Katalog

27 HAZİRAN 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 SİNEMA ATtLLA DORSAY HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ VrrK,L,L GELMi>fcıRı ( Bangladeş'in Türkân Şoray'ıyla konuştuk UYKULA&\ Babita, ülkesinin en büyük starı nin en "star" oyunculannı bile hasetlerinden çatlatacak bir yanıt veriyor:"20 Ue 25 arası film çeviriyontm yılda." Peki, bu kadar film yorucn olmuyor mu? BABİTA Oluyor... Çok çahşıyoruz. Sabahtan başbyor, geceyansına dek çalışıyoruz. Haftada bir gün, cumalan tatilimiz varT Babita ve Türkân Şoray Babita, yıllardır Taşkent'e geliyor. Burada kimi Türk filmlerini görmüş, çok sevmiş. "Kızgın Toprak", "Selvi Boylum Al Yazmaiım" gibi fîlmleri, yönetmenleri Feyzi Tnna ve Aüf Ydmaz'ın adlanyla birlikte anımsıyor. Onu Türkân Şoray'la kıyaslıyorum: "Siz herhalde Bangladeş'in Türkân Şoray'ı olmalısımz" diyorum. Şoray'ı "Al Yazmalım"dan tanıyor ve çok beğeniyor. Bunu büyük bir "iltifat" saydığmı söylüyor ve bir kahkaha atıyor... taht kurmuş en büyük yıldızı.. Hemen masasına geçiyor ve onunla bir küçük konuşma yapıyorum... Bangladeş sinemasını biç tanımıyoruz. Bize bu sinema ve kendinizle iigili bilgi verir misiniz? BABİTA Bangladeş'te kurtuluştan sonra (1971) sinema sanayii gelişmeye başladı. Benim hemen tüm ailem sinemayla ilgiliydi, kayınbiraderim ünlü bir yönetmendi. Bu yüzden, çok küçük yaşta sinemaya geçtim. Önce, tanınmış bir oyuncu olan kızkardeşimin filmlerinde küçük roller aJdım. Ama kısa zamanda haJk beni çok tuttu, sevdi. Bu arada eğitimimi sürdürdüm. Ama sinema ön plana geçti sonra.. Bugüne dek 150 kadar filmde rol aldım. Bangladeş büyük bir ülke değil, sinema sanayii de çok gelişmiş sayılmaz. Yılda 70 kadar uzun film yapıyoruz." Peki, siz yılda kaç filmde oynuyorsunuz? Çıü pıü Bangladeşli yüdız, bana Yeşilçam'ın en hızlı dönemiminde başrol ovnadım. Berlinde, Hindistan'da ödüller aldım. Benim ülkemin halkı, oyalayıcı, eğlendirici filmler görmek istiyor. Sanat filmlerine, ciddi konulara ilgi duymuyor. Onun için kendi şirketimi kurmanın gerekli olduğunu düşündüm. Gentlde biz de oyalajTcı, ticari filmler yapıyoruz. Ama zaman zaman beğendiğim konulan önemli vönetmenlere çevirtmek fırsatını buluyonıra böylece.. Kendi firmam olmasa, bu tür filmleri hiç yapamam." Babita'ya yönetmenliği düşünüp düşünmediğini soruyorum. Hiç duraksamadan bunu istediğini, ama biraz daha öğrenmesi, deneyim kazanması gerektiğini söylüyor. Günun birinde onu da tıpkı Şoray gibi kameranın arkasında gorebileceğiz herhalde.. HindistanBangladeş düşmanlığı kH ^ / . ırr. Babita, Bangladeş'in 100 küsur milyonluk halkımn gönlüne taht kurmuş en büyük yıldız. Bugüne kadar 150 fılmde rol almış. Yılda 2025 kadarfilm çeviriyor. Babita, ünlü Hintli yönetmen Saiyajit Ray'ın "Uzaktaki Fırtına" adlı yapıtında başrol oynamış. Elimde bir broşür var. Çeşitli film adlan taşıyor: "Düğün Gecesi", "Agaman", "Chandidas O Rajakini".. Bu renkli Ingilizce broştirün her sayfasındaki resimlerde ayıu kadın.. Ve jeneriklerde hep ayıu isim: Babita... Dikkatle bakınca, broşürün' kapağırtda şirketin adını da görüyorum: "Babita Movies". Demek bu kadın hem şirket sahibi, hem de tüm filmlerin baş oyuncusu.. Taşkent'teki özbekistan otelinin yemek salonunda bize (Türk gnıbuna) aynlmış olan masadayız. Başımı kaldınnca, hemen yanımızdaki masada aynı kadını görüyorum... Sari'lere bürünmüş, alnınm ortasında bir "güzellik lekesi", upuzun saçlannı omuzlanna bırakmış, ufak tefek, esmer guzeli bir kadın... Bangladeş'in en büyük yıldızı Babita... Masadaki Sabah Dnru, "Siz onu yıllar önce görecektinız... Çok daha gnzeldi" diyor. Olsun.. Babita hâlâ güzel, hâlâ çekici bir kadın.. Ve komşu değilse de dost bir ülkenin, Bangladeş'in 100 küsur milyonluk halkımn gönlüne i p 1 ll!, ıiO KIM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK Bangladeş'te hiç Türk filmi oynuyor mu? BABİTA Hayır.. Onun için Babita'ya nasıl olup da kendi burada filmlerinizi görüyorum, şirketini kurmayı düşündüğünü Türk filmi almak istiyorum. soruyorum. Halklarırmzın duyarlıklarıyla, duygusal konulara düşkünlükle"Yıllardır film yapıyorum. riyle birbirine benzediği kanısınKomşu ülkelerde de çaüstım, ördayım. Filmleriniz bizde de iş yaneğin Hintlilerin büyülrsinemapabilir. Burada gördüğüm cısı Satyajit Ray'ın "Uzaktaki "Amansız Yol" ve "Züğürt Fırtına Distant Thunder" fiiAğa"yı çok beğendim. (Bu arada, Babita'nın "Züğürt Ağa"nın PİKNtK PtYALE kendisini değil, ama "konusunu satın alma\ı" Sabah Dunı'ya önerdiğini sonradan oğrendiğimizi belirteyim.) ( SIKPA BIEİMCI Babita'ya, Hindistan'la aralarının "şekerrenk" olması nedeniyle, sanatsal ilişküerin nasıl yürüdüğünü soruyorum: "Ftk iyi yüriimüyor elbette.. Sinemalanmızda ortak çok yan olmasına karşın, onlann filmlerinin bizde, bizim filmlerimizin onlarda gösterilmesi yasak.. Ancak videolarda Hint filmleri bol bol izteniyor. Biz, aynca Sri Lanka, Pakistan gibi ülkelerie ortak yapımlara girişiyoruz." Babita, kendisini tümüyle sinemaya adadığını, bu yüzden "özel hayatı"nı bile ihmal ettiğini söylüyor. Onu tstanbul Sinema Günleri'ne "dddi" bir filmiyle beklediğimizi söylüyoruz. Türki v ye'ye hiç gelmediğini, buna çok sevineceğini söylüyor. Dost Bangladeş'in Babita'sını bir gün KENDtŞİRKETÎDE VAR Sinema yazanmız Atillâ Dorsay'ın, Taskent Film Festivali'nde bir söyle îstanbul'da görmekten bizim de fiyapttğı Bangladesli yddız Babita, o kadar çok film çeviriyor ki, sonunda kendi film şirketini kurmayt çok sevinç duyacağımızı belirterek, konuşmayı noktalıyoruz. gertkli görmüş. MADRA PLLECE NOBEL'E GÖSTEBILI HI2U G A Z E T E O NECDET ŞEN *Uaksızıığa ğjdın dıye kusmntc olmâZ ''. g 6UNu 84NA " BUge Olgaç, Muzaffer İzgü'nün romanını sinemaya uyarhyor Trabzon'un Sürmene ilçesinde çekilecek "Üç Halka Yirmibeş" adlı filmde başrolleri Hülya Avşar ve Hakan Balamir paylaşıyor. BUge Olgaç, temmuzda da ilk TV dizisinin çekimine başlayacak. "Elif Ana Ayşe Kız" adlı dizide Ayşegül Aldinç ve Canan Kurtay oynayacak. Kültür Servisi BUge Olgaç, Muzaffer Izgü'nün "Uç Halka Yirmibeş" adlı romanını sinemaya uyarlıyor. Hakan Film'in yapımcılığını üstlendiği " Ü ç Halka Yirmibeş'Mn çekimleri Trabzon'un Sürmene ilçesinde gerçekleşecek. Küçük, kendi halinde bir kasabaya, halkacı bir baba kızın gelmesiyle gelişen olaylann konu edildiği filmde, başrolleri Hülya Avşar ve Hakan Balamir paylaşıyorlar. Çok güzel olan Gülçicek (Hülya Avşar) ve eski bir dublör olan babası Kenan (Hüseyin Peyda) kasabaya ayak basar basmaz, genç yaşlı, kasabarun tüm erkekleri kıza göz koyarlar. Gülçiçek'e ilk anda tutulan Sakin (Hakan Balamir) ve kasabarun en zengin ailesinin oğlu olan Dursun Ali'nin (Kenan Bal) karasevdası hüzünlü bir sonla noktalanır. Büge Olgaç, sinemamızda oldukça bol kullanılan, kasabaya gelen güzel kadın, kasaba zengini ve yoksul ama sevecen âşık üçgenine yeni bir boyut getiriyor mu? Nasıl sıyrılacak diğer örneklerin arasından? "Bana film yapmam için önerilen bu romanı okur okumaz çok sevdim. Çok güzel, çok renkli bir eser. Diğerierinde olduğu gibi, bu filmde de eserin aslıoa sadık kalmaya çalışıyorum. Güzel bir kadının degişik bir işi yapması sonucu karşdaşnğı çeşitli sorunlar konu edüiyor eserde. Halkacdık bir iş degil bir et pazandır diye bilinir. Gülçiçek, bunu yırtmak istiyor, fakat yırtannyor. Sonunda konsomatrislige yükseliyor koşullann zorlamasıyla. Aslında ugradığı bir bilinç sıçramasıdır. Güzelliğin kendisine duşman olduğunu, çemberi kıramayacağını kavnyor. 'Üç Halka Yirmibeş' güzel kadın, yapılan iş ve toplumun karşılaştırildıgı bu üçlüden bir AÖS depozito makbuzumu kaybettim. Hükümsüzdür. ERCÜN GÜRASLAN kesitin sunuldugu bir film olacak." BUge Olgaç, senaryosunu yazdığı ve yöneteceği "Üç Halka Yinnibeş"te düşler, geriye dönüşler ve gerçek hayatın örgüsü Ue fantastik bir filniin ortaya çıkacağıru söylüyor. Temmuz ayının sonlarına doğru çekimi tamamlanacak olan filmden sonra Olgaç, ilk televizyon dizisinin çekimine başlayacak. "FJif AnaAyşe Kız" adlı dizi, dört bölümden oluşuyor ve başrollerini Ayşegül Aldinç, Canan Kurtay paylaşıyorlar. Filmde çocuğu olmayan ve küçük bir kızı evlatlık almak için savaşım veren bir kadının öyküsu anlatılıyor. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI ULAN 6 U P£ C*&İLlM K4... OibiüM UA AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN kondkh ânnemk ben kâtmtşHk. pâSâ dcdemi sayrncUSğk.BAŞROLLERDE AVŞAR VE BALAMİR BUge Olgaç'm, Mutaffer îıgü'nün romanmdan beyazperdeye uyarlayacağı "Üç Halka Yirmibeş" adhfihn, başroUerde Hülya Avşar ve Hakan Balamir'i bir araya getiriyor. de. hötJdt mı uHufsagU Kültür ve Turizm Bakanı'na sorular İstanbul Sıkıyöneîim Komutanlığı tarafından yazıhane ve arşivlerden toplatılan Yılmaz Güney, Lütfı Akad, Atıf Yılmaz filmlerinin durumu nedir? Türkiye'deki "sinema salonu kıyımı" konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz? Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoglu'na kültürle ilgili sorular sormak için hiç de iyi bir zaman seçmediğimizi biliyorum. Bakanın başı, "Atlamak" yerine "çatlayan" turizmle iyice dertte... Zaten Taşçıoğlu, başından beri bakanlığıîun adındaki çifte sözcükten ikincisini, yani turizmi hep ön plana aldı, İconuşmalan, tasarılan, fikir beyanlan hep turizm üstüne oldu. Turizmin ülkemiz için önemini ve şu donemde içerdiği güncelliği elbette yadsıyor değiliz. Ama 50 milyonluk Türkiye'nin önemli, yaşamsal, giderek "acU" kültür sorunları da var. Onlardan ne haber? Onlan kime soracak, kime danışacak, kimden çareler, çözümler bekleyeceğiz? Turizm alanındaki tartışılan "icraat"ı, Taşçıoğlu'nun yarın öbürgün yapılacak olan bakanlık dönemi dökümünde, onu "başanlı" kılmaya yetmeyecek. Kültür konulannda da ne yapıp ne yapamadığı araştırılacak, saptanacak, tarih düşürülecek.. Biz, kendi konumuzda, son aylar içinde, birini bir yazının butünu içinde, de, diğerini çok yakın geçmişte açıkça sorduğumuz iki soruyu, "önemlerine binaerT'sayın bakana yeniden soruyor ve yanıt beklediğimizi anımsatıyoruz. 1İstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı tarafından sıkıyonetimin bir karan gereği tum yazıhane ve arşivlerden toplatılan Yılmaz Güney filmlerinin durumu nedir? Bu filmlerin arasında, Lütfı Akad, Atıf Yılmaz gibi yönetmenlerimizin de sinema tarihimizin "olmazsa olmaz" dönüm noktalan arasında bulunan "Alageyik", "Hudutların Kanunu", "Kızüınnak Karakoyun", "Balattı AriF' gibi filmleri de vardır. Ve bu filmler olmaksızın bir Türk sineması tarihinin yazılması, ciddi bir Türk sineması arşivi oluşturulması olanaksızdır. Bu filmlerin akibeti ve bunların yeniden özel veya resmi arşivlere kazandıniması konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz? 2Türki>e'de sinemanın geçirdiği büyük bunalımın en acıklı sonuçlanndan biri, art arda kapanan sinema salonlandır. Yarın, tüm uygar dünya ülkelerinde olduğu gibi, bu bunalım şöyle veya böyle atlatıldığında, yarının umut bağlanan Türk sineması ürunlerinin veya dahil olmayı umduğumuz AET ülkelerinin tüm bu ülkelerde hemen aynı zamanda gösterime çıkan değerli sinema yapıtlarının gösterilebileceği salon kalmamış olacak, ınsanımız filmleri küçuk ekrandan izlemekle yetinmek gibi hiç de uygar ve çağdaş olmayan bir durumla karşı karşıya kalacaktır. "Salon kıyımı"nda başı çeken devlet kunıluşlannın bu girişimine son vermek, öncelikle devlet kurumlannın elindeki salonların kapanmasını ve başka amaçlara yönelik biçime dönüştürülmesini önlemek için ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bu sorulara yanıt beklediğimizi saygılarla ve bir kez daha duyururuz. TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKA* MEHM6Î firVSSA 156S'TB &UGÜU,UNLU OSMANLI OevLET ADAKAI SOİCOUM MEHU£r PHŞA, PAOlŞMH I,SÜLEYMAM(KAMUUÎ') mg/IF/Al DfiN SA&eAZAMUĞA GBİRİLDİ. SOSMA 'N(N SOKOLOVİç/ XJÖyÜM0£U(Ç/UOrKt YUGOSLAVYA} Bte.UlfllSTİYAN ÇOCUĞU OLAHAK OEVŞİ£İl£N "BAYO*, MUSLÜMAN YAPtLARAIC MEHMET APINI ALMIŞTf. EPıRNE SARfiYI 'NOA EĞtrtM VE ÖĞ&EUlM 6Ö/5PÜİTTE/V SOfiJRA TDPKAPI SARAYr'NA YOUANMtŞT!. OÜADA SULTAN SÜLEYMAAJ'IN CHKKAT1NI ÇEKEISEK.GİTTİÜÇE yü&EL£tJ GöeevLEes AmuMtşrı. SADGAZAM oı/iRAK ÜÇ PAPiŞAH(I.SÜLEYMAN,TLSELtM,flI.Mu/SAr) ZAMANINOA H/zMET VEJSSCE< OLAN SOKOU.Ü MEHMET PA$A, ASKES. YÖUUNDEN ÇOK, POUTIKAU YÖNÜYLE BAŞA/fi Rl tCA2AUACAKTtl?.. fg& 27 Haziran SOKOLLU MEHMETPASA SADRAZAMOIDU 5 0 YIL ÖNCE CUMHURİYET 27 Haziran Milletler Cemiyeti Konseyi toplantı Cenevre 26 (a.a.) Milletler Cemiyeti Konseyi toplantısına başlamıştır.ltalya evve/ce bildirdiği vaziyet dolayısı Ue müzakerelerde bulunamıyacağmı bildirmiş ve hatıa tngiltere, Belçika, Italya ve Fransa arasında Lokarnoda imzalanmış olan karşıhklı garantı muahedesi hakkmdaki münakaşalara dahi iştırak edemeyeceğini ilave eylemiştir. Konsey, zecri tedbirler meselesini işin asamble tarafından tetkikine talik eylemiştir. tlk gun resmen yalnız esaret meselesiyle meşgul olunacaktır. Fakat, Milletler Cemiyeti kulislerinde büyuk bir diplomatik faaliyet vardır. Bu sabah toplanan bitaraflarm içtimaı şurasını tebaruz ettirmıştir ki, bitaraf devletlerden hiçbirisı, paktta derin bir değışiklik teklif etmeğe hazır değıldir. 19361986 Otomobil ve otobüslerin hızı Otomobil ve otobüs şöförleri, seyrüsefer talimatnamesinin, yalnız şehir dahilinde suratli gitmeği menettiğini zannederek, mahalle aralarmdan çıkar çıkmaz alabildiğine gidiyoriardt.