25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Shultz'un ziyareti öncesi Sahibi: Cmharijcl Matbaacılık ve Gazeteciük Türk Anonim Şirketı adına Nadir NaA, • Genel Yayın Müdürü: H u a Ceaal. Müessese MOdürü: Ealae UfakbgM, Yazı tşleri Müdttrü: Okaj Goaouia, • Haber Merkezı Müdürü: Y«Jcı« B«ytr, Sayfa Düzeni Yöoeüneni: AM Acar, • Temstlaler ANKARA: Yaleıa D o t u . İZMIR: H i l n e t Çettafcaj*. AOANA: Mekaet Mcrcaa. TAKVİM 18 M A R T 1986 Imsak: 4.39 Güneş: 6.04 tsunbul Haberieri: Rekı öz, Dış Haberkr: E r f u Baia, Ekonomi: O u u a Ulagay, Koltür: AJ4M Eneç, Magazin: Yıiçn Ptkşea. Spor Danışmanı: A M d k a d r Y l c e t a u , Düzcltme: Rtfik DariMf, Anı^ınna; ŞaUa AJp«j. lşSendıluL Şakna b t a d HaberAraşünna: Uf«k H i M f t r , • Koordinatör AhaH b n k u , 9 Malj [şlcr: EroJ Erfcat, Reklâm ve Halkla llişkilcr: GttMerea Koşar, tdare: Hınrria Gwcr. Işletme: Öaött ÇeUk. Bügilşlem: NaU t u l . Ikindi: 15.39 Akşam: 18.20 Yatsı: 19.39 Basan ve Yayan: Canhariret Matbaacıbk ve Gazetecilık T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39'41 Cagaioglu 34334 Isı., PK: 246lslanbul, Tel 526 1000(9haı>, Telex: 22246 # Burolar Aakjra: Zıya Gökalp Bulvan lnkılap Sokak No: 19/4 Tel. 33 11 4M7, Telex: 42344 0 tzmir H. Ziya Bulvarı 1352. Sok. 2/3, Tel: 25 47 0913 !2 3OTekx: 52359 • A d n a : Çaknıak Cad. No: 134 Kaı 3, Tel 1455019731 Telex: 62155. ö ğ l e : 12.17 ABD Ue tekstil görüşmeleri çıkmaza girdi Tekstil: Ekrem Pakdemirli, ABD'nin teksülde 70 milyon dolarlık kota artışını yetersiz bularak görüşmeleri yarıda kesti ve Ankara'ya döndü. Arabaluculuk: Shultz'un Türkiye ile Yunanistan arasında arabuluculuk yapabileceğine ilişkin sözleri Ankara'da rağbet görmedi. llsler: Shultz'un Ankara'daki temasları sırasında eylülden bu yana süren üsler anlaşması pazarhğının kaderinin belli olması bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un Ankara'ya yapacağı ziyaret öncesi iki ülke arasındaki tekstü görüşmeleri çıkmaza girdi. Haane ve Dış Ticaret Müsteşan Prof. Ekrem Pakdemirli, Türkiye'nin tekstil ihracatı için ABD'nin önerdiği kota artışını yetersiz bularak, görüşmeleri yarıda kesip Türkiye'ye döndü. Sağlanan bilgilere göre ABD yönetimi, 1985 yıhnda 120 milyon dolar olarak gerçekleşen Türkiye'nin tekstil ihracatı için 1986 yıhnda yalnızca 70 milyon dolarlık bir kota artışı tanıyabileceğini belirtti. Bu artış önerisi Ankara'da, "hayal kınkhgT yarattı. Konuyla ilgili bir yetkili, ABD'nin kota önerisinin Türkiye'nin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu vurgulayarak, 70 milyon dolann Türkiye'nin istekleri karşısında "çok mütevazi" kaldığını belirtti. Türkiye ile ABD arasında geçen eylül ayından bu yana süren üsler anlaşması pazarlığının en "can abcı" bölümlerinden birini tekstil alanında konan kısıtlamalann kaldırılması oluşturmaktaydı. Bu alandaki beklentiler ABD ile müzakerelerin açılmasından sonra Türk hükümetince Reagan yönetimine birçok kez iletilmişti. Konu Dışişler Bakanı Halefoğlu'nun ABD Dışişleri Bakanı Shultz ile yaptığı görüşme ve yazışmalarda gündeme getirilmişti. Ankara'nın bu konudaki duyarhğıru üstüne basarak hissettirmesine karşıhk ABD'nin sonuçta "sembolik" bir artışla Türkiye'nin karşısına çıkmasının Shultz ile önümüzdeki hafta yapılacak görüşmelerin "çetin" geçmesine yol açacağı bildiriliyor. ABD Dışişleri Bakanı Shultz'un TürkYunan sorunlarının çözümü için arabuluculuk yapabileceğini ima eden sözleri de Ankara'da rağbet görmedi. Shultz, geçen hafta Kongre'de yaptığı bir konuşmada, Türkiye ve Yünanistan'a yapacağı ziyaret leri WashingtonAnkaraAtina üçgenindeki sorunları çözme yolunda bir adım olarak nitelendirmişti. Başkentteki yetkili çevreler, Shultz'un bu sözlerini değerlendirirken, ABD'nin TürkYunan sorunlarına karışmasının yarar getirmeyecegi görüşünü ifade ettiler. Üst düzey bir Türk yetkili, bu konuda Cumhuri>et'e, "Türk Yunan sorunlarının çözümüne yardımcı olmanın en giize! yolu bu işlere kanşmamaktadır" şeklinde konuştu. CUMARTESt İSTANBUL'DA Shultz, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun davetlisi olarak bu hafta sonu Türkiye'ye gelecek. ABD Dışişleri Bakanı, cumartesi ve pazar günlerini tstanbul'da geçirecek. Shultz'un ziyaretinin resmi bölümü pazartesi günü Ankara'ya geçmesiyle başlayacak. Shuitz, Halefoğlu ile yapacağı temasların yaru sıra Başbakan Turgul Özal'la görüşecek ayrıca Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edilecek. Shultz, Ankara'dan Atina'ya geçecek. Shultz'un Ankara'daki temaslan sırasında geçen e>lül ayından bu yana süren üsler anlaşması pazarlığının kaderinin de belli olması bekleniyor. Konuyla ilgili bir yetkili, "Onemli bir seyahat olacak. Savunma ve ekonomik işbirliği anlaşması üzerinde göriişmeler de herhalde bu ziyaret sırasında bir mecraya girecektir" dedi. Türkiye'nin üsler anlaşmasıyla ilgili beklentilerini ABD'ye ilettiğini ve Reagan yönetiminin de karşı önerilerini hazıriamakta olduğunu belirten yetkililer, Amerikan yaklaşımlarının büyük ölçüde Shultz'un ziyareti sırasında acıklık kazanacağım belirttiler. Bu çerçevede, Ankara Shultz'un çantasında getireceği somut önerileri bekliyor. Görüşmelerde ABD Dışişleri Bakanı'nın bundan bir süre önce Halefoğlu'na gönderdiği mektupta konu ettiği, yönetimin Kongre*den isteyeceği yardımın aynen geçirilmesi için çaba sarfedeceğine ilişkin Türk hükumetine bir "ek mektup" verilmesi yolundaki önerinin de ele alınacağı bildirildi. MÎNYATÜR Tbpkapı Müzesi kütüphanesinden Siyah Kalem tarafından 15. yüz FOTOĞRAF 1973 şubatmda Afganlılar tarafından Buzkaşi turnuvasma hazırlaytida yapılmış bir minyatür. Yerde yatan at ve öfkeli sahibi.. nan bir at. Tıpkı Siyah Kalem 'in minyatüründeki gibi. Osmanbey ve Nişantaşı'nda uyarı kesintisi htanbul Haber ServisiOsmanbey ve Nişantaşı semtIerinin bir bölümünde, elektrik gerilimminllO volttan 220 volta dönüşturülmesi çalışmalart nedeniyle bugün ve yarm uyarı kesintileri yapılacak. Elektrik uyarı kesintileri yapılacak semtler şöyle: Valikoğağı ve Rumeli caddelerinin bir bölümü, Kodaman, ikinci, üçüncü ve dördüncü Akkirman çıkmazJan, Kevser, Baytar Ahmet sokak aralıklan, Ebekıv, Hacımansur, ŞairNigâr, YeniEJhan, Melek (Kelek), Piyango, Dere, Madalyon, Akkirmanlı, Poyracık, Ekmek Fabrikası, Güzelbahçe. Hacı Emin Efendi, Şakayık, Kuyulu Bostan, Albay Sadi Alantar, Birinci Ayazma ve Matbaacı Osman sokakları İki Fransız fotoğrafçı minyatürlerdeki yaşamla bugünü karşılaştırdv Doğulu, yaşam sanatmı biliyor TARIK ERSOY "1985 Orta Asyasında dolasırken aniden Topkapı Saravı'ndaki Si>ah Kalem'in minyatüriiyle karşılaşmak nasıl bir duygu? Doğu coğraf>ası ve insanı yüzyıllar önce >vpıimış minyatürierden bu yana hiç degişmedi mi yoksa?" Sabrina ve Roland Michaud diyor ki, "Degişimler hep dış göriinüşte oluyor. Hareket ve düşünce tarzlannda ise fazla bir farklılaşma söz konusu degil." Michaud'lar 1972, 73, 75 ve 85 yıllannda Nationai Geographicte ve Elk, Geo gibi dergilerde 20 yılı aşkın bir süredir fotoğraflarını yayımlıyorlar. "tnsan davranış ve zevklerinin standartlasnıadıgı köklü kültürlerie ilgileniyoruz" diyen Michaud, çekimlerle ilgili olarak şunları söylüyor: "Doğu ülkelerini, yani Türkiye, tran, Afganistan ve Hindistan'ı gezerken kafamızdaki fikirlerden birisi de son elli yılın getirdiği modernleşmeye rağmen bu ülkelerde geçmiş ile bugün arasında bir devamlılık oldugu fikriydi. Degişimler hep dış göriinüşte oluyor. Hareket ve düşünce tarzlannda ise fazla bir farklılaşma söz konusu degil. Geçen gün bir Tiirkle karşılaştım, fotoğrafçıymış, elinde bir de tespihi vardı. tnsanlar giyimlerini değiştirdiler diye davranişlarını da degiştirmiyorlar. Büyük degişimler bize vapay geliyor. Türkiye'de farklı bir zihniyet gorüyoruz ve inanıyorum ki bu Turklerin lehinedir. tsUnbul'da pek belli olmuyor, ama Türkiye genelinde insan >apısında bir ritm var. Her zaman koş(urmamak, günlttk sıkıntılann, calısmanın arasında birkaç bardak cayın keyfini çıkarabilmek gibi. Biz buna yaşama sanatı diyonız. ÇtÇEK VE KEYtF Roland Michaud konuyu biraz daha açmak için, Bellini'nin, Fatih resmine karşıhk çektikleri"Gül KokJayan Adam" fotoğ Hastanede sigara içmek yasaklandı KONYA (OM.) Konya Selçuk Üniversitesı Tıp Fakultesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sigara içilmesi yasaklandı. Rektör Prof. Halil Cin, yaptığı açıklamada sigara içilen yerin hastane olamayacağı duşiincesinden hareket edildiğini bildirerek, şunları söyledu "Çoğu hastanelerde doktor da var, cihaz da var, ancak hastane işletmeciliği yok. Bazı doktorlar ağzında sigara ile hastasma vaklasıvor, sakat bırakıvor. Sabrina ve Roland Michaud: "Doğu ülkelerinde degişimler hep dış görünümde oluyor. Hareket ve düşünce tarzlannda ise pek farklılaşma yok. Türkiye'de insan yapısında bir ritm var. Her zaman koşturmamak, günlük sıkıntılann, çalışmanın arasında birkaç bardak çayın keyfini çıkarabilmek gibi. Biz Batılılar buna yaşama sanatı diyoruz." Fotograflaria minyatiirier arasında büyük bir benzeıük var mı? MtCHAUD Evet, yanılmıyorsarn geçsrli bir fikir bulduk ve bu fıkirden yola çıkarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye^ de yağlı güreşlerden bir fotoğraf çekiyoruz. Sonra 16. yüzyıl Moğol minyatürlerine bakarken bu fotoğrafa inanılmayacak derecede benzeyen bir minyatür çıkıyor karşımıza. Güreşçilerin duruş şekilleri, birbirlerini yakalamak için yaptıklan hareketlere kadar her şey benzeşiyor. Fotoğraflan çektikten sonra hep onlara benzeyen minyatürleri aradığımız zannedümesin. Bazen bir minyatürden bazen de bir fotoğraftan yola çıkıyoruz. Bir fotoğrafla minyatürü bir araya getirince "iste bir ayna daha" diyoruz. Çalışma tarzınız nasıl? MİCHAUD Afganistan gibi geleneklerine çok bağh ülkelerde yabancı erkekler kadınlarla birlikte olamıyor. Karım kadınlarla bense erkeklerle beraberiz. Dilini bilmediğiniz insanlarla nasıl iletişim kuruyorsunuz? MİCHAUD Tabii ki gittiğimiz bütun ülkelerin dillerini öğrenemeyiz. 1964'ten 1978'e kadar hep seyahat ettik. Farsça öğrendik, günlük konularda insanlarla rahatça konusabiliyoruz. Türkiye'de ise 200300 kelimeyle mucizeler yaratabiliyoruz. Saymayı bilmek, meyveleri tanımak işimizi kolaylaştınyor. Michaudların bugüne kadar 14 albumü basıldı. Bunlar Amerika, ttalya ve Almanya'da yayımlandı. Kullandıkları minyatür lerin büyük çoğunluğu Topkapı Sarayı ve Türk müzelerinden alındı. Roland ve Sabrina Michaud, tzmir Fransız Kültür Merkezi'nde 24 Mart5 Nisan 1986 tarihleri arasında yer alacak "A>nadaki Doğu" sergisinden sonra, 26 mayıs tarihinden itiba. ren tstanbul Ibrahim Paşa Sarayı'nda aynı sergiyi gerçekleştirecekler. Pakdemirli Bağdat'ta ANKARA (ANKA) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli yarın Bağdat'ta başlayacak olan TürkiyeIrak 6. Dönem Karma Ekonomik ve Teknik tşbirliği Toplantısı'na katılmak üzere bu akşam Irak'a gidiyor. Bağdat'ta yapılacak toplantının ağırlığını, iki ülke ticaretinin dengeli bir biçimde arttırılması ve ticarete konu mallann çeşitlendirilmesi oluşturacak. Yaşlılara Saygı Haftası ANKARA, (OM.) Yaşlılara Saygı Haftası diin başladı. Hafta 24 mart pazartesi günü akşamına kadar devam edecek. Yaşlılan Koruma Derneği, hafta dolayısıyla bir kutlama programı hazırladı. Hafta içinde yaşlılann el ürünlerinin satışa sunulacağı "Yaşhlar Panayır"ı ile başladı. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı 'nın Milli Müdafaa Caddesi'ndeki teşhîr salonunda dün saat 17.00'de mini bir defile ile açtlan panayır, hafta boyunca açık kalacak. Hafta süresince, yaşlılara saygı amactyla konserler vetilecek, otobüslerle şehir turları yapılacak. Ayrıca bir de balo düzenlen'ecek. FOTOĞRAF JUzbulak köyünden Jura Eshan MİNYATÜR Ash Louvre müzesinde bulunan ve şahininin 1973 tarihinde çektimif birfotoğrafi. 17. yüzyıl hfahan ekolünden bir Pers minyatüriL rafını gösteriyor ve devam ediyor: "Dogulu insan günlük yaşanunda eline bir çiçek alıp kokluyor ve bu güzelligin keyfine varabiliyor, zaman ayınyor buna. Genel olarak soylemek gerekirse Dogu sanayileşiyor, Batıya benziyor ama yine de eski köklü alışkanlıklarından vazgecmiyor. Biz fotoğrafçı olarak, bu yüzden insanların içini degil, ama kimliklerinin dışa )ansımasını gorüyoruz. Mesela Türk erkeginin bıyık bırakma alışkaulığı uzerine bir araştırma yapüabilir, çok şey ögrenebiliriz. Sizin bıyıgjnız yok. Siz bir istis>nasınız. Türkiye geneline baktıgımızda bıyıksızlar azınlıkta kalıyor. Ben Doğu dedigim zaman sadece Müslüman Doguyu vurguluyorum, minyatür geçmisi olan ülkeleri degerlendiriyorum." "Sakıncah" ilaçlar ANKARA (ANKA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, "sakıncalı" ya da "tehlikeli" olduklan saptanan ilaçlann piyasadan toplatılma esaslarını beUrieyen bir yönetmelik hazırladı. Bir sure sonra yürürlüğe girecek yönetmelik, Batılı ülkelerdeki ilaç toplatma "ilke" ve "kurallartnı" benimsiyor. Yönetmeliğe göre, sakıncalı etkilerı oldugu saptanan ilaç, firmanın kendisi tarafından, bakanlığa ve ilgili yerlere bilgi verilerek toplanacak, ancak "yaşamsal önemi" bulunan ve hastalar açısından 'İehlikeW olduklan saptanan ilaçlann toplatılması kararı, TV, radyo ve basın aracılığı ile duyuruiacak ve söz konusu duyurulara ilişkin giderler ise firma tarafından karşılanacak. Tekstü kotalarma karşı taktik ABD'// damşman fırma henüz koîaya muhatap olmamış tekstil ürünlerinin dış pazara çıkanlmasını önerdi. ANKARA, (a.a.) Devlet Planlama Teskilatı adına tekstü sektörunde rehabilitasyon projesini yürüten ABD'li Boslon Consulting firması çahşmalannı lamamladı. Firma, raporunda Turk tekstü urünlerine konulan kotalara karşı taktikler verdi. Anadolu Ajansı muhabirinin edindiği bilgiye göre, ABD'li fırma, urun çeşitlendirilmesine gidümesini ve henuz kotaya muhatap olmamış tekstil ürünlerinin dış pazara çıkanlmasmı önerdi. ABD'ye ihracatta gelecege dönük planlamanın, pamuklu Urunlerin ABD ithalatında nispeten az yer aldığı ve Uzakdoğu ülkelerinin guçlü rekabeti göz önünde bulundurularak geliştirilmesi gerektiğini kaydeden fırma, uygun seçilmiş nihai tekstil urünleri uzerine yoğunlaştırılmış kuvvetli bir rekabetin faydalannı görebilmek için ilk ve ara ürün seviyelerindeki uygun yatırımların yapılması gerektiğini bildirdi. Raporda, ilk ve ara ürun alt sektörlenndeki verimliliğı azaltan engel ve çarpıkhklann göz önüne ahnması gerektiği belırtilerek, "Gcrçekten ilk ve a n unınlerde yuksek urctkenlik Ue kalite ve zamanında teslim gibi unsuriar btiyuk onem arzelmekledir ve bu durum oibai nninlerin pazarianmasında çok etkili olmaktadır" denildi. Yapüan arastırmalann yuksek katma değerlı urunlere yönelmenin uygun olduğunu gösterdiği belirtilen raporda, "Hammadde fiyatlanna göre katma deger polansiyeli en yüksck oian, birim TL. başıaa yaratılan istihdımın en bıiyuk oldugu ve Türkjye'ain rekabette en çok avantajlı olduğu pamuklu sekıorurıe yaünm ve rehabilita$>on yoluyta gerekU önemin verilmesine devam edilmelidir" denildi. Yünlu sektöründe ıse, ihracatta bir miktar gelişme poiansiyelı bulundugu ve desteklenmesi gerektiği belirtildi. 8. Kadın Filmleri Şenliği'nden notlar: Şeniik, eskisi kadar feminist degil MEHMET BASUTÇU PARİS Çok değil, iki yıl önceydi. Kadın Filmleri Şenliği, Paris'in yakın banliyölerinden Sceaux'da altıncı yaşını kutlamaktaydı. Başmdan beri oldukça çizgi dışı, biraz da amatör olarak değerlendirilen bu şenlikle ilk tanışmam sırasında, hem sunulan fılmlerin hayli düşük düzeyi, hem de çoğunluğu olağan biçimde kadınlardan oluşan izleyicilerin genel tepkileri, bazı "önyargılar"ı doğrular nitelikteydi: Feminizm kokuyordu her yer. Anlı şanlı günleri giderek geride kalan bu akımın militanları köşebaşlannı tutmuşlardı. sayılmah. Ancak, gerçekler karşısında gözlerimizi kapamamaiıyız: Kendini uluslararası düzeyde kanıtlamış kadın yönetmenler, örneğin bir Agnes Varda bir Marta Meszaros, bir SandersBrabms, Cannes ve Venedik gibi şenliklerde karşımıza geliyorlar. 1984 yılından bu yana verilen büyük ödülü, geçen yıl "Kaşık Düşmanı" ile alan Bilge Olgaçm son fılmi "Giilüşan", şenliğin yanşma dışı sunulan tek yapıtı olacak. 21 ve 22 mart günleri programlanan "Gülüşan", bilipdiği gibi Osman Şahin'in bir öyküsünden beyazperdeye uyarlanmıştı. "Oteideki Kadın" ile seyirciler arasında yapılan oylamada en iyi fılm ödülünü alan Lea Pool duyarh bir sanatçı. Anlattığı öykülerin baş kişilerine, ister kadın ister erkek olsunlar, aynı ilgiyle aynı yoğun sevecenlikle yaklaşıyor. Yaşamın binbir sorunu karşısında teslim olmayan, çıkmaz sokakların duvarlarını yıkmaya çabalayan insanların derin hüzünleri, Lea Pool'un kamerasının yumuşak bakışından süzıilerek, gözleri açık, duru bir yaşam sevincine dönüşüveriyor. Son Berlin Film Şenliği'nde de dikkati çeken "Anne Trister" yirmi beş yaşında bir Yahudi kızı. Babasuun ölümünden sonra, güzel sanatlar öğrenimi gördüğü Isviçre'yi, annesini ve sevgilisini bırakarak Montreal'e yerleşiyor. Bu güzel filmin yardımcı oyuncuları arasında bir Türk de var. Niivit Özdoğru. Yaşlı bir Yahudiyi başarıyla yorumluyor. Aralannda Isveçli oyuncu Bibi Andersson'un da bulunduğu beş kişilik seçici kurul, "Anne Trister"i herhalde şimdiden üzerinde durulacak yapıtlar listesine geçirmiştir. Belgesel nitelikli uzun filmler, otuz kısa film, ABD Sineması'mn belli bash kadın yönetmenlerinden Dorothy Azner'i (19001979) sinemâtek raflannın tozundan çıkararak genç kuşağa tanıtan toplu gösteri kapsamındaki sekiz yapıt, Fransız oyuncu Bulle Ogier'nin filmleri... Derken, ilginç ve çok yönlü bir liste çıkıveriyor karşımıza. Bu arada şenliğin olumlu girişımleri arasına alt yazı sorununa getirilen özgün çözümü de eklemeliyiz: Alt yazıları beyazperdede filmin çizdiği dörtgenin hemen altına yansıtan video tekniği, hem parasal açıdan uygun bir çozüm yolu, hem de anında çeviri yönteminin tatsızhğından herkesi kurtarıyor. Kıra sözleşmesi ANKARA (ANKA) Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesi, kira sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmaması halinde, sözleşmede adı geçmeyen kişilerin ev sahibi tarafından çıkanlabileceğini hüküm altına aldı. Söz konusu karara göre, sözleşmede 'fcji ve çocuklan ile oturması" öngorülen kişi, bir yakımnı evinde banndınrsa, ev sahibi bu kişinin çıkanlması için uyarıda bulunabiiecek. Eğer kiracı bu uyanyı belirlenen süre içinde gözönüne almazsa, bu kez evi tahliye etmesi gerekecek. Halley Sydney üzerinde Bir grup Avustralyalı astronom ve fotoğrafçı, Halley Kuyrukluyüdızı'nın ilginç bir fotoğrafını çekmeyi başardılar. Halley bu sıralarda Avustralya üzerinde geceleri net şekilde görülebiliyor. Yukarıdaki fotoğraf, iki negatif filmin birbirleri üzerine katlanarak çekilmesi sonucu elde edildi. Böylece Sydney kenti üzerinde kuyrukluyıldızın son derece göz kamaştırıcı bir görüntüsü ortaya çıktt, (Fotnğraf: APj 14 mart gecesi, Paris'in başka Yine ^Anne Trister" bir banliyösünde, Creteil'de açıİlk günler izlediğimiz fılmler lışı yapılan 8. Kadın Filmleri içinde en doyurucu olaru ise, KaŞenliği'nde (Festival lnternational de Films de Femmes), yuka nada'da yaşayan Isviçreli yönetnda sözünü ettiğimiz militan ko men Lea Pool'un yapıtı "Anne ku, eskisi kadar baş ağrıtıcı de Trister"di. Geçen yıl da şenliğin ğildi artık. Geçen yıl taşındıkla en güzel filmlerinden biri olan rı Creteil Sanatevi'nin geniş olanakları ve bu büyük yerleşme merkezinden gelen yeni izleyicilerin sağladığı taze kan, şenliğin gelişmesini sağlayan altyapıyı hazırlamıştı. Oluşturulan programın Batı Avrupa sineması sınırlarını aşarak gerçekten uluslararası niteliğe bürünmesi, sinema tarihinin belli başb kadın yönetmenlerinin adları çevresinde düzenlenen toplu gösteriler, kısa filmlere ayrılan yer ve "yaratıcı sineması"na (Cinema d'Auteur) verilen önem, başan yolunda atüan olumlu adımlann temelini oluşturmakta... Bu yıl yanşmah bölümde sunulan on bir yapıt arasında, Brezilya, Yeni Zelanda, Macaristan, Polonya ve Füılandiya gibi ülkelerin sinemalarından örnekler var. İlk ya da ikinci filmlerin çokluğu ise, genç yönetmenler açısından kuşkusuz çok olumlu AIDS kitabı çıkıyor ANKARA (UBA) Prof. Hüseyin Sipahioğlu, AIDS konusunda bir kitap yazdı. Sipahioğlu, nisan ayında piyasaya çıkacak olan kitabı ile ilgili olarak "Kitabımda AIDS konusunda tüm bügiler bulunmaktadvr" dedi. Sipahioğlu, "Dünyadaki tüm gelişmeleri inceledim. Birçoklarını yerinde gördüm. Avrupa'daki konferanslara katudun. Ondan sonra tüm bügileri derleyerek kitap haline getirdim" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle