23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
iT/10 HABERLERIN DEVAMI 1 KASIM 1986 nada Türk Jbuıgar diyaloğu ANKARA, (ANKA) Viyana'da önümüzdeki salı günü dışişleri bakanları düzeyinde yapılacak Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı, Türkiye açısından ayrı bir önem taşıyor. Türkiye ile Bulgaristan arasında diyalog kurulması yolunda New York'ta başlayan girişimler, Viyana toplantısı sırasında somutlaşacak ve iki dışişleri bakanı, bilinen sorunların ortaya çıkışından bu yana ilk kez bir araya gelecek. Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu, AGlK'in dört gün sürecek açıhş toplantılarına katılmak üzere bugün Türkiye'den ayrılacak. Halefoğlu, 4 kasımda başlayacak toplantıda bir konuşma yapacak, ayrıca Bulgar Dışişleri Bakanı Peter Mladenov ile Viyana'da belirlenecek tarih ve saatte bir araya gelecek. AnkaraSofya diyaloğu, Birleşmiş Milletler toplantısı sırasında gündeme gelmiş, Bulgaristan'ın görüşme çağrısını "Tiirk azınlıgın sorunlarını öncellkle ele almak koşuluyla" kabul eden Halefoğlu, görüşme için hazırlanırken, Mladenov'un rahatsızlanarak bir kalp ameliyatı geçirmesi üzerine, bu planlar ertelenmişti. Edinilen bilgiye göre Bulgar Dışişleri Bakanı Mladenov, geçirdiği bypass ameliyatı sonrasında sağlığına kavuşarak, Viyana toplantısına "büyük bir olasılıkla" katılıyor. Dışişleri yetkilileri de görüşmenin gerçeklemesi için iki tarafın hazır olduğunu, tek sorunun Mladenov'un sağlık durumunun elverişliliğindc düğUmlendiğini doğruluyor. Dışişlerine yakın kaynaklar, Halefoğlu ve Mladenov'un AGİK toplantısı başlamadan önce görüşmesi ve bu görüşmenin olumlu bir havada geçmesi durumunda, Türk Dışişleri Bakanının AGlK'teki konuşmasında Bulgaristan sorununu farklı bir tonda dile getirmesinin beklendiğini kaydediyorlar. DAKKA HAVAALANI'NDA Başbakan Ozalh Pakistanvgelişinde, Devlet Başkanı MuhammedErşad karşıladu (Telefoto: AP/aa.) Mladenov ile görüşecek Ozal Bangladeş'te (Baştarafı 1. Sayfada) lattı. özal, dün sabah Bahreyn'den ayrılarak Bangladeş'in başkenti Dakka'ya geçti. önceki gün TürkBahreyn resmi görüşmelerinden sonra Başbakan Turgut özal, dün sabah Bahreyn Emiri Şeyh Isa Bin Salman El Halife tarafından kabul edildi. Bu görüşmeler sırasında taraflar birbirine lranlrak savaşı konusunun ağırlık taşıdığı siyasal konularla ekonomik konuları anlattılar. Türk ekonomisindeki son yıllardaki gelismeleri özetleyen Başbakan Özal, Bahreyn yetkililerine, "Türkiye'de yatınm yapabileceklerini" söyledi. Türkiye'deki yatırımlarla ilgili olarak konuyu biraz daha açan Başbakan, özellikle savunma sanayii ile ilgili Türkiye'deki projeleri aktardı. Batı teknolojisi ile geliştirilmekte olan savunma sanayiine yapılacak yatırımların cazibesini dile aetirdi. Sağlanan bilgilere göre, özal, Bahreyn yetkililerine doğrudan doğruya "Gelin savunma sanayiine yatınm yapın" demedi, ancak yaptığı açıklamalarla bu yönde bir imada bulundu. Bulgaristan sorununu sonuna kadar takip edeceğini söyledi. özal şöyle dedi: "Bulgaristan 1 milyon Türke zorla asimilasyon politikası uygulamakta, onların adlarını ve dini inançlannı degiştirmeye zorlamaktadır. Sonunda bu ülkede aklı selimin galip gelecegini ve bu olayın yalnız TUrkiye'de ve Müslüman ülkelerde degil, bütün dünyada yarattıgı endişelere son vereceğini içtenlikle ümit ediyoruz. Türkiye bu sorunu sonuna kadar takip etmeye kararlıdır" Bu araaa uangıaaeş te Duıuıan ABD eski Baskanlanndan limmy Carter Başbakan özal 1 n bugün yapacağı nehir gezisiıe davct edildi. Yetkililer Carter'ın bir rastlanü sonucu Bangladeş'te bulunduhınu, özal'la bir araya gelmesiün önceden planlanmadığını beirttiler. Başbakan özal'ın Bangadeş gezisi 4 gün sürecek. Asgari ücret tepetaklak (Baştarafı 1. Sayfada) dan 'net' olarak tespit edilmediğinden gerçek anlamda uygulanamamaktadır." Araştırmada Türklş'in son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na, asgari ücretin yeniden saptanması amacıyla yaptığı başvurusunda belirttiği, "Asgari ücretin hesaplanmasında işçilerin bakmakla yükümlü bulunduklan ailelerinin dlkkate alınması, ödemenin net olması ve en geç bir yılda bir saptanması gerekiyor" görüşlerine de yer verildi. Araştırmada genel olarak ücretlerde gözlenen gerilcmcnin asgari ücrette de olduğu bildirilerek, asgari ücretin yıllık ağırlıklı ortalamaları ile ilgili olarak şu verilere yer verildi: YıHar 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 de 44.1 oranında gerilcmiştir. 1983 yılı baz alındığında ise iki yıldaki reel kayıp yüzde 16.8'dir." Türklş'in araştırmasında asgari ücretin yeniden saptanması ve bu yeni saptanan ücretinde işçilerin bakmakla yükümlü bulunduklan aileleri dikkate alınarak belirlenmesi gercktiği kaydedilerek, şu görüşler savunuldu: "Asgari ücret konusunda savunıılıın ilkelerden aile olgusıı kesinkcs dikkale alınması gereken bir husustur. Asgari ücret tespit edilirken uygulanan yol ve yöntem ne olursa olsun işçi ailesinin konu dı$ı bırakılması mıimkün değildir. Çünkü tıpkı işverenler ve diger bütün insanlar gibi işçilerin de aile kıırma, çocuklarını yetistirme hakları vardır. Kaldı ki yasalar, aile reislerin aile bireylerinin geçimini saglamakla yükümlü saymıştır. (İUnümüzde işçilerin genelde evin tek çalısam olduğu dikkate alınırsa (SSK'na bağlı çalışanlann sadece yüzde 8.8'inin kadın olması bu gerçeği kanıtlamaktadır) bu durum önem kazanmakladır. Şimdiye kadar yapılan tespitlerde işçinin dengeli beslenmesi için gerekli maddeler saptanıp fiyatlandırılarak verilmekte ve bu maddelcri alıp yiyecegi, böylece de çalışahilmesi için gerekli gücü edineceği varsayılmaktaydı. Oysa işçi için saptanan ucretle ailesini geçindirmek durumundadır. Nitekiııı 1977 ve 1979 yılında Asgari Ücret Tespit Komisyonu tanıfından alınan kararlardu bu husus göz önünde tutulınuş ve bağımlılık oranı 1.9 olarak kabul edilerek hesaplama buna göre yapılmıştır. Ancak bu uygulama 1980 sonrası kaldınlnıış ve hesaplama tek işçi üzerinde yapılarak, asgari ücretin sosyal yönü yürütülen ekonomik politjka çerçevesinde dikkate alınmamıştır." BAHREYN'den YALÇIN DOĞAN (Baştarafı I, Sayfada) lanması için, silahîanmaya son verilmesi için süper ülkelerin liderleri Reagan ile Gorbaçov, Reykjavik'te buluşuyor." önceki gün Bahreyn Başbakanı ile resmi heyetlerin toplantılarına başkanlık eden özal. dün sabah Bahreyn Emiri ile göriişijyor. Savaş, terör, ticaret... Biraz da görevinden ayrılan Zeki Yamani... Bahreyn Emiri, "terörden ve başka ülkelerle hesaplaşmaları için iiçüncü ülke topraklarını seçen çesitli ülkelerden" söz ediyor, Özal "Evet, biz.de de son olarak tranlı bir subay öldürüldü"diyerek, guzlemlerdekibenzerliğin altını çiziyor. Başbakan, Bulgaristan 'da Türklere yapılan baskıları aktarıyor, "Bulgaristan'dan şikâyetçiyiz" diyor. Bahreyn Başbakanı, "Bulgar zulmü konusunu ocak ayında toplanacak Islam Konferansı 'na götü'receğiz"karşılığını veriyor. tfattk 110 150.8 180 264.4 333.3 540 911.3 yVMVK 71 56.6 725 33.5 40.9 47.7 44.5 39.7 34 Türklş'in araştırrnasında asgari ücretten çalışan bir işçinin eline net 28 bin 37 lira geçtiği ve bu tutarın satınalma gücunün yetersiz bulunduğuna da dikkat çekilerck, tablonun yorumu şöyle yapıldı: "Tablodan da görülecegi üzere asgnri ücret söz konusu 19781985 yılları arası dönemde brüt olarak 8.3 kat olarak artmış, anılan yıllarda gelir vergisi oranlarında yapılan dü/enlemelerln de etkisiyle net olarak ise 8.8 kat artmışlır. Buna karşılık fiyal artışları ise 15.7 kat olmuştur. Bunun sonucu ele geçen asgari ücret reel olarak yedi yılda yüz UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM AP'nin lokmaları nasıl lokmalar öyle? Demek AP lokma yedlrmiş.. Baklava ve tulumba tatlısı . da yedirdiği oldu mu? MC hükümetleri döneminde tathlardan "kadayıf" ünlüydü. "Kadayıfın altı kızardı mı, kızarmadı mı?" diye diye 12 Eylül'e gelip dayanmıştık. Artık ondan sonra yüzler mi kızarmadı, yoksa kadayıfların altları mı, işin bu yanı hiç belli değildi. DYP Genel Başkanı Clndoruk bakın nasıl esip, kavurmuş: ANAP'ın bu Selametçi ve Hareketçi kanatlan, DYP'yi, AP'yi ve Demirel'i korkutamaz. Vaktiyle kanatlanmızın altında büyüttuğümüz için zannetmesinler ki, yine onları büyüteceğlz... Alın, açık sözlü bir itiraf.. Sanki bir "pişmanlıkdilekçesi.." Ne diyor: M H P ve MSP'yi AP kanatlan altında büyütmüştür... Cindoruk'un bu itirafını yardımcısı Mehmet Dülger'in 'AP sayesinde yedikleri lokma" açıklaması ile leştirirsenız itiraflar tamamlanır. Bir gazeteci soruyor: Hareketçi ve Selametçileri kanatlannızın altında büyüttuğünüz için vicdan azabı çekiyor musunuz? Çekmiyormuş. Bakın yanıtına: Biz ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için MC hükümetlerini kurduk. Bugün de MC'leri savunurum. Aritmetik öyle gerektiriyordu... Cindoruk'a boşuna "Hüsam Cintonlk" demiyorlar mı? Almış mı gazeteci Cindoruk'tan ağzının payını? Almış. Aritmetik böyle gerektirdiği için MC hükümetleri kurulmuş... Sayın Cindoruk'un aritmetik bilgisi, MC hükümetleri dönemlerinde öldürülen yurttaş sayısını saymaya yetmez mi? Ya da yardımcısı MC dönemlerinde Dülger'in sözünü ettiği birtakım kişilere yedirilen "lokma" sayısını? Cindoruk'un bu sözleri de gerçekten çok ilginç... Ağzından çıkanı kulağı duymuyor Cindoruk'un... Bakın ne demiş: Eğer coplu demokrasi başlarsa, o copun kimin kafasına ineceği belli olmaz. Ben böyle içişleri bakanları başbakanları çok gördüm... Doğru söze ne denir? Bizler de gördük.. Adnan Menderesler'i gördük, Namık Gedikler'i gördük, Süleyman Demireller'i gördük... Cindoruk'un dediği gibi, "Millet o copu alır, kullananların başına çarpar. Günu gelir başka şey de yapar. Cop çok tehllkeli bir alettir..." Hiç güven olmaz: Cindoruk, MC hükümetlerini "ahtmetlk öyle gerektlriyordu" diye savunuyor. Bu sözler, 3. MC hükümeti için de şimdiden gerekçe oluşturuyor. 88 seçimlerinden sonra DYP "ülkeyi hükümetsiz bırakmamak" için ve tamame.ı "aritmetik öyle istiyor" diye lüşünerek ANAP ile ortak hükümet kuracaktır. Demirel, umhurbaşkanı, Özal Başbakan, Cindoruk Başbakan Yarmcısı, Mehmet Dülger de Maliye Bakanı... VP'nln lokmaları biter mi hiç? 3itmeeez; bitmezl nıyor. 1950'lerde Celal Bayar Cumhurbaşkanı olarak Bahreyn 'e resmi bir ziyarette bulunuyor. Bir süre sonra Bahreyn Emiri ziyareti iade etmek üzere Türkiye 'ye geliyor. önceki gün toplantı sırasında, bu ziyaretleri hatırlatan Bahreyn Başbakanı, "Nedense o tarihlerde Türkiye bize kötü davrandı, bizde bu ziyaretler olumsuz etki yarattı, nedenini pek anlayamamıştık. Hâiâ da bilmiyoruz " diyerek, bu hatırlatma ile söze giriyor. Arkasından ekliyor: "Ama son yıllarda Türkiye'nin sıcak ilgisi ve dışa açılması Bahreyn yetkilileri, özal'ın bizdekl bu tarihsel izlenimi yaaçıklamalarını dinledikten sonvaş yavaş siliyor." ra "Türkiye'deki turizm Resmi görüşme, sohbete döyatırımları" için sorular yöneltnüşüyor. Söz birara, iki gün öntiler ve bu konuda daha fazla ce istifa eden Suudi Arabistan bilgi edinmek istediler. Elde ediPetrol Bakanı Zeki Yamani'ye nilen bilgilere göre, TUrkiye ile geliyor. özal, hayretle "YamaBahreyn arasında 50 milyon doni istifa mı etmiş?'' diye soruyor lar sermayeli bir yatırım şirketi ve uluslararası alanda çeşitli dekurulması kararına varıldı. dikndulara yol açan istifayı oraözal'ın savunma sanayiine da öğreniyor. Bahreyn yetkilileilişkin açıklamalan üzerine bilri, kendilerine gelen bilgilere göözal, tran Irak savaşında gisine başvurduğumuz yetkililer, re, istifayı şöyle değerlendiriyor: Türkiye'nin tutumunu vedeğerTUrkiye'de montajına başlanan "Zeki Yamani, son OPEC lendirmesini özetliyor, Bahreyn Flöuçaklarının 1 Ekim 1987 tatoplantısmda bemlenmeyen Başbakanı "Bu savaşm sona errihinde ilk kez uçacağını bildir ödünler vermlş. Bunun üzerine dirilmesi için tüm Körfez ülkediler. Elde edilen bilgiye göre, Suudi Arabistan Kralı, kendisilerinin hep birlikte ve yanlanna F16 projesi ile ilgili hazırlıklar, nin istifasını istemiş. 20 yıldan Türkiye'yi de alarak çözüm buigiderek son aşamasına ulaşıyor. malan gerektiğini" vurguluyor. fazladır petrol bakamydı. Bizim 1 Şubat 1987 tarihinde montajıiçin de sürpriz oldu." na başlanacak. Montaj çalışmaAncak özal'a herhangi bir Bahreyn bir günde geride kalarının 78 ay süreceğini tahmin arabuluculuk ö'nerisinde bulunlıyor. Vmman Denizi üzerinde eden yetkililer, öngörülen tarihe muyor. Sadece Türkiye'nin, tran uçuyoruz şimdi. Pakistan ve göre 1 Ekim 1987'de Türkiye've Irak 'a yaptığı ziyaretlere dikHindistan 'ın kuzeyinden geçiyode montajı bitirilen ilk F16 jekat çekerek, bu ülkelerle Ankaruz sonra. Uçakta her köşede tinin uçacağını bildiriyorlar. ra arasındaki bağlantıyı gündesohbete iyice dalmış Türk heyeme getiriyor. tran Irak savaşı Resmi görüşmelerden sonra ile ilgili Bahreyn 'in ve diğer Kör ti. Sohbete karışmayanlar Deveönceki akşam sarayda onuruna kuşu Kabare Tiyatrosu tarafınfez ülkelerinin giderek yoğunlaverilen yemeğe katılan özal, dün dan çevrilen, Metin Akpınar ile şan bir değerlendirmesi var: Arsabah Bahreyn'den ayrıldı. Dün Zeki Alasya'nın başrolünü oytık gerek tran, gerek Irak savaşBangladeş saatiyle akşama doğnadığı "Yasaklar" filmini izlitan bitap düştü. Her iki ülkede ru Dakka'ya ulaşan Türk heyeyor, uçaktaki ekranda. özal, büde, hem iç siyasal gerginlik artıtini ve Başbakan Özal'ı Dakka'rokratlar ve işadamlanyla görüyor hem de ekonomik sıkmtılar da Devlet Başkanı Erşad karşışüyor. başgösteriyor. Gıda maddelerinladı. Daha sonra Devlet Konukede darlıklur hükümetleri iyice sıBangladeş, Türkiye'den 4 savine giden özal Cumhurbaşkakıştırıyor. Aslında ekonomik sıat ileride. Dakka Havaalam 'na nı Erşad'a nezaket ziyaretinde kıntı Körfez ülkelerine de uzanıindiğimizde hava kararmak üzebulundu ve Erşad'ın onuruna yor. örneğin Bahreyn, yeni yare. Neredeyse yağmura dönüşverdiği yemeğe katıldı, yemekteki tırımlara gidemiyor. Ayrıca hamüş olan müthiş bir rutubet, sıkonuşmasında özal Türkive'nin va sahası iyice daralıyor. Libya cakla birlikte insandan anında üzerinden uçamıyor. Suriye Uze ter boşaltıyor. Terleme bitmek rinden uçamıyor. tran ve Irak hilmiyor. üzerinden uçamıyor. Avrupa'ya Havaalanmda karşılama töregitmek için Hint Okyanusu'nni sanki Pakistan 'dakini andırıdan dolaşması gerekiyor. Dola yor. Folklor oynayan öğrenciler, yısıyla büyük maliyetlere katlanbayrak sallayan halk, rengârenk mak zorunda kalıyor. çiçeklerle donatılan havaalam, bayram giysileri içinde görevliBahreyn bir açıkpazar. Dünler, Cumhurbaşkanı Erşad'ın, yanın her yerinden çeşitli mallar Başbakan özal'ı havaalanmda geliyor. örneğin el A vustralya 'karşılaması... dan, su Fransa 'dan, çiçek HolOtele gidinceye dek, buram landa'dan geliyor. Türkiye'ye buram dökülen ter, binlerce biöneri getiriyorlar, resmi görüşsikletli insan, bisikletle çekilen meler sırasında: önde tek, arkada iki tekerlekli "Türk mallarmı tanıtmak için ünlü çekçek arabalan, sokaklaburada bir Türk haftası düzenTel: 164 16 86 ra dökülen çıplak ayaklı insanleyin, ayrıca fuar açın. Biz bunlar... İnsanlar, binlerce, onbin169 41 40 lara olanak sağlarız." lerce insanlar... Sıcaktan mı, Gerçekte Bahreyn yetkilileri, yoksa insandan mı boğuluyoruz, ziyaretin başında acaba biraz buinsan selinden geçerken? ruk muydular? Belkı biraz. Bu, Pazartesi sabahına dek Bangtarihten gelen bir nedene dayaladeş 'teyiz. (Baştarafı 1. Sayfada) fifçc alındı. Yere atılan yağ parçaları ayakla itilerek bir kenarda toplandı. Eti alacak kasap da biriki bıçak darbesi ile biraz daha yağ ayıkladı. Yağların arasında kırmı/ı noktalar gibi et parçaları da vardı. Iyi et, parlak kırmı/ı, a/ yaglı, az kemikli ve yumuşak olurmuş. Kasaplar, mümkUn olduğurtca fazla et çıkacak parçaları seçmeye çalıştılar. Ama karkas etten, yani kemikli etten ortalama yüzde 2025 oranında kemik çıkarmış. Etini seçen kasap evine gitti. Bazı kasaplar, Duvardibi'ne gelmeden, loplancı kasabın göndereceği ete razı olurmuş. Kasabın iyisi Duvardibi'ne gclcn ve kamyonun içine girip daha etler indirilmeden malı seçenmiş. Geceyarısında ellerin büyük kısmı satıldı, ama ortada ne para var ne de çek. Etler tartılmadığı için, kasap, kaç kilo et aldığını da bilmiyor. Ama fiyat belli. Bul tarafı kilosu 1520 liradan, kol tarafı 1370 liradan satıldı. Bunlar ortalama fiyatlar. Kimi tezgâhta 1300'e de indi, 157O'e de çıklı. Oysa toptancı kasap, lüccardan kilosunu 1360 liraya almıştı. Toptancı kasaplar da iyi para kazanıyor. Kiloda ortalama karları 5060 lira. Haftada 6 ton et satan toptancının haftalık kârı 350 bin liraya geliyor. Fakat, toptancı kasapların işi rizikolu bir iş. Kasaba eti senetsizçeksiz verdikleri için, kasap dukkânı kapattığı zaman toptancıyı batırıyor. Son dört ay içinde Istanbul'da 600 kadar kasap dukkânının kapandığını düşUnursek... Adapazarı'ndan et gelişi sabahın 3'üne kadar sürdü. Sonra loptancı kasaplar birkaç saat uyumak için evkrine gittiler. lşçiler, etlerin başında kaldı. Yerlerdeki yağ parçalannı naylon torbalara doldurup, boş çengellere astılar. Sabah saat 6'da ortalık yeniden harekctlendi. Etleri kasaplara dağıtacak kamyon ve kamyonetler gelmeye başladı. Kasaplara parça başına 350 liradan et tasıyan kamyonetler bildiğimiz herhangi bir yuk kamyoneti gibi. UstU kapalı ama içi pis. Ve etler de sanki çimento torbaları gibi üst Uste bu kamyonetlere yüklendi... Belediyenin dana başına 3080 lira rüsum aldığı etleri, ayda 31 bin lira ek ücret karşılığı kontrol eden veterinerlerin yaptığı, daha doğruüu yapabildiği, etin kokmuş olup olmadığına bakmak. Veterinerler, hayvanın kesiminden etin taşınmasına kadar her aşamanın sağlığa aykın olduğunu söylediler. Belediyc mezbahasının durumu bile sağlık (üzUğUne aykırıymış. Ama biz, bağışıklık kazanmışız bir kere. Lahmacun bile yedikten sonra... Naylon torbalara doldurulan yağ parçaları vardı ya, işte onlar 100 liradan başlayıp içindeki el miktarına göre kilosu 400 liraya kadar satıldı. Kime mi? Lahmacunculara... Canlı danayı köytü kilosu 700850 liradan besiciye, besici karkas eti kilosu 1500 liradan (Uccara, tüccar kilosu 1360 liradan toptancı kasaba, toptancı kasap da kilosu 13701520 liradan kasaba sattıktan sonra, şimdi de bir kasap dükkânına gidelim. Kadıköy Fenerbahçe'de bir kasap dükkânına girdık. Tarife şöyle: "Dana kıyma: 2350, biftek: 2350, kemikli danu: 1800, bonfile: 3500, konlrfile: 2700, antrikot: 2500, nuar:2400" "Bizim kasap", gece en iyisinden seçip 4 tane but almış. "İyi et İçin gece 2'ye kadar bekledim" dedi. Toptancı ile fiyat konuşmamıs ama 1550 liradan olacağını sanıyor. Kasabın yaptığı hesap, sattığı bir kilo ette 200250 lira kâr. "Am«," dedi kasap, "eskiden gunde 100 kilo el satardım, şimdi 50 kiloyu zor buluyonım. Burası zengitı muhiltir, ama tiiketim burada da duşlu." tyi et satan bir kasapta dana kıyma 2350 lira iken, başka bir kasapta dana kıyma 1900 liraya satılabiliyor. Hatta semt pazarlarında 1600 liraya bile kıyma var. Siyah zeytinin kilosunun 2000 bin liraya yaklaştığı bir ortamda 1600 liraya et nasıl oluyor? Semt pazarlarında, küçük ınarkellerde ve bazı kasaplarda satılan ucuz etin sırrı ise iki yoldan geçiyor. Birinci yol, ucuz ithal et alıp, yerlisi ile karıştırmak. lkinci yolu da bir kasaptan dinlevelim: "Hazır kıymada 100 gram et vardır. O da baş etidlr. Baş etinin kilosu 350400 lira. 600 gram kadar ic yagı kanşlınlır. Yagın kilosu da 200 lira. El miklunnı arlırmak için yürek, böbrek ilave edilir. Si/. hiç cİRercilerde dana yüregi, böbrcgi satıldıgını gordunuz mu? Baş eti, yürek, böbrek, iç yagı ile çekilince ortaya açık pembe renkli bir kıyma çıkar. Bu kanşıma dana dalagı da ilave edilince olur kıpkırmı/ı bir kıyma. Tezgfihın üzerinde kırmızı bir lamba da yakınca, miişleri bunu, yeni çekilmiş yagsız dana kıyma sanır. Ell parça olarak alıp kıyma yaplınn ve bir miklannı suyun içine koyun. Suyun renginin hafif bulandığını göreceksiniz. Bir de ucuza hazır kıyma alın. Suyun rengi kıpkırmızı olacak, yaglar aynlacaktır." Ayrıca, kaçak et kesimi de fiyatların ucuz olmasıjıı sağlıyor. Hatta at ve eşek etleri bile... İstanbuFda POIİTIKA VE OTESt MEHMED KEMAL Dokunulmazlık Saygısı... Parlamentoda çoğunluğun gücüne dayanarak muhaliflerini ezmeye yönelmek eski Demokrat Parti şeflerinin bir buluşudur. Çoğunluğa dayanarak sadece milletvekilleri ezilmez, iller, ilçeler de cezalandırılırdı. 1954 seçimlerinde Kırşehir ili Millet Partisi'ne oy verdi ve Kırşehirli Osman Bölükbaşı milletvekil seçildi. Vay, sen misin bir başka partiye oy veren. Hemen Bayar ve arkadaşları Kırşehir ilini ilçe yaptılar. Böylece bir İli cezalandırmış oluyorlardı. Bununla yetinilmedi. Sinop'un bir IIçesi de Halk Partisi'ne oy verdiği için bucak yapıldı. Kırşehir milletvekili Bölükbaşı Mecliste, o günlere göre dosyalı muhalefet yapıyordu. Buna dayanamayan Demokrat şefler Meclisteki çoğunluklarına dayanarak yasama dokunulmazlığını kaldırdılar. Sözde Bölükbaşı Meclise hakaret etmişti. Bir kez sözler arasında 'Meclise hakaret' aranmaya başlandı mı, her söz hakaret sayılırdı. Bir milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırmak da çoğunluk partisi için işten bile değildi. Hemen Bölükbaşı'nın dokunulmazlığı kaldırıldı, partinin dümen suyunda bir yargıç da bulundu ve Bölükbaşı, o yıllarda Hilton denilen Ankara hapishanesine tıkıldı. Arkadaşları boş durmadılar, bir üst mahkemede tutuklama kararına itiraz ettiler. Neyse o günlerin deyiml ile erkek bir yargıç tutuklamayı kaldırdı. Fakat bir kez BayarMenderes ikilisi kancayı takmışlardı. Allem ettiler, kallem ettiler bir üst mahkemede bir yargıç bularak Bölükbaşı'nı yeniden tutuklattılar. Bölükbaşı hapishaneye bir girdi, bir daha seçimlerde yeniden milletvekili seçilene dek yattı. Milletvekilliği yeni bir seçimde tazelenince de hapishaneden ancak çıkabildi. Demokrasi hayatımızda Bölükbaşı'na yapılan bu hareket bir yüz karasıdır. Birde Çetin Altan örneği vardır. 1965 seçimlerinde TİP'den Çetin Altan milletvekili seçilmişti. Meclis kürsüsünden birbirinden güzel konuşmalarla eleştirıler yapıyordu. Akşam gazeteslnde yazdığı yazılarla da eleştirilerini pekistiriyordu. 1965 seçimlerinde tek başına iktidara gelen Demirel'in AP'si Çetin Altan'ın eleştirilerine dayanamadı. Meclise ve Cumhurbaşkanına hakaretten Çetin Altan'ın dokunulmazlığını kaldırmaya çalıştı. Çoğunluk partisi için bir milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırma da ne ki? Parti lideri parmağını kaldırır, ardından öteki parmaklar gelirdi. Gerçi o zamanki CHP muhalefeti dokunulmazlığın kaldırılmasına muhalifti, ama parlamentodaki sayısal gücü bir sonuç almaya engeldi. Demirel'in iktidar partisi Çetin Altan'ın dokunulmazlığını kaldırmaya karar vermişti. ilahlar ne pahasına olursa olsun kurban istiyorlardı, bunu sonuca erdireceklerdi. Bir gece sabaha değin süren görüşmeler sonunda dokunulmazlığın kaldırılmasını sağladılar. Çetin Altan artık milletvekili değildi. Başta Demirel olmak üzere 217 kişl dokunulmazlığın kalkması için oy kullanmıştı. Hemen karara Anayasa Mahkemesi'nde itiraz edildi. Anayasa Mahkemesi dc kunulmazlığın kaldırılmasını doğru bulmadı. Kararı bozmuştu. Böylece Çetin Altan dönem sonuna değin mahkemeye verilmekten kurtulmuştu. Gerçi Altan'ın dönem sonunda milletvekilliği bitince onunla uğraşmaktan geri kalmadılar. Bizim parlamento tarihimizde dokunulmazlık, bir milletvekilinin yasama çalısmaları sırasında oy ve sözlerinden sorumlu tutulmaması için konmuştur. Mecliste düşüncelerini kımseden sakınmasın diye böyle bir kurala bağlanmıştır. Bu güvence milletvekllliğine güç katar. Bir milletvekili hiçbir gücün kendine erişmeyeceğini bildiği için serbestçe konuşur. Böyle bir gücü 'cumhurbaşkanına, başbakana, hükümete hakaret' diye kaldırmaya kalkınca milletvekilinin görevini yapması da güçleşir. Hele hakaret gördüğü sayılan makamlar buna dayanırlarsa parlamentonun etkisi azalır. Hakaret diye bir madde çoğunluk oylarına dayanarak kullanılmaya başlandığmda parlamentonun da gücü azalır. Bugün Cüneyt Canver'e 'cumhurbaşkanına hakaret' maddesi işletiliyor. Çoğunluk partisi bunu deneyebilir. Fakat geçmişteki denemeler de unutulmasınl Gerçek demokrastden yana olanlar bu oyuna gelmemelidir Çoğunluk gücü ile yasalar çiğnenirse büyük hatalar iştenmiş olur. ÇALI^ANLARIN SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL Asgari ücret 66bilini8el''ıni? tş yasasının 33. maddesi ile "her türlü İşçi, gemi adamı ve gazetecilerin ekonomik ve sosyal dunımlannın düzenlenmesi için Çalısma Bakanlığı'nca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracıgdı ile ücretlerin asgari hadleri en geç iki sene de bir" saptanır. İş yasası ile saptanması öngörülen bu ücret Asgari Ücret Yönetmeliği'nin 1. maddesi ile de "IşçUere normal bir çalışma günü karsüıgı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, saglık, ulaşım ve kttltur gibi zorunlu ihtiyıçlannı gttniin flyatlan üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek" bir ücret niteliğinde olması gerektiği vurgulanmıştır. Asgari Ücret Komisyonu da asgari ücreti; "a) Sosyal durum, b) Ekonomik durumu, ücretliler geçinme indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini, c) Fiilin ödenmekte olan ücretlerin genel seyrini, d) lşkolu veya işkollarının niteliğini" göz önünde bulundurarak saptamaktadır. Ekim 1985'de yürürlüğe giren ve günümüzde de gecerli olan asgari ücret "Asgari Ücret Tespitinde Uyulması Gereken Ükeler"e uyularak belirlenmiştir. Bu belirlemede ilke olarak asgari Ücretin "pazarlık ücreti" olmadığı ve "işçinin geçimini saglayacak yasa ve yönetmeliklere uygun, bilimsel, objektlf yöntemler ve güvenilir verilerle" saptanan taban ücret olduğu ve bu Ücretin "uzun dönemde ekonomik ve sosyal şartlann iyilesmesine yardımcı, hakça gelir dagıtılımını saglayıcı" olması gerektiği vurgulanmıştır. "Bütün illerde besin içi ve besin dısı harcamaları kapsayan ihtiyaçlar için yeterli bir satın alma gücü saglayan" bu Ucret, "çalışanlann fizyolojik ibtiyaçlan ile tutariı ve dengeli beslenme için gerekli besin maddelerini" günde 3500 kaloriyi sağlayan "beslenme kalıbı bu konudaki çalışmalara esas alınmışbr." °7o44'ü beslenmeyi saglayacak, geri kalan <Vo56'sı ise, "konut, giyim, saglık ulaşım ve kultür gibi zorunlu" gereksinimleri "asgari düzeyde karşdamaya yetecek" bu ücret, sonuçta aylık 41.400 lira brüt ve ele geçeni olan net 28.037 lira olarak belirlenmiştir. Kuskusuz asgari ücretin gerçek karşılığı da net olan aylık tutarı 28.037 liradır. Ayda 28.037, günde ise 934 lira 57 kuruş olan asgari ücretin %44'ü ayda 12.336 lirası (günde 411 lira 21 kuruş) "tutariı ve dengeli beslenme" için geri kalan %56'sı ayda 15.701 lirası (günde 523 lira 37 kuruş) ise "konut, giyim, saglık, ulaşım ve kultur gibi zorunlu" harcamalara kullanılacaktır. "BUİmsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle" saptanan asgari ücret "uzun dönemde ekonomik ve sosyal şartlann iyilesmesine yardımcı" olabilmiş midir? HER A K Ş A M TUNA OTENEL 0RK. NÜKET ARUCA KEMAL KADİR İKİLİSİ ECEBAR ECE BAR PAZAR GECELERİ TANGOLAR Kredi (Baştarafı 1. Sayfada) "Aslında bu krediler uzun süreden beri kullanılmıyordu. Ama yine de faiz indirimi bankalara yönelik bir işaret sayılabilir. Bankalar da mevduat faizlerindekl indirimden sonra maliyetlerindeki ferahlamayı kredi müşterilerlne yansıtmalıdırlar." Kredi faizlerinin aşağı çekilmesi y önündeki bir diğer karar da Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre, son 3 yıl içinde kâr eden, bilançolan bağımsız gözetim şirketlerince denetlenmiş olan şirketler, Sermaye Piyasası Kurulu izniyle finansman bonosu çıkarabilecekler. Faizleri yüzde 41 ila 46 arasında olacak 3 ve 6 ay vadeli söz konusu bonolar, şirketlere işletme sermayesi yaratacak. Kısa vadeli bu borçlanmalar yüzde 7080lere varan kredi faizleri y anında ucuz bir finansman kaynağı oluşturacak. CKore'de 1500 öğrenci (Baştarafı 1. Sayfada) lem geçen salı günü 2 bin kadar öğrencinin hükümete karşı dügörev aldı. Polis, hükümet aleyhtarı göstericilere karşı ba zenledikleri protesto gösterisi ile başlamıştı. Gösterici öğrenciler, sınçlı su sıkıp helikopterlerden göz yaşartıcı bombalar attı. öğ "Diklatör Çun Doo Van" diye rencilerin de polise karşı taş ve sloganlar atmışlardı. Gösteride ABD'nin Seul Büyükelçisi Jamolotofkokteylleri kullandığı haber veriliyor. öğrencilerle po mes Lilley ile Japonya Başbakalis arasındaki çatışmalar iki sa nı Yasuhiro Nakasone'nin resimleri yakılmıştı. at sürdü ve işgalci öğrencilerin Başbakan Özal, 4 kasım salı gözaltına alınmaları ile sona ergünü SeuPe geçecek. Uzakdoğu di. gezisini sürdüren Güney Kore Seul Başsavcıhğı tarafından Cumhurbaşkanı tarafından kadün sabah yapılan açıklamada, bul edilecek olan özal, daha "Üniversitedeki komünist yan sonra başbakan ile görüşecek. lısı eyleme elebaşılık yapanların Konkuk Üniversitesi'ndeki ulusal güvenlik yasasına karşı polis öğrenci çatışması sırasıngelmek suçundan yargılanacak da 2.7 milyon dolarlık hasar ları" bildirildi. meydana geldiği haber veriliyor. Güney Kore'de bu suçtan hü Seul'de dün ayrıca, polisin Konküm giyenlere ağır hapis cezaları kuk'a baskınını protesto amacıyla 5 değişik okulda gösteriler düveriliyor. Konkuk Üniversitcsi'ndeki ey zenlendi. ŞECAATTİN TANYERLİ ENGİN EGE ALEKS KELE VOLKAN BİLEN Tel: 164 16 86 169 41 40 ÇEVİRİ: DİLLERİN DİLİ Prof. Dr. Akşit Göktürk Yalnız öğrencileri değil, bütün aydınları yakından ilgilendiren kitap; 840 Lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan, Türk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloğlulstanbul llhan Selçuk ATATÜRKÇÜÜjĞÜN ALFABESI 2. bası, 660 lıra (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan TUrkocagı Cud 3V/41 Cağaloglu tstanbul ÖZ TÜRKÇE SÖZLÜK Ali Püskiillüoğlu'nun bu çok aranan sözlüğünün sekizinci basısı çıktı: 2500 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan, Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlulstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle