16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 NÎSAN 1986 EKONOMİ CUMHURtYET/U TURKIYE'den Faizsiz konut kredisi süresi 30 hazirana uzatıldı ANKARA, ( U L ) Devlet memurlan ve sigortalılara verilmesi öngörülen faizsiz konut kredisi için başvunı süresi 30 hazirana kadar uzatıldı. Başbakanük Toplu Konut ve Kamu Ortakkğı Idaresi yetkililerinden alınan bilgiye göre, daha önce nisan ayı sonu olarak belirlenen faizsiz konut kredisi başvunı tarihi 30 haziran olarak değiştirildi. Devlet memurlan ve diğer kamu görevlilerinden dunımlan faizsiz kredi almaya uygun olanlar çalışuklan kunımlara, 506 sayıh kanuna tabi sigortalılar ise Sosyal Sigortalar Kurumu'na başvuracaklar. Memurlann çalıştıkJan kuruluşlar, tcmmuz ayı sonuna kadar hazırlayacaklan listeleri Emekli SandığYna gönderecekler. Dünyunın en Dışa açdma devlet müdahalesınden geçer Uginç borsası Ekonomi Servisi İktisatçılar Haftası için Türkiye'ye gelen ünlü iktisatçı Hans Singer, "IIhal ikamesi ve güçlü devlet müdabalesi dışa açılmanın ön koştdu" dedi. Singer, uluslararası ekonomik kosulların bugün vardığı noktada arıık demode sayılan ithal ikamesiyle kalkınma modelinin bazı değişiklik ve yenilemelerle yeniden formüle edilerek ülkelerin kalkınma politikalarında yararlanılabileceğini dile getirdikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu görüşüm Türkiye için gecerH olmayabilir, çünkii pek çok iilke ithal ikamesi ni 196570 lerde terkederek dışa açılırken Türkiye dışa açılmada epey gecikmiştir." İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti tarafmdan duzenlenen İktisatçılar Haftası'nın açılışında konuşan Maliye Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, son aylarda bankacıhk, ihracat, döviz durumu gibi konularda sıkça görüş belirten TÜSİAD'ı dolaylı elestirerek "Meslek kunıluşlarının bildirdikleri görüşier saglam ve dogru verilere dayanmalı ve kamuoyu yanlış bilgilerle yanıltıimamaiı" dedi. Ekonomik durumla ilgili pembe tablo çizen Alptemoçin 8.7 milyar dolar olarak belirlenen 1986 ihracat hedefinin, petrol fiyatlarındaki düşüşten sonra yeniden revize edildiğini ve 8.2 milyar dolara indirildiğini söyledi. Alptemoçin ithalatın da aynı nedenle 11.2 milyar dolar dolaylarına inmesiyle 1986'da cari işlemler açığının 700 milyon dolara düşmesinin beklendiğini dile getirdi. Sheraton Oteli'nde dün başlayan toplantıda Alptemoçin'in açış konuşmasından sonra ilk bildiriyi iktisadi kalkınma kuramlarının geliştirilmesinde önemli rol oynamış olan ünlü ik Iktisatçılar Hafiası'nda konuşan ünlü iktisatçı Hans Singer THE WALL STREET JOURNAL: ALPTEMOÇtN TÜSİAD'I DOLAYU ELEŞTtRDİ Anadolu Bankası'nın hirazı reddedildi tstanbal Habcr Serrtai Anadolu Bankası'nın Akbank'a odedigi 2.7 milyar lirayı gcri almak için mahkemeye yapügı itiraz reddedildi. Anadolu Bankası avukatlan Şefik KapeUtothı ve Nedim Keskin, tstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne vcrdikleri dilekçc ile, 2.7 milyar liranın ödenmesine yol açan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 7 Mart 1986 tarihli karannın "aaul ve kanuna «ykm OMV|«BD « maddi kata aoManda vcriMitiaJ" öne sürerek, kaldınlmasını istediler. DUekçede aynca 15 Ekim 1985 u rihli bozma karannda Lmzalan bulunan baskan ve uyeler tarafından karar düzdtmc incelenmesi yapılarak, Akbank'ın 30 Aralık 1985 tarihli karar duzeltme isteminin reddedümesi istenüdi. "Ayaı karar aleyUne Mr defadaa fazla k a ı v düzeıtme istemiade bnlanalmayacaguu" belirten tnahkeme, Anadolu Bankası avukatlannın "karana düettiİBesi" istemini yasaya ve usule uygun buımayarak reddetti. Banka avukatlan da dün verilen mahkeme karannı temyiz etmek için Yargıtay'a başvuracaklannı bclirttileı. Hteslek kuruluşlarının bildirdikleri görüşier sağlam ve doğru verilere dayanmalı ve kamuoyu yanlış bilgilerle yanıltıimamaiı. HANS SİNGER, DEVLET MÜDAHALEStNİ SAVUNDU Güney Kore örneğine bakıldığında ihracattaki başarının yoğun bir devlet müdahalesiyîe sağlandığı görülmektedir. tisatçı Hans Singer sundu. Singer, "dış etkenlerin karanlık ortamında ithal ikamesine yeniden bakış" konulu bildirisinde şu noktalar üzerinde ısrarla durdu: tkinci Dünya Savaşı sonrasında ithal ikamesiyle kalkınma göriişüniin orlaya atılmasında 1930'larda yaşanan biiyiik ekonomik krizin önemli izleri olmuştur. O ortamda ülkelerin kalkınmasında dışa bağımlılığı en alt düzeye indirerek uluslararası bunalımlardan tnumkun olduğunca a/ etkilenme görüşünden yola çıkılmış ve ithal ikamesi modeli geliştirilmiştir. İthal ikamesiyle kalkınmanın bu ilk döneminde en başarııı örneklerinden biri Hindistan'dır. Ancak bu dönemde ithal ikamesiyle kalkınma sadece sanayiye dajandınlmış ve tanm ihmal edildiği için ülkeler bir noktada gıda ithal eder duruma gelmişlerdir. Bu durum bizim hatamızdır, o günlerde düşünememiş olmamızın bir sonucudur. 1%5'lerde ve 1970'lerin ba$ında kalkınmakta olan ülkelerin bir bölümü dışa açılarak kalkınmaya yönelmişlerdir. Dışa açılarak kalkınma modelinin en başarılı ömeği 1%5'te bu modeli uygulamaya başlayan Güney Kore olmuştur. Ancak Güney Kore örneğine bakıldığında ihracattaki başarının yoğun bir devlet müdahalesiyîe sağlandığı görülmektedir. Ben serbest piyasa mekanizmalarıyla dışa açılmanın kolayca başanlabileceği görüşünde olanlara katılmıyorum, bana göre dışa açılmada planlama ve güçlü bir devlet müdahalesi mutlaka gereklidir. Ancak bu mudahalenin tipi ve başarısı hükümetin kalitesine bağlıdır. Bugün ortaya çıkan son ekonomik manzara kalkınmakta olan bazı ulkeler için dışa açılma modelinden ithal ikamesi modelinin geliştirilmiş yeni bir şekline dönüşün yararlı olabileceğini göstermektedir. Mesela Hindistan gibi, Çin gibi çok buyiik bir iç pazara sahip olan ve agırlıgı iç pazara verdikleri için dışa pek yönelemeyen bazı ülkelerin dünya ekonomisindeki son olumsuz gelişmelerden oldukça az etkitendikleri unutulmamalıdır. Bunun nedeni ithal ikamesine ağıriık veren bu ülkelerin dışa bağımlılığının az oluşudur. Hans Singer'in sunduğu bildirinin ardından bu bildiriyi yorumlayan Prof. Erdoğan Alkin, Türkiye'nin ihracata hızh büyümek için değil, döviz üretmek için yöneldiğini dile getirdi ve Türkiye döviz üretmek zorunda olduğu sürece ihracatın teşvikinden vazgeçilemediğini kaydetti. Prof. Alkin, "Türkiye'nin gelecekteki problemi belki de ülke içinde ürettiği malların tümiinü dışarda satamamak olacaklır'" dedi. Singer'in bildirisini yorumlayan Prof. Gülten Kazgan ise şöyle konuştu: "Bizim bugün beğenmediğimiz, ithal ikamesiyle kurulmuş sanayimiz olmasaydı, Türkiye 1980'den sonraki ihracat artışını sağlayamazdı. Ne kadar çok devalüasyon yaparsak yapalım bir sanayi tabanı olmadan ihracat yapmamız mümkün olamazdı. Ben birinci planı yapanlara hayranhk duyuyorum. Çünkü o planı yapanlar birinci planla kurulması öngörülen sanayinin ancak 1970'lerin sonlarında ihracat yapar duruma gekbileceğini daha o günlerde görmüşkrdir." tstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi Dekanı Akın tlkin'de yaptıgı konuşmada bugün Türk ekonomisinin temel hedeflerinin sanayileşme, piyasa ekonomisi ve dışa açılma olduğunu işaret ederek, bu unsurlann bundan sonra da önemini koruyacağını savundu. Akın tlkin, "Sanayileşme sadece ekonomik dcfüdir. Sosyal siyasal ve küitürei defişıneleri de icerir. Bn nedenle sanayileşme Ulke ekonomisi Ue tamamen bntünkşmeHdir" dedi. IstanbuVda Ekonomi Servisi Ünlü Amerikan ekonomi gazetesi The VVall Street Journal, Istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı "hisse senetsiz" hisse senedi borsası olarak nitelendirdi. Borsanın ocak ayında "biiyük b i r gösteriş" ile açıldığını ileri süren aazete, "Şimdi burada Başbakan Özal'ın serbest piyasa ekonomisi için gösteri alanı oluştu" şeklinde yazdı. İMKB'nin dünyada, senetlerin "alfabetik sırayia" satıldığı ilk borsa olduğuna işaret eden The Wall Street Journal, alaycı bir dille kaleme aldığı haberinde, his&e senetlerinin de yalnızca tetnetıüye göre değer kazandığını belirtti. The Wall Street Journal, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı konu alan bir haber yayımladı "İstanbuPun borsasının bir tek eksiği var, o da hisse senedi" başlığı altında yayımlanan haberde, borsada işlemlerin çok hareketsiz geçtiği belirtilerek, "Yatınmalar, farderin koridoriarda amaçsız dolaşiığı gibi, bir odadan digerine girip cıkıyor" denildi. İMKB'nin hisse senetlerinin, alfabetik sırayla satılan ilk borsa olduğunu vurgulayan gazete, Özal'ın serbest piyasa ekonomisi için bir "gösteri alanı" olması amacıyla, yılbaşında "büyük bir gösteriş" ile kurulduğunu kaydederek, borsa hakkında görüştü Cnlü Amerikan ekonomi gazetesi The Wall Street Journal, tstanbul Menkul Kıymetler Borsası ile ilgili olarak yayımladığı, alaycı bir dille kaleme alınan haberde, dünyada senetlehn "alfabetik sırayla" satıldığı tek borsanın tstanbul'da olduğunu yazdı. 'İstanbul borsasının bir tek eksiği var, o da nisse senedi' diye yazan Wall Street Journal, hisse senedi fiyatlanmn yalnızca dağıtılan temettülere göre oluştuğunu kaydetti. ğü ilgililerin sözlerine de yer verdi. Aracılann en iyi fıyatı bulana kadar dolaşıp durduğunu yazan gazete, eski MEBAN Genel Müduru Mehmet Gün Çabka'nın da "Sizi biraz saf gördiuer mi, fiyatı iki katına çıkarırlar" dedigini ifade etti. 1982 banker olaylarına değinilen haberde, önceden hisse senetlerinin hamburgercilerde dahil satıldığını belinerek şu görüşe yer verdi: "Bu nedenle, eski 'vahşi doğu' stili altşverişe yol açmamak için borsa aşın disiplin altına alındı." 40 kayıtlı sirketin hisse senetlerinin alfabetik sırayla satışa sunulduğunu ifade eden The Wall Street Journal haberi, "Eger senedinizin sırasını kazara atlayacak olursanız ertesi giinii beklemek zorunda kalırsınu" deniliyor. Türk Lirası'nın konvertibl olmaması nedeniyle yabancı hisse senetlerinin satışa sunulmadığına dikkat çekilen haberde, hisse senedi fiyatlannın yalnızca dağıtılan temettülere göre oluştuğu belirtilerek, borsa bankeri İlhan İzibelli'nin "Şirket kârlan, iş planlan gibi şey lerle ilgilenmiyonız" dediği belirtildi. İzibelli, gazeteye verdiği demeçte aynca şu sözleri söyledi: "Eğer, örnefin Koç Holding hisseleri çok az sayıda ise, müşterilerimiz onlan satın alır ve sonsuza kadar saklar." Kuşçulu: thracat sigortasmda geç bile kalındı ANKARA, (UHA) tstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Kasculu, ihracat sigortasının kunılmasının Türkiye'de geç kalan bir müessese olduğunu belintı. İTO Baskanı Nuh Kusçulu, ihracat sigortasının kurulması konusunda daha önce de girişimler olduğu, ancak girisimlerin sonuçsuz kaldığını belitti. Kurulacak ihracat sigortasının, özel sektor kunıluşu gibi çalışması gerektiğ\ini bildiren Nuh Kusçulu, "thracat sigortası Türkiye'nin geç kalmış miiessescsidir. Bundaa önce koou ete alıadı. Aacak, kurulması koau•<unda SODUÇ elde edUemedi. Türk iaracalçuıaıa sigortası oimaıjı sürece, Batdı raldplcri Ue boy öiçrçmesi mamkiin otaunaz" dedi. Yabancı sermaye 1.5 milyar doları aştı ANKARA, (ANKA) Türkiye'ye girn»esJne üdn verilen yabana sermaye 1954 yılı bası ve mart 1986 sonu itibariyle 1 milyar 537 milyon dolara ulastı. lzne bajlanan yabancı scrmayenin üçte biri oranındaki 502 milyon dolarlık bölümü için dövızc çevrilebilir mevduat (DÇM) ve garanüsiz ticari borçlar (GTB)'dan yararlanüıyor. Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı sermayeli kuruluş sayısı ise 1985 soou itibariyle 421 düzeyinde bulunuyor. Bu yılın ilk üç ayında 98 milyon dolarlık yabancı sermaye girisi gerceklejti. KISA... KlSfc... ~ TfatFENUn Kuzey Yemen'de gerçeklejürdigi deprem evleri tamamlanarak Cumhurbaskanı ve Gendkurmay Baskanı Albay A i AfcMtafe SdBl tarafmdan halka dagıtıldı. 1982 yılı sonunda meydana gelen depremde Dhamar kentinde 13 bin ev kullarulamayacak derecede hasar görmttftü. 11 şirkete ihale edikn konutlan zamanında bitiren ilk sirketin Tekfen olduğu bildirildi. ZtHNİ Dış Ticaret ve Pazarlama Şirketi, Çin Halk Cumhuriyeti Ue 24 milyon dolarhk 100 bin ton demir çelik ihracat baglantısı yapö. TUBORG ürünleri arasına Tlıborg Soda da girdi. Yasar Holding tarafmdan yapılan açıklamada Tüborg Soda'nın piyasaya sürilldügü, aynca Tlıborg Ponakal içindeki portakal suyu miktannın da yüzde 10*a çıkanldıgı belirtildi. Mevduatı büyük bankalar topladı, küçükler yedi' Ucuz mevduatı kım kullandı (yuzde) laakalaı Toplam mevduata oranlan ncarian. InkaUran. f***M>. Zkaat laakası 11.4. 5.3 38 ia S^Aaaı... 25 53 15.6 .......41 1 Akkaak 32.4. 3.1 Yaaı Kraai........... 47.6. 30.0.. 18.0 0.8 34 3 27.8. 9araM taakin... ........... Paawkkaak......... ".Z"'.'.. 22.0.. 22.0 ."".'.'."."'.'.Z..53'59.0 .'. 73. . 20.0 T &mm^'İ£kmM. ............. 85 • N u l kaakan..... 60.0.. 12.5 23.0 58.3.. n 55 44.5. 4.0 Eaakaalı.............. [ .„„.„„ 71.8. 31.7. 36.5 . . . . . . . . „ . . . . ......41.0.. Ntak. 1 6 DUNYA'dan OECD'de enflasyon 21 yıldır ilk kez düştü Ekonomi Servisi OECD ulkelerinde tüketici fiyatlan 21 yıldan bu yana ilk kez duştü. 24 ülkenin oluşturduğu Ekonomik lşbirliğı ve Kalkınma örgütü OECD tarafmdan yapılan açıklamada, şubat ayı tüketici fiyaüan ilk kez ortalama olarak yüzde 0.1 geriledi. Fiyat düşüslerinin, petrole bağlı olarak enerji fıyatlannın gerilemesüıden kaynaklandıgı belınılen OECD açıklamasında, en yüksek fıyat dUşüsünün yüzde 4 Ue F. Almanya ve Fransa'da gerçekleştiği belirtildi. OECD ulkelerinin ortalama enflasyonu da, şubat aylannın karsılastırrnasına göre yüzde 4.3'ten yüzde 3.8'e düştü. Başta küçük bankalar olmak üzere genelde bankacıhk sisteminde 1985'te kaynak maliyetlerinde düşüş gözlendi. Küçük bankalarda Ucuz maliyetti vadesiz ve ticari mevduatm toplam mevduoı içindeki payı yüzde 85'e vanrken, büyüklerde bu oran yüzde IS'e kadar düşüyor. NECMİ ÇELİK Bankacılıkta başarının ve biıyüklüğun ölçüsü sayılan çok mevduat toplama, büyük hacimli ve çok şubeli bankalann malıyetlerini arttıran en önemli unsur oldu. Mevduat toplamayı bir angarya olarak gören küçük hacimli ve az şubeli ticari bankalar ise büyük bankalann değerlendiremedikleri mevduatın bankalararası piyasada "ticaretini" yaparak önemli miktarda gelir sağladılar. Hem de bu yolla kaynak maliyetlerini büyük bankalara oraııla çok ucuza getirdiler. 1985 yılı bılançolarında yapılan genel bir değerlendirme, vadesiz ve ticari mevduatın toplam mevduat içindeki orantnın önceki yıllara oranla yükseldiğini ve bu sayede başta küçük hacimli bankalar olmak üzere tüm bankacıhk kesiminde kaynak maliyetlerinde bir azalma olduğunu gösteriyor. Bir bankacı "Çok mevduat toplamanın başarı ölçüsü sayıldıgı dönemin çok geride kaldığını" söyleyerek bankacılıkta artık parayı hızlı döndürmenin ve kaynak maliyetlerini düşürmenin ön plana çıktığını vur Hazine'nin saUşiurı iyi gitti ANKARA, (a.a.) Hazine ihaleli menkul değer satışlannın 15. haftasında 1986 yılının en yüksek satışını gerçekleştirdi. Hazine bu hafta ihaleye çıkardığı 65 milyar liralık menkul değerden toplam 57.6 milyar liralık bölumünu sattı. Bu haftaki ihalede 45.9 milyar liralık 6 ay vadeli Hazine bonosu, 10 milvar liralık 1 yıl vadeli tahvil ve 1.7 milyar liralık da 2 yıl vadeli tahvil alıcı buldu. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, bu haftaki ihalede ortalama faizler Hazine bonosunda 6 aylık yüzde 50.54, 1 yıllık tahvilde yüzde 52.99 ve 2 yıllık tahvilde de yıllık yüzde 51.72 oldu. Hazine geçen hafta satışa sunduğu toplam 70 milyar liralık tahvil ve bononun 50.3 milyar liralık kısmını pazarlamıştı. Geçen hafta 1 yıl vadeli tahviller satılamamıştı. ÇAYIROVA CAM SANAYİİ A.Ş.'DEN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR Şirketimiz yıllık faiz odemeli, brüt ^ı56 sabit faizli, 3. tertip 1. seri tahvilleri 21 nisan tarihinde, 2. seri tahvilleri ise 28 nisan tarihinden itibartn, Barbaros Bulvan No. 125 Camhan, BalmumcuBeşiktas/ISTANBÜL adresindeki merkezimizde satışa sunulacaktır. lşbu tahvillerin halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu'nun 7.4.1986 uuih ve 7.4.1986 sayılı iznine dayanmakudır. Ancak, bu izın tahvillerimizin ve Ortakugıınmn Kunıl veva Kamuca tekeffülu anlamma gelmez. Ortakugın: a) Ticaret Unvanı : Çayırova Cam Sanayii A.Ş. b) Merkez Adresi : Barbaros Bulvan No. 125. Camhan, Beşikuış/tSTANBUL. c) Esas Sermayesı : 2.000.000.000= TL. ödenmiş Sermayesı : 2.000.000.000r TL. d) Faaliyet Konusu : Duzcam şişe ve züccaciye ile diğer cam eşva ve üretimi. : Süresızdir e) Süresi 2. Tahvillerin sauşından saglanacak fon, ışletme sermayesinın Tınansmanı için kullamlacaktır. 3. lzahname 18.4.1986 tarih, 1497 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlannuj olup,şirkeümizin yukarıda belirtilen merkezinde incelemeye açık tutulacaktır. 4. Çıkanlacak tahviUerin; a) ttibari Kıymetleri Tütarı ve Tertibi 1.000.000.000^ TL. 3. tertip 1 ve 2. seri b) Kupürlerin ttibari Kıymetleri: KUPÜR ADET TUTAR (TL.) 25.000 200 5.000.000 50.000 3.900 195.000.000 500.000 400 200.000.000 1.000.000 600 600.000.000 TOPLAM: 5.100 1.000.000.000 Belirtilen kupürler iki seri arasında eşit olarak dağuılmışıır. c) Satış Süresi: 1. SERİ 2. SERİ Başlangıç Tarihi 21.4.1986 28.4.1986 Bitiş Tarihi 5.5.1986 12.5.1986 d) Erken ödemeye tli$kin Esas ve Şartlar: Erken paraya çevirme taahhüdü yoktur. e) Tahvillerin Yülık Faiz Oranı ve Faiz ödeme Tarihi: Tamamı harailine vazıb tahviller brüt ^o56 sabit faizli olup, faizler, 1. seri tahvilleri için 5 mayıs 2. seri tahviller için 12 mayıs tarihinde ödenecektir. 0 Tahviller 500'er milyon TL. tutannda iki seri halinde olup, her serinin tamamı hamilıne yazılıdır. g) Saıı$ Fiyatı: Tahviller nominal bedelinin ^«5 noksanı ile satılacaktır. h) Tahviller 2 yıl vadelidir. lkinci yılın sonunda bir defada itfa edilecektir. i) ödemesiz Dönem Süresi: 2 yıldır. 5. Tahvillerin ödeme Planı: a) 1. SERt : VADE Aaapant TL. FAİZ TL. Toplam TL. 5.5.1987 280.000.000 280.O0O.0O0 5.5.1988 500.000,000 280000.000 780.000 500.000.000 1.060.000.000 560.000.000 b) 2. SERİ : 280.000.000 280.000.000 12.5.1987 280.000.000 780.000.000 12.5.1988 SOu.000.000 500.000.000 560.000.000 1.060.000.000 6. Anapara ve faiz ödemelen vadelerinde, Camis Menkul Değerler A.Ş!nin merkezinde yapılacaktır. 7. TahviUerin anapara ve faiz odemelerini taahhüt eden kişı veya kurum yoktur. 8. Tahviller Şirketimizin Barbaros Bulvan No: 125 Camhan, Bcşiktaş/ISTANBUL adresindeki merkezinde satışa sunulacaktır. BORSA'MN İÇtNDEN Dun alımı saiımı yapılan hisse senetlerı Caaı(E) ÇaHkHatat EMrtrik(E) DNrtas (E) Taraa(E) (*) (*) (A) (*) (B) (') 1 960 2900 6975 5.000 5.550 2.410 3.465 5500 2.000 1.115 1.410 1.750 2400 13.000 1.220 2.350 1.950 2855 6.990 5.000 5.300 2.400 2.950 5.465 2.000 1.115 1.410 1.760 2.350 13.000 1.225 2 325 1950 2.855 7000 5.000 5.300 2.400 2.950 5.465 2.000 1.115 1.410 1.760 2.350 13.000 1225 2.325 1.950 2.855 7.000 5000 5.300 2.400 2.950 5.465 2.000 1.115 1.410 1.760 2350 13.200 1225 2.325 200 500 581 30 740 329 100 1.945 342 1.428 260 1.140 50 266.5 2.030 100 F. Almanya'da 180 milyar marklık kkara ekonomi1 EkoDonJ Servisi F. Almanya'da "kara ekonomi" hacminin 180 milyar maıka ulaştığı tahmin edUiyor. Kohl hükümetinin "virüs" olarak nitelendirdıği kara ekonominin yılda 50 milyar mark büyüdUğU ve 100 üe 600 bin kisilik istihdam sagladığı ileri sürüldü. Hıristiyan Demokrat Kohl hükümetinden yapılan açıklamaya göre, kara ekonomi özellikle inşaat sektörü başta olmak üzere, birçok alanda yasadışı işçi alımı ve çıkannunda etkili oluyor. Yalnızca gecen yü 23 bin yabana işçinin bu yolla çahştınldığının onaya cıkarıldıgım açıklayan hükümet, sapunamayan yabancı işçi spekülasyonunun bu rakamdan çok daha fazla olabileceğini vurguiadı. Geçen yıl aynca bolgesel hükümetler de 106 bin işçinin yasal olamayan yoldan çalıştınldığını saptadılar ve bu rakamın bir önceki yıldan yüzde 34 daha fazla olduğunu belintiler. S«to T. b T. i* (•) Knpoau koilaU*. Borsada işler yolunda Bu günlerde nazar değmesin borsada işler oldukça yoğun. Mart ayında çekilen olağanüstü durguntuğun bu hafta başmdan beri biraz daha fazlalaşması borsa çevrelerinde de memnunluk yarattı. özellikle mal bazında çeşitlenmenin de fazlalaştığı borsanın birinci pazannda yaklaşık iki gunden bu yana gö'zlenen ikinci bir Uginç gelişme de, yine eskısi gibi bazı kâğıtlara binlik, bes binlik alım ordinolannın verilmesi oldu. Bu arada bir önceki günden başlamak üzere Sarkuysan ve Uniroyal'ın ataklannın yavasiamasına rağmen bu günlerde T. Demirdöküm'ün yeni bir atağa kalkması da borsanın yapıstndaki dinamizmi azaltmadı. Dün 10 bin 41 adet hisse senedi 32 milyon 620 bin lira değerle işlem gördü. Japonya'da fiyatlarda rekor düşüş EkoBomi Servisi Japonya'mn toptan eşya fiyatlan endeksi martta yüzde 2.2 geriledi. 13 aydır ust Uste gerileyen Japon toptan eşya fiyatlan şubatta da yüzde 1.5 düşmüştü. Japon Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, fiyatların gerilemesinde, yenin dolar karşısında değer kazanması etkili oldu. Japon mallannın ucuzlamasına yol açan güçlü yen bir yıldan fazla süredir etkisini sürdürürken, Japon ihraç malları fiyatlan endeksinde de geçen şubat ayında yüzde 10 gerileme gözlendi. Sjg \P 1»NUM 11 tfttl 1 M TMhfeBBd iMZ RMUUa EFEKTİF DÖVİZ DÛVİZİN CİNSİ AUflL SAnşn. AlBjTL unşu. 662.96 471.62 42.22 297.49 14.60 80.64 93.37 263.92 92.62 355.76 42.92 374.13 475.47 2274.41 92.88 1002 39 179.86 676.22 481.06 43.06 303.44 14.89 82.25 95.23 269.20 94.47 362.87 43.77 381.61 484.98 2319.90 94.73 1022 44 183.46 662.96 448.04 42.22 297.49 13.87 80.64 93.37 263.92 92.62 355.76 40.77 355.42 45170 2160.69 88.23 1002.39 170.87 696.11 495.21 44.33 312.36 15.33 84.67 98.03 277,12 97.25 373.54 45.06 392.83 499.25 2388.14 97.52 1052.51 188.885 T.C. ZtaUKT IAMKAS1 Başarılı ihracatçılara ödül töreni İSTANBIIL, (a.a.) Istanbul İhracatçı Birlikleri 1985 yılının başarılı ihracatçılarını yarın akşam Hilton Oteli'nde düzenlenecek b<r törenle ödüllendirecek. Birlik tarafmdan her yıl düzenlemekte olan, "İhracatın Sorunlan" panellerinden üçüncüsü de, yarın başlayacak. Panel çerçevesinde duzenlenen ödül töreninde, toplam 164 firma altın, gümüş, bronz madalya alacaklar Geçen yıl yaptıkları başarılı ihracatlardan dolayı 60 firma altın, sekiz firma gümüş, sekiz firma bronz madalya alırken, bu yıl da ihracata mal hazırlayan ve fason imalatçı firmalardan 15'i altın, ikisi gümüş ve ikisi de bronz madalya ile ödüllendirilecek. Bir önceki yıl olduğu gibi, Istanbul ihracatçılarından mal alan ithalatçı üç firmaya altın, üı; firmaya gümüş ve üç firmaya da bronz madalya verilecek. DOVIZ KURLARI Dovizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustratya Ooları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Betcika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 HoUanda Florini 1 İsveç Kronu 1 İsyiçre Frangı 100 italyan Liretı 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dınarı 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Alıs 656.40 471.62 41.81 294.55 14.46 79.85 92.45 261 31 9171 352 24 42.92 374.12 2274.43 992.48 179.86 Efektif Döviz Efektif Aliş Satış Satış 656.40 676.09 669.53 448.04 485.77 481.05 41.81 43.06 42.65 300.44 294.55 303.39 14.75 13.74 14.89 81.45 79.85 82.25 94.30 92.45 95.22 266.54 261.31 269.15 93.54 91.71 94.46 359.28 352.24 362.81 43.78 40.77 44.21 385.34 381.60 355.41 2319.92 2160.71 2342.66 1012.33 992.48 1022.25 170.87 185.26 183.46 1 AVUSTHALYA MUUH 1 AVMTMYA fNJM 1 M T I ALMAI MAM1 IKdRAFUMI 1 MâUMD IfeUMft 1 r H N M i rHMMİ 1 BVEÇ KMM) 1 ISVtÇK FMM8İ 1MİTALTAH ÜRETİ I M JAPON YBri 1UMMMUN 1 UMEYT DİMM 1STBHJH 1 S. A M l t t T M RİYALİ ÇAPttAZKUR 1 ABD DOLARI B.Aman Markı 2 2264 Fransız Frangı 7.1 Hollanda Florini 2.5119 isviçre Frangı 1.8635 1529.36 halyan Lirotı Japon Yeni 175.45 S.Arabistan Riyali 3.6495 1 Stertın 1.512 ABD Ddarı AUHtSÖMÛŞ Cumhuriyet Roşat 24 ayar külçe 22 ayar bılezık 900 ayar gümüş AUŞ 52.700 54.000 7740 6.970 127 SATIŞ 53.000 56.000 7.770 7.500 130 guluyor. Bu görüşün temelinde ise büyük mevduatın idaresinin ve rasyonel değerlendirilmesinin güçlüğü yatıyor. 1985 yılı bilançoları küçük bankalann gerçekte mevduat bankası niteliği taşımamalarına karşılık, para alıp satmaktan önemli boyutta şelir elde ettiklerini gösteriyor. Öyle ki bu bankalann kredilerden aldıklan faiz gelirleri, bankalara satılan paradan elde edilen gelirin çok altında kalıyor. Bu eğilim az şubeli bankalann tümünde gözleniyor. Örneğin Türkiye Ekonomi Bankası'nın kredilerden aldığı gelir 900 milyon iken, bankalardan sağladığı gelir 1.5 milyarı geçti. Küçük hacimli bankalann, Interbank piyasa diye nitelenen bankalararası piyasada yaptıklan ticaretten sağladıklan gelir, oransal olarak, mevduatı trilyonu aşan büyük bankalann gelirinden daha yükseğe çıkıyor. Diğer tarafta ise küçük hacimli bankalar gerek dış gerekse iç kaynak yaratma maliyetlerini önemli ölçüde duşürdüler. "Küçük hacimli bankalann, bir yandan büyük bankalann topladığı fonlarla kaynak maliyetlerini düşürürken, diğer tarafta da yüzde 5 faizli ticari mevduata ağıriık vererek önemli bir faiz yükünden kurtulduklan görulüyor. Küçük hacimli bankalann hemen hemen tümünde ticari mevduatın toplam mevduata oranı yüzde 50 ile yüzde 60 arasında değişen bir düzeyde bulunuyor. Mali piyasanın en büyük dört bankasında ise ticari mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 11 ile yüzde 32 arasında değişiyor. Ticari mevduat aynı zamanda bir bankanın açtığı kredilerin mevduat yaratma kapasitesinin de önemli bir göstergesi oluyor. Bu nedenle yüzde 30'u aşan ticari mevduatın toplam kredilere oranının yüzde 30'u aşması durumu o bankanın başanlı bir kredilendirme politikası yürüttüğünün işareti sayılıyor.Kamu bankalan bir yönüyle konut, tanm, dıs ticaret gibi uzmanlık alaularında çalışmaları nedeniyle ucuz maliyetli ticari mevduattan paylarını alamazken, bu açığı sıfır maliyetli resmi mevduatla kapatıyorlar. Her banka diğer bankanın mevduat analizini yaparak gerek kredilendirme gerekse ucuz fon yaratma konusundaki basarı veya başarısızlığını görmeye çalışıyor. Ticari mevduatın miktannın yanı sıra bu değerlendirmede en önemli başka bir ölçü de, vadesiz mevduat ile vadeli mevduat kıyaslaması oluyor. Vadesiz mevduatın toplam mevduat içindeki payı büyüdükçe kaynak maliyetİeri de ucuzluyor. Bankalann 1985 yılı bilançolarında mevduat kalemleri küçük bankalarda, vadesiz mevduatın toplam mevduat içindeki payının yüzde 85'lere vardığını gösteriyor. Büyuk hacimli bankalarda ise vadesiz mevduatın toplam mevduat içindeki payı ortalama yüzde 50'nin altında kalırken kimilerinde bu oran yüzde 25'e kadar indi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle