17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ER CUMHURİYET/7 9 Eylül Üniversitesi ile TtSK'in düzenledikleri bir sempozyumla yasalaşmasmm 50. yılı anılan îş Yasası yerine Ozal hükümetinin uygulamaları tartışıldı. Çalışma Bakanı Kalemli ile Türklş Başkam Şevket Yılmaz'ın katılmadığı sempozyumda TtSK Başkam Narin, yüksek faiz politikasım ve bankaların son hacizlerinieleştirdi. İZMİR, (Cumhuriyet Ege BttSon günlerde basında yer alan rosu) İş Kanunu'nun 50. Yılı hacizler konusunu da gündeme Sempozyumu'nda kendi aralagetiren Narin, "Fabrikalann rındaki sonmlannı bir kenara bıönünde davullu zurnalı. halaylı rakan işveren ve işçi temsilciledanslı bir şeküde ellerindeki fori, Turgut özal hükümetinin toğraf makineleriyle basın, Wrekonomi politikasıru eleştirdi. kaç haciz memunı, bankalann TtSK Başkam Halit Narin, hüavukatlan temsUcieri Türk ekokümetin uygulamalannı sert bir nomisini kuran insanlan istismar dille ele alarak, "Dert ortaya edercesine bareket ediyorlar. Bu çıktıktan sonra derde deva olahadiseler Türk ekonomisini iyicak çalışma istemiyoruz" dedi. ye götürmek isteyenlerin tavn giNarin, sorunlann başmda, uygu bi gönilmemektedir. İstismarcı lanan para politikasının geldiğibir yaklaşun içinde hür teşebbös ne işaret ederek, "Sayın özaTmensuplannı çıkarcı göstermek ın, 1987 "ye girerken bankacıla yanlıştır. Bu yanlışlık Türk ekonn girişimlerine ve yüksek faiz nomisini geliştirmek isleyenlere politikasına dur demesi zamanı bir darbedir. Gelecekte sanayi gelmişür" biçiminde konuştu. kuracaklann moralini bozmakEBSO Başkam Ersin Faralyalı ür" dedi. da, konuşınasında sosyal uzlaşTekstil sektöründe bugüne kamarun sağlanmasını isteyerek, dar yapılan toplusözleşmelerin "Yanhş kararlarda ısrar edUerek en iyisini yaptıklannı anımsatan sanayüeşmeden caymaktan endiNarin, sözlerini "15 milyar doşe ediyornz" görüşünü savundu. larlık ihracat hedefine vanncaTurktş Yönetim Kurulu üyesi ya kadar iç kavgayı bırakahm. de tüm yurdu beklenmedik şiddetiyle saran soğuklardan payına duşeni almışn. Ceketler yetmemiş, pal Mustafa Orhan ise, "Hükıimet Hedefe vardıktan sonra ne ister' giyüip kafkoüar sanlmıştı. Kapkara bulutlar güneşe yol vermiyorlardı.Çok kısa sürelerle gozkırpar • fiyatları Avrupa seviyesine, ücseniz yapalım" diyerek bitirdi. •ttara yakaianıyor, görünmez oluyordu. O akşamüzeri Izmir Körfezi günefin yüzünü gösterdiği anı yaşı • retleri Hindistan seviyesine indiEBSO Yönetim Kurulu Başrtıiar, bir konup bir havalanıyorlardı. ABD 'nin 6. Filosuna bağlt sancak gemisi danir altp ağır ağır gider. rerek kendisine övünme payı kanı Ersin Faralyalı da, demokTÜze dahyordu. Bu arada güneş de bulutlarayakaianıyor, hava iiısırmaya" başhyordu. {ÜMlT OTAN) çıkanyor" eleştirisini getirdi. rasinin bir teraziye benzediğini, TtSK ve Dokuz Eylül Üniverbir tarafta disiplin, diğer taraf?** sitesi Rektörlüğü'nce ortaklaşa ta özgürlüğün bulunduğunu te ANAP'lıların oylanyla kabul edilmedi düzenlenen "İş Kanunu'nan 50. anımsatarak, "denge bozulursa Ydı Sempozyumu" dün Büyük anarşi gelir" dedi. Faralyalı koEfes Oteli'nde başladı. Türklş nuşmasında endişesini dile getiGenel Başkam Şevket Yılmaz ile rirken şöyle dedi: ÇaLşma ve Sosyal Güvenlik Ba"Endişemiz yanltş karartarda kanı Mükerrem Taşçıoglu'nun önergenin görüşülmesi bunlan kanp oianlmr, jimdi bnıu vedic tçMi" diye müdahale bulundu. Toptan, ısrar edilip, sanayfleşmeden caykatılmadığı sempozyumun açış otaaMadırlar" biçiminde konuştu. Po bir karakolu makam kabul eden bakanın manın gündeme gelmesidir. Beînşallah bizim gibi konuşmasını yapan Prof. Dr. lis tarafından dövüldüğü için şiklyetçi kendi "ifgal" ettiği yeri makam olarak nim oglum sanayileşmeden vazHr" dedi Atüla Sezgin'den sonra söz alan olan bir tek kişi bulunmadıgmı, hiç kim görmediğini öne sürdü. geçerse, bunun üzerinde dunnak TİSK Yönetim Kurulu Başkanı senin hastane raporu almadığınj anlatan ?lcilleri polisin üzerine lazımdır. Üretimin arttınlması HDP gnıbu adına Abdarrmhmaa KaHalit Narin, ekonominin getirbakan, milletvekillennin polisçe kötü mu rma, Antalya olaylan nedeniyle hükümeiçin, ihracatın devamını sagladiği koşulları değerlendirdikten, ameleye maruz kaldıkian iddiasının ün tin tutumunu deştirdi, "MİUetvekflinia mak için çalışırken, sanayüesme memiştir" dedi, Akbulut şunlan kânsız olduğunu söyledi, "EUmizdcki Mygulıgnı korvyamayamlar, kaDoa say sosyal sorunlann nasü halledileyerine ticaret teşvik edilirse buceği yolunda ışık aldıktan sonra banüar tmnn tlahâ yuataaaktadır" di gmkgun ve haldanm aaa) kon7»cakiar" nun üzerinde düşünmek lazımlag düzcnkme kundnnan kutı, ye konuştu. siyasi yaklaşımlann enine boyudiye sordu. Turan Beyazıt da SHP grudır. Sanavidnin probienüeri süm Uüakttr. Kaann Uummmakür. na ele alınması gereği üzerinde bunun gorüşlerini açıklarken, "1980 toratle çözümlenmeiidir." «rik Kavfagı'ndu itibanfi konDYP gnıbu adına konuşan Köksal cednde 1982 Aaayana'ma ödemlni çedurdu. ıtde ghneytp tmetpa$a Cadde Toptan, polisin aniden çıkarak coplarla ken etki bir dyanl bderiB, bifün hak ve 9 rnoiyle kannnsnz yüriynş taf saldırdığını, pek çok kişinin ezilme teh özgürlttkjeria knOauouıUD httkhnetçe . Bana bin mflmemiftir. Sonuçu likesi geçirdigini belirtti ve "Poürie kalk yatalara aykm olarak engcüesdigi MÇu davnnaa DYP, ma|dar bmle anuuu ginnek bteyen nriDetvddDeTİ, n lamaaaıa koaasa haliat gddigiai" beJftir. Hlç kİBuenln bnrnn kana fatlanaı söylemclcrbıe rmtneo copUn lirtti, "B«, den atuunası lereken, «ttffimqlanhr, bakMin dedigi gibi mUtare ottlmesi, detertendHmai serekea bir bD üzerine DYP'li Feyzoltah Yd killeri, poliskri tartaklmmış de0Dcrdir" ret taMoradar" dedi. AMürrczzak Ceyiao, oturduk diye konujtu. Toptan, ANAP sıralann1BS6 bütçesinde Emekli Sandığı'mn ödeneklerinin 120 f rden iürazda bulundu, konuşma dan laf atüınca "faşdab Mıim gibi olorANAP grubunun gorüşlerini ise Ceomilyar lira eksik hesaplanması sonucu, sandığm, emekli dOren bakan, topluluğa şişeler soDuı. Buraya «inımiTia akı Uc gekfik" |iz Datyar apkladı. Dagyar, önergenin uve "Satümı; potb" temposu tu deyince, birleşimi yöneten ANAP'lı Baş Antalya'daki olaylan bahane ederek maaşlan, vergi iadeleri ve memur borçlanmalan için poBslerin yuhalandığını belirtti ve kan Vekili Halim Aras, "Sayın Köksal, Mecliste yeni bir olay meydana getirmek Odeyecek parası kalmadı. Sorunun nasü çözüleceği henüz ı eskisi gibi oldu, bir zamMlar 400 millervekUİ de bnraya alnnun akı iie için verildiğıni öne sürdü. belli değil. îş Bankası paralan Odemiyor. İş Kanıınunun 5O.ydı sönük kutlandı DUYDUK / GÖRDLK PEKŞEH "Kanuni" Amerika'da... "Türkiye'deki yaşamları" çeşitli şekillerde ve defalarca tefrika edilen ünlü işadamımız Sakıp Sabana, bu kez "ABD'deki yaşamım" bir gazetede tefrika etmeye başladı. Aynı anda da Amerikan sigara fırması Philip Morris ile el ele vererek "Kanuni Sultan Süleyman çağı"nı açmaya karar verdi. Hemen "hoppalaa.." demeyin. Sabancı Holding ve bir Amerikan sigara firması ile Kanuni'nin ne ılgisi var demeye başlamadan önce lafımızın sonunu getırmemizi bekleyin... Sabancı bu ilgiyi geçen hafta sonunda Aya Irini Kilisesi'nde verilen akşam yemeğinde yaptığı Türkçe İngilizce kcnuşması ile veciz bir şekilde açıkladı: "İnsanlan, kitleleri, kurumları, toplumlan, milletleri birbirine yakınlaştıran, kaynaştıran birçok faktör vardır. Bunlann başmda sanat ve kültür gelir" dedi. den duyuyorum (kaynak: gazeteler) Aynı Çağlayangil başka bir konuşmasında da, "Adamlar (CIA) altımızı oymuş, haberimiz yok" demişti zaten. Neyse biz siyaseti bırakalım, yine sanata ve küitüre dönelim.. Genç kızlarımızın, genç oğlanlarımızın yüreği, Amerikan müziği ile atmıyor muydu? Ytyeceklerimiz arasına üniversite mezunu McDonalds hamburgerieri bile v«"*dmamış mıydı? Daha ne kadar kaynaşacaktık bu Amerika ile.. Galiba biraz daha kaynaşmamız gerekıyordu. Ve bu yüzden Kanuni sergısi ABD'nin çeşitli kentlerinde (Washington, Chicago ve Newyork'ta) sergilenecekti. Sabancı'nın konuşması sanatın ticaret hayatındaki işlevini de açıklıyordu. Bir tarihte Mitterrand'ın sanayi bakanından randevu istemiş ve almıştı. Ne ki, içeri girerken "bakanın kendisine 15 dakikadan fazia zaman ayıramayacağı" söylenmişti.. Kurt işadamı Fransız Sanayi Bakanı'nın odasına girince, "işe" işten başlamak yerine, sanattan (beraberinde getirdiği hat koleksiyonu kitabı ile) başlamıştı. Bakan müthiş ilgilenmişti. Hele Şeyh Emrullah'ın hatlarını görünce iyice yumuşamış ve Sabanct'ya "My time is your tıme benim zamanım sızin zamanınız" diyerek bir saat ayırmıstı. Sabancı belirtmedi, ama bu bir saat içinde "iş" de halledilmişti herhalde. Sanınm sanatın faydası da buydu.. Daha sonra Sabancı sözlerini kendi'deyişiyle "Kayseri İngilizcesi'ne çevirerek özetledi.. Oysa ingilizcesi oldukça iyıydi. Hatta Türkçesi bile düzelmiş gibiydi.. Kullandığı sözcüklerdeki "g"ler ortadan kalkmış, yerini "k"ler almıştı.. Bu değişikliğe (ben dahil) çok kişı şaşırdı.. Acaba Sabancı bir sanat ortamında bulunması nedeniyle İstanbul şivesini taklit mi ediyordu, yok eğer asıl şivesi buysa, eskiden Kayserı şivesi taklidı mi yapıyordu? Şaka bir yana, Kanuni sergisinin ABD'deki açılışı başka bakımlardan da "eyi ve güzel" otmuştu. Çünkü "Süleyman " deyince ABD'li dostlarımızın aklına hep Süleyman Demirel geliyordu. Bu serg'h den sonra Türkiye'de sadece Süleyman Demirel'lerin değil, "kanuni" insanların yaşadtğı da anlatılabiiecekti. Nasıl ki, Japonya, Almanya ve ABD'de daha once açılan "Türk uygar i+ingi araştırmasına *ret' Emekli Sandığı nda para bitti Yani bu sergi Türk ve Amerikan toplumlannı birbirine yakınlaştırmaya, kaynaştırmaya çalışacaktı. İyi, güzeldi, ama biz zaten Amerika ile son derece "kaynaşmış" bir toplum değil miydik? Oylesine kaynaşmıştık ki, bir Amerikalı general elini kolunu sallayarak, hem de birliği ile birlikte ülkemize giriyor, İran sınırına yakın bir yerde gizlenip (yineliyorum, birliği ile beraber) başka bir ülkeye saldırmak için bekleyebiliyordu. Zamanın Cumhurbaşkanı Vekili İhsan Sabrı Çağlayangil ise "şecaat arzederken" şunlan söyleyebiliyordu: "Olaylardan hiçbir bilgim yok Bağlı bulunduğum hükümetlerin hiçbiri gizli bir işe katılmadılar. Benim bu olaylardan malumabm yok. Olayı siz lıklan" sergisi ile dostlanmız, bizden önce de olsa ülkemizde bazı "uygarlıklar" olduğunu öğrenmişlerdi.. (Bunlar benim yorumum, Sabancı'nın sözleri değil) Sabancı'dan sonra çiçeği burnunda Kültür ve Turizm Bakanımız Mesut Yılmaz sözü alarak Sabancı ile "ortak yönü"nü açıkladı. İkisi de sanatçı değıllerdi. Ama sanat yoluyla Amerikan toplumunda yaratılacak zeminde bu toplumu daha iyi kontrol etmek (ve biraz da kredi almak yine benim yorumum) fena olmazdı.. Konuşmaıardan sonra 16. yüzyıl müziğinden örnekler verildi ve Nefiri Behram Ağa gibi bestekârların "dügâh" makamındaki yapıtlarına birçok çağnlı "bayıldı." Konser bittikten sonra dostları tarafmdan ayıltıldılar.. Aya trini Kilisesi'nin tarihi ve dinsel, aynı zamanda müthiş soğuk atmosferı içinde titreşen dekolte giysili hanımlar garsonların servis yapmasını uzun süre beklediler ve bu arada Fransızca Türkçe yazılmış mönü listesini inceleyerek oyalandılar.. Listenin incelenmesinden çıkan sonuç şuydu: Galiba ABD'de Türk kültürünü tanıtırken, Türkiye'de de Fransız kültürünü tanıtmak amacındaydık. Mönüde "levrek kâğıtta, peynirli su böreği, sorbe limon, kestaneli hindi kızartması, mtsırlı salata ve tatlılar" vardı. \J\KAK\TAS1 Bilmece, bildirmece. Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nun Genel Sekreterı Hasan ipek hakkında bir iddia daha ortaya atıldı. Adı daha önce bir öğretım göreviisıne saldırı olayına kartşan sekreter İpek'in okul matbaasında çalışan işçilere Matbaa Müdüru Setahartln Topçu ile birlikte fazla mesaı yazıp, daha sonra bu mesai paralannı geri topladığı öne sürülüyor. Hasan İpek bu iddiayı "maksatlı" olarak niteteyerek şiddetle yalantarken, okulun matbaasırİda işçi olarak calışan Hüseyin Oanışman noterden onaytı yazılı iddialannı Cumhuriyet Saycılığı'na iletti. "Otay adam" İpek ile ikjili iddialar şöyle sıralanıyor: • Matbaa işçileri Ömer Dinercan, İbrahim Partak, Necdet Yeşil, Murat Kayıç, Musa Aras, Baki Aksoy, Çetin Türk ve Ntyazi Tamay'a Matbaa Müdürü Selami Topçu aracılığıyla fazla mesai yazdırarak, daha sonra "Müdür bey az para kazanıyor" gerekcesiyle gen toplatması. • Mehmet Pehlrvanh adlı şahsın "Kırıkkale" adlı krtabtnı yetkisinde olmadığı halde okul matbaasında hiçbir ücret odemeden bastırtması. Bu kitaplardan 250 adedıni 1. hamur kağıda, bin adedıni ise normal kağıda bastırarak çeşitli kişilere dağıtması. • Mutfak isleri görevtisi Ali Ünal ile birlikte yemek kartı almadan ve fiş kestırmeden yemek yemesi, bunun yanında 20 adet tavuk budunu bir gece örv ceden kopararak, evine götürmesi. • Matbaadaki artık tahta ve kerestelen Matbaa Müdürü Selamı Topçu'ya emir vererek, toplattınp götürmek, rtiraz eden işçileri tehdit etmek. Fazla mesaı yolsuzluğu üzerine Okul Müdür Yardımcısı Nevzat Gözaydın konuyu soruşturmakla goreviendırıldi. Konu araştınlırken geçen cuma günü Selami Topcu'nun görevinden alındığı bildirildi. Ancak Topçu, pazartesi günü okula gelerek maaşını aldı ve görevine devam etti. Nedendir bilirv mez. ama okul yönetimi, bu kez konuyu soruşturan Nevzat Gozaydın'ı "yöneticl anlayışı ile bağdasmayan davranışlarda bulunduğu" gerekcesiyle bu görevinden aldı. Şimdi konu savcılıkça inceleniyor. Konu ergeç aydınlığa kavuşacak. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Emekli SandığVndan borç başvurusu kabul edilmiş olan memurlar, İş Bankası'na başvuruda bulunduklan zaman kendilerine ödeme yapılamıyor. İş Bankası yetkilileri, "Emekli Sandıgı'ndan gereken transferler bâlâ yapılmadıgından biz de ödeme yapamıyonız" dediler. Emeklilere yapılması gereken 12 milyar liralık vergi iadesinin hangi kaynaklardan karşüanacağı sorununa da hâlâ çözüm bulunamadı. İş Bankası ile Emekli Sandığı arasında dün yapılan toplantıda, 1986 ödenekleri tamamen tükenen Emekli Sandığı yetkilileri, soruna Maliye Bakanlığı tarafmdan bir çözüm bulunana kadar İş Bankası'nın kendi kaynaklarından ödeme yapmasını istediler. tş Bankası yetkilileri de, kendileri tarafmdan ödemelerin anTürkiye*ye Iran'dan sokulan ve Avrupa'daki piyasa değeri 300 mttyon cak bir "kredi anlaşması" yapıldığı takdirde gerçekleştirilebileV frayt fcujan ^ k ü o e r o i n tstanbulpoUsi tarafmdan SümbüUfendi Camti \e geçirildi, 3 kaçakçı gözaltma ahndt. Eski bir uyuşturucu kaçakçıa olan Cindi trizin üç ay önce cezaevin ceğini, Emekli Sandığı'mn ödetan sonra "yeni bir iş" üzerinde olduğunu saptayan polis, kendistnt Izlemeyt başladu Ahcı rolüne glren po nek sorununa çözüm bulunduktriz'den eroin isttdL Kendisinde eroin ohnadığiru büdten Öndi Iriz, bu konuda araabk edebüeceğM bOdtrerek, tan sonra, yapılan ödeme •n 5 küo eroin karştağt 35 milyon istedi. Ahcı kıhğındaki poUsleri Kocamustafapafa'ya götüren eski sabıkah, tutannın üzerine kredi faizi kodil Jekin ve Yusuf Seren'den beş küogram eroin dolu çantayı ahrken suçustü yakalandu Sorgulamalan yapı nularak Emekli Sandıgı'ndan satıalanuyuşturuculan 77yafindaki Mehmet Deniı'den aldtğvu büdirdUer.(Fotoğmf: HALIL NEB1LERİ tahsil edileceğini söylediler. İş Bankası yetkiiileri, kendi bankalannın ödemelerde sadece bir aracı olduğunu, ödemelerin fınansmarunı yüklenme zorunluluğu altında olmadıklarını toplantıda vurguladılar. Emekli Sandığı yetkilileri de, sorunun bütçe ödeneklerinde yapılan bir yanlış tahminden kaynaklandığım, çözüme kısa surede ulaşüabileceğini sandıklaruiı belirtmelerine karşın, ikraz odemelerinin belirli bir sUre İş Bankası tarafmdan yüklenilmesi önerisini kabul ettiremediler. Emekli Sandığı ödeneğinin tamamen tükenmesinin temelinde, 1986 bütçesinde Emekli Sandığı ödeneği hesaplamasında 120 milyar liralık yanlış yapılması yatıyor. Maliye Bakanlığı yetkilileri, Emekli Sandığı'mn sonınunun ek odenek konularak mı, yoksa ödenek transferi yoluyla mı çözüleceği konusuna da hâlâ karar veTemediklerini söylediler. "Maas ödemelerine daha vakit var, o zamana kadar sonın çözülür" diyen yetkililer, "Asü sonın vergi iadeleridir, kısa vadede 12 mttyar liralık bir kaynak yaratılmalıdır. Buna çözüm aranıyor" dediler. ilk "pes" diyen o oldu. *ILER FSAK.. 31. DONEM FOTOGRAF Çerçeve FLORANSA'dır Çerçeve FLOMNSA'DIR ınrcı ART GALERİSİ 3 (URSU * r * Ç»«»*a 18.3020.30 VUrtOU 6 Aral* CMMrttU 13.3015.30 TA S R Y R / KAYIT: Itor gia 18.N'riea senn O ÜO SAWTAniW«rmMtar (M. Hocazade * . Çakar Apt. 17 Kat: 2 (Ahraa HastaiMsl k*r» ıkatntfa) 143 14 01 / 17.0020.30 Işçi ve memura konut için yardun yusalaşU ANKARA, (Comkurryrt Bttrosa) Memurlar ve işçflerle bunlann cmekJikrine konut edindirme yardımı yapüması hakkındaki tasan, Mecüste kabul edilerek yasalaşü. Yapılan bir değişiklikle yardımdan yararlanacak konutlann metrekare sının 60*tan 75'e çıkartıldı. Yasaya göre, işçiler adına işverenler, memurlar adına devlet, emekliler adına da baglı bulunduklan kurumlarca Toplu Konut Fonu'na 180 ay boyunca para yatınLacak. Bu miktar ilk altı aylık dönem için ayda 3 bin 500 lira, ikinci alü aylık dönem için 7 bin 500 lira, uçuncü alü aylık dönem için 10 bin lira, dördüncu altı aylık dönem için 13 bin lira, kalan süreler için 16 bin lira olacak. Bakanlar Kurulu, bu miktarlan gerektiğinde S kaüna kadar artorabilecek. 10'dan az işçi çahştıran işverenler, konut yardınunı yaurmakla yükümlü tutulmayacaklar. Isteyenler, bu yardunı yatnabflecekkr. Lojman tahsis edilen memurlar yardım alamayacaklar, konutu bulunan emekliler de kapsam dışında kalacaklar. HDPTi tamal Şeofön ve arkadaşlannın verdikleri bir önergenin kabulü ttzerine, 60 metrekarelik miktar, 75 metrekareye yükseltildi. önerge sahibi Şengün, konut kredisinin 60 metrekare için kullandınlacağııu, aradaki miktann konut sahibince ödeneceğini bildirdi. Yasa, Cumhurbaşkanının onayından sonra, Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluge girecek. Kaybolanlar Eski Devlet, son duzenlemelerle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na getirilen Mesut Yılmaz'ın "yıldızının partadığı günlerin" çok gerisinde kaldığı göze çarpıyor. Hukümet Sözcüsü iken sık sık TV'den alnına düşen perçemiyle, parlayan gözlükleri, duragan sesiyle kamuoyunda görünen Mesut Yılmaz'ın "kabuğuna çekildiği " söyleniyor. Yılmaz'ın artık ön planda görünüp " s e v i m s i z b i r manzara" çizmektense, geri planda kalıp bakanlığımn işieriyle meşgul olmayı yeğledığinden söz ediliyor. Nitekim geçenlerde Mesut Yılmaz, bakanlığımn önde giden işlerinden başlıcasmın ne olduğunu "New York'taki Kanuni Sultan Süleyman Sergisi Türklye'nin en büyük kültür propagandası olacak." Asırlar gerısıne gidileceğine, son yılların kültür faaliyetlerinin de bu sergide yer alması dileğinde otanlar, örneğin kimi kitapların nasıl yakıldtğını, kimilerinin bakanlığın INAT GALERİSİ ^ 1 5 KASIM ) YESIL CIMEN SOK 91 • BA.LKAN NACİ İSLİMYELİ FATMA TÜLİN ÖZTÜRK MUSTAFA ATA NEŞE ERDOK ^ ^ S A N A T GALERİSİ FLORANSA ANTİK VARAKLI TABLO ÇERÇEVELERİ FLORANSA TİPİ PATİNE OVAL ÇERÇEVELİ AYNALAR MODERN RESİM ÇERÇEVELERİ VE PROFİL SANAYİİ Adrt= Teşvıkıye Ihlamur Yolu No 1 (Teşvıkıye Camıı Ark Tel 1330619 5274006 5268933 ası> k' Telex 22627 İSTG TR 547 Telgraf Aslakalİstanbul FLORANSA ÇERÇEVE BİR ASLANLI KORNİŞ KURULUŞUDUR 40 yıllık tecrübe uzman kadro 1330619 5274006 5268933 SHP Küçük Kurultayı için genel merkez, Ses Sineması'nı tutmuştu. Tüm il başkanları, milletvekilleri salonda paltoları ile oturuyorlardı. SHP'nin ara seçimler sırasındaki organizasyonlarını bilen gazetecıler, bu " g ü ç " koşullara zaten alışmışlardı. Ama SHP'nin kendi içinden ilk " p e s " diyen istanbul İl Başkam Hasan Fehmi Güneş oldu. Güneş: "SHP'nin tüm küçük kurultaylarında üşüdüm. Paltoyla oturdum. Karanlık salonlar tutulduğu için sağlıklı bir çalışma yapamadım. Partlll arkadaşlanmın bu koşulları haketmediklerini düşünüyorum. Doğru dürüst bir yer tutmanın zor olduğunu sanmıyorum" diyordu. Güneş de 'pes' dedi Dinamik müsteşar Ahmet Selcuk Başbakanlık Müsteşartığı görevine başladığından bu yana evinde akşam yemeği yemeğe hasret kaldı. Müşteşarlık gibi krftik bir görevin sorunları ite boğuşmaya başlayan Ahmet Selçuk geceyarısı saat 02.00'den önce evine dönemıyor. Müstesann emrındeki genç bürokratlar bile Ahmet Selçuk'un bu hızlı temposuna ayak uydurmakta zorluk çekerlerken, günde 5 saat uykuyla yetmen 56 yaşındaki mösteşarda yorgunluk belirtisinin zerre* görünmüyor. Müsteşarın Enerji ve Tabıı Kaynaklar Bakanlığı'ndakı günlerinden tanıyan mesaı arkadasları ise Ahmet Selçuk'un bu bitip tükenmez enerjisinin iş disiplinine ve yaptığı işi ciddiye aimastna bağlıyoriar. I ÖNSOY : ti/1 SADEHİN ÇULAN Resım Seraısı ZEYNEP SARI06LU Suluboya Resım Sergısı 4 Kasım 29 Kasım ' 9 8 6 ADd loekcı Caddest 75 Macka 1312832 Resım Sergısı 7 Kasım • 30 Kasım 1986 todı Ipekc Caö 48; 1 Teşvıkıye Tel 1410458 1477475 ESKİ USTALARDAN saru Jîobi İMmmt» PBJI 85 Teı 146 72 81 'SANAT MERKEZİ Sanatçı.sanatsem sanat için ekk \ Atıye sok 8/2 Yuva apt I Teşvıkıye IST 141 77 09 IÜMİTYAŞAR YıtaaıNeden geri planda? bodrumlarında su altında nasıl tutulduğunu da sergileyerek, içten bir görüntü vermenin bakanlığın başlıca görevi olabileceğinı öne sürdüler. Yaşadığı yüzyılda küitüre, sanata önem veren Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra hangı kışının adını taşırsa taşısın böyiesine bir sergilemenin 20. yuzyıl başmda bir Turkiye manzarası çizeceğini vurguladılar. Hükümet üyelerine söylenen bu öneriye alınan yanıîsa kısaydı: "Alan da kaçan mı?" TUNCEL w ^^DOGRU TEM SANA1 GALERİSİ UMITYA5AR SANAT MERKEZI IUMAN PURA Her hafta bir ressam İSMET BİRSEL Husrev Gerede Cad 126 Teşvıkıye Meydanı IST Tel 141 27 11 mamshuki GAiımsı AEDPA ODET SABÂH Resım Sergıs< GULER EMİROĞLU RESİM SERGİSİ(Pastel) 1117 Kasım GALATA GALERİSİ Tünei Karşsı Geot Han B Bk* 9/2 Tel 1493561 v 31 Ekla • 11 KaM 19M 1016 Kasnn 1986 >k 8/2 Yuva apt Teşvıkıye IST 141 77 09 4 Kaum 26 Kosnn 1986 Aud.oV.sod sooti 7 X Pazdt» Cutroriesı U 0019 00 Kuyuluboston Sc* 44^2 Nımet Apt 1470899 14797 56
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle