15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 HABERLERİN DEVAMI 4 NİSAN 1986 GOZLEM UĞUR MUMCU (Uastarajı I. Sayfada) uygarca tavirlaria karşılaşmıştık. Sayın Erdal İnönü ve Saytn Aydın Güven Gürkan, bu iki partiyi bir araya getirebilmek için bir özveri yanşına çıkmışlar; bu yanşta ipi biriikte göğüslemişlerdi. Sayın Gürkan'ın SHP Genel Başkanlığı'na getirilmesinden sonra, parti içinde ve dışında yeni endişe rüzgârtan estirilmeye başlanmıştt. Acaba Gürkan, yapılacak ilk kuruttayda genel başkanlık için adaytığını koyacak mıydı? Gürkan, bu konudaki ısraıiı sorulan, "Göreceksiniz böyte bir sorun çıkmayacak; bizim böyte bir sorunumuz yok" diye yanrttıyordu. Ama yine de endişeler dinmiş değildi. SHP'nin SODEP'ten gelen kanadı bu kuşkuyu hep gündemde tutuyordu. Gürkan önceki gün, Cumhurbaşkanı Sayın Evren ile yaptığı görüşmeden çıkarken yaptığı açıklama ile bu konudaki kuşkuları tümüyle silip atmış bulunuyor. Bu konuda Gürkan'a yönettilebilecek tek eleştiri, bu açıklamayı niçin Cumhurbaşkanı ile görüştukten hemen sonra yaptığı olabilir. Açıklamanın yeri ve zamanı gereksiz ve yersiz yorumlara yol açabilecek gibidir. SHP Genel Başkanı Gürkan bu açıklamasını, katılacağı ilk ilçe kongresinde yapsaydı, hkp şüphesiz daha uygun olurdu... Fakat olayın kendisi o kadar anlamlı ve önemlidir ki, bu konu ister istemez ikinci planda kalmaktadır. Sayın Gürkan'ın bu tutumu, acaba partinin öteki yöneticileri için bir güzel ömek olur mu? Olması gerekir, ama bu özverinin parti yöneticilerince de benimseneceğini hiç sanmıyoruz. Kurultay öncesi başlatılan kavgalar ve estirilen fırtınalar, Gürkan'ın bu anlamlı jestinde yalnız başına kalacağını göstermektedir. Türk siyasal yaşamı, bu iki uygar insandan ders almalıdır. Siyaset denen kavgantn kamu yaran için yapıldığı, bu kamu yaran gereğince, günü ve saati gelince, kişisel özverilerde bulunufması gerektiği, bu özverinin insanlan küçültmeyip, yücelteceği, Sayın Gürkan'ın bu davranışı ile kanrtlanmıştır. DYP içindeki Cindoruk Yazar çekişmesine bakın, bir de SHP'deki İnönü Gürkan ilişkisine... Birincisinde mahalle ağzı ile sovüşme, ikincisinde anlamlı özveriler ve jestlere rastlayacaksınız. Yine, SHP içindeki doruk noktadaki iki uygar adamın ilişkilerine bakın; bir de ii ve ilçe seçimlerinde "nayton defege" kütükleri düzenleyen sahteciliğe! Gürkan'ı yürekten kutluyoruz. önce HPSODEP birleşmesine yönelerek, sosyal demokratları birteştirmenin önculerinden biri oldu; sonra da bu birliği sağlama amacıyla genel başkanlığa adaylığını koymayacağını açıkladı. Genç ve yetenekli bir siyaset adamı, siyasal geleceğini özveri ile açmıştır. Umarız bu davranış, siyaset yaşamımızın tek anlamlı örneği olarak kalmazl ÖNCE OKU SONRA YAZI Yahya Demirel'in Yargıtay karan ile salrverilmesi ve Avrupa Ülkücü Türk Derneklerı Federasyonu Genel Başkanı Musa Serdar Çelebi'nin de Roma Ağır Ceza Mahkemesi'nce "kanıt yetersizliği" nedeniyle aklanmasından sonra sağ basında bizlere saldınlar başladı. Bu beyler, önce "gazetecttik" görevini yehne getirip, otaylan izlemek zorunda değiller midir? 1 Yanya Demirel hakkında "mobilye yolsuzluğu" nedeniyte Arv kara mahkemelennce verilmiş kesJnleşmiş mahkümiyet nararı bulunmaktaydı. Yahya Demirel, yurt dışından döndükten sonra işte ,,by mahkumiyet kararı nedeniyle Ankara Cezaevi'ne gönderilmiştır. Yahya Demirel'in Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, "toptu kaçakçılık davası" aynı eylemden ötürü açılan bir başka davadır. Demirel, bu davada 23 yıl hapis cezasına çarptırılmış; Yargıtay 7. Ceza Dairesi de bu kararı bozarak sanığın salıverilmesine karar vermiştir. Bizlerin "mobtya ydsuzluğu" konusunda yaptığımız yayımlar, bu asamada bile kesinleşmiş mahkeme kararları ile doğrulanmıstır. 2 Papa suikastı davasımn rutanaktan çok Hginçtir. Suikaatta kullanılan silahın, Olten Ülkü Ocağı muhasebecisi Omer Bağcı tarafından isviçre'den, italya'nın Milano kentine getirilip, Ağca'ya teslim edikJiği, Bağcı'nın kendisi tarafından mahkeme önünde acıklanmıstır. Çelebi'nin, Ağca ile yaptığı gorüşmeler yine Çelebi tarafından mahkeme önünde acıklanmıştır. Bunlar da mı solcuların "iftiralan"dır? 3 Bir tanesi de yazıyor: Sağcı yazarlar, boyle davalar hakkında hiç yazı yazmazlarmış. "Banş Demeği davası hakkında Ergun Gözef nin yazdığı yazılar neyin nesi oluyor?" diye sormavacaksınız. Gazetecilik, araştırma ve inceleme mesleğidir. Kulaktan dolma bilgi ile gazetecilik olmaz. Olursa da böyle olur. Dosyalan inceleme, ne olmuş ne brtmiş, hiç arastırma... Otur, aklına geldiği gibi yaz. Okura saygı bu mudur Allahaskına? Milliyetçi o(, muhafazakâr ol, Kabaklı o), Ergun Göze ol, ne olursan ol, önce oku; arastır, incele, sonra yaz!.. ANKARA'dan YAIÇIN DOĞAM (Baştarafı 1. Sayfada) tı dahi gerçekleşemedi. "Dünyanın en demokratik ülkelerinden birinde." Nasıl oldu da bu noktaya gelindi? Başkentte iki gündür çok çeşitli çevrelerden topladığımız bilgileri özetleyelinv Bursa'da "Avukatlar Günü" nedeniyle düzenlenen toplantıya Süleyman Demirel'in de çağnlması ve orada bir komtşma yapması istenmesi, daha sonra bunun basında yer alması işi rayından çıkaran temel neden oldu. Yani "Demirel'in konuşmast istenmedi." A ma Demirel'in konuşması nasıl engellenecekti? önce konu "idari mekanizma" ile çözülmek isıendi. Yani valilik araalığıyla. Ancak bunun çok ciddi bir sakıncası vardı. "tdariyönden" bir engelleme, aralan zaten soğuk olan ve siyasal açıdan bir araya gelemeyen Demirel ile özal'm arasmı iyice açabilirdi. Oysa son zamanlarda "sağın nasıl birleşebileceği" üzerine harıl harıl teoriler üretiliyor ve hiçbir yenilik taşımayan yüzeysel yazı dizileriyle, bilineni yeniden kaleu me alan sığ yazı/arla DemM ile özal bir araya getirihnek" isteniyordu. Demirel'in Bursa'daki konuşmasınm engellenmesi, ufukıa daha görunmese bile, yine de "belküere ve telkinüre" dayanan sağın birleştirilmesini iyice gündemden indirir. özalla Demirel'in arasmı iyice açabilirdi. Bu nedenle "idari mekanizmadan" vazgeçildi. Kaldı ki, sağın bırlesmesi sOz konusu olmasa bile, 'idari önlemlerU" Demirel'in konuşma yapmasınm engellenmesinin faturası Özal'a çok ağır çıkardı. Çünkü o zpman "Özal DemireH konuşturmadı" olacaktı. Sanki yine öyle olmadı mı?.. Bursa Valiliği de bu isten çok tedirgin olmuştu. Tüm bunlar duşünüldü ve "siyasal iktidarafatura çıkanlmamasına" özen gösterilerek Bursa Valisi Zekai Giimüşdiş önceki gün Bursa Barosu'na "toplantmm yapüabüeceğint, yasalar çerçevesinde kalmak üzere konusmact olarak kimin istenirse davet edilebileceğini" açıkça bildirdi. Hatta valilik bu tebligatı yapabilmek için Bursa Barosu yetkililerini nerdeyse kapı kapı dolaşarak aradt ve "kendini temize çıkardu" İşte Bursa ValUiği "Sz toplantıyı yaparsımz ve istediğinizi de çağırtrsınız " dediği saatlerde, Ankara'dayoğun bir telefon trafiği yaşandı. "özal'ı aşan telefonlardı" buniar. Toplantıya katılması öngörülen devletin "bazı yüksek bürokratlanna" (dikkat edin, bu bürokratlar aynı zamanda "ülkede hukukun üstünlüğünü savunan ve hukuku uygulamakla yükümlü ve bu ulurda yemin etmiş çok üst düzey görevlilerdir") telefonlar gelmeye başladı. "Bursa'daki toplanttya katılmanız uygun olmayabilir" türünden "nazik" telefonlarla uyanldı devletin bu "büyük büyük hukukçulan." Emir yüksek yerden geliyordu. Onlar da işte eninde sonunda "devletin memuru " değiller miydi? önce "devlet memuru, sonra hukukçu" değiller miydi?.. "Basbakanı bile aşan yüksek yerden gelen emirler" sonucunda önce onlar toplantıya katılmaktan vazgeçtiler ve "tartışmaya katılamayacaklannt" Bursaya bildirdiler. Devlet gö/evlisi olmayan ve fakat toplantıya katılacaklarmı daha önce bildiren bazılan ise, "bu iş iyice politik bir kimlik kazandı" gerekçesiyle kendilehni "rahatsız " hıssettiler ve onlar da Bursa'ya gitmekten vazgeçtiler. Bunarağmen, "toplantuun iptalini garantiye almak amacıyla" ilgili barolann bulunduğu illerde emniyet görevlileri gelip araştırma yapmak gereğini duydular: "Toplantıya dinleyici olarak buradan kimler katılacak1' sorusuyla karşılaştı herkes. Bu sorular barolarda çekingenlik yarattL Toplantıya sadece dinleyici olarak katılacaklar da alabildiğine tedirgin hissetti kendilerinl Konuştıırmadılar ANKARA / BURSA, (Cumhuriyef) Marmara çevresine 9 baronun ortaklaşa düzenlediği ve yarın Bursa'da yapüması gereken "Hııkak Açısmdan liusaJ Banş" konulu sempozyura "zorunlu nedenler" gerekçe gösterilerek dün iptal edildı. Sempozyum düzenleme komitesi üyderi Balıkesir Barosu Başkanı Turgnt tnal ve Eskişehir Barosu Baskanı Akm Çunoglu'nun da imzalanmn bulunduğu ortak açıklamayı dün sabah Bursa'da, Bursa Barosu Başkanı Emin Etgin yaptı. Açıklama aynen şöyle: "Balıkesir, Boiu, Bursa, Çanakkale, Eskişehir, KocaeH, KaUhya, Sakarya ve ZongnJdak buofauımn 5 Nin a Avukatlar Günü'nü kotlamak amacıyla düzenledikleri ve Dunya Banş V'ılı nedeniyle seçilen Hukuk Açısından l lusal Bans konulu konfeıans, zonınlu nedenlerie iptal olunnaçtıır. Kamuoyuna saygı ile dııynnrinr". İptal ediien sempozyumun konuşmacıianndan kapatılan AP'nin Genel Başkanı Süleynum Demirel, "Konusalmamı; şeyler mi cezalandınlıyor" sorusunu yonelürken, SHP Genel Başkanı Aydın Gtiven Gdrkan. Türkjye'nin şimdiye dek yasanmanuş gizli bir baskı ve yasallaştınlmaya çalısılan sinsi bir hükümet terörtl yaşadığuu söyledi. Başbakan TtttpH Özal ise Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile yaptığı haftalık görüşmeden sonra Çankaya Köşkü'nden ayrılırken basın mensuplannın bir sonısu uzerine, iptal ediien toplantıya ilişki "Bizim en ufak bir alâkamız yok" dedi. OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI Balıkesir Barosu Başkanı Turgut lnal'ın önceki gün Balıkesır'den Bursa'ya gelerek Bursa ve Eskişehir barolanmn yöoeticilerinin de kalıldığı olağanüstü bir toplantı yapıldığı öğrenıldi. önceki gece saat 23.10'a kadar süren S saatlik toplantı sonunda sempozyumun iptaline karar verildi. tptal karan dün sabah açıklanırken, Bursa Barosu Başkanı da telefonla, sempozyumun konuşmacılarından Demirel ve Gürkan'a durumu bildirdi. Düzenleme komitesi ilgilileri de öteki konuşmacılara telgraf çckerek sempozyumun iptal edüdiğini duyurdu. Bursa Barosu Başkanı dün sabah saat 09.30'da Ankara'ya telefon ederek önce Gürkan'ı aradı. Cumhuriyet muhabinnin de izlediği telefon görüşmesinde Baro Başkanı Ergin, Gürkan'a "Size iizöntnlü bir haberimiz var. Konferansı iptal ettik" dedi. Gürkan'ın gerekçe sorması üzerine Ergin "Zonınlu nedenler" yanıunı verdj. SaaJ O9.45'te bu kez Demirel'i arayan Ergin "üziintülü baber"i söyleyince Demirel "Tazyik mi varT" diye sordu. Ergin'in yanıtı "Hayır beyefeadi, tazyik yok" oldu. Bunun üzerine Demirel "Benim yiizümden mi iptal karan akbnız?" sorusunu yöneltti. Ergin, "Hayır beyefendi" deyince Demirel "O ramaa hayıriı olsun" dedi ve telefonu kapattı. BALO DA İPTAL EDİLDİ İptal kararmın açıklanmasından sonra Bursa Barosu Yönetim Kurulu, olağanüstü bir toplantı daha yaparak yarın gece için düzenlenen baloyu da iptal etti. Toplantuun iptal gerekçesi "zonınlu nedenler" şeklinde açıklanırken barolara yakm çevrelerden değişik görüsler öne sürüldü. Bir gönişe göre, sivil polislerin çevre illerden toplantıya katılacakların isimlerini saptamaya çaüşmaları "zonınlu neden" oldu. Bir başka görüşe göre ise, toplantıda konuşma yapacağı açıklanan 13 kişiden bazılan son anda Bursa1 ya gelmeyeceklerini bildirdiler ve konuşmaa olarak geriye Gürkan ve Demirel'in yani sıra birkaç kişi kaldı. Toplamının iptal edilmesi Uzerine kapatılan AP'nin Genel Başkanı Süleyman Demirel, bir suçun oluşması için önce ortada bir fiilin olması gerektiğini beürterek, "Yapdmamış bir toplanüda, koausolmamıs seyler mi cezalandınlıyor?" dedi. Buna'ya yapacağı geziyi iptal etmedigini ve bugün Bursa'ya gideceğini bildiren Demirel, "Toplantının iptali benim değil, Tiirkiye'nin meselesi oldugu için onem taşıvor" şeklinde konuştu. Fiilsiz suçun ve suçsuz cezanın olamayacağını vurgulayan Demirel, hayali suçun cezalandınldığını söyledi. Demirel, kendisinin yasaklı bir eski siyasi olmadığını da bildirerek şöyle dedi: "Otay yapar diye, bütün Türkivti nin insanlannı evlerine veya büyük bir hapisbaneyc mi kapaiacaklar? Tiirkiye'nin avukatlan bir araya gelip toplanamıyonar ve konoşamıyorlarsa, düşüniin artık." GÜRKAN: ZORBAL1K VE BASKI ARTTIRILIYOR lan nı yanıtlayan Başbakan Turgnl Özal, toplantının iptali için hükümetin herhangi bir telkinde bulunmadığını belirterek, Demirel'in de bu tür toplantılara katılmasında herhangi bir sakmca olmadığını söyledi. Özal, şöyle konuştu: "Bizim bu konuyia en ufak bir alâkamız yok. Bize soruMugu zaman da böyle bir toplantıya sade ve sadece aacak snnıı söyleriz; Toplanüya gi(mesinde (Süleyman Demirel'in) bir mahsıır yoktur. Tabrystıyla o toplantıda kanuntara ve anayasayı aykın bir hareket olmamalı ve bunu da biz söylemeyiz. Adü makamlar ilgili tnakantlar bakarlar o kadar. Bu gibi konular büknmete dahi gelmez. Gdmemesi lazım. tlgili bakanlar, makamlar. neyse vgzifeleri onu yaparlar." AKBLLUT: DÜZENLEYENLER İPTAL ETTİ Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, gerekli iznin verildiğini, ancak toplantıyı düzenleyenlerin binakım düşüncelere kapılıp iptal karan aldıklannı söyledi. Akbuiut şöyle dedi: "Türkiye'de herkes kanunlar çerçevesinde, kanuna nygnn olarak toplanlı yapabilir. Bizim herhangi bir müdabalemiz olmadı. Biz kendilerine toplantıyı yapabilecekleri iznini verdik. Ama toplanoyı düzenleyenler, birtakım düşüncelere kapılıp kendileri iptal ettiler. lptalde, hükümetin bir dahli yoktur. tptalin gerekçesini de toplantıyı iptai edenler bilebilir. " Bölge barolan anlayışınm Avukatlık Yasasj'a aykın oldugu gerekçesi ile başlangıçta söz konusu toplantıya katılmayacağını bildiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Troman Evren ise, iptal karannm alınmasından sonra, "Başlangıçta karşıydım, ama bn noktaya gelmiş bir loplantının iptaline üzuMüm" dedi. İNAL: ŞttR OKtSAK BİLE Balıkesir Barosu Baskanı Turgut Inal, "zonınlu nedenler" konusunda açıklama yapmamakla biriikte Cumhuriyet'in sorulanm yamtlarken bu zorunluluğun üzerlerinde duydukları ağır baskıdan kaynaklandığını söyledi. tnal, "Biz bu toplantıyı yapıp Bursa'ya güzelleme diye şiirler okusaydık bile, hakkımızda kovnşturma yapılacağından ve aylarca barolann kendi normal işlevlerini yapamaz dunıma geürüecegınden emin oiduk ve bu karan aldık" dedi. Toplantınjn konusu olarak "bany"ın seçilmesinin bile bazı çevrelerce tuhaf karşılandığım bildiren Turgut tnal, öteki illerin barolannın da hissettiklerini söylediği "baskı"yı şöyle anlattı: "Çarşamba günü, bir görevlinin Balıkesir'de, Bursa toplantısına gidecekleri tespiı ettiğini ögrendik. Bu, öteki nedenlerin de bir gostergesi degil mi?" Bursa Barosu Başkanı Emin Ergin ise, daha önce konuşmacı olarak katılmaya karar verenlerin büyük çoğunluğunun çeşitli nedenlerie bu kararlanndan vazgeçtiklerini ve çok az sayıda konuşmacı ile yapılacak toplantının, düşünülen ve planlanan ölçüde olamayacağı için iptalinin daha doğru olacağına karar verdiklerini söyledi. Ergin, karan kendi "frade"leri ile aldıklanru da sözlerine ekledi. BEN DE tMZA ATTIM Eskişehir Barosu Başkanı Akm Çamoflu da şöyle dedi: "Gerekli izni aldık. Ancak daha sonra konuşmacı olarak katılacak hukukçnlar gelmeyeceklerini bildirdiler. Konferansa sadece gazeteci ve yazarlar ile siyasiler katılacak tı. Kamuoyunda da toplantının politik bir toplantıya döniişecegi kanısı olnşmuştu. Alınan iptal karan, barolann bağımstzhgmın geri bir adımıdır. Bu karara maalesef ben de imza attım." Bu arada Akın Çamoğlu, Dünya Banş Yılı nedeniyle en kısa zamanda böyle bir toplanoyı Eskişehir'de gerçekleştireceklerini açıkladı. Barolann yetkilileri, bazı konuşmacılann toplantıya katılmayacağını bildirdiklerini söyiemelerine karşın, kimlerin toplanüya katılmaktan vazgeçtiğini açıklamadılar. Ancak Bursa Barosu'na yakın çevreler, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet BoyacıogİD, Danıştay Başkanı Oriıan Özdeş ile Anayasa Mahkemesi üyesi Yekta Güngör Özden'in toplantıya katılmayacaklannı bildirdiklerini söylediler. Aynı çevrder, "Bürokrat kökenli konuşmacılara baskı yapılmış olabilir mi?" sorusuna ise "Bu soruyu bize degil, onlara sornn" şeklinde yanıtladılar. DEMİRELlN BURSA PROGRAMI İPTAL EDİLMEDİ öte yandan, toplantuun iptal edilmesine karşın Süleyman Demirel, bugün Bursa'ya gıdiyor. Demirel, sabah saat 09.00'da Ankara'dan karavolu ile aynlacak ve cuma namazını Bozüyük'te kılacak. Demirel, saat 15.00'te, Zincirbozan'a zonınlu ikâmete giderken kendisini uğurlayanIann arabalannın kontak anahtarlannın toplandığı tnegöl'ün Osmar.iye köyünde karşılanacak. Demirel, konvoy haunde saat 17.30 dolaylannda Bursa'ya gelecek ve gece Kültürpark'ta onunına verilen bir yemeğe katıiacak. Demirel'in yann sabah Bursa'da bir basın toplantısı düzenlemesi ve aynı gün Ankara'ya dönmesi bekleniyor. BURSA'DA BASIN TOPLANTISI Bu arada, Demirel'in baro toplantısmın iptaline karşın Bursa'ya gideceği açıklanırken AP'nin eski milletvekillerinden Halil Karaath'nın yazıhanesinde dün bir basın toplantısı düzenleyen AP eski merkez ilçe başkanı ve DYP Bursa 11 Başkanı Abdülkadir Cenkçiler, "Baronun toplantı yapması yapmaması bir unsur degildir" dedi. "DEMİREL AĞIR GELDİ GALtBA" DYP Bursa 11 Başkanı Abdülkadir Cenkçiler, dünkü basın toplantısı sırasmda "yazılı raetin" dışına çıkmamaya özen gösterdiği görüldü. Cenkçiler, Cumhuriyet muhabinnin, "İptal gerekçesi ne olabüir?" yolundaki sorusu üzerine, "Demirei. barolara agır gcMi galiba" şeklinde yanılladı. ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKİMOĞLU f İstanbul'da Birkaç Gün... Geçen akşam Galata Kulesi'nin yanında bir sokakta eski İs ) tanbul'u seyrettim uzun uzun.. Belediye Başkanı Dalan'ın ku f lakları çınladı mı acaba? Ama asıl Çelik Gülersoy'a seslendim • o sokakta. İstanbul'da mıyım, Cenova'da mıyım şaşırdım biraz. Fellini'nin sokaklanna daldığımı düşündüm. Serdar Ekrem sokağında çok eski bir apartman var. Vaktiyle ne güzeldi kimbi : Iir, durmuş, oturmuş, gün görmüş bir yapı. Bir katında Mualla ' Anhegger yaşıvor, Sabahattin Eyüboğlu ve Bedri Rahmi'nin kardeşi, 1940'larda Anadolu illerinde, köyferinde yükselen koy enstrtülerine sevgiyle emek vermiş bir mimar. Başka bir katta ' Rasih Nuri ileri oturuyor. O eve girince de şaşkına dönüyor in san. Büyukelçi Hâmit Batu'ya teşekkürter, Arif Dino ve Abtdin'in • • en eski ve de sergilenmemış resimlerini bu evin duvarlarında • seyrettim. Çok değişik dönemlerden ürünlerle bir resim şöle " ni yaşadık o akşam. Pencerelerden de Marmara'nın en güzel resimlerini seyrettik. Bu apartman Haydarpaşa Gan yapılırken yükselmiş Galata kulesine doğru.. Gan yapan mimarlar burada oturuyordu belki de... KAMONDO Hanı da bu apartmanın yanındaymış vaktiyle, 1940'larda Abidin Dino orada otururmuş, resim dalında önemli bir olay sayılan Liman sergisi de o handa oluşuyor Kamondo Han'ın sahibi de ilginç bir kişi, Yahudi asıllı bir sanatsever, İstanbul'da güzel yapılan var, Paris'te de bir sanat müzesi, bu eski İstanbul'dan kimler gelmiş, kimler geçmiş... Bu apartmanda ofuranlar şimdi tarihe kanşan LEBON ya da MARKİZ'de çay içerlerdi belki de.. Ya da üst terasda Marmara'ya karşı rakı içerlerdi. Bir sokak, eski bir han odası, bir masa, bir tablo ne çok şey anlatıyor kimi zaman! öyküler ne güzel boyutlanıyor. Bir duvardan Abidin Paşa bakıyor bize, vaktiyle adalar valisiymiş, bir b3şka duvardan Abidin Dino.. Çay bardaklarının durduğu masada Kara Todori Paşa oturmuş yıllarca önce, onun torunu da Ankara'da elçilık müsteşarıydı yakın yıllarda. Bu yemek masasında kimler buluştu, ev sahibesi konuklanna ne yemekler sundu acaba? Oysa şimdi, İstanbul'un görkemli partilerinde hep aynı yemekler sunuluyor, havyar bayramı kutlanıyor, dumanlı somonlar. Ama ev sahibesinin eli hissedilmiyor bu görkemde, zenginliği göze batıyor ancak. Kimi sofralarda o zenginlik bir görgü ve kültür fakiıiiğine dönüşüyor giderek. Ev sahibesinin sevecenliğini yansıtan sofralar beni daha çok etkiler her zaman. Her şeyde bir sevgi esintisi, bir özen hissederim, konukluğun keyifini sürerim, dostluğun güzelliğini ya şarım kadehimi tokuştururken, o sofradaki yerimi bulmanın, sevilmenin, şımartılmanın güzelliğini yaşarım. İnsan yaşamının güzel olaylanndan biri de bu bence, çok şeyi aşan bir olay.. • * • Sabiha Tansuğ ile zamanı da aştık bu kez. Mecidiyeköy'deki evinde Türkmen köylerine uzandık, genç gelinlerin giysileriyle, Anadolu kadınının yaratıcı gücüyle okşandı gözlerimiz. Ne güzel süslenirmiş o genç kadınlar. Çok ince. kadınsı bir zevk konuşuyor o giysilerde. Her başlığın ayrı bir öyküsü, her oyanın ayrı bir duyurusu var. Yıldız Sarayı'nın bahçesinde, Silahhane'de de bir köşesi vardı Sabiha Tansuğ'un. Ancak o köşe zengin koleksiyonunun küçük bir bölümü. Bence o koleksiyon daha iyi değerlendirilebilir, bir müze kurulabilir, Anadolu'nun yaratıcı gücü tüm ayrıntılan ve de yaşam biçimiyle sergilenebilir, yalnız yabancılara değil, özvarlıklarına yabancılaşan genç kuşaklara da bir pencere açılabilir. Cesur, anlayışlı bir el bu düşü gerçekleştirebilir bence. Kimi konularda saşırıyor insan, belli olanakları geliştirmek neden bu kadar güç, diye akıl erdiremiyor, İstanbul'un tüm görkemine karşın fakir bir yasamı olması burdan kaynaklanıyor belki. Giderek yozJasan bir ortamda güzel şeyler üretmek kolay olmuyor... • • • İstanbul'da en güzel olay/1 nisan günü yaşadım, sadeliğin görkemi içinde Nadir Beyin başyazarhğında ellinci yılım' kutladık. Çocukluğum Cumhuriyet sayfalannda gecti, evimizde, soframızda o sayfalara dönük soyleşiler yapılırdı her zaman. Kaç kuşağı bir arada eğiten bir okuldu gazetemiz. Yıllar gecti, çocukluk, gençlik, hatta orta yaş geriferde kaldı, öğrencilik geride kalmadı hiç.. Ülkesinin tarihiyle, tarihsel gelişmesiyle böylesine bütünleşmiş bir gazete az sanırım. Kimi zaman bir devlet büyüğünün Cumhuriyet'e bakışında, ülkemizi yönetenlerin bakış açısını görür, üzülür, kederlenirim. Kimi zaman Cumhu <. riyet'e dönük bir selam, bir soruyla içim aydınlanır, umutlam ' rım. Bir okur mektubunda milyonlann soluğunu hissederim, güçlenir, yüreklenirim. Ama asıl aydıniığı Nadir Beye bakarken duyarım her zaman. Onu giderek anıtlaşan bir kişi olarak selamlarım. Bizim yokuşun serüvenlerle dolu yaşamında elli yılı bu sadelik ve ictenlikle aşmak kolay değil. Hiç ödün vermeden, çağın gerçeklerine hiç ters düşmeden, yanlışlara direnerek, doğrular için savaşarak geçen elli yılda Nadir Bey bir anıt gibi dikiliyor karşımıza. Türk basınında çok ilginç kişiler yer alıyor, çok ilginç öyküler oluşuyor, ama böyle anıtlaşan kişiler de var. Bu da çok mutlu ve umutlu bir olay, karanlık dünyamızı aydınlatan bir olay... Banş sempoz\Tinıımdan (Baştarafı I. Sayfada) Eskişehir Barolanndan oluşmasını kararlastırdılar. Sempozyumun konusu önce "lç Banş" olarak belirlendi; sonra "Huknk Açıandan Uhual Banş" olarak değiştirildi. Balıkesir Barosu Başkanı Turgut Inal, düzenleme komitesi adına önce 93 kişiye davetiye gönderdi. Sempozyuma çağnlanlar arasında Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlıg] Konseyi üyeleri, TBMM Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yargıtay Başkanı, Danıştay Başkanı, Sayıştay Başkanı, YÖK Başkanı, Başbakan, Genelkunnay Başkanı, Cumhuriyet Başsavcuı, siyasi parti başkanlan, çe\Te Oniversitelerin rektörleri, hukukçular, yazarlar, Türklş Başkanı, TİSK Başkanı, TUSİAD Başkanı vardı. Bu arada eski ve yeni Içişleri ile Adalet Bakanlan da sempozyuma çağnldı. Kamuoyunun dikkatini çeken çağn ise, eski başbakanlara yapılanı oldu. Sempozyumun hazırlıklan sürerken davet edilenlerin sayısı 135'e yükseldi. 12 Eylül öncesi, 12 Eylül dönemı ve 12 Eylül sonrası Emniyet Genel Müdürlerine de davetiye gönderiJdi. Davetiyelerin gönderilmesinden kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanlığı özel Kalem Müdüru. telefonla düzenleme komitesi yetkililerini arayarak Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in sempozyuma yoğun işleri nedeniyle katılamayacağı bildirildi. Başbakan Turgul özal ve kapatılan CHP'nin eski Genel Başkanı Bülent Ecevit hiçbir yanıt vermedi. Kapatılan AP'nin Genel Başkanı Suleynuuı Demirel ise Bursa'ya geleceğini bildirdi. Hatta Demirel, düzenleme komitesi yetkililerine "5.5 yıl sonra ilk defa halkın karşmaa çıkacagıın. Bir ifkıniıh olabilir, bnnnn faturaa da size cıkartüabgir. btencniz kaUlmayabilirtm de" dedi. Sempozyumu düzenleyenler boyle bir dunımun söz konusu olmadığını söylediler. Bu arada Ankara'da yapılan temaslar sonucu SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan da sempozyuma katılmaya karar verdi. Demirel ve Gürkan'ın Bursa'da düzenlenen bir sempozyuma konuşmacı olarak katılacaklanmn açıklanması kamuoyunun büyük ilgjsini çekti. Dikkatler Bursa'ya çevrildı. Son hazırlıklar yapılırken geçen hafta Bursa AdJiyesi'nde Bursa Barosu Başkanı Emin Ergin, koridorda Bursa Cumhuriyet Savcısı Aydemir Turban'Ia karşıiaştı. Savcı Turhan, avukat Ergin'i odasuıa çağırdı. Sohbet ettiler. Sohbet sırasında söz, 5 nisanda yapılacak sempozyuma geldi. Savcının sohbet sırasında söyledikleri Baro Başkanını biraz huzursuz etti. Savcı, Demirel ve Gürkan'ın, Wonun düzenlediği bir toplantıya katılıp konuşma yapmalanndan sonra kendisine bir dosya intikal etmesi durumunda gerekli işlemi yapacağınj söylüyordu. Hatta, ortada Avukathk Yasası vardı. Bu yasanın 76. maddesi barolann siyasetle uğraşamayacağım bildıriyordu. Bu göriişmenin ardından, savcının baroyu uyardığı ve baronun c"a Gürkan ve Demirel'in konuşmalannı programdan çıkardığına ilişkin bir haber yayımlandı. Savcı daha sonra baroyu uyarmasının söz konusu olmadığını söyledi. "Ben yasalar neyi emrediyorsa onu yapanm" dedi. Bursa Valisi Zekai Gümuşdiş de, ortada bir engellemenin söz konusu olmadığını bildirdi. Bursa Barosu'nun Demirel ve Gürkan'ı sempozyum programından çıkarma eğiliminin duyulması üzerine Balıkesir Barosu Başkanı Turgut Inal telefonla Bursa'yı arayarak Baro Başkanı Emin Ergin'e böyle bir durumda Bursa dışındaki tüm barolann sempozvumdan çelulcceğini söyledi. Bu gelişmeler 31 mart pazartesi günü oldu. 1 nisan salı günü Bursa Barosu'nda üç saat süren uzun bir toplantı yapıldı ve Gürkan ile Demirel'in sempozyumda konustunılmamasının söz konusu olmadığı açıklandı. Emin Ergin, bu doğrultuda programı hazırladıklannı söyledi. 2 nisan çarşamba günü Bursa Barosu bir basın toplantısı düzenleyerek sempozyumun programı nı açıkladı ve program Bursa Valiliği'ne de verildi. Bursa ValUiği de gazete ve ajanslann bürolannı arayarak sempozyumun 5 nisanda Çelikpalas Oteli'nde yapılacağını duyurdu. Ancak aynı günün gecesi Turgut tnaJ Balıkesir'den Bursa'ya geldi ve Bursa, Balıkesir, Eskişehir Barolannın yöneticilerinin katıküğı 5 saat süren bir toplantı yapıldı. 2 nisan çarşamba gecesi alınan karar 3 nisan perşembe sabahı, dün açıklandı: "Sempozyum iptal edfldl." Sempozyumun neden iptal edildiğine ilişkin aynntılı bilgi verilmedi. Bursa Barosu Başkanı "Toplanıp ba neticeye rardık" derken Balıkesir Barosu Başkanı "İptal nedenini açıklama dununnnda degilim" dedi ve şöyle devam etti: "Ulusal Banş konulu sempozynmdan, ulusal banş adına vazgeçtik." Kamuoyuna yansıdığı kadan ile Bursa Cumhuriyet Savcıhğı'nın herhangi bir müdahalesi olmamış, Bursa Valiliği gerekli izni vermiş fakat barolar toplanıp son anda sempozyumdan vazgeçmişlerdi. Ancak, sempozyumun iptal gerekçesi "zonınlu nedenler" dışında açıklanmamıştı. Bu arada, yaygın söylentiye göre henüz iptal kararı almadan düzenleme komitesi yetkilileri sempozyuma katılacaklan telefonla arayarak "konuşma stiresini 10 dakika ik smırlı tutmalan" konusunda ricada bulunmuşlardı. Daha önce de "bilgi" için konuşma metinlerini göndermelerini istemişlerdi. Ve tabıi bu istekler, Gürkan ve Demirel'in katılacaklannı açıklamalanndan sonra gündeme gelmişti. CÛNEYT ARCAYÛREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) risini gösteremesin? Doğrusu, bir buçuk yıla yakın zamandır Sayın özal'm yurt içi gezilerine katılamamıştım. TV'nin objektif saptırmaları ile Sayın Özal'ın büyük kalabalıklara seslenişini yakından görme fırsatını Çanakkale'den Balıkesir'e, oradan da Manisa ve tzmir'e dek yakalayabileceğim. Bu gezide TV'den yansıtılan o kalabalıkların içten nasıl kıpırdandığını aralarında gezerek, ekranda sezilemeyen hoşnutsuzluklan hemen yanlannda izleyerek kendi çapında bir nabız yoklaması yapabileceğim. Sivrihisar'a gelmeden, Bademlik kavşağmdaki çay molasında Eskişehir ve Afyondan başkente giden yolcularla görüşürken kırsal alandan duyulan akortsuz sesleri dinledik. Tarla homurdamyordu. Emirdağlı genç bir insan 2yaşmdaki kız çocuğuna çay içirirken, pancar üreticisinin perişan halini söyledi. "Fakirleşme giderek artıyor" dedi. Çay ilçesinden gelen tarım mühendisi ise köylünün devlete kaptırdığı parasını hâlâ alamadığını içi yanarak anlatıyordu. Başkente yansıyan haberlerdede kırsal iktidan gözden çıkardığını öğreniyorduk. Tabii ANAP merkezi özellikle kırsal alana güvendiğini söylüyordu. Bizler ise aksine kent merkezlerinde oy kargaşasmın kırsal alanda olumsuz yönde tekdüze olduğuna inamyorduk. Oy dağılımında ise elbette kesinkes bir sonuç verecek durumda değillerdi. Fakat Afyon gibi tutucu oiduğu bilinen bir kentte 6 milletvekilinin 5'ini kazanan ANAP'ın ilk genel seçimde 3'e düşeceğini açıkça belirtiyorlardı. Ne var ki, giderek güçlenen, hele birleşmeden sonra atağa kalkan SHP'deki "eskiyeni politikacı kavgasuun" oy bazında olumsuz bir etkilemeye doğru kayabileceği kuşkusunu yansıiıyorlardı. Başbakan özal'ın seçim yasasıyla yaptığı düzenlemenin, oyları dilediği yöne kaldırabileceği yolundaki inancını yol boyuu söyleşileri pek doğrulamıyordu. ' Başkentin dışına taştıkça insan, politikanın halkça daha sağlıklı değerlendirildiğini bir kez ' daha anlıyordu. Büyük kentlerin !'• dışına çıkıldıkça insanlarımızın h ekonomik olaylarla başlattıkları, sosyal olaylara indirip politikaya soktuklan değerlendirmelerle merkez görüşleri arasında binlerce metre mesafe oiduğu bi ^ lincine varılıyordu. ı öğle üzeri Bursa'ya geldik. Cumhuriyet bürosuna uğradık. Faruk Büdirici önüme uzun bir ^ haber koydu: Bursa'da 9 ilin baro başkanlarımn düzenlediği konferansın nasıl iptal edildiğini ana çizgileri ile veriyordu bu haber. Bürolarımız bu haberi elbette irdele , yecekti Yolcu yolunda gerek, ver elini Çanakkale... Çanakkale'den kimin geçip geçemeyeceğini, bir ölçüde göreceğiz Ama aklıma takılı kalan soru şw Baro başkanları konferansı, iptal mı edildi, iptal ettirildi mi, yoksa Sayın Özal'ın bu yörelerde iken içli dışlı oiduğu güçlü odak noktalarının etkisi mi söz konusuydu? Buhaftaki okudıınuz mu? YALÇEV PEKŞEN "Dilin Kemigj Yok" ve diğer yapıtlanru imzahyor. 4 Nisan Cuma 1619 Nişantaşı Akademi Kitabevi SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, telefonla Bursa eski HP tl Başkanı Avukat Vedat Atabek'le gö Bu gelişmeler karşısında rüştükten sonra Ankara'da yazılı bir barolann başkanları kendi araaçıklama yaptı. Gürkan, baroya baslarında yaklaşık beş saat süren kı yapılarak toplantının iptal edilmebir toplantı sonucunda önceki sinin sağlandığını savundu ve iktıdagece saat 24 sıralannda panelin rın halkın desteğini yitirdikçe toplum iptaline karar verdiler. "Barolar üzerindekı zorbalığını ve baskısını arolarak ileride ana görevimizin tırdığını söyledi. Gürkan şöyle dedi: yapüması engeüenebilir" kaygı"Savuaduğu davaya giivenmeyen sı ağır bastı ve barolar ne yazık ve inanmayın insanlar düşünülmeki, "baskıya boyun eğerek " geri sinden, konusuimasuıdaıı ve yazılntasiDdün korkartar. Suskuniuktan ve çekildi. Çünkü panelin yapılmaSLnı "en yüksek rnakamlar" açık karanhktan yardım umarlar. Turkiye bagiin, şimdiye değin yaşanmamış ça istemiyordu ve barolar da "bu bir gizli baskı ve yasallaşUnlmaya çaisteğe uymak zorunda hissediuşılan sinsi bir hükümet terörü yayorlardı" kendilerini. şamaktadır. Politikada veba mı var, diyerek Vakıflar Bankası yonetimine Tüm bu gelişmeler hem de hangi güne rastladı?.. "Eski siya bir genel baskan yardımcısı atayan zihniyet Anavatan, anamuhalefet silere konuşma hakkıntn partisi geoel başkanının bir baro sesağummasını" öngören yasanın mecl'ıslerden tamgeçtiğigün, De minerinde banş uzerine konuşmasından korkmaktadır. mirel'in konuşması engellendi. Sayın Özal, bir bans adamı ve bir Dolayısıyla 2969 sayılı yasada demokrat degil, keodine giiveni olyapılan değişikliklerin de hiçbir mayan ürkek ve baskıcı bir çağdışı anlam taşımadığı böylelikle bir poütikaadır. Türk halkımn bu büyiik kez daha ve sıcağı sıcağına ortasansaziıgı ilk seçimde tasviye edileya çıktı. ^ cek ve düşünen, yazan, konuşan 6ıPerde arkasında dönenler ne giır ve demokratik Türkiye mutlaka olursa olsun, "Başbakan" TUrgut inşa edikcektir. Türk halkımn özgürözal bu siyasalfaturadan kendilük ve demokras mücadelesi Özal ginisıyıramaz. Biryandan "Türkibilerini aşar geçer." ye dünyanın en demokratik ulÖZAL: ALÂKAMIZ YOK kelerinden biridir" diyecek, öte Cumhurbaşkanı Kenan Evren'le yandan hukukçuların düzenledi dün sabah haftalık olağan görüşmeği toplantı iptal edilecek?.. Bu sini yaptıktan sonra Çankaya Köşnasıl bir demokrasi ise?^ kü'nden çıkarken eazetecıleıin soru İnönü (Baştarafı 1. Sayfada) için hiçbir kişisel özveriden çekinmejeceğini bir defa daha göstermiştir. Bu yüksek erdemli davranışın kongrelerde ve kurultayda herkese örnek olacağına ve en iyi şekilde değerlendirilecegi . ne inanıyorum. Bülun partiliier gibi benim de • görevim, Sayın Genel Başkanı SHP'yi kesin başarıya götüren çalışmalarında bütiim gücümle " desteklemektir".
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle