17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbr Cumburtytt Matbaacılık ve Gazeiecılık Turk Anonım Şırkcıı adına Nıdir Nadi, • G«nel Yayın Mudürü Hasaa Ccmal, Müessese Müdüru EniM L'^aklıgil, Yazı Işlen MüdürU Ok«y Goneasin, 0 Haber Merkezı Müduru Yılpn Baycr, Sayfa Duzenı Yönetmenı AB Atar, # Temsılcıler ANKARA Yakıa Doftu. IZMİR Hikmct ÇeUnkaym, ADANA Mttamn Mercu. tsıanbul Habcrlen Rcaı Oz. Dış Haberler Ergua Balcı, Ekonorm Osman Ulagıy. Kuhür Ctl«l UsUr, Magaan Yalçıa Ptkşto, Spor Danı«,mın! AbdıUkadir Yucelmu. Düzdtme Reflk Durtaf, Araştırma: Şakla Alpaj, İşSendıka Şvknu KeUnci. HaberAra$urma. Lfıık GaMemir, 0 KoordınatOr Ahmcı Korubaa, # Malı Ijler Erol Erkut. Idare H*«?in Gurrt, tşlttme Ood«f Çclik. Bılgı Ijlem: Nail lnal. Soson ve yovıın. CumhuriyM Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş Türk Ocağı Cad. 39/41 Cafcalotlu, 34334 Isl. PK 246lstanbul. Tel 512 05 05 (20 hat), Telex 22246 • Burolar Ankara: Zıya Gökalp Bulvan Inkılap Sokak, No: 19/4, Tel 33 11 4147, Telex 42344 # tznur H Zıya Bulvarı, 1352 Sok. 2/3, Tel. 25 47 0913 12 30, Telex: 52359 • A d u ı : Çakmak Cad No 134 Kat 3, Tel 1455019731, Telex. 62155 TAKVtM 9 KASIM 1986 tmsak: 5.09 Güneş: 6.37 ÖJle: 11.52 tkindi: 14.34 Akşam: 16.59 Yatsı: 18.21 Modada diktatör: Paul Poîret Paul Poiret bu. Gelmiş geçmiş modacılann en büyüğü. Ne geçmiş yıllarda var onun gibisi, ne de gelecek yıllarda olacak. Modanın tek diktatörü. Kral falan değil diktatör!.. NECLA SEYHUN Son gunune yetiştim. Uç ay suren bir serginın son gunuydü. Bir gece önce gelmiştim Paris'e. Sabah göztimu açarken müzenin kapısındaydım. Ne kalabalık!.. Elbette Paul Poiret bu!.. Gelmiş geçmiş modacılann en buyuğü... Bu heyecan doğal. Ne geçmiş yıllarda var onun gibisi, ne de gelecek yülarda olacak. Modanın tek diktatörü... Kral falan değil, diktatör dupeduz! Poiret!.. Nasıl duşmem sabahın körunde?.. Böyle bır fırsat bir daha hiç geçmeyebüir elime. Sergilenen modeller muzelerden, bu elbıselerin sahiplerınden, ozel koleksiyonlardan derlenip toparlanrruştı. Yıllar yılı kitaplarda gorduğum, hayranhk duyduğum kıyafetler karşımdaydı işte!.. MODA MÜZESİ Galliera küçuk bir moda muzesi. Salonlan loş. Çiğ ışık hiç yok. Geçmişin buyüsünu bozmamak için olsa gerek. Çok hafif bir aydınlatma, geçmiş yıllann şıklığına ışık tutuyor. Ziyaretçıler bir tapınağı gezercesine saygılı. Fısıkılarla konuşuluyor. Uyuyanı uyandırmaktan, büyuyu bozmaktan korkarcasına. Poiret bir başka modacıya elbette hiç benzemiyor. Yirminci asnn kadını özgür hatlarını, korseden kurtuluşunu ona borçlu. Öykusü nimlere, romanlara konu olacak kadar ilginç. Yaşamı inişler, çıkışlar, zirveler ve uçurumlarla dolu. Kimse onun kadar yukseğe çıkmamış, kimse onun kadar derinlere düşmemiştir. Fırtmalı bir yaşam. Garip bir yazgı. Doncet'nin, Worth'un yanında başlıyor Poiret meslek yaşanusına. Kadınlarda beller korselerle sıkıhyor, göğüsler ilen doğru çıkmış, omuzlar geride... 19'uncu asrın başı... BAŞARI BAŞARIVI İZLİVOR 1906'da, miniminnacık bir salonda ilk kez kendi eserlerini sunuyor tek başına... Başarı, başanyı izliyor... Ün, para, her şey!.. Dunyanın en zengin tablo koleksiyonlanna sahip oluyor... Görulmemiş maîikâneler yaptınyor kendisine. Esmer güzeli bir kızla evlenip bir taşralıdan dunyanın en şık kadınım yaratıyor. Modası bir büyu gibi sarıyor tüm dünyayı... Adı ru duymayan kalmıyor... Rus balesinin Paris'te verdıği temsillerden esinlenerek biraz harem, biraz Uzakdoğu, biraz 1001 gece masallan havasında nıya gibi, işlemelerle bezeli bir moda yaratıyor. DOGU'NUN BÜYÜSÜ Doğu'nun büyüsünü taşıyor modası. Akıl almaz zengmhkte geceler, balolar duzenliyor. "1002'ind gece" de kendisi hükümdar oluyor, kansı gözdesi... Tüm konuklar masal gıysileri içinde... Su gibi şaraplar akıyor... şu gibi paralar harcıyor... Tam bir saltanat!.. Sonra 1. Dünya Savaşı başlıyor. Poiret cephede. Döndüğunde tekrar kaldığı yerden devam ediyor. Ama köprulerin altından çok sular akmış, çok şey değişmiş artık. Savaş yılları kadınlara bir başka bakış açısı getirmiş. Daha gerçekçi, masaldan uzak. Yeni modaalar çıkmış: Chanei, Jean Patom. Ama Poiret hâlâ bulutlann ustünde. Bu gerçeği görmek, ona ayak uydurmak istemiyor. Hâlâ eski tutkuyu, eski havayı sürdurmek sevdasında. Sonra... zorluk yılları... Canı gibi sevdiği koleksiyonlarmı, tablolannı, malikânelerini satma, yanındaki en kıymetli elemanlanru kaybetme, kansından, çocuklanndan ayrılma dönemi geliyor. Bir zamanların diktatörü, artık kimsesiz, işsiz ve aç!.. 1944'de bir hastahane odasında modellerini, parlak günlerini sayıklayarak tek başına oluyor. Ne başan, ne görkem, ne çökuş!.. Garip bir yazgı. lnişli çıkışh, zirveler ve uçurumlarla dolu. Bugün hâlâ modacılar onun modellerinden esinleniyorlar. Bir de bakıyorsunuz bir koleksiyonda Poiret'nin bir elbisesi. Kumaşı degişik, rengi değişik. Ama o!.. Yılların ötesinden bir zafer mi?.. Ölumden sonra zamana bir meydan okuma, kendini yeniden kabul ettirme, kanıtlama mı bu?.. Sergide kitaplarda o gune değin hiç görmediğim giysiler, en ince çizgisine kadar ezbere bildiğim modeiler var. Asıllannı görmek ne denli heyecan verici. Bir köşede yakası kürklü bir seyahat mantosu. Kansı Genevıeve giymiş Moskova'ya gittikleri yıllarda. Modeün yanında öyle yazıyor. Yerde demode bir seyahat çantası. Belki de yanına onu almış Genevieve Poiret. Duvarlarda Exte'nin, Panl IriWnin Poiret için desenledikleri modeller var. Bir sanatçı ordusu ile çalışmış Paul Poiret. Sonra Duffy'nun onun için çizdiği emprime desenlen... Ve bu desenlerle bezeli kumaşlardan dikilmiş elbiseler. Poiret moda dünyasmda ük parfürnü lanse eden modacı. Yasemin, karanfü, gul gibi basit kokulann dışında karma bir koku yaratan ve onu kendi adı altında sunan ilk modacı. Bir vitrinin içi o dönemin esans şişeleri ile dolu. Kesme kristal, işlemelı gümuşle bezeli bir süru güzel, şık, irilı ufaklı şışe... Hangi kadınlar bu güzelim, işlemeÜ kıyafetleri giymiş, bu kokulan sürunmüş, salonlarda hayran bakışlan peşlerinden suruyerek dolanrnışlar kimbilir?.. Şimdi ne bu modelleri yaratan sanatçı var, ne bu modelleri giyerek sahnanlar... Şişeler boş, kokular uçmuş... Ama... gece olup da kapanınca kapılar, son ziyaretçisi, bekçisi de gidince muzenin, bu küçük salonlarda buyulu bir masal dünyasınm yeniden uyanmayacağını kim bilebilir?.. Ikt purosever: Churchil (solda) ve Fidel Castro. Puroyu parmaklarımzın arasında yuvarlarken, içinden gelen sonbahar yaprakları çatırtısım andıran sesi dinleyin. Bu ses puronun kuru olduğunun kanıtıdır. Daha sonra burnunuza götürüp koklayın. tyipuro, saf tütün kokmahdır. Dış Haberler Servisi Puro içmek için, puroyu ağıza yerleştirıp, kibriu çakmak yetmez. Puroyu dinlemeyi, yakmayı, içmeyi iyi bilmek gerekir. Puro ıçmenin en az puro imal etmek kadar uzmanhk gerektirdiğıne ınanan Fransız purosever Mare Meneau, bu konuda gerçek bir uzman. Parıs'in St. Deresous Vezelay'deki üç yüdızlı restoranların dan Esperance'm sahibi olan Meneau, müşterilerine yemek sonrasında puro servisi yapma karannın da puro merakından kaynaklandığını söyluyor. Meneau puroyu, parmaklannın arasında hafifçe sıkıştırarak yuvarladıktan sonra, ucunu bann üzerine birkaç kez vurarak soze başladı. Ve yuzunde geniş bır gulümsemeyle puronun Fransız mutfağındakı yerini anlatmaya başladı: "Yemekten sonra bir puro içmek ze\ktir, geeiştirilecek bir şe> değildir, duygusal hatta selcsi bir şe>dir. Erkekler hakkında bir şeyler anlatır." Puro Fransa'da epey yaygın, hele yanında kahve Fransız konyağı olursa. ABD'de puro guç, mevki ve otorite belirtisidir ancak Fransa'da sadece yaşamının zevkini ifade eder. Meneau'ya göre Amerikalılar puro ıçme zevkini, sağlık konusunu gündeme getirerek sigaraya karşı yürüttükleri kampanyalarla ve dunyanın en iyi purosu olan Küba purolanna ambargo koyarak mahvetmiş durumdalar. Maxim restoranın "puro sorumlusu" Rene Brachet, Paris'e gelen Amerikalılann puroya pek rağbet etmediklerini soylüyor ve "sanmm Küba'ya alerjileri y a r " diyot^. Paris'in uç yıldızlı restoranlarında "puro sorumlusu"nu çağınp bir puro istemenin ve puro içmenin bedeli 60 frank, yaklaşık 9 dolar. Puro istediğiniz garson "size puro sorumlusunu çagırayım" diyorsa, doğru yer3. ADLİTIP GÜNLERtVDEN desiniz demektır. Puro stoklamak, şarap stoklamaya benzer. Serin ve loş bır ortam gerekir. Puro müşterılerınin tercihi genellikle Küba purolarıdır. Ama yoğunluğu, buyuklüğu, kahnlığı ve uzunluğu zevke gore değişir kuşkusuz. Puronun iyi olup olmadığını anlamak ise Meneau'ya göre bambaşka bir sanaf "Tabaktan bir puro seçin, ama fazla kuvvetli sıkmayın, sadece iki parmagınızla ortasından zarifçe kavrayın. Parmaklannızın arasında yuvarlarken, içinden gelen sonbabar yaprakları çatırtısım andıran sesi dinleyin. Bu ses, puronun kuru olduğunun kanıtı. Sonra burnunuza getirin. İyi bir puro saf tiıtun kokmalıdır. İstediğiniz puroyu bulmak için, size sunulan tabaktaki biıtün puroları elleyip, sıkıştırmak pek uygun değildir, unutma>ın." Garson puronun ucunu özel bır bıçakla keserse, konusunda uzmansa ve muşteriye saygısı varsa nasıl bir kesim istediğinizi size sorar. Sonra da markayı çıkanr uzerınden. Hangı marka puro içtiğınızin, puro bıtınceye kadar ilan edilmesine gerek yok çünku. Bundan sonra işin en onemli kısmı, puroyu \akma faslı başlar. Puro genelde kıbrıt veya az atesli bir çakmakla yakılır, ama Fransa'nın uç yıldızh restoranlannda siz bunu yapmaym. Garsonun uzatacağı özel ağaçtan yapılmış kibritteki ateşı bekleyin. Eğer kıbrıtle >akmak zorunda kalırsanız. bır ıkı saniye kibrıti puroya yaklaştırmayın. Sonra ateşi puronun ucunda gezdinn, puroyu ısıtın, artık nefes çekıp puroyu yakabilırsıniz Bu işin zevkıne varabilmek için son bır ıpucu Bir bu>uk otelin lobisine girin, karnınız tok olsun. Kendinize güzel rnanzarah bir yer bulun. Bir kahve soyleyin. Konyak listesinden bir konyak beğenin ve bir puro tabağı ısteyın. Ama dıkkat edın bu uçluye fazla ahşmayın. Puro içmek uzmanhk işi MARDİN, (Cumhuriyet) Suriye sınınnda var olan sorunlann çözümü amacıyla Mardin Valisi Alaattin Tiırha ile Haseki kenti Valisi Muhan med Mustafa Miro başkanlığındaki heyetler arasında yapılan görüsmelerde önemli konularda anlaşma sağlanamadığı öğrenildi. Vali TUrhan, Mardin de yapılan göhişme konusunda Cumhuriyet'e açıklamasında Suriye makamlarıntn sımrda kaçak giriş ve çtkışları önlemeye yönelik iki ülke arasındaki işbirliği teklifine yanaşmadığını bildirdi. Suriye ile sınır gorüşmesı Çocuk edebiyutı ödülleri Kültür Servisi "Sıtkı Dost Çocuk Edebiyatı ödülleri" dün açıklandı. Geçen yıl ilki "çocuk romanlan" dalmda sahiplerini bulan ödüller, bu yıl "Çocuk oyunları" dalmda verildl Hayati Asılyazıcı, Necati Cumah, OktayAkbai, Cahit Tanyol, Çağla Özaslan, Fahamettin Akmgüç ve tlhan Selçuk 'un oluşturduğu seçici kurul, yansmaya katılan 10 çocuk oyunu arasından birinciliğe, geçen yıl da "Her Çocuğun Kanadı Vardtr" adlı çocuk romanıyla birincılıği kazanan Hakkı Özkan'm "Bir Çiçek Bin Çiçek"ini değer buldu. Ikinciliği, yine geçen yılın ikincisı Fikret Ant, "Elele" adlı oyunuyla kazandu Üçunculüğu ise "Mum Halanın Yüreği" ile Abbas Cılga aldı. Sigara yüzünden işten atıldılar AHLEN, (a.0.) Federal Almanya'mn Ahlen kentindeki bir fabrikada çalışan 16 Türk, "Sigara içme yasağına" uymadıklan gerekçesıyle ışten atılmaları üzerine isveren aleyhine açtıklan davayı kazandı Davaya bakan Munster îş Mahkemesi, isçilehn sigara içme yasağına uymamalannı işlerıne son verilmesı için yeterli gerekçe saymadı Mahkeme, Türk işçilerinin yeniden işe alınmalarını kararlaştırdı. »?{ Pbiretln haremden Poiret'nin ortjinal bir modell Yıl Kar, yaşamı etkiüyor Haber Merkezi Doğu Anadolu bölgesinde önceki gün başlayan kar yağışı dün IspirRize, ArdahanŞavşat, ArdahanArdanuç karayollannın ulaşıma kapanmasına neden oldu. Erzurum'un Ispir, Karayazı, Tekman, Kars'ın Ardahan, Göle ve Artvin'in Şavşat ilçelerine baglı 200 kadar köy yolu da ulaşıma kapandı. Kötü hava koşulları nedeniyle birçok yerde hayat felce uğrarken, Kayseri'nin Felahiye ilçesine bağh Arabası köyünde kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi donarak öldü. Soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına giren Kütahya'da dün sabah başlayan kar yağışı, bölgede yaşamı önemli ölçüde aksattı. Kent merkezinde 2, yüksek kesimlerde 10 santimetreye ulaşan kar nedeniyle TavşarüıDomaniç, Inegöl karayolu zaman zaman ulaşıma kapandı. Inegöl karayolunun Tahtaköprü mevkiinde 15 santimetre olan kar kalınlıgı yüzünden çok sayıda taşıtın yolda kaldığı, karayollan ekiplerinin yol açma çalışmalanna başladığı bildirildi. Ordu'nun yuksek kesimlerindeki yerleşim birimlerinde kar kahnlığırun 10 santimetre olduğu öğrenildi. Çok sayıda koyun Çambaşı yaylasında dondu. Uludag'da kar yağışı dün de artarak sürdü ve kar kaünlığı yanm metreye ulaştı. Bursa Ankara yolu üzerinde özellikle Mezit Boğaza çevTesinde tuzlama çalışmalan yapılıyor ve yolun ulaşıma kapanmamasma çalışılıyor. Sıvas'a dün sabahtan beri süren şiddetU kar yağışı ilde ulaşımın aksamasına yol açtı. Kar kaunbğı şehir içinde 12, sehir dışında ise yer yer 30 santime ulaştı. Toplam 1284 köyü bulunan Sıvas'ın bin köyü ile bağlanbsının kesik olduğu öğrenildi. Bu arada Sıvas'ta bazı tesisleri açmaya, baalannın da temeüni atmaya giden Çabşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu ile Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanı Sudi Türel Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesi yakınlannda yaklaşık 1.5 saat mahsur kaldüar. Daha sonra araçlanna zincir takılmasıyla yollanna devam eden bakanlar 35 kilometrelik yolu ancak 3.5 saatte aldüar. Bu yüzden 9 açüış ve 6 temel atma töreninden yalnuca 2'si yapılabildi. Hizmete giren Yıldızeli ilçesinin otomatik santralının arama kodu 4784 olarak belirlendi. Içel'in Gülnar ilçesinde ise 30 yıldan bu yana ilk kez kasım ayında kar görüldü. Anamur'u Konya'nın Ennenek ilçesine bağlayan karayolu 60. kilometresinde yoğun kar yağışı yüzünden kapandı. Almanya 'daki işçilerinıiz için konut tstanbul Haber Servisi Federal Almanya'da çalışan Türk işçileri için yaptınlacak 153 konutun temeli dün Kocasmanda duzenienen bır törenle tstanbul Valisi Nevzat Ayaz tarafından atıldı. Vali Ayaz, nüfusu hızla gelişen tstanbul'da buyük sorun olan konut yapımımn böyle girişimlerle çözumlenme yoluna girilmesinin sevindiricı ve ülke yönünden de yararlı olacağını belirttı Temeli atılan 18 bin metre karelik alanda 153 konut, 11 dukkân bulunacak. Darıca'ya meslek lisesi GEBZE, (Cumhuriyet) Aslan Çimento Fabrikası'mn kuruluşunun 75. yıldönumü dolayısıyla Danca'da yaptınlacak Meslek Lisesi'nın temeli dün Devlet Bakanı Ali Bozer tarafından atıldı. Törende konuşan Bozer, meslek liselerinin kalkınan Türkiye için buyük önem taşıdığını söyledi. 42 bin metrekarelik alan üzerine yapılacak okulun 18 dersaneden düşeceği ve takımmın 200 mil~ yon liraya malolacağı belirtildi. Kazalardaki hizmet kusurundan devlet sorumlu tstanbu! Haber Servisi Adlı Tlp Kunımu Trafık İhtisas Dairesi Uzmanı Prof. Dr. Nevzat GireUi, trafık kazalanmn nedenleri arasında yer alan hizmet kusurlarının idari mekanizmadaki bozukluktan kaynaklandığını oelirterek, "Devlet, bu kusurlardan sorumlu buhınmaktadır" dedi. 3. Ulusal Adli Tıp Günleri nedeniyle duzenienen panelde 1985 yılında meydana gelen trafık kazalanndan 536'sının ölumle sonuçlandığı belirtildi ve kaza sonrasında tespit yapıldığı takdirde devletten tazminat ahnabileceği vurgulandı. İstanbul'da duzenienen 3. Ulusal Adli Tıp Gunleri nedeniyle yapdan ve Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şemsi Gökttn yönettiği, "Trafik Kazalarında Hizmet Kusurlarının Degeriendirilmesi" konulu panele, Adli Tıp Kurumu Trafık İhtisas Dairesi Uzmanları Prof. Dr. Nevzat Giireli, Doç. Dr. Aydın Erel, Doç. Dr. Ergun Gedizoğlu, Doç. DT. trfan Yavaşlıol ve tstanbul Emniyet Müdur Muavini Ziver Öktem konuşmacı olarak katıldılar. Panelde konuşan Prof. Dr. Nevzat Güreli, trafık kazalarında hizmet kusurlarının idari mekanizmadaki bozukluklardan kaynaklandığını belirterek "Devlet bu kusurlardan sorumlu bulunmaktadır. Biz hatasından ötürii devleti cezalandıramayız. Ancak bir trafik kazasında yttzde 50 kişilerin ve yiizde 50 devletin hizmet kusuru olduğu tespit edilirse, kazayı yapan kişi zarann yansını devletten isteyebilir, devlete tazminat davası açabilir. Bu şimdiyc kadar olmamıştır. Ancak bnndan sonra bunun yaygmlasması mümkundür" dedi. Çıplak reklamlar daha çok satıyor Etienne Aigner, kadınlar için yaptığı yeni parfümün tanıtımmda baştan çıkaran kadın imajım, çıplak bir manken ve "Hiçbir şey imkânsız değildir" sözleriyle işliyor. Calvin Klein ise reklamlarında çıplak kadın ve erkeği birlikte kullanıyor. Dış Haberler Servisi Ister kadın, ister erkek olsun çıplak bedenler artık tek başına satışlan arttırmaya yetiyor. Reklamı yapılan su da, elbise de olsa temel hep çıplaklık uzerine kurulu. Çıplak kalan her santimetre kare yeni muşteriler anlamına geliyor ve mankenler her reklamda biraz daha açılıyor. Bu yarışmarun en yoğun olarak yaşandığı alanların başında kozmetık endustrisi geliyor. Fırmalar parfum urunlerinin reklamını tamamen "Rambo vucutlu" erkeklere, yarı aralık dudaklan, kapalı gozleriyle klişeleşmiş seks mesajı veren kadınlara dayandırıyorlar. Lancaster kozmetik firması, nisanda Federal Almanya'da piyasaya surduğu yeni parfumu "Zino Davidoff'la tam bir patlama yaptı. Stern dergisinde yer alan yazıya göre, bunun en onemli, belki de tek nedeni reklamda çıplak olarak fhodellik yapan Alvaro isimli Italyan genciydi. Alvaro sadece satışlan arttırmakla kalmamış, kadınları da ayağa kaldırmıştı. Kadınlar, Alvaro'nun posterlerini almak için sıraya girmişlerdi. Firmanın ücretsiz olarak gönderdiği posterleri bekleyemeyecek kadar sabırsız olanlar, bunu karaborsadan sağlamaya çalışıyorlar ya da duvarlardan söküyorlardı. Parfüm pıyasasmda sekse dayanan sadece Lancaster firması değil. MargaretAstor'un reklamlarında "Hanımlar Care'ı nasıl buldunuz?" diyen çıplak manken, muşterılere sanki parfumle birlikte kendisini de sunmaktadır. Fransız Etienne Aigner, kadınlar için yaptığı yeni parfümü "Provacation"ın tanıtımında baştan çıkaran kadın imajım, çıplak bir manken ve "Hiçbir şej imkânsız değildir" sözleriyle işliyor. ABD'deki gazete reklamlanna yeniük getiren unlu modacı Calvin Klein ise, reklamlarında çıplak kadın ve erkeği birlikte kullanmayı tercih ediyor. İlk önce kadınları soyan reklamcılar, erkekleri de çıplak olarak sergileyip sergilememek konusunda uzun sure tereddüte duştuklerini belirtiyorlar. Şimdi herkes soyunduğuna gore geriye ne kalıyor? Federal Almanya'daki reklamlara çıplaklığı sokan reklam uzmanı Michael Schirner bu gidişin bir süre daha devam edeceğini, ama birkaç yıl sonra yeni arayışlann kadınlara tayyör, erkeklere takım elbise giydirebileceğini soylüyor. RAMBO ERKEK, SEKSt KADIN Fırmalar ürünlerinin tanıtımmda, "rambo vücutlu" erkek ve seksi kadınlardan yararlanıyorlar. Çekoslovak yazar Artur London öldü PARİS, (AP) 1951'dekı "Prag Dunışması"n da yargılanıp mahkum edilen, eski Çekoslovak devlet adamı \e yazar Artur London, uzun süren bir hastalık sonucu dun Pans'te oldu. Ailesının verdıği bılgiye göre, London 71 yaşındavdı. tkıncı Dünya Savaşı'ndan önce Fransa'daki Komünıst Parti içinde yabancı gurubun önderliğinı yapan London, 1942'de Nazılerce yakalanarak Mathausen toplama kampına gonderılmış, savaştan sonra ülkesine dönerek 1949'da Dışişleri Bakan Yardımcılığı'na getinlmıştı. İki yıl sonra partinın Stalincı kesımi tarafından tutuklanan Artur London, 16 komunist yöneücıyle birlikte omur boyu hapis cezasına çarptırılmış, 1956'da serbest bırakıldıktan sonra Ftansa'ya yerleşerek kendisını butun dunyaya tanıtan "Itiraf" adlı kıtabı yazmıştı "İtiraf", Yunan kökenli yönetmen CostaGavras tarafından sınemaya aktarılmış ve filmin ba^rolunde Artur London'u Yves Montand canlandırmıştı. Yunan kökenli transız yönetraen CostaGavras'm London'un kıtabmdan beyazoerdeye uyarlayarak gerçekleştırdığı fılm, olayın ve London'un hutun dunyada yeniden gundeme gelmesine yol açtı. Senaryosunu eski bır komunist olan lspanyol romancı Jorge Seınprun'un yazdığı, başrolunde Artur London'u unlu Fransız sarkıcı ve aktor Yves Montand'ın canlandırdığı "İtirar1 adlı film, bütun dunyada komunist basının ağır eleştırileriyle karşılastı. Olumu uzenne yaptığı açıklamada, fılmde London'u oynayan Yves Montand, Artur Londun'u "hem Nazilerden, hem de Stalincilerden zulum gormuş bir insan" olarak tanımladı. Ülkesinden ayrıldıktan sonra da Marksist kurama ve "guleryiizlu sosyalizm"e bağh kalan Artur London, Çek aydınlarımn "77 Bildirgesi"ni de desteklemıştı. London, Fransız Komunist Partisı polit burosunun eski üyelerinden Raymond Guyot'nun kız karde$iyle evliydi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TBMMButçe ve Plan Komısyonu'nda Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nm bütçesigörüşulurken, Arıfiye Sıncan demiryolu tartışıldı. SHP'li Tülay öney, hükümetin bu projeyi durdurmasının nedenlerini açıklamasım istedı, "Hükümetin projeyi durdurma karannı gözden geçirmeâ gerektiğini" söyledi, "Şimdiye kadar bu proje için 50 milyar lira harcandi, bu parayı sokağa mı atıyorsunuz"dedi. DYP'liAhmet Sarp da, demiryolunun tamamlanması için gerekli ödeneğin sağlanmasını istedL Eleştirileri yanıtlayan Bayındırlık ve îskân Bakanı Safa Giray, Arifiye Sincandemiryolu projesinin çok buyük bir yatırım gerektirdiğı için durdurulduğunu bildirdı Giray, devletin müteahhitlere 100 milyar tıra borcu bulunduğunu, bu düzeydekı borcun 1.5 trilyonluk iş hacmı karşısında gayet sağlıklı olduğunu söyledi. Bütçe daha sonra kabul edildi. Bütçe görüşmeleri Türkiye'ye suçlama ATİNA, (Cumhuriyet) Atina'da duzenienen 'İnsan Haklan ve Halklannın Kurtuluşu" adlı kongre sürüyorJCongrede dün Ermeni ve Kürt temsilcileri de birer konuşma yaptı ve Türkiye aleyhine çeşitli iddialarda bulundu. Artur London 71 yaşmdaydu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle