18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1986 HABERLER CUMHURİYET/11 Otomobillş kayyımda Htetal işkolunda örgüilü 60 bin üyeli sendikanın 23 yıllık genel başkanı Aydın özeren, geçen cumartesi günü yapılan genel kurulda sendikadan ihraç edilmişti. özeren, "İhracımın geçerliliği yoktur" dedi. tş Sendika Servisi Metal işkolunda örgütlu yaklaşık 60 bin uyeli bağımsız Otomobillş Sendikası kayyıma devredildi. Istanbul 6. lş Mahkemesi'nin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nce de onanarak kesinleşen kararı doğrultusunda kayyım olarak atanan Av. Engin Unsal, Av. Akın Sokullu ve Av. Eşref Kemal Tekin dün saat 14.00'te Kadıköy'deki sendika genel merkezine gelerek sendikayı yöneticilerden devraldılar. Görevlerinin mahkeme kararında açıkça belirtildiğini söyleyen Av. Engin Ünsal, 1983 sonlarında yapılan 9. olağan genel kurul delegeleri ile olağanustü genel kunılu en kısa zamanda toplama çabasında olacaklarını bildirdi. Otomobillş Sendikası Yönetim Kurulu, "11 bin uyeyi temsil eden 1983 genel kurulu delegeleri ile olağanustfi genel kurul mu, yoksa tum uyelerin temsil edileceği genel kurul mu?" tartışmasından ikiye bölünmüştü. Sendikanın 23 yıllık genel başkanı Aydın Özeren eski delegelerle olağanüstu genel kuruldan yana tavır alırken, diğer 5 yönetici tüm uyelerin temsil edileceği genel kurul için birleşmiştı. Sendika içindeki çekişme mahkemeye yansımış ve İstanbul 6. tş Mahkemesi, yöneticilere işten el çektirilerek sendikanın eski delegelerle genel kurula götürülmek üzere kayyıma teslimine karar vermiş, bu karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nce onanarak kesinleşmişti. Karann kesinleşmesinin ardmdan da özeren dışındaki sendika yöneticileri, sendikanın kayyım heyetine devrinden önce geçen cumartesi günu genel kurulu toplamışlar, bu genel kurulda Özeren oy birliği ile sendika uyeliğinden ihraç edilmişti. Taraflar, bu gelişmelerin ardından karşılıklı eleştirilerini dun de surdürdüler. Sendikanın Genel Başkan Yardımcısı Ilhan Dalküıç, Otomobil Iş'in hızlı büyümesinden tedirginliğe düşen kesimlerin sendikayı içten bölme çabalan içine girdiğini öne sürerek, Özeren'in bu çabalara destek olduğunu savundu. tş Mahkemesi'ndeki davanın 'alışılmışın ötesinde bir çabuklukla* sonuçlandığına dikkat çeken Dalkılıç, "Bunun da ötesinde Emniyet 1. Şube Sendikalar Masası 'çok ivedi' yazılarla, sendikamız içindeki gelişmelerle ilgilenmiş, kayyımların bir an önce göreve başlaması doğrultusunda guişimlerde bulunmuştur" dedi. Cumartesi gunü yaptıklan genel kurulda özeren'in oy birliği ile sendikadan ihraç edildiğini hatırlatan Dalkılıç, "Şimdi tek beklentimiz kayyımlann bir an önce olağanüstu genel kurul toplamaları. Genel kurul hangi delegelerle yapılırsa yapılsın, işçi arkadaşlanmızın tum geiişmeleri değerlendirerek gerçeklere uiaşacağı inancındayız" dedi. Aydın özeren ise geçen cumartesi günu yapılan genel kurulu, "yasadışı özel bir toplantı" olarak nitelendirdi. lş Mahkemesi'nin kararına işaret eden özeren, "Bu karar yanında ilçe seçim kurulunun söz konusu genel kurulda seçim yapılamayacağına ilışkingöruşu de sendikaya iletilmiştir. Bu toplantıda benim sendika uyeliğinden ihracımın da hiçbir hukuki geçerliliği yoktur. Toplantının yasal olmamasının yanında, ihraç işlemi sendika tuzuğüne aykırı olarak gerçekleştirilmiştir" dedi. özeren, "sendikanın yalnızca 11 bin uyeyi temsil eden delegelerle genel kurula göturülmesinden yana tavır aldığı" eleştirilerini "Bu ıddialar gerçek dışıdır. 9. Genel Kurul tarihinde üye sayımız 34 bini aşmıştır" şeklinde yanıtladı. PLANDAN ÖNCE Doğu'dan bir göruntü. Setbı üstündt çocuklar, daha da üstteanneier. anneanntter HUm dahagdmemiş. (Fotoğntf: KADtR CAN) Tekel fabrikalannın yıkımına sendika korkusu Tek GulaIş, Dalarva çıkıştı Haliç ve Boğaziçi'ndeki Tekel fabrikalannın yıkımıyla 5 bin Tekel işçisinin işsiz kalacağını öne süren Tek Gıdatş Sendikası Genel Başkanı Zeki Gedik, "yıkım kararı alınan fabrikalarm yerine yenilerinin yapılmasınm planlanmadığım öğrendik" dedi. tşSendika Servisi İstanbul Anakent Belediyesi'nce Haliç ve Boğaziçi'ni yeniden düzenleme projesi doğrultusunda Tekel tşletmeleri'nin Cibali, Şemsipaşa, Paşabahçe ve Mecidıyeköy'deki fabrikalannın yıkılması ile 5 bin işçi açıkta kalacak. Tek Gıdalş Sendikası Genel Başkanı Zeki Gedik konuyla ilgili olarak dün düzenlediği basın toplantısında bu işyerlerınin, boşaltılarak, yıkılması için Anakent Belediyesi'ne teslim edileceğmı "ınanılır kaynaklardan" öğrendıklerini açıkladı. Gedik, yıkılacağını açıkladığı Cibali Sigara.Fabrikası, Paşabahçe lspirto ve Içki Fabrikası, Üsküdar Merkez Müdurluğü'ne bağlı Şemsipaşa Yaprak Tütün Bakım ve tşleme Evi, Paşalimanı Bakım Evi ve Mecidiyeköy Likör Fabrikası'nın tarihi değerleri ile üretim kapasitesi, işçi sayısı ve sağladıklan yülık gelirler hakkında teker teker bilgi verdi. Yıkılacak işyerlerinin "ülkemizin anlamlı birer tarihi eseri" olduğunu belirten Gedik "Bu işyerlerinde üretikn mamullerden Tekel milyarlarca gelir temin etmektedir" dedi. Yıkımı planlanan işyerlerinin yerine yenilerinin yapılması için Tekel'ce her hangi bir girişimde bulunulmadığına işaret eden Gedik, bu işyerlerinin kapanması ile sigara ve içki karaborsası doğacağını savundu. Yıkılacak fabrikalann Boğaz'ı kirletmediğini ve guzelliğini bozmadığını öne süren Gedik, "Hükumetin tstanbul Belediyesi'ne güç vermesi acaba Tekel Işletmeleri Genel Mudürluğü'nü tümüyle özel sektöre mi devretmek amacını gütmektedir? Bu davranış ve eylemler bizde ve kamuoyunda bu kuşkuyu uyandırmaktadır" şeklinde konuştu. Zeki Gedik konuşmasını şöyle sürdürdu: "Bir >andan tstanbul'u park ve bahçelerle donabp giil bahçesine çevirecegini soyleyen sa>ın Dalan'ın, ote yandan 5 bin işçiyi ailesi, çoiuk çocuguyla birlikte sonunun ne olacagı belli olmayan bir maceraya süriiklemesi, işçi haklanna karşı ciddi>etsiz (utumunu ortaya koymaktadır. BinJerce uyemizi sefaletin işsizligin kucağına itecek olan bu projenin uygulanmasına geçilmeden uyelerimizin istikballeri teminat altına