Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 10 NİSAN 1986 UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Bulgar hükümetine protesto Bulgar makamlan, iki balıkçı motorunun alıkonması üzerine protesto edildi. Bulgaristan, Türk diplomatlmarın mürettebatla görüşmesine izin vermiyor. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Bulgar sahıl guvenlık makamlarının yaklaşık ıkı ay arayla ıkı Turk balıkçı motoruna el koyarak 8 balıkçıyı gözaluna alması, Turkıye ıle Bulgaristan arasında yenı bir gergınhğe yol açtı Turkıye, murettebatının motorlarla bırlıkte serbest bırakılmasını Bulgarıstan'dan resraen ıstedı Türlaye, aynca konsolosluk anlaşmasının hükümlennın yenne getınlmemesı nedenıvle Bulgarısıan'ı protesto ettı Sağlanan bılgılere göre, ılk ola> 8 şubat tanhınde kaptan AtiUa KaJyoncn'nun yönetıraınde ve dört murettebatın bulunduğu "Emegün" adlı balıkçı motoruna Bulgar karasulannı ıhlal ettığı gerekçesıyle el konulmasıyla ortava çıktı Bunu 2 nısan tanhınde tgneada açıklarında monna avlayan Cibat Demircıoglu'nun yönetımındekı "GeUyonım" teknesıne el konulması ızledı "Emegim" motoruna 8 şubat tanhınde el konmasına karşılık, Bulgar makamlan bu olayı Turk hükumetıne yaklaşık ıkı aylık bir aradan sonra bıldırdıler Ikı ülke arasındakı konsolosluk sözleşmesı, taraflardan bırının dığer ülkenın vatandaşlannı gözaltına alması halınde dığer tarafa 24 saat ıçınde dıplomatık kanallardan bılgı vermesı hukmunu getınyor "Emejim" motonınun mürettebatını 8 şubat tanhınde gözaltına aian Bulgar makamlannın Türk hukümetım olaydan 31 mart tanhınde haberdar etmesı Ankara'da tepkıyle karşılandı Turkıye, bunun üzenne Sofya Büyükelçılığı aracılıgıyla yapılan bir gınşımle bu uygulamayı protesto ettı ve ıkı ulke arasındakı konsolosluk sozleşmesıru ıhlal etmekle suçladı "Emegim" motoruna el konarak toplam 5 kışılık murettebatının Burgaz'da gözaltına alınmasırın yarattığı gergınlık surerken, Bulgar makamlarının 2 msan tarıhınde bu kez "Geüyorura" motoruna el koyarak mürettebatını gözaltına almaları durumu daha da cıddı hale getırdı Bu konudakı ılk olayda olduğu gıbı ıkınci bir gınşım yaparak mürettebatın serbest bırakılmasını ıstedı BULGAR MAKAMLARI GORUŞME İZNİ VERMtYOR Edırulen bılgılere göre, Türkrve her ıkı olayda da vıne konsolosuluk sözleşmelenne dayanarak, Burgaz'dakı konsolosluk görevlılennın mürettebatla görüşmelenrun sağlanmasını ıstedı Ancak Bulgar makamlan konsolosluk görevlılennın mürettebatla görüşmelenne ızın vermedıler Dışış len Bakanlığı yetkılılen, konsolosluk sözleşmesının "Gözaltına alınan ulke vataodaşımn kendı ulkesının diplomallanyla goruşlurulmesı" yolundakı açık hukmüne rağmen, Bulgar makamlarının bu ıznı vermemelerının sözleşmenın bir başka ıhlalını oluşturduğunu bıldırdıler Ankara'ya ulasan bılgılere göre, el konulan ıkı balıkçı motoronun toplam 8 kışıden oluşan mOrettebatı halen Burgaz'da gözaltında bulunuyor "Getiyorum" motorunun murettebatının ısımlerı Cıhat Demırcıoğlu (Kaptan), Habib CngiB ve Alı Şalcı olarak belırlendı Türk yetkılıler, Sofya'nın Türk motorlannın Bulgar karasulannı ıhlal ettığı şeklındekı gerekçesmın "tartışmah" olduğunu belırttıler Meclîste (Baştarafı I. Sayfada) su seçımınde partı adayı çıkardığını öne sürdu ve Bursa semınennın kendı goruşlerıne göre gelışmesmı anlattı Bursa semınennın ıptalınden hükumetın sorumlu olduğunun lanse edılmeye çalışıldığıru kaydeden Topaç, SHP Genel Başkanı Gürkan'm geçen pazar günu duzenledığı basm toplantısında hukumetı suçladığını bıldırerek, "Bursa Barosu'nun açıkladıgı iptal gerekçesiyle Gurkan'ın sozlen arasında hıçbır bag yoktur. Bu derece basit bır konuv a bu gozle bakmak, insafla bağdaşacak bir şey degildir" dedı Topaç, Devlet Bakanı Yılmaz'ın Gürkan'ı ıddıalannı ıspata çağırdığını ancak, yanıt alamadıgını da bıldırerek, "Muhalefet barolar uzerinde siyası polemık yapmaktan vazgeçsin" dıye konuştu Daha sonra Topaç'a yanıt vermek gerekçesıyle söz alan Devlet Bakanı Yılmaz, baro baskanlarının semınen ıptalde ıdarı baskının söz konusu olmadığını açıkladıklarmı bildırerek, bu açıklamanın Gürkan'ı tekzıp olduğunu söyledı Yılmaz, Gurkan'ın hukumet teröründen söz etmesıne değınerek, "Turkive Cumhuriyrti bukumetı leronst bır hukumet degildir. Bızim hukumetımız hukuk devletinin hukumetıdır. Bugun Turkiyc'dckı hukuk duzenını ıçine slndiremeyenier varsa, onlann sorunu hukumetle degil, hukuk duzeniyledir" dıye konuştu Yılmaz, daha sonra, "Mectism burun uyelen bu haksız mesnetsiz ve seviyesiz ifade karşıiıgında tavır almak zorundadır" deyınce SHP'lıler sert bıçımde tepkı gösterdıler SHP'hlenn sıra kapaklannı vurarak yaptıklan protesto ve Yılmaz'ın sözlennı gen almasını ıstemelerı karşısında bırleşımı yöneten Başkan Vekılı MDP'lı Eryurt, Yıfrnaz'ı "Borada hic kimse seviyesiz soz soylemez. Meciis dısında da parti bsşkanlan seviyesiz konuşmazlar Rtca edryonım, sozunuzu tatzıh edın" dı>e uyardı Başka'nın uyansmda ısrarı ve SHP'lılerın protestosunun sürmesı uzerıne, Yılmaz, "T. C. hukumetini mesnetsiz olarak lerorist diye bır itham seviyeli ise, ben seviyesiz sozunu geriye alıyorum" dedı Yılmaz'ın konuşmasında Topaç'ı yanıtlamak yenne aynı dUşüncelen tekrarlaması üzenne, Başkan Eryurt, Topaç'ın yanıtlanması ıçın söz verdığını, onun sözlennın devamı şeklınde konuşulamayacagını hatırlatarak Yılmaz'ın sözlennı tamamlamasını ıstedı Yılmaz, bunun üzenne, "Sann Gurkan ne biliyorsa buraya gelip soylemeiıdır. Sizin adınıza siziert soylemeiıdır Demokrasi açıklık rejimidır. Açık rejımlerde bilıp de soylememek korkaklıkür. Bümeden soylemek ıse muflenliklır" dıyerek kürsuden ındı Yılmaz'ın SHP'lıler tarafından yoğun tepkıyle karşılanan, ancak ANAP'lılarca alkışlanan bu sözlerı de sataşma olduğu gerekçesıyle SHP Kars Mılletvekılı Omer Kuşhan grup adına konuşmak ıstedı Başkan, tarafından kürsuye çıkmasına ızın venlen Kuşhan, daha sonra grup adına konuşmak ıçın yetkı belgesı olmadığı gerekçesıyle kürsuden ındınlmek ıstendı Bu sırada SHP grup başkan vekıllerının oturduklan yerden Kuşhan'ın yetkılı olduğunu bıldırmelen ıle de yetınmeyen Başkan Eryurt bu anda hazırlanarak kursüye gönderılen yetkı belgesını de kabul etmeyecegını ve ışleme almayacağını bıldırdı. Ancak, Başkanlık Dıvanı'nda görev yapan Kanunlar Daıresı Başkanı'nın uyansı uzerıne Başkan Eryurt, kürsuden ındırdığı Kuşhan'ı yeniden kursü>e çağırarak, grup adına söz vermek durumunda kaldı Kuşhan'ın grup adına Yılmaz'ı yanıtlamak uzere kursuye çıkması ANAP'lılar tarafından protesto edıldı ve engellenmek ıstendı Bu sırada Başkan Eryurt'a, "Zorbalıga mahkum oldunuz. leronın Meclısle egemen olmasına yol açıp soz verdiniz" dıve bağıran ANAP Samsun Mılletvekılı Beralı Erdogan ıle SHP Bıfecık Mılletvekılı Yılmaz Demir'ın tartıştıklan goruldu Demır, tarnşma sırasında sınırlenerek, sıra uzennde duran bır cantayı kaparak Erdoğan'ın kafasma fırlattı Çantamn kafasına vurmasını guçlukle engelleyen Erdoğan da, aynı şekılde Demır'e karşılık verdı Daha sonra bırbırlerının üzenne yuruyen Erdoğan ve Demır araya gıren «ekı mılletvekıllennce guçlukle önlenebıldı Kavgarun buyumesınden çekınen Başkan Eryurt, bırleşıme on dakıka ara \erdı Bu sırada Beratı Erdoğan'ın Yılmaz Demır'e. "Erkeksen dısan çık, itoglu it. essoglu eşşek, piç herif" dıye bağırdığı duyuldu Karşılıklı kufurleşmeler ve bağırmalar surerken, Demır \e Erdoğan dısanva çıkanldı ÖGRENCtLER SEYRETTt Meclıstekı dunku gelışmelen dınleyıci locasında bulunan Şehıt Teğmen Kalmaz Ilkokulu oğrencılerı baştan sonuna kadar seyrettıler IIkokul oğrencılerı, bırleşıme ara verılmesı uzerıne apar topar TBMM'den uzakl^ştırıldılar 10 dakıka aradan sonra yeniden toplanan Genel Kurul'da Başkan Ervurt bu kez SHP grubu adına Omer Kuşhan'a yeniden soz verdı Bırleşıme zorunlu nedenlerle ara verıldığını bıldıren başkanın çağrısı uzenne kursuye gelen Kuşhan, parlamentoda gerçeklenn çarpıülmaması gerek tığını belırterek, Devlet Bakanı Yılmaz'ı hazımsızlıkla suçladı Kuşhan, "Beffi sımalar ne zaman kursuye çıksa parlamentoda olav çıkıyor. Hazımsızlık bınncı plandadır Tahammulsuzluk insanı bır >ere gotunnez. Seviyesiz sozunu kullanntak hıç kimsenın agzına sıgmaz. Milletvekilleri kursude konuşurken mılletın sesı ve mılletvekıllennın karşısında olduklannı unutmamalıdırlar" dedı Kuşan'ın konuşmasmdan sonra, Devlet Bakanı Yılmaz avağa kalkarak, sataşma gerekçesıvle söz ıstedı Başkan Eryurt, önce söz vermek ıstemedı Ancak yoğun ısrarlar uzenne konuyu Genel Kurul'un oyuna sundu Eryurt'un, "Tabrik edicı koBuşmayalım" uyansından sonra kürsüye gelen Devlet Bakanı Yılmaz, kısa bır konuşma yaptı ve "Konusmamda Meciis uyelerini hedef almıs degilim. Siyası sorumluluk sadece hukumete ait degıl. muhalefete de ailtır Ben bunu soylemek ıstedım. SHP grubuna bır sozum voktur" dedı MUSTAFA EKMEKÇİ Reha isvan'ın Söyieşileri: 3 ANKARA NOTLARI Turkiye'de ekonomik hâkimiyet kurmadıklan zaman sıyası hâkimiyet kuramayacaklannı biliyoriardı. Zaten ondan sonraki ekonomik model Türkıye ıle Batının iç ıçe girmesı olayıdır Demırel'ın polıtıkası tersıneydi... Ajan Kaynak, 12 Mart öncesı olaytannda, Sovyetfer'in parmağı olup olmadığı konusunu ıse şöyie yanıtlıyor 12 Marfta Sovyetter Bııiığı'nın Turkiye'de etkinliği çok azdı. 0 bakımdan onlara atfedebileceğimiz bir örgüttenmenin olduğunu zannetmiyorum.. Konuşmayı yapan Nazlı llıcak soruyor. Sovyetler Birlığl'nin hıç rolu yok muydu? Ülkeleri istlkrarsızlık ıçıne ıtmek, bızım bıldığımız kadan ıle btrSovyetpolitıkasıdır Ajan yanıtlıyor: O zaman şunu kabul etmek lazım. Sovyetler Biriıği bu işi bilmfyor ve çok hesapsız davranıyor Birtakım anarşik hareketienn tç'me gırdrier ve kendı aleyhlenne olabılecek bir düzenın kurulmasına sebep oldular Sovyetler Bırtiği'nın bu kadar akılsız olduğunu zannetmiyorum... Pekı, 12 Eylül neymış? Şuymuş Tamamıyla Batının tesin vardır Hareket son derece pianlıydı Çunku solun toplum ıçınde yer tutması mümkün değıldi. Adeta bir aşı gıbrydi Nasıl aşı yapıldıktan sonra ateş yapar, ama hastalık yapması mümkün değıldır Hasta vücudu hastaltğa karşı guçlendınr 1980 öncesi anarşı, sola karşı mukavemetı artırmıştır. Halk kıtlelennde sola karşı bilincı aıtormıştır... Nazlı llıcak dayanamayıp soruyor Sızin kanaatınızce Evren ıle özal ıle Batının istediği bir iktidar Türkrye'ye gelmiş okJu... Ajanın yanıtı şöyie Evet öyle olmuştur.. Görüluyor kı bu "Doçent Dr. Ajan" 12 Mart'ın d a 12 Eylül'ün de arkasında.Batının olduğu kanısındadır. MİT'in bu özde ve gozde ajanı; Tercüman Gazetesı'ndekı yazar ve çızerlerın tersıne 12 Mart ve 12 Eylül'de, Sovyetler'ı değıl Batıyı sorumlu ve suçlu görmektedir. Üstadın, 12 Mart öncesınde Bukreş'te Komünıst Partısı Gençlık Örgütü'nce düzenlenen toplantıda neler konuştuğunu da bılmıyor muyuz? Ajan Kaynak içın vallahı d e korkuyorum, billahı d e korkuyorum. Neden ml? Buyle konuşan adamı mimlerler, fişlerler, sürüm sürüm süründürürler Işe almazlar, pasaport vermezler Telefonlannı bile dınlerler. Yerler adamı, yerler Hakkında "ruh hastalığı nedeniyle doktor raporu olan ajanlan" peşıne takariar. Saçmasapan raportar düzenletip, ıçerı attırıriar. Kaynak'ın halı dumandır . Duman otmasına dumandır da, Nazlı llıcak acımış, bir kurtancı soru sorup ajanı kurtarmaya çalışıyor. Son bir sual sorayım. Bugün hangı parti ve liden desteklıyorsunuz? "00141142" numaralı ajan yanıtlıyor: Suleyman Demirel ve Doğru Yol'u... Bravooo. Oldu da bıttı maşallah, mebus olur ınşallahl. Ahmet İsvan Nasıl Götürüldü? Demokrasi (Baştarafı 14. Sayfada) mokratik ılkelere uymanız gerek Batı kulubündekı çeşıtlı kuruluşlar ve örgutlerde rol oynamak ıstıyorsanız ulkenızde demokrasıyı yerleştirmenız gerek Siz Danimarka'daki Sosyal Demokrat Parti'nın Sosyalist Enlernas>onal'dekı temsilcisisiniz. Sosyalist Enternas>onal, Turkiye'deki sosyal demokrat hareketi nasıl degerlendiriyor? BLDTZ kanımca HP ve SODEP'ın SHP'de bırleşmesı ı>ı oldu Aynca Bayan Ecevıt'ın kurduğu partıyı de Turkıye'dekı sosyal demokrat hareketın gelışmesı açısından olumlu değeriendınyorum. Kıbrıs'ta ABD baskısı (Baştarafı 1. Sayfada) yandan ABD Dışışlerı Bakanlığı Avrupa fşierı Yardıması Rosanne Ridgeway, BM Genel Sekreten'nın Kıbrıslı taraflara sunduğu çerçeve anlaşma taslağını ABD yönetımı olarak tumuyle destekledıklennı ve taraflarca ımzalanması ısteğmde olduklarını söyledı Öte yandan, KKTC muhabırımız tzzet Rıza Valın'ın habenne göre, KKTC Dışışlerı ve Savunma Bakanlığı sözcusu, Kıbrıs sorununun çözümü ıçin ıkı kesımlı federal bır çözumun ongörulduğunu ve dolayısıyla Rumların Karpas ve Gırne'ye dönmelennın söz konusu olamayacağını hatırlattı Sözcu, son gunlerde Kıbns'ın Rum keşımınde "Ozgur Girne" ve "Ozgur Karpas" adlı örgutlerın bu yönde demeçlerı olduğunu soyleyerek, Kıprıyanu'nun bu konudakı suskunluğunu eleştırdı Ulaşıma yenı açılan Geçıtkale Havaalam'nın, İngılız tatbıkat bolgesı ıçınde kaldığı yolundakı ıddialan da yalanlayan sozcu, "Kuzey Kıbns'ın, tum bolgelerindeki topraklarla hava sahası gibi KKTC'ye ait olduğunu" vurguladı Bu arada Kıbns'ın Turk ve Rum kesımlenndekı sıyasal partıler, Perez de Cuellar'ın sunduğu çerçeve anlaşma taslağı uzerındekı goruşlerım açıklamaya devam edıyorlar Cumhurıyetçı Turk Partısı, "Yeni tastagın yeni yaklaşımlar getirdiğini, bu nedenle ortava çı PELHI'den YALÇINPOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) ABD Başkan Yardıması Bush ıçın geçerlı olduğunu soylemek çok guç Havaalaıunda Yeni Delhi'ye hareket etmek uzere beklerken, sohbei ettığımız Suudıler, George Bush 'un ' 'neredey se terslendiğini" behrtmekten çekınmedıler Aldığımız bılgıye gore Amerıka, petrol fıyallarmın "yeniden yukseltilmesini" onerdı. Bunun ıçın de, Korfez ulkelenndekı petrol uretımımn duşunılmesım ıstıyor Körfez ulkelerı bu önerıye yanaşmıyorlar One surulduğune gore, Kral Fahd ıle ABD Başkan Yardıması Bush arasında cıddı bir tanışma çıkmış. Kral Fahd, uluslararası petrol fiyat/arındakı hareketlerı Başbakan Ozal'a oncekı gece aktarırken, Amerıka ıle ılışkılerıne de kısaca değınmış olmalı Haıla, Ozal'a "Sizin de Amerikahlar ile probleminizi biliyorum. Onlar ticaretten pek anlamıyorlar. Her şeye tek bir açıdan bakıyorlar. O da kendi çıkarlan. Şimdi de bizim petrol uretimimıZİ duşurmek ıstıyorlar. Sizın tıcarette karşılastığıruz guçluklen, biz petrolde çekiyoruz" dedığı bıldırılıyor Özal ıle Kral Fahd ve Prens Abdullah bin Abdulaziz, heyetler halmdekı goruşmelerden sonra tam 3 saat baş başa goruşmuşler. Bu goruşmenın ağırlık noktasını IranIrak sa\aşı oluşturmuş. Çeşıtlı kaynaklara gore, yıne bu goruşme sırasında Fahd, bir ara Ozal'aşoyle bir onerı getırmış "Iran ile Irak savasında Turkiye olarak siz keşke arabulucu rolunu ustlenmış olsaydımz. En aztndan Islam Banş Komitesi'nde Turkıye başkan olsaydı, belki savaşın seyn daha başka olabilirdi" SEVDA TEPESt Turkıye, savaşta arabuluculuk yapmakıan ozellıkle uzak duruyor. Çunku, boyle bir arabuluculuğun, savaşın gıdışıne bakılırsa, başarısızlıkla sonuçlanacağım bılıyor Bunun ıçın de bu aşa ntada hıçbır bıçımde arabulucutuğa soyunmak ıstemıyor Ozal'ın yanıtı Kral Fahd'a sanırız bu doğrultuda oldu Suudılerle goruşme sırasında, herkesın ılgısını çeken konu herhalde yabancıların Turkıye 'ae mulk edınmelerıne ılışkın uygulamaydı. Özal bu konuda yeniden gu\ence verdıkten sonra, Prens Abdullah btn Abdulazız'e dönerek, "Siz Boğaz'da Sevda Tepesi'ni almadımz mı?'" dıye sorar Prens, anladığımız kadarıyla, ıçını çeker ve "Ben aldım, ama Kral henuz almadığı için tstanbul'a gelemiyor ve ben de Kraldan once Jstanoul'a gelemiyorum" karşılığını verır SHP ve DSP aynı anda Sosyalist Enternasyonal'e uve olabilir mi? BUDTZ Teorık olarak evet Örneğın Belçıka'dan halya'dan ve Japonya'dan aynı eğılımde olan ıkışer partı uve. Ama o ulkelerdekı koşullar bunu gerektırıyor Belçıka'da sosyal demokrat partılerden bırı Fransızca konuşanları, dığerı Felemenkçe konuşanları temsıl edıyor Sosyalist Enlernasyonal, SHP'nin ve DSP'nin uyeligini degerlendirirken neye bakacak? BUDTZ Öncaiıkle temsılı bır parlamentonuzun olması gerekır. Şu anda temsılı bır parlamentonuz yok. Bıldığmız gıbı 6 Kasım seçımlerınde askerı yönetım, yalnızca 3 partının seçımleUçaktakt sohbet ve Suudı re katılmasına izin verdı Bu son Arabıstan anıları Yenı Delhi'ye gıderken gerıde kaldı 36 derece derece antı demokratık bır uygulamaydı Sonra yerel seçımler sıcaklık ve nemlı hava çevrede oldu ve SODEP seçımlerde olkı yeşıllıkle bırlıkte ınsam hemen dukça ı>ı bır sonuç aldı. Şımdı çarpıyor ve daha once Pakıstan 'ı yapılması gereken şey halkın o>gormuş olanlar ıçın hemen ılk gozlem • Hindıstan ınsanı ınanıl larını temsıl edecek bır parlamento oluşturulması ıçın derhal maz bir bıçımde Pakıstanlıya benzıyor Ama toprak goruldu genel seçımler duzenlemek. Anğu kadanyla Pakıstan 'a oranla ladığım kadan>la Demırel daha çok daha verımlı. şımdıden kampanvaya başladı. Bu satırları yazarken, Yenı Eskı sıyasılere uygulanan sıyaset Delhı 'ye ınelı bir saat oldu Bu yasağının da kalkması gerekır Sosyalıst Enternasyonal, temsılı bir saat ancak "gazetecilik askına" telefon ve teleks başın bır parlamentoya sahıp olmayan da koşmakla geçtı Bugun "dabır ulkeden uye kabul edemez ha geniş açıdan Yeni Delhi'de Gelışmelerı ızleyıp ona göre habuluşmak " umuduyla reket edeceğız kan yeni fırsatın kaçınlmaması gerektiği" goruşunu savunurken, Toplumcu Kurtuluş Partısı de, "yeni taslaga olumlu yaklaşılmasını ve dikkatle degerlendirilerek hareket edilmesini" ıstedı. Washıngton muhabınmız Tanju Akerson'un bıldırdığıne göre, ABD Temsılaler Meclısı Dış llışkıler Komıtesı'nde, Dışışlen Bakanı George Shultz'un Atına ve ^nkara zıyaretlerıyle ılgılı bılgı veren Avrupa lşlerı Yardımcısı Rosanne Rıdgeway, Kıbrıs'ta Turk ve Rum taraflarına sunulan belgenın ımzalanması gerektığı göruşunde olduklarını belırttı Rıdgewa>, Reagan yönetımının belgeyı tamamen destekledığını kaydettı Rosanne Rıdgeway, Türkiye ile üsler konusunda henüz bir anlaşmaya vanlamamasının nedenının tekstil ihracı konusundaki bazı sorunlar oldugunu söyledı Dışışlen Bakan Yardımcısı Atina üe 1988 yıUnda yenılenmesı beklenen üsler anlaşmasımn da henüz müzakere aşamasında bulunduğunu behrttı. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın anayasa konulanndakı danışmanı Prof. Turhan Feyzioglu, BM Genel Sekreterı'nın sunduğu 3. belge üzerındekı Lefkoşe1 de yaptığı danışmaları tamamlayarak dun akşam Ankara'ya döndü Prof Feyzıoğlu, Ankara'ya dönuşunde Cumhurıyet muhabırının sorulannı yanıtlarken, görevı gereğı herhangı bu" açıklama yapma durumunda olmadığını söyledı ABD'den savunma (Baştarafı 1. Sayfada) Geçen hafta düzenlenen TurkABD Iş Konseyı çerçevesinde yapılan savunma sanayu oturumuna, Northrop, General Dynamıcs, FMC, Boeıng, Bontech, Lockheed, Mıtsubıshı gıbı ABD'nm bu alandakı onemlı kuruluşlan ıle Whıte and Case Avukatlık Fırması katıldı Toplantıda Turk ozel sektorunu Kavala Şırketler Grubu, Tekfen, Profılo, Holdıng, Alarko, Koç Topluluğu gıbı şırketler temsıl ettı. ^BD'lı yatırımcıların gerek Istanbul, gerekse Izmır'dekı toplantılar sırasında Turk tarafınca "utnut kırıcı" bulunan yaklaşımı 3 noktada şöyle ozetlendı 1. Amerikalı işadamlan yatınmı, sadece sipariş alabilmenin tek yolu olarak degerlendırıyor. 2 Tek tek yapılacak yatırımların, entegre bır tesıs olarak bırleştırilmesıne ıstek duymuyor, yuksek teknolojı transferınde ısteksız davranıyorlar 3. Turkiye'nin ihracat potansiyeli ile kendilerine rakip çıkmasını ıstemeyen ABD'li kuruluşlar, uçuncu ulkelere yonelık ıhracatuı ancak kendi uzerlennden geçebileceğini onemle vurguluyorlar. Değerlendırmenın sonucunda şu goruşe yer verıldr "ABD'U yaünmcdar hfilft ülkemizi zorunluklardan dolayı yatınm yapılabılecek bir yer olarak ve yatırımı da mumkun olduğunca kısa zamanda amorti edilecek biçimde. kısıtlı çerçevede ele alıyorlar" Turk tarafının Amerıkalı yatırımcıların bakış açısı karşısındaki stratejisi ise rekabet ortarruna dayanıyor ABD'lı ışadamlarına, "savunma sanayii yatırımları konusunda tek seçenek olmadıkları, Almanya. Ingiltere, İtalya. Fransa ve İspanya gibi ulkelerin konu üe yakından ilgilendikleri, devlet desteği altında yaklaşımda bulunduklan" anımsatıldı SORU VE SORUNLAR ABD'lı yatınmcüarın Turk tarafına yönelık soruları, henuz kuruluş aşamasındakı savunma sanayıımıze ılışkın, Turk ozel sektorunce de ışaret edılen bazı (Baştarafı 1. Sayfada) uçağa bınen Özal, Yenı Delhı yolunda gazetecılerle sohbet ettı ve Suudı Arabıstan temasları hakkında bılgı verdı. Dahran'da ozellıkle İranlrak savaşına ılışkın goruşmelerde bulunduğunu belırten Ozal, Turkı>eSuudı Arabıstan ılışkılerınde Suudılerın "Turkiye'de mulk sahibi olmalarının engellenmiş olmasından yakındıklanm" bıldırdı Suudı Arabıstan Kralı Fahd, Turkıye ile ılışkılerınin '4yi gitmekte olduğunu" ama "Turki>e'ye gelmek ısteyince bazı problemlerin çıktığını" soyleyınce, Başbakan, Suudılerın Turkiye'de mulk edınmelerı konusunda yenıden guvence verdı Ozal, şöyle konuştu: Ozal'a aktif rol me ve oradan karşılıklı ilişkimizi artırmak gibı ılişkilerde bir altyapı oluşturulmasını onerdim. Avrupalılar meselelerinı once Ortak Pazar çerçevesinde ekonomik olarak çozmuşler. Siyası olarak biıieşmeleri daha zor oluyor. Onun ıçın de bu bolgede Korfez ulkelerinin, Turkiye'nin İran ve Irak'ın ve hatta Ürdun ve Suriye'nın de katılacagı bir ekonomik işbirlıgı oluşturulabilir. Birbınyle yakınlaşabilen bir bolge oluşturulabilir" Bır soru uzerıne Turkiye'nin Suudı Arabıstan'dan "kredili petrol talebinde bulunmadıgım" belırten Ozal, "Kredili petrol şimdi her yerde var. İstedigimiz yerden alabüiriz. Ama bu meseleyi goruşmedik" karşılığını verdı Uçakta daha sonra konuyu Hındıstan'a getıren Başbakan, bunun ılk zıyaret olması bakımından önemını vurgulayarak, şu açıklamada bulundu "Ben Yeni Delhi'ye gelmeden once Pakıstan Başbakam'na mesaj yolladım. 'Hındıstan'a gıdıyorum, zıyaretım vesılesıyle sızın soylemek ıstedığınız bır şev var mı 9 ' diye sordum. Şimdi aldığım mesajı Rajiv Gandi'ye okuvacagım. Bızim prensibımız yurtta sulh, cihanda sulhtur. Her ilişkimizde bu prensibi tatbık ediyoruz" Dun oğle saatlerınde Yenı Delhi'ye ulasan Başbakan Tureut Ozal ve berabenndekı heyet, Indıra Gandı Havaalanı'nda sade bır torenle karşılandı. Ozal, torende şeref kıtasını Hmt geleneklerıne gore tek başına denetledı Yıne Hınt geleneklerıne gore Ozal, mıllı marşların dınlendığı şeref kursusune yalnız başına çıktı. Rajıv Gandı ve eşı, Turk heyetını karşılayan heyetın dığer uyelerıyle bırlıkte şeref salonunun önunde ulusal marşlan toplu halde dınledıler Her ıkı başbakan dun akşamustu ılk göruşmelennı yaptılar Baş başa suren bu goruşme nezaket zıyaretı sınırlan ıçınde kaldı Heyetler halmdekı goruşmelere bugun geçıleceğı bıldınldı behrsızlıklerı şoyle ortaya koydu 1. thtiyaç nedır?: Yabancı yatınmcılar fızıbılıte çalışmalanna ışık tutacak bıçımde pazar boyutuna ılışkın bılgı ıstıyorlar Yerlı ve yabancı özel sermayeye verılecek bılgıler arasında. kuvvetlerın tek tek ıhtıyaçları, Genelkurmay ve Savunma Bakanlığı'nın acil ıhtıyaç lıstesi, hukumetın genel stratejık hedeflen bulunuyor Tek tek bınmlenn ıhtıyaçlannın, genel bır stratejı ıçınde değerlendırılmesı gerekıyor 2. Hangi kaynaklar kullamlacak?: Yabancı yatınmcılar, savunma sanayıı alanında tanınacak teşvıklerın, fınansman modelının, hukumet garantılennın ve savunma fonu kaynaklarının hangı projelerde kullanılacağının yeterınce açıklık kazanmadığına ışaret edıyorlar 3. Kim sorumlu?: Bılgı ıçın başvuracakları mercılerı soran yatınmcılar, Savunma Bakanlığı, Idare ve Genelkurmay Başkanhğı arasındakı sorumluluk boluşumunu oğrenmek ıstıyor Bır projenın hangı kademelerden geçerek karara bağlanacağına, yatırım knterlerı ve yerlı ortak seçımıne kadar organızasyona ılışkın bılgı edınmek ıstıyorlar "Geçen yıl sadece Londra'da 60 milyon dolariık mulk satın aldılar. Turkıye'den ne ıçin almasınlar? Mulk satın almakta ne var? Boylece ekonomik munasebetler artar. Ben de onun uzerine kendisıne 'Şımdı kanunda değışıklık yapıyoruz' dedim. Sanınm 11.5 a> içinde kanun çıkmış olur. Yeni kanunda, yine mutekabıliyetın ulkeler ve ulkeler vatandaşları lehıne kaldırılması, aynca Turkiye'nin ekonomik çıkarı dogrultusunda Bakanlar kurulu'nun boyıe oır karar aıması ongoruluyor. Hakikaten tahmin ettigınizden daha buyuk talep var. Aslında kanunu hıç çıkarma&aydık, daha lyıydi. Çunku çıkarıp iptal etmek bızım onları istemediğımi/ gir»i bir hava yarattı" Suudı Arabıstan ıle daha sonra İranlrak savaşının ele alındığını belırten Ozal, bu konuda ozetle şu bılgıyı verdı " H a r p bittiği zaman bir daha bu tur durumlann dogmaması içın bazı tedbirier almak lazım. Gayet tabıi arabuluculuk rolu oynamıyoruz. Harp artık herkesin aleyhine çalışıyor. Ekonomik olarak da aleyhe çalışıyor. Ben burada daha once, IranIrak'ta soyledigim bir oneriyi tekrariadım. Bolgede ekonomik işbiriiğini mcydana n ;tirii.^..! «,,udim. Sanayi ilişkilerinden, turiz Ekmekle (Baştarafı 1. Sayfada) zeytın tarlaiarı satın alınabılırken, bugun ancak 1 kılo ze>tınyağının satın alınabıldığı, bır kılo etın bıle alınamadığı bınlık Fatıh Sultan Mehmet'lı binlıklerın pıvasaya çıkmasından esınlenerek yaptığımız bu araştırmayı noktalarken 1000 lıranın bıçımınde yuzyıllar oncesme dönen hukumetımızın 1000 lıranın değerınde de aynı tıtızlığı göstermesını dılıyoruz. Kım bılır, belkı de fıyatlarda kı hızlı artışı onlemenın yolunu bır turlu bulamavan hukumet yetkıhLn, Fatıh Sultan Mehmet'u bınlıklen çıkararak enflasyon uzerınde psıkolojık bır etkı yaratmak ıstemışlerdır Ama bugun gorunen o kı, paramızdan bırkaç sıfın atmadan, öyle 40 yıl öncesının "para"lı "kunış"lu bırımlerıne donmek pek mumkun olmayacak İMZA GÜNÜ Geçen hafta Ankara, "Reha İsvan Waftas/"ydı desem yeri Büronun yanındakı gazete dağıtıcısr yanmızdakt îstanbufun eskı Belediye Başkanı Ahmet İsvan değtl mıydi? yanındakı de eşı7 dedı Noel Kıtabevı Yönetmenı Hılmı Parmaksız, onlarla görüşememekten dolayı nası! üzgündü anlatamam Reha Hanım, yalnız Mülkıyelıler Bırtiği'nde konuşmadı, Ankara'lı sosyal demokrat bayanlar da, Reha Hanım onuruna Bulvar Palas'ta bır yemek verdıler Eh, kambersız olmaz, dıye benı de çağırmışlari Grttım, ızledım Reha Hanım'dan once Sabıha Çaycı, bir konuşma yaptı Kadın haklan ıle, Turkiye'de kadınların sorunlan uzerınde durdu Sabıha Çaycı'ya gore, kadınlarımız belkı yeterince bılınçlenmemışlerdı, ama bıfinçlı yavrular yetıştırmışlerdı Reha Hanım, konuşmasının başında, Ahmet İsvan'ın nasıl gözaltına alındığını anlattı, şöyle dedı konuşmasma gırerken "Işkence bır yemek söyleşısı konusu olarak ters bır konu Ne var ki, öyle görüluyor kı, uyanık, bılınçlı ve sorumlu kadınlann da katkısı ve gozupekliğı ıle bu karabasandan uyanacağız Ama o zamana dek tokmalanmızı, bu kanlı öykulere banarak yememız gerekfyor Evet, Işkence konusuna nereden gkmeHyim? Kışisel yaşamma işkence, çok sıcak ve muttu bır aile tablosu çerçevesinde gırdi: Çok yaşlı annem, çocuklanmız TV karşısında sıralanmış, serin bır kasım ayı akşamı, yıyor, ıçtyor, gülup konuşuyorduk Kapı çalındı Ben mutfaktaydım o an, hiç unutmam ellerim yan ıslak karşrtadım askerti, sıviHı TİM'ı Çay filan hazırtıyordum galıba, Ahmefle görüşeceklerini söyleyince, ıçımde hıçbır huzursuzluk ve kuşku olma<*$ içrt yeniden mutfağa dOndüm, belkı de eHerimı kurulamak ıçin... Içerden Ahmefln çok dlk seslnı duydum, ırkıldim, onu bır köseye çekip götüreceklennı soytemışler Tevkıf müzekkeresı var mı? Soru n nedir? öğreneyım' demış 'O da ne demek? Yasa, kural vb nı hâlâ geçerlı mı sanıyorsun Bey?' gıbılennden bırşeyler demlşler Bır tartışma başlamış Bır, ıkl dakika surdü, sonra Ahmefı alıp odasına çıkardılar ıkı tomsonlu asker, galiba bır assubay, bır SMI memur evı arayacaklannt, benım de bırlıkte bulunmamı dıledıler Bu ganp olayiara Ofkelenmlyor değildim, ama elımden geldığınce yumuşak sesle konuşuyor, görevlennı yapmalannda onlara nezakeOe yardımcı oimaya çalışıyordum Keyıfiennden gelmiş değıldiler, emır almışlardı, bır yenerden Öfkem onlara yönelık olmamalıydı Nıtekm, bugün de, toplumun öfkosi genelhkle bu zavallı, çok zavallı araç/ara yönelryor, ve emn verenler de, bundan yararlanıp kullannı harcayı harcayrvenyorlar Ahbır öğrenebılse ınsanlar, kula kul olmanır ahmakltğını! Iskenced bir araç, imal editen, alman, sablan, harcanan bır araçbir batta, bir zlndr, bir bıçak Ruhunu, ınsanltğmı şeytana satmış bır meta Ona kızmak bıle ona değennden çok paha bıçmekVr O, bır Ahmet isvan'ı tanımaz bıle, onun ne olduğunun ne olmadığmın bUmcmde olacak herhangı bır düzeye ulaşmamış bır yaratk Insanhğını alkotte boğup, dılındekı küfürden güç almaya çalısarak, tur köpeğın çemberden attaması gıbı, efendısının korkusu ıle ve kamını doyuran odur dıye, bellettenı, beklenılenı yapan bır acız yaratık... Sonra Ahmefı alıp götürdüler Evden çıkaharken az Heridekı kavşağı, bındınlmış reolann tutmuş olduğunu, annemın evının girişindekı mınık bahçedekı süs Mkılennın her bınnın dıbınden yasemin, hanımelı çalılannın, gül Manlannın dıbınden ay ışığında panldayan sitahlannm güvencesıne sanlmış ener, polıshr türeckğını mızah yüktü bır hayreOe farkettık Asker ve polıs evde kttapfanmızı talan etmekle, elli kadannı altp gitmetde kalmadılar, bize nıspet de verdıler 'Ne güzel ev1 Herhalde güzel bır yaşantınız da vardı ' gıbılerdenl Yanı, 'Bundan sonra mutsuzluğunuzun nasıl acısını çıkaracağımızı görürsünüz' demek isttyorlardı Oysa yaşlı annem onlara demlı çaylar sunuyor, asker eşı olmaktan gelen bır sevecenlıkle, ünrformalılara dostluk elını uzatryordu Damar sertlığınden mustanptı Evın ıçındekı trafık ona damadının Beiedıye Baskanlığını anımsatmışb Orhancığım darısı başına' dıye torununun sırtını stvazltyordu, konuklannı dostça uğurlarken " Reha İsvan, bunları anlalırken, dınleyenler güluyorlar, ama gozyaşlarını da tutmaya çalışıyoriardı Bırgen Keteş'e bır gazeteci, gözlerını kurulaması ıçın kağıt mendıl gönderdı Reha Hanım, bu hava ıçınde konuşmasını sürdürüyordu "Evimizden 'müsadere' edılenler arasında annemın dedesinden kalma, 1876 yapıst bır toplu tabanca da vardı Bu tabancayı bız antikadan da saymazdık, çünkü, çok hor kullanılmış, çarpılıp boyası çıkmştı. Saptyfa oevtz kırdtğımız otmuştu' Sonradan bu önemlı 'detil'/ mahkemeye çıkartmaya utanacaklar, bır tutanak tutarak delıl lıstesıne sayıyla kaydedümış bu aracı 'ımha' edeceklerdı Oysa Ahmet, 275 ay bu delıl bahane edılerek hapıs yattı Metns'te tartışüğtm bır subaya, ne kendı tahlıyemı, ne beraatımı. ne de başka bır şey beklediğımı, ama evimizden sılah dıye aldıkları bu cısmın duruşmaya, Ahmefın suçluluğunun delılı olarak çıkanlacağı günü bekledığlmi söylemıştım Utandıracakt sebep olanlan ve utandırdı O denlı utandılar kı, ımha etmek zorunda kaldılar Vok etbler sılahı Böyle yapıldığı da mahkeme huzurunda okundu Ve Ahmet az sonra tahlıye oldu. Anlattığım bır perşembe gecesıydi Pazar günü saat 15.00'e dek Ahmefe ne olduğunu, nerede olduğunu bılmeyecektık Ahmet yok olmuştu Izı bellı değıldı Başvurduğumuz hıçbır makam akıbetmden haberdar değıldı Ahmet İsvan dıye bın resmen yoktu Yok otmuştu Sonra 15 gün kadar sonra bulduk. Çamaşır fılan götürduk, sonra yıne kaybedip kışla kışla aradık. işte bu adıyla, sanıyla ışkBncedır Ahmet İsvan içın ışkencedir, aılesının herbır bıreyı ıçın ışkencedir Geneltikle ışkenceyt bümeyenler Allah kımseye bıldırmesınT maddi ışkence daha ürkütücü geldığınden, manevı ışkence maddı ışkenceden daha önemsrzmış sanıyorlar Ahmefın, başkalarına uygulandığını gördüğü maddı ışkence konusunda soyledıklennı, bızzat başında durarak makaslatülar Oysa bu bır gaftettı, zıra Ahmete btzzat uygulanan ışkence, o filmın kendısıydı ve her bır mılımetresınden halkımıza, dünyaya, basm yayın organlanna ışkence yansıyordu Bütün acımasızlığryla ve tum çıplaklığryla, O filmın kırpılmışını dahı ızleyen her duyarlı ınsan, Turkiye'de ışkencenın var olduğuna artk tanıklık edebilirdı ve dehşet ıçındeydi Dünyanın 5 mılyonluk önemlı bır beldesmde, 4 yıl başkanlık yapmış bır kımsenın maruz kaldığı haksızlık ve ışkence, olayı o ana kadar kavrayamamış olanlann dahı gözünü açacak nıtelıkteydı " Reha İsvan, yakında OISK duruşması sırasında Ahmet İsvan'ın gördüğü ışkenceferı anlatacağını bıldırdi, "Aynntısıyla dile getırecek, herkes öğrenecek" dedı Şöyle konuştu yüzü ağarmış, apak olmuş bıçımde: " Ancak, ona bu yapılabıldiyse, sade yurttaşlanmıza, gençlerimıze neler yapılabMığını hayal etmek de güç değıl ya, ben yaşadım Körpe kızlanmızı sakatlanmış hallennde bağnma bastım Saatlerce anlattklanm, defalarce yıneleyerek yaşadıklan anı, aylarca sabahlara dek feryat tıgan sayıkladıklannı, dışlennı kıracakmış gıbı gıardatbkiannı, gecelerce uyanık kaidıklannı, günlerce bır kaçış psikotojisıyie uyuduklannı gördüm. \alvardım, 'Ban saat 1900'dan sonra bu bahsı acmayalım, günler yetmıyormuş gıbı geceler boyu karabasanın anılarını sürdürmeyelım' dıye. Korkardım bıçak sırtında gıbı görduğüm ruhsal dengelennı zedeleyeceklennden Oysa, demın sözlenmın başında söyiedığim gıbı, ınsanlar maddi ıskenceden çok ürkuyorlar ama, manevi işkencentn izlen çok daha kaiıcı ve kendısı çok daha etkılı Nıtekım duruma göre, günler, haftaiar, aylar süren ışkence, ınsanı bedensel olarak sakaOıyor, hzyolofik kalıcı ızler de bırakıyor, dehşetle uykulannı kaçınyor ama, bu tür ışkence altında dayatılana dh renenler, en az frzıkı ışkence kadar sıstemlı ve süreklı uygulanan bilımsel manevı ışkence yöntemlen sonucu, yılgınlık göstenp teslım olabılıyor" Reha İsvan'ın konuşması oldukça uzundu Bır bölümünü vermeye çalışıyorum Sözlennın sonunda şöyle dedı İsvan. ". Bunca yıl ıçerde pekıştirdiğım kanı şu oldu 'Korkunun ecele faydası yok', korkuyu yenmenın ınsan onuruna katkısı desteği büyük. Ve 'Insanlık onuru ışkenceyı yenecek'. Çünkü cesareOe, ışkencenın üzenne gıdecek cesaret sızde de mevcuttur. Aramızdakı görüş aynlıklannı bır yana koyup, bırbınmıze saygıyla, sevgryle destek olup, ınsanı zaaflanmızı, hırslanmızı yenip e/ete ışkencenın, ışkencecılenn bannamayacağı ortamı yaratmaya mecburuz Uygarlık ve demokrasi yolunda hepınıze başarHar diltyorum: 'Insanlık onuru ışkenceyı yenecek". ASEVf BEZtRCt LEYLA PAMİR 10 nisan perşembe günü (bugün) 1619 arası AKADEMİ Kitabevi'ade kitaplannı imzalıyorlar. ve ^ GENEL GÜVENLİK GÖZETİMİ SÜRGÜN CEZASI,, av. atilla coşkun ıs» Tnınnii DaOrtım ETKİN DaOrtıtn 527 60 11 CEM MAY 527 01 53