23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 1 MA YIS 1986 Dehşet bulııiu (Baştarafi 1. Sayfada) rol altına alındığını belirtti, ancak ABD'li yetkililerin ileri sürdüğü gibi, kazanın ikinci nükleer santrala sıçrayıp sıçramadığı konusunda bir açıklama yapmadı. Bu arada Sovyet hükümeti dün akşam yaptığı acıklamada 197 kişinin hastaneye kaldınldığını bildirdi. AP'ye göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen ABD'li kaynaklar, ilk reaktördeki kazaran geçen hafta cuma günü "büyök sorun" niteliğine büründüğünü bildirdiler. Sovyetler BirHgi ise, nükleer kazaya ilişkin haberleri ilk kez pazar günü dîinyaya duyurmuştu. s Federal Almanya'daki atom uzmanlan da santraldaki ikinci bir reaktörün erimeye başlamasından kuşkulandıklarıru açıkladjlar. Uzmanlar dün DüsseldorFta düzenledikleri basın toplanüsında böyle bir olasılığın gittikçe güç kazandığını belirttiler. öte yandan, bir Amerikan tiçaret uydusunca çekilmiş kaza resimlerini inceleyen tsveçii nükleer enerji uzmanlan "Mavimsi bir duman altında iki kırmızı nokta görünüvor" dediler ve bu noktalann iki ayn erime olduğu sonucuna vardıklannı söylediler. Sovyetler Birliği yetkilileri, ısrarla kazanın Batıda büyütüldüğü kadar olmadığı görüşünü savunuyorlar Sovyeiler Birliği'nin yeni Londra Büyükelçisi Leonid Zamyatin dün Başbakan Margaret Thatcher'la görüştükten sonra basına verdiği demeçte yalnızca 2 kişinin öbnüş olduğunu, birçok kişinin de hastaneye kaldınldığını savundu. Rüzgânn yönü konusunda ise değişik haberler geliyor. Bazı kaynaklar rüzgânn kuzeyden güneye doğru esmeye başlaması üzerine, radyasyon bulutlarının Kafkasya'ya doğru gelmekte olduğunu bildirirken, AP ajansı, radyasyon bulutunun önceki gün Avusturya'ya ulaştığını ve bir iki güne kadar Batıya Isviçre'ye gelmesinin beklendiğini bildirdi. Ajans, Avusturya'nın bazı bölgelerinde çocuklann evde kalmalannm tavsiye edildiğini belirtti. Batılı kaynaklar ölü sayısının resmi açıklamanın çok üzerinde olduğunu ileri sürerken, Sovyetler Birliği bu iddialan "abartma" olarak niteledi. îsveç hükümeti, Sovyetler'in kazayı önlemek için yeterli önlem almadığını ve zamanında haber vermediğini belirterek Moskova'dan kazaya ilişkin aynntılı bilgi isteyeceklerini bildirdi. Stockholm radyosu yağmurların başkent Stokcholm'un kuzeyindeki Uppsala'da radyasyon düzeyini arttırdığını, Îsveç kıyılannın doğusunda Gotland adasındaki ineklerden sağılan sütlerde radyoaktif kirlenme görüldüğünü bildirdi. ABD Başkanı Ronald Reagan ise, nükleer kazadan ötüru Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov'a "geçmiş olsun" mesajı gönderdi. Amerikaü yetkililer Çemobil nükleer reaktörünün uzaydan çekilen fotoğraflarından, reaktörde yangının hâlâ devam ettiğinin anlaşıldığını açikladılar. BBC'nin haberine göre, Amerikalı yetkililer, reaktörün çatısının tümüyle çökmüş olduğunu ve duman çıktığını bildirdiler. Amerikalı uzmanlar yangının daha günlerce sürebileceğini ve yeni radyasyon yayılmaları olabileceğini belirttiler. Batılı uzmanlar, Sovyetler Birliği'nin kazanın gerçek boyutlannı bildirmekten kaçındığını ve kaza yöresinde binlerce kişinin kanser tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu ileri sürüyorlar. ABD "Silahlann Kontrolü ve Süahsızlanma Ajansı" Başkanı Kenneth Adelman. nükleer kazanın çok ciddi hava ve su kirlenmesine yol açtığına inandığını söyledi. Adelman, en büyük tehlikenin yanan radyoaktif maddelerin, nükleer reaktörün üzerinde kurulu olduğu nehrin düzeyine erişmesi olduğunu belirtti. Adelman, "Eger, bu maddeler suya kanşırlarsa, çok ciddi Idrienme sorunlan ertaya çıkabilir ' dedi. AP'nin haberine göre, Adelman, TASS ajansının kazada iki kişinin öldüğü yolundaki açıklamasını da "güliinç" olarak niteledi. Adelman şöyle dedi: "Bn capta bir kazada sadece iki kişinin öldugunu ileri sürmek gulünçtür. Reaktöre çok yakın bulunan biitiin insanlar büyük teblike içindedir." yılan radyoaktivite, inekleıin yedikleri otlar aracılıgı ile besin maddelerine girebilir. Bu da yöre için ciddi bir tehlikedir" dedi. Adelman, santralın bulunduğu bölgenin "ölümciil" olduğunu ileri sürerek en az 30 kilometre çapındaki bir alanın tümden tahliye edildiğini söyledi. Adehnan, en çok tehlikede olanlann santralda çalışanlar ile bu görevlilerin aileleri olduğunu kaydederek toplam 2 bin kişinin bu kategoriye girdiğmi ve rüzgâr yönünün değişmesi halinde Kiev şehrindekilerin de can güvenliklerinin tehlikeye düşeceğini belirtti. ABARTMA Sovyetler Birliği Havacılık Bakan Yardıması Mkhail Timojeev, Çernobil'deki kazanın "bölgesel" olduğunu belirterek olayla ilgili haberlerin abartıldığını savundu. Resmi bir ziyaret için Washington'da bulunan Timojeev, 2 binden fazla insanın öldüğü yolunda Belçika radyosu tarafından verilen haberlerin gerçekle ilgisi bulunmadığını söyledi. Ukrayna Sağlık Bakanı Anatoly Rornaneko da, kazada çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğu Radyoaktif bulut Avusturya'da; ABD'ye göre kaza 2 reaktöre de sıçradı MUSTAFA EKMEKCİ ANKARA NOTLARI İhanet Yıllan: İki Sömürü... yolundaki iddialan "hayal üriinü" olarak nitelendirdi. Romaneko, kazanın Batıda abartıldığn kadar önemli olmadığını belirtti. Çernobil santrah basmühendi' si Fomin ise, dev reaktörün beton bir siloda bulunduğunu ve çevre koruma sistemleriyle donatılmış olduğunu açıkladı. Fomin, çekirdeğe bir şey olduğu takdirde "otomatik kontrol ve güvenlik sistemleri birkaç saniyede reaktörü durdurur" dedi. POLONYA'DA ÖNLEMLER AP'nin haberine göre Polonya'da başkent Varşova ile ülkenin kuzeydoğu bölgelerinde sağlık kliniklerinde çocuklara olası radyasyon zehirlenmesine karşı ioduı solüsyonu dağıtılmaya başlandı. Çocuklarını yanlarına alan ana babaların sağlık klinikleri önünde kuynıklar oluşturduğu bildirildi. Polonya hükümeti ayrıca süt satışlannı kısıtlarken halktan taze meyve ve sebzelerin çok iyi yıkanmasını, hamile kadınlarla çocuklann da dışan çıktıklarında önlem almalannı istedi. Adelman, diğer büyük bir tehlikenin de radyoaktivitenin besin maddelerine yayılması olacağını söyledi. Adelman, "Havaya ya Nükleer santrala ağır su üreten bir fabrikadaki gaz patlaması ve yangın paniğe yol açtı. YENİ DELHİ, (AP) Hindistan'm Orissa eyaletinde, nükleer reaktörler için ağır su üreten bir fabrikada meydana gelen gaz patlaması ve yangın paniğe yol açtı. Hindistan Haber Ajansı'nın verdiği bilgiye göre, söz konusu santralda bilinmeyen bir nedenle başgösteren gaz patlaması ve onun yol açtığt yangın, hasara^ıeden olmakla birlikte can kaybı olmadı. Sovyetler Biriiği'ndeki nükleer patlamadan sonra meydana gelen bu kaza üzerine bölge halkı paniğe kapıldı. Yangın bir buçuk saatte sönduruidüğü halde yüzlerce aile guvenlikleri nedeniyle bölgeden avrıldı. Yetkililer herhangi bir radyasyon sızıntısının olmadığını önemle vurguladılar. Söz konusu ağır su, normal sudaki hidrojene oranla daha ağır bir türevini içeriyor ve nükleer reaktörlerin soğutulmasında kullanılıyor. Fabrikanın bir yetkilisi, patlama nedenine ilişkin olarak hidrojenin pompadan sızıp havayla temas etmiş olabileceği tahmininde bulundu. SSCB'deki patlayan nükleer santralda reaktörü soğutmak üzere su yerine grofizten yararlamlıyor. Hindistatfda nükleer kaza ÇERNOBİVDEKİHASAR Çernobil Nükleer Santrahnın kazadan sonra Finlandiya televizyonunda yayanlanan haberlerden çekilen fotoğrafında patlamadan sonra sağ tarafta meydana gelen hasar beurgin bir biçimde görülüyor. (Telefoto: AP) Prof. Kurçunoğhı WFTU Avrupa Komisyonu Şefi Bonvalot: ya^Z çağnlmadım ABD'deki Türk bilgininin Moskova'ya yardıma çağrıldığı haberi yankı uyandırdı VVASHINGTON, (Camhartyet) ABD'de görevli olan Gümüşhane doğumlu ünlu Türk bilgini Prof. Dr. Befcnun Kurşunotlu, Moskovaya yardıma gideceği yolundaki haberleri yalanladı Miami Üniversitesi Teorik Arastırmalaı Merkezi kunıcusu ve başkanı olan Prof. Behraraoglu, önümüzdeki eylül ayında Moskova'><a giderek gelecek yıl Sovyetler Birliği'nde düzenlenecek "21. Yüzrıl Atom EnerJbi KoBferans''nın hazırbk çabşmalarına katılacaguu bildirdi. Çernobil nükleer santral kazasından sonra Sovyetler'in kendisini acıien yardıma çağırdıklan yolunda ABD radyo ve televizyonlannda, buna baglı olarak bazı Türk gazetelerinde yer alan haberler üzerine Cumhuriyet muhabirinin sorularuu yanttlayan Kurşunoglu, "Bu haberler ke«talilde dotrn defU. Şa aoda göriiyorautuz, Miami'de bulunuyoram" dedi. > ABD'nin yardım çagnsını cevap»12 bırakan Moskova'nın Miami'deki bir Türk atom bilginini ülkesine fadfen" çağınnasına ilişkin haberler geniş yankı uyandırdı. Daha sonra Moskova'nın çagnsı habennin bir radyo muhabiriyle profesörün lelefon konuşması sırasında meydana gelen 6ir yanlış anlamadan kaynaklandıgı anla$ıldı. Kurşunoglu, bu arada AP ajansımn dün gece TSİ ^.OCda geçtigi Miami kaynaklı haberi de yalanladı. AP, bu haberinde Kurşunoğlu'nun Küba'daki Sovyet yapısı nükleer santrahn tehlike oluşıurduğu yolunda "Ejer Küba'da bir kaza oinrsa Flodda budan çok körü etkilenir" dejdiğini bildirdi. 1 Türk profesör, bunun politik jamaçlarla kongreye getirildiğıni söyiediJCurşunoğlu, Küba'daki nükleer santralın Kiev'de patlayan türden olmadıgını, bu yüzden ikısinin kanştınlmaması gerektiğini kaydetti. ; 1922 Bayburt doğumlu olan Prof. Kurşunoglu, ODTÜ Nükleer Bilimler ve Teknoloji Fakültesi Dekanlığı görevinde bulundu. ya DİSK davası Türkiye'nin aleyhine ^ ** Denis Bonvalot: Hiçbir f tarafsız g gözlemci, bu mahkemenin neden sürdürüldüğünu anlamıyor. tşSendika Servisi Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU) Avrupa Komisyonu şefi Denis Bonvalot DtSK davasının Türkiye'nin çıkarlanna aykın olduğunu savundu. Bonvalot, "Bn davanın sördörülmesi insana Türkiye'nin uluslararas kamuoyuna karşı başka bir dil, kendi halkına ve işçilerine karşı başka bir dil mi kııllandıği sorusunu sorduruyor" dedi. tstanbul'da yapüan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tanm Orgütü'nün (FAO) 15. Avrupa Bölge Toplantısı'na gözlemci olarak katılan Bonvalot, yine aynı nedenle lstanbul'da bulunan Uluslararası Tanm Sendikaları Birliği Genel Sekreteri Digne Rene ve Yunanistanlı gazeteci Amalia Van Gent'le birlikte DtSK davasının dünkü oturumunu izledi. Oturum arasında bir açıklama yapan Denis Bonvalot, FAO toplantısı yerine "aynı duygulan paylaştıgı sendikacı arkadaşlannın" yargılanmasıru izlemeyi yeğlediğini belirterek, şöyle dedi: "Bn davada bizim için suçsuz olan sendikaalann yarguaması yapıuyor. Bütttn objektif ve tarafsız gözlemdler, bu mahkemenin niçin sürdüraidüğBnü anlayamıyoriar ve bu davaya bir an önce son verilmesi gerektiğini diişünüyorlar." önceki gün Başbakan Özal tarafından agırlandıklanru belirten, dün de Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan'ın FAO toplantısına başkanbk ettiğine dikkat ceken Bonvalot açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bugün bir yandan FAO toplanbsı sürerken, öte yandan biz burada sendikacılardan nasü işkenceye ugradıkiarını dinliyoraz. Bu davayı bu şekilde devam ettinnek, Türk devleti ve hiikümetinio çıkarianna aykındır. Çiinkü bu davanın surdüriUmesi insana Türkiye'nin uluslararası kamuoyuna karşı başka bir dil, kendi halkına ve işçilerine karşı başka bir dil mi kullandıgı sorusunu sorduruyor. Biz elbetteki Türkiye ile ilişkilerin geüştirilmesindea yanayu. Ama Türk hükümeti de sonımluruklanmn büincinde olarak bu konuda gerekeni yapmalı, bütün yargılananlann suçsuz olduklannı ortaya çıkararak sendikal özgurlükkrini geri vermeUdir." Denis Bonvalot, yurtdışındaki sendikacılann durumuna da değinerek, "Türkiye'yi terk etmek zorunda kalmış sendikacılaru durnmlan ne olacaktır. Bunlar hapisten, işkenceden, belki de ölümden kurtulmak için kaçmışlardır. Bunlara da üikelerine dönme hakkı tanınmasuu isüyonız. Bu da bir adalet sorunudur" şeklinde konuştu. Nehioğlu: DİSK görevini yaptı lş Sendika Servisi DİSK davasında dün savunmasmı sürdüren DİSK kuruculanndan, yurütme kurulu üyesi ve Gıdalş başkanlanndan Kemal Nebioğlu, DİSK'in, sosyaüzmi bağımsızhk ve demokrasi ile birlikte işçilere önerirken anayasaj ve tarihsel görevini yerine getirdiğini söyledi. "Bugün ülkemizde uygulanmakta olan kapitalizm. halkımızı sömürdüğü gibi ulusiararası sermayeye de araeılık ederek sömurünun katmerleşmesine neden olmakladır. Liberal ekonominin kurallarına da aykın olarak devlet desteği ile ayakta durmaya çalışan bu adaletsiz sistemin ne denli çaresiz olduğuna temsikilerinin beyanlan ile şahit olmaktayız" dedi. DİSK davasında savunmalar sürüyor Hükümetin, inek sütü satışlannı kısıtlaması üzerine halkın süt tozu almak için dükkânlara akın ettiği ve süt tozunun tükendiği bildirildi. öte yandan ABD ve tngiltere'den sonra Fransa'nın da nükleer reaktördeki yangının söndürülmesi için Sovyetler Birliği'ne teknik yardım önerdiği haber verildi. Amerikalı uzmanlar reaktördeki yangının yörede bulunan diğer reaktörü de tehdit edebileceğini ileri sürdüler. Bu arada bir Batı Alman nükleer fizikçisi, ÇernobiPdeki Sovyet nükleer santrabnda, askeri amaçb radyoaktif plutonyum elementi üretildiğini öne sürdü. Jens Scheer adındaki fizikçi, santralda elektrik üretimi işleminin ikinci planda kaldığını savundu. Bremen Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan Scheer, uzmanlann uzun süredir sızıntının meydana geldiği tipteki santrallarda kaza olasılığı üzerinde durduklannı da kaydetti. DÜNYADA TAHIL FİYATLARI YÜKSELECEK Uluslararası Çevre Korumacılık örgutü Greenpeace tarafından yapılan hesaplara göre, kaza yerinden İsvec'e kadar uzanan geniş alanda tarımsal üretım büyük zarar görecek. Hatta İsveç hükıimetinin baa yerlerde tanmsal üretimi yasaklaması zorunluluğu doğabilecek. Adı geçen örgütün yetkilileri Çernobil Nükleer Santralı'nın çeyresindeki 10 bin kilometrekarelik alanda tarım yapılamayacağını, 3 bin kilometrekarelik alanın da bütünüyle boşaltılması gerekeceğini savunuyorlar. Çeşitli ulkelerin tanm uzmanlan da, bu çapta kötümser yorumlar yapmasalar da dünya tahıl ve şeker fiyatlannda artış olacağı tahmininde birleşiyorlar. Ancak bu çevreler, fiyat artışına neden olan bu etkenden dolayı, yalnızca SSCB'nin ek tahıl ithaİatı yoluna gitmek zorunda kalacağı görüşünü dile getiriyorlar. Bu arada, ABD buğday borsasında benzer tahminlerden ötürü fıyatlann yükselmeğe başladığı oğrenildi. 1950 mayısında iktidardan düşen CHP'nin Diyanet İşteri Başkanı Ahmet Hamdi Aksekfnn henüz yayımlanmamış anılanndan ikjinç bir böJümü aktaracağım (Kimi Osmanhca sâzcütderin Turkçeterini ayraç arasına ben akjım) Ahmet Hamdi Akseki, 20 Mayts 1950 günü, defterine şunlan yazar: %kşam saat attıya doğru Cumhurmisi Ismet İnönü'yu Çankaystda Riyaseticumhur töşkü'nde ziyaret efffm. CHP kee/betmiş olduğundan Demokrat Parti, Meclis grubunda Cumhurbaşkanı s&çmekle meşguldü. İsmet Paşa aşağıdaki satonda beni çok beşuşfaüleç) bir çehre ile ve 'gel bakalım kardeşim' sözieriyte karşıladı; her vakit yaptığı gibi bu defa da, sagındaki kottuğa ve yakınına oturttu. Büyük bir huzur içinde olduğunu söytedi. Seçim neöcesine işaret ediyor ve vazifesini yapbğtndan dofayı memnunluğunu izhar ediyordu(göslenyoröu): Daha ağırtarına katlanıyoruz; günün birinde hayabmız sona eriyor. Bunların hepsi mukadder olan şeyierdir... dedi. Bir müddet durduktan sonra vazifesine ve çalışmalanna devam edebüeceğiru soyiediğim zaman, Artık yaşlandık' dedi. İsmet İnönu, bir araltk, benim mevto/m/(durumumu) muhafaza edip edemeyeceğimi bahis mevzuu yaptı: Hiç zannetmem ki size dokunsunlar, çünkü siz hakjtetten her sahadaki yüksek bilginiz, ilim ve faziletinizte, dürüst ve adilane kJarenizle memleketin en büyük din ve ilim adamı olduğunuzu ispat ertiniz. Hatta bu kadar değil, büyük idare ve siyaset adamı otduğunuzu ispat ettiniz. Size karşı takdirden başka birşey beslenmemiştir. Hepimizin taKdirine mazhar oldunuz... Paşam, buraya geleli tam 28 sene otdu. Hiçbir zaman irkilmedim. Seciyemı zerre kadar değiştirmedim; ftkir ve kanaatlerimden asla fedakârtık yapamam... Bundan sonra Paşa, mühim bir meseteye geçti ve bihassa bunun üzerinde ehemmiyetie durdu: Bilryoruz bu inkılapla memlekette mühim dini sarsıntilar otdu... Ama hepimiz yine Müslümanlığımızı, dinimizi bırakmadık. Arada teferruata art bazı şeyter okju. Küçük bir misal: Ezan mesetesi. Ezan Türkçe okunmuş, Arapça okunmus, bunda dinın esasına taaHuk eöen(ilintili) birşey yoktur. Din rtikadla başlamış, sonra ibadetterde kanunlaştnlmış. Fakat şimdi ezan lekrar Arapça okunursa, bu artık çorap söküğü gibi gider. Hırsızın elini kesmeye kadar vanr... Bu mevzuda evveka uzun bir münakaşa yapbğtmzdan bu defa artık münakaşaya girmedim. Sadece ükrfni antamakla iktifa etÖm(yetindim). Yine, 'Benım kardeşimsin' diyerek elimi elinin iqine aldı. Koluma girmiş vaziyette kaprya kadar getirip, büyuk iltifatlarla uğurladı....". Ahmet Hamdi Akseki, bir yıl kadar Demokrat Parti döneminde de Diyanet İşteri Başkanlığı yapar. 1951'in ilk haftasında ölür. İsmet Pasa'nın Çankaya Köşkü'nden aynlırken, Akseki'ye söylediği "Bu artık çorap sökuğü gibi gider, hırsızın elini kesmeye kadar vanr..." biçimindeki sözJeri. bir önbi\i(kehanet) nrteltğindedir. 36 yıl sonra, din sömürüsünün nerelere dek vardıgını görijyoruz. Ramazan 10 Mayıs'ta başlıyor ya, kimi gazeteter şimdıden din sömürüsüne başladılar. İki sömürüden biri din sömürüsüyse, öbürü "komunizm'' sömürüsü... • • • Reagan'm übya'ya sakjırdıktan sonra, Türkiye'deki Libya Elçtsinin sınır dışı edilmesine dek varan istekteri, onun yillar öncesinden gelen tutkusunun bir sonucu mu? Sömürüyü şimdi de sürdürüyor mu? Reagan, 23 Ekim 1947de, Soruşturma Komisyonu önünde verdiği ifadede belirttiği "Komunistler beşinci kol gibi çalışmaktadırlar. Düşüncelerinden, özellikle taktiklerinden tiksiniyorum" biçimindeki sozlerini yineler gibtdir Bununla nasıl bartş yapılır? Ronald Reagan'ın ifadesini Mr. Robert E. Stripling alır. Reagan'a sorulan sorularia, alınan yanıtlar şöyle: "STRIPUNG Doğum yeriniz ve tarihmiz Mr. Reagan? REAGAN 6 Şubat 1911'de lllinois'de dogdum. Tampico'da. STRIPUNG Mesleğiniz? REAGAN Sinema oyuncusuyum. fr ı STRIPUNG Kaç yüdır bu işi yçpıyorsunuz? REAGAN 1937 haziranından tteri, yalnız üç buçuk yıl ara verdim. Radyasyonun vücuttaki etküeri NEW YORK (AP) İleri derecede ve kontrolsuz radyasyon, insan vücudunu fiziksel olarak etkileyerek ölümüne neden olur. Bilim adamlan bu etkilerin deri yüzeyindeki kabarcıklar, mide bulantısı, kusma ve bütün vücutta kanamalar olarak ortaya çıktığmı belirtiyorlar. Bu beürtiler, birkaç hafta içinde ortaya çıkıyor. Bilim adamlarına göre, ilk belirti kemik iliğindeki tahribat. Bunun arkasından ise, halsizlikle birlikte başlayarak şiddetlenen mide bulantıian ve kusma başlıyor. Kısa süre sonra kemik iliğindeki tahribatm etkileri kayboluyor. Hasta kendini i>i hissediyor. Ancak aradan iki, üç hafta geçtikten sonra daha ciddi sorunlar ortaya çıkıyor. Kemik iiiği kanda pıhtılaşmayı sağlayan kan elemanı trombosit hücrelerini üretemez duruma geliyor. Kanamanın başlamasıyla da hasta dengesini ve hareket etme yeteneğini kaybeder. Daha düşük dereceli radyasyon zehirlenmesinde ise, belirtiler hemen görülmez, ancak daha sonraki yıllarda kanser ya da sakat doğumlara neden olabilir. Bilim adamlan, kemik iliği ve bağırsakların radyasyon a karşı en duyarlı iç organlar olduğunu belirtiyorlar. Nebioğlu şöyle devam etti: "DtSKin sosyalist düzenle ülkemizin kalkınacağına inanması ve bunu devamlı vurgulamasının iddia makamınca suçlanma; LEFKOŞE. (Cumhuriyef) Gü sını anlamak mümkiin değildir. ! ney Kıbrıs açıklannda Kimya adlı bir Öncelikle ifade edelim ki bu ge|Türk tankerinde meydana gelen gaz ri kalmış ülkelerde kalkınabilpatlaması sonucu üç denizci öldü. mek için gerekli yoldur. Bunu lzmit'in Yanmca Limaru'ndan boş sosyalistler değü, Batı iilkelerinin | olarak gitmekte olan tankerdeki pat ekonomistlerinin birçoğu söyle| Uunarun nedeni henüz anlaşılamadı, mektedirier. Bilindiği gibi, her sıjancak olayda yaralanan ikinci kap nıfın bir ideolojisi vardır. tşçi sı• tanın tedavi icin helikopterle Güney nıfının da ideolojisinin olması ! Kıbns'taki tngiliz Agretur Ussüne geolagan sayılmalıdır. tşçi sınıfının tirildigi bildirildi. ideolojisi sosyalizmdir. SosyaKKTC sahil radyosundan edinilen lizmden korkmamak gerekir. bilgiye göre, tankerin sabaha karşı Sosyalizmden ürkmemek gereMagosa Limanı'na gelmesi beklekir. Esasında kapitalistlerin de niyordu. jTürk tankerinde gaz patlaması: 3 ölü sosyalizmden ürkmemeleri gerekir. Zira son tahlilde, onlara da insanlıklannın yüceligini, mutluluğunu, onurunu kapitalizm degil, sosyalizm tattıracaktır. Sosyalizm esittir komunizm değildir. Bunu söylemek, iddia etmek bugünkti dünyada kişiyi alim yapmaz. Ama bilgili adam da dedirtmez. İddia makamı her ne hal ise, sosyalizmin komunizm olduğunu soyiemektedir." Kemal Nebioğlu, 12 Eylül öncesi sermayenin işçi sınıfma planlı ve maksatlı saldınsının semeresini verdiğini belirtti. DlSK'e sermayenin yöneltmiş olduğu saldırı ve suçlamaların iddianamelere aynen yansıdığına işaret etti. Nebioğlu, 12 Eylül sonrası ışverenler ve işveren kuruluşlarırun yakınmalarından örnekler vererek, şikâyet ve istemlerinin bitmediğine işaret etti. Ancak tam kapasite ile çalışmamanın suçunu bu kez DİSK'in üzerine atma olanaklan bulunmadıgını, bu kez başka nedenler bulduklarını, devletten mudahale, yani yardım beklediklerini açıkladı. Kemal Nebioğlu, savunmasında DİSK'in, işçi sınıfırun ekonomik, sosyal, külturel sorunlarına çare arayan sendikal bir kuruluş olduğuna işaret etti. Ancak bu işlevini yerine getirirken işçi sınıfının mücadelesinin ekonomik, politik, ideolojik olduğu gerçeğini göz ardı etmeden, bunun bütunlüğu içinde ekonomik mucadelevi ustlendiğini anlattı. KREDt ANLAŞMAS1 tş Bankası Genel Müdürü Burhan Karagöz ile Bankers Trust Intemational Ltd. Başkan Yardıması Benjamin Weston, kredi anlaşmasını imzahyorlar. 150 milyon dolarhk kredinin bugüne kadar bir Türk ticari kuruluşuna verilen en büyük kredi olduğu bildiriliyor. * . LONDRA, (a.a.> Iş Bankası, Uluslararası Bankalar Konsorsiyumu'ndan ilk kez 150 milyon dolar tutarında bir kredi aldı. Kredi anlaşması dun Londra'da imzalandı. Imza toreninde konuşan Iş Bankası Genel Muduru Burhan Karagoz. alınan kredinin Turk ekonomisinin dış itibannın artması anlamına geldigini soyledı. Karagoz, Turk ekonomisının giderek kaJkınmış ulkelerin yapısıyla butunlestiğıni belirtti. Türk ekonomisinin yılda yuzde 5'lık bir buvume gosterdığini kaydeden lş lş Bankası 150 milyoıı dolarhk kredi alclı Bankası Genel Muduru Burhan Karagoz, son beş yılda Türkiye'nin dış satımlarının da uç katına çıktığını soyledı. Genel Mudür, alınan 150 milyon dolarhk kredinin Türkiye'nin ihracatımn fınanse edilmesinde kullamlacağıru ve buna ilişkin fonları da artııracağını sozlerine ekledi. lş Bankası'run tarihinde ilk kez 150 milyon dolarhk bir kredi almasında, Bank of Trust ve lrwing Trust Bankası, Ingıliz Midland Bankası ile Kuveyt Milli Bankası lıder rolu oynadılar. STRIPUNG Ne zaman? REAGAN Savaş sırasında. STRIPUNG Mr. Reagan, herhangi bir demeğe veya biriiğe üye misiniz? REAGAN Sinema Oyuncuları Birliği'ne üyeyim. STRIPUNG Ne zamandan beri? REAGAN 1937 haziranından beri. STRIPUNG Şu anda birtiğin baskanısmız değU mi? REAGAN Evet. STRIPUNG Ne zaman başkan seçiküniz? REAGAN Birkaç ay önce, Mr. Robert Montgomery başkanlıktan çekikjiği zaman. STRIPUNG Daha önce yönetim kurulundaydınız değil mi? REAGAN Evet. Sayaştan önce yönetim kuruluna seçilmlştim. STRIPUNG Bir yönetim kurulu üyesı ve bir başkan olarak, Sinema Oyuncuian Birliği'nde komünist eğilimli kimseler& rastladınız mı? REAGAN Komünist Parti çtzgisinde küçük bir toptuluK vardı. STRIPUNG Yıkıcı çalışmalarda bulunuyorlar mıydı? REAGAN Evet efendim. STRIPUNG Komünist Parti'ye üye olup olmadıklarını biiiyor musunuz? REAGAN Hayır efendim bilmiyorum. STRIPUNG Sözünü ettiğiniz o küçük topluiuk, birüğinizin yönetimini e/e geçirmeye çaiıştı mı? REAGAN Birliğin yönetimı her zaman bizde kalmıştır efendim. Görüşlerirnizi kabul ettirebilmek için biz de en aşağı onlar kadar çaltştık. Üyelerimizin yüzde doksanı bizi tutmaktadır. STRIPUNG Mr. Reagan, sınernamzı komünist etküerden nasıl kurtarabiliriz sizce? REAGAN Yüzde doksan dokuzumuz HoUyvvood'da neler döndüğünün farkında. Demokratik haklanmızı kullanarak komünistteri etkisiz kılmaya çalışıyoruz. Yalanlannı açığa vurduk, propagandalannı karsıladık. Onlarla savaşmanın en iyi yolu, demokrasiyı işletmektir. Thomas Jefferson'un söytediği gibi, 'insanlar gerçekleri bHirierse hiç yanılmazlaf. Partinin yasatdanıp yasaklanmaması, hükümetin bileceği bir iştir. Bir yurttaş olarak, ideolojik nedenterle siyasal parolerin kapatılmalannı istemem. Demokrasimiz yüz yetmiş yaşında. Ama bir parti, dış kaynaklaria besleniyorsa, dış güçterin etkisi attndaysa, yasalann dışına çıkıyorsa, onu kapatıp kapatmamaya hükümet karar verir. Şunu da belirtmek işterim ki, bizim çalışmalanmız sonucunda komunistler Hollyvıood'da etkisiz kalmışlardır. STRIPUNG İlgimi çeken birşey söylediniz: Jefferson'un bir sözünü hatırlattınız. Komitemizin kuruluş nedeni, Amerikan halkına gerçekleri göstermektir. Gerçekleri ortaya çıkarmak istiyoruz biz. Buraya geldiğiniz için çok teşekkür eoeriz. REAGAN Sayın Başkan, komunistler beşinci kol gibi çalışmaktadırlar. Dusüncetenriden, özellikle taknkterinden tiksiniyorum. Ama bir yurttaş olarak korkuya kapılınmaması gerektiğini söylüyorum. Demokrasi hepşjnin hakkından getecektir". Cİhanet VMarr" Sayfa 3839, Çeviren: Ülkü Tamer, Kavram Yayınları, İkinci Baskı Şubat 1986, fryatı KDV dahil 800 TL) "İhanet Yıllan", "Amerikaîya Karşı Çalışmalan Araştoma Komitesi'nin Tutanaklan"ndar\ Eıic Bentiey'ce yapılan derteme esas alınarak yazılmış... İMZA GÜNÜ CAHİTKÜLEBİ ve Prof. HÜSNÜ GÖKSEL 2 Mayıs Cuma gunu 1619 arası AKADEMİ Kiubevi'nde yapıtlanm imzalıyorlar. DOKTOR Göğüs Kalp Damar ve Genel Cerrahi Hastalıklan uzmanı Muayenehane: Altıyol Bahariye Serasker Caddesi Aybek İşhanı No: 103 Kat:5 Daire:15 Tel:338 70 81 KADlKÖY/tSTANBUL TAMER BALTACIOĞLU Uyuştumcu maddelere ahşmanm ilk adımı ALKOL'dür YEŞİLAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle