Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet ULUSLARARASI TÜRK FOLKLOR KONGRESİ Sahıbr Cumburi)*! Matbaacılık ve Gazeıecılik Turk Anonim Şirkeıi adına Nadir Nadi, 0 Genel Yayın Muduru H B U Omal. Muessese Muduru Emnt UşaMıgil. Yazı Işlerı Muduru Okıy Connuia. # Haber Merkezı Muduru Yalcın Baycr. Sayfa Duzenı Yoneımenı Ali Acar. # Temstlaler ANKARA Yalcin Dogaa. İZMİR Hikmel Çetinkaya. ADANA: Mckmrl Mercaa. tstanbul Haberleri: Rekı Öz, Dış Haberler: Ergoa Bakı, Ekonomı: Osana Ulagay, Koltttr: CeUI Üster, Magazın. Yaleıa Peksea, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yucdjnan, DOzeltme: Rcfik Darba*, Araşurma: ŞaUa Alpay, IşSendika: Şöknaı Kctcad. HaberAraştırma: Vtmk J Koordinaıör: Aknet Korufaaa, • Mali Isler: Erol Ertat, Reklâm ve HaJkla İBîkılcr: Gildcra Kocar. tdare: Haseyta Girer, Isletme: ÖMkrÇcük. Büplşlem. NaO Inal. Basan ve Yavan: Cumhuriyet Matbaacılık vc Gazetecilık T A.Ş. TUrk Ocajı Cad. 3941 Cağaloglu 34334 Ist., PK: 246lsıanbul, Tel 512 05 05(20 hai)Telex: 22246 # Buroiar Aakan: Zıya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 4147, Telex 42344 % Izmir H. Zıya Bulvarı 1352. Sok. 2/3, Tel 25 47 0913 12 30Tekx: 52359 • Adana: Çakmak Cad No 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVİM 26 HAZİRAN 1986 lmsak: 3.26 Güneş: 5.26 öğle: 13.11 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.47 T&tsı: 22.38 Türk tathlan beden işçüeri için yararh Prof. Ayşe Baysal, yağın yakıldıktan sonra yemeklere eklenmesi, gereğinden çok yağ konulması, sebzelerin kızartılması ve haşlama sulannın dökülmesi yüzünden, Türk yemeklerinin beslenme açısından olumsuz etkilendiğini belirttl tZMtR (Cumhuriyet Ege Bü verici olarak bütfln yemeklerde rosn) Turklerin geleneksel soğan, salça veya domates yer un, yağ, şeker, yağlı tohum ka almakta, maydanoz, nane ve nşımıyla yapılan tatlılannın diğer baharat kullanımı yemek enerji değerleri yüksek olması türiine göre değişmektedir.Bugnedeniyle ağır beden çalışması day, pirinç, et, sebze ve yoğurt yapanlar için faydalı olduğu be kanşunı yemelder beslenme yölirtildi. Bu arada Türk yemek nönden oldukça deogelidir. Bu lerinin özü değişmeden beslen tör yemeklerde yöre özellikleri me ve sağlık açısından hatalı ve ekonomik koşullara göre yönlerinin düzeltilebileceği etin yerine kuru baklagiller ve açıklandı. yağlı tohumlar kullanılmaktaKültür ve Turizm BakanlığT dır. Bu tür kullanım, yemeklenca düzenlenen "II Utnslarara rin beslenme yönünden dengen Türk Folklor Kongresi"nde li durnmano koruyan uygulabir bildiri sunan Hacettepe Üni malandır." versitesi Beslenme ve Diyatetik Türk mutfağının önemli bir bölümü ögretim üyesi Prof. Dr. bölümünü oluşturan tatlılardan Ayşe Baysal, Türk yemekleri pirinçsüt, unyumurta, unnin beslenme ve sağlık açısın pekmezyağlı tohum (ceviz, sudan olumsuz yönlerinin, yağın sam, tahin, fıstık) karışımı yakıldıktan sonra yemeğe ek olanlann beslenme yönünden lenmesi, yemeklere gereğinden dengeli olduğunu vurgulayaçok yağ konması, sebzelerin kı rak, "Bunun yanında un, yağ, zartılması ve haşlama sulannın şeker, yağlı tohum kanşınuyla dökülmesi olduğunu söyledi: yapılan tatlılann enerji değerProf. Dr. Baysal, Türk yemek leri çok yüksek olduğundan lerinin temel besinlerinin buğ agır beden yalıynnMi olanlar için day ürünleri, pirinç, sebzeler, uygundur. Yapılan çalışmalar, yoğurt ve kıyma olduğunu be Türk yemeklerinin özü degişlirterek, şöyle konuştu: meden beslenme ve sağlık açı"Yemeklerde ildnd olarak sından hatalı yönlerinin düzelknru baklagiüer, yumurta, su tilebüeceğini göstermiştir" de• HUn, cevİZ InılhnılnnılrtmPır tat di. ' Akşamları sokağa çıkmıyor, içki içmiyor, müzik dinlemiyor ve denize girmiyorlar Bodrumlu, Bodrumdan sıkılıyor Bodrum'un arka sokaklarında, kimsenin görmediği, ocağında tıkırdayan akşam yemeğiyle kocalannu oğullarını, çocuklarını bekleyen kadınlar var. Bodrum'un sözde bohem havası, turistler, restoranlann pahalılığı, denizin kirliliği pek ilgilendirmiyor onları. Tek zevkleri, akşamları evlerinin önüne oturup, geleni geçeni seyretmek. HANDAN ŞENKOKEN BODRUM Bir yalancı cennet, bir başka dünya Bodrum. Parfüm kokusunun midye tava kokusuna kanştığı o renkli gecelerin tüm delişmenligini yaşayan Bodrum sokaklannın gerisinde bir başka insanlar var. Mor begonyalann, sardunyalaruı, sannaşıklana sardığı beyaz badanalı evlerin önlerinde bir serinlik çarpıyor yüzünüze. Kapı önlerine kilimlerini scrcnler, bahçelerini sulayanlar, eUerinde taze süüeriyle eve dönenleT... "Galfatına"lann ve "ipek karanfir'leriıı içinde, ocagında tıkırdayan akşam yemeğiyle kocalarını, oğullannı, çocuklarını bekleyen kadınlar... Bodrum'un sözde bohem havası, yerliyabancı turistler, restoranlann pahalılığı, denizin kirliliği pek ilgilendirmiyor onları. Aşağıdaki kalabaJıkla hiç ilgilcn yok çünkü. Akşamlan sokağa çıkmıyorlar. Birçoğu "kapnnn onüne otunıyor, kapınm önüJKkn içeri giıiyor" gunboyu. Yaşlıca bir adarn, kaldırunm küçücük bir köşesıne özenle yerleştirdiği kekik, adaçayı, defne, ıhlamur ve bergamut dolu torbalannj; kumla, çok küçük deniz kabuklanyla süslenmiş hediyelik vazolannı yavaş yavaş topluyor kalabalığın arasmdan. Hamide ÇaJor, kapısırun önünde pazardan dönen komşusuyla konuşarak kocasının yolunu gözlüyor. Emeklı gardiyan kocasına katkıda bulunmak için gelinlik kızıyla kâğıttan mukavvalar yapmayı sürdürmeyi düşünüyor bir an. Sonra fabrikalann flyatlan düşürdüğünü anımsıyor. Yüzü hüzünle bulutlamyor. Komşusunun, "Işler nasd gidiyor" sorusunu dalgınlığından sıynlmaya çalışarak yanıthyor: Billyorsun, iki öç taae ol satan var, berkesin kazancı ayn oluyor. Yerlisi olsak luristlerin gelmesi bizi etkilcr. Şoyle bir pansiyon vapsak evimizi. Belli bir gelirimiz olsa... Nc diyeyim iste, aoca kendimizi idare edebiliyonu. Bodrum'un gün geçtikçe degışmesi, iş alanlarının çoğalması, turıstik açıdan gelışmesi Bodrum sakinlerini mutlu ediyor. Kasaba "gözde" olunca, birçoğuna "ekmek kapısı" açılıyor. Kocalar ve oğullar "gündelikçi" olarak ne iş bulurlarsa çalışıyorlar ve üçbeş kuruş kazanıyorlar. Bu yüzden Bodrum'un yoğun ilgi çekmesi ve kalabalıklaşması, "genisleyince daha iyi oldu " görüşünü yaygınlaştırıyor arka sokaklarında Taşıt l&rgisi 2. taksk ANKARA (UBA) Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin ikinci taksidine iliskin taşıt pullannın satışma Ziraat Bankası subelerinde baslandı. Taksidin temmuz ayı sonuna kadar Ziraat Banması şubelerine yatınlarak taşıtpulu almması gerektiği açıklandı. Taşıt pullan aracın On cammın sağ alt köşesine yapıştınlacak, aynça birinci takside ilişkin pullarm yıl sonuna kadar çıkanlmayacağı bildirildi Bodrum'un öteki yüzünde yaşayanlar geçim kaygısında. Kimi otellere temizliğe gidiyor, kimi sonradan Bodrumsever olan zengin evlerinde gündelikçilik yapıyor. Kimi de evinde panşiyonlann kirli çamaşırlarım yıkıyor. Deniz kıyısındaki bu ilçenin kadınları denize girmiyor, denizi sevmiyor. Çarşıya çıkmak için kışın gelmesini bekliyorlar. EgeVle korsan telsiz trafiği karıştırıyor Sürekli yer değiştiren ve yayın yaptığı yer saptanamayan korsan telsiz, gemilere yanlış bilgiler vererek deniz trafığini altüst ediyor. İZMÎR, (a.a.) Kendisini, "sahil telsiz merkezi" olarak tanıtan "korsan telsiz", Ege'de deniz trafığini altüst etti. Gemilere yanlış bilgiler vererek deniz trafığini kanştıran korsan telsizin sürekli yer değiştirdiği, eldeki cihazlar yetersiz kaldığından yayın yaptığı yerin koordinatlannın belirlenemediği öğrenildi. BJL muhabirinin edindiği bilgiye göre, olay, korsan telsizin verdiği bilgiler yüzunden saatlerce pilot (kılavuz kaptan) bekleyen gemilerin, pilotun neden geciktiğini sahil radyo merkezinden sormaları Ozerine ortaya çıktı. Ege Denizi'nde seyrederken, herhangi bir telefon görüşmesi yapmak, pilot istemek veya bilgi almak Uzere "Izmir Radyo" çağınsında bulunan gemileri cevaplandıran korsan telsiz sürekli yanlış bilgiler veriyor. Yanbş bilgilerden yabancı bayrakh gemilerin de etkilendiği bildirildi. Geçen günlerde, hava durumunu öğrenmek isteyen bir gemiyi uzun süre oyalayan korsan telsiz, görüşme yapılamadığını bildirerek, kanal değiştirilmesi uyansında bulundu. Aynca gemiyi yanlış yerde bekletti. Adı açıklanmayan yaşlı ve deneyimli kaptan, durumun farkına vararak, başka kanaldan tzmir Radyo'yu bularak istediği bilgileri alabildi. Bir başka gün de körfeze girmek için pilot isteyen bir gemiyi uzun süre bekleten korsan telsiz, son yayınını "Hekim Adası" yakınlarından yaptı. Korsan telsizin yayınmı farkeden tzmir Radyo, o sırada Hekim Adası yakınlannda bulunan K.Piri Reis araştınna gemisinden yardım istedi. Ancak, K.Piri Reis, korsan telsizin yerini belirleme olanağının bulunmadığını bildirdi. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Izmir Radyo yetkilileri, olayı, "Gemi muhaberesinde kullandan telsizi eline geçirmiş bir profesyonelin işi" olarak değerlendirdiler. Deniz telsiz görüşmelerinin "halk bandı"na dönüşmesinden çekindiklerini belirten yetkililer, şöyle dediler: "Deniz muhaberesi karşdıklı iyi niyete dayanan bir olaydır. Karşdıklı güvenie yapılır. Bizce bu iş bir terbiyesizliktir. Yetkililer, konuyu güvenlik güçlerine de iletemediklerini bildirirken, "Elimizdeki cihazlar, korsan telsizin yayın yaptığı yeri kesin olarak beüriemeye yetmiyor. Bu yüzden, koordinat vermeden yapacağımız bir başvunıdan sonnç almamayacağı düşüncesindeyiz" diye konuştular. Hüsniye Gündogan üstünde yıllann yorgunluğu, uğultulu yaz kasabasından uzaklaşıp, elindeki pazar torbasıyla yavaş yavaş evine doğnı yürümeye başüyor. Bodrum'da iş tutmaya gelenlerin çoğunluğu mesleklerinin dışında işler bulunuyor. Kasaba halkımn erkekleri de bu karmaşada çok çeşitli uğraşlar ediniyorlar. Akşamlan Bodrum'un arka sokakları biraz umutsuz, biraz bıkkın ve dingin. Yaşlı bir kadın kapısırun önüne serdiği küçücük kilimin üstünde yun eğiriyor. Komşusundan gelen Aysel Atilla, küçük gelinine yemeğe bakıp bakraadığını soruyor. Yaşlı anası Nazh, köyden yeni gelmiş, gelen geçene bakıyor bahçe kapısırun arkasmdan. 47 yaşındaki Aysel Atilla, çocukluğundan bu yana hasta olduğunu söylemesine karşın dinç gösBODRUM'UN ÖTEKÎ YÜZÜ Nazmiye Eser (solda), tanıdık bir emlakçıda Çaltsıyor. Yabanalann teriyor. tki oğlu, gelinleri ve torunyasamına özeniyor, ama izin yok. Aysel Sertel (ortada), aksama kadar taksi şoförlüğü yapan kocası lanyla otunıyor bu evde. nın yolunu gözlüyor. Hüsniye Doğan (sağda), hasta kocasına bakabümek için sağda solda gündeükçi Işimiz kendirnizin degil, işçi lik yapıyor. Üçü de Bodrumhı, ama Bodrum 'un tadmı çıkartamayanlardan. olarak çalışıyoruz. Eşiniz nerede çalışıyor? Ne kadar kazanıyorsnnaz çaya gklip egknen çok az. Sen giriyor yaşayanlarda. Benzincide. Daha önce kammaşırdan, temizlikten? musun denize? Gokyüzünde yaz buhıüan. Güneş, yonlarda şoför olarak, daha sonra da Tabii, biz genellikle denize giDişsız ağzıyla gülümsüyor. bulutlan delip bize vanyor. Bodrum el arabalannda çalışıyordu. Araba Ehhh, Allah ne verirse... konuklannın çoğunluğu öğleye ka deriz. Gümbet'e, Bardakçı Kovu'na. lar yaşlanınca benzincide çalişmaya Turkbükü'nden göçeli çok olmuş. dar ortahkta görünmüyor. Az da ol Garajın orası vardı eskiden. Bodbaşladı. Eskiden kocası fırıncıymış. Mandasa bir bölümü deniz ve güneşten ya rum'un içinde bir tek oradan denize girerdik. Şimdi rezaletleşti, çok kölin budamaya gidermiş, bahçe sular tiyor Ne kadar kazamyor eşiniz, yerarlanma umudu içinde. mu aidıgı para size? tü yapülar orasını da. mış. Artık " O iş yapamıyor gayri, Bodrum'un köylerinde martılann Fazla farkında değilim ama Hüsniye Gündogan işe gidip durnNazmiye, denizden başka bir yeruçuştuğu, lacivert denizin mavinin 7080 bin falan alıyor. yor." çeşitlenmesini sunduğu koylarda ba lere gidemiyor. Babası ve ağabeyi Yetiyor mu? Otellere, pansiyonlara temizliğe, hkçılık ve teknecilik yapıyordu Naz dükkânlarda, otellerde çalışmasına Işte azıcık. Anca bizi idare çamaşıra gidiyor. miye Seren'in babası. Şimdilerde oğ izin vermiyorlar. Bunun nedenini bümiyor genç kız. Aşağıdaki kalabalık Kolay iş bolabiliyor musunuz? ediyor. lu sürdürüyor bu uğraşı. Guletler, Kac kisi var aJknizde? İş çok... Bugün gittim çamaşıtekneler, yelkenler, Bodrum yapısı gizemli bir tutkuyla çekiyor onu. tş Çocukları saymazsak altı ten çıktıktan sonra biraz gezebilse ra, üç bin lira aldım. öyle idare edidirekler durgun koylarda köy sakinkişiyiz. çarşıda, limanda... yonız işte... lerinin gençleri için ekmek kapısı. Ogullannız ne iş yapıyor? Hisniye Göadogan için Bodrum Sonradan edindiği bir jeeple köy Ne bulurlarsa. Orda burda ça"şimdi daha iyi." Çünkü eskiden lere turist taşıyor Hasan Seren. Kılışıyorlar. yerlere tütüne, Kocası hastalanınca... Milas'a ya da başkabudamaya gidişın arasıra balıkçılık yapıyor. Geliri Bodrum'un kalabahklasması, pamuğa, mandalin zor yetişiyor ailesine. 14 yaşındaki degişmesi, daha da büynmesi sizi naliyormuş. Bugün aşağıya indiğinde Dar, bembeyaz, evleri ak badanaNazmiye. babasının ne kadar kazansıl etkiledi? hemen iş bulabiliyor. dığım bilmiyor, onu pek ilgilendir lı, bahçeleri eflatun çiçekli, alacalı Kalabalık olunca, genişleyince Bir yer satmış, 100 bin lirasım albulacalı sardunyalı, zakkumlu somiyor ama güçlükle geçindiklerini mış, harcamış, gerisinı bankaya ya yani daha iyi oldu. Evvelden böyle kaklannda bir yığın lokantalar, busaklamıyot. Doğma büyüme Bodtırmış. Tapu olmadığından 500 bin d e ğ i l d i . rumlu Nazmiye. Gözieri ışıl ışü. Sor tikler, hamburgerciler, bakkallar, Büyük gelin söze kanşıyor burada: lirayla yetinmek zorunda kalmış. Bu madan, hemen Bodrum'un çok de büfeler, hediyelik eşya satan tezgâh İş daha fazlalaşu. Sen insaat pararun faizi ve yaptığı gündelik işlar... Duvarlann ardında, avlularda ğiştiğini anlatmaya başlıyor. iplere asılı renk renk, boy boy çar lerle yaşama uğraşı veriyor kocasıyla. yapıyorsun. Onu çahştır, bunn çahştır diyorsun. Bizimkilere de iş şaflar, yastık kılıfları... Artık eskisi gibi degil Bodrum. Kolay para kazaruldığı için bugun çıkıyor. Çok kalabalık. Eskiden çok guzeldi, Bu çamaşırlan mis gibi ve temize kü Bodrum'u seven Hüsniye GündoKüçük geline yönelerek, eşinin ne sakindi. dönüştürebilmek için emek verenlergan kalabalıktan hoşlanmıyor. Okuyor musun, çalışıyor ma den birisi de 66 yaşındaki Hüsniye Gündüz kalabalık kaynayıp du iş yaptığıru sonıyoruz. Anne Aysd SUB? Gündogan. O da kalabalığa inmeruyor böyle. Sağa sola çarpıyor in Atilla ondan önce yanıtlıyor: İnşaaüarda, orda burda calışısanlar yürtlrken. Arabalardan geçe Bir tanıdık emlakçıda çalışma yen, kapının önünde oturup, kapıyor ognllann. nın önünden içeri girenlerden. Ama mezsin yolda. ma izin verdi babam. Orada çalıGelinlerin kucaklannda bebekler, üç yıldır kocası hasta. Bu yüzden şıyorum. Ya deniz? Eskiden denize girer ortalıkta daha büyükleri dolaşıyor. hem kendisine hem de ona bakıyor. Ne kadar ayhk ahyonun? miydiniz? Siz cauaauyı disinmediniz mi? "tki kjşiyim, kalabahgım yok çok 30 bin lira. Denize hiç girmem. Katiyen... Bunüarda denize gireo, aşağı şökiir" diyor. (Arkast 13. Sayfada) Hiçbir zaman da canım istemedi. EUREKA toplantm Londrcfda ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Avrupa ülkelerinin "EUREKA" adıyla anılan uzay teknolojisi prognamının üçüncü bakanlar toplantısı, Türkiye'den Devlet Bakanı Mustafa Tlnaz Titiz ile Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun da katılmasıyla Londra'da 2930 haziran günleri arasında yapılacak. Bu, geçen yılın kasım ayında Almanya'nın Hannover kentindeki toplantıyla birlikte Türkiye'nin katıldığı ikinci EUREKA toplantısı olacak. tngiltere'nin başkanlık ettiği toplantıda baslıca gündem konulan yeni EUREKA projeleri oluşturma, proje oluşturma kurallannı geliştirme ve EUREKA sekretaryası çalışmalan olacak. Gençük Korosu Kültür Servisi TRT Istanbul Gençlik Korosu, bugün saat 18.00'de Emirgân Beyaz Köşk'te bir konser verecek. Gökçen Koray ve Seval Irmak yönetimindeki TRT lstanbul Gençlik Korosu, 1983 Mayısmda yapılan sınav sonucu basarı gösteren 88 gençten oluşuyor. 1983 ekiminde Gökçen Koray Un yönetiminde çalışmalarına baslayan koro, bugün Türk ve yabana bestecilerin yapıtlanndan oluşan zengin bir repertuara sahip bulunuyor. Topluluk, radyo ve TV programlanmn yani sıra sürekli konserler veriyor. Belçika'da eski başbakana 3 yil hapis BRÜKSEL (a.0.) Belçika eski başbakanlanndan Paul Vandtn Boeynants, üç yıl hapis ve 13.600 dolar para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Boeynants'ı satış evrakları üzerinde sahtekârhk yaparak vergi kaçırmak suçundan mahkum etti Duruşmada, Yargıç Amares Martinez, eski başbakana, "Halka şart koştuğunuz vergi sorumluluğunu başbakan olarak siz nasıl yerine getirmezsiniz" diye sordu ve "Ülkeye yaptığıruz hizmetler göz önüne alınarak hapis cezasını çekmemenize karar verildi" diyerek hapis cezasını tecil etti. GEZİ ÎZLENtMLERl Feminist turistler, Afrodisiash çok sevdi BEHİÇ AK Afrodisias'a giderken, Nazilli'den Karacasu'ya doğru iniyoruz. Birden karnımızın epeyce aaktığıru farkettik. Karacasu'da bir kır lokantasında mola veriyoruz. İçine su doldurunca cik cik öten ördek biçimli düdüklerin, cura, saz ve kilimlerin satıldığı tahta tezgâhın yanında bir masaya oturuyoruz. Lokantada elliye yakın yabana turist yemek yiyor. Anlaşılan turların uğrak noktalanndan biri burası. Turistler dönerlerini yerken, lokantayı işletenler ise saz çaüp tilrkü söylüyorlar. Birden, lokanta sahibinin oğlu, elindeki dönerleri bir kenara koyup, aşka geliyor ve tişörtünü sıyınp göbek dansına başlıyor. Göbeğin, sanki vücuttan bağımsız bir canlıymış gibi kıvnm kıvrım oynayışı turistleri dehşete düşürüyor. Hepsi ayağa kalkıp, yapılan dansı taklit etmeye çalışıyorlar, Ama nafıle, Daha sonra isminin Atilla Doyuran olduğunu öğrendiğimiz dansçı arkadaşla, ögle sıcağında, şirketten birer duble rakı içerek lafhyoruz. "YANGIN VAAR DİYE BAĞERIYORUM" "Abi" diyor "Nesrin Topkapı^ ya bile taş çıkarttım ben. Gazinoda karşüıklı bir göbek attık kadının dudaklan uçukladı valla." Turizmle ilgili yazı yazmak gibi bir niyetimiz olduğunu öğrenince de, Masalar boyunca sıra sıra dizilmiş turistleri gösteriyor ve "Turizm önemlidir abi ama böyle diil,"diyor. "Nasü yani?" "Yani önde rehber, arkada turist, böyle olmaz. Turisti mevzuya katmak lazım. Örneğin ben turisti eğlendirecek bir numara bulamadığım zaman yangm çıkartıyorum." "Yangın mı?" "Yani örneğin yangın. İki üç çocuk topluyonım. Onlara kuru portakal kabuklannı toplatıyorum. Biraz ilerde yaktmyoruml' "Sonra?" "Yangıııııın vaaaar diye bağınyorum" "Tabii o sırada yan tarafta su dolu kovaları, hortumu filan hazırlamışım. Veriyorum hepsinin eline birer kova, yangını hep beraber söndürüyoruz. N"oluyo bunun sonucunda? Adam mutlu Yol üstünde yemek yediğimiz lokantamn sahibinin oğlu aşka gelip, göbek dansına başlıyor. Turistler ayağa kalkıp, yapılan dansı taklit etmeye çalışıyorlar. Genç göbek dansçı, turizmin önemini kavramış, ama yanlış yapıldığından şikâyetçi: Önde rehber, arkada turist böyle olmaz. TuristL mevzuya katmak lazım. ZÜRİHMEKTUBU Kentteki dev aslanlar DOĞAN ABALIOĞLU ZÜRİH Kentin ana caddesinde şaşırabilirsiniz. Bizde belediye encümenince pek olağan sayılan levha değiştirme, paralel olart cadde aym adı taşımasa, meşhur Bahnhofstrasse (tstasyon Caddesi) aslanlar caddesine mi çevrildi diye düşünebilirsiniz. 400'den 1 eksik, tam 399 tane doğal büyüklükte aslanlar yolun iki tarafında; telefon kulübesi, tramvay durağı üstünde, oturmuş, yürüyor, ağaca veya duvara tırmanıyor, hırlayan veya patisinı uzatmış görünümde dizilmişler. Kent, temmuzun 1. haftası 2000'inci yılını kutlamaya hazırlantyor. Simgesi aslan olan Zürth, heybetin yanında erkek görünümünu de kabullenmiş ki, yelesiz aslan pek seyrek göze çarpıyor. Polyester elyaftan hazırlanan aslanlar, katküan olan fırmalara çıplak olarak veriliyor. Her firma da 415 gün arasında bir çalışmayla aslanlan kendilerine uygun kılığa sokuyorlar. Üzerlerindeki yaklaşık 1.5 kilo boyayla durdukları yerleri simgeleyen aslanlar, çikolatacmın önünde kahverengi, PTf'nin kapısında pulla donanmış, paketlenmiş; giysicinin önünde bluejean içinde, müzik dükkânını bekleyen ise, ' 'Dostum Mozart 'a'' ait Köcher (Dr. Ludvig Ritter von Köchel) katoloğuyla işlenmiş. Tanesi 25 kg. gelen konstruksiyon içine çelik kafes yaptırıldığmdan çocuk, genç ve kendini genç sanan her kişi rahatça aslanın ustune oturabilir diye gazetelerde, resim çekenlere garanti veriliyor. Ama kleptomani ve hatıra meraklılanm da düşunerek 100 kg. 'lık beton ayaklara bağlanmışlar. Tamamı için 740.000frank (1 frankyaklaşık370 TL.) Odenen mankenler, kutlama bittiğinde satılacaklar. Hiç değilse açığın bir kısmt bu gelirle kapatılacak. Alanlar normal mutfaklara zor sığabilecek bu 2.5 metre boyundaki vahsi hayvanı yerlestirebilecek ekonomik canavarlar olmahlar. Ancak haziran basında yerlerine konan bu tropikal yaratıklann yerine aynı ay boyunca süren kapalı gökyüzü ve düsenyağmur oranı kişileri uylesine bezdirdi ki; "Neden ördek değü?" sontsu kafalarda yankılandı durdu. oluyo." Atilla göz kırpıp "Bak şimdi" diyor, kalkıyor. Ikisi kadın biri erkek üç turistin koluna girip yandaki odaya götürüyor. Birazdan odadan folklorik kıyafetler giymiş, üç kadın çıkıyor. Erkek olanı hamile kadın kıyafeti giymiş Atilla ile birlikte dörtlü olup, oynamaya başlıyorlar. AFRODİStAS Afrodisias'a geldiğimizde lokantadaki turistler Atilla gibi göbek atmaya çalışıp becereme mekten yorulmuş bir halde otobüslerinden iniyorlar. Afrodisias kenti Karyalılann ve antik Afrodite kültürünün önemli merkezlerinden biri. luristlerin arasına karışıp kenti geziyoruz. Kentin ana tannçası Afrodite olduğundan, kentin doğusunda Afrodite mabeti var. Bugün hâlâ on dört sütunu ayakta duran yapı, VI. yüzyılda Hıristiyan bazilikası hahne dönüştürülmüş. Turistlerin içindeki feministler, ana tannçaya bağlı kentin ve AfATABEK rodite'in öyküsünü ilgiyle dinliyorlar. Hesiodos'a göre, yeri, toprağı yani, dünyayı simgeleyen Gaia, kendi kendine doğurma prensibiyle, göğü, dağları ve denizi yaratır. Gök; baba tanndır ve ismi Uranos'tur. Uranos ve Gaia sevişirler ve bu sevişmeden çocuklan olur. Uranos erkek, Gaia dişidir ve dişiyle erkek arasındaki bitimsiz catışmanm başlangıç noktasındadırlar. Uranos, Gaia'dan doğan çocuklarını doğar doğmaz toprağın bağrına soktuğu içîn, toprak ana şişmekte ve anyla Javranmaktadır. Toprak ana ile gök baba arasındaki egemenlik savaşının bir ifadesidir bu. Toprak ana Gaia, bu savaşa son oğlu Kronosa, Uranosun hayalarını kestirerek son verir. Gök erkekliğini yitirir. Erkeklik organı dalgalı denizin üzerine düşer ve ak köpüklere boğulur. Yalnız bu köpüklerden guzeller güzeli bir kız doğar. Narin ayaklarınm bastığı yerden yeşil çimenler fışkıran bu kıza tannlar ve insanlar bir köpükten doğmuş olduğu için Afrodite der. (Yunanca Aphros) "köpük" demek. Bu öyküden sonra bir süre sessizlik oluyor ve gök babanm mağlubiyeti feminist turistler tarafından alkışlarla karşılanırken, erkekler ise kısa bir ürperti geçiriyor. tYİ KORUNMUŞ BİR KENT Afrodisias kenti oldukça iyi korunmuş bir kent. Tiyatrosu, Agorası, Odeon'u, Hipodromu sanki yeni yapılmış gibi... Tiyatrosu bugün kullanılabilir halde. Otuz bin kişilik stadyumu ise akşam üzeri içinde gladyatör ve hayvan dövüşleri yapılacak gibi duruyor. Kentin dışında ise çıkanlan parçalann özenle sergilendiği bir müze var. Müzenin girişindeki üzeri üzüm rölyefli halidlerle ilgili rehberler ilginç bir öykü anlatıyorlar. Afrodisias'taki kazı(Arkası 13. Sayfada) Yaşhlar daha dürüst NEVV YORK, (ANKA) Son yıllarda gençlerin birçok konuda yaşhlara göre dürüstlüğe pek unem vermedikleri ileri sürüldü. ABD'deyapılan birkamuoyu yoklamastna göre gençler aile ve iş yaşantılarında gerektiğinde yalana başvurmaktan da kaçınmıyor. Buna göre, 1829 yas arasındaki gençlerin yüzde 25'i, "aüeye sık sık ya da birkaç kez yalan söylemeyi'' doğal karşılarken, 4559 yaş arasındakilerin ancak yüzde 19'u gençlerle aynı görüşü paylaşıyor. "Patrona ya daiş arkadaslanna yalan söylemeyi" gençler yüzde 25 düzeyinde "kaçınılmaz bir olgu" olarak nitelerken, bu oran, yaşlılarda ancak yüzde 18'i buluyor. "lşyerinde işten kaytarmayı'' haklı gösterme oranı ise gençler arasında yüzde 34 'e ulaşırken, yaşlıların ancak yüzde 6'sı bunu kabul ediyor. Türk Kalp Vakfi sağlık merkezi İSTANBUL, (OJL) Türk Kalp Vakfı'nm üçüncü sağlık merkezi yarın Küçükbakkalköy'de hizmete açılacak. Vakfın, sağlık hizmetlerini kentin uzak semtlerine götürmek amacıyla haztrladığı program ve çalışmalar çerçevesînde inşa edilen yeni sağlık merkezinde ilk aşamada kalp sağlığı, kadın doğum, nüfus planlaması ve iç hastalıkları dallarında, daha sonra aşamalı olarak tüm sağlık dallarında hizmet verilecek. YA.Z VE SAĞLIK Dr. ERDAL \aşı bahane edip, sporu dışlamayın "Artık yaslandık". Genç yaslannda sporla ilgüaunis, uctmdan kulpundân bir şeyier yapnus nice insan bir spor göstaisini Ulerken böyle düşünur: "Artıkyaslandık." Oysa, yaflanmanm smın nedir? Kırk yas mı, eUi mi, altmif mı, yetmi} mi? Tophımumuz yaşlanmaya anırlar koymuş, artık "durmus, oturmuş" olmayı ödüüendirmistir. "Kırkından sonra azanı tenesir paklar" atasözü, kırk yasuun üstündekilere sevdakmmayı kapatmısnr. "Yas yetmiş, iş bıtmiş" sözü de yasamaya bir sınır çizmistir. Nasü da değifiyor tophunsal değer yargıknvnız, Bugün ne kırkından sonra sevdalananlan ayıplıyorui, nede "yasyetmiş, işbitmış"sözugtçerü. Tam tersine, yetmislerden, seksenlerden sonra da yasamayı, ürttmeyi, yaratmayı savunanlar haklı çıktılar, her gün biraz daha hakh çıkıyorlar. "Peki, Oyleyse neyapaiım, yetmiş yaşında maraton mu koşahm?" diytceklere de sözümüz var. Her yasın sporu var. Her yaşta yapılacak birçok hareket biçimi var. Elbette, burada gerçek anlamdaki spordan söz etmiyoruz. Sonucunda kazanmayt amaçiayan spordan söz etmiyoruz. Bedeni çahstıran, kaslan harekete geçiren, bedene, eklemiere yararh hareketieri anlatıyoruz. sanıtan, öyle yürütülen bir spor dah. Daha genis YÜRÜMEK VE YÜZMEK: Iste, her yaşta ya bir aian gerekli. Aramrsa bulunabilecek bir seypabUeceifmiz iki spor türü. Seksen yasmda da mı? dir bu da. Evet, seksen yasmda da. Yürümek ve yüzmek, biri KENDINİZİSINIRLAMA YIN: KesinUkU sakarada, diğeri denizde her zaman yapabUecegimiz nümastn ki, yashlar buniardan başka bir sporyahareketler içerir. pamazlar diyoruı. Orta yasın, ileri yaşm en büBEDEN HAREKETLERİ: Her sabah, açtk ha yük tuıağı "Bizden geçti", "Bunu yapamam", "Bize yakışmaz artık" düşüncesine saplanmakvada yapılacak beş dakikahk, on dakikahk beden hareketieri inanılmaz olumlu sonuçlar verir. El ttr. Kentünia suurlamaytn. YapabUecefiniz her şeteri, etbUeklermi, dinekleri, omuzlan, boynu, beli, yi deneyin. Fizik gücünüzü, ruhsal gücünüzü siz smtrlamayın. Onlann smırlannı iyi ögrenin. Bukalçaian, bacak eklemlertni, dizi, ayak bilefmi çanu öğrenmenin yolu da denemektir. hstıran on kez, on bes ya da yirmi kez yapdan haKENDİNtZİ ZORLAMA YIN: Dikkat ediiecek reketler son derece yararbdır. Her zaman, her yernokta, kendinizi zorlamamaktır. Kimseye göstede yapüabUecek btı hareketler yalnız eklemleri, riş yapmaym, en başta kendinize gösteriş yapmakaslan çahstırmakla kalmaz, insana daha rahat hareket edebüeceği güvenini de verir. Bu güvene ym. Kimseyie yanşmayın, en başta kendinizle yanşmayın. Kendinizi zorlayarak kimseye bir şeyher zaman, her yaşta gereksinmemiz vardır. Ur anlatmaya kaikmaym. Doğal, içtenlikli, rahat MASA TENtSİ: tşte, her yasın bir sporu daolun. ha. Bir masa stğacak yer, bir masa ağı, tki raket, MUTLULUK İÇİN: Her şey, insanm muthuugu bir top. Bedenin her yanını çahstıran, kaslann yuiçindir. Sizi mutlu edecek her şeyi yapın. Mutlumufak hareketlerine çabukhiğu, akh katan bir spor luk zorlanarak vanlan bir yer değiidir. Muthuuk, daiı. doğallıkla, içtentikle, cesaretle elde edilir. TENİS: Evet, tenis de. Ama, tenis, ülkemizde insanı yılîar yaşlandırmaz, insanı yaşlandıran belirli olanaklara sahip olanlara açık ya da öyle kendisidir. Siparişle yapılan doğum BIRMINGHAM, (ANKA) Ingiltere'nin Birmingham kentinde yaşayan Kıbns Rum asıllı bir kadın, sipariş üzerine çocuk doğurarak, çocuğu, bebeği olmayan kız kardeşine "armağan olarak" verdi. Bir şans eseri, ikiz doğuran Rum kadını, kızkardeşi Kristina ve eniştesi Kostas Theodulu'ya bebekleri teslim etti. Çocuklar ailenin nüfusuna geçirildiler.