17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 75 KASIM 1986 işi askıda kaldı. BtLENLER SÖYLESİN! Epey sonra Sayın Holzmeister Türkiye'ye cağrıldı. Kendisine, onur konuğu olarak, büyük saygı gösterildi. Uygun bir ortam oluştuğunda da, yapının mimarı olarak cami işi kendisine soruldu. Atatürk Türkiye'sini tanımış bir kişi olarak Holzmeister, bu izni vermedi. Ama artık şimdi Holzmeister de yaşamıyor. Şöyle bir görüntü var gözümün önünde: Atatürk, ünlü sofrasımn başında... Hani Türk Dil Kurumu'nun, Türk Tarih Kurumu'nun kurulmasını tartışmaya koyduğu günkü gibi... (Olmaz ya, salt Atatürk'ün tepkisinin ne olacağmı düşündürmek için söylüyorum...) Kimi sayın kişiler, onun önünde, TBMM'de yapılacak caminin biçemi (üslubu) üzerinde tartışmaya başbyorlar. Ne olurdu? Bilenler söylesin!.. (1) Geçmışte "ulusal"bğı Sayın Tunalı "bence bir yazıyla açiklamalı... (2) Aynca kimi yanhşlara da, beni bağışlayacajı umuduyla dejinmck zorundayım. Sayın Akarsu diyor ki: "Mimarlık alaranda bir başka ömek de 60'lı yıllann başmda şimdiki Kocatepe Camiı'nin yerine büyük sanaiçı Sayın Vedat Dalokay'ın gelıştırdığı o baş yapıt olan cami projesini yine yönetim bajındakilerin kabul etmeyip geri çevirmeleri olayıdır. O proje uygulansaydı bugun Ankara'nın görunümü bir başka turlü olur, daha çajda; bir kent olarak karşımıza çıkardı. Bizim için utanç verici olan, o projenin Pakistan tarafından satın alınıp anıtlaştırılmış olmasıdır." Sayın Dalokay'ın Kocalepe tasanmıyla uygulanmış olan Islamabad Camü tasanmı başka başka yapıtlardır. Birindsi benim bildiğim ulusal bir yarışmada birind seçilmiştir. Islamabad Camü tasanmı ise bütün yeryttzündeki mırnarlara acık uluslararası bir yanşmamn birincısıdir Atatörk inı Sofirasında Meclise Camî Tarfcışnıası TBMWde cami konusu güncelliğini koruyor. Kubbe, minare isteklerine yapıtın miman Sayın Çinici karşı koydu. Ne acıdır ki, Mecliste cami konusuna tepki gösteren olmadı. Acaba bu konu, Atatürk'ün önünde açılıp tartışılabilir miydi? Atatürkçüyüz diyenler bunu düşünsün. Hani tepkileri? 9 CENGİZ BEKTAŞ Mimar Sayın Erhan Akyıldız'ın 31 Temmuz 1986 günü Cumhuriyet'te yayunlanan, ilk yüzün (sayfanın) neredeyse üst yansını İcaplayan fotoğraflı yaası ilginçti. Bu yaada TBMM'de yapüması kararlaşmış, tasanlan gerçekleştirilmiş cami üzerine bilgi veriüyordu. Kimi TBMM üyelerinin kubbe, minare isteklerine mimar Sayın Behruz Çinici'nin nasıl karşı koyduğu anlatılıyordu. Kendi düşüncesini pek ortaya koymayan, daha çok "haber" nitelikli bu yaa beni düşündürdü. Böylece, bir tartışma açılmak isteniyordu besbelli... TBMM'de cami yapdacağı "haber "leştirilerek uyan görevi yapıhyordu. Şimdi laikliğe, cumhuriyete inanmıs kesimlerden gerekli tepki gelecekti... Bu "haber"e ilk tepki, yanılmıyorsam bir iki hafta sonra, Sayın Prof. Dr. Ismail Tunalı'dan geldi. Sayın Tunah'nın Cumhuriyet'in "Olaylar ve Göriişler" bölümünde "TBM Meclisi'ne Cami" başlıklı yazısını umutla okumaya başladım. Ne doğru şeyler yaayordu Sayın Tunalı: "Geçmişin çağdaş ve ulusal (1) olan büytik yapılarını bugün taklit etmek sanatın özüne aykın olduğu gibi, böyle bir taklit eyleminin üriinü olan yapılar da, tıpkı Kocatepe Camisüıde olduğu gibi hem çağdışıdır hem de ulusal olmayan yapılardır." Yazıyı "şimdi gelecek" diyerek bir solukta okudum. Beklediğim gelmeden bitti... Şöyle bitiyor: "Bu nedenle Mimar Behruz Çinici'nin TBM Meclisi'ne yapılacak caminin projesi için eskiyi taklidi reddeden sanatsal tavnnda, çağdaş ve ulusal Türk mimarlığının özgün sanat onunı dile gelmektedir." Sayın Ismail Tunab beklediğimi yapmıyor... TBMM'de cami yapılmasmı hiç tartışmıyor. Tartıştığı şey, cami yapısında taklit isteğinin geçerli olmayışı... Cami, TBMM dışında yapılacak olsa, Sayın Behruz Çinici'nin böyle savunmalara, pohpoha hiç gereksinimi olmasa da, Sayın Tunalı'ya yine de mimarlar adına teşekkür edilirdi. Sayın Çinici, yapıtlanyla kendini toplumuna çoktan onaylatmıştır. Elbette geçmişten "kopya" yapmak ona yakışmaz. Ayrıca bu yoldaki çağdaşbk savaşımı ilk değildir. Benim bildiğim çeyrek yüzyıl önce başka mimarlarca en az üç çağdaş cami örneği gerçekleştirümiştir. Ama Sayın Tunah'nın söyledikleri yine de yabana atılamaz. Cumhuriyet Türkiyesi'nde bu konudaki genel durum acıklıdır. YİNE TEPKtSİZLtK! Bir süre sonra bu kez Sayın Prof. Dr. Bedia Akarsu yine Cumhuriyet'te (21.8.1986) Olaylar ve Görüşler bölümünde "Kültürsüz Çağdaşlaşma Olabilir mi?" başlıklı yazısını yayımladı. Sayın Akarsu diyor ki:"Çağının gidişinden, gelişen ve değisen yapısından, cağının kültüründen habersiz bir sanatçının da hiçbir şey yapamayacağı ortadadır. Bi rer Sinan taklidi olan Istanbul'daki Şişli Camisi ile Ankara'daki Kocatepe Camisi buna birer örnek..." Falih Rıftı Atay, Şişli Camisi'ni daha yapıldığı yıllarda "kuynıklu yalan" olarak nitelemişti. Kocatepe için ise Mimarlar Odası, kendince önemli savaşlar vermişti. Ama kimi güçlere karşı yeterli desteği bulamarruştı. Yine de teşekkür Sayın Akarsu'ya. Onun yazısını da beklediğim tepkiyi bulmak umuduyla okudum. Ama ne yazık ki o da TBMM'ye cami yapılmasına hiç ses etmiyor. Ankara'nın herhangi bir yerine yapılacak bir cami üzerine düşünür gibi düşünüyor (2). Kısacası, Sayın Akarsu'da da beklediğim tepki yok. Sayın Akarsu şöyle bitiriyor: "Atatürk'ün 'çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkacağız' sözünü sık sık yineleyenlerin ilkin o sözün anlamını kavramaya çalışmalan, sonra da büyük sanatçılarm seslerine kulak vermeleri gerekir." Evet, çağdaş uygarlık düzeyinden söz eden Atatürk'ün Türkiye'sinden nerelere geldik. Kıalay'da Güven Parkı'nda, Güven Anıtı'yla başlayan bir aks, bir doğru, bakanlık yapılarıyla sürer ve milletin "kayıtsız şartsız" egemenliğini simgeleyen TBMM ile son bulur. Atatürk'ün cumhuriyetinde, bundan başka da bir güç tanınmamaktadır. Mimarhk deyimîeriyle TBMM yapısı, güçler dengesi aksının bitişi ve onun taçlandığı yerdir. Umutsuzlanmışken, beklediğim yolda ilk tepki Sayın Kemalettin Söylemezoğlu'ndan geldi. 7.11.1986 günlü Cumhuriyet'in ikinci yüzünde (sayfasında) "Arada Bir" bölümünde Sayın Söylemezoğlu, "Meclis'te cami" başlıklı yazısında şöyle diyordu: "... Laik Türkiye Cumhuriyeti yasama organı olan (en yüce kuruluşumuz olan) Türkiye Büyük Miîlet Meclisi binası kompleksi içinde yaptınlmak istenmesi haberi üzüntünün bardağını taşırarak isyana götürüyor." TBMM'de cami yapılma isteği yeni değildir. Yılını tam anımsayamıyorum, Mimarlar Odası belgelerinden saptanabilir. Ama en azından on yıl önceydi. TBMM'de yapunlmak istenen cami için yanşma açılacaktı. Seçiciler kurulu için Mimarlar Odası'nda adlar istenmişti. Odanın seçtiklerinden biri de bendim. Mimarlar Odası TBMM'de bir cami yap'lmasını, cumhuriyet Türkiye'sinm doğrulan arasında görmüyordu. Bu inancını savunacaklan seçiciler kuruluna yolladı. TBMM'ce yollanan üyelerin de katüımıy La oluşan seçiciler kurulunun Ûk toplantısında, Mimarlar Odası üyeleri olarak, TBMM'de cami yapılmasının doğru olup olmadığını tartışmaya getirdik. Tartışma, önleyemediğimiz sona doğru giderken, geçerli yasalara göre yapının mimanndan izin alınmadan böyle bir şeyin yapılamayacağını söyledik. Uluslararası yanşrna sonucu seçilen tasarıma göre uygulanmış yapının miman Avusturyalı Clemens Holzmeister'di. Onun öidüğunü söylediler. Oysa yaşıyordu Holzmeister... Avusturya'daki adresini verdik seçici kurul başkanhğına... Böylece yarışma PENCERE 0 Bir Başka Adam... Muzaffer İlhan Erdost, Nevzat Helvacı, Akın Birdal, ben, d6rt kişilik bir masaya oturduk. Garson geldi: Ne içersiniz? Ortak istek: Rakı!.. Yemekler de söylendikten sonra garson uzaklaştı; Muzaffer, "Aklımda kaldığınca" diye çekincesini koyduktan sonra bir İngiliz tekeriemesi soyiedi: Bir kadeh viski içtiğim zaman, Bir başka adam olurum O bir başka adam Bir kadeh viski ister. Çok hoşumuza grtti, tekerieme (ya da şiir). Bu kez Muzaffer tekeriemeyi rakıya uyarladı: Bir kadeh rakı içtiğim zaman, Bir başka adam olurum O bir başka adam Bir kadeh rakı ister. * Rakılar geldi. Sağlığa... Dudaklanmı buzlu kadehe değdirirken bumuma anason kokusu yansıdı, kafamda bir soru daigalandı. Kadehi bitirdiğimde bir başka adam mı olacaktım? Heraklit, "insan aynı suda iki kez yrkanamaz" demisti. Evren sürekli değişiyordu; ama hayatımtz birbirinden aynmsanabilen anlann değişim zincirindeki halkalanna bağlanabilir miydi? ingiliz tekeriemesini yaşamın her kesimine uygulamak olanağı var mıydı? Bir kadmı sevdiğim zaman, Bir başka adam olurum O bir başka adam Bir kadın sevmek ister. Kurgularımızı sürdürebiliriz: Bir kitap okuduğum zaman, Bir başka adam olurum O bir başka adam Bir kitap okumak ister. • Her sabah sıcak yatağında uyanan insan, aynı insan deği dir. Bir sabah hasta ve halsiz olarak uyanabiliriz; bu belli bir değişimdir; ama her sabah bir gün daha yaşlı bir kişi olarak uyandığımızı duyumsamak kolay değildir. Aradan yıllar geçer, bu gizli değişim açık bir görüntüye dönüşür. Uzun süre birbirini gormemiş iki dost, bir gün karşılastıklannda gerçeğin fotoğrafını suretlerine yansımış olarak buluriar. Kimi sosyalist yazarın tutuculaşması, kimi karşıdevrimcinin demokratlaşması da doğal sayılmalıdır. insan durmadan değişiyor; kimi zaman olumlu çizgtdedir değişim, kimi zaman olumsuz. Türkiye gibi gün geçtikce sermaye iktidartannın ağır bastığı, faşizme dönük uygulamaların yoğunlaştığı bir ülkede yılgınlaşan insanlann dönekleşmesi büyük bir sorun değildir; yeryüzünde çoğu toplumda görülen sıradan olgudur. • Ve geldik yazının sonuna: Bir yazı yazdtğm zaman, • •••'•• Bir başka adam olurum O bir başka adam Bir yazı yazmak ister. OKIflf AKBAL EVET/HAYIR Bir Kasım Sabahı... OKURLARDAN Kitap yardımı bekuyoruz BizUr Konya'nın Çumra ilçesi KarasmuLisesi 1A sınıfı öğrencileriytz. Okul kitaplığımız biziain okuma isteğini karşüayacak nitelikte değiL Gerçekleşmesini çok istediğimiz sınıf kitaphğtmıza kitap yardımlanmzı bekuyoruz. 1A sınıf öğrencileri adına öğretmen S. PEHLİVAN sürüncemede. 19 aydır sözlesmeye geçilemiyor. Biz Sıtma Savaş Personeli, Marmara ve diğer bölgelerde gülunç bir ücretle, yani asgari ücretle köy, bucak ve ev ev dolasarak hizmet veriyoruz. Sendikalar bu durumu görüp bir anlasmaya gitmeli. Bu dava mahkemelerde daha fazla sürüncemede bırakılmamalı. Ya sabır dedik, bugün dedik, yarm dedik, hep ümitle bekledik. Herkesin elini vicdanına koyma zamanı geldi. Sorunumuza acil çözüm, adil bir ücret bekliyoruz. MARMARA BÖLGESİ SITMA SAVAŞ PERSONELt suuftan kalan bir ders yüzünden bir üst sınıfa geçemedim. Fakat bir ders yüzünden kocaman bir yüımız boşa gidiyor. Bu koca bir yu bizlere olduğu kadar devlete de maddi külfet yüklüyor. Orta öğretime bile ders geçme sisteminin getirilmesi için çahşmalarm yapıldığı günümüzde üniversitelerindzde bu saçma sistemin uygulanması üzücü olduğu kadar, benim gibi binlerce üniversiteliyi de zor durumda bırakıyor. Yetkililerin bu sorunumuzu ele alması ve bir an önce bu soruna çözüm getirmelerini diliyorum. CEMAL DEMÎRHAN YUNAK/KONYA kasım sabahı yauyoruzYurdun hopörlöründen bangv bangv mehter müziği çalınıyor. Bizler Atatürk'ün daha çağdaş, daha ilerici bir şekttde anıtacağını düşünüyorduk, Sabah uykusundan mehter marşı ile uyanmak hepimizde şok etkisi yaptı. Arasttrdığımızda mehter müziğini müdüre hanımın koyduğunu öğrendik. Düsünce ve görüşüne şaşırdık. Bizler Atatürk gençliği olarak onun ilkelerini devam ettirmek amacmdayız Bu nedenle Atatürk'ün bu şeküde anılmasına kursıyız. Çünkü gerçek Atatürkçülükte çağdashk, bizim yurt yönetim kafalannda ise gericilik var. MASLAK OĞRENCİ YURDU ÖĞRENCİLERİ Puslu bir hava. Gökten nem yağıyor. Boğuk bir ses duyuyorum. Okulun bahçesinde çocuklar birikmiş. 9'u 5 geçeyı bekliyoriar. Evet, 10 Kasım pazartesi... Saat daha sekiz buçuk. Atatürk konuşuyor, ta 1933'ten... Müspet ilimden, güzel sanatlardan söz ediyor. Çağdaş uygarlığın üstüne çıkmaktan... Sonra da o unutulmaz sonuç: Ne mutlu Türküm diyene... Sabah erken 'Cumhunyeft okudum. İlkin Dr. Hüsnü Göksel'in "Atatürk'e Veda" adlı güzel yazısını. Bir şeyler koptu içimden. Her On Kasım'da duyarım bunu. Ama Göksel'in yazısı daha başka bir etki yaptı. Ne diyor Göksel: "Bu On Kasım'da kopup aynlryorum senden. Bundan sonra yazılanmda, konuşmalarımdasenden alıntı yapmayacağım. Davranışlanmda, eyiemlerimde seni yanıma almayacağım. Sen bana kendini emanet etmedin. Sen bana benim gibi bugün hâlâ 20 yaşında olan Mustafa Kemal'lere cumhuriyeli emanet ettin, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni. Ona sahip çıkacağım. 0 benim cumhuriyetim, benim laik cumhuriyetim. Ona sensiz, senden güç almadan, senin gölgene sığınmadan sahip çıkacağım." Aklımda hep bu sözler. Yürüyorum, yağmur yağdı yağacak. Ûğrencilerin sesleri geliyor. Atatürk devrimine bağlı kalanların, kalmak isteyenlerin yazgısı böyle diyorum. Atatürk sözcüğünü dillerinden düşürmeyen Aiatürk'süzlerie savaşımdayız yillardır! Ne kadar sürecek bu çarpışma? Biz Atatürk devrimi diyeceğiz, onlar da Atatürk İnkılapları adını verdikleri bir şeyleri karşımıza çıkaracaklar. Öğretim birliğini yok edip, din okullarının sayısını çoğaltarak, gericiliği baş tacı ederek, geri kafalılan önemli yertere getirerek, Atatürk'ün yapıtlarını yerle bir ederek, Atatürk adını bir silah gibi gerçek Atatürk devrimcilerine karşı kullanacaklar... Hapislere, mahkemelere, sürgünlere gönderecekler gerçek Atatürkçüleri... Sonra da meydanlarda, radyolarda, TV'lerde "Atatürkçülük" adına Atatürk devriminin ilkelerine ters düşen düşünceleri savunacaklar... Yenildik mi? Bozguna mı uğradık? Atatürk müdür yenik düşen? 1933'u anımsıyorurrh Beyazıt Meydanı'ndaki geçit törenini... Onun sesi kulaklarımda. O günlerin marşlan, Onuncu Yıl Marşını okulda ezberieyişimiz. "On yılda on öeş milyon genç yarattık her yaştan" diye inançla seslenişlerimiz... Tevfik Fikret'in bir dizesi belleğimde canlanıyor: "Sen öimedin, seni 67dürdüler." Atatürk ölmedi, ölemez de, ama Atatürk devrimini. temellerinden yıktılar. O devrimi savunanları da türlü yollardan ya yıldırdılar, ya küstürdüler, ya da daha beter acılara sürük2500 Kuran kursu ve bu kurslarda öğretilen Atatürk inkılap ve ilkeleri!.. 700'den çok imam hatip lisesi!.. Yüzbinlerce Türk genci bu okullarda ne öğreniyor? Kimler neler öğretiyor? Bu okullann denetimini yapanlar kim? Milli Eğitim Bakanlığı, Atatürk devriminin ilkelerini izliyor mu? Atatürk'ün "Hükümetin en feyizli, en mühim vazifesi maarif işidir" öğüdüne uyuyor mu? Nerde... Gençlerimize her gün Atatürk sevgisi aşılamak şöyle dursun, onlara bıkkınlık, usanç veriyoruz. Pek çok gencimiz Atatürk'ün kişiliğini, niteliklerini, Türk ulusuna kazandırdıklarını yeterince bilrniyor, öğrenmiyor. Yapay, sahte; işbaşındakilerin isteğine, özlemine uygun bir Atatürkçülüktür durmaksızın sözü edilen.. Böyle olunca Nadir bey "Ben Atatürkçü Değilim" der. Hüsnü Göksel, Atatürk'e veda ettiğini açıklar. Hepimiz göstermejik Atatürkçülükle ilgimizin olmadığını kanıtlamak için bu tür içtensiz davranışlardan, sözlerden uzaklara kaçmak isteriz. Bunu doğal karşılıyorum. Atatürk düşmanları 'Atatürkçü' ise bizler böylesine Atatürkçü olamayız elbet! Ama yine de... Yine de diyorum, bütün bütüne Veda' etmeli miyiz Atatürk'e... Bu kırgınlığımız, küskünlüğümüz neye yarayacak, kimin işine gelecek? Yine onlann, Atatürk adını kullanarak Türk ulusunu uyutmak, geriletmek isteyenlerin... Ben derim ki, Atatürk devrimine ictenlikle bağlı olanlar Atatürk'ten kopmamalı, Atatürk'e Veda' etmemeli.. Tam tersine, her gün daha çok, daha hızlı, daha inançlı savunmalı Atatürk'ün gerçek kişiliğini, bizlere emanet ettiği cumhuriyet devrimlerini, ilkelerini... 9.05... Sirenler ötüyor. Ben durakladım. Kimi taşıtlar da durdu. Ama yürüyüp gidenler de çok. 'Nedir bu düdükler?' diye soranlar da... Yağmur çiselemeye başladı. Okuldan gelen acı çığlıklar azaldı, azaldı, derken bir sessizlik... Sözleşme bekliyoruz Türkls'e bağlı Sağhklş Sendikası'na kayıth olalı iki yılı geçiyor. Bu zaman zarfında aksatmadan her ay sendika aidatımıu Sağhkİs'e ödüyoruz. Ancak SağUklş ile Tümhastş Sendikası arasmda yetki anlasmazlığı mahkemede Bir ders ve boşa giden yıl Ben AÖFnin 3. sınıfında okumaktayım. Bu yıl girdiğim sınavlarda 3. sıntfın tüm derslerini verdiğim halde H. '"" Maslak kız öğrenci yurdu Öğrencileri olarak bu yazıyı 10 Atayı böyle anmak istemiyoruz ; *:'•'•v İLAN Lastik, Petrol ve Kimya lşçileri Sendikası (LASPETKİMİŞ) 2. Olağan Genel Kurulu 12 Kasım 1986 günleri lsıanbul'da toplanmıstır. 1 Genel Kurul'da anatüzüğümüzün 2, 3, 4, 7, 20, 24 ve 37'nci maddeleri defciştırilmiştir. 2 Genel Kurulda seçilen ve kesinlesen yönetim, denetleme ve disiplin kurullan asil Üyelerinin listesi asagıdadır. Yasa geregi ilan olunur. LASPETKlMtŞ YÖNETtM KURULU MESLEGİ ADISOYADI GÖREVİ SANATI tKÂMET ADRESt GOztepe öğretmen Harun Resit Sok. Genel Basjcan Iç lasük işçisi Vahdettin KARABAY Uzun Çayır Yolu Anlılar Ap. D.6 Kadıköy/İST. Gen.Bask.Vekili Arifıye Seyyar Sokak No: 122 Bakım isçisi Şerafettin YIĞIN Adapazan Bostan Sok. No:2 Istinye/tSTANBUL Sevkiyat şoföril Halil ALTUNAY Genel Sekreter Gen.Mali Sekr. Satış depo elerr ı Yeşilce Mah. Derya Sokak No:3 Cemal ÇELİK 4. Levent/İSTANBUL Yenice Sok. No: 29 tkitelu ParseUer TesSekreteri HasanGÜL Bakım isçisi Bakırköy/ÎSTANBUL Fetitepe Tepetlstü Sok. No: 70 Eğitim Sekreteri Üretim isçisi Mustafa TOPÇUOĞLU Hasköy/İSTANBUL Barbaros Mah. 5. Sokak No: 17 Baskıcı Veysel KARAMUK Araş. Sekreteri Yesilbag Bakırköy/İSTANBUL Cumhuriyet Mah. Kıbns Cad. No: 60 Üye Üretim isçisi Ahmet METİN BahçeUevler Bakırköy/İSTANBUL Yalı Mah. Sinan Sokak No: 24 Kanşurıcı Mustafa VURKUN Uye Kartal/tSTANBUL DENETLEME KURULU ÜYELERİ Rıza ZORLU Şaban YAVUZ Muhammet KÖSEOĞLU DtStPLtN KURULU ÜYELERİ Ahmet İLGÜN Hasan ATALAN Ali Rıza ÖZDEMİR Makina operatörü Yavuz Selim Mah. 8/1A Sokak No: 9 Bağcılar Bakırköy/İSTANBUL Üretim isçisi Cedit Mah. Topçular Karşısı Demirci Sokak BUa No: İZMİT Üretim isçisi Kuruçeşme Dere Sok. No: 14 JZMÎT Hamurcu Ezrae Kalender Otoklav kazancı Saray Altı Aytası Mah. 20. Sok. Bilayde Büyükhalkau ÎSTANBUL Güneşli Evren Mah. Altay Sok. No: 1 Şirinevler Bakırköy/tSTANBUL Merter Sitesi örnektepe G 3 Sok. No: 71 Bakırköy/tSTANBUL GRTAŞ ORTAŞ AVİZE SANAYİ Merkez Yuksekkaldırım, Galipolede Cad. No: 171 Bahar Han Kat 2 Karaköy Tel: 1435512 Şube: Şair Arşi Cad. No: 76 (Özel Anakent Lisesi Karşısı) Merdivenköy GÖZTEPE Ben REMJDE DEVRBf ölümünün üçtincü yıldönümünde dostlann seni sevgiyle anıyor. ŞtAR YALÇIN OLAĞAN GENEL KURUL ÎLANI BİLrİŞ BİLGİ İŞLEM İŞÇİLERİ SENDtKASINDAN MUSTAFA EMRE İNCE dört yaşıma girdiğiıni duyurunım. 15 Kasun 1986 ORDU Istanbul Trafik Müdürlüğü'nden aldığım 56499 numaralı ehüyetimi kaybettim. HükümsüzdUr. FEYZULLAH DAĞCI Boğaziçi Üniversitesi kimlik kartımı yitirdim. Geçersizdir. NAZLI ÇETİNOK İLAN SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 986/375 Davacı Fatma Çolpan vekili Avukat Hasan Ona tarafından davalılar Saiı Yavaş Vs. aleyh'ne açılmış bulunan işbu ortaklığın giderilmesı davasının yapılmakta olan yargılaması sırasında: Çorlu Sultan köyunden Abdullah kızı Hanım Yavaş isimli mirasçının adresinin meçhul olduğu yapunlan zabıta tahkikatı ile anlaşılmakla duruşmanın atılı bulunduğu 11.12 1986 günü saat 09.00'da adı geçen davalının mahkememizde haar bulunması veya bir vekille kendisini temsil ettirmesi, aksi halde HUMK'nun 509 ve 510. maddeleri gereğince duruşmanın gıyabmda yapılacağı hususu leblıgaı yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 11658 TÜRKİYE GEMt SANAYİt A.Ş. ALAYBEY TERSANESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Müdürlügümüzün ihtiyacı aşagıda belirtilen malzemeler kapalı zarf teklif almak sureti ile satuıalınacaktır. 2 Bu iş ile ilgili şartnamder a) Yangın ihbar sistemi 11.000. TL. b) Mobil yangın dizel pompa sistemi 11.000. TL. bedel mukabili Türkiye Gemi Sanayii A.Ş. Alaybey Tersanesi Müdürlüğü 1675 Sokak No: 148 Karşıyaka/fzmir adresindeki Saünalma Servisi'nden temin edilecektir. 3 Teklif zarfları üzerine, a) Yangın ihbar sistemi, b) Mobil yangındizel pompa sistemi, rumuzu yazüarak 21.11.1986 tarihinde saat 14.00'e kadar Md. 2'deki Tersane Müdürlüğü'ne verilmiş olacaktır. Postadaki gecikraeler dikkate alınmayacaktır. 4 Müessesemiz 2886 sayılı yasaya tabi değildir. Basın: 3195013186 Sendikamızın Olağan Genel Kurulu 13 Arabk 1986 Curnartesi günü saat 11.00'de İstanbul'da Etap Marmara Oteli Opera Salonu'nda aşağıdaki gündem uyannca toplanacak, toplanü 14 Aralık 1986 Pazar günü saat 09.00'dan itibaren 17.00'ye kadar seçimlerle devam edecektir. Toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde, ikinci toplantı 20/21 Arabk 1986 günleri aynı yerde ve saatte aynı gündemle yapılacak tır. GÜNDEM: 1. Açılış ve yoklama 2. Başkanlık divanının oluşması 3. Saygı duruşu 4. Genel başkanın açış konuşması 5. Yeni dönem için sendika zorunlu organlanna aday saptanması 6. Yönetim ve denetleme kurulu raporlannın okunması ve göruşülmesi 7. Kurulların aklanrnası 8. Yönetim kurulunca hazırlanan bütçenin göruşülmesi ve karara bağlanması 9. Dilek ve temenniler 10. Seçimler KONKORDATO KOMİSERLİĞİ'NDEN tzmir 3. lcra Tetkik Mercii Hâkimli&'nin 1986/1214 esas, 1986/1036 karar sayılı ilamı ile komiseri tayin edildiğim; Izmir, Karabağlar 4270 Sok. 10 da. Temel Sazevi Enstürman San.TEMSAN Temel Şehit adlı firmadan alacakh olanlann iş bu ılanm neşri tarihinden itibaren 20 gün içinde evraklarının asıliannı göstermek ve fotokopilerini dilekçelerine ekletnek suretiyle tarafıma raüracaatla alacakb oldukları miktarı deftere kaydettirmeleri, müddeti içinde alacağını kaydettirmiş olan alacaklılarla (23 Aralık 1986 Salı) günü saat 14.00'de lznür 3. tcra Tetkik Mercii duruşma salonunda teklif edilecek konkordato projesinin müzakeresi için yapılacak toplantıda hazır bulumnalan veya kendilerini vekil ile temsil ettirmelerini, kaydını yaptırmamış olan alacaklılann, bilançoda gösterilmiş olmadıkça yasa gereği toplanuya alınmayacaklan, isteyen alacaklının toplantı gününden evvelki 10 gün içinde dosyayı tetkik edebilecekleri ilan olunur. Koakordato Komiseri Av. Erdogaa KESER MÜRACAAT BÜROSU: Alanyalı tşbanı, Kat 2. No: 208 KonaktZMİR Pazartesi, çarşamba günleri 1316 arası Basın: 31575 SEKA ÇAY.ÇUMA N1UESSESESİ MUDURLUĞU'NDEN ÇAYCUMA/ZONGULDAK KÂĞIT NAKLETTtRILECEKTİR. 1 Kapalı teklif usulü ve ihale yolu ile Müessesemizden: a) SEKA Izmit Müessesesi'ne : 8.200 ton, b) SEKA lstanbul AümSaüm Müdürlüğü'ne: 600 ton, c) SEKA tzmir AumSaum Müdürlüğü'ne: 360 ton, d) SEKA Ankara AlımSatım Müdürlüğü'ne: 100 ton olmak üzere toplam olarak 9.260 ton kâgıt naklettirilecektir. 2 Bu ise ait sanname bedelsiz olarak; a) MUessesemiz Nak. ve Ambarlar Şefliğinden, b) Karaagaç Cad. No: 115 Sütlüce/İSTANBUL, Selanik Caddesi No: 5 Kızılay/ANKARA ve 27 Mayıs Meydanı Gümrük iş Haru Kat: 3 tZMİR'deki SEKA AlımSatım Müdürlüklerinden, c) Izmit, SEKA Gn.Md.lüğü İkmal Dairesi Başkanlığından, AlmabileceŞi gibi mektupla da istenilebilir. 3 lsteklilerin şartnaueye göre hazırlanrruş teklif mektuplarımn en geç 9 Aralık 1986 günü saat: 12.00'ye kadar Müessesemizde bulundurulması gerekmektedir. Teküflerle birlikte teklif tutannın %3'â orarunda geçici teminat da verilmiş olacaktır. Postada meydana gelecek gecikmeler göz önüne alınmayacaktır. 4 Müessesemiz 2886 sayüı arurma, eksütme ihale yasasına tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine vermekte serbesttir. Basın: 31911 TOPRAK MAHSÜLLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 150 ADET EL TELSİZİ SATIN ALINACAKTIR Şartnameleri Ankara'da Genel Müdürlük Malzeme İkmal ve ldari İşler Daire Başkanhğı ile Kayseri, Istanbul, Izmir, Afyon, Konya, îskenderun, Samsun, Erzunını ve Diyarbakır Bölge Müdürlüklerimizden bedel mukabilinde temin edilebilir. Kapalı zarfla teklif alma yoluyla yapılacak ihaiede geçici temınat ile birlikte verikcek diğer vesaik ve şartlar şartnamesinde belirtilmiştir. Teklif mektuplan 8.12.1986 günü saat 15.0O*e kadar Genel Müdürlük Haberleşme Şube Müdürlüğüne verilecek ve aynı gün saat 15.15'te komisyon huzurunda açılacaktır. Poslada vaki gecikmelerle telgraf ve telexle gönderilecek teklifler kabul edilmeyecektir. Müessesemiz 2886 sayılı Devlet thale Kanununa tabi değildir. Basın: 31632 İLAN ANKAFLA TELEFp BAŞMUDURLUĞU 1 Başmüdürlüğümuz ihtiyaa olan 2 kalem kaynak kablosu ile 1 kalem topraklama kablosu kapalı yaalı teklif mektubu almak sureti ile satınahnacaktır. 2 Bu ise ait şartname Başrnüdürlüğümüz Malzeme Müdürlügü'nden bedeli mukabili temin edilir. 3 lhale 2.12.1986 günü saat 15.00'te Başmüdürlügümüzde yapılacaktır. 4 Geciken teklifler kabul edilmez. 5 BasmUdürlüğümuz ihaleyi yapıp yapmamakta veya tercih yapmakta serbesttir. Basın: 31824
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle