27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MA llb Yeni demokrasinin yasaları 12 Eylül ve Yasalar Doç. Dr. NURKUT İNAN CÜNEYT OZANSOY 12 Eylül dönemi ile birlikte, özellikle kişi düzeyinde, tutuklama ve gözaltına alma konusundaki hükümler ve devlet memurları gibi kişilerin düşünce açıklama, araştırma yapma olanaklarına getirilen kısıtlamalar, ilk bakışta göze çarpan ve disiplinli bir toplum amacına yönelık eylemlerdir. Siyasi Partiler Yasası'na göre partiler ve dernekler, Türkiye'de azınlık bulunduğunu ileri süremezler. Yoksa kapatılırlar. Bu durumda bir partinin veya derneğin, örneğin "Türkiye'de Rumlar var demesi" kapatılma nedeni olabilecektir. ler sıkıyönetım dönemınde yasaklanmadıkça suç değıl mıdır 9 Sıyasal Partıler Kanunu'nun 81 maddesinin (a) bendı ıle Dernekler Kanunu'nun 5 maddesinin 6 bendı gereğınce partıler ya da dernekler Türkiye'de azınlık bulunduğunu ılerı suremezler, voksa kapatıhrlar Bu ıkı hükum yasa koyucunun amacını aşan bır ıfade kulgüçlendırümesı, merkezı yönetimin guçlendırılmesı, hıyerarşık bır duzen kurulması anlamına gelmektedır Merkezı yönetım özerk kuruluşlar aleyhıne de guçlendınlmıştır Kamuoyuna en çok mal olmuş bulunan YÖK kurumu ve Yuksek Öğretım Kanunu ıle kurulmuş olan adeta askerı duzen, TRT yasası ıle getırılen hükümler, özellıkle TRT yönetımının kumluş bıçunı (14) ve nıhayet Türk Dıl ve Turk Tarıh Kurumlannı bırer devlet daıresı halıne getıren Ataturk Kultur Dıl ve Tanh Yuksek Kurumu Kanunu hukumlen (15) özerk kuruluşlann yenı devlet duzem ıçınde yen olmadıklannı göstermektedır kılennde değışık dokular kazanmış görunüyor. Bır yazara göre "kanun kavraırunın tarıhsel gelışunı, aslında kanunun sıyasallaşmasının" bır tarıhı olmuştur (16) Salt "kanunılık" ılkesımn aşılmasıyla beraber, ınsan devlet kanun uçgenınde yenı köşegen arayışlarının sonucu ınsanın kazandığı yem anlamlar gündeme yerleşmış ve kanunlar da bu anlamlann duzenleyıcısı otma rolune sahıp çıkmışlardır Bu aşamada çağdaş toplumun vardığı nokta, b^eyın devlet ve sıyasal ıktıdar karşısmdakı eskı güçsüz durumundan sıynlıp, yasalar yoluyla dokunulmaz haklar ve güvenceler kazanması, devlet fonksıyonunda bır obje olmaktan çıkıp bır suje durumuna yukselmesının belgelenmesıdır (17) Turk toplumu da yuz yıü aşkın süredır, anayasal faalıyetlerle sosyal ve sıyasal sorunlanna çözumler aramakta Bu arayış 12 Eylul 1980 tanhmden ıübaren yenı bır boyutta bır kez daha gundeme geldı Turk toplumu yenı bır anayasa ve yenı bırtakım temel yasalarla tekrar bır deneme ıçıne sokuldu Bu tur köktencı tercıhlenn toplumdakı hangı sosyal guçlerden kaynaklandığı, toplum bıreylennm bu oluşumlara ne ölçüde katılıp bır sentez yaratabıldığı konusu, bu duzenlemelerın gerçek sahıplenne ve dınamığıne ılışkın bır sorun elbette. Ancak sorgulanması gereken olgu yalmzca bu değıl Görünen o kı, yasalar hâlâ büyük beklentılenn yegâne reçetesı görulmekle ve hıç de hak etmedıklen bu görevı "başaramadıklan" zaman yıne yegâne gunah keçısı sayılmakla, orneğı başka ulkelerde pek görulmeyen bır ganp anlayışm nesnesı olmayı sürdurmekteler Yem bır dönemin öncekı döneme duyduğu tepkının yarattığı öfke, sağlıkh arayışlarla sorunlara doğru tanılar koymayı olanaksız kılarken, bır başka dönemin kaçuulmaz öfke tohumlanm da ıçınde taşıyor Tum toplumsal ve sıyasal sancılan yenı kanunlarla halletme arayışınm yorulmak bıhneyen temsılcüen "kendı koydukları ana kanun hakkında kımseye söz söyletmemelerı ve daha önce başkalannın koyduğu kanunlan hukuk pervası duymaksızm ve her şeyın nedeni ılan ederek kaldırmaları"yla da (18) bır yasa fetışızmının bayraktarlıtını yapmaktalar onunla bırlıkte tum sıyasal ve kamusal yaşamı duzenleyen "ustun" nıtelıklı bır "suı genens" mevzuat da söz hakkını eiınde bulundurmaktadır Devlete bu "kışılık" tanınmasımn kamu hukukunda geçırdığı seruvenın vardığı nokta, devletin "hukukı" bır kışıhğe sahıp olması gereğını ortaya koyar Devlet olgusuna tuzelkışılık tanınması, hukuk açısından bırtakım sorunlan bertaraf ettıği gıbı, devletin onu yönetenlerle bağımlı ve özdeş ohnayan "surekhhk" unsurunu da ıfade eder (20) Ancak devlete sureklı olma nıtelığının bu tüzelkışılik aracılığıyla sağlanmasının yanı sıra, önemli bır dığer sonuç da, devletı yönetenlerın onun uzerınde sübjektıf hak sahıbı olmayan, yalnızca, kendılerıne hukukça tanınan yetkılen kullanan organlar olduğu gerçeğıdır Bu gerçeklığın benımsenmesıyledır kı, "hukuk devletı" kavramına ulaşılabümıştır TC Anayasası da 2 maddesınde Türkıye Cumhunyetı'nın bır hukuk devletı olduğunu belırtmıştır. Ancak bu ükeyı salt şekh bır ıfadenın ötesmde ve söz konusu mevzuatın bıze getırdığı venler altında mcelemek, bu ılkenın nıteüğı konusunda cıddı kuşkular doğurmakta Yasal duzenlemeler uzennde yaptığımız ıncelemenın önümuzde çızdığı tablo çarpıcıdır Mıstık bır devlet anlayışının temel hak ve özgurlukler uzennde kurduğu ürkutücü egemenhk, devlet ve vatandaşın, kamu yaran ıle bıreysel özgurluğun bırbırıne zıt değerler olarak karşı karşıya getınhnelerı, devleü her değerın ustune taşıyan ve otonteyı yücelten bır ıdeoloiı.. Anayasacıhk hareketlennın temehndekı "siyasal iktıdann sınırlanması" ilkesi, Türkıye'dela yenı deneyle bu kez topluma karşı sıyasal otonte ve gücü korumaya yönelık bır görttnüm kazanmışar 19Ö0 CUMHUKirt.1/0 a) Temel yasalar ve çogulcu katılımcı demokrasi Ülkemızde yenıden kurulacağı vaat edılen demokrasinin nasıl bır nıtelıkte olacağı, bır ölçüde temel yasalara egemen olan genel eğılımle açıklanabıhr Kanımızca bunu ömekleyebılmenın en sağlıklı yolu kamuoyu oluşturma ve orgutlenme ozgurlüğune ılışkın yenı hukumlerdır Sıyasal partıler, dernekler, meslek kuruluşlan ve sendıkalara ılışkın 12 Eylül düzenlemelennde bırçok ortak nokta görmekteyız Sıyasal partıler dışındakı tum yasal orgutlenn görüşlennı kamuoyuna açıklamalanna ve dığer örgut ler ıle ortak davranmalanna kesın nıtelıkte ve çok aynntıh yasaklar getınlmıştır Bu kuruluşlann "siyaset" ıle uğraşmaları yasaklanmış, sıyasal partılen desteklemelen, gerek sıyasal partüerle gerek dığer örgutlerie bır fıkır ya da talep konusunda ışbırlığı kurmalan yasalara aykırı sayılmıştır (1) Bazı haJlerde bu kısıtlamalar o kadar ıierı gıtmış tır kı belırlı kamu görevhlerının hangı amaçla olursa olsun salt örgütlenmesı dahı yasaklanmıştır (2) Aynca yıne belırlı kamu görevlılerı dernek kurucusu ve yönetıcısı olamazlar, derneklere sadece üye olmaları da ızne bağhdır (3) Tum bu kısıtlamaların aynntılı açıklamasına gırmeyeceğız. Saruyoruz kı gudulen amaç açıkça ortadadır 12 Eylül yönetımı, ıçerığını kendısının belırlediğı "siyaset" kavramına pek ıyı gözle bakmamakta, polıtıkacıyı ıse "demokrasi" gereğj tahammul edılmesı gereken bır kışı olarak değerlendırmektedır. Bu nedenle olanaklar ölçüsunde polıtıkacı toplumdan tecnt edılmeğe çalışılmış, toplumun değışık tabakaları ve çıkar grupları ıle poutıkacı ve pamlenn ılışkısı tnınımumda tutulmuştur d) Temel yasalar ve yasa yapma teknigi Araştırmamızın amaçlarından bın olmakla bırlıkte, ıçenklerım ınceledığımız yasalarda bır başka nıtelık daha dıkkatımızı çektı 12 Eylul dönemı yasalannda hukuk dılme ve Turkçe gramer kuraJlanna uymayan ıfadeler, yasa yapma teknığıne ve genel hukuk sıstemıne aykın düşen hukumler ve özellıkle yasa koyucunun maksadını aşan ya da tam açıklavamayan duzenlemelere sık sık rastladık Bu konuda sıstemlı bır araştırma yapmadığımız ıçın bu gıbı aksamalann sayısı ve yoğunluğu hakkında bır fikır sahıbı değılız. Buna rağmen kanımızca önemli sayılabılecek bırkaç örneğı aktarmak ıstıyoruz 1402 sayılı Sıkıyönetım Yasasının 3 maddesi sıkıyönetım komutanlıklarının vetkılerını saymaktadır Yeni dönemin en önemli özelliklerinden birini siyasal partiler dışında kalan yasal örgütlenmelerin siyasetle ilgileri oluşturuyor. 12 Eylül, 27 Mayıs'tan farklı olarak yeni yasalaşmalarla, siyasi partiler dışında kalan yasal örgütlerin tüm siyasal faaliyetlerini, üstelik aynntılı yasal düzenlemelerle yasaklamış bulunuyor. 12 Eyul yönetımıne göre toplumun varhğını surdurebılmesı ıçın gereken koşullann önünde ıstıkrar gehr Istıkrar da, toplum ıçınde "sı>aset" dozajının mümkun olduğu kadar duşurulmesı ıle sağlanacaktır Göruluyor kı 12 Eylul vönetımının duşledığı demokrasi çoğulcukatılımcı bır demokrasi olmayıp bır tur kıtle toplum demokrasısıdır Bu dönemin temel vasalarından bın olan Sıyası Partıler Kanunu da yukarkı vargılanmızı güçlendırıcı nıtelıktedır bu yasa 4 maddesınde partılerın faalıyet ve kararlarının, nıtelıklerı anayasada belırtılen demokrasi esaslarına aykın olamayacağı hukmunu getınnektedır Anayasanm çogulcukatılımcı bır demokrası esasını bemmsemış olduğunu sanmıyoruz Bu durumda sıyasal partıler, yasa hukmu ıle, belırlı bır tur demokrasi (Anayasanm benımsedıgı demokrasi) anlayışı ıle sırurlandırılmış bulunmaktadır Buna ek olarak partılenn belırlı ölçüler dışında örgütlennı büyıitmelen, yan kuruluşlar meydana getırmelen, toplumun değışık kesımlerıne ulaşmak amacı ıle başka örgütlerle ılışkı kurmalan da yasaklanmıştır (4) Yargının bağımsızhğı ve yürütmeden yargmın bağımsız olması ilkesi de 12 Eylül dönemi ile birlikte yeniden duzenlenerek, yargıç güvencesi belli ölçulerde zedeleniyor. Bunun örnekleri ise Cumhurbaşkanı ile Adalet Bakanı'na tanınan yetkilerde, Yuksek Mahkeme uyelerinin seçiminde getirilen yeni esaslarda kendini göstermektedir. lanmasına açık bır örnek oluşturmaktadır Azınlıkları hımaye etmek, böluculuk yapmak başka şeydır, salt azınlık olduğunu ılerı surmek başka şey Durumu bır örnek ıle belırtecek olursak, bır partının ya da bır derneğın "Türkiye'de Rumlar vardır" demesi kapatılma nedeni olabilecektir Açıktır kı yasa koyucunun amacı bu sonuç değıldır Aynı bıçımde bır huk 2 Devlet olgusunun kazandığı yeni boyutlar A) Devletin kişilik sonınunda yeni doku Devlet, sahıp olduğu kımlığı genellıkle anayasasında göstermek ıster ve buna uyarh yasalarla da o kımlığı 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'nın 3. maddesinin f bendi, sıkıyönetim komutanlıklarının yasaklayacaklan sendikal faaliyetleri tek tek saymıştır. Bu kısıtlamalara göre, sendıkalann irade beyanında bulunması, sıkıyönetimce yasaklanacaktır. Böylece irade beyanından yasaklanan sendika ne yapacaktır? Izne bağlanmış faaliyetini yapabilmek için sıkıyönetim komutanlığına bile başvuramayacaktır. Çunkü, başvuru hukuken, "ırade beyanı"dır. özü, büyük ölçüde anayasanın baslangıc bölttmflnde ıfadesmı bulan bu gerçek, "kutsal Türk Devletı"m her şeyın üstünde tek değer ve başlıca amaç gören metafizık bır anlayışın tamşümaz egemenlığıdır. Devleü, kendı içınde bır amaç olarak kabul eden bu görüş, bize devletı neredeyse bır "yeryüzü tannsı" yapan Hegel'ı anımsatmaktadır (21) Devletı yönetenlenn görüşlerıne karşı olmayı, devlete karşı olmaya tahvıl etmeye pek yatkın bu mıstik espn, devlet fonksıyonunun ancak ıçınde yer aldığı toplumla bır anlam kazanabıleceğı gerçeğını gönnez gıbıdır. Bu "kutsal"hğın yüceltılmesının hızmet ettığı bır dünya görüşü ıse, dokunulmaz ve vazgeçümez haklar taşıyan çağdaş ınsan kavramına tümüyle yabanadır Bu konudakı son sözü, Kapanı'nın bır saptamasına bırakıyoruz "Kışüık kavramının 7«tnan zaman mıstık bır nıteüğe bürünerek belırlı bır devlet anlayışının oluşturulmasmda temel taşı olarak kullamldığı görülür Bu anlayışa göre devlet, her türlü önyargıdan annmış, herkesın ıyüığmı düşünen, toplumdakı sosyal güçler karşısında tamamen tarafsız, kendıne özgü kışılığe sahıp Ustun bu varhkur Daha çok otonter rejımlerde yayümasına çalışılan bu 'gökten zembılle ındınlmış devlet' anlayışının, bu bürokratık 'üstfln ve tarafsız hakem" görüntüsünün sosyal gerçeklıkten uzak aldaüa bır varsayım olduğunu söylemek zorundayız" (22) (1) Sendıka ve konfederasyonlar T C Anayasasının 14 üncil maddesındckı yasaklara avkırı hareket edcmeyeceklerı gıbı >0netım \e ışleyışlen anayasada bdırlenen tumhurı>etın ruıelıklenne ıc de mokrauk esaslara aykın olamaz \.i) 2 * » sayılı Dernekler Kanunu md 4 bend 1 Anayasa md 33, 2821 sayıü Sendıkalar Kanunu md 21 (3) 2903 sayıh Dernekler Kanunu md 4 mad 16 (4) Anaya^ada 68 ıncı maddesinin 4 üncu fıkıasında bu >asa£ı belırtmıştık 'Sıyası Partıler kadın kolu gençlık kolu ıe benzerı şeküde avncalık yaratan yan kuruluşlar mevdana getıremez va kıf kuramazlar ' Ayrıca bk Sıyası Partıler Kanunu md 91 md 92 (5) Örnek olarak bkz 2908 sayılı Dernekler Kanunu md <4 1136 sayılı Avukaılık Kanunu md 77 6023 sayıh Türk Tabıpler Bırlığı Kanunu ek md 2 6235 sayılı Turk Mühendısler Mımarlar Odaları Bırlığı Kanunu ek md 4 (6) 1402 sayılı Sıkıyoneıım Yasas ek mad 3 geregı Sıkı>önetım Komutanlanna tanınan yetkılerın kullanılmasına uışkın ışlemler aley hıne yargı meralerıne gıdılemeyecektır (7) Ana>asa Mahkemesı uyelerını, Danıştay üyelennın dörtte bı rını, Yargıtay Cumhurıyet Bassavcısı ve Yargıtay Cumhurıyet Basîavcı vekılını, Asken Yargıta) u>elerını Asken Yuksek Idare Mah kemesı uydennı, Hâkımler ve Savcılar Y üksek Kurulu uyelennı seç mek 'Cumhurbaskanına >argı ıle ılgılı tanınan yeıkıler arasındadır (Ana>asa md 104/c ) (8) Bkz Anayasa md 159 Hâkımler ve Savcılar Yuksek Kurulu Kanunu md 2, md 4 md 8 md 9, md 19 md 20 (9) Bkz \na>asa md 159/2, md 104/c Hâkımler \e Savcılar Yuksek Kurulu Kanunu md 2 md 5. Ayrıca bkz Yargıtay Kanu nu md 15 4 Danıştay Kanunu md 45 (10) Bkz (7) no lu dıpnot Ayrıca, Anayasa Mahkemesının Ku ruluş ve Yargıiama Usullerı Hakkındakı Kanun md 4 Danıştay Kanunu md 9, Y argıtay Kanunu md 31, Asken >. argıtav Kanunu md 12 Asken Yuksek Idare Mahkemesı Kanunu md 8 Uyuşmazlık Mahkemesının Kuruius ve ıslevışı Hakkında Kanun md 2 GENEL AYRIM Tablo 4) Mrt mmctm k|M MH 3 1 İMLM. 4 1 M 2+1 4 hâ+m MUH İM4H( •jtakpı ••• Nmk T |l 1 Tl l | l | trntm 2 3 1 2 1 4 1 3+2 1 4+1 3 1+1 1 1 3 1 4 ı 1 b) Temel yasalar ve kuvvet aynmı ilkesi ı 1982 Anayasası'nın ve 12 Evlul temel yasalarının ı resmı ve açıkça belırtılen amaçlarından bın yurutmenın guçlendırılmesı ıdı Bu husus De\let Başkanı tarafından özellıkle vurgulanmıştı Nıtekım gerek "anayasada gerek temel yasalarda yurutme erkının fözelhkle yargı ve kısmen de yasama erklerıne karşı güçlendırıldığını goruyoruz 1961 Anayasası'na 1971 değışıklığı ıle gıren kanun hükmundekı kararname çıkarmak yetkısı (madde 64) 1982 Anayasası ıle genışleülmış (madde 91) ayrıca olağanüstu hal ve sıkıvonetım durumlannda yektı yasası olmaksızın KHK yaytmlamak yetkısı Cumhurbaşkanı başkanlığındakı BakanJar Kuralu'na tanınmıştu (Madde 121, 122). m 5 1 1 m* TBMMIMC** 2 3 1 3 13 2 12 1 1 1 4 2 3 1 2 9 1 4 1 1 2 4 1 1 M b T^k SMp»*ıt4Mırt 3 1 Im tapllMi it» tm T^M ı 1 3 2 B 4 1 9 2 22 4 2+2 1 1 4 14 1 12 Eylül'ün siyasi yasaklamalannın boyutları bazı konularda o denli ileri gidiyor ki, belirli kamu görevlerinde yer alanlann, siyasetle ilgilenmeleri bir yana, hangi amaçla olursa olsun, salt örgütlenmelerine dahi aynntılı yasaklamalar getihlmiş bulunuyor. Bunun en somut örneklerinden birini ıse, Dernekler Kanunu'nun 4. maddesinin 1. bendi ile anayasanm 33. maddesi oluşturuyor. Yurutmenın yargı karşısındakı guçlenmesı olgusu ıse anayasadan kaynaklanmakla bırlıkte temel yasalarda da aynntılı bıçımde duzenlenmıştır Temel hak ve özgurlukler ve özellıkle orgutlenme özgurluğu konulannda yargı guvencesı önemli ölçude azalmıştır Gecıkmesınde sakınca bulunan hal ler formulü bırçok yasada kullanılmış \e >argı kararı ol, maksızın mulkı amırler yolu ıle kısıtlayıcı, yasaklaî y ı a kararlar alınması, örgut yönetıcılerıne ışten el çektınlmesı mumkun kılmmıştır (5) Ikına olarak yurutmenın eylem ve ışlemlen uzerındekı yargı denetımme belırlı sınırlar getırılmış, bazı ışlemler yargı denetımı dışında bırakılmıştır 12 Eylul dönemındekı yasalann, anayasaya aykınlığının ılerı surulememesı (Anayasa Geçıcı M 15) bazı yasalarda anayasaya açıkça aykın sınırıamalar yapılmasına da olanak vermıştır (6) j Nıhayet yargı organları uzerınde vurutmenın yetkılen, >argıç guvencesını zedeleyecek boyutlara varmıştır Cumhurbaşkanma bu konuda tanınan yetkıler (7), Adalet Bakanının yetkılerı (8), Hâkımler Savcılar Yuksek Kunılunun oluşum bıçımı (9) ve Yuksek Mahkeme uyelerının seçımlen konusundakı yasa hukumlerı (10) guç dengesının, kaynağında bozulmasına ornek oluşturur (11) 2 1 8 S 1 2 bnltaıli MMMkı 1MI •HNMİI 1 6 30 21 3 14+1 1 2 33 2 2 3 3 12 2 15 3 1 18 itmM. 2 2 2 1 2 2 3 8 40 SM 1 1 1MBHM 1 MM mtmmm 11 10 10 9*mM. 5 1 1 HoıtaMlaMi MMtBlltn MriMihn l«MİMkfr TtakHnta TIT UrfK DT TlkMk tmm 6 3 3 3 5 6 1 2 3 6 1 6 18 4 3 4 12 1 6 14+13 2+1 12+2 10+3 1 SMI 2 2 1+1 11 + 14 6+1 3+6 2 1 MM 19 13 3 11 TMLM« 4 «•11 2 3+16 3 1 4 6 1 1 3 5 İMTaıı JtaMTap MkHfrtKit M topa MtaMri n Tat, Yaptaf feMftvbf faMTJtafMtoMİ HttfcrNSMOtoTIU. 3 4 3 2 1 5 13 1 4 13 1 1 1 1 2 1 2 2 1 1 11 9 2 1 2 5 1 2 11 8 ÜThr PWw TkmtMtaari Imriv İMpnHcM 10 7 4 nuuiMMt Eaaf NİHtMv İMfci (••!• im tntl n b|Mkkr WUN 3 5 2 1 19 229 6+36 9+16 2 1 +2 39 1 48 445 jtetermeMBd» 5 1+1 1 3 +2 +1 5 9 161 5 5 2 4 SM 2 7 1 1MS1M 8 26 2 20 37 7 5 1 1 1 2 3 3 1 1 2 1 6 1 1 6 1 30 1 203 2 2 3 89 2 10 13 1 1 74 3 1 1 257 58 Not + çarttndmsuntaniaınlgrKHKIefi Bu madaenın f bendı sıkıyönetım komutanlıklannca yasaklanabılecek sendıkal faalı>etlerı tek tek sayar Bu bentte 1980 yüında 2301 sayılı kanunla yapılan değışıklık ıle komutanlığın yasaklayabüeceğı sendıkal faalıyetler artırümıştır Bu eklemeler ıle sıkıyönetım komutanhğı, sendıkalann "ırade beyanında" bulunmalanru yasaklajabılecektır Bununla yasa koyucunun ne demek ıstedığı anlaşılamamaktadır Bır tuzelkışıyı kapatmadan ırade beyanında bulunmaktan alıkoymak teonk duzeyde dahı mumkun olmamak lazım ge 1982 Anayasası'nın bir diğer yaklaşımı ise, kuvvetler aynmı ilkesinde gözuküyor. Kanun kuvvetinde kararname çıkartma yetkisini getiren 1971 Anayasa değişikliklerinden sonra, 1982 Anayasası, yetki yasası olmasa dahi sıkıyönetım ve olağanüstü hal durumlannda Bakanlar Kurulu ile Cumhurbaşkanı'na kanun hükmünde kararname yayımlama yetkisi verıyor. lır İrade beyanında bulunmaktan yasaklanmış bır sen9 dıka nelen yapamayacaktır Bır tuzelkışının her tur lu davranışı hukuken ırade beyanı sayıhr Yasanın bu maddesi tam olarak uygulandığı takdırde, ırade beyanında bulunmaktan yasaklanmış olan bır sendıka, yasaklanmamış ama ızne bağlanmış olan bır faalıyetı yapabılmek ıçın sıkıyönetım komutanlığına başvu ramayacaktır Çunkü bu başvuru hukuken bır ırade beyanıdır Yıne yasanın 3 bendının ' T ' fıkrasını değıştıren aynı kanun sıkıyönetım komutanlığına "tahrıp" ve "yağma" gıbı fullerı yasaklama yetkısı vermıştır Esasen suç oluşturan fullerı yasaklama yetkısının komutanlığa verılmesı, ortaya garıp bır durum çıkarmaktadır Eğer sıkıyönetım komutanlığı bu fullerı yasaklamazsa bu fiıllenn ışlenmesı halınde kovuşturma yapılmayacak mıdır' Olağan dönemde suç sayılan fiıl ıc) Temel yasalar ve yönetimin 1 güçlendirilmesi Kışı düzeyınde ıse, tutuklama ve gozaluna alma ko, nusundakı hukumler (12), devlet memurları, unıver' site öğretım uyelerı gıbı belırlı kesımlerdekı kışılerın düşunce açıklama, araştırma yapma gıbı haklanna konmuş olan kısıtlamalar (13), belırlı kışılerın dernek, sıyasal partı vb kuruluşlara kurucu.yönetıcı ya da uye olmalarına ılışkın getırılen sınırlamalar ılk bakışta göze çarpan ve dısıphnlı bır toplum amacına yönelık önlemlerdır Bu tur yasa hukumlen doğrudan doğruya yönetimin guçlendırılmesı amacına yönelık olmasa bı•le psıkolojık duzeyde, yasaklarla dolu guçlu bır devlet ımajı yaratması bakımından anlamlıdır Aslında 12 Eylül ıdeolojısı açısından yurutmenın mu yıne Sıyasal Partıler Kanunu'nun 81 maddesinin (c) bendınde gorüvoruz Bu bent gereğınce partıler her turlu beyanlannı ve yazışmalannı Turkçe dılınde yaparlar Ancak sadece tuzuk ve programlannı, kanunen yasaklanmış dıller dışındakı bır dıle çevırtebılırler Bu hukmun aynen uygulanması halınde partının tuzuk ve programı dışında, orneğın bır tanıtıcı broşurunu ya da partı yetkılılerının ısımlerım havı bu lısteyı Ingılızce olarak yavımlaması vasaklanmış olmaktadu Şu ana kadar hem ıktıdar hem muhalefet partılennın bu yasağa aykırı davranmış olduklanm rahatça söyleyebılınz Son olarak Yuksek öğretım Kanunu'ndakı bır maddeyı ornek vermek ıstıyoruz Yasanın ek 1 maddesi çok onemh bır hususu hukme bağlamaktadır Bu madde 1982 yılında 2563 sayılı yasa ıle eklenmıştır Bu hukum gereğınce rektörler, dekanlar ve dığer unıversıte yönetıcılen her zaman atamalanndakı usule uygun olarak görevlennden alınabüırler Yuksekoğretım Kanununun çeşıtlı maddelennde bu yonetıcılerın atama bıçunlerı aynntıh olarak duzenlenmış, görev surelerı de belırlenmıştır Sonradan >apılan bır değışıkhk ıle gorev surelen de belırlenmıştır Sonradan yapılan bır değışıkhk üe gorev surelen dolmadan görevden alınmalannm sağlanması çok onemh bır değışıklıktır Bu değışıklığın ılgılı maddelerde yapılması gerekırdı Ek madde ıle yasamn bırçok maddesımn önemli bır konuda değışıklığe uğratılması yasa yapma teknığıne açıkça avkırıdır Bovle bu davranış bu onemlı değışıkhğın gözlerden gızlenmesı amacına yonelıkmış gıbı gelmektedır yaşatmak ve benımsetmek amacını guder 12 Eylul 1980'den sonra başlayan dönemin oluşturduğu hukukı mevzuat, karşımızda yem bır "devlet tablosu" çızmıştır Açıkça görunen o kı, 12 Eylul hareketı, bırtakım "duzeltme" ve "ıslah" çabalannı çok aşan, devlet örgut unde ve onun bıreylerle ılışkılerınde yem bır ıdeolojık tercıhı yapılandırmıştır Bu tercıhın ortaya konduğu yer yalnızca Anayasa değıldır MGK'nın yenı Anayasanın yapılmasından önce ve kabulunden sonra da yasama yetkısını kullandığı dönem 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası, komutanlığa, "tahrip ve yağma" gibi fıilleri yasaklama yetkisi vermektedir. Esasen suç olan bu fiillerin yasaklanması yetkisinin komutanlığa verilmesi ortaya garip bir durum çıkarmaktadır. Eğer komutanlık, bu fıilleri yasaklamazsa, bu suçları işleyenlerin hakkında kovuşturma yapılmayacak mıdır? Olağan dönemlerde bunlar suç sayılmayacak mıdır? de çıkardığı mevzuat da onemlı bır kaynak olma ışlevını surduruyor MGK'nın yasama yetkısıne sahıp olarak geçen dönem, yapılan seçımler sonucu TBMM Başkanlık Dıvanı'nın oluşmasına dek surmuştur Bu dönemde çıkanlan yasa sayısı 626'dır Bunlar arasında devlet ve toplum yaşarruna ılışkın temel nıtelıklı yasalar bulunmaktadır Boylesme önemh konuları duzenleyen bu yasalann bn dığer ozelhğı de, bunlara karşı Anayasa Mahkemesı yolunun kapatılmış olmasıdır (AY Geçıcı md 15) Bu duzenlemeler değıştınlme proseduru bakımından kuşkusuz kanundan farklı değıllerdır Ancak Anayasa Mahkemesıne göturuleme>recek, dolayısıyla ıptal edılemeyecek olmaları, onlara dığer yasalar karşısında bır ustunlük vermekte ve ayn bır tur oluşturmaktadırlar (iy) Sonuçta ortada bır devlet tablosunun varlığı yalnızca Anayasadan çıkmamakta, ama (11) Bkz (10) Nolu dıpnotta sayılan yasa hukumlen (12) Anayasa mad 19, Sıkıyönetıın Kanunu md 15/f (13) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 12 Mavıs 1982 gün ve 2670 sayılı kanunun 2 maddesi üe değışık şeldıne göre "Devlet memurlan sıyası paruye üye olamazlar, herhangı bır sıyası partı, kışı veya zumrenın yarannı veya zarannı hedef tutan bır davranışta bulunamazlar ( ) hıç bır şekılde sıyası ve ıdeolojık amaçlı beyanda ve evlemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar" Yıne 2670 sayjlı kanunla değışık 15'ncı madde ıle de devlet memurlanrun kamu görevlen hakkında basına, haber ajanslanna \e rad>o ve televızyon kurumlanna bügı ve demeç vermesı, 26'ncı madde ıle de bırden fazla devlet memurunun toplu olarak söz ve yazı ıle muracaatları ve şıkâyetlerı yasaklanmıştır Aynca bkz 2547 sayılı Yükseköğretım Kanunu md 42, md 53, md 59 (14) Bkz TKT Kanunu md 6, md 12, md 13 (15) " Cumhurbaşkanının gozetım ve desteğınde, Başbakanlığa bağlı" (Anayasa md 134/1, 2876 sayılı Ataturk Kultur, Dıl ve Tarıh Yuksek Kurumu Kanunu md 2) bu kurumun oluşum bıçunı hakkında bkz 2876 sayıh yasa md 5 (16) Bk BURDEAU G, Essaı sur L'evolutıon de la loı en droıt françaıs, Archıves de phılosophıe du Droıt et de Socıologıe jurıdıque, Parıs, 1939, No 12, sh 50TEZİÇ E'den naklen, Türkiye'de 1961 Anayasası'na Göre Kanun Kavramı, Istanbul 1972, sh 41 (17) Bu konuda aynntı ıçın bk KRÜGER Herbert. Allgemeıne Staatslehre, 2 Aufl, Stuttgart / BerLn / Köln / Ma(18) PARLA T, "Hukuk ve Siyaset Açısından Anayasa Degişıkhğı", Yenı Gündem Ek'ınde, Ek 9, Istanbul 1985, sh 65 (19) Bk TANÖR, B, "1980 Sonrasırun Anayasal Bılançosu" Yapıı, s 14 (20) Bu konuda Bk KAPANİ M , Polıtıka Büımıne Gırış, 3 Bası, 1983, sh 21 23 (21) Bk CASSİRER E , Devlet Efsanesı, Çev Necla Arat, lstanbul, 1984, sh 252278 (22) KAPANİ M , Pohüka Büımıne Gınş, 3 Bası, Ankara, 1983, sh 24 ınz, 1966, sh 65 vd 1 Genel olarak Oncelerı >alnızca temsıl ettığı otorıteyı güçlendır meye ve benımsetmeye hızmet ederken, zaman ıçınde kazandığı yenı sosyolojık ve sıyasal boyutlar, kanunlan bellı emır ve yasaklar getıren normlardan, değışen toplumun devletle ılışkılerıne sağlıkh dengeler arayan bır ışleve sokmuştur İnsanın somut bır varlık olarak ele alınmasıyla başlayan bu sureç buyuk ölçüde bıre>sıyasal ıktıdar ıhş SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle