento'sunu nefis bir yorumla sundu. Ikinci yanda ise Fransız bestecüerin yapıtlarını, Debussy'den Sonat'ı, Rovel'den Çigan'ı ye SaintSaens'dan întroduction ve Rondo Capriccioso'yu dinledik. Sürekli alk'şlan Gluck'un Melodi'si ve Novaçek'in Moto Perpetuum'u ile yanıtlayan Antonio Salvatore'yi en kısa zamanda, ama akordu yapılmış bir piyano eşliğinde bir kez daha dinlemek isteriz. Artık hızını yitiren müzik etkinliklerinin bu mevsim belki de sonuncusu geçen ayın son haftasında gerçekleşti. 25 mayıs pazar günü Emirgân Beyaz Köşk'teki bu resitalde kemancı Michael Gnıbe'yi dinledik. Sanatçı, piyanist Ergican Saydam eşliğinde verdiği resitalin ilk bolümunde Beethovea'in Do Minör Sonat'ını, BeethovenKreisler'in Rondino'sunu ve Dresdenli Franz Schubert'in (bildiğimiz unlü besteci Schubert değil bu) Arının Uçuşu adlı yapıtım seslendirdi. Grnbe, ikinci yarıda önce Paganini'nin kaprislerinden altısmı, ardından piyano eşliğiyle Sarasate'den Malaguena ve SaintSaens'dan Havanaise'i çaldı. Kemancı Michael Grabe, teknik zorluklann çoğunu aşmış, sağlam ve güçlü tekniğiyle müzikal duyarhlığını kaynaştırabilmiş bir sanatçı. Özellikle Pablo de Sarasate'nin Malaguena'sı ve Camille SaintSaens'ın Havanaise'indeki yorumu parlak ve etkileyiciydi. Michael Gnıbe'ye eşlik eden Ergican Saydam, oda müziğini çok iyi bilen usta bir piyanist. Tutarlı ve akılcı eşliğiyle, bir eşlikçinin solistin başansında ne kadar etkili olabileceğini bir kez daha kanıtladı. Ozetle hizborCda Türk Kültür Haftası Portekiz'in başkenti Lizbon'da 2228 mayıs günleri arasında Türk Kültür Haftası düzenlendi. Dışişleri Bakanhp'nca verilen bügiye göre, hafta dolayısıyla Lizbon Özgür Üniversitesi tarafından çeşitli etkinükler gerçekleştirüdi, madalyon ve rozet bastınldu Prof. Gönül öney "Selçuklu Seramikleri", Doç. Feridun Türkman "Türkiye Ekonomisi", Von Kemmintz "Türk Kültürü" MariaJoao Rego "Atatürk", Ribeiro Soares "Efes", Delfım Santos "Osmanlı Tarihi" konulannda büdirüer sundular. Lizbon'da aynca "Resimlerle Atatürk", "Resimlerle Anadolu Uygarhklan" sergileri açüdu Ankara Yayh Çaigıiar Dörtlüsü de Lizbonda bir konser verdL (a.a.) 09.00 09.45 15.09 15.10 Egitim Önlisans Programı Kapanış Açıhş Efftim Ön Iisans Programı 16.00 Başbakanhk Knpaa GalatasarayAltay Maçı 17£5 Apk dfretim 19.00 Haberler 19.15 Ibpkapı Sarayı Müzesi Hazine Dairesi (Aynntıh bilgi yandaki satunlardaj 19.50 tftara Dofenı 20.30 Haberier ve Hava Dnrumu 2055 BıtsBjaCezayir Dünya Knpaa Maçı (naklen) (Aynntıh bilgi Spor'da) JARRETT VE YILDIZEŞLlKÇtLERl Günümüzün en seçktn cazpiyanistlerinden Keith Jarrett'ın (ortada) yüdız eşükçüerini de dinleme olanağı bulacağız. Basçı Gary Peacock (sağda) ve davulcu Jack de Johnette (solda) de modem cazm en önemli adlarmdan. Saim Akçıl Fransa'yu gidiyor Keman sanatçıst Saim A kçıl 813 haziran tarihleri arasında Pariste bir dizi resital vermek üzere Fransa'ya gidiyor. tlki 10 haziranda üyesi bulunduğumuz ve dönem başkanlığını üstlendiğimiz Avrupa tktisadi tşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD'nin saionlannda gerçekleşecek resitallerde Saim Akçıl'a piyanist Cana Gürmen eşlik edecek. Resitallerde Weber, Beethoven, Akçıl, Elgar, Ysaye ve Wieniawskinin yapıtlan seslendirilecek. 23.00liOuisiana 5. bölttm 23.45 Haberter 00.05 KiM Nerede Maad7 01410 FtotagDtere Dünya Knpaa maçı (naklen) (Aynntıh bilgi Spor'da) Başlı başına bir caz şenliği Oscar Peterson Üçlüsü, Keith Jarrett Üçlüsü, John McLaughlin ve Mahavishnu Orkestrası ve Dirty Dozen Topluluğu konserleri cazseverler için kolay ele geçmeyecek bir fırsat olacak. SADETTİN DAVRAN İstanbul Festivali ilk kez bu denli cazlı geçecek. Festivale bugüne dek cazcılar, hem de çok önemli cazcılar geldi, gelmedi değil ama bu yılın açıklanan adlan gerçekten başlı başına bir caz şenliği oluşturacak sanatçılar. Oscar Peterson (jçlüsii, Keith Jarrett Üçlüsü, John McLaughlin ve Mahavishnu Orkestrası, Dirtv Dozen TopluluĞu konserleri caz severler için kolay ele geçmeyecek birer fırsat olacak Özellikle ilk üç ad ve birlikte calacaklan sanatçılardan baaları yalnızca kendi sazlanndaki olağanüstü yetkinlikleri ile değil, olgun sanatçı kişiliklerinden yansıyan özgün biçemleriyle de günümüz cazının en çok etkilenilen seçkinleri arasında. Oscar Peterson 6O'lı yılların sonlanndan başlayarak ABD sanatçı aydın çevrelerini öylesine etkilemişti ki caz tutkunu, orta halli klarnetçi, ünlü film yonetmeni Woody Allen "Play it Again Same" adlıfilmindebututkuyu da acımasızca taşlamaktan kendini alamamıştı. Oysa tutkunların bir suçu yoktu. Oscar Peterson kimselere benzemiyordu. Hızına yetişilemiyor, doğaçlamaları sınır tanımıyordu. Duke Ellington bir Monlreux şenliğinde onü dinlevicilere anons ederken "Ardından piyanoya oturmak istemediğim tek adam" diyecekti. Gerçekten de Oscar Peterson kendisinden söz etmek durumunda olanlan yüceltici sözcük, ek, takı sıkıntısmda bırakan ender sanatçılardan. Peterson için en çok kullanılan tanımlama "en iyi caz piyanisti". Pek çok eleştirmen ve caz tarihçisinin birleştiği bir başka tanımlama da "gelmiş geçmiş en iyi caz piyanisti" olduğu. Üçüncu kuşağın en önemli piyanistlerinden olan Keith Jarrett, ünlü Rusya turnesinden (1967) bu yana günumuz sanatçıları arasındaki saygın yerini koruyor. Araştına, dur otur bilmez bir sanat anlayışına sahip olan Jarrett'in yolu MHes Davis'le bu gidişle o da gelecek galiba kaçınılmaz biçimde kesişmiş ve bir yıl birlikte çalışmışlardı (1970). Bir dönem mutlak doğaçlamaya saplanan Jarrett'in müziği şimdilerde çağdaş sanat akımları iie iç içe bir doku ve yer yer belirgin etnik müzik etkileri taşımakta. 2 yıl once yine İstanbul Fesüvali'nde çalan unlıi Chick Corea'dan sonra Keith Jarrett'i de dinleyebilmek caz severler için büyük bir talih olacak. Keith Jarrett Üçlüsü'nün diğer iki yıldız üyesinden de söz etmemek olası değil. Üçlunün basçısı Gar> Peacock, uzun muzik geçmişinde Terry Gibbs, Bud Shank, Shelly Mann, Sonny Rollins, Bill Evans ve tahmin ettiğiniz gibi Miles Davis'le çalışması bir yana, basa özgur cazdaki melodik işlevini kazandırması ile de ünlu. Üçlünun davulunu modern cazın en önemli adlanndan Jack de Johnette çalıyor. Günümuz cazının en büyuk davulcularından sayılan De Johnette'i caz severler de sevmeyenler de en azından seyretmeli. Parlak müzik dağannda John Coltrane, Thelonious Monk, Bill Evans, Miles Davis, evet ve Chick Corea ile de çalmışhğı olan Jack de Johnette güçlü müzik kişiliği yanında seyirlik biçemi ile de ünlü. 1984'te Paco de Ltıcia, geçen yıl Larray Coryell, bu yıl John McLaughlin. Önümüzdeki yıl da M di Meola gelirse günümüz caz gitarının en büyük adlannı dinIemiş olacak cazseverler. John McLaughlin de Miles Davis'in deyim yerinde ise tezgâhından nasibini alanlardan (1969). Davis'le doldurduğu 3 plakla ilk ününü yapan McLaughlin daha sonra kurduğu Mahavishnu "Orkestra" ile >ine MiJes Davis'e özgü cazrock kavramını öylesine taşıyacaktı ki (19721974), topluluk cazrock dünyasının Beaöe'lan olarak anılmaya başlayacaktı. Hint felsefesine özgü boyutlar taşıyan Mahavishnu müziğine bir süre ara veren McLaughlin, Carlos Santana ile yaptığı deneyci bir çalışma olan "Love, Devotion and Surrender" ile adını gitgide yayıyor, 1976'da bu kez doğma büytrme Hindistanlı sanatçılarla " S b a k t i " y i kuruyor, 1980'lerin başından bu yana ise bazen elektronik, bazen akustik, ama hep olağanüstü müzik yapıyordu. Şimdiler akustik gitanyla ve yeni Mahavishnu ile yine çok etkileyici McLaughlin. 02.45 Kapanış tZLEYİCl GÖZÜYLE ~ Ramazan yalnız htanbuVda mı? YıUardan btri ramazan geldifinde TRT'dt Ramazan özel Programı diye basmakalıp bır program yayımlanır. 30 gün Mallah dtdinen bu programa eski lstanbulhj bir yaflı konuk getmlir, "Eskkltn tttmbul'da ramazanda naal ttttnOrOİ?" denılır. Yıllar yüı bu soru değifmez Sanki Türkiye'de Isıanbul'dan başka kent yoktur ve Ramazan yalnızca htanbuVda yaşanır. En aklunın almadığı da, Ankara Radyosu ve TVyapuncılannın ramazan konusunda yaşadıklan kenıle, "Ankarv'yla ilgili hıçbir program yapmamalan. E. ÜLKER ANKARA Avangard gelenekselciler Bu yılın geleneksel caz tutkunlannın yüzünü güldürecek topluluğu Dirty Dozen için böyle diyor ABD'li eleştirmenler. Biri dışında hepsi de Dixieland'ın yerlisi olan bu nefeslileı topluluğu üyelerinin New Orleans'ın ünlü Bourbon Caddesi'ndeki turistik cenaze törenlerinde, nehir gemilerinde sürdürmek zorunda oldukları sanat yaşamları bir araya geldikleri 1978'den bu yana parlak konserler, olumlu eleştiriler, seçkin şenlik çağrıları iie dolu. Türün geçmişine araştırmacı bir tavırla yaklaşan bu sekiz kişilik Dozen'in genç üyeleri, New Orleans sokak orkestralarının düzeni Ve yapısını olabildiğince koruyarak repertuarlarına ekledikleri Miles Davis, Tbelonious Monk, Duke Ellington ve Charlie Parker standartlarına getirdikleri özgür yonımlarla bir daha sokağa dönmelerini gerektirmeyecek bir üne kavuşmuşlar. 1940'ların yıldızı Anna Neagle öldü "Dame" unvanını taşıyan, ülkesinde çok ünlü hgiliz aktrisi Anna Neagle, 3 haziran salt günü Londra'da 81 yaşında öldü. Altmış yılhk bir tiyatro ve sinema yaşamı olan Neagle, özellikle 1930'larda sayısız tarihsel kişiliği canlandırdu Ününün doruğuna eriştiği 1940'larda "Sunny", "Yalnız Uçtular", "Sarı Kanarya" "Picadilly Olayı", "ParkLane'deBahar", "Odette"gibiJUmler çevirdi. Anne Neagle, 1960'larda "ilk aşkı" olan tiyatroya döndü. (AP) RADYO T R T I 05.00 Açüış, program ve kısa haberier. 05.05 Ezgi kervanı. OSJO Şarlalar ve oyun havaJarı. 06.00 Köye haberier. 06.10 Bölgesel yayın. 06J0 Cuma sabahı. 07.20 özel tanıııcı reklam programı. 07J0 Haberier 07.40 Günun ıçinden. 09.40 Arkası yarın. 10.00 Kısa haberler 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberier 11.05 Şarkılar geçidi. 11JO Çeşıth müzik. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Türkuler geçıdı. 12J0 TOrk sanat müzıgı özel programı 1Î.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Mımk. 13J0 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45Türkuler. 15.00 Kısa haberler. 15.05 ÖJleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Türkuler ve oyun havalan. 16J0 Hafif müzik. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyumuz köylümuz. 17.25 Acemaşiran faslı. 17.55 Hafıf müzik. 18.00 Çocuk bahçesi 18.15 Bölgesel yayın, Iftar programı ve reklamlar. 21.00 Haberler. 21J0 Beraber ve solo şarkılat. 2100 Beraber ve solo türküler. 22J0 Çajda; TDrk sanat müziği. 23.00 Haberler 23.15 Gecenin içinden. 0055 GUnün haberterinden özetler. 01.00 Program ve kapanış 01.05415.00 Gece yayını 02.1503.45 Sahur prograni1. T R T I I 07.00 Acıhs ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07 J 0 Haberler 07.40 Tarkaler ve oyun havalan. 08.00 tkı solısuen şarkılar. 08J0 Sabah konserı. 09.00 Türküler. 09.15 Çocuk bahçesi 09 J 0 Çeşitli müzik. 10.00 Şarkılar.10.20 Anadolu aydınlıgı. 10.40 Türk dünyasından. 11.00 Yurttan sesler erkekler topluluğu 11J0 Iki solistten sarkılar 12.00 Çeşiıli muzik. 12J0 Yurttan sesler erkekler topluluju 13.00 Haberler. 13.15 Hafif muzik. 13J0 Kuçük koro. 14.00 Türküler ve oyun havalan. 14J0 Yabancı dil dersı. 15.15 Şarkılar. 15J0 Çeşıtlı sololar. 16.00 TUrkçe sözlu hafif muzik. 16.20 Arkası yann. 16.40 Başlangıcından bugüne Turk musikisi formları. 17.00 Caz dünyası. 17J0 Mahallı sanatçılarımız. 18.00 Ses ve saz dunyamızdan. 18J0 Hafif muzik. 18.45 Türküler 19.00 Şarkılar. 19.10 Şarkılar 19J0 Yabana dil dersi 20.15 Türkçe sözlu hafif muzik 20J0 Yurttan sesler kadınlar topluluğu. 21.00 Haberler 21J0 Beraber ve solo şarkılar. 22.00 Gece konsen. 22J* Bir roman/Bir yazardan tıikayeler 22.45 Türk, Oler 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 13.40 Hafif muzik. 23.55 Cuma ı konseri. 0035 Program ve kapanış. Î T R T I I I 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Hafif müzik. 07JO Sabah konseri. 08.00 ' Sabah için muzik. 09.00 Haberler. 09.12 Muzıkli dakikalar. 10.00 TOrk yonımculan. , 10J0 Müzik rüzgârı. ll.OOÖğleye dognı. 12.00 Haberler. 12.12 Günün konseri. 13.00 Solistlerden seçmeler. 13J0 Türk halk müzıği toplu programı. 14.00 Konser saaıi. 15.00 TRT çocuk korolan. 15.25 Caz ve hafif muzik dunyasından. 1555 Haftanın çocuk şarkısı. 16.00 Turk sanat muzıgı toplu programı 16J0 Türküler geçidi. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler ıçın 18.00 Studvo FM 19.00 Haberler 19.12 MUzıkte etkıleşım 20.00 Pop\ caz. 21.00 Muzik ekspresı. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getırdiklen. 23.00 Cuma kon, seri. 24.00 Müzikallerden bır yıldız. 00JO Hafif muzik. 01.00 Program ve kapanış. menU&ni Behlül Dal'm, yönetmenüğini Nevbt Dal'm yapttğı "Topkapı Sarayı Hazine Dairesi" adlı btlgesel bugün 19.15'te ekranlara getirüiyor.Bir zamanlar Şah Ismail V ait olduğu sanüan.asbnda Nadir Şah 'm I. Manmut'a armağan ettiği taht da ekrana gelecek tarüuei eserlerden biri. Bütünüyie altın üzerine mine, yakut, zümrüt ve incilerle süslenmiş olan tahtın değeri ölçulemtyor. Topkapı Hazine Dairesi ekranda Pınar Yılancıoğlu 'nun Viynna resitali Piyanist Pınar Yılancıoğlu, Avusturya'nm başkenti Viyanada Bosendorfer Salonu'nda başanh bir resital verdL Sanatçı Vıyana'da resitalmde Mozart, Beethoven ve Schumann'm yapıtlannı seslendirdi Prof. Verda Ün ve Prof. Oral Sünder'in öğrendsi olarak 5 yaşında piyano çahşmalanna başlayan Pınar Yılanctoğlu, Ferdi Statzer ve Okan Demiriş'ten de kompozisyon dersleri aldu Yılancıoğlu, daha sonra V'iyana Yüksek Müzik Okulu'nda Aleksander Jenner, Dieter Weber, Noel Flores'in öğrendsi oldu. Yılancıoğlu, müzik yaşamını Türkiye'de ve yurtdışmda verdiği konserlerle sürdürüyor. (a.a.) YUNUS NADİ ARMAĞANI MİZAH ÖYKÜSÜ YAR1ŞMASI198586 BülbUlcİİ FERÎDE ÇİÇEKOGLU /NO: 229 onca zaman kaçak bannmak? Biraz rezillik çektim tabii. Ama çok şükür iş filan ayarladılar. Hatta ailemle bile görüştum başım sıkıştıkça. Neden mi tesüm olmadım? Aman sava bey, on beş yıl bu. Şakası yok. Hem cezaevinde nereye düşeceğim belü mi olur? İster misin bir de bizim bülbüllerden, ya da daha beteri, otmeyenlerden biriyle aynı koğuşa düşeyim? Ondan sonra ayıkla pirincin taşını... "Bulbülcü, taşı bakalım karavanayı..:1 "Bulbülcü, kalk biraz da sen öt bakalım..:' Soygun işini mi soruyorsunuz? Haberim yok savcı bey. Ben can derdindeydim. Soygunla fılan uğrasacak halim mi vardı? Bekliyordum ki bir af çıksın, kurtuiayım şu kaçaklıktan, aileme kavuşayım. Ya da desinler af çıkmayacak, gideyim yurtdışına, bir iş tutayım... Burada mı? Çalışıyordum sava bey.Eksik olmasın bir arkadaş ayarlamıştı. Helal sut emmiş olanı var elbet içlerinde, olmaz olur mu? Ama diyorum ya, çoğu puşt çıktı. Semtimize uğramaz oldu. Yine de iyi kötü nzkımı çıkanyordum. Enayi miyim ben soyguna filan kanşacak? Sonra bizimkilerin çalışma usulünü bilmez miyim? Enayi miyim yakalanacak? Ancak bir ispiyon filan olacak da... Yok sava bey, kanşmadım da, hani diyorum ki karışmış olsam... İftira savcı bey... Vurun abalıya dediler. Hüküm giydiği, ailesinden uzak kaldığı, kaçak gezdiği yetmedi, bir de şu soygun olayıru saralım başına dediler. Diyorum, çekemediler. Düşmez kalkmaz bir Ailah, sava bey. Beni bile yatırdılar tezgâha. Tezgâh nedir mi? öyle ya, siz nereden bileceksiniz? Tezgâh, imbiğin hasıdır savcı bey. Adamı süzer, ciğerini çıkarır ortaya. Sırat köpriisü mu desem, kıyamet günü mü desem... Hani bilmesem, ben bile sanacağım ki her >anım bölük pörçük yırtılıyor. Yahu ben bu işi bilirim, adam oraya tek parça yatar, tek parça kalkar. Yok savcı bey yok... Yattın mıydı sanıyorsun ki İsrafil'in surunu öttürdüğu andır... Yahu ben bile şaştım, kalkıp da kolumu bacağımı yerli yerinde görünce! Ama Allah sizi inandırsın, tezgâh o kadar ağınma gitmedi de, yurütürken, "eğ kafanı, tünelden geçiyoruz, kaldır, şimdi sola, dön, sağa ..!' diye odanın içinde dört dondürmezler mi? İşte onu hazmedemiyorum... Ulan bana bu yapılır mı? Ben yutar mıyım o numarayı? Hem de kim yapıyor? Tam da bana "bülbulcü" diye en çok yağ çeken... Aklınca hava atacak. Gözüm bağlı ya, sanıyor ki ben onu tanımam. Ben o sesi unutur muyum? On beş yıla bir on beş yıl daha ekleyip yatırsalar, ben o sesi unutur muyum? Ben onu bulmaz da hesabını sormaz mıyım? Ulan biz senle birlikte az mı döndürdük devlet düşmanlannı dolap beygiri gibi odanın içinde? İtoğlu it, ben senin kafandaki saç sayısı kadar adamı tezgâhtan geçirmişim, ben yutar mıyım o numarayı? Bana bu yapılır mı, ben anarşist miyim deyyus? Özür dilerim savcı bey. Haklısınız, sözlerime dikkat ederim. Mahkeme huzuruna çıktığımda da saygılı olurum. Elbette yasalara saygım var. Hayır, kaçakken yaptığım iddia edilen soygun olayına kanşmadım. Evet sava bey, emniyet ifadem işkence altında almmıştır. Yaptılar diyorum savcı bey! Yemin ediyorum doğru. Yoksa ne diye kabulleneyim soygunu? Billahi yaptılar savcı bey. Üstelik bana, benim gibi adama... Ben ki gecegündüz demeden devletimize yıllarca hizmet vermişim. Kaç kişi benim gibi canını ortaya koymuş ki? Çoluk çocuğumuza hasret kaldığımız yetmezmiş gibi her dakika zımbalanıp öbür dün>ayı boylama korkusu... Allah sizi inandırsın, sokağa adım atmaya korkaı olmuştuk. Ama ben gözümü budaktan sakınmazdım. Kolay iş mi, devlet hizmeti bu! O zamanki görev arkadaşlanm da bilirdi beni. Nerede yamuk bir iş var, nerede tökezlediler, "Hadi bulbülcü!"... Gerçi onların da çoğu puşt çıktı ya! Özür dilerim sava bey, hayır size saygısızlık etmek ister miyim, ağzımdan ö>'le çıkıverdi işte Hayır, hele temsil ettiğiniz makama saygısızlık etmek aklımın köşesinden gecmez. Devlet benim de velinimetim, babam, herşeyim. Sever de, döver de... Biz az mı söyledik bunu devletmiUet düşmanı hainlere? Ama diyeceğim o ki, ben anarşistlerin, bölücülerin kafasmı devletimiz için ezip dururken, şimdi nasıl olur da giderim okkanın altına? Ağrına gidiyor insanın savcı bey! Şimdi düşunün, şoyle şöyle yapacaksın diye basıyorlar emri. Yazı mı? Güldürmeyin beni savcı bey, bürokrasiyi kaldıracağız demediler mi? Bak neme lazım, bizdekinden az bürokrasiyi mumla arasan bulamazsın. Adamın evraktan yazı geçirip, altına kaşe basacak, sıranumara alacak hali yok ya! İşi bitireceksin denir, o kadar. Hizmet böyle olur. Soygun olayına mı geleyim? Yahu savcı bey, sen de bana yabancı muamelesi yapıyorsun. Ben sana halimiderdimi anlatmaya çalışıyorum. Yok estağfurullah, laubalileşmiyorum. Demem o ki, biz vatanmillet hizmeti yapıyonız derken giydik mi on beş >ıllık cezayı... Günah keçisi gibi harcadılar, ailahımakitabıma! Efendim? Yasalarımıza göre suç mu? Aman savcı bey, siz sanki bilmiyor musunuz ifadelerin nasıl alındığım? Laf aramızda, bizim oralara değil yasa, Allah gelse, peygamber gelse giremez. Anlamadım, bu sözlerime zabıt mı tutarsınız? Yapmayın savcı bey, kafam kanştı iyice Ben büe anlamaz oldum devletin işini. BunJan yapmak suç değil, nasıl suç olur? Adam konuşmuyor. Domuzuna domuzuna konuşmuyor. Elinde koca klaşnikofla yakalanmış, "oradan geçiyordum" diyor. Ya bu silah ne ulan, diyorsun. "Ayağıma takıldı, yerde buldum da aldım, götürüp karakola teslim edecektim" diyor. Gözünün içine baka baka böyle diyor. Ulan seni camiden mi getirdiler? Şimdi savcı bey, resmiyeti bırak da söyle. Ama elini vicdanına koyup söyle. Sen olsan ne yaparsın? Yok, tamam, doğru konuşunım da, yani görev görevdir. Bize böyle oğretildi. Gerçi derlerdi hep, dikkatli olun, gebertmeyin derlerdi. Namussuzun kalbi varmış, nerden bilirim? Doktor diye koyduklan o geri zekâlı söyleseydi ya... Nerden bilirim olüp de başıma bela olacağını? Ama içim rahat. Domuzuna domuzuna susuyordu. Bir inadı vardı savcı bey, gıkı çıkmadı. Bağır ulan diyorum. Bağırmıyor. Konuşmasından caydım, bağırsa razıyım. Bağır ulan, rahatlarsın. Bağırsa gerisi gelecek. Bağırmıyor itoğlu it. înadmdan oldü namussuz. Şerefsizim inat olsun diye ölmüştür. Sırf başıma bu dertleri açmak için. Bu söylediklerim suç kapsamına mı girer? Siz ne diyorsunuz sava bey, konuşsaydı takdirname alacaktım. Konuşturamadüar da bana devrettiler. "Hadi bulbülcü, bu yarma tam sana göre, öttür bakalım iti" dediler. Aynen boyle Ya savcı beyim, bizim adımız boşuna çıkmadı bülbülcuye. Başkasında dut yemiş gibi susan, bende güle konmuş gibi şakırdı. Gorev arkadaşı dedik, yediğimiz içtiğimiz ayn gitmezdi. Çekemediler. Baktılar terfı edeceğim, yıktılar bu belayı başıma. Vallahi söylemediler kalbi olduğunu. Bilsem, sol yanından verir miydim ceryanı? Usul usul uğraşırdım. Konuştururdum da iti. Kimler geçmedi ki elimden... Çekemedi pezevenkler. Doktor olacak o hergele de demedi ki kalbi var diye... Yok savcı bey, saygıda kusur etmek istemedim. Ağzımdan kaçıverdi yine Ne yaparsın ağız alışkanlığı, kolay mı Allahın günü itinkopuğun inadıylâ uğraşmak? Konuşturacağım diye ter dökmek? Kabul ediyor muyum suçumu? Hangi suçu savcı bey? Bunlar devlet düşmanı, ne suçu? Haaa... Soygun işini mi diyorsunuz? Vallahi o iftira! İftira ki hem de nasıl! Diyorum ya size, çekemediler beni. Ayağımı kaydırmak için düzenlediler bu dümeni. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Yürek gücü, moral. 2/ Çocuk... Yapıcıhkta dolmalaruı kaymasını Onlemek • için bunların etekle• rine moloz taşıyla | örülen kaplama. 3/ ! Duygu... Yığmur su• yunun biriktiği çukur yer. 4/ En kısa 1 zaman süresi... Gel' git olayında denizin kabarması... Demirin simgesi. 5/ Yurdumuzda bir göl. 6/ Arapça'da "ben"... Bir tür gecirimsiz • toprak. 7/ Resim ya' pırrunda kullanılan sentetik bir boya. 8/ Asya'da bir ülke... JSakağı da denilen bir hayvan hastalığı. 9/ Argoda gizli dost. YUKARIDAN AŞAGlYA: ' 1/ Elde edilen sonuç. 2/ Bildik, tarudık... Antalya'ıun bir ilçesi. 3/ Dogma... Demiryolu duraklannda trenlere inilip binilen yuksekçe döşeme. 4/ Ilave... Bir ılimiz. 5/ Umumi. 6/ Ince urgan... Devletimizı simgeleyen harfler... Büyük, kocaman. 7/ Tavlada bir sayı... Ordu'nun bir ilçesi. 8/ Günah ve sevapları eşit olduğundan, cennete ve cehenneme gidemeyenlerin toplandığryer... Iki tarla arasındaki sınır. 9/ Ortaoyununda, özellikle Kavuklu'nun kullandığı sözler. Tenor Domingo'nun yardımı Ünlü tenor Placido Domingo, geçen eylül ayında Mexico City1 deki depremden zarar görenlere yardım amacıyia Avrupa'da ve ABD'de verdiği konserlerde 1 milyo.ı dolar gelir sağladu Domingo, geçenlerde, Mexico City* deki 50 aileye 2800 dolarlık çeklerini verdL Mexico City depreminde Placido Domingo'nun teyzesi, amcası, bir kuzeni ve kuzeninin bebeği de ölmüştü. HAVA DURUmT AltSTBtDAM SrtHA Bukrtfu BukıDu BBDMD BBtÜH BONN BHÛKSB. .•Açık . Aç>k ; Ysjmurtu Yhtynurkı Y»Cmurtu Bukıtkı Y^murkı 17» 30» 35= İFSAK'm haziran ayı etkinlikleri belirlendl Saat 19.00'da Sıraselviler Cad. Hocazade Sok. Çakar ApL No: 17/3 Taksim adresinde gerçekleşecek etkinliklerin programı şöyle: 16 haziran pazartesi Ismail Cem ile Türk fotoğrafçılığı üzerine söyleşi, 19 haziran perşembe Serhan Atukalp'm saydam gösterisi, 20 haziran cuma "Haliç" filminin gösterimi, 23 haziran pazartesi Hüseyin Çağın saydam gösterisi, 25 haziran çarşamba "Kadın Ayrımcılığı" konulu söyleşi, 26 haziran perşembe Mehmet Kısmet'in saydam gösterisi İFSAK etkinlikleri ctooe FMMKFURT *dk Agk Apk YlJmurVj Bukıtkı ttgmurkı ^murkı YıOmurlu Y4murtu Buhiikı .•Buluttu .•Bukıtkı 18° 10° 39° 33° 36» 15° 18° 21° 22» 16» 19» 14° 19» 28» 26° 34° 36° 27° 30° 17» 15» OMME KAHltt KÛLM UOMOM MAORİD MOSKDtM Yves Saint Laurenthn modada 28 yı/ı Kültür Servisi Ünlü modacı 'ives Saint Laurent'm " M o dada 28 Yıl" adlı retrospektıf sergisi, Paris'te Moda Sanatları Muzesi'nde acıldı. Saint Laurent'ın ilk retrospektıf sergisi 1983'te Ne\v York'ta Metropolitan Muzesi'nde. iKİncisi de 1985'te Çin Halk CumhuHyeti'nin başkenti Pekın"de açıln• stı. Saint Laurent. beş ay once av lan Moda Sanatları Muzesi'nde duzenlenen yeni sergısi için, "Bu kez daha katkısız ve daha guçlu bir sergi oldu. İnsan deneye yanıla oğreni\or" dedi. Yves Sainl Laurent'ın 26 ekıme kadar açık kalacak oian retrospektıf sergisinde toplam 300 urun \er alı\or. Niğde Kültür ve Sanat Şenliği Niğde Uluslararası 3. Kültür ve Sanat Şenüği, bu yıl 1922 haziran tarihleri arasında yapılacak. Şenlik Yürütme Komitesi Baskanı ve Niğde Vaüsi Ünal özgödek, şenliğin her geçen yıl daha çok iigi gördüğünü beürterek, şenliğin amacıru şöyle açıkladu "Yerli ve yabancı toplulukların katılacağı şenlikler dört gün sürecek. Amacımız, milattan once 7 bin yılından bu yana çeşitli uygarlıkların merkezi olan Kapadokyayı genç kuşaklara tamtmaktır." MÛNİH Bukıte Y^ınvtu Butuikı OSLO PAfttS RtUD ROMA sortA TtLMtV Açık TOKTO : Apk TMBUJSOARP: Açık Yapmırkı Söz verdiler sava bey. Yargılamrsın ama ceza almazsın dediler. Yoksa durur muydum buralarda? Ondan sonra da dayadılar mı onbeşyılı... Nerden gelir aklıma... Tutuksuz yargılandım. En fazla biriki ay alırsın, tecil edilir o da, terfîni bile etkilemez dedilerdi. Eh benim durumumdakiler de en çok uçbeş ay alıyor zaten... Cezayı alınca benim feleğim şaştı tabii aynen pırrr... Soygun işi mi? Sava beyim, diyorum ya iftira diye! Önceki ifadem mi? Aman savcı bey, ifadelerin nasıl almdıgını siz de biliyorsunuz, ben de. Yok yok. Tamam zabıt tutmayın. Yani demek istiyorum ki bana bile yaptılar. Billahi yaptılar. Hem de kendi görev arkadaşlarım. Şimdi allahı var, aralarında iyisi yok değil. Bir ikisinin az yardımı dokunmadı bana. Yoksa kolay mı M 'morotojl OWM( m0d0riWnd*\ tlutm bMçlr» »*«. rvrrlun Kıof n dofrı mhrl t«M*ı. H m m ' n ı ı do0Mu, KndMita, k Âımdekıfıtm kumı m M u a ı •• Oofu Aımdotu t6ta**rf ymfrk, d&r ymttt buluttugfcuk. HMIA ı 24, ıçıkfnU 5. ı * fcumtffc* 4tt dwWz mm htdt Kursiyerlerin sergisi driMk okıp gOeOş m U t ı T t o ı , ftf anmft 25 km, ddftnöt o*cuk. MM «SMnd* * m buhtkj g**»k. Maptr OOnn •• Ooğu y6m*d*ı ortı kunum • an çtrpmtıh otup gfcO* u a M f « *"> f t t «mnd» 25 km öotfmdt Adana Devlet Güzel Sanatlar Galerisi atölyelerinde resim çalışan kursiyerlerin sergisi Hacı Ömer Sabancı Kültür Sitesi'nde açıldı. Ekim 1985Haziran 1986 çalışma doneminde üretilen yapıtlann yer alacağı karma sergi 24 hazirana kadar sürecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle