Katalog

15 KASIM 1986 * HABERLERİN DEVAMI VELÎEFENDİDEN CUMHURİYET/13 lıyor. "Savunma sanayii projeleri" derken, Amerika gidiyor ve daha üç gün önce Atina ile savunma sanayii alanmda önemlı ödünler kapsayan bir anlaşma imzalıyor. Ayrıca Limni Adası 'nın silahlandırılmasına yeşil ışık yakarak Yunanistan 'la anlaşıyor. Kısaca, Türkiye'nin isteklerini rafa kaldırıyor. Neden böyle davranıyor, diye araştırdığımzda, bir Amerikalı diplomatın sözleri anlam kazanıyor: "Biz, özal'm Amerika ile olan ilişkilerini herhangibir bunalıma sokmayacağmı biliyoruz. Dolayısıyla Amerika, Türkiye'nin tutumundan emin olduğu ve bir kriz çıkmayacağım bildiği için harekete geçme gereğini pek duymuyor." özal böyle bir "güvenceyi" "ztmnen" Amerikalılara vermiş olduğu için yVashington Ankara'yı "pek ırgalamıyor" ve Perle'nin çantasından çıkarttığı uçakfilosu ile borçyükünün hafifletilmesi formülüne dayanarak "Tamam, işi fazla uzatmayın artık ve şu anlaşmayı imzalayın" demeye getiriyor. Işte, ANAP hükümeti dışpolitikada en büyük beceriksizliği tam bu noktada sergiliyor. Ortaya attığı buyük "pazarhk sözleri" balon gibi sönerken, geçmişi çabuk unutuyor. 1975 yılında dönemin hükümeti Türkiye'deki Amerikan üslerinikapattığı zaman, Amerika Türkiye kanalıyla sağladığı istihbaratı başka kaynaklardan elde edebilmek için, o günün parasıyla, tam on milyar dolar harcamak zorunda kalıyor. Yani, teknoloji ne kadar Uerierse ilerlesin, Türkiye'nin Amerika'ya karşı kozu "Perle'nin çantasından çıkan ikiöneriyle"sımrlı olamaz, diye düşünüyor insan. Ne var ki, Dışişleri Bakanlığı farklı kanıda. Bu nedenle de, namı diğer "Karanlıklar Prensi" Perle'nin çantasmdakisihre kapılıyor, bir buçuk yıldır direndiği Savunma ve Ekonomik tşbirliği Anlaşması'na "imza atmaya" niyetleniyor. Perle'nin verdiği ve zaten daha önceden taahhüt edilmiş olan iki ödüne anlaşmayı kapatmaya hazırlanıyor. Perle 'nin çantası Özal ve Halefoğlu 'nun yelkenlerini suya indiriyor. Hani, özal "sıkıpazarhkçı" idi, ne oldu?.. Yoksa, "sıkı pazarhk" Amerika karşısmda pek sökmüyor mu? Stankoviç: Futbolculardan disiplin ve iyioyun istiyorum AMKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştaraft 1. Sayfada) Aralanan çanıadan ne çıktığı basmdan gizleniyor, Ancak, başkan Reagan'ın bundan bir buçuk yıl önce Beyaz Saray 'da Başbakan Özal'iagörüşmesisırasında "iki fantom filosu vaadinde bulunduğu'' anımsandığmda, aralanan çantadan ilk olarak ne çıktığını tahmin etmek hiç de zor olmuyor. Başbakanlık komıtunda önceki gün yapılan görüşmede P.erle çantayt biraz daha aralıyor. Bu kez Türkiye'nin "Askeri Dış Satış Kredilerinden" (FMS) doğan borç yükitnün hafifletilmesine ilişkin bir formül çıkıyor. Noel baba gibi, bu iki armağanı masanın üzerine koyan ABD Savunma Bakan Yardımcısı Perle eklemeyi ihmal etmiyor: "Gördüğünüz gibi sizin için elimizden geleni yapıyoruz. Şu aramızdaki Savunma ve Ekonomik Işbirliği Anlaşması'nı (SEtA) daha fazla uzatmadan bir an önce imzalayaum." Perle'nin açtığı çantadan bizimkiler öylesine memnun ki, sanki TürkiyeABD ilişkilerinde "zafer kazanmışçasma", Dısişleri Bakanlığı başkentte "iyimserlikyaymayı" ihmal etmiyor. tyimserlik yaymakla kendi kendini kandırmak eşanlamh hale geliyor. Türkiye ile Amerika arasında süresi dolntuş bulunan SEÎA için tam bir buçuk yıldır Ankara ' 'çok büyuk sözlerk'' fiyaka yapıyor. "Yardımlar artmau, yoksa anlaşmayı imzaUunayız. ıhracat kısıtlaması kalkmalı, yoksa anlaşmayı imzalamayız. Türkiye ile Yunanistan arasındaki 7/10 yardım oranı kalkmalı, yoksa anlaşmayı imzalamayız. Askeri dış satış kredileri ki, tutan 3.5 milyar dolan buluyor, süinmeli, yoksa anlaşmayı imzalamayız " gibi sö'zleri Ankara bir buçuk yıldır caka satarak gundeme getiriyor. Her biri ayn bir tartışma konusu olan bu konularda bir buçuk yıldır beklenen ö'lçüde bir gelişme olmadığı ortaya çıkıyor. Gelişme bir yana, olumsuzluklar zinciri birbirine ekleniyor. "Daha çok yardım" derken, Amerika yardım miktarını 720 milyon dolardan 490 milyon dolara indiriyor. ' 'Daha çok ticaret'' derken, Amerika tekstilde, iddialı olduğumuz maliarda en çok yirmi milyon dotarlık kolaylık sağ King Efe en şansh isim TAYGUNTÜRE KEMAL AKYER idman ve form durumlanna göre yanşın en şansh taylandırlar. Leventşah ve Payidar yanşın sürpriz isimleridirier. 3. AYAK: Uzun mesafeli tempo yanşlannda daha başanlı görünen Raziye idman ve form durumuna göre yanşın en şansh ankanıdır. Sema 22 ve Sultansoylu daha sonra şans veTdiğimiz isimler olup Taşka yanşın sürpriz ankanıdır. 4. AYAK: Geçen hafta jokeyinin kırbacmı düşürmesi sonucu son metrelerde yanşı kaybeden Bourbon Ekrem Kurt ile start alacağı bu yarışta koşunun en şansh atıdır. Moonangel ve Nur ' Haha «nnra şans verdiğimiz isimler olup Tüten yanşın sürpriz atıdır. 5. AYAK: Kudretbey, Arkadaş idman ve form durumlanna göre yanşın en şansh atlandırlar. Bu iki at arasındaki mücadele yanşın birincisini belirleyecektir. Kırbatur daha sonra şans verdiğimiz isim olun Müge 5 yanşın sürpriz tayıdır. 6. AYAK: Çarşamba günü apranti yanşmda başanlı bir koşu çıkaran Burcu idman ve form durumuna göre yanşın en şansh atıdır. Beycan ve Neslihan 3 daha sonra şans verdiğimiz isimler olup Özlem 5 yanşın sürpriz ankanıdır. UGUR MUMCU (Bastarafı 1. Sayfada) ma Komisyonu'nca kaldırılıyor. Önümüzdeki hafta, konu büyük olasılıkla TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. Canver'in Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Tahsin Şahinkaya ile ilgili araştırma önergesi de yine büyük olasılıkla aynı hafta içinde genel kurul gündemine gelecek. Şahinkaya'nın Hava Kuvvetleri Komutanı olduğu sürede haksız kazanç sağladığı yolundaki savlar Canver'in girişimleri ile TBMM'de konuşulacak.. Bu önergeyi eski Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Nejat Tümer'in oğluna sağlanan Denizcilik Bankası kredileri konusu izleyecek.. İşte tam bu günlerde Canver'in dokunulmazltğının kaldırılması çok düşündürücü oluyor. ANAP grubu, yereceği oyiaria, hem Şahinkaya ile ilgili önergenin reddini sağlayacak, hem bu önergeyi gündeme getiren Canver'in dokunulmazlığını kaldıracaktır. Aynı hafta içinde, bilemediniz, aynı ay içinde olacaktır bütün bunlar. 1957 yılında Millet Partisi Genel Başkanı Osman Bölükbaşı'nın da dokunulmaziığı böyle kaldırılmıştı. Bu karar, DP çoğunluğu için hiç de yüzakı olmadı. DP hükümeti, bu ve buna benzer kararları ile yaratılan ortamda gümbür gümbür devrildi gitti. 1957 haziran ayında Bölükbaşı'nın dokunulmaziığı kaldınlırken vicdanlannın seslenne kulak vermeyenler, 1961 haziranında Yüksek Adalet Dıvanı Başkanı'nın sözlerini, Yassıada'da kulaklıkla dinlediler. Ne ilginçtir, yasama dokunulmaziığı konusunda tek parti donemi çok partili dönemden çok daha liberaldir. Ûrnek mi istiyorsunuz? 1948 yılı aralık ayında Kemal özçoban adındaki bir milletvekili hükümete "hırsız" diyor. verilen ceza, üç oturum genel kurul toplantılanna katılmama. O kadar. Bugün geride bıraktığı yetmiş yaşına karşın delikanlılara taş çıkartacak bir coşku ve erdem ile özgüriük kavgası veren Ahmet Tantakılıç, 1948 yılı aralık ayında TBMM'ye hakaret ettiği öne sürülerek üç oturum toplantılara katılmama cezası alıyor. Milletvekillerine pariamerrto kulislerinde, koridoriarda yaptıkları konuşmalardan ötürü tek partili dönemlerde "disiplin cezası" veriliyor, çok partili dönemde de milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldınlıyor. Menderes, Bölükbaşı'nın dokunulmazlığını kaldırttı: bugünlerin "hürriyet kahr&manı" Demirel de 1967'de Çetin Altan'ın.. Sıra liberal başbakammızda. O da yolsuzluk konulannı gündeme getiren Canver'e cezaevi kapılarını gösterecek; böylece geride kalan milletvekillerine gözdağı verilecek.. Bölükbaşı, Çetin Altan, şimdi de Canver ve Elgin.. Sırada başkaları da vardır, hiç kuşkunuz olmasınl 1967 yılı haziran ayında TİP milletvekili Çetin Altan'ın dokunulmaziığı TBMM'de bir geceyarısı kaldınldı. CHP Genel Başkanı inönü. Demirel'i cok anlamlı biçimde uyardı: Her halde benim tavsiyem, iktidann sağduyusunun hâkim olmasını, böyle bir muamele ile sabit fikirie haksız yere tahhklere kapılarak 'milletvekilinin dokunulmaziığı kaldınlıyor ve takibe uğratJİıyor1 gibi bir misal vermekten sakınmasını halisane tavsiye ederim. Nihat Erim "siz karar vermişiniz, onu yiyecekslniz" diye konuştu. CHP milletvekili Ferda Güiey, hukukçuları kıskandıracak bir konuşma ile Çetin Altan'ı savundu. Çetin Altan, CGP milletvekilleri Coşkun Kırca ve Emin Paksüt'ün konuşmalannı yanıtlarken şunları söyledi: Bugün bir liberal partiye girerirn, o tutmaz çöker, gkjer devtetçi partiye girerim, orada işimi yürütBmem, başka cereyanlar olur, gider bir başka liberal partryi daha kuranm. Bu değil, bunu yapmamakt benim suçum. Sosyalistm diye açıkça çıkmışım. Gayet samimiyim ve ben burada belki bir daha konuşamam, belki o vakit sesimi fizik olarak kısmak mümkün olur. Ama çocuklannız sesimi duyacaktır. Buradan du'"' yacaktır..." O günlerde eli kalem tutan, aklı hukuka eren herkes Çetin Altan'ı savundu. Ben de Kim Dergisi'nde dokunulmazlık konusunu inceleyen bir yazı yazdım. Herkes, herkes savundu Çetin Attan'ı. Şimdi bin yıl geride kalmış gibi sanki bu anılar. Bir sis perdesi içinde şimdi tanıdık yüzler ve taş plaklardan gelir gibi o dost sesler. Çetin Altan sosyalistliği çoktan bıraktı, Tıberal" okJu. O günlerde "suçum liberal dmamaktı" diyordu. O günden bugüne bir "diyalektik sıçrama" ile bu suçtan kurtuldu; "liberalHğef ulaştı. Şu arabesk liberalizmi, şu alaturka kapitalizmi savunuyor her gün, o hünerii, o kıvrak kalem) ile. "Çocuklannız sesimi duyacak" diyordu o gün. Gerçekten de duydu çocuklar Çetin Altan'ın sesini.. O günkü çocuklardan biriydi Cüneyt Canver. O gün Çetin Altan'dı boy hedefi, şimdi de Canver.. O sis perdesi içindeki tanıdık yüzler, o taş plaklardan gelir gibi o dost sesler. ANAP milletvekilleri, aralarından çıkmış bir bakan arkadaşlannın dokunulmazlığını kaidırdılar. Bakanın suçu bir ışadamından njşyet almaktı. ANAP milletvekilleri şimdi de yolsuzlukları ve işkenceleri gündeme getiren muhalefet milletvekillerinin dokunulmazlıklannı kaldırmak için oy kullanacaklar. Dokunulmazlık konusunda oy kullanacak milletvekilleri, geçmişten ders alarak, bu dosyaları önce vicdanlannın terazilerinde iyice tartmalıdırlar. Dokunulmazlıktır bu.. Hiç belli olmaz. Bir gün gelir "dokunulmazlık zırhı" onlara da gerekir. 1. AYAK: Sabah idmanlannı muntazam olarak sürdüren King Spor Sentsi Fenerbahçe, Zon Efe idman ve form durumuna guldakspor maçuun hazırlıklaruu tamamladı. Teknik Direktör Stankoviç, göre yanşın en sansh audır. Mis"Gtübiyttten başkı bir şey dıişün liciler kuponlarına tek yazabilirler. Ürekhan ve Jolly Jet daha mâyoraz* dedi. Dereağzı Tesisleri'nde, Zonguldak sonra jans verdiğimiz isimler spor maçımn son çalışmasıru yapan olup Armağan 2 yanşın sürpriz Fenerbahçe'run antrenmanı bir saat atıdır. sürdü. 2. AYAK: Karü ve Gindazo Teknik Direktör Branko Staakoviç, Zonguldakspor'un güçlü bir ekip TAHMİN olduğunu vurgulayarak, şoyle konuştu: 1. KOŞU: F: Pedroso, P: Porto, S: "Her maçunıza iki puan nmtay Serhan. la çriayoraz. Fenerbahçt kesiıılikle 2. KOŞU: F: King Efe, P: Ürekşampiyoalaga oynaysn bir ekipür. han, P: Jolly Jet, S: Armajan 2. 3. KOŞU: F: Karh, P: Gindazo, Bn Bcdcale, Zongaldalupor önündt de gdkiyetten bajka Mr py dişün S: Le\entşah. 4. KOŞU: F: Raziye, P: Sema 22, mttvoruz. Rakibimizin Ugddd daru• ı ft yaşam MVBŞI vennesi işimlzi P: S.Soylu, S: Taşka. 5. KOŞU:F:Bourbon,P: Moo zortaşörryor. Aacak biz 4e kndimizi bolmaya ba^Mkk. EB u u d a o <UI angel, P: Tüten, S: Nur I. 6. KOŞU: F: Arkadaş, P: Kudretgalaamalar nornuue döadü. Gercl, Türidjıc'dc Mr h»ftt iyi oyMru, öte bey, P: Kırbatur, S: Muge 5. 7. KOŞU: F. Burcu, P: Beycan, P: id hafta kötn oynuyor. Bu futbolcuNeslihan 3, S: Özlem 5. l a ı n yapuuda var. Benim çabam, futboknya dUpiini ve i>i ovunu apG.1 G i G.3 G.4 G 5 G6 lammk. Bonan için de Hmseye danl1 1 1 1 1 iy i 2 2 2 V 2İ' j ^ mam, her futbotaıy. kapun apk. Şny 3 3 3 3 ytt futboicıı şananı dtieıh.udlıiı, çar 3 4 4 ^4 4 4 t V hşırsa Ukuna gSm." 5 S S S s [£ 8 6 6 X 6 6 6 öte yandan, antrcnman soması, L7 7 7 7 7 Fenerbahçe'nin Zonguldak kadrosu 8 8 8 8 8 8 Stankoviç tarafından açıklandı. Ay8 » 9 9 n 9 a kut, Nurettin, Cihan, Tuğrul ve Yük\O> 10 101 10 10 11 11 11 sel'in yer almadığı 16 kişilik kadro"1 11 12 ÎI 12! 12 12 12 da şu futbolcular bulunuyor: 13 13 13 n 13 13 U >V4 14 M 14 14 «Ukoran. Munt, Miijdat, Şeool, 15 15 15 '5 15 Peaiç, Eıdo|*n, Haau, Abdânanm, tKÜJ BAHİSLER: (2467) Zafcr, Kajrhan, luıail, Scdat, K. HaÇİFTE BAHİSLER: (1/25/6) na, Mastafa, önder, Osnua." ALTIU GANYAN: (2İ+S6T) ÜÇXÜ GANYAN: (456) Ozetle ÜÇLÜ BAHİS: (7'inci koşudadır.) GORUSLER TanpTln •HlrTfeMr bMİAkrv H 5 5 5463 •MrittNafc HnaıOİMT 527 5 5372 M 1M 6*1 1 1 16 1 M 24113 2431(W 421512 1526 15424 24156 M 1 14 1 1 1 461 M 1410 M 411110 4111M 1 4 111 147 4 6*811 1147 31164 23 v 1 GALOPLAR^İPRİNTLER WIT Irt 5 KJŞli: flourtot 1075 HOjl: W«.S) 1.14 1.10 1.06 \SI 10! 1 K Efe U 29 r Ç S.Mudu 1311 Ç.R S.Muüu 10.11 Tm 1 11 I A«« 11 II Jolh Jel ltaıte 3.U*U: Ibrt Lrotfak doduo GtUaı 1.07 5 (MO'MS) I! 29J 2fci 32 W Ç« I I VkaotSlO 11 K J U I U 31 10 Ç MYOtad 911 AAıp 611 AJ\m 611 VAojd TBku Nur GiJ 6 10ŞSJ: Aiıl CRkm Arkak) Akma İM 1 115 106 109 102 Vi R 29 Ç« r II 31 Ç« 26 R 29 EDOT 4 11 5 11 Münıc 611 TM, SAkdı tıa 4!l a W 31 33 r 31 Ç« lUto lUlır a ıo 4 11 2T10 ! II 9 11 III Tll "II 5 11 II II 611 411 6 11 S II 10» İN.İ İMS Fehmi Ekşi de istifa etti Futbol Federasyonunda Oğuz Çamukü'dan sonra istifacılara fedtrasyon üyesi fehmi Ekşi de kattidu Federasyon Asbaşkanı Oğuz Çarmıkh'dan sonra istifa tden federasyon üyesi Fehmi Ekşi, "Arük çahşma imkânı kabnaa\ Bu koşullarda istifa etmek en iyisi" dedi Ekşi, üyelerin federasyon toplantdannda hep iyi ve olumhi konuşmalar yapâkkavu beürterek "Ancak dtşan çıkmca herkes toplantüarda söylediklerinin tersini savunuyor" diye konuştu. Adana Hipodromuna tam not Çarşamba günü başlayacak olan Adana Kış At Yanşlan öncesi Adana'da incelemelerde bulunan Türkiye Jokey Kulübü Vüksek Komiserler Kurulu üyeleri, hipodromun yanslara hazır olduğunu söyiedüer. 106 1.11.5 U!5 1115 1» 1 15 (600.44) 119 («00/40 I UJ 1.I6J (600/44) 1 16.5 («SO/43) 53 26 ç TUT 911 26 s I B ü » 611 21 Ç.R SMahl 1211 V Ç» SMKhı 1211 26 X H K t a 211 25 l M^or 1011 30 10 y> Ç Ç ı T « 4 23 10 ZMutkı 2110 I U M I 23 ıo 109 5 I ;l 114 tW*l) 110 5 1145 OHara C.Haın 575 215 100 30 («8/44) B5 575 295 29 S 31 30 2» a 29 29 30 a Ç M Ylbd Ç ÜÇtiU Ç Şmf Ç Z Mutkı R SMuly Ç StdB Ç ZMahı R Hlte Ç Clfcr R tijv K Tmt » S.SOJİ. 7. MŞU: ŞcTlkl Şlkolaı ftToa Çu Ijllta Buraı SHjfcvm Ctad Tmıute! Özta» HejtBİı I.I4İ III 10» 1 115 («0/«4.!) 110 i I! \\1 (600/43) 1145 Ç U t o 1111 Ç » Tıiiy 12.11 ÇR VAtç 1111 Ç lüıoita 911 R S Ainız II 11 R Kerua 25 10 Ç » Mlkmlı 1011 Oknj Urrn tnv 30.5 34 30 28 32 31 30! 31 )l Ç ZMıail I I I » M J U s 24.10 R HJClTl 1111 ÇR 5mE 10 11 » Okaj 1011 ÇR Kxh 1011 Ç Uav|lıl 13 11 Ç Otllt 1111 R Apnın 911 Scna NcMca SllOB Srito 1135 295 ÇR UntİK 911 Tllb Otuzbu Scvsa Saa »! 21 R CKun 1111 R Y Alp 31 10 Tut» 112 35 Ç M.ribtl II II 30 Ç ttm 91! 29 5 R S Mmtz 23 10 31 ÇR OrM 6 1 . Î9 » SMuth 9i; PUANU GUNUN PROGRAMI 1. KOŞU: (Satış Kş.) 3 Yş. lngiUzler Saat: 12.00 1.600 000 TL. Porto 60 !6 56 47 3 M (KUM) 1800 M 2 4 3 5 1 (210) (204) (100) (*4Û) (000) (KUM) 1800 M. (000) (300) (021) (000) (141) (030) (044) (0P3) (000) (000) (ÇİM) 1200 M Ekrcm A.Atçı K»dir M.YakMl Z.MBUB (M) (21) (N) 12 13 14 1! 16 Tafkl Ofuhu 3 Smcn ScauU Ç4 <Xt) IİMHI S3.S 53 5 52 50 5 55 5 A.Cofkma V.Bozlaş Ö.AahU(B) 5 * I 8 15 (000) (011) (410) (022) (000) (ÇİM) 1400 M. Özarı: Polemiğe girmek İ8temiyorum MUU Takımlar Başantrenörlüğü görevinden istifa eden Coşkun Özan hakkmda, her miüi maçtan sonra olduğu gibi, K. trlanda milli maçı sonrasında da pirçok etestiri yapıldı. Ancak Özarı, bütün bu eleştirüerden uzak kalmak istediğini belirterek "KimseyU polemiğe girmek istemiyorunu Zaman her şeyi gösterecek"dedl 5. KOŞU (Atıf Esenbel) 2 Yk. lngilizler Saat: 14. 35 7.000.000 TL. O») <7«) (5$l (N) ($•> («) 135) 1 2 3 4 5 6 7 BoartM Titn Akncı Mooo Aofd Tukul (Kl) Nar 1 Gri I 60 60 60 Ekrca Mlada K.VıMn Akn A.Alp KMUT Evrerfden dini çevrelere (Bastarafı 1. Sayfada) kelere bakıyoruz hepsinde nüfus arttş bızı bizim kadar ya da daha çok. Asya'ya bakıyoruz öyle, Af rika'ya bakıyoruz öyle Avnıpa'ya bakıyoruz, kalkınmış ülketerde bu oran durmuş" dedi. Gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızının en az limite geldiğine dikkat çeken Evren, şunları söyledi: "Hatta bunun kötüsü de var. Bu sefer de nüfus gerikmeye başlamış. Bu da kötii. O halde Atatürk'ün bize gösterdiği hedefe utaşmada bu konunun da rol oynayacağı muhakkaktır. Bu nedenle bilim adatnlannuza, doktorlarımıza biiyük görev duşüyor. Yine dunyaya bakıyoruz, nüfus artış hızının çok oldugu ülkelere göz geıdiriyoruz, bunlann içinde Muslüman üikelerin birinci sırayı aldığını görüyoruz. O halde buradan dini çevrelerin halk üzerinde yaptığı baskılann rolü olduguna inanıyonım". 12 Eylül'den sonra ya&alar çıkanhrken aile planlaması konusu kendilerine geldiğinde yasayı öncelikle çıkardıklarıru kaydeden EvTen, "Çünkü habrlarsınız, konu 1980'den evvelki senelerde de gündeme geldi. Ama hiçbir iktidar. hiçbir muhalefei kamuoyundan çekindikierinden ele almadı. Kürtajı serbest bırakamadılar. Sevap mıdır, s«vap değil midir, günah mıdır. gunah degil midir münakaşası aldı yurudü. Ve bundan dolayı da bu kanunlar cıkanlamadı" dive konuştu. Paris'te Muslüman bilim adamlarının "Bal harara mıdır, helal midir?" tartışması yapmalannı eleştiren Evren, "Işte bu gibi geri kalnuş fikirier bizi bu noktarara götürmüş" dedi. Evren bu sözlerini, "Ama çok şükür Türkiye olarak, Türk milleti olarak bundan yavaş yavaş sıynlmaktayız" diye surdürdü. Evren konuşmasının sonunda, geçen yıl Sağlık Bakanlığı'nın başlattığı aile planlaması kampanyasırun dernek, vakıf ve diğer kuruluşlann katkılanyla da büyük bir hamle halinde devam ettirilmesini ve hızırun azaltılmamasını iste>'erek, "Bu konuda size her türlü destegi vaat ediyorum. Yurt çapında yapacağım göriışmelerde, mümkün oldukça bu konuya defcinecegim" dedi. Kongrenin açış konuşmasını yapan Sagiık \e Sosyal Yardım Bakanı Doç. DT. Mustafa Katemli, aile planlaması kampanyası sayesinde yaklaşık 30 bin çociiğun yaşamının kurtarıldığını, 3 milyon dolayında çocuğun ise kızamık, difıeri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci hastalıklanna yakalanmalannın önlendiğini anlattı. Türkiye'nin çocuk ve ana sağlığı ile ilgili önemli sorunları olduğunu belirten Kalemli, "Çocuk sağlığı ile ilgili olarak, ailelerde çocuk sayısı arttıkça çocuk ölümleri artmakla, çocuklann hastalanma oranı yukselmekte, beslenme durumu bozulmakta " dfye konuştu. 2. KOŞL: (Şartlı) 4. Yk. lngılizler Saat: 13.00 1.700.000 TL. (M) (35) M\ (M) <5S) (25) ". 8 10 R.Sugıltr (Ka) Branfal Amtııl C Joll, . tanBotln fUtolcnt tktld» Lo.frt». (MBH) 62 58 M SS 56.3 56 54 6 34 54 54 *. Atçı M Gckçr H. Kayl M. Acmr KwUr (M) V. BoıtBi K. Ak|il M. Ytkld M. Öcal 4 58 5 56 5 58 5 3 2 5«5 Cutak* 1 7 6 (112) (120) (001) (3Î3) (311) (230) (020) (KUM) 1300 M. 6. KOŞU : (SartlO 3 Yş. Araplar Saat: 15. 05 1.700.000 TL. (M) (54)) (41) (M) (25) (SS) (45) (M) (35) (70) Kockake? Alıl I (K() Ö d ( K ı I AMy (Kı) Ozbalar CcaaelkMaa (K() Erastaa MifcS 59 59 54.5 S« 54.5 5« Tıaajr A.Alçı Sk.Coj Akıa C.Kari Y.AIÇl 3. KOŞU: (Şaruı) 2 Ys. lngılizler Saat: 13.30 1.700.000 TL. <*t) (4S) (19) (25) (M) (SS) ) 2 3 4 5 6 lUrtl Pıyidmr I LevvfllŞBh Kınosa GhMtoo G«l«m 2 56 56 54 54 52.5 505 Tm, Akla M Vukscl A. Alçi CBBMIIK Kadfcr Akdeniz Oyunları Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürtüğü, Akdeniz Oyunlanna sporculann yabancı eğiticiler denetimtnde hazvianması konusunda federasyon başkanhklanna birer genelge gönderdl Genelgede, federasyonlam hangi ülkenin eğitimcileri üe çaüsmak istediklerini Eğitim Dairesi Başkanhğı'na büdirmeleri istendL 2 6 4 1 ; 3 (233) (043) (302) (040) (431) (003) (ÇİM) 2200 M. 545 49 51 49.5 49 5 Kadtr Ahaaka» V Boaa, M.YaluH Z.Mati. 6 11 3 2 10 5 (004) (000) (000) (231) (100) (000) (104) (•0) (400) (024) (100) (ÇtM) 1400 M. 4. KOŞC: (Şartlı) B Gr. Araplar Saaf. 14.05 1.500.000 TL. (M) (») •• (55) (9*> U0> (45) (40) (35) (25) Okuv U Ena; (K Snael EadnSakia 1 59 62 5 59 5 56 54 55 5 55 5 54 '2 54 53 î Tuik Afca (Bl TlM> Z.Matla C.Kuıt (aı) H.K.J1 K.YlMu lm) Y.AH1 (aıl Ozakdal lUdir tal M.Gokte (m) 16 6 3 14 13 ıı 12 10 2 (041) (401) (403) (330) (000) (013) (020) (000) (110) (000) 14231 7. KOŞU: (BostancıHandikap) Saat: 15.40 3.000.000 TL. Şeflka 17 (40) 65 (25) Ş«BCİk*B 61 (M) 60 Bcycaa (55) S9 (20) Knllun 57 (*•) Baraı I 54.5 (30) 52 (7»> 8 Ncslihu 3 51 (50) 9 Cenil 49 (45) 10 Timurio) 48 (M) 48 11 O d m 5 (10) 46 i : Heybcllı (35) 13 TBriıaa 2 45 A Gr. Araplar 6 13 Tı»ay A Atçi Sk.Göz K.Yüdu Caalultç Akıa Da«al M.Yalud Z.Mallu Alııabu Alçiçtk O.Ttnd 8 1 11 3 II 4 10 (131) (000) (104) (301) (000) (023) (000) <000) (000) (034) (432) (200) (411) Güzelleri (Bastarafı 12. Sayfada) HalayıK Anderson bb. aakikada Hoddle'un ortasını gote çevirirvce maç 20 bitti. VVembtey'de çarşamba gecesi 60 bin seyirci vardı Hava güzeldi. Futbo4 ve goller de güzaldı. Maçtan çıkarken "iyı kı maça gelmişiz de güzeilere gitmemişiz" dedik. Imzaladığı belgeleri anımsamadı (Baştaraft 12. Sayfada) zünü keserek, "Herhalde oynnyorsunuz, jararianıyorsuDuz" dedi. Ancak "H«yır" yanıtıru aldj. Beden Terbiyesi tznür tl MUdüru Bahri Vrcskala araya girerek, "Efendim ksti kabnlü yıpümadL Mdteahhitle ilgfli soruabu var" deyince, Sarpkaya, "PeId o zamu birisini göndcrir açOnnz" karşılığım verdi. Toplantıda ilşj çeken olaylaıdan biri de beden eğitimi öğretmenlerine verilen "yeşil kart" konusunda yaşandı. Bir öğretmenin bu kartlarla ilgili yönetmeliğin kaldınldıgına ilişkin sorusunu "Ne zanıuı kaklınldıgon bümiyonınT şeklinde yaıutlayan Sarpkaya, "Sizin imzamzla kaldınldı" yanıtıru alınca, "Ankaraya döner dönmez konuyla ilgfleuecegim" dedi. Beden eğitimi öğretmenlerinin 3289 sayılı yasanın 32. maddesinden yararlanmaJarıyla ilgili toplantı, Beden Terbiyesi ll Mudürü Bahri Vreskala'mn arada bağlantı kurma amacıyla yaptığı konuşraayla son buldu. 3 tutuklamaya itiraz (Bastarafı 1. Sayfada) nün telaffuz edilmesi dahi suç sayılırsa bu ülkade fikir özgürlügünden ve demokrasiden söz etmek mümkün değüdir" görüşünü savundular. Saçak dergisinin 26 temmuz tarihinde Ses Sineması'nda düzenlediği "Sosyalist Partide Parü lçi Demokrasi" konulu paneh' yöneten avukat Ali Kalan iie konuşmaalar Ceaan Bıçakçı ile Halil Berktay, panelle ilgili açılan soruşturma sonucu Ankara DGM tarafından çarşamba günü tutuklanmışlardı. Panelin konuşmacılanndan Sungur Savran ise DGM'deki duruşmada bulunmadığı için gıyaben tutuklanmış ve polis tarafmdan tutuklanmak üzere aranmasına başlanmıştı. Tutuklanan konuşmacıların avukatları Nusret Senem ve Uğur Uzer tarafından dün DGM Başkanhğı'na verilen itiraz dilekçesinde, panelde, Türkiye'de bir sosyalist partinin mevcut yasalar çerçevesinde kurulabileceğini ve böylece bir partide iç işleyişte demokrasi unsurunun önemi üzerinde dumlduğu belirtilerek, şöyle denildi: "Bütün konuşmalann amacı ve özeti, bir yıia yakın süredir basında geniş yanla bulan ve kamuoyunda sürekli tarüşdan birleşik sosyalist partinin Türkiye özgulünde iç demokrasidir. Böyle bir muhtevanın TCK'nın 142. maddesinde tarif edilen suçun yani sosyal bir sınıfın diğer sosyal sımflar üzerinde tahakkümünü tesis, sosyal sınıflardan birini ortadan kaldırma ya da mfiesses temel oizamlardan birini devirme propagandası suçunun unsurlan arasına girmeyeceti açıkür." 2 5 KARTAL OTOMOBİL, KARAKARTAL'IN SPORSEVERLERE ARMAĞANI.. ŞANS KARTAL'DA... KARTAL KAPIDA... BILETLERİNİZİ HEMEN ALIN, FIRSATI KAÇIRMAYIN. AYRICA, 500 ADET GRUNDIG ÖZEL RADYO. Bankalar isteksiz (Bastarafı 1. Sayfada) kacılar, Batıda örneği görülen bu sistemin Türkiye'de işlerliği olacağı noktasında kuşkulan olduğunu söylediler. Zor duruma düşen şirketlerin alacaklı bankalar arasında kurulacak bir konsorsiyum tarafından değerlendirilmesi ve bu değerlendirme sonucunda oluşturulacak bir ödeme planının uygulamaya sokulması önerisinin olası tıkanma noktası şu sekilde dile getirildi: "Konsorsiyum yaklaşımuun işleriik kazanmasında en önemli sorun, konsorsiyuma dahil olacak bankalar arasında vanlan anlaşmaya her bankanın sadık kalmasının sağlanmasıdır. Alacaklı olan banka az sayıda ve büyük bankalardan oluşur ise anlaşmanın bozulmamasını sağlamakta bir sorun çıkmaz. Ancak çok sayıda banka varsa bunlann arasındaki anlaşmayı bozanlaı çıkabilir." Söz konusu bankacıhk çevrelerinin görüşlerine göre anlaşmanın işlemesini engelleyebilecek noktalar şunlardan oluşuyor: Teminat sonınu: Her banka müşterisine kredi açarken farklı teminat anyor. Birden fazla bankadan kredi alan muşteri teminat olarak örneğın aynı gayri menkulü gösterirse, muşteri zor duruma düşünce bankalar birbirlerinin haciz yoluna gitmesinden tedirgin oluyorlar. Çünkü bu yolla yapılan bir satış sonucunda bankalann çoğunun elindeki teminat kıymetini tamamen yitiriyor. Alaçak farkı: Muşteri batık kredisi için banka banka dolaştnaya başladığında her kapıda farklı muamele görüyor. Alacağı olan büyük bankalar müşterinin ekonomik faaliyetini sürdürmesini ve kredinin geri dönmesini amaçlarken, daha düşük miktarda kredi bağlayan bankalar böyle bir kaygı taşımıyorlar. Bu nedenle geçmiş kurtarma operasyonları örneklerinde de gözlendiği gibi alacağı düşük bankanın konsorsiyum kararlanna karşı çıkması ve icra yolunu denemesinden korkuhıyor. Bankacılar bu sektörde konsorsiyumlar kurularak batık kredi sorununa çözüm getirilmesi önerisi karşısmda iyimser konuşmazken, böyle bir çözümün ancak "çok ümrtsiz vakalarda" hayata geçirilebüeceğini vurguladılar. Aym bankaalar, "çok ümitsiz vaka" tanımıyla küçük veya büyük alacaklıların şirketten paralanm tahsil etme yolundaki umutlarını yitirdikleri durumlan kastettiler. Ancak haciz yolunu seçen bankalann elinde çok sayıda gayri menkulün birikmiş olması ve bunlarm nakte çevrilmesinde karşılaşılan zorluklar bankalann konsorsiyum yoluyla soruna çözüro aramaya yanaşmaları sonucunu doğurabileceği de belinildi. BEŞIKTAŞ ŞAMPIYONLAR PIYANGOSU İETT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN U7D BUSSİNG, U10 BUSSİNG, MAN SL200 0302 MERCEDES ve LEYLAND OTOBÜSLERİ İÇİN 14 KALEM MUHTELİT ÖLÇÜLERDE DEBRİYAJ ve FREN BALATASI SATIN ALINACAKTIR 1 Yukanda yazılı malzemeler meklupla fıyat ve teklif isteme usulü ile ihaleye çıkanlmış olup, şannamede yaalı kanuni nisbetlere göre hesap edilecek teminatı ihtiva eden teklif mektupları 1 Aralık 1986 Pazanesı gümi saat 10.30'a kadar Metrohan 4. katta bulunan Levazım Mudurlüğu, Taşıtlar Kısım Şefliği'ne elden verilecektır. 2 Bu işe ait şartnameler Metrohan 1. katta bulunan merkez veznesinden 5.000. TL. bedel mukabiünde satın aknabilir. Basın: 31656