17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 SHPde ideolojik gruplaşma yok Parti içinde bir grup klik kurdu mu, bunun başarısı sürekli olmaz. Kaybedenler de bir ya da daha çok klik oluştururlar. Klikler sürekli olarak yeniden kurulur ve çözülür. Her yeniden çözülme, parti içinde yeni kırgınlıklar, güvensizlikler demektir. Bu süreç, partiyi birbirine inananlar topluluğu olmaktan çıkarır. Tstanbul Haber Servisi Dolmabahçe Interhol'de A düzenlenen "Kâğıt, Baskı, Makine ve Malzemeleri" fuannda 25 firmanın ürunleri sergileniyor. Istanbul Vali Yardımcısı Fuat Uğur'un açılışım yaptığı ve 4. kez düzenlenen fuarda basın sektörünü ilgilendiren yüksek teknoloji ürunleri sergileniyor. 9 kasıma değin açık kalacak Rotaforte'nin düzenlediği fuann en ilgi çeken makinelerinden birisi de "Metro" standında yer alan renk ayınmı makinesL. İngiliz yapımı tamamı üç parça ve bilgisayar sistemi ile çalışan makine fotoğraflann rengini istenilen şekilde duzenleyebiliyor. Tamamı 200 milyon lira olan bu makine dakikada 12 cm'lik resim kazıyabiliyor, renkler arasında karşılaştırma yaparak, renk değişimi ve döküpaj yapabiliyor. Prof. Ilhan Tekeli, parti içi gruplaşmaların kökenlerini değerlendirdi Matbaa malzemeleri fuarı GENCAY ŞAYLAN Türkiye'de 12 Eyltil sonrası birçok parti peşpeşe kurulup dağılırken, çeşitli partiler kongrelerle birleşip yeni örgütlenme yapılarma giderken, parti içi gruplaşmalar ve tartışmalar kamuoyunun gündemindeki yerini korurken, ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr.tlhan Tekeli'ye parti içi örgütlenmeler ve gruplaşmalar üzerine çeşitli sorular yönelttik. llhan Tekeli, Türkiye deki çeşitli partiler hakkındaki hem genel olarak hem de partilerdeki gruplaşmalar üzerine görüşlerini şöyle açıkladı. Dünyanın her yerinde siyasi partiler içinde birbirleri ile yanşan, hatta bir ölçttde çekişen graplar vardır. Türkiye'deki siyasi partiler içinde görülen gnıplar, size göre esas olarak görüş ya da ideolojik yonım aynlıgından mı, yoksa arkadaşhk veya hemşerilik baglan etrafında salt iktidar kullanma isteminden mi kaynaklanıyor. TEKELt Türkiye'de siyasal partilerde bugün gözlenen gruplaşmalar ya da negatif değer yüklü bir terim kullarursak, kliklerin yapısı partiler arasında farkhlıklar gösteriyor. iktidar partisi olan ANAP'taki gruplaşmalar da, ideolojik farkhlıklar ön planda yer alıyor. Bu, büyük ölçüde partinin kurulma süreciyle yakından ilişkili. ANAP kurulduğunda özal dört eğilimi kapsayan bir parti kurma savında bulundu. Çok değişik ideolojik kökenden gelen gruplan yeni bir ideolojik potada eritebileceğini sandı. Oysa geçen dönem gösterdi ki ANAP böyle bir eritici pota olamamıştır. Sosyal demokrat kanattan gelenler elenmiştir. Diğer üç SHP'nin, sosyal demokrasi dışındaki sola açık bir parti olduğu yolundaki eleştirilere rağmen, içindeki gruplaşmalar ideolojik bir temele oturmamıştır. SHP, ideolojik bakımdan eritici bir pota işlevi görmüş denebilir. egilim ayrı ayrı varlıklanru sürdürmektedır. özellikle militan iki küçük grup parti içinde güçlerinin ötesinde denetime sahiptirler. Bu bir ölçüde, bu iki grubun MC hükümetleri dönemindeki alışkanlıklarıyla da tutarlıdır. Böyle eritici pota işlevi görmesi iki nedene bağlanabilir. Bunlardan biri, sol ideolojinin yakın geçmişte Türkiye'de çok ağır baskılara maruz kalmasıdır. İkincisi ise, parti içi gruplann ıcteki iktidar arayışlarının yarattığı içe dönük politikarun çekidlıği ve kolayb,' olmuştur. ', Klikler klik olduğunu söylemez '; SHP'de gruplaşmalar Oysa, ana muhalefet partisi SHP'deki gruplaşmaların niteliği daha farklıdır. Bu grupların birbirlerinden çok değişik bir ideolojik çizgiyi savunduğu söylenemez. Bu gruplar daha çok hemşerilik, arkadaşlık ilişkileriyle kurulup, aynı yollarla genişletilerek parti içi iktidar arayışında bulunmaktadırlar. Burada üzerinde durulması gereken ilginç bir nokta, SHP'nin sosyal demokrasi dışındaki sola açık bir parti olduğu yolundaki eleştirelere rağmen, içindeki gruplaşmalann ideolojik bir temele oturmamış olmasıdır. SHP'nin bir tür devamı olduğu CHP içindeki gruplaşmalarda bile kendini "sol kanat" olmakla ayırmış bir grup olmasma rağmen SHP içinde böyle bir gelişme olmamıştır. Konuya böyle yaklaşılırsa, SHP ideolojik bakımdan bir eritici pota işlevi görmüş denilebilir. SEKA'nın 50. yıldönümü ' zmit (Cumhuriyet) SEKA'nm 50. kuruluş yıldönümü, / bugün yapılacak törenlerle kutlanacak. Devlet Bakam Tınaz Titiz'in de kattlacağı törenlere sabah saat 08.30'da tzmit'te ve Seka Genel Müdürlüğü'ndeki Atatürk ile Mehmet Ali Kâğıtçı büstlerine çelenk konulması ile başlamlacağını söyleyen ilgililer, daha sonra SEKA kutuphanesı ile sağhkevinin açılışından sonra saat 14.00'de SEKA Izmit Müessesesi Kültür Salonu'nda kuruluş guniı anma törenlehnin yapılacağını belirttiler. Kuruluş günü anma törenlerinde Izmit SEKA Müessese Müdürü Fahri Atun, Sellüloz Sendikası Genel Başkanı Ismail Omay, SEKA Genel Müdürü Sabahattin Yahnpala ve Devlet Bakam Tınaz Titiz birer konuşma yapacaklar. Baztlanna göre parti içi gruplaşmalar partinin dışa yöne ' lik politika yapmasını engeller hale gelmekte, partiyi kısır bir iç çekisme döngüsüne sokmaktadır. Siz bu göriişc katılıyor . musunuz? Sorunu nasıl ele alıyorsunuz? ; TEKELt Parti içi grupların partilerde üretilen siyasetin biçimini önemli derecede etkilediği açıkur. Ama bu etkileme, gruplann niteliğine, ülkenin siyasal birikimine ve siyasal konjonktüre göre çok farklı nitelikler kazana^ılir. Bu konuyu tartışmadan öPv* bir gözlemimden söz etmek istiyorum. Bir partide ideolojik jlarak farklılaşmış bir grupta yer alanlar ki ben bunlara "kanit" diyeceğim böyle bir kanadın üyesi olduğunu söylemekten gr.ıellikle kaçınmamaktadır. Buna karşılık, bir arkadaşlık grubu oh^turarak parti içi iktidar arayışında olanlar, ki ben bunlara "kHk" diyeceğim genellikle böyle bir kliğin üyesi olduklarını klik dışmdakilere açıkça söyleyememekte, bunu yadsımaktadırlar. Hatta, belli bir kliğin üyesi olmadığını dıştaki kişiye ispatlayabilmck için, klik liderini kötüleyebilmektedirler. Bunu doğal karşılamak gerekir. Çünkü klik, temelde klik dışında kalanlara kurulan bir oyundur. Varlığı, klik dışında kalanları varolan kurallara göre oynamaya sevkederken, klik üyelerinin başka oyurt oynama • sına dayanır. Samimi olmamanın yapısal bir halidir. Klik üyesinin! parti içinde savunduğu her fikir, partinin hayrına gibi görünerek; destek sağlamayı, ama bu destekten yararlanarak küçük bir gruba; iktidar yolu açmayı amaçlar. Kırgınhk ve güvensizlikler Bir kliğin başanya ulaşması, doğasında, büyük bir grubun bir süre sonra aldatıldığını farketmesini banndınr. Bu nedenle, kliklerin ege. men olduğu bir parti yapısındaki siyasal süreçlerin işlemesi, yalnız içe dönük siyaset yapılarak parti içine hapsolma sürecini doğunnaz; aynı zamanda parti içinde sürekli olarak kırgınlıklan inşa eder. Parti içinde bir grup klik kurdu mu bunun başansı sürekli olmaz. Kaybedenler de bir ya da daha çok klik oluştururlar. Klikler sürekli olarak yeniden kurulur ve çözülür. Her yeniden kurulma ve çözülme, parti içinde yeni kırgınlıklar, yeni güvensizlikler demektir. Bu süreç partiyi birbirine inananlar topluluğu olmaktan çıkarır. Birbirini sevmeyenler, güvenmeyenler topluluğu haline getirir. Karaduman: Türkiye, dünyadaki gelişmelere ayak uydurmalı rzurum, (Cumhuriyet) Bir süredir Trabzon, Rize, Artvin ve Erzurum'da incelemelerde bulunan TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, dün Erzunım Atatürk Üniversitesi'nin Mühendislik Fakültesi binasını hizmete açtıktan sonra Ankara'ya döndü. Karaduman, açılış törenindeki konuşmasında Turkiye'nin dünyadaki gelişmelere ayak uydurmak zorunda olduğunu söylerken, Atatürk universitesi Rektöru Prof. Hurşit Ertuğrul da yeni bina hakkmda bilgiler verdL Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Oral ise, inşaat muhendisliğinin bölge kalkınmasmdaki yeri ve önemini anlattı, deprem araştırma merkezi kurulacağını söyledi. 1 1 Kanatlar arası uzlaşmalar Oysa, parti içindeki kanatların oluşturduğu dinamik çok farklıdır. Burada açıkça ortaya konulmuş bir seçme vardır. Kapalı kapılar ardındaki ilişkilerle kazanılacak hiçbir şey yoktur. Başan, savu , nulan çizginin haklılığını göstermekten geçer. Bu da temelde, dışa' dönük bir siyaseti gerektirir. Bu siyaset çizgisinde başan, halkın bu çizgiye ilgisini çekebilmekten geçer. Başan, parti içindeki kadar, dı şındaki başanya da bağlıdır. Kanatlar arasında uzlaşmanın yollan açıkça aranabilir. Bu uzlaşmalar, sürekli olarak kırgınlıklan, gü. vensizlikleri yaratmaz. Yeni güvenleri kurar. Evren'den veto nkara, (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, ANAP'lı Fuat öztekin'in araçların yüklenmesi • kurallannı düzenleyerek Karayollan Thıfık Yasası'nda değişiklik yapan yasasını veto etti Cumhurbaşkanı Evren'in veto gerekçesinde, Karayollan Thtfik Yasası'mn 65. maddesinin tamamen değistirildiği, yüklemede taşıma sınınnı . yüzde yüzden fazla aşmamak koşulunun kaldırıldığını belirterek, cezalann arttınlması için Bakanlar Kurulu'na yetki verilmesinin anayasaya aykırı olduğunu kaydetti Veto gerekçesinde, yasayla düzenlenebilecek olan bir konuda Bakanlar Kurulu'na yetki verilmesinin anayasaya aykırı olduğu ifade edilerek, söz konusu yasanın TBMM'ye iade edildiği belirtildi. İSA TANRIVERDt'NİN MEZARINI ZİYARET ETTÎLER Istanbul, Izmir, Bolu ve Eskişehir'deki üniversitelerin öğrenci temsilcilerinden oluşan gruplar, Eskisehir'de bir araya geldikten sonra, YÖK kurbanı olarak niteledikleri ve bir süre önce intihar ederek yaşamına son veren tsa Tannverdi'nin Eskişehir'deki mezarım ziyaret ettiler. Öğrenciler, geceyi Eskisehir'de geçirdiler. Bu sabah ise Ankara'ya doğru yola çıktılar. (Fotoğraf: HALÎL NEBİLER)....„. . Tstanbul, (uba) Gazeteci Ziyad Ebuzziya'nın Aydmlar A Ocağı'ndaki konuşmasında söylediği "Harf Devrimi hataydı" sözleri ile ilgili olarak Istanbul Basın Savalığı soruşturma açtı. tstanbul Basın Savcısı Hüseyin Sermet, Aydmlar Ocağı 'nın 1 Kasım 1986 tarihinde yapılan konferansında konuşan gazeteci Ziyad Ebuzziya'nın sözlerinin incelemeye alındığını, emniyetten de konuşmanm tam metninin istendiğini söyledi. Ziyad Ebuzziya'ya soruşturma Eskişehir'de buluştukır Haber Merkezi YÖK yasasının 44. maddesinin değiştirilmesi amacıyla tzmir ve İstanbul'dan Ankara'ya yürüyen öğrenci temsilcileri dün Eskişehir1 de buluştular. öğrenciler "YÖK kurbanı arkadaşımız" olarak niteledikleri İsa Tannverdi'nin mezarını ziyaret ederek çiçek koydular. Öğrencilerin yürüyüşüne siyasi partilerden destek geürken, YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Kemal Karfaan, öğrencilerin haksız olduğunu savundu. Izmir'den hareketle dün sabah saat 06.00'da Uşak'tan yola çıkan 13 öğrenci ile bir veliden oluşan grup, saat 12.00'de Eskişehir'e vardı. Öğrenciler, tek koldan yürüyerek SHP il başkanlığına geldiler. Sabah Adapazan'ndan hareket eden ve Bilecik'te SHP il yöneticilerince karşılanan 16 kişilik grup da aynı saatlerde Eskişehir'e ulaştı. Ellerinde çiçekler olduğu halde Anadolu Universitesi Yunus Emre Kampusu önünde yürüyen Istanbul grubu, SHP Eskişehir İl Başkanlığı'na gelerek, İzmir'den gelenlerle buluştu. İstanbul grubuna bir öğrenci de Bolu'dan yürüyüşe katıldı. SHP Eskişehir İl Başkanı Abdülkadir Adar ve Merkez İlçe Başkanı Zeki Ünal ile diğer yöneticiler tarafından karşılanan yürüyüşçü öğrenciler, aralarında yaptıklan kısa bir görüşmeden sonra, eylemlerinin amacına yönelik ortak açıklamalannda şöyle dediler: "Yürüyüşümüzün amacı, atılan arkadaşlanmızın geri dönmesini, atılmaların hukuksal zeminini oluşturan YÖK yasasının 44. maddesinin değiştirilmesini, eğitimi ticaret haline getiren paralı öğretim uygulamasına son verilmesini ve öğrenci gençliğinin en yaşamsal gereksinmelerini karşılamaktan aciz olan kredilerin, beslenme, barınına ve kitap giderlerini karşılayacak duzeye çıkanlmasıdır. Eskisehir'de YÖK'ün kurbanlarından biri olan İsa Tannverdi arkadaşımıza karşı son görevimizi yerine getirmek üzere geldik. Sözünii ettiğinüz istekler kuşkusuz ki yüksek öğretim sorunlannın çok az bir bölumünü oluşturmaktadır. Gercek çözüm, özerk ve dernokratik bir üniversitenin oluşturulmasıdır. Bu da ancak demokrasinin tam olarak işlemesiyle mümkündür. Ancak biz yukandaki isteklerimizin kısa süretle gerçekleşeceğine inanıyoruz." PARTİLERDEN DESTEK Öğrencilerin yürüyüşüne siyasi partilerden destek geldi. Parti temsikilerinin görüşleri şöyle: Pertev Aşçıoğlu (ANAP Grup Başkanvekili): öğrenciler taleplerinde haklı. İki yıl önce öğrencilere bir af çıkartmıştık. Ancak görüyoruz ki böyle ufak rötuşlar sorunu gidermiyor. YÖK konusu kanayan yara haline geldi. Münferit önlemler yerine, bu yaraya kökten neşter vuracak tedbirler gerekmektedir. Fikri Sağlar (SHP Genel Sekreteri): YÖK'ün anti demokratik yapısı kökten değişmedikçe, sıkıntıların ortadan kalkmasına ve sorunlann çözümlenmesine olanak yoktur. Amacımız üniversite özerkliğini hem bilimsel, hem de idari anlamda gerçekleştirmektir. Mustafa Derin (DYP Genel Başkan Yardımcısı): öğrencileri yürüten nedenler var. Gençlerin yasal hakları yok ediliyorsa, sıkıntıların özüne inmek lazım. Her durumda hükümetin hatası var. Ya çare bulacaksın, ya da ideolojik veyagayri ideolojik nedenlerle yürüyorlarsa, kanunları tatbik edeceksin. Öğrencilerin yürüyüşüne neden olan uygulamaları ve zihniyeti tenkit ediyoruz. YÖK'TEN TEPKİ Bu arada yürüyüşçü öğrenciler başta siyasi partiler olmak üzere, geniş kesirnier tarafından desteklenirken, YÖK Başkan Vekili Kemal Karhan yaptığı açıklamada öğrencileri "haksız buldu." Karfaan'ın açıklaması şöyle: "Öğrenciler 44'iincii maddenin kaldınlması için, yani ara sınavlannın devam mecburiyetinin kaldınlması için yurüyorlar. Biz bunun doğru olmadıgı kanaatindeyiz. Ara sınavlar öğrenciyi derse ve yıl sonu sınavlarına hazırlamak için vardır. Bunların kaldınlmasıyla başan nispeti diişeceklir. Denemeler bunu göstermiştir. 44'üncü maddenin öğrenci lehine olduğuna inanıyonız. İyi bir madde. Bunun kaldınlması aleyhlerine olacaktır." ANAP Başkanhk Dıvanı, öğrenci yürüyüşlerini siyaset platformuna çekmenin, geçmişte yaşanan olaylann başlangıcını hatırlattığını one sürdü. ANAP Başkanlık Divanı, Ge Izmir ve istanbuPdan gelen öğrenciler birlikte yürüyor nel Başkan Vekili Mehmet Keçeciler'in başkanlığmda 3.5 saat süren bir toplantı yaptı. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, İzmir ve İstanbul'dan Ankara'ya doğru başlatılan öğrenci yürüyüşleri konusunun görüşüldüğü belirtilerek şöyle denildi: "Tarih tekerrürden ibarettir atasözünün ışığında, bugünkü gazetelerde İzmir'den ve diger illerden masum lalebe istekleriymiş gibi yola çıkarak yüriiyüş yapan öğrencilerin şikâyetleri konusu değerlendirilmiştir. Bu hususu geçmişte de propaganda vasıtası yapmak üzere harekete geçen partilerin bu hareketleri siyaset platformuna çekmek hususu, ülkemizde geçmişte benüz acısını unutamadığımız nahoş olaylann başlangıcını hatırlatmıştır. Kaldı ki iktidanmı/ gençlik meselelerine karşı daima hassas davranmış, bugüne kadar sahip çıkmış. özellikle de üniversitedeki gençlerin problemlerine meşru zeminde uygun çözümler getirerek, çalışan okuyan ve işleyen bir eğitim düzeninin kurulmasında hiçbir fedakârhktan kaçınmamıştır." .*> Bir partideki gruplaşmalann klik ya da kanat niteliğinde olmasına göre, yapılan siyasetin içe dönük ya da dışa dönük olması önemli *ölçüde belirlenir. Denilebilir ki bir ülkede siyasal olgunlaşma geliş"Hr> tikçe, klik tipi gruplaşmalar yaşayamaz. Yerini kanat niteliğindeki gruplaşmalara bırakır. Bu noktada bir soru sorulabilir. O da "Hiç gruplaşma olmazsa daha iyi degil mi?" sorusudur. Bu kuşkusuz,';, bazı parti başkanlanmn özlemidir. Ama kitle partilerinin bulundu T * ğu demokrasiler için bu, hem gerçekçi, hem de sağlıkiı bir beklent v değildir. Demokrasi çok seslilik demektir. Çok seslüik, bir kompla , içermedikçe, partiler için bir sağlık işaretidir; yaratıalık kaynağı'5*' dır. Orgütlenmede üç değişik yol Eger parti içi gruplaşmamn partiye zararlı olduğunu dii •t,r şünüyorsanız, bu zararlar nelerdir ve bunlan önlemenin ya ';ı da en azından asgariye indirmenin yollan neler olabilir? vr" TEKELt Her parti lideri, kendi partisini kliklerin yıkıcılığın 'J * dan kurtarıp, partisini dışa dönük politikaya yöneltmek, dışa karşı politikasında elde ettiği başanlan, parti içi coşkuyu ve bütünlüğü J. canh tutmakta kullanmak ister. Türkiye'de değişik partilerin, kliksiz ya da klikleri zarark boyut [^ lara ulaşmamış bir örgütlenmeye ulaşmak için izledikleri üç yol ol' İ muştur. Bunlardan birincisi, kuvvetli parti liderliği modelidir. Bu r?ı modelde, parti lideri, partinin varhğını kendi varbğıyla özdeş gör h ^ mekte, partisinin her kademesindeki sorununa, kişisel görüşlerine "^ uygun olarak müdahale edebilmektedir. Bu modelde, kliklerin güç ] lenmesi ve tehlikeli hale gehnesi söz konusu değildir. Ama söz ko s L k nusu olmayan başka bir şey daha vardır. O da parti içi demokrasi^ dir. Böyle bir modelde bir kliğin doğup güçlenebilmesi ancak o par * *1 " tide çok önemli başansızlıklar sonrasmda olur. '\ v Türkiye'de gözlemlediğimiz ikinci model, "tasfiyedlik" olarak '„ adlandınlabilir. Bu modelde, partinin ideolojisi, liderin gücü ve başarılar, yeni kliklerin oluşmasını başlangıçu engelleyememektedir.'". .. Parti sürekli olarak yeni klikler doğurmaktadır. Bu kliklerin hiçbi ''. ri yeterince güçlenip parti liderini değiştirememektedir. Ama parti ^ lideri de hegemonik bir denetim kuramamaktadır. Bu durumda, parti''' başkamnın kendisi bir klik lideri olmakta ve diğer klikleri tasviye ^ , etmektedir. Bu halde de sağlıkiı bir parti içi demokrasi kurulama '. makta, öte yandan sürekli olarak küçülen bir parti söz konusu ol. ;' maktadır. "^ . Klik sorununa çözüm bulmak için denenen üçüncü yol, parti li ^ • derinin doğnıdan büyük kitlelerle üişki kurarak ve bu kitlelerin baskısını kullanarak, parti örgütünün yapüaşmasını, kişilik kazanma .,. sını ve dolayısıyla klikler üretmesini engellemeye çalışması otaus ? , tur. Kuşkusuz denilebilir ki her üç model de birbiriyle ilişküidir. Bİ, jj rinden diğerine geçiş olanaklıdır. Her üçünde de parti içi demokra,.,sj si söz konusu değildir. ^ , Sanıyorum ki bulunması gereken çözüm, hem parti içi demokra*;.; siye olanak veren, bir kuvvetli üdere hapsolmayan, ama birbirini hırpalayan klikler üretmeyen bir parti modelidir. , Eğer böyle bir model kurulup başanlı olarak uygulanabilirse Türkiye'de demokrasinin gelişmesinde önemli bir adım atüm? Jl^x. . Böyle bir modelin kurulmamış olması, günlük basının siyasal de. , ğerlendinneleruıe önemli ölçüde yansıyor. Her sorunla karşılaşıldı ' , ğında, eleştiri, kuvvetli bir liderin denetimi altındaki parti modeli , • ' ne göre yapıhyor. Yorumlann altındaki bu modelin ne kadar sag* * lıksız olduğu unutuluyor. Daha açık söylemek gerekirse, akülann ., arkasmda DYP örgütlenmesini ya da parti modelini tutarak SHP'yi . t eleştirmek sağhkh bir yol değil. Bir sorunu, başka bir yanlışa göre değerlendirmek oluyor. Kuşkusuz, demokratik klikler üretmeyen bir parti modeli tasarlanabilir. Sosyal bilimler ne için var? Olaylan açıklayıp bu o l g u l a ^ nn içine bizi hapsetmek için değil. Bunlan değiştirip daha sağlıkiı" lannı tasarlayabilmek için. Iki ortaokul açıldı Tstanbul Haber Servisi Kadıköy'de bir anaokulunun A temeli atıldı, iki ortaokul ise hizmete girdi. Feneryolu Pratik Kız Sanat Okulu'nun bahçesine yaptmlacak olan anaokulunun temelini atan Vali Nevzat Ayaz 36 yaş grubu arasında 400 bin çocuk bulunduğunu, bunların sadece 4 bininin okul öncesi eğitim görebildiğini söyledi. Vali Ayaz, Kozyatağt'nda Hakkı Değer Ortaokulu ile Küçükbakkalköy'de Fahriye Vandemir Ortaokulu'nu hizmete açarken, "Okul ihtiyacı her geçen gun artıyor, toplu konutlar yapılıyor. Bunlann yapımı ile de yeni okullara ihtiyaç doğuyor. Toplu konut ile okul ihtiyacı da göz önünde bulundurulmalıdır." dedi. 4 yasa kabul edildi A nkara, (Cumhuriyet Bürosu) Mecliste dün iki yasa J\ Onerisiyle 2 yasa tasarısı kabul edildi. Aynca memur ve işçilerle bunlann emeklilerine konut edindirme yardımı yapılmasını öngören yasa tasarısının gönişülmesine başlandı. TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen yasa tasarısı, Katma Değer Vergisi orantnı yüzde 15'e kadar yükseltme veya yüzde 5'e kadar indirme konusunda Bakanlar Kurulu'na yetki veriyor. Meclisten geçen yasa önerilerinden biri, milletvekillerinin yeniden seçilmeseler bile ruhsatlı silah taşımalan ile ilgili. ANAP'lı Osman Doğan 'm benimsenen önensi, devlet başkanı, hükümet başkanı ve üyelerini de kapsyor. Diğer iki yasa ile Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi yasalarında değişiklik yapılıyor. 2 OTOBÜŞ DOLUSU ÖĞRENCİ YÖK beşinci yılını doldururken, Ankara'da 4 öğrenci derneği üyeleri YÖK binasmın önüne siyah çelenk bıraktılar. •• YOK'e 5. ydda siyah çelenk biçimde otobuskrine bioerck toplandtkian Sınhıye köprüsüne dönduler. Gazi Universitesi öğrenci Derneği Geçici Yönetim Kurulu, Ankara Universitesi DTCF öğrenci Derneği, Ankara Universitesi Ziraat Fakültesi ve Veteriner Fakültesi Öğrenci dernekleri ve dernek üyeleri adına yapılan basın açıklamasında, kurulduğu günden bu yana geçen sürede YÖK'ün "keyfı, anüdemokratik ve bilim dışı uygulamalan" ile dikkati çektiği belirtildi. Açıklamada, "de#erli bfflm p»»«»in"m kapı önüne konuldugu", öğrencilerin "yanş atı gibi" sınavlara koşturulduğu ve okuldan uzaklaştınldığı, sık sık kanun ve yönetmelik değişikliklerine gidildiği, eğitimde fırsat eşitliği yerine "Parası olan okusun" anlayışınm olduğu, okulda ve yurtta "kısla düzeninin" sürdüğü ve eğitimin kalitesinin yükseltileceğinin söylenmesine karşın yükselmediği, Bilkent Üniversitesi'nin kurularak "eğitimde fırsıt esitliğinin zedelendigi" öne sürüldü. Hâkimliğe talep yok A nkara, (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Bütçe ve Plan ı \ Komisyonu'nda dün Adalet Bakanlığı, Sayıştay, Yanıtay ve Danıştay bütçeleri kabul edildi. Adalet Bakam Makmut Oltan Sungurlu, eleştirileri yanıtlarken "boş hâkim kadrolanna talep olmadığını" söyledi. 1987 sonuna kadar 113 yeni cezaevinin hizmete sokulacağını belirten Sungurlu, geçtn yıl 70 bin olan tutuklu ve hükümlü sayısının bu yıl 52 bin 717 olduğunu söyledi. Komisyonda, SHP'li Turan Beytzıt ise, Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda yer almısına karşın medeni yasa çalışmasının bütçe raporunda niçin yer almadığını sordu. ANAP'lı Orhan Ergüder de bakına hitaben, "Petrol mü çıkartacaksımz, altın mı bulocaksınız? Hâkimlerin durumunu düzeltin, sandviç içinde bir sosis yiyip bir limonata içebilsinler" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Yüksekögretim Yasası ve YÖK, bugün 5. yılını doldururken Ankara'da 4 öğrenci derneği ve üyeleri, dün YÖK binasının önüne siyah çelenk bıraktılar. İki otobüs dolusu öğrenciyle ve yanlannda avukatlan olduğu halde "protesto eylemini" gerçekleştiren öğrenci dernekleri yöneticileri, yaptıklan basın acıklamasında, YÖK uygulamalarını eleştirerek "YOK'ün iflas ettifini" savundular. öğrenciler protestolarıru bitirip Sıhhıye köprüsünde dağıldıktan sonra buraya gelen emniyet güçleri, otobüs şoförlerinin ifadesine başvurdu. Kiraladıkları otobüslere binerek Eskişehir yolu üz'erindeki YÖK Sitesi'ne dün saat 16.00 sularında giden dernek yöneticileri ve öğrenciler, burada tek tek sıra oluşturup iki ayn koldan YÖK Sitesi'nin "ziyaretçi kapısına" doğru ilerlediler. Burada, siyah çelengi kapıya bırakan öğrenuler, yine aynı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle