Katalog

75 KASIM 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 KKTC üç yaşında Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti bugün üç yaşına basıyor. KKTC, Türk SUahh KuvvetUri'nin 20 Temmuz 1974'te özgürlüğe kavuşturduğu Kıbns Türk halkı tarafından 15 Kasım 1983 günü dünyaya üan edilmişti. Kuzey Kıbns Türk Cumnuriyeti'nin üçüncü kuruluş yüdönümü, bugün parlak törenlerle kutlanacak. Kutlama törerilerinde Türkiye'yi Dtvlet Bakam Abduüah Tenekeci başkanhğtndaki bir heyet temsil edecek. (%.*.) Reagaırdan itiraflar Reagan, tranla ilişkileri yenileReagan, 12 dakikalık televizyon konuşmasmda, tran ile menin hedeflerini şöyle açıkladı: 18 aydır gizli göriişmeler yapıldığını, bu süre içinde Şah'tan sonra 1979'da bozulan tran'ın ABD'ye yönelik terörist faaliyetlerde rol aldığını ilişkileri yeniden kurmak, 6 yılgösteren hiçbir kanıt olmadığını söyledi. dır süren IranIrak savaşının Başkan, Lübnan'daki rehinelere karşıhk silah satışı "onurlu bir sonla" noktalanmayapılmadığını, bu politikamn ÎranIrak savaşında tran'ın sına katkıda bulunmak, devletlerin desteği ve yönetimindeki tedestekiendiği anlamına gelmediğini belirtti. rorizme bir son verebilmek ve Temsilciler Meclisi Sözcüsü Thomas O'Neil, ambargo kararına rağmen, tran'a silah vermenin yasadışı olduğunu tüm rehinelerin sağ salim ülkelerine dönmelerinde etkin olabelirterek, soruşturma açılmasım îstedi. bilmek. İran Devlet Başkanı Hamaney, lran ile ABD'nin Gizli diplomasinin sürdürüldiplomatik görüşme yaptıklarını yalanladı. düğü 18 ay boyunca, ilişkilerin gelişmesinin ilk şartı olarak Dış Haberter Servisi ABD tinnek" amacıyla Iran'a yollaîran'ın her türlü terör eyleminBaşkanı Ronald Reagan, ülkesi dığını belirten Reagan, "O zaden desteğini çekmesi gerektigi nin lranla diplomatik ilişkilerimandan beri diyalog devam edikoşulunu hatırlattıklannı belirni yeniden kurmak için "gizli yor ve adım adım gelişmeler ten Reagan "Bu göriişmeler, göriişmeler" yaptığını ve tran'a saglamyor" dedi. Az miktardaABD'nin terörist taleplere koy"az miktarda" silah verilmesi için ki savunmaya yönelik silahları ve duğu taviz verilmez tavnn değişonay verdiğini söyledi, ancak butran savunmasında kullanılan simesi demek değildir" dedi. nun Lübnan'daki Amerikalı relahlann yedek parçalannı, bu ülhinelerin serbest bırakılmalan keye vermelerinin nedenini, ÇOK CİDDİ BİR YANLIŞLK için pazarhk konusu yapılmadı"Tahran'ı göraşmeci heyetlerimiBaşkan Reagan'ın 12 dakikağını belirtti. zin benim otoritemle hareket etlık konuşmasının ardından, tiklerine ikna etmek" şeklinde Lübnan'da rehin tutulan AmeABD Temsilciler Meclisi ve Seaçıklayan Reagan, ABD'nin yerikalılann serbest bırakılmaiarınatosu'ndaki üyeler, özellikle de ni bir ilişki kurma isteği içinde na karşılık, ABD'nin Iran'a silah Demokratlar, yönetime karşı olduğu mesajını vermek için bu sağladığı yolundaki haberlerin eleştirilerini yoğunlaştırdılar. Geyolu seçtiğini belirtti. tüm dünya basımnda manşetlenelde "Çok ciddi bir dış politiBaşkan şöyle devam etti: re çıkmasının ardından, Beyaz "Bona karşılık tran'ın ataca ka >anlışlıgı" olarak yorumlanan Saray'm oval salonundan Ameolay, "rehinelere karşılık silah ğı en anlamlı adım, Lübnan'da rikan halkına seslenen Başkan tutulan rehinelerimizin güvenli ticareti" ve yurt dışındakı AmeReagan, 12 dakika süren radyo gi için kendi etkinliğini kullan rikalılann güvenliğini tehlikeye televizyon konuşmasmda, bu makb. Bu alanda gelişmeler kay atan bir uygulama olarak eleştikararın Amerikalı rehinelere karriliyor. dedildi. ABD yönetimi tranla şıhk silah satışı olmadığını ve lran ile uzun vadede ilişkilerin ilişki kurduğundan bu yana lran lrak savaşında Iran'ındestran'ın ABD'ye yönelik terörist geliştirilmesi yolundaki politikateklendiği anlamına gelmediğini mn yanında olduklanm belirten faaliyetlerde rol akkgını gösteren kaydetti. Kongre uyeleri ve senatörler, hiçbir kanıt yok. Rehineler evleEski Ulusal Güvenlik Danışözellikle "gizliligi" eleştiriyorlar. rine dönüyorlar." manı Robert C McFarlane'i geSenatodaki demokratların lideçen bahar aylannda "ilişkilerde"Gizli diplomasi"nin dört ri Robert C Byrd, Başkanın teki diplomatik seviyeyi geltşamaa olduğunu belirten Başkan levizyon konuşmasını "halkla ilişkuer oyunu" olarak yorumlarken, '•Teröristlerk görüşmeyiz diye her gün açıklama yapan bir yönetim. gizli kapaklı olarak bunun tam tersini yaparsa ülke içinde ve dışında tüm saygınlıgını kaybeder" dedi. Bunun şantaja boyun eğmek olduğunu söyleyen SEBNEM ATtYAS Byrd, "Rehinelere karşılık silah ^fEW YORK ABD'nin lran'la yakınlaşma cabalarmın kilit adaverilirse, ülke dışındaki tüm mı eski güvenlik danışmanı Robert McFarlane, lran macerasım dün Amerikalılar kaçırılma tehlikeABC televizyonuyla yapügı görtlşmede anlattı. McFarlane, tran'la siyle karşı karşıya kalacaklar" ilişkiye geçen yıl ilk kez Londra'da geçildiğini söyledi ve "tsmlni veşeklinde konuştu. remeyecegim bir dost ülke, bize I r u rcjimi icüıde ılııniı bir kanadın Temsilciler Meclisi sözcüsü mercndiyctini, ABD fle ymkın flisldyi karabOeccUerini söyledi, buThomas P. O'Neill ise, yönetimin nun fizerine Londra'da Ok kez bn saluşbuta bir ar«y» gddik" dedi. lran rejimi ile görüşmelere baştran'a haberli gittiklerini, gidişin daha önceden ayarlandığinı belamamış olması gerektiğini, bulirtirken uçak mürettebau kılığında ve lrlanda pasaportu taşıdığı yonun yasadışı olduğunu söyledi. lundaki sonıyu ise yanıtlamadı. İran'da şimdilik milli güvenlik danışmanı Poindexter ile görüştüğünü doğruladı ve şöyle konuştu: "Onlar bizhn diptomatlanrnm "Havaalamna gerektigi «eldlde girdik ve gerektigi gibi yetldlilerce rehin alıyorlar ve bu ülkeyi zor karşüanıp otdimize götürnldik. Dört gttn boyunca hapis kaldıgıdurumda bırakmaya çahşıyorlar, nuz d o g n degildir, ba sınâ* biztank gSrüsmeierİBe deram ettOer." onlara silah vermek, bizi zora ABD'nin eski ulusal gflvenlik danışmanı Robert McFarlane CBS sokmalannı kolaşlaştınr, sastatelevizyonuna verdiği demeçte ise yaptığı gezinin kamuoyuna yan jı cesaretlendirir" diyen O'Neill, sıması nedeniyle tran'la temaslannın riske girebilecegini söyledi. geniş kapsamlı bir soruşturma açüması çağnsında bulundu. Yeni tran politikasının sona erdirilmesini isteyen O'Neill "Terorizmi teşvik edecek bir şeyi, ne olursa olsun uygulamak mümkün degildir" dedi. Demokrat senatör Daniel Patrick Moynihan ise, Reagan'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John M. Poindeşter'in, görevinden istifa etmesini istedi. Poindexter'ın bu olayda kilit nokta olduğunu ve önemli rol oynadığını belirten Moynihan, "Bu îran'ın en büyiik propaganda zaferidir" dedi. HAMANEY, DİPLOMATİK GÖRÜŞMELERİ YALANLADI lran Devlet Başkanı Ali Hamaney, Başkan Reagan'ın ABD ve tran yetkililerinin diplomatik görüşmeler yaptığı yolundaki açıklamalan reddederek "Bunlar yalan" dedi. Hamaney; ABD yönetimi "Saldırgan ve yayilmacı nıhunu degiştirinceye kadar" bu ülke ile uzlaşmaj'acaklannı açıkladı. Mc Farlane ile görüşmediklerini belirten Hamaney, "Sadece tran gizli servisinden görevliler, bilgi almak için görüşme yaptılar. Biz buna diplomatik görüşme demiyoruz" dedi. ŞAMtR: REAGAN'IN ANLATACAĞI ÇOK ŞEY VAR Israil Başbakanı Izak Şamir, Başkan Reagan'ın yaptığı açıklamanın ardından Israil Ordu Radyosu'ndan yayımlanan demecinde, "Başkan Reagan'dan ve Amerikan yönetiminden daha başka açıklamalar bekliyorum" dedi. Silah sevkiyatıyla tsrail'in ilişkili olup olmadığı yolundaki bir soruyu ise, "Israil genellikk böyle şeyler yapmaz" şeklinde cevapladı. ABD Başkanı tran'a "az miktarda" silah yollandığını doğruladı DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Bir Demeç Üzerine... F.AIman Sosyal Demokrat Milletvekili ve Kuzey Atlantik Asşamblesi Genel Sekreter Vekili Peter Corterier, Önceki gün bir İstanbul gazetesine verdiği özel demeçte, NATD üyesi olan Türkiye'ye Ortadoğu'da özel soaımluluk düştüğü gcrüşünü ileri sürmüş. Son Ortadoğu olaylan dolayısıyla NATO'nun sınıriarının genişletilmesinin ya da değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını, ama bunun NATO üyelerinin sınırtarı dışındaki sorunlarla ilgilenmediği anlamına gelmediğini, ancak Ortadoğu sorunu ile ilgilenilirken, NATO'nun kesin bir stratejisi olmadığını, kendi dışındaki sorunlarla NATO'nun yine kendi çerçevesinde ilgilendiğini, ancak Ortadoğu meselelerinde NATO üyesi olan Türkiye'ye konumundan ötürü özel bir sorumluluk düştüğünü soytemiştir. Bu sözlerin dikkatle üzerinde durmakta yarar vardır. Çünkü Türkiye'ye bolgede özel sorumlutuklar yükleme düşüncesiyle, ne ilk kez karşılaşıyoruz, ne de son kez karşılaşacağa benzeriz. ABD'nin Körfez'e doğru uzanma konusunda Türkiye'den yalnız kolaylık değii, Türkiye'nin etkin katkısını arzuladığını ve bunun için uzun dönemli bir plan oluşturduğunu göz önünde bulundurursak, Kuzey Atlantik Assamblesi Genel Sekreter vekili Alman sosyal demokratı Peter Corterier'nın sözlerinin önemi daha da kolay kavranabilir. Üstelik, F.AImanya'nm, ABD ile birlikte NATO içinde Türkiye'ye askeri yardım yapan iki ülkeden biri olduğunu da unutmamak gerek. Corterier'nin, Avrupa'daki orta menzilli nükleer silahlar tonusundaki görüşleri de, Hıristiyan Demokrat Şansölye Kohlunkileri andırmaktadır. SPD milletvekili de, bu füzelerin kaldınlmasını Avrupa'da Scvyetler ile varşova Paktı'nın konvansiyonel güçlerinin azaltılması koşuluna bağlamaktadır. ilk bakışta Türkiye'nin Ortadoğu'daki sorumluluğu ile Avrupa'daki orta menzilli nükleer füzeler konusu arasında önemli bir yakınlık yok gibi görünebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, ABD ve NATO'nun Orta Avrupalı üyeleri, orta menzilli nükleer silahların bir bölümünün bu bölgeden kaldınlıp güney kanada yerieştirilmesi görüşündedirler. Kısacası, hangi konuya baksanız, NATO, Türkiye'nin daha fazla yükümlülük altına girmesini istemektedir. İşin ikjinç yanı NATO'nun Avrupalı ortakları kendi savunmaları için daha fazla zora girmekten kaçınmakta, savunmalarını bir yandan Amerikan nükleer şemsiyesi ile güvenceye almaya çalışırken, öte yandan da bu nükleer füzelerin kendi topraklanndan elden geldiğince kaydırılarak, başka topraklara yerleştirilmesinin de yollarını aramaktadırlar. Kısacası, topraklarını fazla hedef haline getirmeyecek bir nükleer şemsiyeyi aramaktadırlar RAImanlar. Bu amaca giden en kısa yol olarak ise, nükleer başlıklı orta menzilli füzelerin bir bölümünün Türkiye'ye yerleştirilmesini önermektedirler. İşte, Ortadoğu konusunda da durum budur. NATO'nun Avrupalı üyeleri de ABD'nin Ortadoğu ile ilgilenme konusundaki görüşlerine katılmakta, ancak NATO'nun sorumluluk sınırını genişletmeye yanaşmamaktadıriar. O zaman ne yapılması gerektigi sorusunu ise Rapid Deployement Force ve Türkiye'nin özel sorumluluğu görüşleriyle yanıtlamaktadırlar. Oysa ABD ile NATO'nun Avrupalı ortaklarının Türkiye'nin Ortadoğu'daki özel konumu ve sorumluluğunu çok dar bir bakış açısından çok yanlış değehendirdiklerini söyiemek gerekir. Türkiye'nin Ortadoğu'daki konumu ve sorumluluğu cumhuriyet devletinin dış politikasının temel ilkelerine de uygun olarak, her türlü maceracı davranıştan uzak durmasını, tam bir istikrar ve barış odağı olmasını gerekiirir. Böyle bir tutum, Türkiye'nin müttefiklerinin de çıkarınadır. Ne yazık ki, NATO içinde bu gerçeği görenler çok azdır ve son zamanlarda Türkiye üzerinde üzücü baskılar yoğunlaşmaktadır. Sözünü ettiğimiz baskılar ne denli üzücü ise de, dış politikada birçok alandaki tutumunu benimsemediğimiz hükümetin bu alanda son derece dikkatli davranması, ana muhalefet SHP'nin konuyu duyarlılıkla ve başka alanlarda gösteremedi' ği bir uyanıklıkla izlemesi, bunlara ek olarak da Türk Genelkurmayının bölge ile ilgili sorunları yetkinlikle izleyip, sözü edilen baskıların ne gibi olumsuz ve tehlikeli sonuçlar doğurabileceğinin bilincince olması o denli sevindiricidir. Bağdafa füze saldırısı: 7 ölü lran 'm Bağdai 'a karşı önceki gece düzenlediği füze saldınsının, 7kişinin ölümüne, 63 kişinin de yaralaranasına yol açtığı bildirüdi. lrak tarafından yayımlanan resmi bildiride, karadan karaya atılart füzelerin, başkentin mahaOelerinden birine düştüğü ve 8 evin hasar görmesine neden olduğu belirtüdi. (a.a.) Honduras'ta açlığı protesto yürüyüşü Honduraslı köylüler açhk nedeniyle yürüdü. Köylülerin yürüyüşü nedeniyle yoğun güvenlik önlemleri almdı ve olay çıkmadu Hükümetten yiyecek isteyen 5 binden fazla köylünün Honduras'tn güneyinden başkente doğru başlatnğı açhk yürüyüşü sırasında "açız ölüyonız" pankartlan taşındi. Bizzat Devlet Başkanı Jose Azcona Hoyo'nun ilgilendiği yürüyüşte çoğunluğu kadın ve çocuklar oluşturdu. Baskan Reagan, televizyon konusmasmdan önce oval salondaki masasutda. 12 dakikahk konuşmasmda Baskan, lranla iUşkilerigeüstirme poUtikasmm nedenlermi, yöntemlerini anlattu Ermenüer Kanada Hava Yollannın Paris bürosunu ba»U Fnmsa*run başkentl ParisteU Kanada Hava YoOan bürosu öğ~ le saatkrmde bir grup Ermeni tanfmdanbirsüreİ3galedOdi.4O Uft olduklan beürtüen Ermeniler Türkiye'nin OttawaBüyukelçiüğlni basan üç Ermeni ttröristtn Kanada'da ömür boyu hapiı cezasma çarptırümasını protesto amaayia bu eytme basvurduklannı büdirdüer. ş ABD'den Suriye'ye McFarlane: geçen yıl Londralda başladı yaptırun hararı Dt$ Haberier Serviai ABD, Suriye'ye baa konularda yapünm karan aldı. Beyaz Saray Sözcüsü Larry Speakes, Başkan Reagan tarafından alınan karar uyarınca, Suriye'nin, Amerika Birleşik Devletleri'nden ihraç edeceği mallan askeri amaçla kullanıp kullanmayacagı konusundaki denetimlerin artünldığını belirti. Speakes, iki ülke arasındaki ticari amaçlı havayollan seferlerine de son verildiğini Jcaydetti. Uygunacak yeni müeyyideler çerçevesinde Şam büyükelçiliğindeki diplomatların sayüannın daha da azaltılacağıDI belirten Speakes aynca iki 01kenin üst düzey yetkilileri arasında ziyaret yapümayacağıtu belirtti. Suriye'nin 1979 yılından ben terorizmi destekleyen ulkeler listesinde bulundugunu hatırlatan Beyaz Saray Sözcüsü, Avrupa Ekonomik Topluluğunun geçen pazartesi günü Suriye'ye silah ambargosu ve bazı müeyyideler uygulanması yolunda aJdıgı karan desteklediklerini yineledi. Speakes, Amerikan şirketlerinin Suriye'den aynlmalarını istediklerini de sozlerine ekledi. ABD BASINI BosakShultz görüşmesi Irkçı Güney Afrika Cumhuriyeti'nde insan hakları savunculanndan Papaz Allan Bosak, önceki gün tVashington'da ABD Dışişleri Bakam George Shultz ile bir görüşme yaptu Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Charles Redman, göruşmede Güney Afrikadaki durum ve ülkedeki sorunlann banşçıl yoldan çözümlenmesi konusunun ele alındığını bildirdi. Redman, Bosak ile Shultz'un aynca Güney Afrika1 daki tarafların görüşme masasına oturmalan için ABD'nin ne gibi girişimlerde bulunabileceği konusunu da tartıştıklannı söyledL Irkçıhğa karşı mücadele veren Birleşik Demokratik Cephe örgütü lideri olan Bosak, ABDde Coca Cola firmasının konuğu olarak bulunuyor. (ANKA) Fransa, Ermeni teröristin fotoğrafım Türkiye'den sakbyor CALIFORNIA, (ANKA) ABD'nin California eyaletinde yayımlanan "The Herald'" gazetesi, Ermeni terorizminin kilit adamı olarak tanımlanan Agop Agopyan hakkında bilgi sahibi olmasına karşın, Fransa'nın bu bilgileri Türkiye'ye iletmeye yanaşmadığını bildirdi. Fransa'nın ASALA'ya yönelik tutumuna ilişkin bir değerlendirme yapan "The Herald", ASALA'nın kuruluşunda Agop Agopyan'ın "başrolü oynadığı" nı beüVterek, Avrupa, Kanada ve ABD'de Türk diplomatlara yönelik terörist saldınların planlayıasının da Agopyan olduğunu kaydetti. "The Herald'a göre, Agop Agopyan, tsraü'in 1982'de Lübnan'ı işgal etmesi üzerine, Suriye'ye kaçtı ve FKÖ'den koptu. Bundan sonra karargâhını Şam'a taşıyan ve FKÖ'ye karşı olan, Ebu Nidal ile ışbirliği içine giren Agop Agopyan, sürekli perde arkasında kalmayı başardı. Ancak, Fransız gizli servisinin bir süre önce, Agopyan'ın izini bularak, fotoğrafını çekmeyi başardığmı kaydeden gazete, Agopyan'ın nisan 1983'te Paris'i ziyareti sırasında çekilen fotoğraflan ile Fransa'da yapoğı görüşmelerine ilişkin tüm bilgilerin Türkiye'nin ısranna rağmen, Fransız gizli servisinden alınamadığını bildirdi. Türk istihbarat yetkililerinin, Agopyan'ın izini bulabilmek için, fotoğrafından mutlaka yararlanmak istemeleri karşısında, Fransa'nın veımemekte direnmesinin, Agopyan hakkında bir başka iddia daha ortaya çıkardığı da belirtüdi. Buna göre, Orly Havaalanı'na yapılan saldınnın sorumlularından Ermeni terörist Varujan Garbisyan ile Agop Agopyan'ın aslında aynı kişi olması olasılığı bulunuyor. Fransız gizli servisinin fotoğraflan saklaması, bu kanıyı güçlendiriyor. Ebu Nidal grubunun Paris'te düzenlediği bombah saldınlarda, "eylemlerin son bulması karşılıgında serbest bırakılması" ısrarla istenen Varujan Garbisyan, halen cezaevinde bulunuyor. Müfettiş Muavinliği Giriş Sınavı Bankamız Teftiş Kurulu'na sınavla sözleşmeli Müfettiş Muavini alınacaktır. A) Sınava katılabilmek için: Devtet Memurları Kanunu ile Bankamız Personel Yönetmelığrve Teftiş Kurulu Sınav Yönetmeliğine göre. Bankada görev alabilme şartlarını haiz bulunmak. Hukuk. İktisat, İşletme. Siyasal Bilgiler Fakültelerı ile Ege, Boğazıçı. Ortadoğu Teknik. Atatürk ve Hacettepe Üniversitejerinin Idari İlımler. iş idaresi ve İktisat bölümlerinden veya Fakültelerinden, (YÖK Teşküatı hakkında 41 sayılı Kanun hükmünde kararname ile ısimleri değiştirilen İdari Bilımler Fakülteleri ile iktısadi ve Ticari ilimlef Akademilerinden mezun olanlar dahil) veya yukarıda isimleri sayılanların benzerleri ile bunlara Milli Eğıtinn Bakanlığınca muadeleti kabul edilmış yabancı ülkeierdeki Fakülte ve yüksek okulların birinden mezun olmak. Sınav günü olan 16.12 1986 tarihinde 30 yaşını doldurmamış bulunmak. (16 12.1956 tarihınden önceki doğumlular sınava kabul edilmeyecektir.) Askerlik görevini yapmış veya bu görevi sınav gününde erteletmiş olmak Bankamtz dışında bir kuruma herhangi bir hizmet taahhüdü altında bulunmamak. İyi hal sahibi olmak ve Müfettişlik mesleğine alınmasına engel bir durumda olmamak. Sağhk ve bedenı durumu. yurdun her yennde Müfettişlik görev ve seyahati yapmaya müsait olmak. Evvelce Bankamız Müfettiş Muavinliği sınavına bir defadan fazla katılmamış olmak. T.C.ZİRAAT BANKASI F tt LR tP E LN ^ Solcu liderin ölümünden Enrile sorumlu tutuluyor MANİLA, (a.a.) Filipinler'de, Halk Partisi lideri Rolando Olelia'mn, önceki gün kimliği belirsiz kişilerce kaçırılarak öldürülmesi, Ulkede şok etkisi yarattı. Devlet Başkanı Corazon Aquino, cinayeti sert bir dille kınayarak, haberi duyunca "dehşete düştüğünü" söyledi. Bayan Aquino, cinayetin faillerinin adalet önüne çıkmasını sağlamak üzere bir soruşturma komisyonu kvırulması için de emir verdi. öte yandan, Halk Partisj'nin kurucusu Jose Mario Sison, Tokyo'da düzenlediği basın toplantısmda, cinayetten Savunma Bakam Juan Ponce Enrile'yi sorumlu tuttu ve şunları söyledi: "Enrile, cinayetten kisisel olarak sorumludur. Bu cinayetin arkasında. Enrile'yi kullanan ABD, özellikle de PenUgon bulunmaktadır. Washington'un amacı, Filipinler'de barışcı diyalog yolunu tıkamaktır. Cina>eti Enrile'nin en yakın çalışma arkadaşı deniz yiızbaşısı Turingan düzenledi. ABD, ülkedeki uslerinin ve diger çtkariannın korunması için tüm engelleri ortadan kaldınnaya kararhdır." Jose Mario Sison, Devlet Başkanj Corazon Aquino ile diğer hükümet görevlilerini, Enrile ile Marcos'un ortak komplolanna karşı kararlı tutum izlemeye de çağırdı ve "Onlann hedefi, komünistlerle banşçı diyalog olanagını ortadan kaldırmak. yönetimdeki liberalleri ve demokratları saf dışı bırakmaktır. Yakın bir gelecekte hükiimet darbesi yapmak istemiyorlar, ancak ülkede huzuru bozarak ve hükümete baskı yaparak, aşın sağ bir yönetimi özletecek ortanu hazırlamak için çalışıyoriar" dedi. Sison ile aynı görüşleri paylaşarak, Savunma Bakam Enrile'yi, Olelia'nın öldürühnesinden sorumlu tutan Halk Partisi ve Bir Mayıs Hareketi adındaki bir diğer sol parti de, Savunma Bakanının istifasını istedi ve halkı genel greve çağırdı. Her iki partinin yaptığı açıklamada, aynca Manila halkımn, bugün öğleden sonra Savunma Bakanlığı önünde düzenlenecek gösteriye katılması istendi. Savunma Bakam Juan Ponce Enrile, kısa bir süre önce Halk Partisi'ni Komünist Partisi yöneticilerinin kurduğunu ve bu partinin komünistlerin bir başka kolu olduğunu öne sürmüştü. Manila'daki siyasi gözlemciler, aynı zamanda sendika lideri olan Olelia'nın öldürülmesinin hükümet ile komünist gerillalar arasındaki ateşkes görüşmelerine ağır darbe indireceği görüşünde birleşiyorlar. Nitekim, taraflar arasında köprülerin tümüyle atılmamasına rağmen, Ulusal Demokratik Cephe, hükümete gönderdiği açık mektupta, dün yapıhnası gereken görüşmelere katılmayacağını bildirdi ve görüşmenin sürdürühnesi için yeni bir tarih belirtmedi. Hindistan'da katliam: 17 ölü Hindistan 'ın Tripura eyaletmdeki Bagafa köyünde, önceki gece en az 17 kişinin öldürüldüğü bildirüdi. Hindistan haber ajansı PT1, "Tripura Ulusal GönüJlüleri" adh örgütün 20 kadar üyesinin, Bagafa köyünü basarak, aralannda çocuklann da bulunduğu en az 17 köylüyü süngü ve kıhçla öldürdüklermi haber verdi. Bangladeş sınm yakmlanndaki köyde meydana gelen katliamda, en az 8 kadtnın da ağtr yaraiandığtnı biltüren ajans, katUamcüarm, öldürdükleri köylüleri bir eve doldurarak ateşe verdiklerini kaydetti. "Tripura Ulusal Gönültüleri'' adh örgüt, Tripura 'da bağmtsız bir devlet kurulması için mücadele ediyor. İSRAİLİ Fransa'da 4 Türk tutuklandı FransaBelçika sıntnnda hafta başında uyustunıcu maddeyle yakalanan 4 Türkün, dün tutuklanarak Lille kenti yakmlanndaki Loos cezaevine yerleştirildikleri bildirüdi. Şahin Güner (27), ledri Ateş (28), Ali Dündar (31) ve Hayrettin Doğan (35), pazar gecesi normal bir gümrük kontrolü svasında 3.5 kilo esrarla ele geçirilmişlerdl Uyustunıcu. 4 Türkün balunduğu otomobüde ele geçirilmişti fransız polisi, yakalanan Türklerin, çok geniş bir şebekenin üyeleri olduğunu sanıyor. Kaçakçı Türkler, Fransa'ya uyustunıcu sokmak, bulundurmak ve taşıyıcılık yapmaktan yargüanacaklar. B) Sınav biçimi, Zamanı ve Yeri: Sınavlar. yazılı ve sözlü olmak üzere ıkı bölümdür. Yazılı Sınavlar 16, 17 ve 18 Aralık 1986 tarihlerınde. Ankara'da Genel Müdürlük binasında. İstanbul'da Karaköy Şubesinde ve izmırde izmır Şubesinde saat 09.00'dan itıbaren yapılacaktır Yazılı sınavı kazananlardan, Teftiş Kurulunca yaptınlacak araştırmalar sonucunda engel halı görülmeyenler. sözlü sınav için Ankara'ya çağrılacaklardır C) Sınav konulannı ve gerekli sair bilgilen kapsayan broşürve form dilekçe: Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlığından. istanbul. İzmir. Erzurum, Adana, Dıyarbakır. Bursa. Konya, Van ve Samsun'da mevcut Bölge Müdürtüklefimızden ve Merkez Şubelerimizden temin edilebilir. Sınava katılmak ısteyenlerin "T.C Ziraat Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığı Ankara" adresme en geç 5.12 1986 Cuma günü saat 17 30"a kadar. şahsen veya yazılı müracaatla istenılen belgelerı vermeleri gerekmektedir. T.C.ZİRAAT BANKASI KUDÜS, ( M . ) tsraü hükümeti, tngiliz basımnda tsrail'in nükleer sırlannı açıklayan Mordehai Vanunu'nun, ülİceye kendi isteği ile döndüpnü ve kaçınlması diye bir şeyin söz konusu olmadığını öne sürdü. tsraü hükümeti, Londra Büyükelçisi Yehuda Ayner aracılığıyla lngiltere Dışişleri Bakanı ABD'yi ziyaret etmekte olan Geoffrey Howe'a ilettiği mesajtsrail Dışişleri Bakam Şimon Peda, "Israil örgütlerinin, tngiliz rez de,silahlann lsrail'den yollanyasaianm hiçbir zaman çiğnemedığı haberlerini onaylamadı. diğini" iddia etti. İsrail hükümeti tarafından lngiltere Dışişleri İNGİLTERE'NİN TEPKİSİ Bakanlığı'na gönderilen açıklatngiltere'de muhalefetteki tşçi Partisi, Reagan'ın lran politika mada, Vanunu'nun ülkeye nasıl sı üzerindeki konuşmasının Or geldiği belirtilmedi. tadoğu'da Batı cıkarlarını zedelngiltere'de basına yaptığı lediğini belirtirken, Thatcher hü re'de esrarengiz bir şekilde kaykümeti, Lübnan'daki tngiliz re bolan atom teknisyeni Vanunu'hinelerin serbest bırakılmalan nun daha sonra tsraü'de ortaya için pazarhk yapılmayacağını: çıkması üzerine Tel Aviv'den tekrarladı. tngiltere Dışişleri Ba "açıklama" istemişti. kanı Sir Geoffrey Howe, Avam lngiltere de basma yaptığı Kamarası'nda bir tartışma aça açıklamada, tsrail'in elinde 10 rak AET ülkeleri dışişleri bakanatom bombası olduğunu bildiren larının terorizme taviz vermeme ve Necef Çölü'ndeki Dimona kararlarını hatırlatarak, "Taviz nükleer merkezinin fotoğraf ve daha çok rehine alınmasına yol planlarını yayımlatan Vanunu, açar" dedi. aynca Musevi dininden aynlarak tşçi Partisi dış politika konu Hıristiyan olduğunu da belirtları sözcüsü Denis Healey ise misti. Israil'de halen tutuklu buluBaşkan Reagan'ın gaf yaptığını nan Vanunu, "vatana ihanetle" belirterek "Televizyondaki açıksuçlanıyor. laması inanılmazdı" dedi. "Vanuııu, kendi isteğiyle dondu