19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 11 MA YIS 1986 Stuttsarttan Müzisyen askerler İki ileri bir gerL. Yeşilli kırmızı kaftanlar ve "Yektir Allah!" haykınslan. Stuttgart HannsMartin Schleyer salonundaki askeri bandolar gösterisine gelmiş Mehteran bölüğü bu... Sert adımlar keskin bakışlarla titretiyorlar salonu... AHMET ARPAD STUTTGART tki ileri, bir geri... Yeşil, kırmızı kaftanlar iki yana savruluyor, palalar, kılıçlar parıldıyor. Bakışlar keskin, bıyıklar uzun. Adımlar sert. Bastığı yerı titreten. "Yektir Altaa!" haykınnalan... Yeniceriler geliyor. Türkler Avrupa'da! Stuttgart HannsMartın Schleyer kapalı salonundayız. Tribttnler dolu. tğne atılsa yere düşmez. Çeşitli ülkelerden asken bandolar buyük bir şov yapıyor. Kanada, Italya, Fransa, Birleşik Amerıka ve Türkiye'den Stuttgart'a gelmışler. Hepsi rengârenk giysileri içinde hareketli ve canh. Oval saion onların sert adımlanyla titnyor. En çok ügiyı mehteran bölüğu ve çaldığı marşlar çekiyor. Turk Hava Kuvvetlen Orkestrası da burada. Alman Televızyonu, bu canlı ve enfes şovu yayımlamak için çekim yapıyor. Seyircıler arasında Federal Alman Savunma Bakanı Manfred Wörner, BadenWürttemberg Eyalet Başkanı Dr. Lothar Spaeth ve Stuttgart Belediye Başkanı Manfred Ro mel de var. Onbin kişilik bu modern spor ve konser salonu 1983 yılında acüdı. 130x90 metre boyutlan ile Avrupa'nın en buyuk kapalı salonlarından birı. Her türlu spor yarışması yapıldığı gıbı, buz revülen ve konserlere de yer veriliyor. Pop muzik dünyasının ünlü birçok adı, son üç yıl ıçinde burada onbinlerin karşısına çıktı. HannsMartin Schleyer 1977 yılında teroristler tarafından kaçınlmış ve bir süre sonra da öldürülmüştu. tşveren Sendikalan Genel Bakanı olan Schleyer, Stuttgart kentinde yaşadı. 1986 Avrupa Atletizm Şampıyonası'nın ağustos ayında düzenleneceği 72 bin kişilik Neckar Stadı'nın hemen yanıbaşmda kurulan modern kapalı salona bu insanın adının venlmesi anlamlı. Herkes eğleniyor, gılluyor, neşeleniyor, tempo tutuyor ve candan alkışlıyor. Bu buyük gösteri, multiple skelerose hastalığına tutulmuş insanlar yararına yapılmakta. Salonda onlar da var. Gülüyorlar Eğlendiklerini, sevindiklerini belli ediyorlar. Fakat hepsi burada değil. Mümkün mü? Yalnız BadenWürttemberg Eyaleti'nde onbinin üstunde multiple skelerose hastası var. Birçoğu toplumun dışında yaşıyor. Organik bir sinir hastalığı multiple skelerose. Sinir sistemlennin bozulması sonucu kol ve bacaklara felç geliyor, mesane ve bağırsak iyı çalışmıyor, görme gücü yitiriliyor. Tıp biliminin bütün çabalan ve araştırmaları hastalığın nedenini orîaya çıkarmaya yeterli olamıyor. Nedeni bilinmediğı için de iyileştirme olanakları hemen hemen yok gibi. İyileşmesi mümkun olmayan bu insanlara ülkede sahip çıkan, yalnız BadenWurttemberg Eyaleti'nde 48 kuruluş var. Hastalar arasmdaki ilişkiyi sağlıyor, toplantılar ve geziler, spor gunleri ve oyunlar düzenliyorlar. Çeşitli dernekler de yardıma muhtaç bu kişilere karşılıksız destek olan yardımcı kişiler buluyor. Ülkedeki en önemli yardım derneklerinden, 1974 yılında Stuttgart'ta kurulmuş olan multiple skelerose hastalarına yardım derneği bugün 4000 üyeli ve koruyucusu, Eyalet Başkanı Dr. Lothar Spaeth'in eşı l'rsula Spaeth. hastalar ve aıleleri arasındaki devamh ilişkı ve karşılıklı bilgi ahşverişi, onların toplumun dışına itilmelerine engel oluyor. Yaşama bağlanmalarında önemli bir rol oynuyor. Hasta derneklerinin yaptığı toplantılarda kişilere hastalıkla ilgili en son bilgiler verıliyor. Aileler elde ettikleri başarılardan söz ediyor. En küçük ilerleme, biraz olsun ıyileşme, hastalan sonsuz mutlu kılıyor. Bütün çalışma ve çabaların hedef ve anlamı, bu kişilere mutluluk vermek, hayatı sevmelerini sağlamak. Böylesine güzel bir görevı yuklenenlerin başında, bırbuçuk yıllık askerlik eğıtımi suresıni hasta bakımında geçıren genç erkekler geliyor. Savaş tekniğı oğrenmek yerine, sağlıklarına hiç kavuşmayacak insanlarda yaşam sevgisini yeniden oluşturmak ne kadar guzel! Nukleer başlıkh füzenın düğmesine basmak yerine muzik çalmak gibi... En iyi asker, müzisyen askerdir! En büyük!.. Prenses. RAGIP DURAN LONDRA Galler Prensesı Diana Hazretleri, Kanada'nın Vancouver kentındekı 'Expo 86' fuannı gezerken fenalık geçirdi. Etraf bir anda kanştı. Polisler sağa sola koşuşurken doktorlar telaşlandı. Galler Prensi Cbaries Hazretlerı hemencecik eşinin yanına gitti. Sonra da basın sözcüsu gerekli açıklamayı yaptı: "Önemli değil. Yoğtm çalışma gunii, yorgunluk ve sıcak nedeniyle fenalık geçirdi. Şimdi tamamen iyileşmiş darnmda. Program aksamadan sürmektedir. Hayır, Prenses Hazretleri hamile degildir" Olay, Avam Kamarası'na da yansıdı. Muhafazakâr Partılı bır mılletvekilı "Böyök Britanya'nın bu onuriu sefirierini bn kadar yormamak gerekir" dedi. Televizyon, sabah, öğle, akşam uç öğün olayın fîlmini yayımladı. Bu arada ağır çekim sahneleri de unutulmadı. Tıpkı, televizyondaki maç yaymlarında, tartışmalı gol, faul, ofsayt durumlanndaki gibi. Prenses Diana, Ingiltere ve Amerika'da en ünlü pop müzik yıldızından daha ünlü. Ustelik, bir çam devirmezse, bu ünü de kalıcı. Milyonlarca hayranı var sanşın, uzun boylu Ingiliz Prensesin. Muzip diller, Başbakan Tbatcher'a kraliyet ailesini Amerikaular'a saüp devlet bütçesine gelir sağlamayı bile önermişlerdi. Renkler ve zevkler tartışıhnaz derler ya, ben yine de pek derin bakışlı olmasına ragmen tngiliz serinkanlıhğının bu anıtına alışamadım gitti. Prenseslik, evlenme ya da irsi yolla olmayıp, seçimle olsaydı, Monaco Prensesı Caroline'e oy vermekle kalmaz, onun en büyuk ve en guzel prenses olduğunu kanıtlamak için, yasal ve vasadi«i h*»r türlü örgütlenmeye gidip, "Caroline'i Sevenler Dernegi"nın başkanlığına bile oynardım. Bir kere Caroline Akdeniz'in sıcak esmerliğini şey yapar. Sonra insana hayırlı bir baldız muştular. Ya 74 ya da 75 yazıydı. Paris'teki Siyasal Bilgiler Okulu'nun mezuniyet balosunda, Caroline, sözcüğün hem gerçek hem de mecazi anlamıyla bir Fransızla dans ediyordu. Bense çiftin iki metre önünde, sinema ekranında gördüğüm Mytene Demongeofva âşık kasabalı genç rolündeydim. Caroline, 'PaıisMatch'a kapak olmadığı zamanlar, mutluluğu önce bir sosyete playboyunda, sonra da tıfıl bir ttalyan isadamında aradı. Haberlere inanacak olursak iyiymiş. Hatta bu ara yine hamile. Allah analı babalı büyütsün. Ben aslında tevazuumdan söylemiyorum ama, Caroline bir başkasıyla birlikte olaydı daha memnun olurdu göruşündeyim. Prenses Diana ise törenler, ziyaretler arasında fenalık geçirse de hayranlanna gülümseyerek selam vermeye devam ediyor. Magazınm fantezisi olsa gerek, sadece tngiltere'de değil, Hollanda, tsveç, Norveç, Belçika ve bilumum krallı kraliceli ülkelerde, kraliyet ailesi üyeleri, milli birligin, geleneğin ve ulusun sembolü olarak kitle iletişim araçlarının şuşusu hep. Bense, Caroline hariç, prenses ve kraliçeIere hayran olmayacak kadar cumhuriyetçiyim!.. Londra'dan LadyDi htgüten'degöaüBeri fethe&yor. Washmgtonydm Yurçenkcfnun yurun şişesi KGB Ajanı Yurçenko 'nun JVashington 'da en son göründüğü yerde, Georgtown'ın bu en ünlü cafesinde oturduğu köşeye adıyazılı pirinç bir plaket çivilenmiş. Içerken yarım bıraktığı Stolicnaya marka votka şişesi aynen korunuyor... TANJÜ AKERSON W\SHINGTON Georgetown'ın en unlu cafesinde KGB ajanı Ynrçenko'nun masasında oturuyorum. Yurçenko, geçen sonbaharda Amerika'ya sığındığını açıkladıktan sonra tekrar Sovyet elçiliğine dönerek "Beni zoria kaçırddar" diye CIA'yı suçlamıştı. Washington'da en son göründüğü yer bu cafe idi. Oturduğu köşeye adı vazıu pirinç bir plaket çivilenmiş.. tçerken yarım bıraktığı Stolicnaya marka votka şişesi ve kadehi tepeye asılan bır rafta aynen korunuyor.. Yurçenko, VVashington siyasal çevrelerini karıştıran bir ajandan çok anısına önem verilen gediklı bır bar müşterisi gibi burada.. Yanımdaki Amerikalı arkadaşım • Yurçenko'nun Sovyetler'e döndükten sonra ölduruldügu varsayımı üzenne esrarengiz öykuler kurarken bir ara VV'ashington'da yaşayan votkasever bir Moskovalıdan söz ediyor sanki.. Piyanist Horowitz, 61 yıl sonra Moskova'ya ilk kez Amerika'dan dönerken orada bulamam diye yanında taze kuşkonmaz, enginar, dilbahğı ve çok sevdıği "Zulu" fîlminin vıdeo kasetıni göturmuş.. Bu noktayı vurguladıktan sonra Yurçenko'nun esrarını çözmek için yanında ne götürmüş olabiIeceği sorusu uzerine duşunmeyi önenyorum.. Dostum beklenmedik bir saptama yapıyor: "Burada önemli olan nokta, Horowitz ile Yurçenko'nun Moskovaya giderken yanlarında ne götunnüş olabilecekleri degil.. Önemli olan, olumun onlara nasıl baktığı.. Her şey gibi olum de surpriz yapmayı sever.. Horowiu 81 yaşında. olumu uzuntü yaratır, ama surpriz degil.. Çunku insanlann gozunde olum yakınlaşmışOr Horowitz'e.. Genç. sağlıklı görünen insanlar için dunım tam tersi.. Bu yuzden olum bu tur insanlan hevesle kovalar.. Yurçenko genç sayılır ve sağlıklı görtinumde.. Amerika'dan Moskovaya giderken yanında ne gotıirurse gotursun, olume yakalanma şansı Horovviuden daha fazla." Ters bir örnekleme yaparak Yurçenko Kendi gitti, kaldı yadigâr... dostumu şaşırtmak istiyorum:* "Şu anda çok sayıda her yaştan insan nükleer kaza yüzunden Sovyetler'de olumle karşı karşıya.. Lenin'in dostu 90'lık petrolcu Armand Hammer apar topar ilik nakli uzmanı doktor Robert Gale'i vize bile aldırmadan Los Angeies'tan Moskova'ya gonderdi.. Nükleer kazadan yayılan radyasyon, insanlann kan hucrelerini bozarak ölüme hazıriamakta.. Buna karşı insanlann tüm viıcudu önce yoksek dozda radyasyona tutularak tahrip olmuş hücreler >ok ediliyor, sonra kan nakli gibi ilik aktanlıyor. Bu iiiklerdeki kan'ın, insanlann kendi kanlanyla aynı lipte olmasına ozen gosteriliyor.. Yine de ortada muthiş bir risk var.. Nakledilen iliği vucut reddettiği anda olum kaçtnılmaz.. Şimdi radyasyon sonucu ya uzun vadede yaşamını yitirecek ya da bu yazgısını degiştirmek için hemen Azrail ile karşılaşma riskini goze alacak insanlara olum nasıl surpriz yapar?" O sırada içkilerimizi tazelemek ıçın gelen garson, dostumu bana yanıt vermekten kurtarıyor.. Arkadaşım garsona tepedekı rafm duran yanm Stolicnaya şişesini göstererek "Ne olacak bu yanm vokta?" diye soruyor.. Garson ıyimser bır ifade takınıyor: "Geçenlerde Yurçenko televizyona çıktı. Demek hayatta. Yaşadığına göre bir gun gelir şişesini bitirebilir.." Ben de garsona arka çıkıyorum: "Stolicnaya, Amerikan Sovyet ilişkilerini gösteren en iyi barometre.. Afganislan'ın işgali ve Kore uçağının duşurulmesini protesto için Amerikalılar Stolicnaya şişelerini sokaklara boşallmışlardı.. Şimdi Stolicnaya'nın Amerika dağıtımcısı, reklam için yelken yanşlanm organize edecek kadar saüştan memnun.." r Yabancı cjozuyfe Uç geziden kalan kahverengi izler Türkiye'ye yaptığım üç geziden sonra belleğimde neleHcaldı diye yokladığım zaman göztimün önune gelenler şunlar: Galata Köprüsü'nde kimseye görünmek istemezcesine koşuşturan insanlar, kurşuni gökkubbenin altında uzanan uçsuz bucakstz bir toprak ve neden sonra BoğaziçL. HELENE DA COSTA Radio Francetnter Türkiye'ye yaptığım üç geziden sonra ne Efes'in ve Bergama'nın panldayan güzelliklerıni, Ankara'daki görkemli Hitit mflzesinine de Boğaziçi'nin çarpıcıhğnıı unuttum. Ama Turkiye denildigi zaman belleğimde canlanan görüntüler bunlar değil. Sanıyorum kj fck çarpıcı görüntü, Süleymaniye camisine giderken gectiğimiz Galata köprüsününki. Aylardan kasım. Renkler bir rüyadaki gibi sısli. Uzaktan sezilen camii ve edindigim izlenim "Venedik'te ÖJüm" filmini hatırlatıyor. Soluk renkler aksamın sisleri arasında erimiş. \fe çoğunluğu erkek olan bu insanlar zıt yonlere doğnı aceleyle yürüyorlar. Üzerlerine atılmış gibi duran kahverengi ve gri, birbtrine benzeyen kıyafetlerle, kendilerine aldırmadan ve görülmek istemezcesine. Etraftaki muhteşem manzaralar insan yoksullugunun tekdüzeliğini daha da arttırıyor. Bana övünçle tanıtılan Dolmabahçe Sarayı beUegımin derinligınde büyük, süslü bir pasta gibi duruyor. Burası karmaşık bir etki yarauyor bende. Memleketimden geldiğini çok iyi bildigim bu bogucu duvar kaplamalan ve altın yaJdızlı mobilyalar arasında soruyorum kendime: "Peki Tiirldye nerede?". Buna karşın Topkapı'nın o hayran kaldığım yalınlığının beni ne kadar mutlu ettiğini söylemeliyim. Bir yabancı olarak kendimi bu Türkiye ile daha uyumlu hissediyorum. Yagmur Anadolu'yu geçen otobusün camlanna çarpıyordu. Bense Ankara, Burdur ve Denızli'de Başbakanı izliyordum. Bu yolculuğu hiçbir zaman unutmayacağun. Anadolu adeta çarpu beni. Bu da kasım ayındaydı. Ibpragin engin kahverengiliği üzerinde gök, kurşundan bir papaz cüppesi gibi ağır ve gri renkteydi. Türkierin, Oniformalan doğnıdan doğruya bu topraktan çıkmış gibi duran askerlerini böylesine sevmelerine nasıl şaşılabiÛr? Görünurde bir ev bile yok. Bunu da hiç görrnemişüm: Agtr bir toprak ve tepesinde tehditkâr bulutlarla yaşayan uçsuz bucaksız bir yöre. Hiçbir kurtuluş yolu olası degil. tçünin böylesine boş olduğunu hiç hissetmemiştim. Sonsuz yalnızlıklann dile getirilmesi mi bu? Bu topraklar gizemcüiğe mi süruklüyor insanı? Bulutlan parcalayıp daha ötelere gitmek için, neredeyse fıziksel bir istek duyuyorum. Atina'dan Radyasyon dolu hafta Alina'daki diplomatik çevreler geçen haftaki radyasyon akımınm Yunan turizmini olumlu şekilde etkileyeceğine inamyor. Bilindiği uzere radyasyonun en az etkilediği ülkelerden biri Yunanistan. Kuzey Avrupahlann radyasyondan annmak ve 'yanmak' için Yunanistan ada ve kıyüanna akmalan "umuluyor." 1974 yıhmn 20 temmuzunda da gözlemistik... O zaman da Kıbns olaylan patlak vennişti. Yine marketler insanların hücumuna uğramış, bu kez binbir türlü mal ortadan kaybolmuştu... Bunun uzerine bu de bankalar kapatılmıştı... Marketlere saldıran insanlara sorduğumuzda "Siz... savaş nedir bilmiyorsunuz gaBba. ttalyan, Almma barfoi, Wr de iç savaşta çektikJerimizi, kıthktan ötirn öknleri büiyor musunuz?" sorusunu sormuşlardı. Seferberuk ilan edilmış ve erkekler cephelere giderken, kadınlar da marketlere dalmıştı... Bir keresinde, bir kadın, mahallesindeki bakkalından tam 40 kilo peynir almıştı... Ancak savaş çıkmayınca 39 kilosunu geri vermek istemiş, bakkal alınayı reddedince kavga çıknuştı... Bunun gibi yüzlerce olaya rastlamak mümkündü o zamanlar... Şimdi de, radyasyon akımı etkinliğini yavaş yavaş yitirince aym olaylann yasanması bekleniyor... Radyo ve TV haberlerinden, özel programlanndan, gazete sütunlarından, her ne kadar "tela$ edilecek bir dnram yok" sloganJanyla halk yatıştınlmaya çahşıhyorsa da, mağazalardaki yiyecek ve içecek maddeleri bitmeden bu telaşı bastırmaya olanak yok... Nitekim hükümet sözcusü de Yunan halkının bu konularda "biraz mnbalaga ettiğini" beürtmek zorunda kaldı... Taverna ve pastaneler bir yana, son günlerde sokaklar bile boş denecek kadar az "rağbet" gördü... Ancak Atina'daki diplomatik çevreler, bu radyasyon akımının Yunan turizmini olumlu şekilde etkileyeceğine inanıyor. Bilindiği üzere, daha doğrusu bugüne dek yapılan radyasyon ölçümlerinin sonuçlanna göre, Avrupa ülkeleri arasında, radyasyonun en az etkilediği ülkelerden biri Yunanistan... Dolayısıyla, Kuzey Avrupakların hem ülkelerindeki radyasyonun kalmtılanndan kurtulmak için hem de Akdeniz iklimi ve güneşiyle denizinin tadını çıkarmak ve "yanmak" için bu yıl Yunan ada ve kıyılanna daha çok sayıda geleceklerine inanılıyor... STELYO BERBERAKİS ATİNA ÇernobU'de nükleer enerji santralından sızan radyasyon, Avrupa ulkelerini teker teker ziyaret ederken, Yunanistan'a da geldi. Yunan ulusal hava sahasmı 3 mayıs cumartesi günü ihlal etmeye başlayan radyasyon akımı, 5 mayıs pazartesi günü, yagmur damlaaklannı "paraşnt" gibi kullaıup, Yunan topraklannı da "işgal" etti. Tüm bunlar olup biterken, Bakanlar Kurulu, Savunma ve Dışişleri Komitesi olağanüstü toplantılar yaptı... Uzmanlar, bilim adamlan, profesörler "seferbertige" çağrıldı... Ve derhal önlemler alınmaya başlandı... Sütlere, sebzelere dikkat edilmeli... Koyun ve keçi sütleri içilmemeli, çocuklar çayırlarda oynamamalı... Yoğurt, peynir tüketüni durdurulmalı.. vs. vs. Yunan halkı tüm bu çağnlan "haıflyle" yerine getirdi. öyle ki, radyasyon akımından etkilenmeyen konserve sütler, düzinelik kutular içinde ve düzineler halinde kapışıldı... Geçen hafta içinde Atina'daki süper market ve bakkallan "dısardan" gözleyenler adeta "kıthktan çıkmış" gibi delicesine ahşveriş yapan insanlar görüyordu. Marketlerdeki raflar bosaltılmıştı, müşteriler arasında "süt kıvgalan" oluyordu. "Hey... Sen.. ommnndaki düzinelik üç kntndan birini bırak bakalım.. Bizim de çocnklannuz var..." ve yanıt olarak "Ne yapalun senin çocnklann var diye benimkiler mi ölsttn..." vs.. vs.. gibi bol küfürlü konuşmalara rastlamak artık şasırtıa değildi... Bu dunımu Bir Ay lcinde Karar Verin! Müzik Setinin Hemen Sahibi Olun LİDER'in büyük imkanından yararlanın.Bir FISHER satıcısına uğrayın. Müzik setinizi beklemeden hemen alın.12ayda ödeyin. SYSTEM 300 • • • • • • • • • • • • Gelıştınlmış kayış sıstemlı pitcap Uttra hafıf duz plkap kolu Manyetık kafa AyaMonabılır trocking kuvveti 3 bond radyo FM MW LW Led göstefgell stefeo/mono seçlmı 100 Wott toplam muzlk çtkışı Bas ve tız kontrol sorgülori Balans ayan surgusu Otomatik loudness kontroh) Kulaklık glrışı Normal. krom ve metal band çalabıien teyp • Dolby sıstem • Stereo mikroton glriîlen • Cam kapaklı. yunlyeblllr şık ve gösterışiı kabın • Guçlü kdonlar Buyükdere Cad Stad Han 85/1 Mecıdıyeköy/ISTANBUL Tel: 172 48 90 (7 Hat) TAYMAK TRANSTEKNİK PAZARLAMA A.Ş. Kampanya İçin irtibat Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yıldız Posta Cad No: 10 Akın Sitesı D 60 Gayrettepe/İSTANBUL Tel 172 24 03 173 19 51 GelışhnJmiş koyış sıstemlı otomotlk pıkap Manyetık kafa Ayarlanabılen trackıng kuvveti Dolby B ve Dolbv C sıstemı Yumuşak dokunmalı mekaruzma NorTial krom ve metal bandlan çak3bt(en teyp • Led gostetgesı • Stereo mHaofon gırişleri • Kulaklık gtrişı • Pli Quorft Svnthesızer radyo FM MW LW • 16 ıstasyon kapasiteh otomalik oyartanabılen hdhza • Dijttal go$terge • Otomai* stefeo/mono seçımi • 150 Watt toplam muzik çıkifi • 5 band grafık ekotayzer • Otomatik loudness kontrotu • Cam kapaklı yürüyebllır şık ve gosterıslı kabın • GuçlO kokîolar • • • • • • SYSTEM 380 SYSTEM 5 6 0 Gelı;tırılmış kayış sıstemlı otomatik pikap Manye«k kata Ayarlanabıllr tracking kuvveti Prtch kontrol Dolby B ve Dolby C sistemı Yumuşak dokunmalı mekamzma Her tur kaseti çalabıien teyp Led gustergesı Stereo mıkrofon Pli Quartz Syntbesızer radyo FM MWLW 16 ıstasyon kapasıtelı otomatik ayartanabllen hafıza Dijltal gösterge 300 Watt toplam muzik çıkısı Balans ve ses kontrol surgüleri Kulaklık gırisı Cann kapaklı. vuruyebilir şık ve gosterışll kabtn Guçlu kotontaı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle