Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Cumbılri}*) Maıbaacılık ve Gazcıetılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi, 0 Genel Yayin Muduru: H u u Cemal. Müessese Müdürü: Fıuinc l'şaklıgil. Yazı Işleri Muduru: Okay GdDensin, # Haber Merkezı Muduru: Yalçıa Bayer. Sayfa Düzeni Vönetmeni: Ali Acar. # Temsücıler ANKARA: Yalçıa Dofc.n, 1ZMİR: Hikmcl Çelinkaya, ADANA: Mehmcl Mercan. Utanbui Haberleri: Rrhı Öı, Dış Haberler: Ergua Bakı, Ekonomi: O s m u Ulagay, Kultür: Aydıa Emcf. Magazin: Yalçıa Ptkşta. Spor Danışmanı: Abdiilkadir Yuctiman, Düzeltme: Rrfîk Durbaş. Araşıırma: Şahin Alpay, tşSendika Şükran Kettaci. HaberAra$ıırma: Ufuk Güldtmir, # Koordinaıör: Aamcı Koralsaa, % Mali Işlcr Erol Erkut, Reklâm ve Halkla llişkiler: GiUderen Koşar. ldare: Huseyia Garer, Işleıme: Öndcr Çttik. Bügı Işlem: Nail Inal. Basan ve Yayan: Cumhuriyct Matbaacıbk ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41 Cagaloğlu 34334 Ist., PK: 246Istanbul, T<H: 526 1000(9hat). Telex: 22246 0 Bürolar Ankara: Ziya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex: 42344 % lzmir. Haliı Ziya Bulvarı No: 2/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVİM 16 ŞUBAT 1986 tmsak: 5.25 Güneş: 6.51 Öğle: 12.23 ikindi: 15.16 Akşam: 17.45 Yatsı: 19.05 Weiberfastnacht diye adlandırılan gün kadınların. Kadınlar bugün bütün kuralları bir kenara bırakıyorlar. Alabildiğine özgürler. Kocaları ya da sevgilileri de alabildiğine hoşgörülüler. 1 K öln Karnavalı'nda Almanlar Kötü Kıs Gni'ııi kovdu m KAR ALTENDA KARNAVAL MEHMET 6 Göz Bankasına hediye lens ANKARA, (a.a.) Merkezi ABD'nin Pittsburg kentinde bulunan TürkAmerikan Cemiyeti, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Bankası'na 30 milyon lira değerinde 480 adet göz içi yapay lens hediye etti. Katarakt cerrahisinde büyük önem taşıdtğı belirtilen bu lenslerin, katarakt ameliyatı geçirmiş hastalarca kulianılmast h linde gözlük sorununun önemu ölçüde ortadan kalktığı bildirildl Ermeni terörist suçlu bulundu LOS ANGELES, (a.a.) Amerika'mn Philadelphia şehrindeki Türk konsotosluğunu dört yıl önce havaya uçurmayı planlayan Ermeni teröristlerden Dikran Berberiyan, Los Angeles'taki bir mahkeme taraf ından suçlu bulundu. Mahkeme yetkilileri, bombalama planı ilepatlayıcı maddeleri taşımaktan suçlu bulunan teröristin 500 bin dolar kefalet karşılığı tutuksuz yargılandığını belirttiler. Melez manken Pat Cleveland ünlü deanatör Antonio Lopez 'le. Podyumlarm en ünlü adı: Pat Cleveland NECLA SEYHUN Sokakta yanınızdan geçse dönüp bakmazsınız. Öylesine sıradan. Ama podyuma çıktığı zaman da ondan başkasına bakmazsınız. Öylesine sıra dışı. Dünyanın en ünlü mankeni Pat CJeveland bu!.. Esmer, zayıf, görünüşte hiçbir fevkaladeliği olmayan bir kız. Ama moda dünyasımn tüm kurallannı altüst etti: "Manken kıyafeti göstennek için bir arstçtır" denirdi. "Önemli olan modeldir. Manken katiyyen dikkati çekmemeli." Oysa podyumda dikkati çekmekten başka bir şey yapmıyor Pat. Fıkır fıkır... O ne kırıiıp dökülmedir, o ne cilvedir o öyle?.. Damarlarındaki kan karmakarışık. Baba İsveç asıllı Kuzey Amerikalı. Anne biraz İrlanda, biraz zenci karması, güneyli. 50'li yıllann başında doğan Pat, gayet hareketli bir dünyaya açıyor gözlerini. Tam bir bohem hayatı. Anne ressam, teyzelerden biri tüm Avrupa'yı dolaşmış, Paris operası için kostümler çizen bir sanatçı. Büyük teyze Josephine Baker'in hocası. Büyükanne Isadora Duncan'ın arkadaşı. Evdeki duvarlar Isadora'nın re kızının resimlerini Amerikalı modacılara yolluyor. 15 yaşındaki Pat Cleveland kendisini manken olarak buluyor böylece. Otobüsle tüm Amerika'yı dolaşıyor, bir şehirden ötekine... Üç ayda yüz defileye çıkıyor. Bir çıkıyor podyuma, pir çıkıyor! EIbiseleri sunmayı böylece öğreniyor işte. Defilelerin bitiminde öğrenimini tamamlamak üzere New York'a dönüyor. Orada bu seferciddi ciddi moda deseni çizmesini öğreniyor. Az bir zaman sonra da tanınrmş bir dergide desenler çizmeye başlıyor. Bir birahane.. Diğerleri gibi eski ve tıklım tıklım. Içeriye girebilmek için dans edenleri yarmak gerek. Dans edenler kendilerinden geçmiş. Dalgayı yandan yemiş vapur gibi bir sağa, bir sola sallanıp duruyorlar. Orkestra üç kişi. Biri zilli bir davul çalıyor, diğeri akordiyon. Üçüncüsü, koyunlann boyunlanna takılan küçük çıngıraklardan 2030 tanesinin asılı bulunduğu bir sopayı indirip kaldırıyor. Şarkı hep bir ağızdan: "Biz iiçlü işgal bölgesinin yerlileri.." Garsonlar zor durumda. Ellerindeki bira bardaklan ile dolu tepsileri, sallanan kalabalığa çarpmadan, dökmeden hedefe ulaşmaya çalışıyorlar. Çoğunluğun burnunun ucu kırmızı rujla boyanmış. Bazıları da yüzünü isle sıvamış. Palyaço kdığı rağbette. Bir kadın; askılı bir pantolon giymiş. Ya babasının, ya kocasının, ama şişman birisinin. Üç delikanlı; rahibe kılığında. Ama yırtmaçlarından bacakları kalçalanna kadar görünüyor. Bir erkek; asker giysileri içinde. Miğferinin üstü sebze bahçesi gibi: Bir demet kırmızı turp, bir demet maydonoz, yarım kamıbahar, iki tane havuç.. Bizde de mika bir şapka ile tüylü bir maske. Dalgaya ahnmamak için bu gece normal olmamak gerek. Yere izmarit atana ceza tstanbul Haber Servisi Şişli 'de yere sigara izmarit i atan veya yerlere tükürenlere 15004500 lira arasında para cezası verilecek. tlçede ayrıca lokantalarda sigara içmeyenler için yerler ayrılacağı, burada sigara içilmesine göz yumanların yerlerinin kapatılacağı bildirildi. KADINLAR YÜRüYÜŞTE Köln'de karnaval çtlgınhğı kadınların sokak gösterileri ile başlıyor. Perşembe günü kadınların. Her türlü yasak ve tabu unutulup özgürce bir gün yaşamyor. O gün kocalar ve sevgililer daha hoşgörülü. Erkeklerin kadmlara hesap sormaya yetküeri yok. Kadınların çüginlığı halka halka etrafa yayıüyor ve Köln'de uykusuz geceler başlıyor.Rio Karnavalı'nın aksine,kadınlar"vldukça"giyinik. gün. O günün sabahı gittiğimiz bir Türk kahvesinde gençler öğleden sonra olacakları ballandıra ballandıra anlatırken, bazıları da aralarında iddiaya giriyorlardı: "Bugün en çok kadınla kim yatacak?" Perşembe gününü anlatabilmek için yaşamak gerek. Bizim 23 Nisanlarda çocukların başbakan olmaları gibi bugün Köln yönetimine kadınlar elkoyacak. Sembolik de olsa kadınların yönetimine geçen kent sokaklanna kendimi atmadan önce Ulya Üçer'in peşpeşe sıraladıgı uyanlara kulak veriyorum: "Sakın kravat takma keserler. Yeni bir şeyler giyme ıslatıp başından aşağı içki boşaltırlar. Sakalına dikkat et maske sanıp çekebilirler. Bugün egemenlik kadınlarda. Onlara boyun egmek zonındasın.." Yasamımda ilk kez "kadın saldırısı'ndan korka korka sokağa çıkıyorum. Yabana olduğum anlaşılmasın diye başımda tüylü şapka, burnumun ucunda kırmızı bir ruj lekesi. Altstadt meydanımn girişinde ilk saldınya uğruyorum. Yolumu kesen üç tane tombul ve yaşlı kadın önce bira ikram edip sonra sırayla öpüyorlar. Meydanın etrafı trfbühlerle çevrili. Ortada kadınlar kolkola girmiş dans edip şarkı söylüyorlar. Erkekler tribünde onları izliyor. Rio Karnavah'nın aksine kadınlar giyinik. Savrulan yırtmaçların altından yünlü çoraplar görülüyor. Dondurucu soğuk yüzünden çılgınlıklar birahanelere doğru kayıyor. Kadınlar masanın üstüne uzattıkları bir erkeği soymaya çalışıyorlar. Köşede iki kadın bir erkeği sıkıştırmış öpüyor. Bugün Kölnlü kadınlar sanki çıldırmış. Bu yıl Karnaval'ın üstüne AIDS gölgesi düşmüş. Hem erkekler hem de kadınlar biraz çekingen. Ama içkiyi fazla kaçıranlar hiçbir şe>'den korkmuyor. Edindiğimiz bilgilere göre Kadınlar Günü'nden sonra evlenme ve boşanma oranlarında yükselmeler görülüyormuş. Doğum kontrol hapının bulunması boşanma olaylarında belirli bir düşüşe neden olmuş. Çılgın Perşembe, kadınların egemenliğinde güneş doğana kadar sürecek. Sonra herkes sızdığı köşeden doğrulup evinin yolunu tutacak. Ve kimse bir önceki gece ne yaptığını hatırlamayacak. 3. Tıp Fakültesi Hastanesi Antonio Lopez yaşamını değiştiriyor Ama yaşantısında en büyük şansı Antonio Lopez. Bu tanışma tüm yaşantısını değiştiriyor Pat'ın. Antonio onu Paris'e getiriyor, ünlü modacılarla tanıştırıyor. Hikâyenın bundan sonrası düz!.. Lagerfeld'le, Yves Saint Laurent'le, Thierry Mugler'le, Montana ile daha bir sürü ünlü modacıyla çalışıyor Pat. Onlarm kıyafetlerini o kendine özgü stille sunuyor. Ben onu ünlü modacı Valentino'nun bir defilesînde gördüm Tepsilerde bira yerine mum Gece 24.00. Garsonlann tepsilerinde şimdi bira yerine mumlar var. Herkese birer mum. Başta, sırığa bağlı bir kukla, ardında davulcu, herkes sokağa boşalıyor. Karşıdaki birahaneden ellerinde mumlarla başka grup geliyor. Yukarıdan, sağdan, soldan başka gruplar. Köln'ün ünlü AJtstadt meydanına doğru yürüyüş var. Soğuk, kalabaüktan yükselen gürültüyü donduramıyor. Kalabalık, meydanın ortasında halka oluyor. Ve papaz kıyafetindeki birisi elindeki meşale ile sınğın ucundaki "Kötii Kış Cini" ni tutuşturuyor. Cin, alevler içinde. Ellerdeki mumlar ortadaki ateşe atılıyor. "Kötii Kış Cini öldii. Yaşasın Bahar..." Gürültü birden donuyor. Şimdi her taraf karanlık. Birahaneler kepenklerine kilidi vurmuş bile. Biraz önceki canlüık bıçakla kesildi sanki. Ve asırlardan beri süren Köln Karnavalı bu yıl da aynı törenle sona eriyor... Istanbul Haber Servisi htanbul'un 3. Tıp Fakültesi Hastanesi Anadolu vakasında açüdı. YOK Başkanı Prof. thsan Doğramacı ve tstanbul Valisi Nevzat Ayaz tarafından dün törenle açılan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 'nde 400 yatak buiunuyor. Tüm odaları banyolu olan AItunizade 'deki yeni hastanede ayrıca televizyonlu, telefonlu, buzdolaplı, oturma yeri ve mutfağıvla 40 da özel oda yer alıyor. Özel odaların bir gecetiği, şimdilik hasta için 20, has , ta yakmı için 15 bin lira. SÜRECEK THK'nin 61. kuruluş yilı ANKARA, (a.a.) Türk HavaKurumu'nun 61. kuruluşyıldönümü, bugün bütün yurtta kutlanacak. Ankara'daki tören, saat 10.00'da Anıtkabir'i ziyaretle başlayacak. Saat 10.30'da Zafer Anıtı'na çelenk konulacak. Okulların havaalık kolu öğrencileriyle Türkkuşu personelinden oluşan bir grup, bando eşliğinde înönü Meydanı 'nda yürüyüse geçecek ve 10.30' da Zafer Anıtı'nda yapüacak törene katılacak. Türk heyvti, Weinberger'>le görüştü ANKARA (a.a.) Dört gündür ABD başkenti U'ashington 'da bulunan Türk parlamento heyeti, resmi temaslanna başladı. Antalya milletvek. Haluk Bayülken başkanlığında 6 kişiden oluşan parlamento heyeti, önceki gün ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger ve yardımcısı Richara Perle ile görüşmelerde bulundular. Faşing degil, karnaval Ben "Faşing" dedikçe B. Almanya'daki muhabirimiz Ulya Üçer "Karnaval" diye düzeltiyor. Çünkü bizim Faşing dediğimiz şenliğin adı Köln'de Karnaval. Bizde "Faşing" dendiğinde akla hemen kadınlar gelir. Ve hep aynı fotoğraflar yayımlanır: Bira bardaklan ile dolu bir masa. bıyıklı bir erkek, kucağında 34 tane yarı çıplak kadın. Aslında fazla yanlış da değil. Karnavalın ilk günü olan perşembe, kadınlara ait. O gün her türlü tabu, yasak yıkılıyor ve iş çığrından çıkıyor. Bu yıl 15. Karnavalı veya Faşingi yaşayan Ulya Üçer'in anlattıklarına göre karnaval bir töre. Ren Nehri kıyısındaki kentlerle Roman kentlerinin kökleşmış bir töresi. Bölgelerin hem kutlama biçimleri, hem de adlandırmalan farkb. Ren kıyısındakiler Karnaval, Baden bölgesinde oturanlar Fastnacht (oruç gecesi), Bav^eralılar ve Avusturyalılar Faşing diyor. Hıristiyanlık öncesine dayanan, kötü cinleri kovaiama, kıştan kurtulma ve baharı karşılama törenleri. Hıristiyanlıktan sonra Karnaval'ı Protestanlar aforoz edince meydan Katoliklere kalmış. Şimdi sokaklarda içenler, sevişenler, dans edenler onlar. Protestanlar ise evde oturup, şenlikleri televizyondan izleyip, belki de karnavah dışlayan kiliselerine öfkeleniyorlar. Köln Karnavairrun sokak faslı bu yıl 7 şubat perşembe günü başladı. Weiberfastnacht diye adlandırılan o gün kadınlarındı. Kadınların bütün kuralları bir kenara bıraktıkları gün. Kadınlar alabildiğine özgür, kocalar veya sevgililer de alabildiğine hoşgörülü. Türk işçilerinin en şevdikleri 184 kursiyvre sertifika Istanbul Haber Servisi Kültür ve Turizın Bakanı Mükerrem Taşcıoğlu, Istanbul 'un çeşitli otellerinde uygulanan hizmet içi eğitim kurslanna katılan 184 kursiyere senifikalarının verilmesi nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, 1986 turizm sezonunun geçmiş yıllan aratmayacak şekilde katlanarak gelişeceğini söyledi. Pat Cleveland evli, bir buçuk yaşında küçük bir oğlu var. İtalya'da göl kenarında güzel bir evde yaşıyor. Bütün hüneri ise. cilvesinde simleri ile dolu. "Bu fotoğrafların etkisi altında çok kaldım" diyor Pat. ilk kez. 67 yıl önceydi. 1930 yıllarının bir stannı oynuyordu sanki.. Podyumda fonda şık bir otel kapısı, merdivenler vardı. Pat tayyörü, başındaki düşük şapkası, omuzunda tilkisi, elinde giymeye çalıştığı eldivenleri ile bu merdivenlerden iniyordu. Ama o ne iniş, o ne eda, ne kırıiıp dökülmeydi o öyle?.. O güne değin böylesine bir şey görmemiştim, o günden sonra da Pat'tan başkasında görmedim. Bir küçük köpek yürüyordu yanı sıra... Otel müstahdemleri etrafında pervane, valizlerini taşıyorlardı. Ve fotoğrafçılar önü arkası sıra koşuşturuyor, yerlere yatıyor, çektikleri fotoğrafları davetlilere atıyorlardı. Fiziği ile başı dertte Harlem'de yaşıyorlar. Ev aynalarla kaph. Geceleri vur patlasın, çal oynasın!.. Anne conga çalıyor... Tüm aile, eş dost, aynaların önünde raksediyorlar. Gece yarısı küçük Pat'ı da uyandırıyorlar: "Kalk, sen de dans et!.." diye. Bütün bunlar iyi de, yeni yetiştiği yıllarda Pat'ın fiziği ile başı dertte. "Okulda en uzun, en sıska kız bendim" diyor. "Erkekler yüziime bile bakmazdı. Çekici degil. düpedüz iticiydim!.." Daha o yıllarda moda ile haşır neşir. Geceyarıları kalkıp modeller çiziyor, sonra bunları annesine diktiriyor. Şans 14 yaşında çalıyor kapısını. Bir akşamüstü okuldan eve dönüyor. Üzerinde kendi kreasyonu bir beyaz bluz, bir siyah mini etek. O sıralar mini etek yok daha New York'ta. Yanına bir kadın yaklaşıyor. Kim olduğunu soruyor, nerden geldiğini, nereye gittiğini soruyor. Özellikle de üzerindeki kıyafetle ilgileniyor. Rastlantıya, daha doğrusu şansa bakın ki, Voque'un muhabiriymiş kadın. Dergisine Pat'la ilgili bir röportaj yazmaya karar veriyor. Bu arada Pat'ın annesi AIDS mantar ilişkisi SOFYA/ANKARA (Ajanslar) "Çağm vebası" olarak tanımlanan ve özellikle Batılı ülkeleri son aylarda paniğe sürükleyen "AIDS"hastalığının, mantar enfeksiyonları ile bağlantısı olduğu öne sürüldü. Bulgar Haber Ajansımn bildirdiğine göre, AIDS ile ilgili araştırmalar yapan Dr. Georgi ve Yanka Manolov, AIDS hastalığının mantar enfeksiyonları ile "sebep vesonuç ilişkileri bulunduğunu" belirledi ler. E n ünlü manken o artık O bir mizansen, bir oyundu. Ama bugün Pat'ın gerçek hayatı bu... Tüm ünlü modacılar onu defılelerine çıkarmak için yarışıyorlar. Lüks otellerde kalıyor, lüks mevkilerde yolculuk yapıyor, uçak kapılannda onu her zaman gazeteciler ve televizyoncular karşılıyorlar gittiği ülkede. Dünyanın en ünlü mankeni o artık!.. Ondan çok daha gençleri var belki, çok daha güzelleri... Ama bu iş başka... Pat başka!.. Onun gibi kıpır kıpır, fıkır fıkır yürümesini bilen yok ki... Onun hüneri, cilvesinde!.. BÜKOMA86 Fuarı tstanbul Haber Servisi BÜKOMA86 Fuarı, 19 şubal çarşamba günü saat 11.00'de tstanbul Sheraton Oteli'nde açılacak. Dokuzuncu tstanbul Uluslararası Büro Donanımı, Kompütür, Komünikasyon ve Matbuat Fuarı 'na 212 yerli ve yabancı firma mümessillikterı birtikte kaıılıvortar. SOKAKLAR VE BİRAHAt\ELER Bir birahanede iki Kölnlü. Dudak dudcğa Karnaval'ın tadını çıkanyoriar. Bir başkası garip giysileri Ue etrafa neşe saçıyor Palyaço kıuğuıdaki yürüyüş kolu etrafa şeker dağıtarak kent sokaklannda dolaşıp duruyor. Sokakta iki genç, dondurucu soğuk üşutmuyor. \e Kötü Kıs Cinini korkutmaya cahfan bir cadu Protestanlar karnavalı aforoz edince. meydan Katoliklere kuimış