alınmalıdır. Sayın Dalan'ın bankalara ve patronlara karşı gösterdigi yakın ilgiyi kendisini oylanyla bu goreve getiren işçilere göstermesini bekliyoruz." Gedik sendika olarak bu eylemin karşısına çıkacaklarını da belirterek, "Plansız programstz yıkımlar yapılarak S bin üyemizin sokaga ililmesine seyirci kalmayacagız" şeklinde konuştu. Aile Planlaması Kampanyası ANKARA, (CamhMtyet Biırora) Aile Planlaması Kampanyası bugün Cumhurbaşkanı KeBSB Evre» tarafından başlatılacak. İki yıl sürmesi planianan ve yaklaşık 10 milyon çifte modern aile planlaması yönteralerinin öğretileceği kampanyanın başlatıîması dolayısıyla dün bir basın toplantısı düzenleyen Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehnet Aydıa, kampanyanın anne ölümlerinin fazla olduğu bölgelerde yoğunlaşbnlacağını açıkladı. Yaygın "halk cgitimi" çahşmalannın yapılacağı kampanya sırasında, evlendirme dairelerinde aile planlama yöntemlerini anlatan broşürler dağıtılacak, özellikle yeni evli çiftlerde "aiie ptarianaaı bündBİn yerieştiriierek geaei mglık seviyesiıin yilueitiİBcai" sağlanacak. Sağlık Bakanı Mehmet Aydın, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in direktifleri ile başlatılan bu kampanyanın "çocuk MgJıgı" ve " a m e satiıgı' başlıklan al Sağhkh anne ve az çocuk çagnsı tında on proje ile yürütüleceğini bdirtti. Aydın, çocuk sağlığı için yapüacak çalışmalan; "Çoc«k bi)riuM<ve gcüşmcsiııin aInuMri", "Çocaklann sagkklı bafeaaeai", "tshalü h^«««iıiti«. r n koBtroüi", "ÇocuUann asılanması ve soJunum enfeksi>onlannın kontroliı" olarak sıraladı.Anne saglıgı için de kampanya saresİBce, "Aile planlamaa", "Gebditin iztenmesi ", "Gebc kadınlann iyi beslenmesi" ve "Dogumlann saglıldı koşuUarda yapılması" çalışmalan yer alıyor. Sağlık Bakanı Mehmet Aydın'ın basın toplantısında konuşan Birleşmiş Milletler Nufus Faaliyetleri Fonu Genel Direktöru Rafael Saias da BM tarafından 1974 yılından bu yana Türkiye'ye 8 milyon dolar yardım yapıldığını, bugün başlatılacak kampanya için de 200 bin dolar ek yardım yapılacağını ve yardımın kampanya süresince artmasının beklendiğini açıkladı. basın toplantısında konusan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Müdurü Tandogan Tokgöz, kampanya sırasında Sumerbank ile anlaşıp uzerinde kampanya sloganlannın yazacağı resimli tişört, çarşaf, yastık ve masa örtüsü yaptırılacağını söyledi. Aile planlaması kampanyasının iki yıl süreyle planlandığını belirten Tokgöz, bunun bir kampanya olmaktan çok surekli ve rutin biçimde yapılması gereken çalışmalara hız vermek olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Kampanyanın amacı anne ve çocuk saglıgının ivileştirilmesi, aşın dogurganlıktan kaynaklanan anne ve çocuk olumlerinin azaltdması ve çocuk sahibi olmayan ailelerin modern tıbbın olanaklan ile çocuk sahibi olmasının saglanmaa. Kampanya ile 10 milyon çifte modern yontemlerk aile planlaması bilincini >erleştirmek için halk egitimi yapılacak". Tokgöz, kampanyanın hedeflerini ise şöyle sıraladı: "Binde 95 olan bebek ölöm hızını kampanya ile binde 80'e, anne ölıim hızını on binde 20'den 15'e düşurmeyi planlıyoruz. Aile planlaması için etkin yöntem kullanımı ise yözde 18'den yuzde 25'e vükseltüecek. Halka, rahim içi araç, kaput ve hap ücretsiz dağıtılacak ve rahim içi araç uygulanan 15 egitim merkezine 10 tane daha ılave edecegiz. İl merkezlerinde 25 adet ana çocuk saglıgı ve aile planlaması adaptasyon merkezi açacağız. " Kampanyanın yalnızca doğumlann önlenmesi için yapılmadığını belirten Tokgöz, "Kampanya süresince anne siitü kullanımının teşviki, çocuktenn saglıklı beslenmesinin saglanması, ishalli hastalıklann kontroliı ve çocuklann aşıyla konınması için calısacağız. Gebe annelerin ve fakir ailelerin çocuklannın iyi beslenebilmesi için de bir Gıda Yardım Fonu oluştunılacak ve bunlara suttozu, yumurta, peynir dağıtılacak" dedi. Aydınlar Dilekçesine yanü verihneyecek TBMM'de dosyaya kondu îçişleri Bakanı, MDP'nin güneydoğu raporunu yanıtladı Akbulut: Anarşist kılığında polis yok adlı kişiler olduklan anlasümıştır. Bu iki Yıldırım Akbulat: 6 Aralık 1985'te meydana gelen çatışmada bir kişinin hangi amaçla guvenlik kuvvetpolis memuru şehit olmustur. Köy muhtarı ve bekçisi yaralanmış, kaldırıldıkları hastanede ölmüşlerdir. Benzin istasyonu soygununu da lerine ateş ettiklerine, sahışlann ölmiiş olması dolayısı>la açıklık polisler değil bölücü örgüt üyesi uç kişi gerçekleştirmiştir. getirilmemiştir" ANKARA (ANKA) Îçişleri Bakanı Yüdınm Akbulut, bir sure önce MDP Genel Başkan Yardımcısı Mehmel Kocabaş ve Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Aydar tarafından ılerı sürülen"Terörist kıhgındaki polisier Bingöl'de koy bekçisini ve eski köy muhtannı öldürduler" şeklindeki iddiaları yanıtladı ve "Çıkan çatışmada polis memuru Ali Çakır şehit olmustur. Tim görevlileri ile çıkan çatışmada, köy koruyucusu İbrahim Çakabay ve Gokçekanat kövü eski muhtarı Mustafa Çakas yaralı olarak vakaianmış ve kaldınldıkları Bingöl Devlet Hastanesi'nde ölmüşlerdir" dedi. Bakan Akbulut, Elazığ Emniyet Müdürlüğü ve tl Jandarma Alay Komutanlığı'ndan oluşan ekiplerin 6 aralık 1985 günü bir ihban değerlendirmek üzere Gokçekanat köyüne giıtiklerini anlattı ve şunları söyledi: "Ekipler gerekli çalışmalarını yüriittiikten sonra, ko>den 3 kilometre kadar ayrılan ekipler uzerine saat 23.00 civannda meçhul kişilerce ateş açılmış, bunun sonucunda Elazıg Emni>et Müdürlugu'nde gorevli 93/80634 yaka ve sicil sa\ılı polis memuru Mehmet Ali Çakır şehit olmustur. Tim gorevlilerinin atese karşılık vermesi sonucu ekiplere ateş eden iki kişi yaralı olarak yakalanmış ve kaldınldıkian Bingöl Devlet Hastanesi'nde ölmüşlerdir. Oiay sonrasında yapılan tespitlerde olen sahıslann tbrahim Çakabey ve Mustafa Çakaş MDP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kocabaş ve Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Aydar da yaptıklan ortak açıklamada olayı şahitlere dayandırarak şöyle anlatmışlardı. "Terorist kılıgına girmiş polisler Gokçekanal ko>une gelerek kö>lüden ekmek istemişler. Köylu de yardım etmemiş ve durumu ko> bekçisine ve eski muhtara bildirmiş. Ko> bekçisi İbrahim Çakabay ve eski muhtar Mustafa Çakaş adlı kişiler durumdan jandarma karakoluna bilgi vermek için silahlarını da yanlanna alarak köyden uzaklaşmışlardır. Daha s^nra bu iki kişi pusuya duşurulerek oldurulmuşlerdir. o arada bir de polis olmustur. Koylulerin silahlannı dahi kullanamamış olması diişundurücüdur." Söz konusu olayın siyasi istismara ve polemiğe yol açmaması için çatışma hakkında Sıkıyönetim Komutanlığı adli mercilerinin gerekli incelemeyi yaptığını ve kovuşturmaya gerek olmadığı kararı nı aldığını da belirten bakan Akbulut, Bingöl merkez ilçeye bağlı Yolçatı köyundeki benzin istasyonunun terorist kıhgındaki polislerce soyulduğu iddiasının da asılsız olduğunu savundu. Akbulut, benzin istasyonunun, yapılan araştırmalar sonucu bölucü örgüte mensup Mustafa Ayçiçek, Hıdır Aslan ve Ömer Ha>ri Konar ısımli kişilerce gerçekleştirildığini savundu. Politık bazı çıkarlar düşünülerek konunun istismar edilmesinin düşündürücu olduğunu bildıren bakan, bahse konu olaylarla ilgili olarak yazılan haberlerin gerçekleri yansıtmadığını söyledi. "teroristler tarafından yapılan bir e>kmin Turk polisine mal edilmek istenmesi kimse>e bir yarar saglama>acaktır" dedi. Evren: 2000 yılıııda dünyamn hali ne olur? Cumhurbaşkanı, bütün dünyamn nufus artışmdan şikâyetçi olmasma karşm, birçok ülkenin bu konuda etkin tedbirler almadığtnı söyledi. ANKARA, (a.a.) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Birleşmiş Milletler Nüfus Faaliyetleri Fonu Genel Direktorü Rafael Salas'ı dün Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Cumhurbaşkanı Evren, bugün başlayan "Çocuk Saglıgı Kgrultayf'na katılmak uzere Türkiye'ye gelen Genel Direktör Salas ile bir süre görüştu. Cumhurbaşkanı Evren, kabulde yaptığı konuşmada "Bütün dünyamn nüfus artışından şikâyetçi olmasına karşın, birçok ülkenin bu konuda etkin tedbirler almadığını" söyledi. Evren, şöyle dedi: "20002500 yıllannda. bu nüfos artışıyla dünyamn hali ne olur acaba diye düşunüyorum. İyi ki, ben o zaman dunyada yokum diye de, kendi kendime teselli buluyoram." ^ ,\ Cumhurbaşkaru Kenan Evren'in bu sözleri uzerine Rafael M. Salas, "Fakat bu konudaki anlayışınız ve politikanız bâki kaiacaktır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, daha sonra şöyle dedi: "Bize bu konuda yarduncı olmak için Birleşmiş Milletler'den buraya kadar geldikleri için kendilerine teşekkür ederim. Bugüne kadar Türkiye'ye yapmtş olduklan yardımlardan dolayı müteşekkiriz. Ama bundan sonra herhalde bu yardımlar daha da fazlalaştınlacaktır.'' ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Kamuoyunda "Aydınlar Dfkkçesi" olarak adlandınlan 1373 kişinin imzaladığı "Türkiye'de demokratik düzeoe ilişkin gödem ve istemler" başhklı dilekçeye, TBMM Başkanhğı yanıt vermeme kararı aldı. "Anayasa degişikiigi, idamlanB kakfanlması, davakna hıztaodıniması, işkencekrin önlenmesi, YÖK ve TRT için özerkük saglanması" gibi talepleri içeren dilekçe için TBMM Başkanı Necmettin Karaduman'ın "Dilekçedc cevap istenmiyor, o nedenle bir cevap verilmeyecek" karan aldığı öğrenildı. 1373 kişi tarafından imzalandıktan sonra 15 Mayıs 1984'te Prof. Hüsnü Göksel, BUgesu EreDns, Aziz Nesin, Prof. Bahri Savcı, Esin Afşar ve Fekmi Yavuz tarafından Cumhurbaşkankğı ile TBMM BaşkanhğYna ayn ayrı verilen "Aydınlar Dikfcccsi", Sıkıyönetim Mahkernesi'nce yargılanıp aklandıktan sonra şimdi de yanıt bekliyor. Yasaya göre, dilekçeye en geç iki ay içinde yanıt verilmesi öngörülürken, TBMM Başkanlığı'nca yanıt verilmemesi kararı alınan dilekçeye bu durumda en geç 7 nisana kadar yanıt verilmesi gerekiyor. İki aylık sürenin dolmasından sonra imza sahipleri adına bir grubun, yanıt verilmemesi nedeniyle ek bir dilekçe ile ayn ayrı hem Cumhurbaşkanlığı'ndan, hem de TBMM BaşkanlığYndan dilekçelerine yanıt isteyecekleri, bunun için sürenin dolmasım bekledikleri belirlendi. Gasp sanığı poUsler yargıç önünde tstanbul Haber Servisi Kayserilı kuyumcu Dursun San'nın 80 milyon lira karşılığı dovizini gaspetmek suçundan yargılanan işkenceci komıser yardımcısı Mustafa Haskınş ve arkadaşları Yıunaz Alp, Necmi Alp, Mehmet Sait Turgut ve kaçak Musa Kazım Ay'ın yargılanmaları karar aşamasına geldı. Dun İstanbul 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada esasa ilişkin kanıt toplanmasının tamamlandığını belinerek tahliye istemınde bulunan sanıklann avukatı Ümit Göç'un ısteğı kabul edilmedi. Tahliye istemi, savcının "Tutuklu sanıklar Necmi Alp, Yılmaz Alp ve Mustafa Haskınş'ın dosya içeriğine göre ve işin son safhaya gelmesinden dolayı tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi" sozlerinden sonra reddedildi. Duruşma, savcının esasa ilişkin goruşunu bildirmesı ve savunmalar için 25 Nisan 1986 tarihine ertelendi. tşSendika Servisi DİSK davası yargılamasında savunmasını sürdüren DİSK Genel Sekreteri Fehmi Işıklar DlSK'in işçilerin sosyal, ekonomik ve kültürel çıkarlannı koruma ve geliştinne yolunda takındığı tavrın sermaye yanlısı çevreler tarafından eleştiri ve suçlama konusu yapıldığını söyledi. Fehmi Işıklar DlSK'in "demokratik platfonn" çalışmalanna yöneük suçlamalara yanıt verirken, o tarihlerde Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullann bir değerlendirilmesini yaptı, can güvenliğimn tehdit altında olduğunu anımsattı. "lhtilal yapmakla suçlanan DİSK, nasıl olur da, Türklş'e anarşi ve teröre karşı isbirügicagnsıyapar?" dedi. "Demokratik pUtform" çataş Dıtilal koıııitesi kurmadık malarının devleti yıkmaya yöneük geniş kapsamh bir hareket olarak suçlanması ile ilgili olarak Işıklar, özetle şu görüşlere yer verdi: "Devleti devinneye yoneük geniş kapsamh diye nitelendirikn bu toplantı saat 10'da başlamış, saat lTde son bulmuştur. llk kez bir araya gelen ve hemen hemen toplantıya kanlanlann tümünün konuşma yapügı boyiesi kısa süreli bir toplantıda, iddia makanunın ileri surdugü, toplanöya kaülanlann aklından bik geçmeyen nitelikte bir amacın giidülmesi, zaman bakımından da olanak dışıdır. Bu ne biçim mantıktır ki, çok sayıda örgüt yöneticisi devleti yJunak için bir araya gelecek, ama toplantı günü 1015 gün öneesinden belli olacak, basına ha DİSK Genel Sekreteri Işıklar'ın savunmasından: ber verilecek, toplanüda yapılan konuşmalar basına verilecek, toplantılarda yalnızca ülkenin başbakanına gönderilen iki tane mektup üretilecek, toplantıda tartışılan konular yazılı olarak PTT kanalıyia DİSK Genel Merkezi'ne gönderüecek ve burada dosyalanacak ve bu dosya 12 Eylül'den sonra durdugu dolaptan alnnırBV, toplantıya katılan kişilerin DİSK dergisinde fotograflan yayunlanacak, toplantıya katılanlar dilediklerince yazılı not tutacaklar ve buntan yanlannda taşıyacakiardır. Ve bu insanlar, iddianameye göre en ufak sorunlarda bik ortak noktaya varamayan bu temsilciler, devleti, rejimi yıkmak için bir araya gekcekkr. Böyicsi bir hukuk trajedisi olamaz." Karayolları işçilerinin 19 milyur alacağı var ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Karayolu işçilerinin bir yıldır ödenmeyen 19 milyar lira tutanndaki alacaklan için TürkIş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ile YolIş Federasyonu Genel Başkanı Bayram Meral ve Genel Sekreter Behzat Akdogan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem ile göruştü. Tanm Orman ve Köyişlerı Bakanlığı Köy Hizmetleri Genel Mudürluğu bunyesinde çalışan karayolu işçilerinin toplusozleşmeden doğan ve bir yıldır ödenmeyen zam faklarının odeneceğine ilişkin çeşıtli kereler verilen sözlerin yerine gelmemesi üzerine, Başbakan Yardımcısı Erdem'le dün saat 18.00'de göriışen TurkIş Genel Başkanı ve Yollş Federasyonu yoneticılerınin görüşmesine, Kaya Erdem'in talimatıyla TRT dışındaki gazeteciler alınmadı. SUÇU ÜSTLENDt Ayru dershanede çaüştıklan başka bir oğretmen arkadaşlannın evinden hırsızltk yaptıklan ileri surulen sanıklardan Rafet Polat suçu ustlenirken, Seyhan San kendisine emniyette baskı yapıldığuu ileri sürdü. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) Enis Karadıımaıvm dunışmasında tanıklar dinlendi Hırsızlık sanığı nişanlı öğretmenler yargılandı Istanbul Haber Servisi Hırsızlık suçundan tutuklanarak haklarında dava açılan nişanlı iki öğretmenin yargılanmasına dün devam edildi. Aynı dershanede çalıştıklan başka bir öğretmenin evinden 3 milyon liralık altın çalmak ile suçlanan sanıklardan Rafet Polat suçu ustlenirken, Seyhan San, poliste ellerine elektnk verilerek ve vucuduna tazyikli su sıkılarak işkence yapıldığını söyledi. İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gorülen davada tanık polislerin ifadelerinin alınmasından sonra söz alan sanık Seyhan San polisteki ifadelerinin işkence altında alındığını one surerek, kabul etmediğini söyledi. Seyhan San, 2. Şube Hırsızlık Masası'nda gozaltında tutulduğu süre içinde parmaklarının ucuna kablo bağlanarak elekrik verildiğini ve çıplak vucuduna tazyikli su sıkıldığım öne sürdu. Sanık Seyhan San kendisine işkence yapanlarınSami Yalak, Salim Yamadağ, Seyit, Cemil, Ismail ve Mazhar adlı görevlilerin olduğunu, aynca gece nöbetçisi iki polisin "Nişanhnı uyot da tuvalete gel" diyerek cinsel ilişkide bulunma önerisi yaptıklannı öne surdu. Sanık avukatı da evi soyulan Serdar Keçeci'nin Valı Nevzat Ayaz'ın yeğeni olması nedeniyle sanıklara poliste işkence yapıldığı ileri sürdu. Esas hakkındaki göruşünu bildiren duruşma Savcısı, sanıkların, TCK'nm 493/2, 522 ve 525. maddeleri gereğince 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandınlmalarını istedi. Seyhan San'nın tahlıye ıstemini reddeden mahkeme, tanıkların dinlenmesi ıçın duruşmayı 25 Nisan 1986 saat 09.30.'a erteledi. 8 yıla kadar hapisleri isteniyor 23 emniyetçi yargdanıyor istanbul Haber Servisi Verakı dunyasının unlu adlarından Dündar Kılıç'tan ruşvet aldıklan savıyla haklarında dava açılan 23 emniyet görevlisinin yargılanmalarına dun devam edildi. Dundar Kılıç'la birlikte kardeşı ibrahim Ali Kılıç, Sedat Çolak ve Riıştıi Bozkurtda ruşvet vermek suçundan yargılanıyorlar. Davayla igili olarak dün İstanbul 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada Fuat Kaçar adlı sanıkla ilgili olarak davanın bitip bitmediğini soran Danışuy'a yanıt yazılmasına karar vcrildı. tstanbul Haber Servisi Yılmaz Balıkçı adlı kişiyi sekiz yıl önce öldürmeye kalkıştığı iddiasıyla 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Enis Karaduman'ın dün yapılan duruşmasında tanıklar dinlendi. Bursa'dan talimatla ifadesi alınan Yılmaz Balıkçı, olay gunu Enis Karaduman'la karşılaştığını ve borcu olan 5 bin lirayı verdikten sonra opuşerek aynldıklannı belirterek, "Kahvehanede oluruyordum. Silah sesi duydum ve kendimi yerde buldum" dedi. Yılmaz Balıkçı, kendisine ateş edeni görmediğını ve Enis Karaduman'ın kendisini öldürmesi için herhangi bir neden bulunmadığını belirtti. Tanık olarak dinlenen, kahvehane sahibi Mehmet Lokum olay gecesi Enis Karaduman'ı gormediğini söylerken, kardeşi Sabahattin Lokum ise Enis Karaduman'ın kahvehanede olduğunu söyledi. Mehmet Abnanya ÖSVGTlCll&TFeder(d 'nın Saatliche Berufsschule Meslek Okulu'nLokum, olaydan bir yıl önce garÖ da okuyan 8'i Turk 18 öğrenci, Alman ve Turk öğretmenle son Selahattin'in uzerine çay riyle birlikte kardeş okulKadırga Endüstri Meslek Lisesi'nin davetlisi olarak Türkiye'yegeldiler. Ko dokmesi üzerıne, Enis Karadunuk öğrenciieri, dün İstanbul Milli Eğitim Gençlik ve Spor Mudürii Şener Birsöz kabul ettı. Birsöz, man'ın bu kişiyi tokatladığını konuşmasında Türk Milli Eğiüminin bir arayış içinde olduğunu, meslek eğitiminde Almanya'dakine söyledi. Enis Karaduman ise anbenzer bir sistem gelistirileceğini söyledi. Birsöz, Saatliche Berufsschule Okul Mudürü Dr. Gottfried latılan olayın Yılmaz Balıkçı'nın Gramm'a bir plaket verdi. Gramm da, Alman oğrencilerin yaptığı Obernburg kasabasının bir resmi vıırulduğu gece meydana geldinin işlendiği bir tabak ile aynı okuldaki Türk öğrencilerinin derste yaptıklan metal bir ayyıldızı Bir ğini belirtti. söz 'e verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle