16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 NtSAN 1986 HABERLER CUMHURİYET/13 Seyahat acenteleri iç turizmi tartıştı: \erli turîst banyoda yüzsün, damda güneşlensin ACENTE TOPLANTTSINDAN lAmm Tarlzaı: Otel bulamazken, bu kez de otobüsçuler dolar karşılığı para istedi. Navas T W I Z M : Şimdi vereceğimiz fıyatlar, temmuzdaki dolar kuruna göre tutmayacak. Rota Turizm: Bodnım'da 5 odalı bir motel, 1 ayiığına 11 bin dolar fıyat istedi. Marvel Tmrz Sayın Bakan Karadeniz'i gezsin. Bir tek plajı olan otel yok. B o d r m Tmn En azından drahmi üzerinden afışe fıyat ilan eden Yunanistan'ı örnek alalım. Eatreli Tnr: Türk halkına bir tek alternatif kalıyor. Banyosunda yıkanıp, damda güneşlemek. KEMAL KÜÇÜK Dövizli tatil şokunu nasıl atlatacaklannı düşünen lstanbuldaki iç turizm acenteleri önceki gün bir araya gelerek birbirlerine dertlerini döktüler. TURSAB'a bağh yurt içi ve yurt dışı turizmi yapan 54 fırmanın yetkiülerinin katıldığı toplantıda firma yetkilileri, dövizli fiyatla kapora vererek Ege ve Akdeniz'deki kıyı tesislerinin büyük şirketlerce kapatıldığım, Karadeniz'de, Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu'nun sözlerinin aksine turistik tesis bulunmadığım ve kendilerine müşteri götürecek 3. sınıf otel bile kalmadığını belirterek, "Türk halkına bir tek alternatif kalıyor. Banyosunda yıkanıp damında güneşlenmek" dediler. Kervansaray salonlarında yapılan toplantıya katılan iç ve dış turizm yapan firmalar içinde, yıllardan beri dış ülkelerden turist getiren büyük firmaların ternsilcileri de dövizli fiyat uygulamasının turizmi olumsuz etkileyeceğini savunarak, yurt içi turizmi yapan küçük fırmaların son derece haklı olduğunu vurguladılar. Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu'nun "Yerli turistler de Karadeniz'e gitsin" sözünün çok yanlış olduğunu belirterek, "Sayın Bakan Karadeniz'i gezsinler. Karadeniz'de mttşterimizi götürecek 3. sınıf kaç otel var görsünler" diyerek, "Samsun, Giresun ve Ordu'da Batı sahillerindeki turizm kttltiirü var mı? Bazı plajlarda kadın ve erkekler ayn denize giriyor. Türk halkının ortadireğinin de istediği yerde tatil yapmaya haklu Vardır" şeklinde konuştular. Lion Turizm sahibi Yiğit Arsoy'un açıklaması ise salondaki meslektaşlarını daha da korkutacak nitelikteydi. Arsoy, "Müşterilerimizi götürecek otel bulamazken, son bir hafta içinde çauşbğımız otobüsçuler de 'bize de dolar karşılığı ücret ödeyin' dedikr. Geçen yıl 15 gün 400 bin liraya tatil yaptırdığımız bir aile için bu yıl 1.5 milyon lira istersek kar ederiz. Yerli turist nasıl tatil yapacak?" dedi. 37 yıldır turizme hizmet verdiklerini belirten ve özellikle yurt dışından turist getiren Navas Turizm yetkilisi Nilüfer Zallak ise şöyle konuştu: "Bu yıl yurt içinde turizm yapmak istedik. Türkiye'nin her yerinden dövizle fiyat verdiler. Müşteriye şimdi verdiğimiz fiyatlar temmuzdaki kura göre tutma>'acak. Biz de bu gibi yerleri dolar karşılığı kapora vererek kapatıyoruz. (C) grubu şirketlere de müşteri götürecek yer kalmıyor. 2. ve 3. sınıf otellere de onlar götürsünler. Ama götürejmiyorlar. Çünkü onlarda da aynı döviz karşılığı kapora isıeniyor. Yerli turist goturen iç turizm şirketleri nasıl bu kadar kapora verecek? Verse, bu yüksek fiyatlara müşteriyi nasıl bulacak." Zallak, Türkiye'de memurlann, çalışanlann, bütün yıl çalış' tıktan sonra tatil yapmaya gereksinim duyduğunu ve bu hakkâ sahip olduğunu da belirterek, "Türk halkı canı nerde Util yapmak isterse orada yapmalıdir. Zorlanamaz" şeklinde konuştu. Rota Turizm sahibi Setahattin Dal, yabancı ortaklı şirketlerin pastayı bir yıl önceden kaptığını, bütün büyük otelleri kapattığını belirtti. Dal, "Bize döküntüler kalıyor. Ama bu yıl doküntülere de götüremeyeceğiz, çünkü fiyatlar komik" dedi. Dal, şunları söyledi: "Bodnım'da bula bula sadece 5 odası olan küçük bir motel bulduk. Bir ay için bizden 11 bin dolar istedi. İngiltere'de 5 yıldızlı otellerin aynı siire için verdiği fiyattan bile fazladır bu. Adam daba İngiltere'yi gönnüş değil, istiyor, ne yapalım? Turizm, Avrupa'da ortadirek içindir. Onun için grup turizmi yaparak turiarla ücretier ucuza getirilir. Dövizli fiyat uygulamasıyla, grupla turizm yapmak pahalıya getiriliyor. Bu, turizm politikası için son de? rece yanlıştır." { Uzun yıllardan beri Italya, Ispanya, Japonya'dan turist gt> tiren Marvel Tur'un sahibi Kosta Maruzuriç ise bu yıl dövizli fiyatlar nedeniyle bin kişilik rezervasyonunu iptal ettiğini söyledi. Maruzuriç şöyle konuştu: ; "Sayın Taşçıoglu Karadeniz'i gezsin. Samsun. Giresun, OrtJuda otel yok. Olan oteller kaç odalı görsun. Plajı olan kaç otel var görsün. Tek bir plajlı otel yoktur. Karadeniz'de yok. Çanakkale'de kaç otel var? Otellerden denize girilebiliyor mu? Geçen ekim avında guney kıyıları için bazı otellerde anlaşma yap> tık. Fiyatlan dolarla verdiler. Bu, fiyatlan frank ve liretle çarpıp ülkelere bildirdik. Şimdi ay nı oteller mark istiyor. Bir çevirdik ki yüzde 30 zarar ediyoruz. Rezer* vasyonlan iptal ettik. Otelleri mi zengin edecegiz. Yüzde 15 kanmız bile yok. Seyahat mi istiyorsunuz, Kıbns'a gidin, yavnıvatana gidin diyorum." REAGAN'INDEMECİATCyöneticisi ABDLibyu çatoşması yat festivatini etküedi ATC yönetim kurulu üyesi Doğan Tugay, ABD'den gelmesi beklenen 40 acenteden, yalnızca 15'inin gelebileceğini söyledi. Ege Türk Sahilleri Yat Grubu tarafından düzenlenen ve 310 mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 4. Marmaris Yat Festivali'ne Akdeniz ülkeleri ile yatçıhkta ilerlemiş Batı ülkelerinden yat acenteleri temsilcileri katılıyor. "The Agean Turkish Coast Yacht Group" (ATC) yönetim kurulu üyesi Doğan Tugay, festilval için tüm hazırlıkların tamamlandığını betırtereK, "Bu yıl festivale yatçılıkta ileri gitmiş Akdeniz ve Batı ülkeleri katılıyor. Bu ülkeler arasında ABD de bulunmaktaydı. Ancak LibyaABD arasındaVi gerginlik gelecek olan acentelerde bazı tereddütler yaratıyor" dedi. Festivale 200 yerli ve yabancı acente temsilcisinin yanısıra Batı basınından da temsilcilerin katılacağını vurgulayan Doğan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Festivalin organizasyonunu ATC yapıyor. Finansman ATC'ye üye olan yat şirketleri tarafından karşılanıyor. Bu yıl Yunanistan ve Yugoslavya'yı da davet ettik, gelmelerini bekliyoruz. Ancak ABD'den gelmesi beklenen 40 acenteden yalnızca 15i gelebUecek. Bu düşiişe, ABD ile Libya arasındaki gerilim neden oldu. Özellikle Reagan'ın Akdeniz'in sıcak bir deniz olduğu şeklindeki demeci, Amerikan kamuoyu ile birlikte yat şirketlerini de etkiledi." Bu yıl festivalde farklı bir program uygulayarak yatçılığın dışına çıkacakiannı soyleyen Tugay, "Türkiye yatcılığının gelişirain yanında iilkemizin tanıtımını da amaçladık. Bu amaçla gelecek olan acentelerin temsilcilerini İstanbul, Kuşadası ve Bodnım'da gezdirecegiz. Aynca yat şirketierinin dışında Batı basınını da davet ettik. Böylece iilkemizin ve >atcılığımızın tanıtımını yapmış olacağız" biçiminde konuştu. Tugay, önümüzdeki yıllarda özel programlarla tanıtımı daha da genişletmeyi düşundüklerini sözlerine ekledi. Tugay, yat festivali organizasyonuna katthna oranmm.ABD Başkanı'nm Akdeniz'le Ugüisöıleri üzerine düftüğünü önesürdü. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) ABD ile Libya arasındaki gerilim, Marmaris 4. Yat estivali'ni de etkiledi. Festivale katılması beklenen 40 ABD'li yatçılık firmasından yalnızca 15'inin Marmaris'e geleceği, bu düşüşte Reagan'ın "Akdeniz'in sıcak bir deniz" olduğu yolundaki sözlerinin etken olduğu bildirildi. TÜRSAB Başkanv Bakanın elbette bir bildiği vardır Dolarlı turizm, ücretliııin tatil hakkını elinden alıyor Bahattin Yücel, iç turizm yapan C grubu küçük şirketlerin birleşmeleri konusunda telkinde bulunduklarım söyledi. İstanbul Haber Servisi Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Bahattin Yücel, ücretlerin Türk parasıyla belirlendiği Türkiye'de, turizm fiyatlannın dolar kuru ile hesap edilmesinin Türkiye'deki ücretlilerin tatil hakkını fiilen ellerinden almak olduğunu söyledi. Yücel, aynca geçen turizm sezonunda bazı konaklama tesislerinde yaşanan "çifte rezervasyon" olayının bu sezon da yaşanmaması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nm dikkatini çekti. Konuya ilişkin açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ise, Turizm Teşvik Yasasında yapılacak değişiklikle teşviklerin yeniden düzenleneceğini ve cezaların arttırılacağını bijdirdiler. TÜRSAB Başkanı Bahattin Yücel, geçen yıl görülen "çifte rezarvasyon" olayının Türk turizmine buyük zarar verdiğini kaydetti. Yucel, "Bakanlık cezalan ağırlaştırdı, ancak etkisinin ne olabileceğini zamanla göreceğiz. Cezalar agırlaştırıldı, ama caydıncı düzeye çıkanldı mı; bunu da zamanla goreceğiz. L'marız bu tttr olaylar tekrar yaşanmaz" şeklinde konuştu, Yücel, aynca Turizm Bakanı Taşçıoğlu'nun sezonu 15 nisanda Istanbul'da bir akaryakıt istasyonunda "Tuvaleti temiz tutun" kampanyası ile başlatmasına da değindi ve "Tuvalete bir kutu su dökün" kampanyasının da kuşkusuz turizmimize bir katkısı olur. Elbette bakanın bir bildiği vardır. Belki de yararlı olur" dedi. Dolarla fıyat belirlemenin Avrupalı turist için fazla bir sorun yaratmayacağını, Avrupa ülkelerinin paralannın dolar karşısmda değer kazandığını ve arztalep dengesine göre az olan yatak sayısının böylece yabancı turistler tarafından kapatılacağını belirten Yücel, "iç turizm, bu durumda çok zor durumdadır. Yalnu iç turimi yapan (C) grubu küçük şirketlerin birleşerek gruplar oluşturması için telkinde bulunuyoruz" şeklinde ko Garip bir politiha Ege Seyahat Acenteleri Derneği Başkanı Ergun Göksan, yatak sıkıntısı sürerken kamu kamplarının turizme açılmasmın olumlu bir ortam yarattığını söyledi. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Turistik yatak sorunu turizm sezonunun açılışına yakın kendini gösterirken, geniş bir yatak kapasitesine sahip kamu kamplarının turizme açılması bu yıl da gerçekleştirilemedi. Bu arada bazı turistik tesisler de kamu kuruluşlan tarafından "eğitim tesisi" yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, il müdürlükleri aracılığı ile başlattığı kamu kamplarının sayısı ve yatak kapasitelerinin belirlenmesi çalışmalarını sona erdirmesine karşın, bu kamplann turizme açılması konusunda henüz bir girişimde bulunmadı. Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün yaptığı araştırmada, yalnızca tzmir U sınırlan içinde 23 tane kamu kampı bulunduğu belirlendi. Bakanhğın isteği ile dış turizme açılması turistik standartlara göre uygun olan kamu kamplarının adlan aynca bildirildi. Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Bakanlığa, yalnızca Izmir ili sınırları içinde bulunan 23 kamu kampımn i'unun turistik standartlara tümüyle uygun olduğunu 10 tanesinin ise dış turizme açılmasının önerilebileceğini belirtti. Bu 23 kamu kampımn ise toplam olarak 1816 odasının 5 bin 180 yatak kapasitesi bulunuyor. Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri, "turistik standartlara uygunluğu", turizm işletmeleri, yatırımları ve nitelikleri yönetmeliğindeki mimari, işletme ve mefruşat açılanndan belirlediklerini söylediler. öte yandan yatak sıkıntısı sürerken, kamu kamplannın turizme açılmamasının olumsuz bir prtam yarattığını belirten Ege Seyahat Acenteleri Derneği Başkanı Ergun Göksan, "Kamu kuruluşlan yalruz kamu kamplannı ellerinde tutmuyoriar, profesyonel turistik tesislere de el abyorlar" diyerek sözlerini şoyle sürdürdü: "Geçtigimiz yıllarda Çeşrne'de dört profesyonel turistik tesis, kamu kuruluşlannın dinlenme ve egitim tesisi baline getirildi. Didim'de de aynı şey söz konusu. Maalesef, profesyonel turistik tesislerin kamu egitim tesisi haline dönüştürülmesi surujor. Kff ve bankalar bu tesisleri paylaşıyoriar. Turizmden gelir bekleyen ülkelerde örnegin Yugoslavya'da, kamu dinlenme tesisleri, turizm sezonu dışında bu kuruluşların personeli için ayrılıyor, turizm sezonunda turizme açılıyor. Bizde ise iki a> kamu kuruluşlannın personeline avrılan bu tesisler, 10 ay boyunca boş duruyorlar." Bakanbklara bağlı kuruluşların etkinlikleri nedeniyle kamu kamplarının turizme açılamadığım savunan Göksan, '"Turizm Bakanlığı, Bakanlar Kurulu'nun en sonunda, diğer bakanlıklar daha etkinler. Ankaralıiar, 20 bin lira para verip oteJde kalmaktansa, 50 liraya kahvaltı, 250 liraya yatak parası vermeyi çok seviyoriar. Kamu lesislerindeki yatak ve \emek ucretleri çok diişük ve gerçek dışıdır." dedi. Göksan, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kamu kamplannı turizme açma konusunda yeni olmadığını da belirtti. Türistik tesisler kamu kampı oluyor nuştu. Yücel. çoğunluğu Ankara ve tstanburun Kadıköy yakasında toplanmış bulunan yalnız iç turizm yapan şirketlerin. dolarlı tatil karşısında neler yapabileceği konusunda şunları söyledi: "Bu şirketlerin hem sermaye, hem de örgütlenme açısından eksiklikleri vardır. Turizmde toplu alımlar daima ucuza gelir. Bu küçük şirketlerin gruplar oluşturarak ortak programlar hazırlamalan ve Türkiye'nin belirli bölgelerini grup olarak pazarlamaları, biraz olsun mümkundür. Ancak, onların müşterisi olan ücretlilerin yine de bu fiyatlarla tatil yapması çok güçtür." Tatil olanağını kısıtlayan otel fiyatlarındaki yükselişin yalnızca ücretlerin dolarla hesaplanmasından değil, konaklama tesislerinin 1985 yıhnda yüzde 60'a varan büyük bir zam yapmalanndan kaynaklandığını belirten Yücel, "Bu, Avrupa ülkelerinden gelecek turistin de yeierince gelmesini engellemektedir. Türkiye'deki tesisler pahalıdır. Ancak, dolarla belirlenen fiyatlar yalnızca Türkiye'deki ücretlilere tatil olanağını kapatır" dedi. Turizm Teşvik Yasası'nda yapılacak değişikliklerle turizm teşviklerinin yeniden düzenleneceği ve cezaların arttınlacağı bildirildi. Konuya ilişkin olarak ÜBA'ya bilgi veren Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, mevcut yasada bazı eksiklikler bulunduğunu ve cezaların yetersiz kaldığını belirttiler. Yapılacak yeni düzenlemelerle, turizm teşviklerinin yeni esaslara bağlanacağı ve antırılacağını kaydeden yetkililer, yasayla müşteriseyahat acentesiotel işletmesi ilişkisinin de yeniden belirleneceğini bildirdiler. Buna göre, çifte rezervasyon yapan otel işletmecilerine verilen cezalar arttınlarak, çifte rezervasyonun önüne geçilmeye çahşılacak. Bunun yanı sıra, değişiklikle seyahat acentelerinin sorumlulukları da artacak. Müslümanlann en Avrupahsı... ...Avrupa'nın Türkiye neden moda oldu Londra'daki turizmcilere göre, Türkiye'nin turistleri çekmesinde önemli faktörlerden biri de, Avrupa'nın en Müslüman, Müslümanlann en Avrupah ülkesi olmasıydı Haber Araştırma Servisi Londra'daki Türk Turizm Bürosu, İngiltere'nin ünlü pazar gazetesi "The Sunday Times"a verdiği ilanda şu fikri özellikle vurguluyordu: "Stmmızı daha fazla saklayamayız.. Acek edin." Neydi bizim sırnmız? Türkiye'nin sım, yurtdışındaki Türk turizm bürolarının sorumlulanna göre, "hala sır olmasından ibaretti." tşte Türkiye'yi "moda ülke" haline getiren sır da buydu. îlanlarda gayet akıllıca bir politikayla, "TUrkiye'ye bu sene gideceğim, çünkü herkes gitmiyor" fıkri işleniyordu. Yani Türkiye'ye gidenler bir tur "imtiyazlı" statü kazanıyordu. Turizm bürolarının yetkililerine bakılırsa, "son beş yılda Avrupa entelejansiası arasında Türkiye'yi görmemiş olmak ayıp sayılır" hale gelmişti. Evlerdeki tatil sohbetleri "yakın ama uzak Türkiye" üzerine şekilleniyor, Türkiye'nin hâlâ turist yüzü görmemiş sahil köylerinden bahsediliyordu. Türkiye yakındı, çünkü NATO üyesiydi, resmen Avrupa'nın bir parçasıydı. Buna karşılık Türkiye uzaktı çünkü Türkler "hiç de Avrupah gibi degildi" Örneğin, "Türklerin birbirierine karşdıksız yardım etmek gibi acaip huylan vardı." Türkiye'nin moda ülke haline gelmesinde, turizm boralarına gör, Avrupa'da yaşayan yüzbinlerce Türkün de etkisi olmuştu. Avrupalılar, bir turizmciye göre, "annesi çarşafla dolaşan, kızı Yeşilcilerie birlikte nükleer reaktör işgal eden bu ulkenin meyvelerini tanımak istiyorlardı." Tu Üsküdar'da iç turizm acentesi bulunan Kerim Sucu ise "Otel az, talip çok, tamam. Ağalar bu otelleri kapatır, o da tamam. Ama Türk halkına da bir alternatif göstermeleri gerekir. Hiç olmazsa turizm için gelecek do< lara sabit kur uygulasınlar. Yunanistan bunu yapıyor. Yunanistan'ın politikası 'once gelsinlerdir. Biz önce 'kazıklayalım' diyoruz. Ama olan yine kendi yurten Müslümanı taşlanmıza oluyor" şeklinde' konuştu. Bodrum Tur yetkilisi Oktay Alpin de ülkemizde belirgin bir turizm politikası olmadığının örrizmcilere göre, bir başka gizli neği olan bu tutumun hem tuneden de "Türkiye'de yağmur rizm sektörünü hem de tüketicisonrası yüruyüşlerinde mutlaka yi olumsuz etkileyeceğini belirtsikke, kiremit gibi ufak tefek an ti. Alpin, en azından Türk Liratikalara rastlanıyor" olmasıydı. sı üzerinden fiyat veren Kıbns tuGerçi bunları yurtdışma çıkar rizmini ve dünyanın dört bir maktan korkuyorlardı, ama yanına değişmez kur garantili "tarlada yiirürken sikke bulmak "drahmi" üzerinden afışe fıyat fikri" onları heyecanlandı ilan eden Yunanistan'ı örnek alrıyordu. mayı ihmal ettiğimizi söyledi. . Emreli Tur'un sahibi Servel Bir başka faktör de, Türkiye'Gültekin, "Sayın bakanın katıK nin "Avrupa'nın en Müslüman, dığı tüm toplantılara katıldığını,Müslümanlann en Avrupah" ülbu uygulamanın Türk parasına kesi olmasıydı. Örneğin Doğu'güvensizliğin açık örneğî dan Türkiye'ye gelenler, "Batı'olduğunu" belirterek, salondakinın burada başladığım" hissedilerin alkışlarıyla karşılanan son yor, buna karşılık Batıdan gelensözü söyledi: ler de "Dogunun Türkiye'den "Türk halkına bir tek alternabaşladığım" görüyordu. tif kalıyor. Banyosunda yıkanıpBöylece Türkiye, Araplar için damında guneşlenmek." "kendi ülkelerinde yapamayacaklannı yapabildikleri", buna karşılık Avrupahlar için de "kendi ülkelerinde yapüklannı yapamayacaklan" bir mekan olması nedeniyle de ilginç oluyordu. Heykel, sakal değil ki yerîne yenisi çıksın Yontucu Mehmet Uyanık "Olay özgür düşünceye karşı girişümiş bir katliamdır" dedi. Haber Merkezi Beşiktaş Belediyesi'nce geçen günlerde parçalanan "Birlik" adlı heykelin sanatçısı Mehmet Uyanık, İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedretün Dalan'ın "yenisini yaptınrız" sozleri karşısında "Parçalanan bir sanat eserinin yerine aynısı yapılamaz. Bu sakal değil ki kesilince yerine yenisi çıksın" dedi. Uyanık "Bu, heykellerin şahsmda Türkiye Cumhuriyeti'nin 50. yılının sanatçılara sağlamış olduğu bu olanağa ve Cumhuriyet döneminin özgür düşünce ve yaratma olanaklanna karşı girişilmiş bir katliamdır" şeklinde konuştu. ğına götürmek idi. Toplumun malı olan bu eseıieri kişilerin kendi şahsi düşüncelerine uymuYapıtının, Beşiktaş Belediye yor gerekçesiyle, ya da anlamasi'nce parcalattınldığını Cumhu dıklan için yok etmeleri, yalnızriyet muhabirinden öğrenen ca heykellere karşı girişilen bir Mehmet Uyanık büyük bir şok katliam değil, heykellerin şahsıngeçirdi. F.Almanya'dan kendisi da Türkiye Cumhuriyeti'nin 50. yılının sanatçılara sağlamış olduni telefonla aradığımız Mehmet Uyanık uzun sure üzüntusünu ğu bu olanağa ve Cumhuriyet döifade edecek sözcükler bulama neminin özgür duşünce ve yaratdı. Daha sonra Cumhuriyet mu ma olanaklanna Warşı girişilmiş bir katliamdır. Buna kültür kathabirine şu açıklamayı yaptı: "Cumburiyet'in 50. yılı nede liamı da denebilir. niyle İstanbul'un çeşitli yerleriBunun çeşitli örnekleri 2. ne dikilen heykellerin amacı, sa Dünya Savaşı sırasında Nazi Alnatı halka maletmek idi. Sanat manya'sında da yaşandı. Onlar eserleriyle toplum arasında di da kültür ve sanat olayını ortarekt bir bag kurmak ve sanat dan kaldırdılar, tum duşünürleeserlerini duvarlar arasından çı re ve sanatçılara karşı bir kültür karıp, doğaya ve toplumun aya ve sanat katliamı uyguladılar. Ne var ki Almanlar geçmişlerinden iyi bir ders aldılar ve bugün sanata ve özgür düşünceye saygılıdırlar. Sanatçılar ve sanatı desteklemektedirier. Almanlann 4050 yıl once yapuklan kötü örneklerin paralelini bugünün Türkiyesi'nde görebildiğimize göre onları 50 yıl sonra taklit ederek Türk kültürüne ve sanatına kıyanlar gözlerini açsınlar. Bugünün Almanyasından alacaklan çok ders var. Geçmiş bir yıkımdır, yıkımdan ders alınmaz. Avrupa'da yaşayan bir Türk sanatçısı olarak Turk sanat ve kultürünü kendi çabalarımla her lürlü zorluklara göğüs gererek tanıtmaya gayret ederken, Türkiye'de özgur düşünceye, kültür değerierine ve İstanbul'un sanat eserlerine karşı girişilen katliamı duyunca çok üzüldüm. Ve aklıma şöyle bir düşünce çakılıp kaldı 'galiba insan kendini Tann zanneden zavalh bir hayvandan başka bir şey değil! Parçalanan bir sanat eserinin aynısı yapılamaz. Bu sakal değil ki kesilince yerine yenisi çıksın. İnsan düşünce ve ürctileri sürekli bir gelişimi ve oluşumu içerir. Bir sanatçı olarak geçmişi >inelemek değil, yaratıcı yeni düsunceleri toplumun yararına biçimlemek önemli. Türk kültürunü, Türk sanatını, özgür düşünce ve yaratıvı yüceltmektir önemli olan. Kultürsuzlüğun ve bağnazlığın urunu yıkımdır. Biz yıkmak için değil yapmak için vanz. Özgur düşünebilen tüm sanatçı doslanma buradan selam olsun diyorum. Ne yapalım, başımız sağolsun." İstanbul Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Seramik Bolümünden mezun olan sanatçı aynca Viyana Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'na da devam etti ve Linz kenti Devlet Sanat Okulu seramik bölümünün kuruluşuna katıldı. Aynca Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda, Eskişehir İktisadi Ticari Ilimler Akademisi, Bilecik Meslek Yüksek Okulu'nda öğretim görevlisi olarak görev aldı. Sanatçı 1973 ve 1981'de "Seramik Heykd" Deviet Sanat Ödüllerini yine 1981'de "Seramik Heykel" Yeni Eğiümler ödülerini aldı. Heykeli parçalanan Uyanık, Dalan'ı yanıtladu alaeağının peşıne diiştü TEK, ANKARA (UBA) Türkiye Elektrik Kurumu'nun milyarlarca liraya ulaşan alacaklannı tahsil edebilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı devreye girdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Tttrel, TEK'e olan borçlannı ödememekte direnen belediyeler ile işadamlarına, borçlannı ödemeleri için temmuz ayı sonuna kadar süre tanıdı. Aynca TEK'in hesapları bakanhk. tarafından incelenmeye başlandı.; Turkiye Elektrik Kurumu'nun' şu anda Türkiye Kömür lşletmeleri'ne aldığı kömür karşılığı 10^ milyar liraya yakın borcunun 6.5 milyar lirasını ödediği saptandı. Sattığı elektriğin parasını tahsil' edemeyen TEK'in yapacağı öde, melerin aksadığı ifade edildi. Beklediği geliri elde edemeyen,, TEK'in borçlu olduğu kurum ve kişiiere karşı zor durumda kaldığı ileri sürülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle