18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 1986 **** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Konımacılık... (Baftarafı 1. Sayfada) kelen arasındaki ekonomik işbirliğinin güçlendirilmeye muhtaç bir durumda olduğunu açıkça ortaya koymaktadır." Cumhurbaşkanı Evren'in bu teşhisi yerindedir. Gerçekten İslam ülkeleri arasında gerek ticaretin arttınlması, gerekse ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi için yapılacak çok iş vardır. Özellikle sanayileşmiş ülkelerde yaşanmakta olan teknoloji devrimi ve gittikçe artan bencillik ile büyüyen korumacılık eğilimleri, söz konusu işbiriiğini daha da önemli kılmaktadır. Prof. Gülten Kazgan, Batıda yaşanan teknoloji devriminin bizim gibi ülkelere dönük muhtemel sonuçlarını Ekonomi Servisi şefi' miz Osman Ulagay'a şöyle anlatmıştır: "Elektronik temelli otomasyon teknolojisi denen teknoloji ikı önemli alanda çok büyük değişme getireceğe benziyor. Bunlann bir tanesi, bizim gibi ülkelerin ihraç ettiği emek yoğun nitelikteki mallarda otomasyon yoluyla gelişmiş merkezlerin tekrar rekabet gücünü elde etmeleri, dolayısryla bizim gibi ülkelerin ucuz emeğe dayalı rekabet gücünün giderek yok olması. Bu birinci sonuç. İkinci sonuç da şu: Teknolojideki son gelişmeler daha önce birçok orta derecede sanayileşmiş ülkede ihracata dönük sanayileşmenin temelini oluşturan dolaysız yatırımları da tekrar merkeze çekecek gibi gözüküyor... Yani sanayileşme yolundaki ülkelerin yabancı sermaye yatırımlarmdan alabilecekleri pay da azalacak. " (Cumhuriyet Ekonomide Diyalog, 9 Mart 1986, Sayfa 11). Bu degerlendirme, islam ülkeleri ile genel olarak üçüncü dünya ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğinin önemini ortaya koymaktadır. Cumhurbaşkanı Sayın Evren, konuşmasında sanayileşmiş ülkelerdeki korumacılık eğilimlerinden de yakınmıştır haklı olarak. Türkiye'nin bu alanda Amerika ve Batı Avrupa ile sorunları vardır. Özellikle Amerika ile durum ilginçtir. Batı Avrupa'ya 3 milyar dolara yakın ihracat yapan Türkiye'nin, koskoca Amerikan pazanna dışsatımı sadece 400 milyon dolar civartndadır. Nitekim Özal hükümeti, ABD'nin koruma duvarını biraz daha aşabilmek için Reagan yönetimini zorlamaktadır, ama henüz sonuç alabilmiş değildir. Gelecek hafta sonunda ABD Dışişleri Bakanı Shultz Türkiye'ye geliyor. Gündemde, Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması çerçevesinde bu konu da yer almaktadır. Bakalım Ankara Sayın Shultz'u ne ölçüde etkileyebilecek. Askeri yardımı arttırmaya yanaşmayan Amerika, koruma duvarını indirmeye de "lıh" mı diyecek, göreceğiz. Sayın Evren'in "korumacılık"\an yakınması bize bunu çağnştırdı. Steiner ve Stoffelen, Derneklere üye olanların soruştıınılın^arını anlamıyoruz ner ve Stoffelen, her kesimle gorüşme yapmayı amaçladıklarını ifade ettiler. MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu ile goruşen iki konuk raportör, son bir yıl içerisinde Türkiye'de demokraside ne gibi gelişmeler olduğunu sordular. Söylemezoğlu, sıkıyönetimin beş ile düşürülduğünu, olağanustü hal uygulaması süren il sayısının azaltıldığını, Ceza Infaz Yasası çıkarıldığını söyledi. Ara seçimlere bütun partilerin katılacağını ve daha geniş bir temsil olanağına kavuşulacağını anlatan Söylemezoğlu, demokrasinin olumlu yönde geliştiğini anlattı. Raportorlerin DİSK ve Barış Derneği davalarını ornek olarak verdikleri, "Biz teröriin yanında değiliz, fakat derneklere üye oldu diye, fikir suçu işledi diye soruşturma görmelerini anlıyamıyoruz" dedikleri öğrenildi. MDP Genel Başkanı Söylemezoğlu ise, DISK ve Banş Derneği'nin devleti bölmek ve rejimi değiştirmekle suçlandıklarını belirterek "1 Mayıs mitingini unutamıyoruz. Ama mahkeme suçsuz görürse aklanırlar" dedi. ADALET BAKAM İLE GÖRÜŞME Ankara'da dünkü temaslan sırasında Adalet Bakanı Neeat Eldem ile de görüşen Avrupalı raportörler, infaz yasası ve işkence iddiaları ile ilgili bilgi aldılar. Görüşmeden sonra yaptıklan açıklamada "bakanla bu konularda farklı görüşlerde olduklarım" belirten raportörler, Türkiye'de düşünce suçlularının bulunmasından duyduklan kaygıyı da ilettikleri söylediler. Adalet Bakanı Eldem ise söz konusu göruş ayrılığına değinerek anayasanın düşunceyi yasaklamadığını, yalnız "fikrin eyleme dönuşmesini yaptırım altına aldığım" söyledi. Eldem, duşuncenin anayasal guvence altına alınmış bir özgürlük olduğunu raportorlere ilettiğini söylerken, "raportörlerin geçen yıla gore daha olumlu bir yaklaşım içinde olduklarım" kaydetti. muhalefet liderleriyle görüştü ANKABA'dan YALÇIN DOĞAM (Baştarafı 1. Sayfada) de 20'lere doğru tırmanmış bulunuyor. Merkez Bankası'mn dövizfiyatı ile bankaların döviz fiyatı arasındaki fark, dün 46 liraya kadar çıktı. Ve hukümet dovizin başını tutamadığı için artık buna birsuçlu aramaya başladı. Bu suçlunun "resmi bir görevli" mi olacağı, yoksa bankalar sistemi ıçinden mi "bir suçlu" bulunacağı henüz belli değil. Ama, bir suçlu arandığı kesin. Devaluasyonla birlikte, belki de en vahim gelisme yine son haftalarda yoğunlaşan bir eğilinv Nerdeyse üç buçuk yıllık bir aradan sonra kendini gösteren ciddi bir alarmla karşı karşıya hükümet. Bu da "Ithalat taleplerinin yeniden beklemeye baslaması, üç buçuk ythn ardından ilk kez ithalat için döviz sıkıntısının başgösterme eğilimi karşısında, akreditiflerin sıraya girmesi". Başbakan Turgut Özal, 24 Ocak Kararları'ndan sonra övünduğü noktalann başında, "döviz bolluğunu" sayar. Her fırsatta bunu dile getirir. 1977 şubatmda Merkez Bankası 'nın sıfırı tüketmesi ve ithalatın fîilen durmasından sonra, Türkiye 1981 yılına dek kendıne gelemedi. İthalat yaklaşık dört yıl büyük güçlükler içinde yürudü. 1981 yılından bu yana döviz açıstndan bir ferahlık geldı. Ancak, döviz darboğazına yeniden girilme eğilimi ilk alarmını 1985 eylülunde verdu Özal o tarihte pek oralı olmadı. Şimdi iıç buçuk yılın ardından ilk kez üzerinde düşünmek zorunda kalıyor. Düşünmek zonında kaldığı noktaları yeniden özetlemek gerekirse: • ithalat yeniden sıraya giriyor. • Dolar karşısında Türk Lirası 'nın değer kaybı her geçen gün büyük oranlara tırmanıyor. • Yurt dışındaki bankalar ve finans merkezleri Türkiye'deki gelişmeleri büyük bir dikkatle izliyor. Piyasa fiyatı ile resmi fiyat arasındaki farkın "yapısal nu, yoksa geçici mi" olduğunu araştıran yabancı bankalar, bu arada Türkiye'nin kısa vadeli dış borç miktarını yeniden merak ediyorlar. Kısa vadeli borçlann toplam dış borçlar içindeki oranını hesaplıyorlaı. Bu bir anlamda "belli bir güvensizliğin işareti" olarak değerlendiriliyor. • îhracat gelirleri ile işçi dövizlerinin Türkiye'ye girişi yeniden yavaşlıyor. • Merkez Bankası dolar piyasasına girip de, doların fiyatım düşüremiyor. Çünkü, elinde piyasaya dolar sürdüğünde dövizin fiyatım düşürecek miktarda doları bulunmuyor. Ve sorunun çözümünde temel nokta işte tam burada duğümleniyor. Eğer, Merkez Bankası 'nın elinde yeteri kadar dolar olsa, zaten çoktan piyasaya girer ve fıyat artışını önlerdi. Özal'ı döviz konusunda bö'ylesine sıkıştıran bir gelişmeye tanık ohınmadı son yıllarda. Yukarıda sayılan noktalarda özetlenen sorun nasıl çözülecek? Sanıyoruz, hükümet biraz özveride bulunacak ve resmi fiyatı yükseltecek. Buna karşılık bankalar da biraz aşağıya çekecekler ve bir noktada buluşacaklar. Ancak, butuşulacak noktada doların fiyatı artık 700 liraya dayanmış olacak. İşte, bu nokta çok tehlikeli. Neden mi? Doların 700 liraya dayanması ister istemez petrol fiyatlarını gündeme getirecek. Tüm dünyada petrol fiyatlan yarı yarıya azalmışken, ister misiniz. doların Türk Lirası karşısında yükselmesi nedeniyle özal hükümeti içerde petrolfıyatlanna yeniden zam yapmak zorunda kalsın? İşte, bu Özal hükümetinin sonu demektir. Zaten, olayın tüm çetrefılliği ortaya çıkabilecek böyle bir sonuçtan kaynaklanıyor. özal'ı huzursuz eden en önemli noktalardan biri zaten bu. Dolar rekabetiyle başlayan serüven gelip dünyada petrol fiyatlarının düşmesine karşm Türkiye'de zam yaptlması olasılığına dayamyor. Bu nedenle de, flay; bakan Özal'ın en beklenmedik önlemlere gitmesi kimseyi şaşırtmasın. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Avrupa Konseyi Parlarnentosu'nun Türkiye raportörIeri Ludwig Steiner ile Peter Stoffelen, dün MDP Genel Başkaru Ülkü Söylemezoğlu ve SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan ile görüşerek Türkiye'de son bir yıl içerisinde demokrasiyi sağlamada ne gibi gelişmeler olduğunu sordular. Avrupa Konseyi'nin raportörleri, görüşmelerde, Türkİş mitingindeki tutuklamaları anlayamadıklarını da vurguladılar. Türkiye hakkında nisan ayında sunulacak raporu hazırlamak amacıyla Türkiye'ye gelen Stei Gaziantep'te 7 kilo eroin ele geçirildi GAZİANTEP, (Cumhuriyet) Gaziantep Emniyet Müdürluğü Narkotik Şube ekiplerince yapılan operasyonda 7 kilo ero in ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, üç ay önce narkotik şubeye telefon eden bir kişinin yaptığı ihbar üzerine sürekli operasyonlar düzenleyen poüsler, nihayet önceki gün Gaziantep'ten geçip Adana yönüne gitmekte olan 21 DN 857 plakah kamyonu kuşku üzerine durdurdular. Kamyon uzerindeki pamuk balyalan arandığında, bir çuval içine yerleştirilmiş 7 kilo eroin ele geçirildi. Kamyonda bulunan şoför Lergiz Sana, Hhseyin Sana, Kâmuran Sana ve Mahmut Kızılkayanın emniyet müdürlüğünde yapılan sorgulamalannda, Mahmut Kızılkaya'nın pazarlamacı, Hüseyin Sana'nm da eroinlerin sahibi olduğu anlaşıldı. Diğer iki kişi, Kâmuran Sana ile Lergiz Sana'nm da Hüseyin Sana'nm oğullan ve eroin satışlarında yardımcıhk yaptıkları belirlendi. Olayla ilgili sorgulamayı genişleten narkotik şube ekiplerince, ele geçirilen eroinlerden geçen yıl da 42 kilosunu Almanya'ya götürup satmaya çaiışan Şerif Başbağ'ın orada yakalanarak tutuklandığı bildirildi. (Baştarafı 1. Sayfada) TürkYunan sorunları gösterdiği " Yunanistan'ın rak, bu konulann AET içinde değil, ancak müzakereler yoluyla çözümlenebileceğini vurguladı ve Yunanistan'ın AET kanalıyla yaptnak isteyeceği baskıların bu tutumunda bir değişikliğe yol açmayacağını belli etti. Yunanistan, hafta başında Brüksel'de yapılan AET Bakanlar Konseyi toplantısında, TürkiyeAET ilişkilerinin canlandınlması ele alınırken veto yetkisine dayanarak engelleme yoluna başvurmuştu. Yunanistan'ın Avrupa işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Teodoros Pangulos, Yunanistan'ın ilişkilerin açılması için Turkiye'den bekledikleri ödiinleri; Kıbns'ta çözüm sağlanması, Ege'deki statükonun kabul edilmesi ve lstanbul'daki Rumların mal varlıklanrun transferine izin verilmesi şeklinde açıklamış, aynca insan hakları alanında Türkiye'ye eleştiriler yöneltmişti. Pangulos'un bu konudaki acıklamalannı yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı, dün Türkiye'nin "Yunanistan'ın tahrikkâr tutum ve davranışlanna aynı yöntemle mukabele etmeyeeegini belirterek", Papandreu hükümeti ile polemiğe girmeyeceğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı aynca, Yunanistan'ın Türkiye karşısında izlediği bu politikayla AET içinde yalnız kaldığını da belirtti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Hükümetimiz Yunanistan'ı Batı camiası içinde düştüğii yalnızlıkta başbaşa birakacaktır" şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, dün bu konuda gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, Yunanistan'ın izlediği politikaya ilişkin şu saptamalan yaptı: bu hırçınlıgın Tiirkiye'nin AET ile ilişkilerinin canlandınlmasını önleme gayretlerinin (asvip görmemesinden kaynaklandıgı aşikârdır. Yunan hükümetinin AET'yi Türkiye ile bazı ikili sonınlannı çözmek için vasıta olarak kullanmak istemesi, onun AET'ye tam üyeliğini tasvip eden diğer ülkelerin anlayışına aykırıdır. Yunanistan'ın bn yaklaşımı TürkiyeAET ortaklık anlaşmasına ve AET'nin genel politikasına da ters düşmektedir. AET Bakanlar Konseyi, 1975 haziranında Yunanistan'ın tam iiyelik basvnrusnnu incelemesinin TürkiyeAET ilişkilerini etkilemeyecegini, TürkiyeAET ortaklık anlaşmasından doğan haklann geçerliligini aynen ko• nıyacagını ifade etmiştir". Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, daha sonra "İkili meseleleri çözmenin yolu Türkiye ile diyalogtur" diyerek, AET aracılığıyla bu sorunların çözüme kavuşturulamayacağını ima etti. Sözcü, bu konuda şöyle konuştu: "Türkiye ile Yunanistan arasında başta Ege ve kıta sahanlıgı sonınlan olmak üzere çözüm bekleyen birçok mesele vardır. Türkiye, bütün bu raeselelerin hakkaniyet esasına göre ve karşılıklı menfaatlere hizmet edecek şekilde ancak diyalog ve müzakere yoluyla çözümlenebileceğini ifade etmiştir. Yunanistan ise, Türkiye ile diyalogtan kaçınmaktadır. Bir kere daha açıkça ifade etmek isteriz ki, bütün bu mesdeler AET organlannda değil, ancak ikili muzakereierle çözüme kavuşturulabilir". Ucuz petrole (Baştarafı 1. Sayfada) balamaya başlamıştı. Bu saldınlardan birinde de Türk tankeri "Atlas1" vurulmuş ve bir denizcimiz ölmüştu. Ancak, Iran, yaptığı açıklamada "Atlasl"e saldıranın tran uçakları olmadığını bildirmiş, Türkiye'nin bu konudaki tazminat talebini de kabul etmernişti. lranh bir yetkilinin hafta içinde Cumhurbaşkanı Evren'e ozel bir mesaj getirmesiyle bu konuda başlayan tartışma yatışmıştı. PetrolIş: Petrol fiyaüarı ucuzlamalı tşSendika Servisi Petrol İş Sendikası, 'petrol fiyatlan, enflasyon ve ücretler' konulu bir araştırma kitapçığı yayımladı. Petrol fiyatlarındaki artışı tüm fıyat artışlanna gerekçe yapan siyasi iktidarın, ham petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşü hızla değerlendirmesi istendi. Petrol ürünlerinde fiyat düşüşünün olması genel fiyat artışının durması ve gerçek ücretlerin yükselmesi gerektiği belirtildi. PetrolIş Sendikası Başkanı Cevdet Selvi'nin Petrol Iş araştırmasının önsözünde yer alan sendika göruşünde, Özal iktidanmn ekonomik anlayîşı çerçevesinde, petrol fiyatlarındaki düşüşlerin olumlu gelişmeler yaratması gerektiği, ara seçim yılı olması nedeni ile de bazı olumlu uygulamalann gundeme gelebileceğini vurgulandı. Ancak iş\eren çevrelerinin ihracatın duşeceği endişesi ile ithalatta belirlenen hedeflerin altına duşülmemesini istediklerine işaret edilerck ozetle şu görüşlere yer verildi: "Başka deyişle ihracat ile 'kaymaklı kârlar' edinen sermaye çevrelerinin bu istemleri ile, petrol fiyatlarının duşmesinin emekçilerin geçinme koşullanna olumlu yansıması çelişiyor olmak tadır. Yine bazı sermaye çevrelerinin 'biz kendimizi enflasyona göre ayarladık' demeleri, enflasyon oranlarının duşmesini istemediklerini de ortaya koymaktadır. Türkiye'ye Inönü tek (Baştarafı 1. Sayfada) Inonü'ye gerekse Gürkan'a genel başkanlığa mayıs kurultayında mutlaka aday olmaları için baskı yapmalan hatta aynı şahısların her iki kişiye de aynı istekte bulunmaları, aynca komuoyunda Gürkan'la Inönü'nun kurultay öncesi yanş yapıyorlarmış gibi gösterilmeleri Gürkan ile Inönü'nun ortak formülü ile çözümlernri. Bazı MKYK üyelerinin hem Gurkan hem de Inönu'nün "gözüne girerek, yönetimde yer almak'' için ayrı ayrı görüşup "sizin gibi lider bir daha gelmez. Lider kolay yetişraiyor. Lidrerliği tnönü'ye (ya da Gürkan'a) bırakmayın" dedikleri Gürkan'ın Avrupa dönüşü baş başa yemek yediği Inönü ile görüşmesinde ortaya çıktı. Gürkan'ın yakın çevresine "Kunıltayda oyların tamamını alacağı mı bilsem bile bu kurulta>da bir başkanlık sonınu yaratılmayacaktır. Bunu daha önce kamuoyunda açıklayarak söz verdim. Aksi takdirde hem sözumü yerine getirmemiş hem de kaynaşhrmaya çalıştıgımız HPSODEP ikilemini yeniden canlandınnz. Sorun Gürkantnonü sonınu değildir. Boyle bir şey hiç olmamıştır, olmayacaktır da. Sorun sosyal demokrasinin, SHP'nin ve ülkenin sorunudnr" dediği öfrenildi. Gürkan'ın mutlaka genel başkanlığa adaylığını koymasını isteyen bir grup örgut yöneticisini de "HPSODEP birleşmesi gibi zor ve sıkıntılı olabilecek bir olay sayın Inönü'nun özverisiyle sıkıntısız atlauldı. Özveri sırası şimdi bendedir. Sayın İnönü ile hiçbir biçimde kurultayda karşı karşıya gelmeyeceğiz. Bunu takdir edeceğinizi sanıyorum" biçiminde vanıtladıfiı saptandı. (Baştarafı 1. Sayfada) yonu'na bağlı Dış Yardımlar Alt Komisyonuna bilgi verirken yaptığı konuşmada, ABD bütçesinde yapılan bazı kısıtlamalara rağmen, yardınun arttırılmasının NATO ittifakı açısından stratejik bir önem taşıyan ve anahtar olan Türkiye'nin Silahlı Kuvvetlerinin askeri yeteneğini modernleştirmek amacı taşıdığını »söyledi. ABD yönetiminin 1987 mali >ılı için Türkiye'ye yapılmasını önerdiği toplam 975 milyon dolarlık yardımın, 1986 yılı için önerdiğinin hemen hemen aynısı olduğuna dikkat çeken Shultz, ancak geçen yıl Kpngre'nin bu yardımı 739 milyon dolara ındirdiğini hatırlattı. İlkokul (Baştarafı 1. Sayfada) SSK Hastanesi'nde tedavi altına alınan 8 yaşındaki Haşim Şenol'un sol bacağında üç kırık bulunduğu ve vucudunun çeşitli yerlerinde ezilme olduğu hastane yetkililerince açıklandı. Ayağı alçıya alınan Şenol'un tedavisi sürerken Milli Eğitim Müdurlüğü tarafından da Atatürk tlkokulu Müdürü Macit Çekişoğlu hakkında soruşturma açıldı. Sahibinden 148'li satılık telefon. Gündüz: 526 10 00'dan Gece: 148 11 85 444 4 paket Yayla alan herkese bedava! Kartacak'nın formu çok iyi TAYGUN TÜRE 1. AVAK: Rakiplerine oranla yarıslannda daha iyi dereceler alan AIdanmaz, idman ve form durumuna göre yanşın en şanslı atıdır. Suruçceylanı daha sonra şans verdiğim isim olup, Erika surprizdir. (Perişan 1.2. Aldanmaz 1. clursa grup değiştirecekler). 2. AYAK: Hafta içinde çok iyi idmanlarla hazırlanan Asil, koşulacak. olan uzun mesafe tempo yarışında, oldukça şanslı. Alkuş ve Berk daha sonra şaııs tanıdığım isım olup Zorlu yanşın sürpriz atıdır. 3. AYAK: BUgehan 1 çok iyi durumuyla günun banko atıdır. Küçükağa'yı surpriz arayanlara tavsiye edenm. 4. AYAK: Kartacalı çok ı>ı form durumu ile ısterse mahmuzlu koşacağı bu kösuda kolay kazarur. Yalruz bu ankanın yanşlan birbırini tutmuyor. Bu atın kotü koşması halinde Firuze ve Tuğçe daha sonra şans verdiğim atlar olup Bilemem yarışın sürpriz atıdır. 5. AYAK: Ekunler bu kez koşuya çok güzel ciddi idmanlarla hazırlandılar. 3 lane ciddı guzel galopla bu yarışa hazırlanan Gökhan I ilk at olarak tutuyoruz. Filiz 2 tek sert rakibi olup, Ozden surpnz yapabılir. 6. AYAK: Bu kez daha iyi koşacağına inandığım Sert ve uzun zamandır çalışmalarını surdurup forma giren Baturbey arasında geçecek yansta Atışalanlı ve Sarıpınar daha sonra şans verdiğim isimler olup, ıdmanlarda iyi görünen L'rfalı surprız yapabilir. Hipodromdan Yayla Mutfağında özel olarak hazırianmış Makarna Tarifleri Kitabı Pazar Makarnası. Pasta Makama. Mantı Makama. Körfez Makaması, Bahriyeü Makaması, Kö> Makaması, E\ Eriştesi, Bahçıvan Makarnası, Avcı Makaması... Hepsi, Yayla Mutfağında sizler için özel olarak hazırlandı. Bir kitapta toplanıp beğeninize sunuldu: Ya\la Makama Tarifleri Kitabı. TAHMİN /. KOŞU: F: Sera, P: Yorukoğlu. S. Gumşığı. 2. KOŞL": F: Aldanmaz, P: S. Ceylaru, S: Erika. 3. KOŞU: F: Asıl, P: Berk, P: Alkuş, S: Zorlu. 4. KOŞU: F: Bilgehan, P: Kuçukağa. S: Kralkızı. 5. KOŞU: F: Kartacalı, P: Tuğçe, P: Firuze, S: Bilemem. 6. KOŞU: F. Gokhan, P: Filız, S: Özden. 7. KOŞU: F: Serter, P: Baturbey, P: Atışalanı, S: Sarıpınar. G 1 2 J 1 sizler için G.2 T1" 2 3 G3 ;! j 7 1 I G5 ı ^ 2 ;ı ~v s 6 7 8 TAHMİNCİLERtMİZİlV GÖRÜŞLERİ Taygun TÜRE Demlr TÜMER Kemal AKYER Ahmet GÜVEN G1 34 3 3 3 G2 î271 3267 536 2475 G3 13 13 1 1 G4 1W102 117 7211 721011 (KUM) 800 M. 1 5 6 2 4 3 (212) (2) (003) 10) (0) (W) G5 54 54 5 5 G6 2461 124 961 65439 9 r\ sL 1 10 V 10 11 Si 9) IO|K İKİLİ BAHİSLER: (567) ÇİFTE BAHİSLER: (2/3) ALTILI GANYAN: (234567) ÜÇLÜ GANYAN: (456) ÜÇLÜ BAHİS: 7'nci koşudadır. (KUM) 1400 M. 11 (000) 14 (330) 1 (000) 4 (000) 13 (000) 3 (000) 10 (102) 12 (440) S (000) < (002) 7 (131) 6 (300) 9 (000) 15 (030) 2 (2101 Puanlı gunun programı 1. KOŞU: (Şartlı) 3 Yş. Araplar Saat. 12.45 1 500 000 TL 1 2 3. 4 5 6 Stn Yonkotlu <KfJ GüHfitı Köjrlakız S«k«t Ddiku(Kc) 5^.5 51 51 49 5 49.5 49.5 Dtit Rasım Özölkc M.Das V.BozUş S.AInaz Araplar 5. KOŞL': (Şarth) B Gr. Araplar Saaı:: 1!İ.30 1.100.000 TL. (15) 1 H«xr 5 58 5 A.Ok (m) (M) 2 Firaz* <Kj.ı 58 5 Karaknş (40) 3 B.kutal 57 V.nus(m) 4 D n i z 12 (k S ) (341 55 5 Kantaş (n) < Sooa> (M) 55 5 M.Gascş (24) 6 Scıkof 1 55 .N.Gıtl (mı Kutlnlı («41 56 H.Guocf (m) (35) 8 l'turol 1 (K|l 55 S.Gokçt (14) 9 HUil 11 << M.OdMy (m) (74) 10 Bütraem 53 5 Ozolkc 194) II Tntç.1 53 5 Tekin (251 12 GnİKlı 51 5 I.Koksal (45) 13 San Va«dı| 53 5 (S5) 14 Ufır 56 IKul 49 V.Boılat (60) 15 S^UB I 51 5 Dcdt Amıağamnızı nasıl ıılncaksmız? 2. KOŞU: (SılifkeAçık) Saat: 13.45 1.300.tXX) (35) (45) (90) (M) (M) |TQ) 1 2 i 4 5 6 AM*y 2 Perifium (K») AMauu Ba>k«l SanKceytau (Kft) Erika CGr. TL. 60 58.5. 58 58 58 56.5 (KUM) 1400 M. 4 3 2 6 1 5 (020) (100) '(113) (223) (222) (134) Vunu B.Konuk (m) Ttkta (•) I.Çak () M.Guncf (m) Ocdc 3. KOŞU:(Handıkap) C Gr. Saat: 14.20 800.000 TL. (M) (M) (30) (S5> (5«) (40) (25) (lt) 1. 2 3 4 5 6 8 9 10 Ylkhzdli Zsriı Aramb Asl Hfaa5 (KjJ Vnnen I 60 59 54 53 52 51 50 49 48 Araplar M.Özb» Yunus Dtde öztoprak Öıo(kt t I.Köknl S.Alauz M.D«j N.Polat (ml Araplar (KUM) 2000 M. (130) (410) (242) (343) (440) (300) (003) (040) (000) (000) (KUM) 2000 M. 6 5 3 4 2 1 (111) (440) (011) (403) (122) (334) 6. KOŞU: (Adana Bld Bşk Kup) 3 Yk. tngılızler (KUM) Saat: 16.05 5.000.000 TL. 1800 M. 158) 1 Garkaa 62 Ttkiıı (m) 3 (3311 (35) 2 B.Mural 62 6 (243) B.kbuk (60) 3 MriltnnK 605 Rasln 1 (1221 I!M) 4 FİIİI2 60.5 K\Mtı 4 1113) (*4) 5 Gokkaı 60 Kadtr 2 1440) (74) 60 Ekmn 5 (2111 6 Oidfo 1 (MeUtngK : ve Gokhan Ekundirl 7. KOŞU: (HandıkapŞartlı) A Gr. Saat: 16.45 1 300.000 TL. 160) 194) 154) (•4) (54) (74) (35) (30) (20) (55) (25) (45) (40) (15) Balurb«> Oldt Çohaakızı Sanpınar Aoşalanh Stn (Kt) SikXi Mural 16 Lrfılı 3 Lçanan Ajb2 Hn.PuiMu Kosesamj Lntın I 65 61 59 61 5 55 55 52 54 53 52 52 50 49 48 Araplar (KUM) 1600 M 8 14 I 12 13 (llül 10411 (000) (301) (002) (433) (404) (240) (000) (000) (000) (000) (000) 1000) 1. Önce 4 PaketVayla alın. Paketlerin arkasındaki Turvağ basılı kısımdan 4 adet kesin. 2. Bunlan bir zarfa kovun. Karakuş Ttkln B.konuk M.GUIK; (m) 4. KOŞU: (ömer CafKV) A Gr. Saat: 14.55 3.5OO.OOO TL. (94) (45) (M) (35) O») (St) 1 2 3 4 6 Mfcku I Glnran Kralkızı Şrflka 17 Şerife 60.5 605 59 59 57 5 56 Saım M GUMŞ m Kadlr •Usin (n) Tekin ( a ) Karatıt 5 6 1 8 9 10 11 12 13 14 H.G.or, I.Kokol SKo.uk Karala; (mı Önoprab A.Ok V.Bona; Öıolkc 3. Arkasına okunaklı olarak isminizi ve adresini/i \azın. 4.TLRYAĞ A Ş . P.K. 190 KonakİZMİR adresine postalavın. Armağan kilabını/ sizc hemen gönderiltK^ktir. Lezzetli makarnalar için evvelâ...Yayla! Yayla, bir TURYAĞ A.Ş. İZMİR ürünüdür
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle