18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1986 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 Etibank Genel Müdürü görevden alındı Etibank Genel Müdürü Muammer Öcal görevinden alındı. Bu göreve, htanbul Teknik Üniversitesi Madetı Fakültesi Öğretim Üyesi Doçent Dr. Süha Nizamoğlu getirildl Doçent Dr. Süha Nizamoğlu, biryıldan buyana Devlet Bakanı Mustafa Tinaz Titiztn danışmanlığınıyapmaktaydı. Mzamoğlu'nun Etibank Genel Müdürlüğü'ne atanması ile ilgili kararname Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından onaylandu (a.a.) "Demirel hakem, MDP lokomotif olsun" Söylemezoğlu: Birleşme ara seçimden öııce olmalı ve Yazar'ın kuracağı parti, AP ve DP felsefesinin günümüz şartlarına uydurulmuş devamıdır. Bu partiler arasındaki çekişme kadro çekişmesidir. İcazetU değiliz: 12 Eylül yönetimi MDP'yi desteklememiştir. Hatta ben şunu iddia ediyorum; 6 Kasım seçimlerine MDP sokulmuş, ama seçimlerde engellenmiştir. mu masrafı milyardan başlıyor. Ardından kiraydı, elektrik, telefondu, çalışanların ücretiydi. En azından sağdaki birleşmeyi bunlar da gündeme getirecek. DUYDUK/GÖRDVK YALÇIN PEKŞEM Mizah ve gerçek Boğaziçi'nden geçen gemılerin sık sık karaya çıkmalan üzerine geçen hafta bir mizah denemesi yazmaya kalkmış ve sözü şöyle bağlamıştım: "Acaba Boğaz kıyısındaki evierin içinde neler konuşuluyor? Bir tankerin güvertesinden egilerek yalılardan birinde konuşulanlara kulak verelim: Vahu hanım, şu pencereleri açık bırakma dedim sana.. İçeri tanker girecek... Merak etme.. Kapıya 'Tanker girmesi yasaktır" diye yazı yazdırdım..." Yukardaki yazının yayımlandığı gün telefon çaldı. Salah Sun Hekimoğlu kendini tanıttıktan sonra "Biz kapıya, Tanker girmesi yasaktır' diye yazı koymadık. İçeri bir gemi girdi. Gerisini ogrenmek ister misiniz?" Tabii isterdik... Kanlıca Hisarüstü Caddesi No: 12 adresindeki yalınm içinde, gelip geçen parlayarak karakola koştular ve vapuru Anadoluhisarı iskelesinde durdurtmayı başardılar.. Saat 10.00'a doğru Şehir Hatları işletmesinden bir ekip olay yerine ulaştı. İlk sözleri "Aman gazetecilere haber vermeyin" oldu. Sebep? "Kıymetli eşyaların gazeteciler tarafından çalınmasından" korkuyoriardı. Gazeteciler için çok şeyler söylenirdi ama, Salah Sun böyle bir savı ilk kez duyuyordu. Bu sözlere aldırmadan gazetecilere haber verdi. Olay fotoğraflandi ve 15 Şubat 1985 tarihli gazetelerin birinci sayfalarında yayımlandı. Daha sonra her şey unutuldu.. Olayı unutmayanlar sadece Hekimoğlu ailesinin fertleriydi. Boğaziçi İmar Müdüriüğü'nden gelen bilirkişi heyeti "yalıda oturulamayacağı" doğrultusunda bir rapor vermişti. Salah Sun Hekimoğlu bu raporla birlikte Şehir Hatları işletmesi'ne basvurarak şu taleplerde bulundu: a) Yalı oturulamayacak durumda olduğu için ya bize oturacak bir yer gösterin, ya da yalı onarılana kadar kira giderlerimizi karşılayın.. b) Yalıyı onartın.. veya onarılması için gerekli parayı verin.. İşletme göreviileri, "Hay... hay..." dediler... Yalnız müdür bey burada yoktu. Müdür bey gelince sorunlar çözümlenebilirdi. Fakat müdür beyin yokluğu 15 ay kadar sürünce Hekimoğlu ailesi zorunlu olarak iki ayrı ev (Çünkü yalıda iki kardeş aileleriyie birlikte oturuyordu) kiraladılar. Sonunda ortaya çıkan müdürle ilk konuşmalarında Salah Sun Hekimoğlu şunları söyledi: "Yalımıza bir geminiz çarptı. Bir sürü zararımız oldu. Hem bu zararları karşılayın, hem de yalıyı onartın." Müdürün ilk sözleri "Bunlar normal şeylerdir" oldu. Bu kadarla kalsaydı Hekimoğlu fazla sinirlenmeyecekti. Çünkü gercekten Boğaziçi'nde yalılara gemilerin girmesi normal sayılıyordu. Ne ki, müdür konuşmasını şöyle sürdürdü: "Evinize bomba da düşebilirdi. O zaman ne yapacaktınız?" Hekimoğlu'na göre bir savaşta olmadığımıza göre bomba düşmesi pek olası değıldi. Hafiften dalga geçercesine: Deprem de olabilirdi, dedi.. Müdür bu sözleri ciddiye almıştı; Haklısınız, dedi, deprem de olabilirdi.. Hekimoğlu artık dayanamadı: "Deprem olsa Kızılay bir çadır verirdi. Siz onu da vermediniz..." Yalmın sahibi olan Hekimoğlu'lar yalılarına karşınzengin insanlar değillerdi. Yalı babalarının teyzesi tarafından memur olan babalarına hibe edilmişti. Baba ölünce anne ve iki kardeş yalıya sahip olmuşlardı. İçinde hep birlikte oturuyorlardı. Enfiasyonun fırlattığı değeri günümüzde 350400 milyon TL. olarak hesaplanıyordu, ama onanmı için gerekli 6J5 milyon liraları yoktu.. Müdüıie anlaşma sağlanamayınca, hem Şehir Hatları İşletmesi, hem de Hekimoğlu ailesi tarafından iki ayrı tespit davası açıidı. Tespit sonuçları çok farklıydı; işletmenin bilirktşileri zararı 1 milyon lira olarak saptamışlardı. Hekimoğlu ailesinin getirttiği İTÛ heyeti ise zararı, 6,5 milyon TL. olarak belirlemişti. Uzlaşma toplantısı denilen bir toplantı yapıldı, fakat uzlaşma sağlanamadı. Toplantıda, Hekimoğlu ailesinin isteği şuydu: "Para istemiyoruz... yalıyı onarın ve eski haline getirin." Yok asltnda farktmtz: MDP, DYP, VAP Gazeteci Ertuğrul Yeşiltepe öldü Gazeteci Ertuğrul Yeşiltepe (53) dün öldü. Yeşiltepe 1933 yılında Ordu'da doğdu. Yükseköğrenim gördü. Gazeteciliğe 1953 yılında Ankara'da Türk Haberler Ajansı'nda başladı. Halkçt, Medeniyet ve Tercüman gazetelerinde Yazı tşleri Müdürlüğü yaptu Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde çahjtL Fransızca ve Almanca bilen Ertuğrul Yeşiltepe, Basın Şeref Kartı hamili evli ve üç çocuk babasıydı. Cenazesi bugün A'ııruosmaniye Camünde kdmacak ikindi namazmdan sonra Ortaköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Parti hurmak masraflt: Parti kurdunuz Yerel seçimlerin 2. yıh Anavatan Fartisi üst yönetiminin her hafta salı günü verdiği geleneksel yemekte 25 Mart yerel seçimlerinm ikinci yüdönümü de kutlanacak. Her yemeği bir başkanlık divanı üyesinin verdiği yemeklerin bugünkü bölümünü A NA P Genel Sekreteri Mustafa Taşar üstlendi. Başbakan Özal, ile Başkanlık Divanı üyelerinin davetli olduğu yemeğe yemeğin 25 Mart'm yüdönümü olması dolayısıyla belediyeler birliği Yönetim Kurulu üyeleri de çağrüdılar. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) MDP Genel Başkanı Ülkü Söyfcmezoğlu, birleşen sola karşı, sağuı da iktidar alternatifı olabilmek için ara seçimlerden önce birleşmesi gerektiğini savundu ve "Ara seçimlerde sag, atornatif oidugunu ortaya koyamazsa, oyiar belirli kanallara kayarsa tekrar bunu loparlamak çolc zor olur" dedi. Söylemezoğlu, sağda birleşme için MDP'nin "lokomotif" olduğunu tekrarlarken Süleyman Demirel'in de "hakemlik" rolü üstlenmesi durumunda önemli gelişmelerin olabileceğini savundu. Cumhuriyet muhabirinin somlarını yanıtlayan MDP Genel Başkanı, 6 Kasım seçimleri öncesi, 12 Eylül dönemi hükümetine duyulan kırgınhk ve kızgınlıkların faturasının MDP'ye çıkanlmasını, haksızlık ve yanlışlık olarak nitelendirerek, " O günkü yönetime kızgınlık ve lurgınlık duyuluyorsa onu temsfl eden parti ANAP'tır" dedi. MDP'nin seçim öncesi 12 Eylül yönetimince desteklenmediğini de savunan Söylemezoğlu, 6 Kasım seçimlerine giren partilerin birbirinden onerali ölçüde farkı yoktur" şeklinde konuştu. Kurulan tüm partilerin "icazef'e talip olduklannı, bazılannın istedikleri halde icazet alamadıklannı ifade eden MDP Genel Başkanı, vatandaşın bu söylentilerden etkilenmediğini, artık bu tur konuların kapanması gerektiğini belirterek, "Eğer o günkü şartlarda eski yönetim gercekten MDP'yi destekleseydi, MDP'ye sahip çıksaydı sonuç bngün böyle oîmazdı. Hatta ben şunu iddia ediyorum: 6 Kasım seçimlerine MDP sokulmuş, ama seçimlerde engellenmiştir" dedi. Söylemezoğlu, partisini sağda birleşmede öncü olarak görürken şu görüşleri de savundu: "Seçim ve Siyasi Partiler Kanunlan'ndaki değişiklik küçük partilere hiçbir şans tanımıyor. 45 iMe, 472 ilçede örgütlenme zorunluluğu geliyor, baraj yiikseltilryor. Sonra. parti kurdunuz mu masrafı milyardan başlıyor. Ardmdan kiraydı, elektrik, telefondu, çataşanlann ücretiydi. En azından sagdaki birleşmeyi bunlar da gündeme getirecek." MDP Genel Başkanı, Mehmet Yazar konusundaki görüşlerini ise şöyb açıkladı: "Öyle sanıyorum ki, Sayın Yazar'ın bedefi sagın (oparlanması. Bclli bir güç meydana getirmesi için gerek DYP'den, gerek ANAP'tan, gerekse poliükadan uzaklaşmış kadrolan bir araya getirip birleşmeye care aramak için parti kurmak durumunda." ANAP'ı sağ bir parti görmediği ve vebaline ortak olamayacaklan için ANAP'la birleşmelerinin söz konusu olamayacağını belirten Söylemezoğlu, RP ve MÇP'nin kendine özgü anlayışlan olduğunu kaydetti ve " M D P ile birlikte DYP, VAP ve Saym Yazar'ın kuracağı parti, liberal, ılımlı, yani eskiden bcri bOdigimiz AP ve DP felsefesinin günümüz şartlanna uydurulmuş devamıdır. Ben bu partiler arasındaki çekişmeyi sadece kadro çekişmesi olarak gorüyorum. Yani aralannda dünya göriişü farkı yok" dedi. Yazar Arıkan'la örü görüşmüyor Jappn dostluk heyvti Japonya Türkiye Parlamento Dostluk Derneği Başkanı Shin Kanemaru, Topkapı Sarayı Müzesi'ni gezdi. Beraberindeki heyetle saat 17.00'de Topkapı Sarayı'na gelen Shin Kanemaru, sarayın hazine ve Çin porselenleri bölümlerini gördü. Öte yandan TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, Federal Alman Parlamenter Gred Ludvin Lemmer başkanlığmda, Avrupa Parlamentosu'nun bir grup üyesini kabul ettl tncelemelerini tamamlayıp döndü / "Termik santraller" grip saçıyor Bir üst solunum yolu hastahğı olan ve geneüikle soğuk hava koşuüannda ortaya çıkan grip hastahğının "termik santraller" aracılığı ile yayüdığı bildirildi. Termik santrallerin bacasından çıkan toz duman karışımının grip enfeksiyonlannın yanı sıra mantar enfeksiyonlarına da yol açtığı haber verildi. Milli Prodüktivite Merkezi (PM) 'nden yapılan açıklamada, Türkiye'nin alternatif enerji kaynaklanndan olan kömüre dayalı termik santrallerin önemli sakıncalannm bulunduğu kaydedildi. özal üç gün süren Antalya gezisini tamamlayarak dün Ankara 'ya döndü. Gezisinde devlet protokolüyu karşılanan ve uğurlanan Semra özal, kendisine gösterilen ilgiye teşekkür etti. Antalya Yetiştirme Yurdu Yaptırma ve Yasatma Derneği'nce Antalya'ya davet edilen Semra özal'ın tüm gezllerine ANAP Merkez tlce Başkanı Hasan Kilit, belinde tabancasıyla katıldı. önceki günkü açıkhavayemeğindeSemra Ozal'ı "dişiasum"a benzeten Kilit, tam bir "koruma"gibigörevyaptı. Semra özal'ın önceki günkü Kurşunhı SelaUsi gezisinde, bakanlar Sudi Türel ve Metin Emiroğlu 'nun makam otomobülerinin kendisini arkadan izltdikleri görüldü. Antalya Teomanpaşa Manaüesi muhtaruun ise Semra özal'a bir dilekçe vererek, mahalUlerinde yapüan ortaokula "Semra özal Ortaokulu" aduun verilmesini istediği öğrenildi. (Fotoğraf: GÖNGÖR TÜRKELÎ) Türkîş heyvti Münih'te Türklş'ten bir heyet Alman Sendikalar Birliği (DGB) ile temaslarda bulunmak üzere bugün Münih'e geldi. Heyet üyeleri, üç gün sürecek ziyaretleri sırasında çeşitli Lşçi sonınlannı ele alacaklar. Heyet üyeleri daha sonra Tü'k işçi demekleri ve Alman sendikalanndaki Türk temsilcileriyle bir toplantı yapacak ve temasları hakkında bilgi verecekler. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, demokrasinin 40. yıh nedeniyle partisinin hazırladığı plaketi Celal Bayar'a verdL Bayar, "Doğru Yol'un doğruluğuna inanıyoruz" dedi. Bayarh şükran plaketi DYP Genel Başkanı Cindoruk, Türk demokrasisinin 40. yıh nedeniyle partisinin hazırladığı plaketi Bayar'a sundu. Celal Bayar, "Doğru Yol'un doğruluğuna inanıyoruz" dedi. D E N Î Z SOM Rahatsızlığı nedeniyle uzun süredir evinde istirahat eden eski cumhurbaşkanlanndan 102 yaşındakı Celal Bayar, dün ilk kez basına açık olarak ziyaretçi kabul etti ve DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile görüştü. Bayar, "Ağnlanm oluyordu. Onlar geçti. Şimdi çok rahatım, ama takatsizim" dedi. Damadı Doktor Ahmet Gürsoy, Bayar'ın gribal bir soğuk algınlığı geçirdiğini ve bir süre lumba Hava tahminleri yüzde 82 doğru Devlet Bakanı AbduUah Tenekeci, 26. Dünya Meteoroloji Günü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında Meteoroloji tşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan hava tahminlerinin yüzde 82 oranında doğru çıktığını söyledi. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdür Yardımcısı Sadettin Demirkıran da, deniz meteorolojisiprojesini anlatırken, Hopa'dan tskenderun'a kadar 28 merkezden Türkçe ve tngüizce yayınlar ile denizcilere hava durumu hakkında bilgi verildiğini söyledi. Badyoizotop teknisyıenleri ödüllendirildi J ' b e ' a £ n s ı Çektiğini, ancak şimdi tamamen iyileştiğini ve ıstirahat ettiğini bildirdi. Geleneksel olarak ziyaretine gelenlerle Çiftehavuzlar'daki evımn gıiı» Kaundaki salonda göruşen Bayar, bu kez alt kata inmedi ve üst kattaki küçük çalışma odasında DYP Genel Başkanı ile birlikte Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger ve MKYK üyesi Ennan Yerdelen'i kabul etti. Sol kulağındaki kulaklığa karşın Bayar'ın yüksek sesle konu şulduğunda bile ağır işittiği ve sağ gözünün zaman zaman kapandığı dikkati çekti. Kahverengi takım elbisesinin içine mavi bir gömlek giyen ve desenli kravat takan Bayar'ın ayağındaki siyah terliklerden ayaklannm şiş olduğu da görüldü. Damadı ayaklarındaki şişlik için, "mühim degil" dedi. Konuşurken guçlük çeken Bayar'ın sık sık "an a h " diye ses çıkardığı da duyuldu. Cindoruk, demokrasinin 40. yıh nedeniyle partisinin hazırladığı plaketi verdikten sonra Bayar, "Dogru Yol değil mi efendim" diye sordu. Doğru Yol olduğunun anlatılması üzerine Bayar, "Dogru Yol'un doğruluğuna inanıyoruz" dedi. Fotoğraf çekilirken flaşlardan rahatsız olduğu fark edilen Bayar, iki eliyle plaketi kucağında tutarken, "Dogru YoPdan unutulmaz kıymetli bir bediye. Minneltarım efendim" dedi. Cindoruk da bunun üzerine, "Milletçe size minnettanz" karşılığını verdi. Üst kattaki küçük çalışma odasında sırtına konmuş kalın bir yastığa dayanarak koltukta oturan Celal Bayar, "Size bir soru sormak istivorum" diyen gazeteciye, sorununbir kez daha tekrarlanmasından sonra "Bak hediye aldım" yamtını verdi ve eliAdeki plaketi gösterdi. Damadı, Bayar'ın günlük politika konusunda konuşamayacağını söyledi. Cindoruk'un ziyareti 1 saat 10 dakika sürdü. Küçükçekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Radyoizotop Bölümü Başkanı Fikret Tömek, aynı bölüm teknisyenlerinden Nurettin Karahasanoğlu ve Orhan Karahasanoğlu, radyoizotop üretimine katkılardan ötürii Başbakan adına TAEK Başkanı Ahmet Yüksel Emre tarafından ödüllendirildiler. Konferans salonunda düzenlenen törende üç elemanm şiltleri Vali Nevzat Ayaz tarafından verildL 1963 yılında kurulan Radyoizotop Bölümü, 1977 yılına kadar radyoizo top üretirken, Çekmece Reaktörünün faaliyetini kesmesiyle üretim 1983 yılına kadar durmuş, 1983 yıündan sonra yeniden başlamıştı. ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesi, değerlı meslektaşımız ERTUĞRUL YEŞİLTEPE 24 Mart 1986 gunü vefat etmisür. 1933 yüında Ordu'da doğan Enugrul Yeşiltepe gazeteciliğe 1953 yüında Türk Haberler Ajansı'nda başlanuş Halkçı.'Medeniytt, Tercurnan, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde Türk basıruna emek vermiştir. Vfefatı camiamızda büyük üzüntü yaratan Basın Şeref Kam hamili Ertujrul Yeşiltepe'nin cenazesi 25 Man 1986 Salı günü (bugun) saat 15.00'te Cemiyetimizde yapılacak töreni takiben ikindi namazından sonra Nunıosmaniye Camii'nden kaldınlarak topraga verilecektir. Ertuğrul Yeşiltepe'yıe Tann'dan magfira, ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. GAZETECİLER CEMİYETİ ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) MDP'nin bugün toplanacak olan grubunda sağı bütünleştirme stratejisi tartışmaya açılacak. Grup toplantısında Mehmet Yazar ile Genel Başkan Ülkü Söylemezoğlu'nun yapacağı görüşmede tartışılması gereken konular da saptanacak. MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu, grubun birleşme ve bütünleşme çalışmalarıyla ilgili görüşlerini ve onerilerini alacak. Söylemezoğlu'nun bu görüşleri, Mehmet Yazar'la yapacağı görüşmede gündeme getireceği öğrenildi. Edinilen bilgiye gore, MDP'nin Başkanhk Divanı üyeleri dışındaki milletvekilleri, Yazar ile birleşme çabasına girilmesini tepkiyle karşılıyor. Mehmet Kocabaş, Doğan Kasaroglu ve Namık Kemal Şentürk'ün de içlerinde bulunduğu bir grup MDP milletvekili DYP ile görüşmelerin sürdurülmesini istiyorlar. Sayıları 20'ye ulaşan bu milletvekilleri aynca sağın toparlanması için Süleyman Demirel ile de göruşme yapılmasını savunuyorlar. MDP içindeki bu milletvekilleri eski siyasilerin yasaklarının kaldırılması için, TBMM'de mücadele verilmesi gerektiğini de belirterek, Necat Abdullah Resuloğlu tarafından hazırlanan anayasamn geçici 4. maddesinin kaldırılması onerisinin imzalanması için grup kararı alınmasını da istiyorlar. Ülkü Söylemezoğlu Eski DevGenç lidert Cezaevlerinden da, Mehmet Yazar'la bu hafta Türkiye'nin izlenmesi dar bir açıdan oluyor. sonu yapacağı görüşmede grubunun görüşleri doğrultusunda Ama Türkiye'deki durumu cezaevlerindeki hareket edeceğini, grup eğilimiuygulamalardan da anlayabilirsiniz. ne karşı Yazar'a herhangi bir öneri gotürmesininin söz konuarttı. Butun siyasal partilerin, siMEHMET YAPICI su olmadığmı bildirdi. yasal görüşlerin, siyasal yönetim Dahâ önce açıklanan Mehmet biçimlerinin gözünün önünden ADANA İnfaz Yasası geYazar ile Vural Ankan gorüşme reğince Gaziantep Cezaevi'nden geçtiğini gördu. Bugünkü sığlık sinin ertelendiği öğrenildi. Ya • salıverilen 12 Mart öncesinin ey ve kısırlık görünüştedir, yapaylemci liderlerinden Ertuğrul zar'ın VAP kurulduktan sonra dır. Baskı ortadan kalktığı zaKürkçü, "Şu anda samimi koVural Ankan ile görüşmeyi geman, ben inanıyorum ki, Türkinuşmak gerekirse, kendimi sarreksiz bulduğu, bu nedenle de ye tekrar 196570 arasındaki gihoş gibi hissediyorum. Zihnen randevu istemeyeceği bildirildi. bi bir rönesanstan geçecek. ŞimMehmet Yazar bu hafta da çe çok yorgunum" dedi. di yoğun bir birikim süreci yaşitli kuruluş ve kişilerle temaslaşanıyor sanıyorum. Derinden Arkadaşlan Nahit Töre ve rını surdürecek. derinden bir ırmak akıyor. Oktay Etiman'la cezaevinden çıkan Kürkçü, önceki akşam Eti Ülkemizde kurulu düzene DYP SERTLEŞTİ man'ı askerlik için Gaziantep'silahla karşı koyan ilk isimlerin DYP'den istifa ederek Meh te bıraktıktan sonra Töre ile birbaşında yer alıyorsunuz. Sizleri raet Yazar'ın yanına geçmeyi likte Adana'ya geldi. Kürkçü dabuna iten koşullar, nedenler, neamaçlayan partililere karşı, par ha sonra Ankara'ya, Töre de lerdi? ti yönetimi "sert" önlemler al Konya'ya, ailelerinin yanına gitKÜRKÇÜ Bu ve benzeri tiler. maya başladı. konuların bugün Türkiye'de özIstanbul DYP II Yönetim Kugürce tartışılabileceğini sanmıyoKürkçü ile Ankara'ya harekerulu, partiden istifa edeceklerini tinden once konuştuk: rum. Bugün için koşullar buna öğrendiği Beykoz Ilçe Yönetim Şimdi ne yapmayı düşünü uygun değildir, söylenecek olanKurulu'na görevden el çektirdi. ll yorsunuz? ların eksik olma riski vardır. Disiplin Kurulu da, Yazar'ın Iz 12 Mart ve 12 Eylül döKÜRKÇÜ Henüz verilmiş mit toplantısına katılan Üsküdar bir kararım yok. Hiç kimseye bir nemleri arasmda bir kıyaslama ilçesinden Nazım Ekşi ve bir taahhudüm yok. Ortamı bir goryapabilir misiniz? grup partiliyi ihraç etti. mek istiyorum. Ne var, ne yok. KÜRKÇÜ Bu sorunuz öyBurdur'un merkez ilçesine İçeriden görüldüğü gibi olmayale ayaküstü yanıtlanacak turden bağlı Çeltikçi Belediye Başkanı bilir. bir soru değil. Ama şunu söyleSüleyman Yenel, DYP'den istifa 15 yıl geride bıraktığınız mek mümkün. 12 Eylül, 12 ederek ANAP'a girdi. DYP'li dönemin bir değertendirmesini Man'a oranla çok daha derin bir dört Belediye Meclisi üyesi de yapar mısınız? krizin ürünüydu. Bu bakımdan Belediye Başkanı ile birlikte parti KÜRKÇÜ Bu bugünün kosonuçları da çok daha derin oldeğiştirdi. Süleyman Yenel'in nusu değil. Bu konuda henüz bir du. Sanınm izleri de daha çok ANAP'a geçişi nedeniyle Anka yorum yapmak istemiyorum. uzun bir süre toplumun üzerinra'da düzenlenen törende konude kalacak.. Peki siyasal açıdan şimdişan ANAP Genel Başkan Yar ki yeriniz neresi. Ya da şöyle so Cezaevlerinde durum nadımcısı Mehmet Keçeciler, 25 rayım. 15 yıl once neredeyıiıniı, sıl? marttan bu yana 64 belediye baş şimdi nerelerdesiniz? KÜRKÇÜ 12 Mart'tan bukanının ANAP'a gjrdiğini söyleKÜRKÇÜ Temel amaçlagüne kadar cezaevieri, içinde yadi. nm, temel dünya gorüşumde deşayanlar uzerinde son derece ağır ğişen bir şey yok. Belki şu söybaskılar icra etmiştir. İçeridekilenebilir: Şuphesiz bu amacı kavler kendi inançlarını korumak rayış, bu amacı isteyiş o zamaiçin son derece çetin sınavlara na gore belki daha kıvamındadır girmek zorunda kalmışlardır. bana göre. 15 yıl önce de insaCezaevieri bizim için hiç de konın insan tarafında sömürülmelay geçmedi, ama bütün bunlar diği bir toplumda yaşamak istihesabımızın içinde vardı zaten. yordum, şimdi de aynı şeyi isti Cezaevlerinden Türkiye'yorum. deki gelişrneleri izleyebiliyor Bugünkü siyasal ortamı namuydunuz? >ıl değerlendiriyorsunuz? KÜRKÇÜ Cezae%lerinden KÜRKÇÜ Ben şahsen, tum Türkiye'deki olayların izlenebilDİanlara rağmen, toplumun pomesi daha dar bir açıdan oluyor. litik olarak 15 yıl öncesinden çok Giren enformasyon kısıtlı. Gündaha fazla eğitildiğini düşunüyodelik yayın organlan dışında fazrum. Toplumun siyasi tecrübesı la bir kaynak yok. Yabancı kay tankerteri seyrederek konuştuk. 14 Şubat 1985 sabahı saat 07.00 civarında Salah SUR Hekimoğlu alışık olmadığı bir şekilde uyandınlmıştı. Once büyük bir gürültü duymuş, daha sonra içinde yattığı karyola pencere kenarından karşı duvBra kadar hızla itilmişti. Gözlerini açtığında yatağını iten gücün "Hamdi Karahasan" adlı Şehir Hatları vapuru olduğunu görmüştü.. Yalı üçüncü kazasma böyle uğramıştı. Diğer iki kaza 1960 ve 1964 yıllarında gerçekleşmişti. Salah Sun Hekimoğlu1 na göre yaşamı deniz üzerindeki bir gemide geçseydi, bu kadar sık kazaya uğrama tehlikesi içinde olmayacaktı. Çünkü gerçekleşen kazalar dışında sık sık ikaz düdükleri ile uyanıyorlar, pılıyı pırtıyı toplayıp bahçeye koşuşturuyorlardı. Fakat bu kez ikaz düdüğünü duymamışlardı. Çünkü çalınmamıştı.. Gemi yalıya bindirdikterr sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmişti.. Başka biri olsa ne yapacağını şaşınrdı. Ne ki, Boğaziçi'nde yaşayanlar böyle şeylere ahşıktılar. Kendilerini çabukto Aldıkları yanıt şu oldu: "Biz müteahhit değiliz.." O zaman müteahhide yaptırın.. Yasalanmız uygun değil.. Ve iş mahkemeye düştü. Dava hâlâ sürüyor. Bu arada 6,5 milyon liralık zarara eklenen kira giderleri ve faizlerle toplam tutar 10 milyona ulaşİşte evinize bir gemi girerse neler olacağını öğrendiniz. En iyisi siz önceden önleminizi alın ve kapınıza "Gemi girmesi yasaktır" diye bir levha asın.. Şaka bir yana, ülkenin gerçekleri, mizahın abartılı boyutlarını bile aştı. Kürkçü: Kafam hâlâ cezaevinde 12 Mart'ın eylemci lideri "içerdeki" uygulamalardan yakındı naklan elde etmek hemen hemen mUmkün olmadı. Ama Türkiye'deki durumu, cezaevlerindeki uygulamalardan da anlayabilirsiniz. Size ne yaptıklanna bakarajc siyasi atmosferi üç aşağı beş >nkarı sezebilirsiniz. Bugün özgüriüğunüze kavuşuyorsunuz. Duygulannız nasd? Sevinçli misiniz mesela? KÜRKÇÜ Özgürlük benim açımdan hiçbir zaman kişisel bir sorun olmadı. Özgürlüğü hep toplumsal bir sorun olarak değerlendirdim. Serbest olmak ayn şey, özgür olmak ayn şey. En son soz olarak şunu söyleyebilirim. En sonuncu devrimci özgür olmadıkça, ben kendimi hiçbir zaman özgür hissetmeyeceğim. Şu andaki duygulannızı ögrenebilir miyim? KÜRKÇÜ Biz birazdan gideceğiz. Inanın şu saniye bile cezaevinde hâlâ havalandırma sorunu ne olacak, kafam onunla meşgul. Arkadaşlarımız günde yarım saat havalandırmaya çıkabiliyorlar. Dışandan kitap getirme okuma olanağı yok. Cezaevi idareleri özellikle 1980'den sonra resmi görüşün doğrultusunda kitapların okunmasını istiyor. Kütüphanede sizin başka türlü düşündüğünuzu bildiği halde sağcı kitaplardan ve din kitaplanndan başka bir seçenek bırakmıyor. Cezaevi duvarlan size neleri ögretti, nelerden yoksun bıraktı? KÜRKÇÜ Cezaevi duvarlarının kendisi, eğer anlamak istemezseniz bir şey öğretmez. Ben şahsım adına, kendimi denetleme, kendi nefsime hâkim olma, en çok bunu öğrendiğimi söyleyebilirim. Yoksun bıraktığı esas şey ise, cezaevinde olduğumuz için elde edemediğimiz bilgilenme, öğrenme, kendini geliştirme olanakiarıdır. Ben kendi payıma bunun yoksunluğunu çektim. İnsan eğer hayalgucünu ve hafızasını çok fazla geliştirip kullanmazsa cezaevindeki maddi şartlar onu geriletebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle