Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Aşağıdakı tabloda 2000 ve 2000 vılları ıçın bulduğumuz 1985 yılı fiyatları ıle GSMH'sı kullanarak tabloda farklı nufus artışları ıle bulduğumuz o yıllardakı nufus başına duşen GSMH'ler tespıt edılmıştır Turkıye'de 1980 sayımı sonuçlanna gore bulunan buyume ıle 2000 yılında kışı ba şına duşecek GSMH ıle ortala ma 23 çocuğa sahıp olma sonucu elde edılecek GSMH arasında ">o 12 oranjnda bır fark olacağı gorulmektedır Eğer Turkıye nufusu bugunku Avrupa ortalamasındakı bu>ume kadar buyurse 2000 > ılında kışı basına duşen GSMH'de 35 5'lık bır farklılık olacağı gorulmektedır Yukardakı sonuçlar nufus artış hızı ıle refah duzeyı arasında çok sıkı bır ılışkıyı ortaya kovmaktadır Dunya Bankası'nın 1984 Dunya Kalkınma Raporu'nda behrtıldığı gıbı M O 8000 yılında 8 mılyon olarak tahmın edılen Dunya nufusu, 18 yuzyıl onaların da 800 mıi>ona, 20 vuzyıl ortalannda 2 5 ve 1984"te 4 8 mılva ra ulaşmıştır Bu sayılar şu ılgınç durumu ortava çıkarmaktadır Dunya nufusu bır mılvar kışıve, «7..O14 x x x 60.4 «?».002XXXX 7 MAYIS 1986 ulkelerı çoğunlUKİa (SSCB ve obur Doğu Bloku ulkelen dışında) nufus konusunda belırgın devlet polıtıkaları olmaksızın endustnJeşme ve kentleşme sureçlerınm sonucu doğurganlık duzeylerını duşurmuşlerdır Ancak, bu ulkelerde teknolojı gelışımı ve bunun sonucu endustrı leşme ve kentleşme bugunun gelışmekte olan ulkelerınde gerçekleşenden çok daha uzun bır zaman ıçınde gerçekieştığınden bu ulkeler yuksek duzeyde seyreden doğum ve olum hızları arasındakı denge>ı yavaş yavaş duşuk bır duzeyde dengeleyebılmışlerdır Bugunun gelışmekte olan ulkelennın esas sorunu, hızlı bır teknolojı transferının >arattığı doğal demografık denge bozukluğudur Hacettepe Nufus Etutlerı Enstıtusu"nun 1983'te yurt çapında yaptığı bır araştırmaya gore ulkemızde aıleler, ıstedıklerınden daha çok çocuğa sahıp olmakta dırlar Bunun bırçok nedenı var dır Bu nedenlerden kımılerı şovle sıralanabılır 1 Halka aile planlaması >on temlerının yeterınce anlatılamamış olması 2 Halka aile planlaması uygulama hızmetlerının ulaştırılamamış olması 3 Halkta daha fazla çocuk ıstemedığı halde etkılı modern aile planlaması yöntemlennı uygulamak ıçın yeterlı motıvasyonun yaratılamamış olması Vakfımız aile planlaması konusunda kamuovu aydınlatıîması, personel eğıtımı ve uygulama hızmetlen sunarak halkımıza ıstedıklerı savıda çocuk sahıbı olabılmesı ıçın yardımcı olma>ı amaç edınmıştır EkoncHnik GeUşme, Milli Refah ve IVttfus Sanmu Vakfımız aile planlaması konusunda kamuoyu aydınlatıîması, personel eğitimi ve uygulama hizmetleri sunarak halkımıza istedikleri sayıda çocuk sahibi olabilmesi için yardımcı olmayı amaç edinmiştir. YAŞAR YAŞER Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Genel Koordinatörü Ülkemız 1950>ılından sonra yeru bır doneme gırıp ekonomısını guçlendırırken, lkıncı Dun>a savaşı'nın getırdığı sıkıntılar nedenıyle ^o 1 'lere ınen nufus artış hızı da yukselerek, gehşmekte olan ulkelerın ıçınde en yuksek nufus artışına sahıp ülke durumuna gelmıştır Tabu yuksek nufus artışı, bın bır guçlukle elde edılen buyumenın çok buyuk kısmını alıp goturmuş, beklenılen refah duzevıne ulasılamamış tır Yavaşlatılamavan nufus buyume hızı ıle son yapılan 12 nufus savımı sonuçlanna gore nufusumuzun 51 420 757'ye vardığj gorulmuşıur 1985 yılma an eldekı son Gayrı Safi Mıllı Hasıla (GSMH) rakamlanna gore 1985 yılı ıçın tahmını yıl ortası nufusu kullanılarak kışı başına 541 324 TL GSMH duşeceğı hesaplanmıştır Yıne yıl ortası kuruna göre bu rakam dolar olarak 1015 dolardır 1950 yıhndan bu yana eğer Turkıye nufusu gelışmış ulke ortalamalarındakı gıbı r o 1 'le artsaydı, nufusumuz bugun 30 mılyon dolaylarında ve kışı başına düşen GSMH 1985 yılında 919 675 TL , dolar olarak da 1726 dolar cıvannda olacaktı Bu sonuç bızı gelışmekte olan ulkelerın en onde gelenlerı arasına çekeceğı gıbı, refah duzevınde bugüne gore oldukça buyuk bır farklılık gosterecektı Tabıı verdığimız bu varsayım çok kaba bır yaklaşımdır ve nufus artış hızının getıreceğı durumu somutlaştırmak amacı taşımaktan ılerı gıtmemektedır Aşağıda verdığımız tabloda bu konuyu değışık orneklerle bır mıktar daha genışletmeye çalışmaktayız Tabloda farklı >ıllık nufus artış hızlarının 2000 ve 2010 yıllannda kışı başına duşecek GSMH'nın 1985 yılı fıvatları ıle hangı buyukluklere varacağı nı gormekte>ız (Farklı nufus artış hızı oranlarına gore kışı başına duşecek GSMH [1985 sabıt fıyatları>la]) Aşağıdakı tabloda kışı başına duşen GSMH'ler, 1985 yılına aıt elde bulunan son geçicı tahmıne gore 27 550 243 1 mıl>on TL'lık carı fıyatlarla GSMH'den hareketle 2000 ve 2010 yılları ıçın tahmın edılen GSMH'den bulunmuştur 1985 vıh GSMH'sı beşıncı beş yıllık planda ongörulen "fo6 3 yıllık ortalama sabıt fiyatlarla artışı 1985 vılı (carı fivatlarla) GSVfH'sıne uygulanarak, 1985 yılı fi>atlan ıle 2000 vıhnda GSMH 63 780 mılvar Tl, 2010 yıhnda da 117 404 mılvar TL olacağı tahmın edılmıştır %.021x Nüfus (Mılyon kı?ı) Kışı bajına duşen GSMH (1985 fiyatlanyla) Nüfus (Mılyon kıjı) Kıjı bajına dttsen GSMH (1985 fiyaltanyla) 67.6 Yrilar 2000 rç».oıı 57.6 xx bır mılyon >ıldan daha uzun bır surede uiaşmışken, ıkmcı mılyar 120, uçuncu mıl>ar 32, dorduncu mılyar ıse sadece 15 yıl gıbı kısa surede eklenmıştır Bu nufus artışının buyuk bır kısmı onceden de belımldığı gıbı sosyoekonomık gelışımlerı gen kalmış ulkelerdedır 20 yuzyılın gen kalan kısmında 2040 artarken, gelışmış ulkelerde bu hızın onda bırı oranında artacaktır Sayı olarak bu şu demektır 1980 ıle 2000 yılları arasında 2040 yaş arası nufusa gelışmekte olan ulkeleıde 630 mılyon, gelışmış ulkelerde ıse sadece 20 mıl>on kışı eklenecektır 2laten sınırlı olan gelışmekte olan ulke ekonomılen kaynaklannın bu ınsanların eğıtım, sağlık, beslenme ve ış gıbı ana ıhtıyaçlannın karşılanmasına yetecek oranlarda arttırabıleceğı şuphelı gorulmektedır Dunya Bankası tahmmlerıne gore 1960 ıle 1980 arasında "gerçek voksulluk" ıçınde vaşavan ınsanların toplam nufus ıçındekı oranı duşmuştur Ancak, oransal olarak azalmava karşın "gercek voksulluk" ıçınde yaşa vanların mutlak sayıları artarak 1980 >ılında gelışmış ulkelerın nufusu ıçınde 780 mılyon kışıye ulaşmıştır SONUÇ Bazı gdruşler bugunun gelışmış ulkelerınde görulen çok duşuk doğurganlık duzeylerıne, bu u! kelerın sosyoekonomık gelışım sureçlen ıçınde doğal olarak ındıklerını, bu nedenle gelışmekte olan ulkelerde de sos>o ekonomık kalkınmanın yuksek doğurganlık sorununa çozum getıreceğını ılen surmektedırler Gerçekten de bugunun gelışmış PENCERE Resim Sanatından Anlamak... Başyazarımız Nadır Nadı'nın "Dostum Mozaıf kıtabını okuyanlar, onun müzık sanatı alanında yetkınlığını anlamışlardır Ancak Nadır Nadı, aiçakgönullüdür Berf der, "müzıkolog değılım " Kimı zaman sanat tartışmaları açıldığında Nadır Nadı'nın b<lınçlı bır çekıngenlık ıçınde durduğu ızlenır Hele konu resım alanına kaydı mı çoğu kez Başyazarımız çevresındekılere örnek olacak bır rahatlıkla der kı " Resımden anlamam ." Bır sanat dalında uzmanlaşan kışının sanata saygısı böyiece belırgınteşır Öyle karmaşık ve oylesıne zengın bır sanat dünyasında yaşıyoruz kı, ölçülü olmak gereğı ıster ıstemez kendını gösterıyor Sözgelımı ben muzığı severım, ama sevmek başka anlamak ve uzmanlaşmak başka şeydır Bır sanat dalında söz sahıbı olabılmek, bır ömürboyu çalışmak, dıdınmek ve bu alandakı yetkınlığını topluma onaylatmaktan geçer. • Cumhurıyet Ankara Bürosu'nun verdığı habere göre, Cumhurbaşkanı Sayın Evren, Kültür ve Turızm Bakanlığı'nın bu yıl ılkını düzenledığı "Asya Avrupa Sanat Bıenalı"n\ gezmış Devlet Resım Heykel Müzesı'ndekı sergıyı Kürtur ve Turızm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu ıle bıriıkte dolaşan Sayın Evren, Polonyalı ressam Jan Dubkovvskı'nın tablolarını görünce sınırlenmış, bınsı dışında hepsının kaldırılmasını emretmış Bunun üzerıne Sayın Mükerrem Taşçıoğlu Hepsını kaldırstnlar" demış, "Kunsemn kızmaya hakkı yok Bu ülkenın kanunlan var Muzır yasası nasıl çıkanldıysa bu resımler de kaldırılır" Evren bunun uzerıne Bunlar sanat değil kı zaten. " Polonyalı ressamın tablofarını görmedığım ıçın resımlenn sanat değerı taşıyıp taşımadığı konusunda bır söz soyteyecek durumda değılım Üstelık bu konuda sözü yetkılı uzmanlara bırakmak gerekır Polonya sanat alanında azımsanacak bır ülke değıldır Kuşkusuz söz konusu resımlenn sanat değerlerı tartışılabılır, ama bu tartışmaya katılmak başka, ressamın tablolarına sansür koymak başka ıştır • Ama bır resım tartışmasında Sayın Evren'ın ağırlığı ne olabilır? PoJonya'nın pek ünlü bır devlet başkanı vardır Bestecı ve ıcracı Ignacy Paderevvskı, Varşova Konservatuvan'ndan dıplomasını aldıktan sonra öğrenımını Vıyana ve Berlın'de surdurmüş. Stasbourg Konservatuvan'nda öğretmenlık yapmış, uluslararası bır une kavuşmuştur Opera, konçerto, senfonı turunde bestelerı ve Polorîyalf nın ulusal bağımsızlığı konusunda büyük hızmetlen vardır. Paderevvskı'nın bır beste ya da bır ıcraya ılışkın yargısının gücü devlet adamlığından değil, elbet sanatçılığtndan güç alıyordu. Sayın Evren'ın cumhurbaşkanı olmadan önce resım sanatıyla ılışkısı var mıydı? Yaşamoykülennde böyle bır şeyden söz açılmıyor Sayın Evren resım ya da resım eleştırısı yapmış mı, bu konuda çalışmaları nedır, resım tarıhı veya akımlarına değgın yazılan yayımlanmış mıdır'' Hayır Bu durumda Sayın Evren'ın resımlere ılışkın yargıları yalnız cumhurbaşkanı olduğu ıçın kuvvet kazanıyor ve Kultur Bakanı Sayın Taşçıoğlu da dıyor kı Resımlenn hepsını kaldırsınlar Bu ulkenın kanunlan var Muzır yasası nasıl çıkanldıysa bu resımler de kaldınlır" • Kültur ve Turızm Bakanı Taşçıoğlu yanılıyor Çünkü "bu ülkenın kanunlan"nda cumhurbaşkanının herhangı bır resım sergısınde sansur uygulama yetkısınden söz açılmıyor. Anayasa cumhurbaşkanının yetkılerını saymış, eskı deyımle "tadat" etmıştır Bu olayda sevınılecek tek nokta, Sayın Cumhurbaşkanının resım sanatıyla bunca yakından ılgılenmeye başlamasıdır 499 943 491 TL 83 4 1 107 292 TL 643 1 055 960 TL 695 I 278 156TL 50 9 2010 1 407 722 TL 1 825 878 TL 1 689 266 TL 2 306 562 TL (x) t 021 Turkı\e nın 1980 vılı nufus sa ıımına göre nufus anışı (\\)ro 011 olarak nufus anışına varıldı gında elde edılecek sonuç r ( x « ) r « 014 Turkı>e de onalama aıleler 2 3 çocuğa sahıp olursa nufusta elde edı lecek anış oranı <xxxx)cr« 001 Avrupa ulkelerının bugun kü ortalama nufus anışına bız de sahıp obaydık elde edılecek sonuç EVET/HAY1R Adalet de Yanılıri Fransa'da Roland Aıgret dıye bırını ıkı kışıyı öldurmekle suclarlar Adalet onunde ağır hapıs cezasına çarptırılır Adamcağız katıl oimadığını soyler. kımse ınanmaz Hapıshanede bırkaç kez canına kıymaya kalkışır Yıllar geçer Tam beş yıl Derken bır gun Aıgret'nın suçsuz olduğu anlaşılır O ıkı kışıyı olduren bır başkasıdır, ustelık suçunu ıtıraf da etmıştır Aıgret ozgurluğune kavuşur Fransa hükumetı Aıgret'yı haksız yere bes yıl hapıste yatırdığı ıçın 250 bın frank tazmınat oder Goruyoruz, duyuyoruz, yillarca hapıste yatırıldıktan sonra aklanarak ozgurluğe kavuşan ınsanlar var Yıllarca tutuklu kalıyorlar, sonra da suçsuz olduklan saptanıp aklanıyorlar Cezaevındeyken böyle bır genç tanımıştım Metrıs'te ıkı yıldan cok yatmış, sonra da ıkı uç aylık bır ceza yemıs, onemsız bır suçtan öturu Ikı yıl yattığı halde başka çeşıt bır suçtan mahkum olduğundan cezası o sure ıkı yıllık tutukluluktan düşurulmemış Boyfelerı çok Alıyorlar, kapatıyorlar yargı sonunda suçsuzluğu ortaya çıkınca, haydı özgürsun' dıyorlar salıvenyorlar Pekı ya bunca ay, bunca yıC Bunca değeriı zaman yttmesırMn, bunca acının, yoksunluğun hesabı ne olacak? 'Haydı ozgursun yakanı kurtardığına dua et' demek yeterlı mıdır"? Adalet adamlan yanılmışlarsa bundan kım suçlu? Aylarca, yıllarca hapıste yatan mı, yoksa yatıran mı? Uygar toplumlar yalnızca bıreylerı cezalandırmaz Bıreylenn haklarını da guvence altına alır Bır ınsanı bır yıl, ıkı yıl, bes yıl ozgurluğunden yoksun bırakmak, o ınsanın yaşamını altust etmektır Ne para ne de başka şey, yıtırılmış zamanı karşılamaz Hele ıdam cezafarı busbütun yanlıstır Bakıyorsunuz adam o suçu ışlememış, ama neye yarar, asmışsın, elektnk sandalyesıne oturtmuşsun, gıyotıne yollamıssın, ış ışten geçmış1 27 Mayıs'tan sonra Yuksek Adalet Dıvanı, bırçok polıtıkacı ıçın ıdam kararı verdt Bır bolumunun cezası bağışlandı ama uç kışı asıldı Celal Bayar da asılacaktı, sehpanın golgesıne kadar gıttı, yaşlılığı dolayısıyla kurtuldu Menderes Polatkan Zorlu ıse kurtulamadılar Ne oldu uçu asıldı da, toplum ne kazandı? Etkıleyıcı ornek mı oldu daha sonrakı polıtıkacılara? Hayır, belkı tam tersı Menderes yaşasaydı bırkaç yıl sonra yenıden ulusun gozbebeğı olabılırdı Bakın Bayar'a, 'vatana ıhanet' suçunu ışledığı en yuksek mahkemece saptandı, asılarak öldurülmeye mahkum edıldı Bugun en saygın bır durumda, yuz yaşını çoktan aştı Başbakanlar bakanlar gıdıp elını opup, oğutlerını dınlıyorlar Çankaya'lara bıle çağrılıyor Menderes yaşasaydı başka turlü mu olacaktı'' Yuz yıl once Vıctor Hugo, 'Olum cezaları barbarlığın belırtısıdır dıyeyazmıştı Buyuk şaıre göre ölum cezaları nerde uygulanıyorsa, orada uygarlık yoktu Şoyle yazıyordu 'Olum cezasını uygulamakla neyı kanıtlamak ıstıyorsunuz? Insanoğlunun bır başkasını oldurmemesı gerektığını mı 7 Bunu nasıl oğretıyorsunuz Oldurerek " Turkıye'de ölum cezalan uygulanıyor Htçbır zaman da bu cezanın kaldırılması duşunulmedı. onenimedı Ustuste adam astığımız zamanlar oldu Içlerınden kaçı sucluydu kaçı sucsuz* 12 Mart'tan sonra da uç genc asıık Denız ve ıkı arkadaşını. Bu gençler ne bır ınsanın canına kıymışlardı ne de kanlı teror eylemlerıne kalkışmışlardı Bu uc cocuğu asmasak, bırkaç yıl sonra değışeceklerdı, daha sağduyulu, daha genış göruşlu, yararlı bırer ınsan olacaklardı Asmakla neyı çozumle7 dık"? Hangı yararlı orneğı verdık daha sonrakılere Fransa'da bes yıl hapıste kaldıktan sonra aklanarak ozgurluğe kavuşan Roland Aıgret'ye, Fransız hukumetının 250 bın frank tazmınat odemesı haberını okurken bunları acı acı duşundum ışte OKURLARDAN Sağlık Bakanına duyuru 20.4.1986 pazar gunu sabaha karşı saat 03.00'de durumu ağırlaşan babamı, sığmmamız gerektiği zaman, herkesin aklına geleceğı gibi ben de Kınkhan De\let Hastanesi'ne goturdum. ,\obetçi personelden nobetçi doktonı çağırmalarını ve hastaya bakmasını istedim. Gelen nobetçi doktor Ramazan Kabataş (kadın doğum uzmanı), hastava 2,53 metre uzakta durarak, "ı\e var lan, ne oldu buna" diyerek çıkışmaya girişti. Zehirlenmeden şuphe ettiğimızi kendılerıne munasıp bir uslupla anlatmaya çalıştığım sırada sozumu keserek, "Bu dahüıyecmin işi, benim branşımın ne olduğunu bilmiyor musunuz, neden benı rahatsız ediyorsunuz. Alın goturun bunu dahiliyeciye" diyerek ikinci hakaretini giydvrmekten gen kalmadı. Kendisine gelmesını, şahsına değil, devlet hastanesine geldiğımtzi hatırlattığımda, bu kez hiddetle, "Karşımda konuşuyor, ben şımdı sana gosteririm, devlet hastanesımn neresı olduğunu" diyerek uzerime yurudu. Hastamm çok ağır olması nedenıyle hiçbir şey demeden, başka bir doktor aramak ıçin hastaneden ayrılmak zorunda kaldım. Değil aci vaka, normal bir hastanın dahi hastaneden kovulması hastane veya dohtorlar tuzuğunde \ar mıdır? Şayet hastanelerde nobetçi doktor ıçin branş onemli ıse, neden hastanenm kapısma "Bu gece şu branştaki doktor nobetçıdır, haricı hastalar getırilmesın " yazısı asılmıyor? Kapı kapı doktor ararken geçen zaman içerisinde hastam olmuş olsaydı, sorumlusu kım olacaktı? MAĞDUR OLAN HASTA YAKINI sorunlan yok mu? Kımimız 5 km. kımimız 10 km. bazdanmız daha da uzaklardan okullara gelmek zoruda bırakıldığımızdan dısıplmli eğitim yapamıyoruz. Çunku zamanımızın çoğu yolda geçıyor. Yoksulluk içinde tamamladığımtz zorlu temel eğıtımden sonra, psıkolojık ezıklıkle yuksek oğretimde Tunceli'li gençler olarak başarılı olamıyoruz. Bunun omeklerinı ağabey ve ablalanmızda gorduk. Fabnkası, dersanesi ve ders araçları, yolu olmayan bır ilden çıkan gençler, gelecekte başarılı olabılirler mı? Tuncelı 'li gençler arasında şu dızeler selamlaşma gıbi soylenır durur; Dort dağ içtndeyiz halimızden anlayan yok soylesek de caresi yok TUSCELİ'Lİ GENÇLER OK1M AKBAL TuncelVU olmak sııç mu? Eğitim ve oğretimden yoksun bu gençliğın geleceğı ne olacak? Bu yetersız eğitim nereye kadar surecek? Tunceli'de bır tiraat okulu, bir oğretmen okulu kapattldı. Tuncelı gençlerı okumasm mı? Tuncelı'lı olmak suç mu? Tum dunyada Gençtik Yılı kutlandı. Oysa Tunceli'de gençlık adma hiçbir şey yapılmadı. Kafamızda şu soru şekillemyor: Gençlık yalnızca Tuncelt'nin dışında mı var? TRT'ye gore, kırsal bolgelerdeki gençlenn VEFAT ve TEŞEKKÜR Aziz varhğımız 2 Mayıs 1986 günü Büyük Samsun Oteli'nde "TERMELİLER GECESİ"ni şereflendiren TİMUR SERHAT'ın vefatından dolayı acımızı paylaşan tüm dost, akraba ve yakınlarımıza teşekkur ederiz. AİLE ADINA AVUKAT MEDET SERHAT gençlikten oeoçfioe Sevda Karaca Umit Tökcan Oya Aydoğan Gülden Karaböcek Küçük Emrah ve ANMA Sevgılı Babamız H. AHMET ölümunun ıkıncı yılında sevgıyle anıyonu. KARISI VE ÇOCUKLARI CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ TEMSİLCİLİKLER VERECEK... Aşağıdakı ıl merkezlerınde bırer kıtabevıne bumhurıyet Kıtap Kulubu temsılcılığı verılecektır Dıleyen kıtabevlerı 15 Mayıs 1986 tarıhıne kadar Kulubumuze başvurabılırler Ayrıntılı bilgi için: Cumhurıyet Kıtap Kulubu Türkocağı Cad 3941 Cağaloğlulstanbul Tel 512 05 05 (20 hat) Temsilcilik verilecek iller: AMERİKA, AKDENIZ'DE DE BOĞULICAK OĞRENU DERNEKLERI VE DEM0KRAS1 ODTU Hacettepe U SBF Ege U Edb Fak Mugla IY O ogrencı demegı kunıcu uyelennın yazılan YOK DERNEKLERI MI OĞREhCl DERNEKLERI MP • Aydın'da korsan dernek ıdare+genahk • Trabzon da rektor dernegı ALTAN DURMbŞ ÜV HESABINI VEREBILECEKLER MP ı Bomova Yurdu'nda yaşatn ve saglık koşulları 210 GUN IŞKENCE TERANE MP • Hamıt Kapan, Tahsın Kozanoglu ışkenceyı anjatıyor >tlıkmet Çtçek 14 5 yıl sonra gençlıge merhaba dıyor YENI MAHRUMIYET BOLGELERIttDEN • ULUDAĞ ve 19 MAYIS UNIVERSHELERI ' FEM1N1ZMIN KADINA BAKIŞI • SPOR VE SIYASET • COHEN LE SOYLESI • ANKARA LISELERINDEN ESJNTILER ' Hılmı Yavuz Ilhan Irem ın yazılan • Vedat Turkah 28 29 Nısan ı degerlendırdı • Fotograf, sınema şiır oyku deneme , YALMZ BLGfNÜ DEĞİL YAJUNI DA YALNE YEBYLFZUNU DEGİL GÖKYUZUNÜ DE ISTTVORUZ Yazışma Adresı PK 1330 Sırkecı IST Meşrjtıyet Cad 10/« ANKARA ^ BÜLENT ERSOY' a sonsuz teşekkürler... Antalya Balıkesır Bıngıl Brtlıs Bolu Çanakkale Corum Denızlı Dıyarbakır Gazıantep Kayserı Kocaelı Konya Manısa Mersın Nığde Sakarya Samsun Sıırt Sıvas Tekırdağ Trabzon Yozgat Zonguldak GÖKYÜZÜ BİZİM OLSUN TERMELİLER Değerli sanatçılarımızı gelecek gecelerimizde de aramızda görmek istiyoruz. ARZU ADLIM (AYGEN) SEMİH ADLIM Evlendıler j 5 1956 /ISTA\BUL