15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ŞUBAT Özetle 1986 b< oııonıist DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 KKTC ıvyonunda ımlar olay çıkardı Federal A tmanya 'da düzenelenen Uluslararası Turizm Fuan, Kıbrıslı Rumların rezaleti ile açıldı. Fuann açılışından hemtn sonra, KKTC pavyonu önünde "Böyle bir devlet yok" diye bağırmaya başlayan bir Rum kızu fuar yetkilileri tarafmdan olay yerinden uıaklaştınldu Kıbns Rum kesimi pavyonunda görevli olduğu anlaşılan Rum kızımn, KKTC pavyonu önünde Kıbnslı Türklere hakaret ettiği duyuldu. Bu arada Kıbnslı Rumlann oyununa alet olan fuar idaresi, KKTC pavyonundaki "Kuıey Kıbns Türk Cumhuriyeti" yazısı bulunan panoyu söktü ve bayrağı kaldırdı. TürkIrak boru hatü tehlikede Dış Maberier Servisi İngiliz The Economist dergisi, Irakın kuzeyinde Kürt gerillaların son zamanlarda faaliyetlerini hızla yoğunlaştırdıklanru ve Irak hükümetini güç duruma soktuklarını bildiriyor. Tbe Economist'e göre, Irak hükümeti gerillaların yakında Bağdat'tan Türkiye'ye giden karayolu ile TürkIrak petrol boru hattına düzenli saldınlar yapacak duruma gelmelerinden korkuyor. The Economist'in yazısı şöyle devam ediyor: "Irak bir yandan tran'la savaşırken, öte yandan da ülkenin kozcyindeki Kürt gerillalannın isyanı tehlikeli biçimde büyüyor. Kürt Demokratik Partisi, 1981'den beri deneıimi altındaki toprakları üç katına çıkardı. Gerillalara karşı mücadele etmek için Irak'ın cepheden 160 bin as Irak'ın kuzeyindeki isyan büyüyor 0 "Kadın Olmak" SAMİM LÜTFÜ "Kucağım çiçek açmtş akasyalarta doldu. Tümünü buraya size getiriyorum. 0 yeşil bahçeden ayrıimadan önce, Güney Afrika'daki siyah kadınlann silahlarını doldurdum; Iranda saçlan kazınmış üzeti [ben bir orospuyum] yazılı örtül&re sanlmış kadınların örtulerini atıp, simsıyah uzun saçlannı taradım... Barış çadırının yerine dikilen barış ağacına su verdim... Hortensia Allende'nin gözyaşlanyla bilenen öfkesini ve gücünü, kucağımdaki çiçek ve diken yığınının üzerine ye/ieştirdim... Bütün bunlan [kadın erkek mücadelesinde] değil, insan o<rnak kavgasında yol alabilmek için yaptım." Zeynep Oral'ın "Kadın Olmak"m[ okuyor Nairobi'de çadırdan çadıra, üniversitenin yeşil bahçesinin bir ucundan bir ucuna koşuyordum onunla ve "Zeynep Oral ne iyi etmiş de yüreğinin çığlığını ve tüm görup izlediklerini, duyarlılığıyla, rakamlan birleştirip, bir bütün oluşturup bu kitabı yazmış" diyordum. Sonra Kenyatta Konferans Merkezi'nde yapılan resmi toplantı, Birleşmiş Milletler Dünya Kadın Konferansı ile ilgili bölumü okurken içim hüzünle burkuldu. "Kadınlardan oluşan resmi delegasyonların kalkıp Nairobi'ye kadar gelmelerine ne gerek vardı?" dedim kendi kendime. Öyle ya! Ele ahnmış konular New York'taki "Sırça Köşk'\e de tartışılıp, oylansaydı tıpatıp aynı sözler söylenip, aynı sonuçlar alınmayacak mıydı ki? işte size küçük bir örnek: Filistinli kadınlar ve çocukların her türlü haktan, birarada yaşama hakkından da yoksun oldukları, BM'nin, Filistinlilerin hakları için acil eyleme geçmesi 97 ulkenin onayı, 29 ülkenin çekimser kalması ve 3 ülkenin (ABD, Avustralya ve tabii İsrail) karşı oyuyla kabul edilmiş. Sonuç tıpkı New York'ta yapılan oylamalardaki gibi; tek fark delegelerin koyu renk elbise ve kravatlı kişiler yerine eteklikli hatunlar olmalan. Allahtan ki kitapta, olaytn bu resmi yanına gerektiği kadar, yani çok az yer verilmiş. Büyük bölüm Nairobi Universitesinin yeşil bahçesinde, barış çadırında, yani toplantının gerçek nabzının attığı yaratıcı ortamda geçiyor. Kitabı keyifle okuyup kapağını kapadıktan birkaç saat sonra, geçen pazar sabahı birden "O"nu gördüm. 0 New York'ta eski bir jokey ile Paris'te bir G. Yemenli arasından 9 şubat günkü Cumhuriyet'in 9. sayfasından gülümsüyordu bize. Ragıp Duran O'nu "85 yaşındaki protestocu" diye sunuyor. 85 yaşındaki gösterici Elizabeth VVheat, 7 şubat perşembe günü (15) derece soğukta, iki saatlik uzaklığı yürüyerek aşıp, CND'nin Molesworth'taki nükleer üssün çevresindeki gösterisine katılmış binlerce kişi ile birlikte. CND her siyasi, felsefi ve dini görüşten yüz binlerin olusturduğu bir antinükleer barış örgütü. ingiltere'nin dört bir yanında gösteriler düzenliyor, nükleer silahlanmaya karşı. Molesvvorth'taki bunlardan sadece biri. Molesvvorth'taki gösteri Elizabeth VVheat'in katıldığı gösterilerin de sadece biri. O (15) derece soğukta 2 sıat yol yürüyerek bu gösteriye katılmaya gelirken neleri göze alması gerektiğini de düşünmüş. "Gözaltına alacaklarsa hazırım" diyor. Bu dikilişıne bakıp da genç nineyi kahramanlık gösterisine fazlaca düşkün biri sanmayın. Tam tersıne davranışının nedeninı anlatırken ince bir "humour" ile "Su soğukta evimi zaten doğru dürüst ısıtamıyorum" deyiveriyor. Kısacık konuşmasmda Elizabeth VVheat'in ilginç kişiliğinin ipuçlarını buluyorsunuz Bir yandan davranışındaki kişisel yrğitliği alçak gönüllü bir komik unsurla örtmeye çalışırken, öte yandan da yaşamı ölesiye ciddıye alıyor ve Eğer diyor, bir şeyin yanlış olduğuna inanıyorsanız ve halkın da bu konuda bilgisi yoksa, o zaman sokaklara, meydanlara çıkıp, gösten yapacaksınız." Bu sozleri söyleyen 85 yılı geride bırakmış olan kadın kuşkusuz kendı yaşamının savaşında değil, çok daha ötede bir davanm savunmasında. Belki de "Su dünyanın bize atalanmızdan miras olmadığının onu torunlanmızdan ödünçaldığımızm" bilincinde Elizabeth VVheat aklıroa Macarların ulusal ozanı Petofi Şandor'un bir şıırinı getirıyor. Şiir savaş alanında ötmekte olan meçhul askerın vedasıdır ve o son söz olarak oğlundan özür dilet o uğurda ölmekte olmasına karşın, yine de ona daha iyi bir dunya bırakamadığı için. Elizabeth ise, geçtık daha iyi bir dünyadan, nükleer savaş ile yok olmanın eşiğine gelmemiş bir dünya bırakabilmeye çalışıyor Onun yüzünü canlandırmak istıyorum usumda. Gözümün önüne bir fotograf geliyor. Yaşını başını almış kadınlar, gülerek bakmışlar objektife; biri suratını çarpıtmış, öbürü cikletini balon yapmış umursamazlığını vurgulamak için, beriki yanaklarını şişirmiş. CND üyesi bu kadınların abus bir kahraman edasından kurtulmak için yapmış olduklan mimikler. gariptır resme daha da bir ciddiyet vermiş. Ve işte orada sağdan ikinci sırada Elizabeth VVheat'ı görüyorum. Hiç görmediğim o kadın var oimayan düşsel fotoğrafta dişı bir Bertrand Russel, Bernard Shaw gibı gülumsüyor cın bakışlarıyla. Sonra onu daha henüz yeni yetişmekte olduğu bir genç kızken yaşadığı Birinci Dünya Savaşı yıllarında düşünüyorum. 1920'lerin başlarında Londra caddelennde, kadınlara oy hakkı için, Amazonlar gibi çarpışırken görüyorum onu. O yıllarda gür kızıl saçlan vardı ve alev alev sarardı hafif çılli yüzünü. Çıkmaması için elinden geleni yaptığı İkinci Dünya Savaşında kocası da yaralandı mı? Acaba bir oğlunu da yitırdi mi Normandiya çıkarmasında? Oğlunun adı John muydu? Kimbilir? Belki de... Olabilır. Ama her şey geride kalmıştır ve 85 yaşındaki Elizabeth bizlerın ve gençlerin yarınları için, Manchester'deki Arthur, Grenoble'deki Jacques, ABD'deki Kenny, Meksika'daki Rozita, Türkiye'deki Ayşe için düşmüş yollara. Acaba kaçımız farkındayız bunun? Elizabeth, cin gibı pırıl pınl gözleri, ak saçlan, boynunda atkısı, kürk yakalı paltosu, kalın yün çorapları, altı kauçuk ayakkabılan, çtvili bastonuyla (15) derecede 7 şubat günü dönüp dururken nükleer üssün çevresinde, "Kadın erkek mücadelesinde değil, kadın olarak insan olmak kavgasıyla" düşmüştü yola.Kadın olmak, o kadın, Elizabeth olmak, insan olmak demek. Selam olsun o kadına! O ınsana! The Economist dergisine göre, Irak hükümeti Kürt gerillaların yakında BağdatTürkiye karayoluna ve TürkIrak boru hattına düzenli saldınlar yapabilecek duruma gelmesinden korkuyor. Dergi gerillaların Libya ve Surîye'den giderek daha modern silahlar aldıklarım bildiriyor. Kerkuk de tehlikede kerini cektiği tahmin ediliyor. Moralleri gayet iyi olan gerillalara Suriye ve Libya'dan gönderilen silahların kalitesi de belirgin biçimde iyileşti. Irak hükümeti gerillalann yakında Bağdat'tan Tiırkiye'ye giden karayolu ile TürkIrak petrol boru hattına düzenli saldınlar yapabilecek duruma gelmesinden korkuyor. Gerillalar faaliyet alanlarını genişletnteye devam ederlerse, petrol merkezi Kerkük yakınlanndaki lesisleri vurabilirier. Kerkük. Bağdat hükıimeti ile Kurtler arasındaki en büyük anlaşmazlık sorunu. Kurtler, Kerkök'ün kendilerine ait olduğunda ısrar ediyorlar. Kürt gerillalar, 1975 yılında Irak Devlel Başkanı Saddam Hüseyin'le tran Şahı Rıza Pehlevi arasında yapılan anlaşmadan sonra çökmüşlerdi. Şimdi ise bu çöküntüden kurtulmuş dunıradalar. Bağdat bükumeti ile Kurtler arasında daha once özerklik konusunda bir dizi anlaşma imzalandı. Ancak Kerkuk sorunu yüzünden bu anlaşmalar hiçbir zaman uzun omürlü olamadı. Türki>e'de 7 milyon, İran'da 4 milyon, Irak'ta ise 3 milyon dolayinda Kürt yaşıyor. Irak'taki Kurtler yıllardır aralanndaki bölünmeleri ortadan Dikkatör Duvalier Fransa'da kalmakta ısrarlı kaldıramadılar. Ancak Kürt Demokratik Partisi, etkin bir savasçı güç olduğunu kanıtladı. Körfez savaşının yeniden alevlendiği şu sıralarda Kuze> Irak'taki isyan, Bağdat hükumetinin başını ciddi biçimde ağntabilir." Irak'ın kuzeyindeki ayaklanmanın genişlediğine ilişkin, son zamanlarda yabancı basın ve ajanslarda haberlerin yoğunlaştığı gözleniyor. Bu haberler ozellikle son iki ay içinde yoğunluk kazandı. Ancak Bağdat hükumetinin gerillaların boru hattına saldırabilecekleri yolundaki korkusuna ilişkin haber ilk kez The Economist dergisinde çıkıyor. Körfez savaşında lran'la Irak sürekli biçimde birbirlerinin azınlıklarıru kışkırtıyorlar. Iranın Irak'ta yaşayan Kürtleri kışkırtmasına karşılık Irak da tran'daki Kürt azınlığı ayaklanmaya çağınyor. Haiti'de Duvalier hanedanının devrilmesinden sonra Parise kaçan diktatör JeanClaude Duvalier, Fransa dışında çok az sayıda ülkede yaşamının ve özgürlüğunün tehdit altında olmayacağım ve Fransa'da kalabüeceği konusunda kafasında en ufak bir şüphenin büe bulunmadığını söyiedi. (AP) Hindistan'da, başkent Yeni Delhi'deki bir caminin yerine H'mdu tapınağı kurulması üzerine başlayan çatışmaiar Keşmir eyaletine de yayüdu Yeni Delhi, Keşmir ve Calcutta'daki Müsluman Hindu çanşmalanna polisin de müdahale etmesi sonucu yaralananlann sayısı dün 100'e çtktu Bunalım büyüyor Hindistan karıştı Fransa Çad'a silah gönderdi Dış Haberler Servisi Çadda Hissene Habre hükümetine bağlı birlik^erle eski Devlet Başkanı Gukudi Veddeye liderliğındeki Libya desteğindeki Ulusal Gecis Hükümeti (GUNT) geriUaları arasındaki çarpışmalar özellikle Um Şaluba bölgesinde yoğunlaşırken, Fransa Çad hükümetine silah yardımı yaptı. Hissene Habre'ye bağlı kuvvetler, Um Şaluba'yı ele geçirdiğini açıklarken, Weddeye güçleri de Zigey ve Biltine'de denetimin kendilerinde olduğunu öne sürdüler. Bölgedeki Fransız birlikleri alarmda beklerken, "GUNT" dün akşam yaptığı açıklamada Fransa'yı, Hissene Habre"yi destekleyici askeri hareketten kaçınmaya çağırdı ve N'Djamena yönetimine yardım ettiği takdirde Fransız birliklerine aynı şekilde karşılık vereceğini belirtti. Veddeye'nin Ekonomi ve Savunma Bakanı Bassumal Nadjuta'nın yaptığı açıklamada "Fransa, Çad'ın içişlerine karısma yerine Hissene Habre'yi GUNT'le görüsmeye ikna etmeudir" denildi. ^ Çad'daki gelişmeler ABD tarafmdan da kaygı ile izleniyor. BM Körfez'de devreye gîrdi NEW YORK, (JUU) İran iie Irak arasında cephenin güneyinde alevlenen savaşı durdurmak için diplomatik çabalar yoğunlaştı. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar iki ülkeye "düşmanca saldınlara son vermeleri" ve aralarındaki soruna barışçı ve adil bir çözüm bulunmasına yonelik çabaları kolaylaştırmaları çağnsında bulundu. Iran'ın Irak topraklarına saldırması sonucu gelişen olaylar karşısında derin endişe duyduğunu kaydeden Cuellar, tarafların birbirini kimyasal silah kullanmakla suçlamalannın da bir başka endişe konusu olduğunu belirtti. Cuellar bir komisyonun bu konuda savaş alanında inceleme yapabilmesi için çarpışmalara son verilmesi gerektiğini vurguladı. Güvenlik Konseyi de, Genel Sekreter'in bu çağnsını oybirliği ile desteklediğini bildirdi. BM'deki diplomatik çevreler, de Cuellar'ın mesajmda "ateşkes" çağnstndan çok "düşmanlıklara son verilmesi" sozcuğüne ağırhk verildiğine dvkkat çekiyorlar. Bu çevreler, uluslararası yasalara göre, "ateşkes"in tarafların bulundukları mevzileri koruması, "duşmanlıklara son vermenio'Me kendi Mtudan gerisine çfifkilmesi anlamnıageldiğini hatıflatıyor ve BM Genel Sekreteri'nin mesajındaki bu ifadenin de Iran'ın tepkîsine ybl açacak bir başka etken olacağı tahmininde bulunuyorlar. Çünku Irak, savaşın başındaki ilk saldınsmda İran sınırlarını geçtiği zaman Güvenlik Konseyi "ateşkes" çağrısmda bulunmuştu. ABD de Irak'ın İran birliklerine karşı kimyasal silah kullandığını gösteren kanıt bulunmadığını bildirdi. Bu konuda VVashington'da önceki gun bir açıklama yapan Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Charles Redman, Iraklılann topraklarına giren İran birüklerini geri püskürtmek için çaba harcadıklarını ve Fao limanı çevresinde elde etükleri mevzilerden tranlıları çıkarmak için tüm güçlerini seferber ettiklerini söyiedi. Bu arada, Irak Genelkurmayı tarafmdan dün akşam yayımlanan bir bildiride, Şattülarap bölgesinde Irak kuvvetlerinin, İran birliklerinin işgalinde bulunan bazı bölgeleri geri aldığı duyuruldu. Bildiride, Irak Yedinci Ordusu'na bağlı birliklerin savaş uçaklarırun ve ağır topçu birliklerinin desteğinde ilerlemeye devam ettikleri ve savaş uçaklannm da İran'a ait 8 deniz hedefini batırdıkları, 2 de savaş uçağını düşürdükleri kaydedildi. Bildiride gun boyunca batırılan İran deniz hedeflerinin sayısının 29'a çıktığı öne surüldu. De Cuellar: "Tarnflar düşmanca saldınlara son versin" Avrupa'da grip Ülkemizde de kış mevsimi ile birtikte etkiti olmaya başlayan grip hastalığı, tüm Avrupa'yı kasıp kavuruyor. Hamburg Tabipler Birliği açıklarm yaparak, bronştara yerleşen ve öksürukle geçen virüs gribinin bir salgına yol açmasından korkulduğunu belirttL Açıklamaya göre, 14 günden bu yana tüm Avrupa ülkelerinde gozlenen grip salgım nedeniyle, halkın yüzde lSt doktorlaraakın etti Japonya'da taş devrinden kalma ev Osaka kenti yakınlannda, Japon adalannda şimdiye kadar ortaya çıkanlanlardan daha eski bir evin kahnnlannın bulunduğu bildirildi. Japonya'da yayımlanan "Ashai Evening ,\ews" gazetesinin konuya ilişkin haberinde, arkeologlann kahntuann yaşmı 22 bin yıl olarak belirlediklerikaydedildL tRASLI TUTSAKLAR: Körfezde çarpısmalarda son altı gun içinde, iki taraftan ölenltrin ve ytpalananlann sayısı onbinleri buluyor. Irak, ıran'ın kayıplannı 20 bin, İran ise Irak'ın kayıplartm 10 bw olaraİ veriyor. Bu arada Fki tarafda çok saytda tutsak aldıklarım öne surüyorlar. (Telefoto: A Pj NATO Asamblesinde Türkiye'nin savunma gücü konuşuldu BRÜKSEL, (a.a.) Brüksel'de çalışmalannı sürdüren Kuzey Atlantik Paktı Asamblesi Siyasi ve Askeri Komitesi'nde açıklamalarda bulunan Güney Avrupa Müttefik Deniz Kuvvetleri Komutanı Amerikaü Amiral Moreau, Varşova Paktı kuvvetlerinin en yoğun olarak Türk sınırlannda yığılmış olduklannı söyiedi. Amiralin verdigi bilgiye gore, Varşova Paktı, Yunan sınırı boyunca 12 tümen bulundururken, Türkiye'nin Trakya sınınnda 12, doğu sınınnda ise 23 tümen mevzilendirmiş durumda. Amiral, buna karşılık Türkiye'nin doğuda sadece 7 tümeni bulunduğuna dikkati çekti. Bir savaş halinde bu birliklere ilk aşamada karşı koyacak Türk Silahlı Kuvvet Aeroflot uçakları güvensiz \hrşova Paktfnın ağırhğı Türk sınırında leri'nin modernleştirilmesi ve desteklenmesinin şart olduğunu belirten amiral, Türkiye'ye karşı yerleştirilen Varşova Paktı kuvvetlerinin bazı kesimlerde bire 2, bazı kesimlerde ise bire 3 fazla olduklarını v«rguladı. Daha sonra Sovyetler'in Karadeniz'deki deniz gücünun durumuna değinen amiral, bu küçük denizde Sovyet donanmasının 80 su üstü gemisi ile 35 denizaltı buluı.durduğuna işaret etti ve " N A T O bu bölgeyi denetimi altında tutmak istiyorsa mutlaka hava hâkimiyeti saglamalıdır" şeklinde konuştu. Amiral Moreau, konuşmasında NATO parlamenterlerinden belirttiği noktalardaki zayıflıkların giderilmesi için destek sağlamalarını da istedi. Sovyet Havayouan Aeroflot'tan sorumlu olan Sovyet Sivil Havacthk Bakanhğı, bir hafta içinde ikinci kez eleşrirüere hedefoldu. Ülkede yayımlanan bir havacıhk dergisi, Aeroflot uçaklannm modernize edilmemesinin ve teknik kurallann çiğnenmesinin uçuf güvenliğini tehlikeye attığını yazdı. Soares iş çevrelerinin yaybm ateşi altında NİLGÜN CERRAHOĞLU LtZBON Portekiz halkı bugün sandık başına giderek Cumhurbaşkanlığı için Mario Soares'le Freitas do Amaral arasında tercihini yapacak. Cumhurbaşkanlığı seçirnlerinin ilk turu sırasında, Başbakan Cavaco Silva ile yaptığımız görüşmede sormuştuk: "Soares cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanırsa, seçim kampanyası boyunca Freitas do Amaral'ın adayhğını desteklemiş bir başbakan olarak ne yapacaksınız?" Cavaco Silva bir an duraksayarak gulmüştü ve "Evet" demişti "Mario Soares'in yegTediğim aday olmadığını söytemeIryim. Bunu zaten biliyorsunuz. Fakat eger Soares cumhurbaşkam seçilirse, istifa edip etmeyecegimi sonıyorsanu istifa etmeyecegimi bilmelisiniz. Ancak bir siyasi istikrar bulabilmemiz için, Freitas'la çalışmayı yegkrim." lşte şimdi, 2. tur kapanırken, kampanya mitinglerine açıkça katılan sosyal demokrat Başbakan Cavaco Silva, tüm Portekizli seçmenlere bu mesajı iletmeye çalışıyor. Sosyalist cumhurbaşkan adayı Soares'in ise, tekrar cumhurbaşkaru olduğu takdirde sandıklardan çıkan tüm hükümetlere saygılı olacağım belirtmesine rağmen, Lizbon'daki tüm gözlemciler sosyalist liderin seçimleri kazanması halinde Cavaco Silva ile doğrudan bir çatışmaya gjrmesini kaçınılmaz görüyorlar. Bu arada kampanya süresince suskun kalan Portekizli işadamları ise, neredeyse yılbaşından bu yana süren secim kampanyasının son günlerinde Mario Soares'e karşı beklenmedik bir saldınya geçtiler. Büyük bir olasılıkla, ilk turu rahathkla kazanan Freitas'la, 17 yaşından beri fasizme karşı mücadelenin Portekiz halkı bugün sandık başına gidiyor Freitas do Amaral: Portekiz sağuıın, umudu Hakibi Mario Sovts tarafmdan, "Ancak OkuuöHü\ Jtiıt dufufündtn tonn, $2 vttpndm âtmoknaiyi kttfttA mif bir adam " olarak tammianan 44 yaşındaki dört ço\ cuk babası Frtitas do Amaral Portekiz sağıntn en bii\ ytik umudu. Uzbon Üıuvemtesi'nde uzun ytllar idarihuA kukprofesöHağü yapan ve 1974'te "Karmfll Devrtmi") nin hemen arkasmdan Porlekiz sıyast yeipazesimn en sağındaki "Dtmoknaik SosyJ Meritn" partistnı kumn\ Fmutsdo Amaral'a, tutucuçevreler 'ü&mjıten büyük] poUtikaatorauUm bbi" gOzüyle bakıyor Uzun boyu ve Portektz poltııkacılan arasında pek yaygın oimayan fik giyımi ile dıkkatı çeken Amaral, 19801 ğıseçimlerineadayüğıtu koymaktm lunutçokgtnçoktuğunu"ılerisiirerek vazgeçmiş bulunuyor. Portekiz gibı resmıyete ve belli bıryaş Miyerarjisine çok önem vtrilen bir ülkede, ıstediği yere getebümek için şımdi Freitas do Amaral'ın imajı ile meşgui olantar cumhurbafkam odayımn ytizune sert bir i/ade veren kalın çerçevtlı gözjüklerinı. ince tei çtrçevelerle değîştirmiş bulunuyorlar. Bundan başka Amaral'ın "sert tağ"poiemıklerimn de yumufauiarak, Portekız sağmtn bayük umullar beslediğı adaya bıraz Giscard d'Estaing tarzınt anımsaıan, hoşgörulü bir neoliberal havası verUmeye çalışıidığı guruluyof Ponektz'dekt "kmtuı stktöninii" Avrupa mn tnbiiyük, m bürokmtik, enağv ve en bunahmk" kamu sektörit olarak gönn Freitas doAmarsi, cumhurbafkanlığına sahip çıkabıltrse, desteginı arkasına aldığı kendisı gibi tutucu olan Sosyai Demokrat Başbakan Cavaco Sıtva'nın yardımıyla bu sekıoru küçtllımek istıyor. Bunun utesmde Freılas'm programı, sosyal adaletın sağlanması, ekonomik kalkmma ve demokrasınin güçiendirilmesı gibi uç ana noktadan olujuyor. Olonteden yana olan ve göruşlenne karsı çtkılmaandan hostanmayan Frtitas do Amaral "Portekizin bir de Gaullek ihriyaa oUtuttmu"sOyluyor ve bu rolii oynamaya hazırlanıyor. içinde olan Soares arasındaki farkın giderek kapandığıru gören işadamlan, bu kez seslerini yükseltmek zorunluluğunu hissettiler. Cavaco Silva hükümetine verdikleri desteğin altını çizen iş çevreleri, kendi değerlendirmelerine göre, "hiçbir zaman ülkede güven, istikrar telkin etmemiş ve vtrilen söze saygı gostennemiş olan" Soares'i şiddetli bir saldınyla karşılarına aldılar. Portekiz İşadamlan Derneği Başkanı Pedro Ferraz da Costa verdiği bir deklarasyonda, "Devrimin ilk yıllarında Soares'in de yer aldığı Halk Cephesi, ülke için benüz ödenmeyen bir bedele mal olmoştur. Şimdi Soares'in gene içinde yer aldığı böyle bir cephe tam AET'ye girdtğimiz sırada, nasıJ Portekiz'e Utikrar saglayabiUr" dedi. Ferraz de Costa'nın söylediklerinden, işveren çevrelerinin, geçen hafta Soares'e oy vereceklerini açıklayan Komünist Parti'nin bu desteğinden ürkt uğü anlaşılıyordu. Oysa ekim ayına dek Soares'in başkanhgını yaptığı hükümet döneminde, iş çevreleri 62 yaşındaki sosyalistle işbirliğı içindeydiler. Şimdi bu işbirliğıni sadece iş çevreleri değil, bu çevrelerin açıklamalarına göre "Soares de unutuyordu". Çiftçiler Konfederasyonu Başkanı Rosado Fernandes, "Oyle Mario Soares: Portekiz politikasının baş aktörü KnasHreOnce, "Cmnltvrty*' için yaptığımız bir görüşmede, tfa «teMNftfı bir topkmmda •ymtfılmUm' & fefte**' «0t «flfaMKr." dtyen sosyalist cumkurbaş' kan adayt Mmrto Soans, ilkelerin disipünint değit, bir feyler yapabümek için ayakta kelmak sanaunın erdem \ ierine âuauuüardan. Buna bir de, yajiı sosyalistin sezgilerine ve şansına duyduğu güveni de ekkmek gerek. 8u\ Ozellikleh ve cesur kipliği, çok iyi bir partamenter ko\ iMşmoa olması, baan ve özellikle utevizyon gibiyayutl organiannı iyi kulkmabilmesi, 62 yaftntlakı Soares'in 1974te demokrasiye geçisten bu yana Portekiz politikaaıun bas aktörkrmden biri olarak kalmasuu sağlayan unsvrlar. Artık kıriaşan saçlan, hüzünlü gözleri, yumufak, ymariak yHz hatitn, lopiu ctissesı ve ağır harekellerinin altında « t i M f ı demir bir irade ve sonsuz pohiıka tutkusu tse çeşitli deSaUa "wak Mrtf" götByie bmktlan Soares'in "dbitmesi"nı sagiadt. 1S gtin once "CWIırft»f> uBmlm gibi siytMtl adamtman ksriytri mtemk öMimlt w ı l i ı i ' " dtyen ve boy öiçüfmekten &uUik\e hofkman Sotres, bu iMfenrfritrf tabiatmı çtfüH vesitelerle karulladı. Salczar ve Cattmto diktatOrtükierme verdiği amanstı mucadeie sırasında avukat olarak pek çok ayasi tutuktuyu savunan. Avrupa sosyalist partileri ile bağlannı güçlendirmek için sürekli d*f ulketere seyahat eden ve bu arada 12 kez tutuklanan, nihayet 197(yte Paris'e sürgüne gönderilen Mario Soares, aynı mücadeleyi ilk kez I976'da devraldığt başbakanlık koltugundon da sürdiirdü. 1976,1978 ve 1993 Utrihlerinde<Kkezotwduğuba}bakenhkkoltuiuııda, Soares, silrekli olarak Ah/moCunhal lidertigmdeki Sovyet yaıtlaı komünistienn ve ordu içindekı radikal kanat liderliğindeki eftn sohuı Uerlemesinı durdurmak için mücadete verdL olmasa" diyordu." Şimdi Soares bizim faşizmi temsil ettiğimizi soyleverek, solu bize karşı kışkırtır mıydı? Biz kendisiyle kısa süre öncesine dek birlikte çalışmış insanlarız..." İş çevrelerinin yaylım ateşi altında kalan Soares ise, kampanyanm son günlerini arkasında sol oyları birleştirmek için çaba harcayarak geçirdi. Komünistler zaten geçen hafta yaptıkları olağanustü bir kongreyle Soares'i destekleyeceklerini söylemişlerdi. 1. turda elenen onanın solu Eanesci'lerın adayı Zenha da, yanştan çekilirken Soares'in adayhğını destekleyeceğini söyiedi. 1. turda elenen gene sol yelpazeden aday Pintasilgo'nun desteği ise o kadar açık değildi. Soares'in umutları şimdi Pintasilgo'nun oylan ile birlikte ilk turda yüzde 24'e varan oy kullanmayanların oyları üzerinde odaklaşıyor. 3 kez yaptığı başbakanlığı süresince iktidarda büyük ölçüde aşınmış olan Soares, her şeye rağmen siyasi kariyerinin en uzun Uç haftası olan bu kampanya boyunca tüm karizmasını ve yeteneğini ortaya koymuş bulunuyor. Şimdi siyasi gözlemciler büyuk bir merakla Soares'in ilk turda merkezden aldığı oyları kaybetmeden, tüm solun oylarını alıp alamayacağını merakla bekliyorlar... GIDA SEKTÖRÜ İCİN ÖRÜ İCİ Pentagon: Libya manevralarda kışkırUcüık yapmadı WASHİNGTON, (AP) Amerikan 6. Filosu'nun Libya açıklannda yaptığı tatbikatın dördüncü günü de tamamlanırken, Pentagon tarafmdan yapılan açıklamada, ABD askeri manevralarının başlamasından bu yana 131 Libya savaş uçağının Amerikan 6. Filosu'na bağlı uçaklar tarafmdan geri döndürüldüğü açıklandı. 6. Filo sözcüsü James Harness tarafmdan önceki gün yapılan açıklamada, ABD uçak gemileri Saratoga ve Coral Seaye yaklaşan Libya uçaklannın kışkırtıcı eylemlerde bulunmadıkları belirüldi. Libya lideri Muammer Kaddafi ise Amerikan manevralarının kışkırtıcı amaçlı olduğunu yineledi. "Akdeniz'deki 4 Sovyet savaş gemisinin de normal programlarının dışına çıkmadıklarım" söyleyen 6. Filo sözcüsü Harness, "Sovyet gemileri bizim bulunduğumuz alanda rutin hareketlerini surdüruyor" dedi. UST DUZEYDE YÖNETÎCÎ • İ*>IJTME \c P.V.\RIAMA. konusunda u/man, • Tcrcihun gıda sanayinde S yıl dcneyimli, • İngilizce, Almanca \a da Fransı/ca dillerinden birini iyi derecede bilen, • Dinanıik, seyahatlere engel durumu oimayan, • Görevi nedeniyle İzmir'e yerle^ecek • 3>ıO yaşlarında Üst düzevde vönetici ARANMAKT.\DIR. İlgilenenlerin elyazısı ile yazılmış kısa özgeçmislerini, bir fotoğraflanyla birlikte Şubat sonuna kadar PK.l 49 Basmane İZMİR adresine gcindermeleri rica olunur. Müracaatlar kesinlikle gizli tutulacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle