18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 12 KASIM 1986 "İnkılap Mektupları"na açıklamalar Gazetemizde bir süre önce yayımlanan "İnkılap Mektuptan" dizisi Ue ilgili olarak Sayın Faruk Güventürk, Sayın Sami Küçük, Saym Şeflk Yücesoy ve Sayın Kâzım Thşkent birer açıklama gönderdiler. Bu açıklamalan aynen yayımlıyoruz. UĞUR MVMCV Kâzım Taşkent: Yapı Kredi'nin sahibi ben değildim "Sayın Ugur Mnmcn, Camknijtt Gazeted / Cttalogln. " O M M KMcMrm sandıfıııdaıı pkaa BMktnpiar" başüğını taşıyan yazıyı okuduktan sonra, Cumhuriyet gazetesinin hayatımdaki kıymetli yerini, yine şükranla andım. "Prof. Yalçın Uc ihtilakfleria fliskfcri™ o sralar, baa a*afcrie tç«dçlı olan ve iükc yönetimin* Bişkin göriiskrrai GflneTe yaata olarak bUdirea Kâam Tafkent'ln sahibi oldu| a Yapı ve Kredi Bankası'ndan nglaıur." Bu bUgiden sonra, evvda ufak bir tashihte buhınmama izin veriniz. Yapı ve Kredi Bankası'tun sahibi değildim, kurucusu olarak başkanlık varifesinde bulunuyordum. Bu suretle böyle bir hizmeti yapmıstım. Yazmak lütfunda bulunduğunuz yazıyla, bana kazandırdığınız gurur Jafkent: Şükranla andmu karşısında kıymetli şahsınıza duyduğum derin şükranımı size açıklamak fırsatını buldtım. Derin hürmetlerimle. A. Kâam Taşkent" Şefik Sçyuyüce: Menderes ve 56 kişiyi yurtdışına gönderecektik Cumhuriyet Gazetesi'nde neşrettiğiniz rahmetli Osman Köksal'a gönderilen mektuplarla ilgili olarak yapılacak açıklamalan aynen neşredeceğinizi bana söylemiştiniz. Benimde Osman Köksal'a yazdığım iki mektubu neşrettiniz. Lütfen açıklamamı da neşredin. Yazdığım mektuplann yazüış tarihindeki genel politik havayı ortaya koymak zaruretı vardır. Aynca her satınn değerlendirilmesi içinde, okuyan herkesin Osman Köksal'ın bildiklerini bilmesi gerekir. Bu açıklamalannda kısmen ve ana hatları ile okuyuculannıza tarafsız değerlendirme imkânı sağlayacağımı zannediyorum. 1 Mektup tarihlerindeki genel politik hava: 27 Mayıs'tan sonra kısa yoldan kendilerine iktidar yolunun açılmasını düşleyen bir kısım politikacılar (siz yaptımz çekilin ve icraatı bize bırakın) demeye başlamıştı. Kısacası o zamanki bir siyasi parti bizi, iktidara gelebilmeleri için bir vasıta olarak görmekte, köklü reform hareketlerinin ancak kendileri tarafından yapılabileceğini bevan eden girişimlerde bulunma>a başlamışlardı. Hatta içimizden bazı arkadaşlanmızda, aynı tezi savunur olmuşlardı. Komite toplantısında alınan kararlar daha uygulamaya konulamadan bu siyasi kuruluşun eleştirilerine hatta reaksiyonuna uğramakta idi. Politik kuruluslarla diyalog yapmama karanmıza rağmen, bazı arkadaşlanmızın CHP Genei Merkezi ile temasları olduğunu, haberleri onların sızdırdığını tespit etmiştik. CHP'yi ziyaret edip bilgi verenlerin ağız yaparak (duyduğumuza göre, hemen mevcut partilerle bir seçim yaparsak bizi ömilr boyju senatör yapacaklarmış) demeye başlamışlardı. Bir toplantıda bizzat Cemal Gürsel'in, sizleri ömür boyu senatör yapacaklarını, CHP Genel Başkanı lnönü, bana söyledi diye beyanda bulunmuştu. Kasım 1960 başında CHP yöneticilerinden bir kısmı, Saraçoğlu Mahallesi'ndeki evimin önünde bekliyerek bir sabah saat 8.00*de (erken seçimlere siz de karşıkoyuyormuşsunuz, kapatılan DP mensuplannı yok kabul edemeyiz, radikal tedbirler alıncaya kadar seçim yapılamaz diyormuşsunuz, halbuki b>z sizleri öoıür boyu senatör yapacağız bu fıkirlerinizden vaz geçin) demışler bir süriide sebep saymışlardı. (Bu senatörlük babadan oğula devam edecek mi), diye sormuştum ve (Bir padişah kovuldu siz 37 padişah yaratmak istiyorsunuz) demiştim. Tabiidir ki, 13 Kasım 1960 ihanetinin baş mimarı CHP idi. Nitekim rahmetli Dündar Taşer bana yazdığı bir mektupta, akrabası olan Sayın AIi thsao Gögıişün kendisine 12 Kasım 1960 akşamı telefon ederek (hemen radyoya gidip Milli Birlik Komitesi'nden istifa ettiğini ilan et, bu gece saray ihtilali yapılacak) dediğini yazmıştı. 13 Kasım 1960 ihaneti bir siyasi teşekkülün kendi amâline uygun gözukenler ile ittifaki sonucu meydana gelmiştir. Ne yazık ki, anlatılanlara göre; o zamanki Millı Birlik Komite üyelerinin bir kısmı devamlı senatörlük için Kurucu Mecliste masa masa gezerek ve ricada bulunarak imza toplamışlardır. Demokratik bir rejimin varlığını kabul edebilmek için bu rejim için zaruri şartların mevcudiyetine ihtiyaç vardı, politik, ekonomik ve kültürel bir seviyenin asgari düze>'de dahi olsa, tesisine imkânlar sağlayıp, ondan sonra yeniden yapılacak bir anayasa ve seçim yasası ile, bir daha müdahaleye imkân bırakmayacak demokratik bir rejim ile sivil idareye dönüşüm dışındaki telkinleri ben ve bir kısım arkadaşımız kabul etmiyorduk. Bu radikal tedbirler dışındaki istekler bizi bir parti jandarması durumuna duşürecek ve DP'ye oy vermiş vatandaşları yok kabul etmek antamına gelecekti. Aynı zamanda rayına oturmamış bir demokratik rejim her on yılda bir, yeni bir müdahaleyi davet anlamı taşıyacak iddiasında bulunmuşluk ki, tarih bizi haklı çıkardı. 12 Mart 12 Eylül on yılda bir geldi. tsteklerini kabul ettirmenin yolunu arayan CHP Milli Birlik Komilesi'nin parçalanmasını hedef alan girişim, dedikodu ve birçok arkadaşımız için isnatlarda bulunmaya başladılar. Sayın Aipadan Türkeş içinde böyle bir isnad kampanyası başlamıştı. Alpaslan Türkeş için isnadları ilk defa tstanbul'da ayrı iki kanal bana iletmişıi. Eskişehır Hava Ussünü ziyarete beraberce gittiğimiz rahmetli Mucip Ataklı ve Haydar Tunçkanat da yolda bana Turkeş konusunu açtılar, daha sonra birçok arkadaşımızın "Haydar Tonçkanat, Mucip Ataklı. Fikret Kuytak, Sami Küçük gibi) da bulunduğu bir toplantıda gene bir suru isnatlar ve Alpaslan Türkeş konusu ortaya geldi. Ben de bana anlatılanları ortaya getirerek bizi parçalamak istediklerini bizim hadiseleri gizli tutmak yerine hedef olarak seçilenle konuşup bu isnadlann mevcut olup olmadığını tespit edip, açıkça bu isnatlara topluca cephe almamız hatta bıitün siyasi partileri kapatmak gereğini savundum. Nedense bu teklifım arkadaşlarımızca beninrenmedi. Gene aynı toplantıda bir çarpıkhğı da anlattım. Bu çarpıklık şu idi: O günku protokola göre Milli Birlik Komite üyeleri Devlet Başkanı'ndan sonra ki sırada idi. Buna rağmen bazı arkadaşlarımız protokolde kendilerinden sonra gelen bakaniarın emrinde çalışıyorlardı. Mesela Ahmet Yıldız'ın Basın Yayın Genel Mudürü olması, Alpaslan Turkeş'in başbakanlık müsteşarı olması, Rıfat Baykai'ın Özel Kalem Müdürluğü gibi. Bu çarpıklığı duzeltmek ve aynı zamanda dedikodu ve isnatları ortadan kaldırmak için arkadaşlarımızın bu görevlerden alınmasının kararlaştırılmasını istedim. Bu da iltifat görmedi. Bu ilgisizliğin manasını çok sonra anladım. Anladım ki birlik ve beraberliğimiz çok daha önceden alınan kural dışı kararlarla bozulmuş isnat ve dedikodular tutmuş ve parçalanma mukadder hale gelmiş, politik oyunlar maya tutmuş, 13 Kasım 1960 günü milletin varısını yok kabul eden ve iktidarın CHP'ye devri operasyonunun başlangıcı, bizlerin Turkeş'in arabasına zorla bindirilişimizin kesif propogandasının başlangıcı, vatan hainleri ilan edilişimiz, silah arkadaşlarımıan bir bölümunün ve basının bir kısmının hakkımızda akla hayale gelmeyen isnad iftira ve yakıştırmasımn başlangıç tarıhidir. Aynı zamanda bu tarih Talat Aydemir darbe girişimleri ile 12 Mart ve 12 Eylül harekâtlarının temel atma günüdür. Bizler Türkeşçi olarak ilan ediliyoruz ve parçalanmamız için evvelce yapılan isnat ve yakıştırmalar bu defa hepimizi hedef almaktadır. Boy boy resimlerimiz ve en yetkili ağızm bizi vatan haini ilan edişi ve bu ağır atmosfer altında yazılan mektup. Şunu açık ve sarih olarak belirtmek istiyorum. Ben hiç kimsenin müriti olmadım ve hiçbir guçte beni. şu veya bu politik akımın, şu veya bu şahsın müriti yapamaz Benim kendi ölçülerimde görüşlerim vardır. Sonuna kadar Türk milliyetçisiyim, Autürk mılliyetçısiyim. Bu çerçeve içinde kalmak koşulu ile ekonomik ve siyasi görüşlerim vardır. Bu görüşte olan herkesle olduğu gibi Alpaslan Türkeş'le de görüş birliğinde olduğum noktalar, olmadığım noktalarda vardır. Körü körüne bir şahsın veya görüşün müriti, adamı olmadım ve olmayacağımda. Bu sebeple Türkeşçi tabirini kabul etmemişim ve zaten gerçekte budur. 2 thtilalin ilk aylannda soruşturmalann hedeften şaşması soruşturma konulannın çok yavan ve yanhş seçilmesi, Yassıada'da çekilen resimlerin para karşılığı satıldığı iddiaları ile bir kısım arkadaşlarımıza leke sürülmek istenmesi, Serçe Sokakta bazı âlemler yapıldığı şeklinde dedikodular, birçok arkadaşımızı ve beni rahatsız etmiştir. Komite toplantılannda 34 defa şu anımı anlatmak zorunda kalarak arkadaşlanmı uyardım. 1959 yılının temmuz ayında Bakırköy'deki evimin bahçesinde yaşlı bir hanımın misafir olarak oturduğunu gördüm. Bu hanım rahmetli ev sahibim Lütfühak harumın ablası imiş. Konuşma esnasında Bağdat'ta oturduğunu öğrendim. Irak ihtilalini sordum. Bu hanım bana (Bu ihtilali yapanları Allah kahretsin, iki oğlumda onlarla beraberdi ama, bu bedduayı yapıyorum. Birinci gün ölen öldu, kalan kaldı o mahkemeler bütün milleti tedirgin etti acıma hissı doğdu, herkes şimdi ihtilalcilere beddua ediyor.) 3 Mektuplar neden iki defa Osman Köksal'a yazılmıştır. Bunu da açıklamak istiyorum. Osman Köksal Cumhurbaşkanım koruma yeminı yaparak Muhafız A.K'na gelmişti. Bu gorevine ve yeminine uymamış olmanın ezikliği ve baskısı altında idi. Bu psikolojik baskı altında iken komitenin ilk toplantılannda Osman Köksal birkaç defa ikili oynamakla itham edilerek çok ağır şekilde eleştirildi. Hatta bir seferinde Köksal, uzun uzun kendisini savunmak zorunda kaldı. O zaman ki cumhurbaşkanım ikna etmeye çalıştığını falan söyledi. Durum gittikçe ağırlaşıyordu. Bu son eleştiride söz olarak (thtilal yapılmış ve Milli Birlik Komitesi ilan edilmiştir. Bu itham ve eleştirilere artık hiçbir gerek yoktur. Onumuzde yapılacak bir sürü mesele ve iş mevcutken Osman Ağabey'i eleştirmek yersizdir. Buna bir daha dönülmemek üzere son verilmelıdir. Siz birlik ve beraberlik peşinde iken sonu belli olmayan çatlamalara neden olacak bu gibi konuları neden tanışıyoruz, bu sebeple kifayeti müzakere teklifinde bulunuyorum) diye Osman Köksal'ı o sıkıntılı durumdan kurtarmıştım. Kendisi daha sonra Ankara Palas'a beni davet ederek hem teşekkür etmiş, hem de bana seni öz kardeşim kabul ediyorum diye iltifat etmişti. tşte bu yakınlık sebebi ile diğer yakın bildiğim arkadaşlar gibi Osman Köksal'a da mektuplar yazdım. Sami Küçük: 27 Mayıs'ın hazırlığı yıllarca süraü Sayın Uğur Mumcu, Köşk harekâtını anlatan yazım üzerine gazetede cıkan okur mektuplann! okudum. Bunlara kısaca değinmek istiyorum. 27 Mayıs ihtilali, Babıali baskını gibi cesur ve serdengeçti bir avuç subayın, yani bireylerin gerçekkştirdiği bir hareket değildir. 27 Mayıs ihtilali, hazıruklan aylar ve yıllara uzanan gizli örgütün riskli çalışmalan sonucu ordu birriklerinin katılmasıyla gerçekleştirilmiş planlı ve koordineli bir harekâtUr. 27 Mayıs ihtilaline katılan subayKüçük: 27 Ma\is yıllann haarlığı lan iki kategoride toplamak mümkündür. Bunlardan birisi, gizü örgüte üye olanlarla 26/27 Mayıs 1960 gecesi Harp Okulunda bulunan ve kendilerine görev verilen örgüt üyesi olmayan subaylar, diğeri de harekât basladıktan sonra top sesine koşan cesur subaylardır. Bunun sonucudur ki birbirlerini örgüt çalışmalanyla uzun zamandan beri tamyan ve harekâtı planlayarak gerçekleşüren subaylar, sonradan Milli Birlik Komitesi'ni teşkil etmişler, top sesine koşan cesur subaylara da teşekkür edilmiş ve eski görevlerine gönderilmişlerdir. 26/27 Mayıs gecesi Harp Okulunda harekât planı gereğince hedefler ve bu hedeflere sevk edüecek birlikler ve bunlara komuta edecek subaylar saptanmışlır. örneğin, Sıhhiye bölgesinin kontrolü ve orduevinin etkisiz hale getirilmesi görevi, emrindeki birlikle lrfan Sobnazer'e, eski Büyük Millet Meclisi ve Ulus'un kontrolü Ue Mecüs Muhafız Bölüğü'nün etkisiz hale getirümesi Kur. Alb. Sd(«k özadçak'a, inzibat birliklerinin hareketsiz kalma işi Mnzaffer Ynrdakaler aracılığı Ue Merkez Komutanı Kur. Alb. Maaauner Ülgea'e, Köşkün Küçükesat'a bakan kısmının kapatüması Sv. Yb. Reşft Ç<Hok komutasında süvari alayına, Zırhiı Eğitim Merkezi Komutanı Yusuf Demirdtg'ın evinden alınarak Harp Okuluna getirilmesi, başlannda bir subay olmak üzere Harp Okulu Futbol Takımına verilirken, şimdiki Harp Tarihi Dairesinin bulunduğu yerdeki sıkıyönetim komutanlığının işgal vazifesi de doğal olarak bir birliğe verUmiş ve Cemal Madanofin ile Seal Okan ve ben bu birlik hareket ettikten sonra Harp Okulundan aynldık. Buna rağmen Sezai Okan ile Hasan Uslu arasında meydana gelebilecek müessif olayı ancak kıl payı bir zaman birimi içinde önleyebUdik. 26/27 Mayıs gecesi Ankara'da harekât planı uygulanırken, aynı saatlerde tstanbul'da da gizli örgüt üyeleri ve beraberlerindeki subaylar emirlerindeki birliklerle hazırlanan harekât planına uygun olarak harekete geçmişlerdi. Köşk harekflunı daha önce yayımlanan yazımda anlatmaya gayret etmiştim. Okur mektuplanndan bazı kısunlannın yeteri kadar aydınlanmadığım gördüm. Bunlar hakkında kısa bilgi vennek istiyorum. Ben Çankaya Köşkü'ne, yalnız başına, top sesine koşan bir subay gibi gitmedim. Aksine, emrime, sıkıyönetim komutanlığına celp edilen, başınd; nöbetci amiri bir binbaşının bulunduğu 230. P. Alayıru alarak gittim. Köşkün Ankara'ya bakan ön cephesine vardığımda, orada yolun üst kısmında mevzilenmiş Muhafız Alayı birlikleriyle iki taretten baska birlik ve kimse yoktu. Taretlerden birini tarafımıza celp, diğerini de etkisiz hale getirdikten sonra, getirdiğim birlikleri yolun alt kısmında mevzide bırakarak Muhafız Alayı'nın mevzide bulunan birliğini yol üzerinde >Urüyüş kolunda topladım ve Çankaya ilkokul bölgesine getirerek istirahata sevk ettim. Ben bu işi yaparken, Köşkün ön cephesinden kimlerin içeri girdilcleriai bUmiyonım. Köşkün girişine vardığımda Muzaffer Karan'm geürdiği iki tanktan birini Köşkün bahçesine sevk ettim. Yayımlanan yazımda da belintiğim gibi Köşkün icine benden önce girenler vardı. Ben Köşkün içine girdiğim zaman orada itişme kakışma yoktu. Daha önce olup olmadığıru, orada olmadığım için bümiyorum. Cdal Bayar'ı gözlüksüz olarak 1520 üniformah asker arasında General Barbanettio Uluç Ue konuşurken gördüm. Uniformalılar arasında subaylann mevcut olup olmadığının farkında değUim. Bayar'ı sürükleyerek değil, yürüyerek koridorun ortalanndan ahp merdivenlerden General Burhanettin Uluç ile birlikte indirdik ve merdivenlerin alt kısmında, bahçede duran tankm yanındaki Muhafız Alayı'na ait kiremit rengi bir Dodge arabaya bindirdik. Arabada Celal Bayar, Burhanettin Uluç, ben, Mnzaffer Karan, bir Harp Okulu öğrencisi ve bir de kendisini tanımadığım, örgüt üyesi olmayan, harekât başladıktan sonra top sesine koşan binbaşı veya yarbay rütbesinde bir subay vardı. Bu subay Kemal Töfekçi olabileceği gibi bir başkası da olabilir. Dostum Sayın Tüfekçi, 27 Mayıs ihtilalinin Ankara ve tstanbul'da aynı gün ve saatlerde, ordu birliklerinin katılmasıyla başlayan koordineli bir harekât olduğunu, koordinasyon olabilmesi için de bir örgütün bulunması gerektiğini herhalde kabul ederler. Ben Sayın Tüfekçi'ye, gizli örgüt toplantılanmn hiçbirinde rastlamadığım gibi gizli örgüt üyelerine bağlı halkalann birinde görev aldığını duymadım, 26/27 Mayıs gecesi örgüt üyelerinin de katıldığı Harp Okulundaki son toplantıda da kendisini gönnedim ve burada kendisine bir birlikte görev verildiğiru de hatırlamıyorum. Bildiğim, kendisinin, harekât başladıktan sonra birliksiz olarak tek başına veya arkadaşlanyla birlikte top sesine koşan takdire şayan cesur subaylardan birisi olduğudur. Saym dostum Tüfekçi takdir ederler ki 27 Mayıs ihtüali "kallan ehU vatan" seslenyle gerçekleştirilen basit bir harekât degUdir. Aksine, 27 Mayıs ihtüali, hazırlıkian aylar ve yülan kapsayan riskli gizli örgüt çalışmalannın ordu birlikleriyle gerçekleştirdigi planh ve koordineli büyük bir askeri harekâtur. Dostum Tüfekçi'ye, 5 mayısta başbakanın Kızüay'da halk tarafından tartâklanmasından, aynı gün tçişleri Bakanlığı'ndan Celal Bayar Ue birlikte Köşke, Muhafız Alayı'ndan celp edüen bir bölük muhafazasında gitmesinden ve 21 mayıs günü Harp Okulu öğrencUerinin yürüyüşünden sonra Celal Bayar'ın KÖşkten alınmasının, yülara uzanan gjzli örgüt cahşmalan yanında bir kahramanlık olamayacağım ve beni bunlar arasında görmemesini, ayn gün ve saatlerde Ankara ve tstanbul'da ordu birlikleriyle yapılan büyük hareket içinde, giriş cephesi birliklerimiz tarafından açılan ve emniyet alunda bulundurulan Köşkten, savunmasız ve tek başına kalmış Celal Bayar'ın aunmasının da önemli bir askeri olay olmayacağı kanısında olduğumu belirtmek isterim. Sevgi ve saygılanmla. 30 Ekim 1986 SamiKiiçük Faruk Güventürk: Uçakta haber bekliyordum, MBK'nın kurulduğunu öğrendim Saym Uğur Mumcu; Cumhuriyet'teki gerek Gözlem yazılanmzı gerekse (İNKILAP MEKTUPLARI'NI) zevkle okuyonım. Bugünkü açıklamalar çıkmasaydı yine bir şey yazmayacaktım. Fakat yakın tarihimian aydınlanması gayretinize bir damla da ben katkıda bulppmak istedim. 27 Mayıs olayının 1954 senesinde Harp Akademisi'nde Dttndar Seykan, Orbaa Kabibap'la birlikte Uk kurucusu ve 1958'de bir ihbarla tutuklanmama kadar da başkanı idim. 115 gün 17 ayak uzunluk,9 ayak ,oplantt y a p m l ş G a v m t ü r k . Türkef genişlik ışıksız, yeraltı rutubetlı bır zindanda telle örülmüş bir demir karyola, bir ot yatak ve yastık, tek battaniye Ue arada bir sidikli su dökülen, asla banyoya izin verilmeyen, teneke calarak, kapı vurulaTak uyku uyutulmayan, sık sık ampul gücü değiştirilen bir yerde okumadan, konuşmadan yattım. Zulüm el venneyince ataşemiliterlik ve sair cazip tekliflere boyun eğmeden dayandım. Nihayet delüsizlik yüzünden tahliye edildim. Bir sene açıkta kaidım ve sonunda Bolu'da Etaem Meaderes'in yakını olan bir albaya muavin olarak Topçu Alay Komutanlığı Yardımcılığina tayin edildim. O sırada Ethem Menderes'in emir subayı olan Kur. Alb. Adnan Çelikotln delaleti ile kurmaylığım onaylandı ve kıdem olarak komutanım olan albayı geçmem üzerine beni Adapazan'ndaki tümen karargâhına planlama için geçici olarak verdileT. Rahmetli bhami Barntda orada idi. Ben Bolu'da subaylar arasında teskilau kurmuştum. tlhami de tümen karargâhında ve birliklerde teşkilat arkadaşlannı ayarlamıştır. thtilal olacağım biliyordum. 27 Mayıs'tan 1 hafta evvel Ankara'ya geldim. Sezai Okan'ı gördüm. Herhangi bir hal karşısmda bana kıamın adını vererek (AYLA HASTA) demeleri üzerine derhal Ankara'ya bir motorlu taburla gelecegimi söyiedim. Sanldık, öpüştük aynldık. Telefonla da Osman Köksal'la görüşmek istedim. Ordu Evi'nin kapısına geldi. Ona da aynı seyleri söyiedim. Oradan tstanbul'a geçtim. Aynı parolayı Orhan Kabibay'a bUdirdim. Ve Adapazan'na döndüra. thtUal sabahı fırtınalı bir havada bir topçu uçağına binerek Bolu'ya indim. Vali ve Alay Kumandanını etkisiz hale getirdim. Yollan tuttum ve taburu harekete haar bir hale getirdim. Kendim de uçakla havada dolaşarak telsizle haber bekledim. Saat ll.OO'de hayretle MiUi Birlik Komitesi kurulduğunu öğrenince inip Ankara'ya geldim. Gerek Osman ve gerekse Sezai Okan'a bu işin nasıl olduğunu sordum. Turfceş de alelacele Başbakanlığa gelmiş ve basın toplantısı yaparak kendiliğinden kendini komutanın kuvvetli adamı durumuna gctirmiş. Sayın Uğur Mumcu; Komite üyeleri açıklandığı zaman hepimiz şaşkına döndük. Çünkü; ük ihtUal komitesini teşkil eden, planlayan, pek çok fedakârlıklara katlanan ve bu uğurda her bakımdan kuvvetli arkadaşlanmızdan isimlerini yazacağım hiç kimse yoktu. Ve şunlardı: (Nnri Hazar, Necati Ünsalan, Dindar Seyhan, başkanları olan ben, Şnkrii bkin, Nad Asutay, Naci Askın, Adnan ÇelikoJU, Abdarrahman Doruk, Emin Aytekm, havacUardan; Remzi, Hamn Meatef, Taht Aydemir, Ata Atan, Reşat Bir) gibi. Sabahleyin Harp Tarihine Madanoğlu'nun yanına gelen ve o sabah harekete iştirak etmiş olan bir kısım kimseler komite üyeleri olmuşlardı. Bunlann isimlerini açıklamayacağım. Osman Köksal'a gelince; Osman ile 2 sene aynı alayda ve bir sene de Kore*de muharebede bulunduk. Osman çok mert, cesur, dürüst, zeki ve fevkalade kuvvetli bir kurmay subaydır. Eğer o Muhafız Alayıru o planla ve çok soğukkaniı davranmasaydı, bugünkü açıklamaya göre Celal Bayar'ın Çankaya'dan ahnması pek güç ve karUı olurdu. Onun için Osman Köksal'ın bu ihtilalin başansında çok büyük rolü olmujtur. Ve muvaffakiyetin en basında gelenlerden biridir. Saym Uğur Mumcu; Şurasıru belirtmek isterim ki; eğer yukanda yazdığım isimler, yani Uk kurucular ve planlayıcılar, senelerce teşkilat kurup, yürütenler komitenin içinde olsalardı ne 22 şubat ne 21 mayıs olaylan olamazdı. Kurulan Yüce Divanda da (KÖPEK, BEBEK) davalan gibi saçmalıklar da olmazdı. Elbet ilerde maddi imkân bulduğumuz zaman biz de yazıp, tarihi görevimizi yerine getireceğiz. Komitenin kunıluşu Esref in şu beytini hatırlattı. (Kalkın ey ehü vatan dediler) (Kalktık bir de baktık yerimize baskalan oturmuş.) Sayın Uğur Mumcu; Osman Köksal'ın dürüstlüğünü, hiçbir maddi varlığa tenezzül etmeyişini, men yaşayıp mert ölüşünü canlandırdığınız için size yürekten teşekkür eder, o aziz kardeşimin yüce ruhu önünde tazunle eğüirim. Saygılanmla Farak GÜVENTÜRK SOYUYÜCE Hiç kimsenin müridi obnadım. Bu anımı şunun için anlattım arkadaşlaruna. thtilal olmuş ve bitmiştir. Mahkemeye gerek yoktur. Biz Orta Şark mılletiyiz, her şeyı çok çabuk unuturuz ve sonunda bir acıma hissine kapılırız. Yapılacak iş sorgulamadan sonra tespit edilen sorumluları (ki 56 kişi idi) Atatürk'ün 150'liklere yaptığı gibi yurt dışına çıkarmak, ancak bu kişilerin her ay sefaretten 1000 doiar almalan ve geçimlerini sağlamak koşulu ile. Adnan Menderes, ile Ankara'dan İstanbul'a giderken (Bize ne yapacaksmız sorusuna) sizleri 56 kişi olarak bin dolar maaş ile on yıl için yurt dışına çıkaracağız demiştim ve bu yanıtıma son derece memnun olmuş muhabbetle iki elimi birden yakalayarak (doğrumu beyefendi) diye sormuştu. Ben de kendisini inandırmıştım. Çünkü o zaman Dış Işleri Bakanlığı'na bu 56 kişinin pasaportunun hazırlanması emredilmişti. Bu 56 kişi dışındakiler için olaylara sünger çekip bu harekâtı noktalamak istemekte idik. DP Samsun Milletvekili Necmettin Önder 1964 yılında bana bir karşılaşmamızda (ki kendisini eskiden tanırdım) Yassıadaya Adnan Menderes'in gelişinden sonra kendisine benim kartımı gösterip (bu bey bizim yurt dışına gönderileceğimizi söyledi, doğru olabilir mi Necmettin Bey) diye sorduğunu, kendisinın de beni tamdığıru (o söylemişse doğrudur beyefendi) dediğını ve 13 kasım ihanetinden sonra da Adnan Menderes'in süıgünler arasında benim de bulunduğumu gazeteden göstererek (Necmettin Bey Şefik Soyuyuce'de tasfıye edildi galiba, artık sonumuz karanlık) diye yakındığını bana rahmetli akrabam Selahattin Arcan'ın evinde anlatmışlı. 13 kasımda yapılan bu haksız harekâtı kamufle edebilmek için yurt dışında bulunan Muzaffer Kurbanoglu \e diğer DP milletvekillerinin yukarıda açıklanan 56 kişi dışındakilenn hepsinin fiıllerine sünger çekilmesi karan gereğince ikna edilerek yurda getirilmeleri işlemini bir hal tarzı olarak o günun ağır politik baskısı ve aile problemleri ile yazdığım mektupta belirtmişim. Bunları Osman Köksal bildiği için bağlantı ve yorumu doğru yapacağı düşuncesi ile zaten uzun olan mektupta bir daha tekrara lüzum görmediğim 1 olayları ve kararları, gazete okuyuculan bilmediği ve Sayın Uğur Mumcu nun da bir ga^etecılık gereği diye nıtelediği tarzda, mektubun bir pasajının buyük puntolarla gazeteye geçişi acaip yorumlara hatla saçma bir fikir haline gelen ibare gibi gözukmektedir. TÜRKİYE SELÜLOZ, KÂClT VE MAMULLERİ SANAYİÎ İŞVERENLERİ SENDİKASI'NDAN 25 Ekim 1986 Cumartesi günü yapılan Olağan Genel Kurul toplantısını müteakip yapılan seçimlerde aşağıda açık kimlikleri yazılı çahıslar sendikamız organlan asil üyeliklerine seçildiler. YÖNETIM KURULU Meslek Ev adresi Adı ve soyadı Azmi SUNTEKİN M.Recai TURAN Turgut 1ŞIK Vural BULUT Bülent ÖZAKDAĞ Oktay TULPAR • SavaşGÜRLER Murahhas Aza Genel Mudür Muavini Işıklar Holding Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Genel Müdür Genel Müdür Sezai Selek Sok. No. 14/4 Tayman Apt. D.14 NişantaşıİSTANBUL Birlik Sok. Neşe Apt. No. 16/2 Nisbetiye Cad. LeventİSTANBUL • Ihlamurlu Sok. Pamir Apt. D.6 4. LeventtSTANBUL Tepecik Mah. tnönü Cad. özak Apt. K.4 tzmitKOCAELt Viking Tesisleri Şabatan Mevkii AliağaİZMİR Yeşilpınar Sok. Hande Apt. No. 4/4 KuruçeşmeİSTANBUL Kaptan Arif Sok. No. 35 D.7 ErenköytSTANBUL TKİ KONYA LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLUĞÜ'NDEN İNŞAAT YAPTIRILACAKTIR Müessesemize bağlı llgın bolgesinde yaptınlacak olan ve aşağıda belirtilen inşaat işi, değişken fiyat esasına göre kapalı zarf usulüyle eksıltmeye çıkarılmıştır. İşin adı ve yen: Sosyal Tesisler İnşaatı Ilgın/KONYA Keşıf bedeli: 632.413.714. TL (1986 birim fiyatlarına göre) Geçici teminat: 18.972.413. TL (limit ıçi olacaktır.) Muteahhitlik karnesi: B Grubu 750.000.000. TL'lık. Yeterlilik belgesi için son müracaat tarihi: 24.11.1986 1. lsteklilerin, ilanda gösterılen iş için kapalı usul teklif isteme şartnamesinin 4. maddesinde belirtilen belgeleri (yeterlilik belgesi almak uzere) 24.11.1986 pazartesi gunü saat 16.00'ya kadar müessesemiz Genel Muhaberat Servısi'ne vermeleri gerekmektedir. Belirtilen gün ve saatten sonra yapılan muracaatlar, telgrafla yapılacak basvurular ve eksik belge tamamlanması dikkate alınmayacaktır. 2. Ihaleye işıirak edebilmek için veterlilik belgesi almak şarttır. Yelerlilik belgesi olan müracaat sahiplerine, yeterlilik belgeleri. Muhasebe Şubesi Mudurluğü veznesine yatıracakları geçici teminatın makbuzunu ibraz etmelerinden sonra verilecektir. 3. Ihaleye katılma belgesi verilmesi ve uygun bedelin tespitinde 29.1.1986 tarih ve 19003 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı tebliğı esasları uygulanacaktır. 4. Teklif verme gunu ve saati ihaleye iştirake hak kazanan firmaların yeterlilik belgelerinde belirtilecektir. Yeterlilik belgelerinde belirtilen gün ve saatten sonra yapılacak muracaatlarla postadaki vaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. 5. Ihale konusu işe ait işyerinin görüldüğüne dair müessesemiz llgın Bölge Mudürluğü'nden alınacak işyeri görme belgesi teklrfleri Ue birlikte Müessesemiz Genel Muhaberat Servisi'ne verilecektir. 6. Ihale konusu ışe an şartname dosyaları: a) Müessesemiz İnşaat Şube Mudurlüğu'nde (Kâzım Karabekir Cad. No: 56 B Blok Kat: 4 KONYA) b) TKİ Kurıımu Genel Mudürlüğü İnşaat Dairesi Başkanlığı'nda (kat 17, oda no: 1706. Hipodrom Yenimahalle/ANKARA) incelenebilir. 7. Müessesemiz 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'na tabi değildir. Basın: 31584 DEVLET MALZEME OFİSt BASIM MÜESSESESİ MÜDÜRLUĞÜ'NDEN Aşağıda cins ve miktan yaalı sıyırma kâğıt ve kaiorifer tesisatına ait hurda borular kapalı zarfla tekhf almak usulüyle ayn ayn satilacaktırlar. 1) tstekliler; satılacak malzemeyi Ankara Asfaltı Göztepe Trafik Muayene lstasyonu yanındaki Müessesemizde görebilirler. 2) Teldif mektuplan en geç 24.11.1986 günü saat 16.00'ya kadar Müessesemiz Ticaret Şefliği'nde bulundurulacaktır. Gecikmeler kabul edilmez. 3) Takribi 12 ton sıyırma kâğıt için (136.440.) TL. Takribi 22 ton sıyırma kâğıt için (250.140.) TL. Takribi 35 ton hurda bonı için (175.000.) TL. geçici teminat aJınacaktır. 4) Müessesemiz Devlet thale Kanunu'na tabi değildir. CİNSİ Takribi miktan 2.H.60 gr/m 1 (11x49) cm ebadında sıyırma kâğıt 2.H.60 gr/m 1 (12,5x49) cm ebadında sıyırma kâğıt Hurda kaiorifer borulan Basın: 31677 12 ton 22 ton 35 ton Adı ve Soyadı Behzat AY Armağan TUNÇALP Mehmet Kaymak Endüstri llişkileri ve Eğitim Dairesi Başkan Yardtmcısı DENETtM KURULU Meslek Ev adresi Malı lşler ve Finansman Mudürü Muhasebe Mudürü Personel Mudürü Adı ve soyadı Haluk ECZAC1BAŞI Hüseyin TEMİZEL Tural BULUT Meslek Nihat Kızıltan Sok. No. 5 D.l ErenköyİSTANBUL tnönü Cad. No.468/1 D.8 İZMİR Taşmektep Sok. No. 56 Can Apı. K.2. D 7 ErenköyİSTANBUL DİStPLİN KURULU Ev adresi Koruçeşme Sok. No.20/8 tnci Buharalı Apt EmirgântSTANBUL Bağdat Cad. No.108 Yalı Apt. D.4 KüçükyalıİSTANBUL Sümer Evler Gülten Sok. N0.6/A tzmitKOCAELt TEKEL İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜCÜNDEN 1 tşletmelerimizin ihtiyacı 150 ton sigara yumuşak paket yapışuna iç piyasadan mevcut şartnamesine göre kapsamlı zarf yöntemi ile satın alınacaktır. 2Geçici teminat: 1.800.000. TL.'dir. 3thale 1.12.1986 günü saat 15.00'teTekel Işletmeleri Genel Mudürlüğü merkez binasında II. ihale komisyonunda yapılacaktır. 4Bu işe ait şartnameler Tekel Işletmeleri Genel Mudürlüğü, Tedarik ve tkmal Dairesi Başkanhğından 1.000. TL. karşUığmda temin edilebUir. 5thaleye iştirak etmek isteyen fırmalar, şartnamesinde belirtilen miktarda numuneyi pazarlık tarihinden 5 gün evvel 3 adeti 5 kg. 1 adeti 25 Kg. (Fabrikaya verilecek örnek olmak üzere, ağzı vidalı ve firma mühürü ile mühürlenmiş dört ayn topta ve şartname niteliklerine uygun ömekleri). 25.11.1986 tarihi akşamına kadar Tütün ve Sigara Tşletmeleri Müessesesi Müdürlüğüne vereceklerdir. tstekliler, en az üç ay süreli limit dahili geçici teminat mektuplannı ve şartnamesinde istenUen diğer belgeleri saat 14.00'e kadar anılan komisyona vermiş olacaklardır. 6 Kuruluşumuz 2886 sayıh yasa kapsamında degüdir. Emniyetli, kârlı ve verimli teklif değerlendirileceğinden ucuz teklifin dikkate ahnmaması veya siparişin kısmen veya tamamen iptali teklif vericiye bir hak sağlamaz. 7Postada gecikmeler, kapalı zarf içine konmayıp, açık olarak verilen telgraf ve teieksle bildirilen teklifler dikkate alınmayacaktır. Basın: 31667 KİRALIK DAİRE Ortaköy Ambarhdere Ulus Mah, özkesen Cad. No: 12/3 tki oda bir salon, mutfak, ayhk 80.000 TL'den kirahktır. Tel: 1613794 Murahhas Aza Genel Mudür Fabrika Müdurü TİFFANY SANAT ATÖLYESİ (Vitray, Tiffany ve dekoratif cam işleri) Tel: 1494790 Bahçelievler'de kız öğrenciye bir yılhğına kiralık daire. 555 16 56 EKG'LER, STETESKOPLAR ITHALATÇISINDAN 345 82 46 TURK COCUGU ALDANMA HAFİF ALKOLLU IÇKILER ALKOLIZMIN. MASUM ZANNEDILEN VEYA ÖYLE GÖSTERİLEN KANLI OLTASIDIR. Y EŞ İ L AY HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalına alınacak Yardımcı Doçent için sehven Ingılizce kadro yazıJmıs, doğrusu "Türkçe Kadro İçin" olması gerekmektedir. Ilgililere duyurulur. Basın: 31636 . ; Nufuz cüzdanımı kaybettim. Hükümsuzdur. POLA T A YDIS Emekli Sandığf ndan aldığım Sağhk Karnemi yitirdim hükümsuzdur. ZEKİYE PAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle