Katalog

1 KASIM 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 HAYVANLAR İSMAIL Gİ/LCEÇ KİM KÎME DUM DUMA BEHIÇ AK çtnrt, "£y\ah, P£MiR£L d& diye dvşönOyc roz.. AStYE'NlNHAZIRLIĞI VEHEYECAN1İÇİNDE Antalya Film FestivalVnde Atıf Yümaz'ın yönettiği "Aaahh Belinda" fllmindeki basansıyla en iyi kadın oyuncu seçilen Müjde Ar, şimdi deyine Yılmaz 'la birlikte çevireceği Vastf Öngören uyarlaması "Asiye Nasü Kurtuhtr"daki rolünün hazırhğı ve heyecanı içinde. Müjde Ar, "Heyecandan eüerimin içi terliyor" diyor. Sonunda madem seyîrci kalmadı, aklıımza geleni yapalım dedik Antalya Film Festivali'nin en iyi yönetmeni Atıf Yılmaz ve en iyi kadın oyuncusu Müjde Ar, "Adı Vasfıye" ve "Aaahh Belinda"daki birlikteliklerini "Asiye Nasıl Kurtulur"la sürdürecekler. Müjde Ar, "Bazen çekimde Atıf Bey'le göz göze gelince anlaşıyoruz artık" diyor. V MAHMUT T. ÖNGÖREN ANTALYA 23. Antalya Altın Portakal Film Yanşması'nda, " E n iyi kadın oyuncu" ödülunü alan Mujde Ar ve "En iyi yönetmen" ödulünu alan Atıf Ydmaz'la karşı karşıyayım. "Bu ödülii daha önee yapmış oldugum çalışmalanmdan otüru kazandım ben" diye söze başlıyor Müjde Ar. "Sadece Aaahh Belinda" ve "Adı Vasfiye'den ötürii değil. Şu anda Atıf Bey'le önümüzdeki günlerde yapacağım "Asiye Nasıl Kurtulur?" adlı filmin hanriık gerginligini yaşıyorum. Ödiille ilgili pek bir şeyin farkında değilim. Ama ödiil almak hoş bir sey. Bir haftadan beri göz kapaklarımın iızerinde biri otunıyor gibi hissediyonım. Diin checkup yaptırmak için doktora bile gittim. Asiye'nin heyecanı bastı. Hep bir öncekinden daha iyisini yapmanın arzusunu taşıyorum..." Sonra Atıf Yılmaz'a dönüyor Müjde Ar ve soruyor: "Siz de öyle değil misiniz? Ben hayalet gibiyim." Söz, ödül getiren filmlere geliyor: Vasfıye rolii benim için bir tutku oldu. Çok keyifli bir çalışma yaptık." Atıf Yılmaz sürdurüyor konuşmayı: "Filmin çekimi bitti. kimse setten aynlmak istemiyor. 'Bir senaryo daha yazılsa da, yeni bir film yapsak' dedi ekiplekiler." Müjde Ar Vasfiye bizlere bir başka kapıyı açtı. Aslında Vasfiye rolüne hazırlarurken çok endişeliydim. Ayağım çok mu yerden kesilecek diye düşündüm. Nasıl tepki alacağız diye sordum kendi kendime. Ama "Vasfiye"nin başarısı bizi "Aaahh Belinda"ya götürdü. AUf Yılmaz Çok farklı bir anlaîım var "Asiye Nasıl Kurtulnr?"da. Epik sinema... (Gülümsüyor) Ben dunyada pek başarıh epik sinema örneğinin bulunduğunu sanmıyorum. Bakalım biz ne yapacağız? Ama "Adı Vasfiye" ve "Aaahh Belinda"dan sonra epik sinemadan başkasını yapamazdık. Asiye'nin öyküsü de bu tür sinemaya daha yatkın. Şimdi elimizde bizleri biraz daha ileriye goturen bir sinema var. Müjde Ar Biliyor musunuz, ben Belinda'yı daha bitmiş haliyle görmedim. Seslendirirken izledim elbette. Ama yeterü değil. Çekim öncesinde çok endişelerım vardı. Ama senar>'oyu izlediğimde çok avantajlı bir rol dedim. Ben bir fılmi izlemeye, o fılmde oynarken başlarım. Bir de sürekli aynı yönetmenle çalışırken oluşan U>TJITI da çok önemli. Bazen çekimde Atıf Bey'le göz göze gelince, anlaşıyoruz artık. Atıf Yılmaz Bu uyum çok önemli. Müjde Ar "însan bir role emek verince, sonunda elde ettiği başarıyı çok seviyor. Film için ne düşünüyorsun diye sorulduğunda, ondan soyutlanamadığımı anlıyorum. Ama ben işin başında Belinda'ya karşı değildim de, bazı noktalar benı çok düşündürüyordu. Alıf Yılmaz Hep boyle olur. İnsan sürekli olarak bazı şeylerin fılmde eksik olduğunu görür. Bir film üzerinde yıllarca çalışsan iş bitmez. Hep ona bazı şeyler ekler yani. Vasfıye'ye başlarken, ben hiç tereddüt eımedim. Film anlaşılmasa da, seveceklerdir diye düşündüm. Ama Banş'ın (senaryo yazarı Banş Pirhasan) yazdığı senaryodaki soyut noktaları biraz düzleştirmeden de yapamadım doğrusu. Müjde Ar "Ben Asiye'nin aniaşılmayacağını hiç duşünmüyorum, ama bakın ellerimin içi terliyor Asiye'ye hazırlanırken. Bu hep bir önemli role hazırlanırken olur. Aüf Yılmaz Sinema seyircisinde artık çok değişiklik var. Yenilik istiyor halk. Hem konularda, hem de bu konulann anlatıhş biçiminde. Bakın, "Yılanların Öcü"ne. Sinemalarda buyük kalabalıklara oynarken, sıradan ve yerleşik konular ve anlatımlarla yapılmış fîlmler şu sıralarda eskisi gibi iş yapmıyor artık. Müjde Ar Biz hep talebe yonelik iş şaptık. Hep seyirci şunu ister, bunu ister dediler. Her yıl seyirciye yeni bir etikeı yapıştırıldı. Sonunda da sinemalar boşaldı. Biz de, madem seyirci kalmadı, o halde aklımıza geleni ve canımızın çektiğini yapalım dedik. Öyle de yaptık. Şimdi seyirciden aldığımız sonuçtan çok memnunuz. Onun için ben son filmim Belinda'yı ve yenilıği, tazeliği çok seviyorum. En iyi kadın oyuncu Müjde Ar ve en iyi yönetmen Atıf Yılmaz: oyle bir ht<, ldkl PİKNİK PtYALE MADRA AMUDIk:, BUK1UC SEWİM \ O LUTFEKJ SORALAE! HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN BOLkupona 1 . Paris'te İslam eserleri âçık arttırması 'Kumnı Kerim? 700 bin franka ahcı buldu 150 bin frank tahmini değeri olan, Memlüklerden kalma bir 14. yüzyıl "Kuranı Kerim"i, en sonunda 700 bin franka satıldı. Leğenleriyle birlikte bir gümüş ibrik, 6080 bin frank tahmin edilirken, 120 bine ahcı buldu. 67 bin frank fiyat biçilen bir 16. yüzyıl Iznik tabağı 30 bin franka satıldı. SABETAY VAROL PARİS Müzayedenin asları bu kez sanatsaldan çok tarihsel değer ifade eden iki tabloydu. III. Selim dönemine ait, iki Fransız ressamın elinden çıkan bu yapıtlann büyük bir çekişmeye sahne olacağını, salonda toplanan yüzelli iki yüz meraklı arasında bilmeyen yoktu. Ama, Cassas ve Caraffe adlı iki ressamın resimleri 177 ve 178 numaralan taşıyordu. Yani beklemek gerekiyordu. Birkaç yıldır AderPicardTajan müzayede kotanınmayan birini yollamış olabilir. Mal sahibi de malıru kıymetlendirmek için satışa dahil olmuş olabilir. Az az arttırmak genel kural. Ama birkaç yuz yıllık Londra borsası bile gelenek değiştirdikten sonra... Burada da kuralların dışına çıkarak psikolojik etki yaratmaya çalışan bir iki alıcı kendini gösterdi. Adıru vermek istemeyen Istanbullu bir halıcı poker oynar gibi, katlayarak fiyat yükseltiyor. Bir yandan da salona bakarak gülümsüyor. Genellikle İstanbullu antikacılar "Osmanlı yapıtı" olarak nitelenen nesnelere büyük ilgi gösteriyorlar. Ama bu alanda yalnoz olduklan da söylenemez. tngiiiz, Alman koleksiyoncular, Cenevreli antikacılar Kapalıçarşıhları yalnız bırakmıyor. Hatta çoğu kez özellikle çok değerli parçaları bırakmıyorlar. Herkes, elinde katalog, başlama ve satış fiyatlarmı bir kenara kaydediyor. Eksper tarafından takdir edilen fiyatlar ise katalogta yazılı. Son fiyatlar takdir edilenlerin altında mı, yoksa üstünde mi gibisinden bir genellemeye gitmeye de olanak yok. İşte tamirli ve sıyrıkh bir 16. yüzyıl tznik tabağı, 67 bin frank fiyat biçilmiş. 30 bin franka satıldı. Kendi de İznik çinilerine meraklı, Paris'te dükkân sahibi bir Turk antikacı "Bedavaya gitti" diyor. Aslında çok daha fazla edermiş. Bu arada, açık arttırmanın en büyük sürpriziyle karşılaşıyoruz. Açış değeri 150 bin frank olan Memlüklerden kalma bir 14. yüzyü Kuranı Kerim'i en sonunda 700 bin franka alıcı buluyor. Izniklerden önce satışa konan Safeviler doneminden kalma çok güzel bir "stel" tahmin bedeli olan 10 bin frangın çok az üzerine çıkabildi. 17. yüzyıl Çin yapısı ve Osmanlılara yönelik, tombak kapak, sap ve taban süslemeli bir porselen ibrik de, 60 binlik ilk bedelini epeyi aşmakla birlikte beklenene ulaşamıyor. Buna karşüık leğenleriyle birlikte gümuş ibrik 6080 bin tahmm edüirken, 120 bine abcı buluyor. Sıkıcı olmaya başlayan satışlarda ilk gerilim tabloları yavaş yavaş böylece su yüzune çıkıyor. Bir önceki müzayedede tanık olduğumuz çekişme goze çarpmıyor. Sıra tablolara gelince kıyamet kopacağı iyice belli. PrieurBardin adlı ressamm 1903 tarihli iki yağhboyası. Biri Kuzguncuk hizasmdan, diğeri ise daha yakından ve karşı yakadan Boğaz'a ve KızkuIesi'ne bakan iki Boğaz manzarası. Biri 58, diğeri 65 bin franga satılıyor. Resim değerleri kısıtlı, ama nedense büyük ilgi uyandırıyorlar. Evet, artık ciddi şeylere geçebiliriz. 1797 tarihli LouisFrançois Cassa adlı Fransız ressamm III. Selim'in bayram alayı guaşı. Tahmini bedel 100 bin. Tabü bunun altından ufak ufak başlanıyor. Zaman kazanmak için biri atlayarak 80 bine çıkıyor. Pierre Tajan "Evet, haklısınız, zaman yitirmeyelim" diye espri yaparak arttırmaya devam ediyor. Resim 320 bin franga birinde kalıyor. Yapıtın kimin tarafından satın alındığmı bilmek mümkün değil. Arkasında bir müze mi, yoksa bir Türk antikacı mı var, nereden anlayacaksınız? ArmandCharles Caraffe tarafından yapılma sadrazam çadırı onündeki "güreşçiler" guaşı ise 70 bin değer biçilirken, 180 bine dayanıyor. Her iki yapıt da, Auguste Boppe adlı eski bir koleksiyoncudan çıkma. Boppe, geçen yüzyılın sonunda ve içinde bulunduğumuz yuzydm başlarında üç kez tstanbul'da Fransız sefaretinde gorev yapmış bir büyükelçi. Guaşlar "18. Yuzyıl Bogaz Ressamlan" adh kıtapta da yer alıyor. Eteğerlerini arttıran biraz da bu olsa gerek, çunku sanatsal değerleri bellı bir düzeyin ustüne çıkamıyor. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI AL1.AU ILAHRET5İH... e « S f N l f ATLIYAMAPIK. AĞAÇ YAŞKEN EGİLİR KEMAL GÖKHAN sep,l pf i^ buldüjun huç ; e e t d ? a dırtf 47. Devlet Resim ve açüdı ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın düzenlediği "47. Devlet Resim ve Heykel Sergisi" Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz tarafından Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açıldı. Yılmaz sergiyi açarken "Kültür hizmetleri içinde sanaten kaIıcı, en etkili ve en yarancı unsuru teşkil ediyor" dedi. Sanatın bir başka özelliğinin de insanlan sürekli yenileşmeye, çağdaşlaşmaya ve düzeylerini aşmaya zorlaması olduğunu söyleyen Yilmaz, "Bugün anlaşdması güç görünen sanat eserleri yarınımızın değer ölçülerini olusturacak" diye konuştu. Yılmaz'ın açıhş konuşmasımn ardından sergide resim dalında ödul kazanan Nuri Abaç, Şeref Bigalı, Fethi Arda. Oya Kınıklı, Hayati Misman, Yalçın Gökçebağ ve Tamer Başoglu'na odülleri verildi. Sergi 30 kasıma kadar galeride izlenebilecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIV 1 Kasım ILKHAVA BOMBARDIMAN/! ISU'OE BUGÜN, İLK KEZ BİR HAVA BOM8A&P/MAMİ YAPfLDI. OSMAAILI YÖNeTİMİNO£KJ TKABLUS'U ( İŞGALE BAŞLACHKUIRt S/GAOA, r7ALyANLAIİ'lAI GÖZl£M A/MACIYLA UÇA/C KULLAAJDIfOAJSI glLİNANCAK, HAVADAN gOMgAKPIUAN SEK. PÜNYAPA İLK H4I/A BOMBARu/MANI AIN ZAGA 'DA, TÜfZK KLH/VETLERt UZEIZlNE YAPILCHİ USTEGMEfJ GUILtO GAI/OTTt YÖNETİMİNDE',DOtOJZ UÇAKLfK FILO HÜCUUA GEÇMİÇT7'. İLK BOMgAYI ELIYLB GAVOITI AT71, ONU ARKADAÇLAR.I İZUEÛİ. ATTlKLARl 8OMSALAR Z KJLOGRAM AĞ/RUKTAYDI VE "CtPELLI*KMfZKASM mŞlYORDU. HAVADAN BOAABAKOIMAN, ÇAĞPAÇ SAUAÇ 7AKTİK VE smATEJ/S/A/ÛE DEV&M YAtSA77QCAK Ü i 120 BİN FRANKA SATILDI Püris 'teki Drouot salonlannda düzenlenen tslam eserleri açık artttrmasmda bir gumus ibrik takımı, 6080 bin frank tahmin edilirken, 120 bin franka alıcı buldu, miserliğinin yüda iki üç kez gelenek haline getirdiği "tslam vapıtlan " açık arttırmasının bir yenisi, geçen pazartesi ve salı günleri Paris'in Drouot salonlannda yapıldı. Antikacılar, koleksiyoncular, salonda gözükmemeyi yeğlediği için Drouot'ya gelmeyenlerin gönderdiği görevliler ve rastlantı sonucu orada bulunanlar gene erkenden yerlerini aldı'ar. Açık arttırma adeta bir tiyatro gösterisi gibi... Yalnızca sahnedeki sanatçılann değil, seyircilerin de rol aldığı bir gösteri. Oyunun bir bölümü önceden yazılmış. Satışa çıkanlacak yapıtlar ve sunuluş sıralan, elinde çekiç, komiser Tajan, eksper Arcache ve bazı ufak tefek şeyler önceden belirlenmiş, ama diğer oyuncular ve rolleri orada ortaya çıkıyor. Alıalar için önceden bilgi sahibi olmak çok Önemli. Kim hangi parçaya ne kadar vermeyi gözden çıkarmış. "Filanca gelmemiş, o halde rakipsizim" diye düşünmek yok, çunkü pekâlâ hiç i 50 YEL ÖNCE CUMHURİYET Çubuk Barajt Ankara 51 (Telefonla) Çubuk barajınm açılma merasimi salı günu saat iki buçukta yapılacakttr. Baraj Başvekil Ismei tnonu tarafından açüacak ve şehre ilk defa olmak uzere su getirilecektir. Bu münasebetle daveililere baraj hakkında izahat verilecek, dolu savaklardan bir ikisi açılarak suyun akış şekli goslerilecektir. Bundan sonra otomobıt ve otobüslerle fılitre ıstasyonuna gidilecek ve istasyonun kiişat resmi yapılacaktır. / Kasım 1936 19361986 kanuni bir safhaya girmek üzere bulunduğu anlaşılmaktadır. Kadınlanmızın askerliğine dair olan kanun layihasınm yakmda hazırlanarak Meciisef sevk edileceği ve Meclisin bu içtima devresinde çıkacağı ümid edilmektedir. Türk kadmının askerlik hizmeti Ankara 31 (Telefonla) Kadmlanmızdan ordu hizntetlerinde de istifade edilmesi yolunda öteden beri mevcud olan cereyanın Meclisin açdacağı günlerde