10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EKİM 1986 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 CONEYT ARCÂYOREK nzıyr {Baştarafı 1. Sayfada) durdu. Şoförün yanında oturan dünumüzün HP'lisi, günümüzun bağımsız milletvekili Rüştü Şardağ, nöbetçilere "randevusu " olduğunu söyledi. Demir kapılar açıidı, taksi Köşkün kentyollanmn tersine engebesiz asfalt yolunda hızJa ilerledi, ağaçlar arasında gözden yitti. Geçen hafta sonlannda Millet Meclisi'nde SHP'nin yeni Genel Sekreteri Fikri Sağlar, Komisyon'da Cüneyt Canver'in dokumdmaziığı kaldtnhrken çekimser <y kullanan iki partili milletvekiline karşı hangi yöntemin uygulanacağım araştınyordu. Bir yandan da ara seçim yenilgisinden sonra SHP'ye verilmesi istenilen dinamizmi sağtayacak önlemler üzerinde çalışıyordu. Geçen hafta sonlannda pazar giinu dahil DYP Genel Başkanı Cindoruk, Guniz Sokak'taki Demirel'in evine giden, oradan daparti genel merkezine koşan kalabahk gruplarla konuşurken, bir yandan da geçici 4. maddenin akıbeti üzerinde SHP ile ilişkiler kuruyordu. Rüştü Şardağ'ın Çankaya Köşkü'ne gazetecilerin gözleri önünde girişinin anlamı ve sonuçlan üzerinde hemen hiç kimse durmadı. Fikri Sağlar'ın vartiye dinamizm vermek için yaptığı girişimlere bakan olmadı Cindoruk'un kurduğu ilişkilerin hangi amacı sağlamaya yönelik çabalar olduğuna kimse dikkat etmedi. Oysa, bu üç siyasetçiden kaynaklanan olaylar bu haftaya sarkıyor, kimi önemli siyasal gelişmelerin ipuçlannı veriyordu. Eğer siyasal kulislerde kimi siyasetçilerle yaptığı konuşmalan doğrulamak niyetiyle Şardağ, baskanlık divanına başvurup gündem dışı konuşma iznini alabilirse, bugün "önemli tayılabüecek" kimi açıklamalar yapmast olasıydu Rüştü Şardağ1 m, Cumhurbaşkanı Evrenie öte'en beri yakın ilişkileri vardu Köşkteki konuşmanın içeriği elbette "iki kişi arasmda geçen ayrıntıları kapsıyordu", ama bağımsız milletvekilinin gündem dışı konıtşmasında geçici 4. maddeye değinmesi, hatta önemli ölçüde Köşkün bu konudaki tutumunu anlatması beklenebilir. Sayın Evren'in siyasalyasaklann kalkmasına karşı olmadığı öne sürülmekle beraber "bu sonuca varmanm yöntemleri üzerinde duraksamalan" olduğu biliniyor. Eger Rüştü Şardağ, \fecliste konuşursa, Cumhurbaşkanı'nın eğilimlerini önemli tHçüde tutanaklara geçirmeri söz konusu olabilir. "Yöntem duraksamalanna" gelince, Demirel'in söylediği gibi "kaikmaana direnmekten kalkmasını istemeye gelinmesiyle" önemli bir aşamaya geçtiğimiz izknimi daha kesinleşebilir; Cindoruk'un konuya değindiğimizde vurguladığı gibi "yöntemleri bulmak şiyasetçilerin işi" durumuna girilebilir. DYP kaynaklanna bakılırsa, parti geçici 4. madde üzerinde topladığı 61 imzayı SHP'ye verdl DYP'den Mehmet Dülger bu bilgiyi verirken, "simdi SHP'nin konuyla ilgiU yasa taslağını hazırlamasını" beklediklerini söyledi SHP Genel Sekreteri Sağlar ise, birkaç kişiden oluşan komisyonun taslağı hazırladığını, son olarak metni Cahit Tiıtum'un yazacağını, bu hafta içinde grupta konunun ele ahnıp 80 imza eklenerek yasakların kalkması konusunun "fi&yata" gireceğini belintl SHP'nin başka kaygılan bu arada giderilmiş gibiydi Parti, bir anayasa değişikliğine sadece 4. madde ile başîamamaya, siyasal partiler konusundaki hükümlerin, ardından sendikalar konusunun en başta irdelenmesine yanlıydu Fakat, 4. madde birden kamuoyunda öylesine öne geçmişti ki, ilk başta bu konuyu ele almak gerekiyordu. SHP, yasakların kalkması konusunda hazırlayacağı yasa metninin gerekçesine bu noktayı yazacak, ama öteki konulan hemen ardından gündeme getireceğini vurgulayacaktL Kuşku yok, Cindoruk ve Sağlar arasında yapudığı söylenen konuşmada bu ilke kararlanna vanlmıştu Genç, fakat içtenliği kuşkusuz Fikri Sağlar, partiyi düzenleyebilmek için bugünlerde örgüte bir genelge gönderiyor, her on beş günde bir yapılan veyapılacak işlerin merkeze duyurulmasını istemeye hazırlanıyor. Sağlar'ın, "esküer" diye nitelenen CHP kökenli önemli isimlerle yaptığı görüşmelerde "parti kapısınm ardına kadar kendilerine açık" olduğunu söylediği, her birinden gelip yanlışları düzeltmesini, düşündükleri doğruları söylemelerini istediği bildirüiyor. Elbette "eskilerin" hepsi, bu isteği olumlu karşılamış.. Ama, bu istemin uygulamada ne denli geçerli olabileceği belli değil. Ozal: Oyle dümenler var ki E r a u i ı m l a l a r a : Erzurum'a bir şey yapacağım, ama akıllıca. Ben bu işleri iyi bijirim, iyi bildiğimi siz de bilirsiniz, dünya da bilir. iki sene içinde akıllıca bir tesise başlamak boynumun borcudur. Makalef ete: öyle bir atıyorlar ki, haddi hesabı yok. Ben kötü manada politikacı değilim. Seçimi kaybedeceğimi bilsem dahi, rey almayacağımı bilsem dahi milletimi aldatmam. D e a ü r e l ' e : tkinci köprüye Fatih Sultan Mehmet ismini koyduk. Niçin birinci köprüye koymamışlar? însan atasından, dedesinden çekinir mi? MEHMET GÜLTEKİN ERZURUM Ara seçim ve kabine değişiklikJerinden sonra, Erzurum gezdsini bir gövde gösterisine dönüştürmeyi amaçlayan Başbakan Turgut Özal, bu ilde umduğu ilgiyi bulamadı. Erzurum konuşmasında, siyasi rakipleri için "Öyle dümenler var ki, başumza çorap önneye çalışanlar var, biliyorsunuz" ifadesini kullanan Özal, "Menüeketi iyi idare ediyoruz. tzanı olan, aklı olan böyle düşünür. Yoksa palavra at, şunu bunu söyle, zannedersin ki, miBeti kandınnon. Kandıramazsın, bizim millet akılbdır" dedi. da konuşmasına başladı. "Buraya getmeyeli bir yıl oldu, siz bemşerilerimi çok özkmişim" diye söze giren Ozal, hemen her seçim kampanyasını Erzurum'dan başiattığına dikkati çekti. özal, sigara kaçakçılığını nasıl engellediklerini anlatırken, "Bundan kim para kazanıyor? Bir kaçakçı, bir de Bulgar gâvnnı" ifadesini kullantnca, çok alkış aldı. Iran Başbakanı'nın kendisine haber yollayarak iki ülke arasındaki ticaretin arttırılmasını istediğini kaydeden Başbakan özal, "Birini yolia, bu işleri haJledelim. Biraz daha alışverişi arttıralun dedim" diye konuştu. Başbakan Ozal, 1980 öncesinde ekonominin iyi yönetilraediğine ilişkin iki örneği de yine yabancı devlet adamlanıun izlenimlerinden seçerek verdi. Dönemin Alman Başbakanı Helmut Scbmidt'in 1976 yılında Türkiye*yi ziyareti sırasında ülke ekonomisini "domuz ahınna benzettiğini" anımsatan özal, geçmiş günlerde Türkiye"de bir toplantıya katılan tktisadi Işbirliği Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısının 1970'lerde ekonomik krizin nedenini petrol şokundan çok, kötü idareye bağladığını işaret etti. Erzurum Belediyesi'nin bir caddeye Adnan Menderes'in ismini koymasına konuşmasında yer vermesi beklenen Başbakan Turgut özal, bu konuya değinmedi. Ancak şunlan söyledi: "tkinci Cumhurbaşkanı Cdal Bayar'a tören yapmak bize nasip oldu. Herhalde öbür tarafta da bize nasip olur. Başka seyler var. O işi de biz haDedecegiz. Biz, bu memlekete hizmet eden berkesi vefat etmişse rahmetle, vefat etmemişse minnetle ananz. Hiç kimseye karşı en ufak köti düşüncemiz yoktur. Rahmetli Menderes'in bu memlekete çok büyük hizmetleri olmuştur, her zaman söyledim, söyleyecegim. Zamanı gelince o mesdeyi de biz halledecegiz." Geçmişi anma konusunda Süleyman Demirel'e ad vermeden çatan Başbakan Turgut özal, İkinci Boğaz Köprttsü'nü örnek göstererek şöyle dedi: "İkinci köprii 1988'e yetişecek. tsmini de koyduk. Fatih Sultan Mehmet Köpıüsü. Kim koyabilmiş şimdiye kadar ismini? Niçin birinci köprüye koymamışlar onu sorun, niye koymadılar, insan atasından, dedesinden çekinir mi? tftihar eder. Hem de Hazreti Peygamberi temsil ettiği bir şehirde..." Konuşmasının sonraki bölümünde meydandan istenen "fabrika isteriz" taleplerine yanıt veren Başbakan özal, "Bana itimat edin. &zurunı'a bir şey yapacağım, ama akıllıca. Çünkü bu işleri iyi bilirim. İyi bUdigimi siz de bilirsiniz. Dünya da bilir. Yani fabrika yapmak, memleket ekonomisini kalkmdırmak, bunlan iyi bilirim" dedi. "İki sene içinde akıllıca bir tesise başlamanın Turgut Özal'ın boynunun borcu olduğunu" söyleyen Başbakan özal, devlet kaynaklannın iyi kullanılmamasının kendisini vebal altına sokacaihnı belirtti. Rakiplerinin iktidara gelme şanslan olmaması nedeniyle sürekli vaatlerde bulunduklarını belirten Özal, şöyle devam etti: "Bizim karşımızdakUer öyle bir atı>orlar ki, haddi hesabı yok. Ben kötü manada politikaa değilim, olamadım. Memleketimi aldatmak istemem. Şahidim olun. Hiçbir zaman seçimi kaybedeceğimi bilsem dahi, rey alamayacağınu bilsem dahi, milletimi, sizi aldatmam." özal, "Vallahi sizi özlemişim beh..." diye seslenınce, dinleyicilerden "O zaman kal" diye yamt geldi. özal, bu davet üzerine şöyle dedi: "Kahnm da öjie dümenler var ki, başka taraflarda. Bir taraftan çorap örmeye çalışanlar var başımıza. Biliyorsunuz, okuyorsunnz bunlan. Memleketin birçok meseksi var. Memiekette demokrasi var. Herkes rahat rahat konuşuyor. Buyursun konussun, aldırmayın." özal, daha sonra Oral Et Entegre Tesisleri'nin ve Akyanh Vakfı tarafmdan yaptırılan Aziziye Özel Lisesi'nin açıhşlanm yapü. Daha sonra partisinin genişletilmiş bölge divan toplantısına baskanlık eden özal, burada yaptığı konuşmada politikalannın tanımını yaparken "orta yol" deyimini kullandı. özal, miting konuşmasında da "orta yolda olduklannı" vurguladığını anımsatarak, söz konusu kavrama şu acıklığı getirdi: Muhalefetiy iktidarın başına çorap örmekle suçladı •• •• Tekstil ıskolunda 200 işyerinde çalışan 100 bin işçiyi kapsayan grup sözleşmesi görüşmelerinde TtSK'in işveren ilkelerinde çıkan uyuşmazhk Halit Narin, Şevket Yümaz diyaloğu sonucu da giderilemedi. Resmi arabulucu için Çalışma Bakanlığı'na başvuru yapıldı. YdmazNarin pazarlığı sonuçsuz Tekstil sözleşmesi uyuşmazlıkta özal, Erzurum'da iki yıl içinde "akıUıca seçilen" bir tesisin temelinin atılacağını, bu ile önümüzdeki kış 15 bin ton daha fazla kok kömürü verileceğini vaat etti. Sürbahan ve Çat barajlarının çalışmalarını hızlandınlacağını kaydeden Başbakan Turgut Ozal, hükümetin asgari geçim indirimlerini 10 katına yükseltmesi halinde doğuda çalışanlann asgari ücretlerinin hemen hemen SHP, bugünkü durgun sular vergi dışı kalacağını söyledi. örneği durumundan bu tür giriözal'ı taşıyan seçim otobusü şimlerle kurtulabilecek mi?» So Erzurum girişinde Ihca Atü Spor ruya alınan yanıtlar olumlu çizgi KulUbü'nden 25 binici tarafınvermiyor. Siyasette hâlâ önde gi dan karşılandı. Büyük Evren ve den kişiler nitelemesini koruyan özal portre!eriyle süslenmiş hü"esküerin", büyük kurultayın ka kümet meydanına söz konusu atsım 1987'de yapılmasım istediklılar eşliğinde giren özal, buraleri biliniyor. Siyasal yasaktan bu tarihte annacak olan eskiler, bu kurultayda daha etkin bir konuma gelebilirler, bunu biliyorlar. SHP grubu yöneticüerinin bir bölümü, Canver'e karşı oy kullanan iki milletvekilinin en azından uyanlması, doğal biçimiyle KÖKSAL DURUKAN haysiyet divanına gönderilmelen AYVALIK Hayali ihracat istemlerine "bir milletvekUine sanıkları, Samarkant gemisinde karşı iki miüetvekUini harcamasayımın sona ermesi ve ifadelerun anlamsızlığı" gibi bir tavır rin tamamlanraası üzerine dün koyarlarsa, Fikri Sağlar ne yapAyvalık Cumhuriyet Savaügt'sm?.. Yapacağı tek şey, örgütten na teslim edildiler. Sanıkların hemen her gün akıp gelen tepki komisyoncu, taşımacı, iş takiptelgraflanm okuyup çevresine çisi gibi olayın ikinci derecede göstermek... sorumlulan olduğu bu kışilerın ifadelerinde adı geçen GiUtekin Kulislerden alınan izlenimler, Pdkmezcioglu ve şırketin temsilsiyasetin bu hafta biraz daha ısıcüerinin arandığı bildirildi. Bu nacağını gösteriyor. arada sayım sonucunda gemideki mallann numunelerinin dışında tümünün niteliksiz olduğu belirlendi. {Baştarafı 1. Sayfada) mıyla maç yaptın, eğer Türklere Ayvalık Cumhuriyet Savcıhiçinde ve dışında "kahramanlar duşmansan, neden onlarla maç ğı'na teslim edilen sanıklar Muyaratan" bir uğraş.. Hele defut yaptm? Değilsen, neden hâlâ uzharrem Dede, Aydın Akpınar, laşmaya yanaşmıyorsun? " sorubol... lsmal Sefasoy, Fatih Berberojlu Kıbrıs Rum Kesimi futbol ta lanyla heryerde karşılaşmaktan ve Tarau Tan'ın 1918 şayilı Kakımı Apoel'in Beşiktaş karşısına korkuyor. çakçılık Yasası'm degiştiren ve Ama maçı oynamaktan vazçıkmayışt, Türkiye ile Yunanis11 Haziran 1985 tarihli Resmi tan arasındaki sorunlann birsü geçmekle Papandreu yine kendiGazete'de yayımlanan 3217 sani kurtaramıyor. Bu kez Türkire daha askıda kalacağının en büyük işaretL Papandreu'ya sor ye'nin "uzlaşmacı" tavn uluslararası alanda bir kez daha fark madan tek bir adım atmayan Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye'den edilmiş oluyor. Çünkü, Türkiye "resmen tanımadığı bir devletin, (Baştarafı I. Sayfada) bir futbol takımıyla maç yapmaristan Devlet Başkanı Todor Jivyı göze alamıyor. Çünkü Pa Ktbns Rum Kesimi'nin takımıykov'a mesaj göndermedi ve bupandreu, Türkiye'ye karşı yürüt la" maçyapmayı kabul ederken, tüğü "gergmUk pohtikasmm", bu Yunanistan, "resmen tarudığı bir nun nedenini soran gazetecilere devletin, Türkiye'nin bir takışu açıklamayı yaptı: futbol maçı oynanırsa, "yara mıyla" maç yapmaya yanaşmıalacağvuj" inanıyor Aslında Pa"Geçen aefer gönderdim. GaBöylece bundan sonra pandreu, Yunanistan'da güç gün yor. zetderde propaganda vesflesi ya"TürkYunan ilişkilerinin ya da pıyorlar. Basında. radyo teleler geçiriyor. Son olarak belediye seçimlerinde ciddi biryenilgi Kıbrıs sonınunun" tartışıldığı vizyonda yayımlıyorlar. Türkiye ye uğruyor. Hatta ve hatta, Yu her uluslararası forumda, Pa üzerinden de birçok devlet başnanistan'da "solıın kalesi" ola pandreu hep aym soruyla karşı kanı geçiyor ve bize mesaj gönlaşacak, hep aym prestij kaybı deriyor. Fakat biz bunlan basırak bilinen Selanik ve Pire'de na uğrayacak: bile, Papandreu seçim yiüriyor. na duyunnuyonız." "Sen daha bir maç yapmayt tçerde oy kaybına uğrarken, dış Evren, Ankara'ya dönüşü sırabüe göze alamıyorsun Türklerle, oolitikada ısrarla yürüttüğü suıda Jivkov'a mesaj gönderip "gerginük politikasmdan" ödün neden?.. Bu uzlaşmazhğı siirdürgöndermeyeceğinin sorulması mek, neden?.." vermemekte direniyor. üzerine de, "Giderken gönderSporla politikanın iç içe girdiği Oysa Beşiktaş ile Rum Apoel medim, dönerken njye göndereen çarpıcı örneklerden biriniyatakımlan oynasaydı, Papandreyim?" karşılığını verdi. u'nun başına, belkide 1950'lerde şıyoruz. Bir noktantn daha altıCumhurbaşkanı Evren'i Belgnı çizmekte yarar var. Türkiye Çin Halk Cumhuriyeti'nin başırad Havalimanı'nda Yugoslavya na gelen gelecekti. 1950'li yıllar baştan beri "Bu bir spor karşıDevlet Başkanı Sinan Hasani töda Çin, ABD'ye karşı müthiş bir laşmasıdır, maç yapılmalıdır" renle karşıladı. Karşılama töre"soğuk savas" onun da ötesin dedi ve yıllardır sürdürdüğü "uzninde, TürkYugoslav Karma de müthiş bir "düşmanhk" po laşmact politikayı" bir kez daha Ekonomik Heyeti toplantısı için Utikası uyguluyor. Amerika tam sergiledi. Yani, Türkiye'den hiç daha önce Belgrad'a Devlet Bakimse çıkıp da, "Biz politikayla o yıllarda pingpong takımını kanı sıfatıyla gelmiş olan Kültür sporu birbirine kanştırmadık" Çin'eyolluyor. ÇinveAmerikan ve Türizm Bakanı Mesut Yümaz ulusal pingpong takımlan kar diyemez. Ankara elbette politika da bulundu. İki ülkenin ulusal îilaşıyor. Ardından ne görüyo yaptı ve ayağına gelen topu iyi marşlannın çalınmasından sonkullandı, "uzlaşmacı tavnnın tinız? Çin'in Amerika'ya, Amerika'nın Çin'e üslubu değişiyor. pik göstergesi" olarak "ynaç oy ra Evren, şeref kıtasını denetledi ve onuruna top atışları yapılFormoza (MUliyetçi Çin) Birleş nansm" dedi. Nasıl ki Yunanisdı. Karşılama töreninin ardından tan "sporla politikayı kanştıramiş Milletler'den atılıyor, yerine Cumhurbaşkanı Evren, Yugosrak" maçı oynatmadıysa, AnkaÇin Halk Cumhuriyeti geliyor. lavya Federal Cumhuriyeti'nin ra da yine "sporla politikayı Karşılıklı ekonomik ve siyasal Hişkiler başlıyor. Kısaca, "ping kansttrarak" maçın oynanmasını kurucusu Josip Broz Tito'nun kabrini ziyaret ederek saygı duistedL oong polüikası" Çin ile ABD nışunda bulundu. ırasındaki buzlan eritiyor. Eğer, maç oynansaydı ve BePapandreu bu örneği herhal siktas, Apoel'i eleseydi, eminiz ki Evren'in ziyareti Belgrad'ın "ulusai kahraman" olacaktı... ieyakından biliyor. Beşiktaş ile Partizanlar ve Kızılordu tarafınApoel'in maç yapmasımn, ken Eğer oynansaydı ve elenseydi, dan kurtanlmasının 51. yıldönüii "gerginük politikasma darbe eminiz ki "kansızlar" diye tempo müne rastladı. Bu yüzden kızıl tutulacaktı... ntracaiına" inanıyor. Eğer Bebayraklarla donatılrmş caddelerŞimdi, Papandreu "kansız" nktaş'la karşılaşırsa, bundan den geçerken, bunlar her yerin >onra her uluslararası forumda, oldu.L Maçın oynanıp gerginlik Türk bayrakları ile süslendigi izcendisinin "zayıf" düşeceğinden politikasmın zarar görmesi mi lenimini yarattı. daha iyi olacaktı, yoksa maçı oytndişe ediyor. "Sen onlarm takıCumhurbaşkanı Evren ikamenatmadığmdan dolayı bundan tine aynlan Dedinje Sarayı'nda böyle uluslararası forumlarda kısa bir süre istirahat ettikten Steteskoplar 1 düşeceği sıkıntıdan mı daha çok sonra Belgrad'daki Federasyon ithalatçısından | zarar görecekti?.. Papandreu he Sarayı'nda Evren ve Hasani'nin 345 82 46 I sapladı ve gerginlik politikasmın başkanlıgında iki ülke heyetlerizarar görmesinin kendisi açısınnin resmi görüşmeleri başladı. dan daha yıpratıcı olduğunu düBu arada daha önce hazırlanan Televizyonlannız şündü. programda bulunmayan Türk ve videolannız Galiba da ofsayta düşmüş Yugoslav Dısisleri Bakanlan ara liralıh katil yakalandı Hayali ihracatın babalan ortada yok tstanbul'da öldürecekUri kahveciyle pazarağa girişen iki kirahk kaA/ 100 müyarlık dava yılı kanunun 2. maddesinin 3. fıkrasına göre yargılanmalannın öngoruldüğü belirtildi. Hapis cezasını öngörmeyen bu madde, 100 bin liradan 10 milyon liraya kadar para cezası getiriyor. 1918 sayıh yasa ik degiştirilmedea önce 7 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ve 500 Uraya kadar para cezası verilebiliyordu. Gümrük ekipleri, kararnamelerin, ihracatı desteklerken hayaii ihracatı kolaylaştırmasının kendilerini güç ve çelişkili durumlara sokmasından yakın dılar. Olaydan ikinci derecede sorumlu olduklan belirtilen ve gözaltına aünan bes sanığın dışında Göltekiii Pekmezciogru ve Martaş fırması sahipleri olan Mehmet Selabtitin Sönmez, tthaa ÖzçeHk, Osman Tank Şabinbaş, Salik Zeresöş ve Sevim Bavar'ın da arandığı öğrenildi. til yakalandu tbrahim Demir adlı yurttaş, arazi anlaşmazhğmdan hapse giren babasımn intikamuu almak için, 3 milyon karşıhğında YusufSan ve Murat Aydm'ı kiralayarak tsmet Tepe'yiöldürmelerini istedL Kiralık katiller, öldürecekleri Ismet Tepe'nin kahvesinegiderek, 5 milyon lira vermeUri halinde kendisini öldürmeyeceklerini bildirdiler. Olayın polise intikal etmesi üzerine Murat Aydm, süahıyla birlikte yakalandı. Operasyon sonucu diğer kirahk katil YusufSan ile parayı veren tbrahim Demir de ele geçirildiler. (Baştarafı 1. Sayfada) ke adı geçmeksizin genel bir değerlendirme ve "fedakârtık" üstünde mi durulacağı, yoksa Türkiye'den ad vererek söz edilip Ankara'nm, Federal Almanya'dan çekilecek nükleer başlıklardan bir kısmının kendi topraklarına yerleştirilmesine izin vermesinin istenip istenmeyeceği belli değil. Sorun, oturumda Türkiye açısından "sarih" bir şekilde gündeme gelmese bile, bunun Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk'ün "gerçekleştinnesi mümkün" ikili temaslarında masa başına "sürülmesi" uzak bir ihtimal değil. Yavuztürk'ün görüşmesi muhtemel yetkili ise Federal Almanya Savunma Bakanüğı Musteşan Lnther Ruhl. Alman Bakan Worner, Gleneagles'da olmadığı için Yavuztürk'ün muhatabı durumundaki Ruhl ise VVurzburg'daki NATO Nükleer Planlama Grubu toplantısında Türkiye'nin atom başlıkh silahlan kabul etmesi için Türk tarafına baskı yapmış olan kişi ve Almanya'nın "bir nnmaralı strateji uzmam" olarak değerlendiriliyor. öte yandan, Türk bakanın, henüz kesin ohnamakla birlikte, NATO Müttefık Kuvvetleri Başkomutanı General Bernard Rogers ve ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger ile görüşmesi Nîikleer ANKARA'danYALflN poto Jivkov'a mesaj yok da programa alındı. Evren'in Bulgaristan hava sahasından geçişi sırasında Jivkov'a mesaj göndermemesi ile yeniden dikkatlerin çevrildiği Bulgar sorununun, TürkYugoslav görüşmelerinde Dışişleri Bakanları düzeyinde de yapılacak görüşmelerde beklenen ağırhğı taşıyacağı umuluyor. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dün akşam Yugoslavya Devlet Başkanı Sinan Hasani'nin onuruna verdiği yemekte yapüğı konuşmada, TürkYugoslav ilişkilerinin memnuniyet verici bir düzeyde olduğunu, ancak iki Balkan ülkesi ile sorunların sürdüğünü söyledi. Evren, "Bunlardan Bulgaristan, tüm akdi vecibelerini ve yerieşmiş insan hakları ilkelerini bir yana iterek topraklan üzerinde yasayan Türk azınlığa karşı yogun bir eritme kampanyasına girişmiştir" dedi. Bulgaristan'ın ülkesindeki diğer azınlıklara da aynı şeyleri yapmaya çalıştığmı Türkiye'nin yakından bildiğini kaydeden Evren, "Komşumuz, bu uygulamalann hiçbir sonuç vermeyeceğini ve bunlann kendi çıkarlarına da hizmet etmeyeceğini artık anlamalıdır. Bulgaristan'ın, soydaşlarımıza uygulamaya çalıştıgı baskılara artık son vermesini ve bizimle yapacağı müzakerelerle sonına ortak bir çözüm bulmaya yönelmesini bekliyoruz" diye konuştu. Evren, TürkYunan ilişkilerine de değindiği konuşmasında, Yunanistan ile de bazı sorunlann bulunduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Evren, "Biitün açıklığıyla bir defa daha bdirteyim ki, Türkiye, Yunanistan'a karşı daima dostluk hisleri beslemiştir" dedi. Yugoslavya Cumhurbaşkanı Sinan Hasani de konuşmasında, Balkanlar'ın tarihten gelen özelliği göz önüne alındığında, Yugoslavya'nın, Türkiye ve diğer tüm Balkan devletlerinin tek tek ve ortak güvenlik ve gelecekleri, nin garantisi yönünden işbirliğinden baska bir imkâna sahin ol (Baştarafı 1. Sayfada) ABD'nin yeni önerisinin Iskoçya'nın Pertshhire yöresindeki Gleneagles Oteli'nde bugıln başlayacak NATO Nükleer Planlama Grubu savunma bakanlan toplantısında ele alınacağını açıkladı. Ingiltere Savunma Bakanlığının bir üst düzey yetkilisi, a.aîya yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Türk hükümetinin kısa menzilli nükleer füzelerdeki duyarlılığını anlamak zor değil. Ancak iki süper gücün varacağı bir anlaşma sonucu, NATO ittifakının belirleyeceği stratejilerin bir gereği olarak konuşlandınlacak yeni kısa menzüii füzelerin Türkiye'ye yerieştirilip yerieştirilmemesi, Türk hükümetinin boyutlannı aşar. Yani ittifak içinde alınabilecek bağlayıcı bir karara Türkiye uymak zorundadır. Bu nedenle ABD ve NATO müttefikleri, "Lance" füzelerine benzer bir başka kısa menzilli füzelerin konuşlandınlmasında karara varırsa. Türkiye'nin veya bir başka ülkenin bu bağlayıcı karara itiraz etmesi veya bu karan uygulamaktan kaçınması, ittifak içinde derin boşluk yaratır ki, bu da ıının varlprip i«tif«Lm n n n . ABD durumunda da bu iki sorumlunun "Türkiye'ye yeni atom başlıklanndan" "kapıyı açması" muhtemel. Rogers ve Weinberger, Türk Savunma Bakanına karşı aynı doğrultuda konuşacak olsalar bile, bu ikisinin Gleneagles'da "sürtüşecekleri" hemen hemen kesin. "Snrtüşmenin " nedeni ise, Reykjavik doruk toplantısı. Reagan ile Gorbaçov'un Avrupa'daki orta menzilli nükleer füzelerin sökülmesinde "ilke birligine" varmalanna NATO Başkomutanmın karşı çıkması ABD Savunma Bakanını "kızdırmış" durumda. Rogers başta olmak üzere, ittifak bünyesindeki "şahinlere" göre, Amerikan Pershing ve Cruise füzelerinin sökülmesi NATO'nun "caydıncdık" stratejisine darbe vuracak ve Sovyetler'in üstünlüğüne zemin hazırlayacak. Bazı Avrupa başkentleri tarafmdan da paylaşuan bu görüşün Rogers tarafmdan alenen duyurulması, NATO Başkomutanının Washington'un tutumunu uluorta eleştinnesi ise ABD Savunma Bakanına göre "ancak çizmeyi aşmak olarak tanımlanacak bir tutum." Bu yüzden lskoçya kasabasındaki NATO toplantısının iki Amerikalı yetkUi arasında bir "düelloya"sahne olması gözlemcilere göre "büyük bir olasılık." YAVUZTÜRK GİTTt Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, NATO'nun sonbahar dönemi nükleer planlama grubu toplantılanna katılmak üzere dün saat 10.00'da uçakla Iskoçya'ya gitti. Yavuztürk hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, toplantüarda nükleer konularda üye ülkelerin görüşlerinin tarttşılacağını ve nükleer silahsızlanma konulannın görüşüleceğini bildirdi. Gazetecilerin sorulanm yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Yavuztürk, nakliye uçaklan konusunda alman tekliflerin iyileştirihnesine gidildiğini ve önümüzde.ki aylarda bir sonuca vanlacağını söyledi. Geçen yıl Mısır'ın elinde bulunan ve satacağını behrttiği Fantom uçaklarına Türkiye'nin talebinin devam ettiğini belirten Müli Savunma Bakanı Yavuztürk, fiyat konusunda anlaşma olduğu takdirde uçaklan almakta kararlı olduklannı söyledi. Yavuztürk, Mısırlı yetkililerden, geçen yıldan bu yana herhangi bir sonuçlandırıcı girişim gelmediği için, konunun şimdilik rafa kaldınldığını söyledi. Zeki Yavuztürk ile birlikte Dışişleri Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı yetkililerinden h hir hev«>» H» 1clrtwa'*ra ANKARA, (Cumhuriyet Bnrosu) Türklş ve Teksif Sendikası Genel Başkanı Şevket Yılmaz ile TİSK ve Tekstil tşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin arasında sürdürülen görüş"Orta yoldayız. Hazreti Peymelerde 200'ü askın işyerinde çagamber de aynı şeyi söytemiş, orlışmakta olan 100 bine yakın ta yoldayu demiş. tslamda ıanatekstil işçisini kapsayan toplusoztiklik yoktur, asın uçlar yoktur." leşme uyuşmazlığı giderilemedi. Başbakan özal, dün gece AnŞevket Yılmaz, görüşmelerde işkara'ya döndü. verenin kazamlmış hakları geriye götürmek istediğini bildirirken, Halit Narin, önemli bir anlaşmazlık konusunun bulunma(Baştarafı 1. Sayfada) edümesi için pahalı olması gerektigi dığını bildirdi. Görüşmelerde parasal konulara gelinmeden, idane degindi. Hayali ihracatın basın tarafmdan abartılması sonucunda, btt ri ve çalışma koşullan ile ilgili rokrasinin namuslu ihracatçıyı da ur hüküriüer sırasında anlaşmazhlcüttüğünüönesürdü. ğın ortaya çıktığı öğrenildi. AyKonuşmasında Demird'e ad verme rıca resmi arabulucu tayini için den çatan Başbakan Özal, Türkiye'de Çalışma ve Sosyal Güvenlik BayurOtülen siyasi mücadelenin ülkenin kanlığı'na başvunılduğu ve Yılkredi itibannı sarsacak boyuta ulaş maz ile Narin'in önümüzdeki mamasım istedı. günlerde yeniden bir araya gelözal, sozlerine ekonomide devletin melerinin beklenildiği de öğve özel sektörün rolünü anlatarak başrenildi. ladı. tzledikleri ekonomik modelin Türklş Genel Başkam Şevket "karma ekonomi aldatmacası" olmadığını vurgulayan özal, yine eski lider Yümaz, işverenin temel haklar ve lere ad vermeden şöyle eleşüri yönelt idari hükümler konusunda kazati: mlmış haklan geriye götürmek "Giiyı farklı ekonomi modeileri istediğini, Teksifin ise bu haklan vardı. ama sagsol bepai karma ekoao bundan bir önceki toplusözleşmi anlayısı içindevdi. Öztl sektörü sa mede "zorla ve direterek" aldıvun«wn döneminde devletin pajıarüyor, devietin payinın aıtmasuu savu ğmı söyledi. Yilmaz, şöyle devam nanın döaeminde ise özd sektör, hat etti: "Anlaşma sağlayamadık. Onta karaboısaahk, kaçakcıuk aıHyor." Devletin ekonomide düzenleyici rol lar bizim kazamlmış haklanmıoynaması gerektiği görüşünu dile ge zj geriye götürmek istiyorlar. Biz tiren özal, bürokrasinin buna karşı ge ise bu hakianmızı bundan bir nel bir eğilim taşıdığını, basının da bu önceki toplnsödeşmede zorla, konuda burokrasiye yardımcı olduğu direterek aldık yeniden geriye nu öne sürdü. Sozlerinde "hayali dönüş bizim için mümkün değil. ihncat" adı verilen uygulamadan ör Onlar aynca işkotunda tevri edilnek veren Özal, "Hadise şudur. Vergi iadesini kaMınnak hayali ihracat di miş fabrikalarda degişiklik öneye bir s«y kalmaz" dedi. özal, başba risi getirdiler, bizler ise bunu kabul etmedik." kan yardımcılığı döneminde Odalar TİSK ve Tekstil Işyerenleri Birliğı'yle yaptığı göruşmeler sonucunda ihracatçıya düşük faizli kredi Sendikası Başkanı Halit Narin, saglandığmı anımsattı. Söz konusu önemli bir anlaşmazlık maddedüşük faizli krediyi kullanan ihracat sinin bulunmadığmı ve anlaşmaçının tüm çabalanna karşın ihracat nın her an sağlanabileceğini söygerçekleştirememesi üzerine ceza korkusuyla "100 dolarhk ihracatı 200 do ledi. TİSK Genel Sekreteri KubilargöstenUgini" ileri surdu. özal, ik lay Atasayar da görüşmelere iyi tidarlan döneminde vergi iade oranla' niyetle katıldıklarım belirtti. Teksif Sendikası Genel Başkan nnın düşürülduğüne işaret ederek hâlâ hayali ihıacattan bahsetmerün namus Yardımcısı Sait Bürçin ise toplulu ihracatçıyı da ürkütecejüni belirtti. sözleşme görüşmelerinde parasal Gazeıelerde yer alan hayali ihracat konulara gelinemeden, temel hürakamlanmn abartıü olduğunu, bun kümlerin görüşühnesi sırasında anlaşmazhğm ortaya çıktığını belan okuyan bürokrasinin ihracatçıyı "tniın inim inlettigini'' kaydeden özal, lirtti. "Bundan kim istifade edecek. DövizTürklş yetkilileri de Şevket AL kahrsak bundan kim Utifade Yılmaz ve Halit Narin'in önüedecek" diye sordu. müzdeki hafta içerisinde yeniden Devletin baba olarak algılanması bir araya gelmelerinin olası oldunın demokrasiyi zaman zaman sekte ğunu bildirerek, yeni bir anlaşye uğratacak sonuçlar getirdiğini belirten Başbakan özal. "Devkti baba ola ma zemini aranacağını ifade rak görürsek, gelip bizi dövebBeceği ettiler. Teksif ile Tekstil Işverenleri •i de bilmemiz laam" diye konuştu. tlctidarlannın büyuk girişimcilere kar Sendikası arasında sürdürülen şı olmamakla birlikte, çiftci ve esnafın görüşmelerde uyuşmazhğa yol da yanında olduğunu vurgulayan açan maddeler sözleşmenin teözal, ihracatın sürekliliği için söz ko mel hükümler bölümünde dünusu kesimın üretiminin de teşvik edil zenlenen idari konulardan oluşumesi gerektiğini ifade etti. yor. Teksifin görüşmeci heyetinYabana sermayenin nazlı olduğunu de bulunan bir yetkili 28. madve uzun vadeli siyasi istikrar ile makul dede anlaşmazlığın sürdüğünü şartlar aradığını kaydeden Özal, siyasi belirterek işveren tarafınm bu rakiplerine şöyle çatü: "Aym gemkleyiz. tster bizi sevin, ts konulann TÎSK ilkeleri doğnıltusunda düzenlenmesinde ısrarter sevmeyin. Ama aynı gemideyiz. Türkiye'nin itibannı sanmaym. Biz h olduğunu bildirdi. den baskası gelebilir. Detnokratik sislemde halk bizi seçroez, baskasuu seçer, Donmüdir. Amasecimlcıikazaııabilmek için yanlış şeyier yapıp Türkiye'Bİn itibannı sanmayın. SÖmıadaa siz de zarar edersiniz. Türkiye'de demokratik mücadele yapılacaksa, bu namusln, dnrüst bir şekilde yapılmalıdır. TürViye'nin itibanaa dokanulmadaa yapumakdır. Törkiye'ııia itiban bizim seçffip seçilmememizdea çok daha ÖDemlidir." Lüks ithalatın taklit edilmesinin yerli sanayii geliştirebfleceğini vebu tür ithalatın serbest bırakılmasının bavul ticaretini engellediğini bildiren özal, ithalatı lüks ve lüks olmayan diye ayırtstanbul Haber Servisi Ismalan halinde bürokrasinin eline geçirdiği yetkiyle işadamının "canına tanbul Anakent Belediye Başkaokayacaguıı" öne süıdü. özal, serbest nı Bedrettin Dalan, Marmara kura gecmenin amaçlan arasında bu Üniversitesi'nde verdiği konferansta, Beyoğlu'ndaki Tarlabaşı lunduğunu yineledi. Konuşmasında Güneydoğu ve Do yıkımlan konusunda "bir barğu Anadolu'nun kalkınmasına yöne dak suda fırtına kopanldığını" lik olarak iktidarlan döneminde alı belirterek "llerleme>i engelleyenan önlemlere değinen Başbakan cek bir tarihi eser konımacılığıözal, sözü hayvancılığa getirdiğinde na karşıyız" dedi. Dalan, 300 ya"Et fiyaüannın yüksek olması lazun" pı içinde 50 tarihi yapıyı feda dedi. özal, sözlerini şöyle sürdürdü: ederken kıyamet koparmanın "Japonya''da 30 dofau, Almanya'da yanlış olduğunu söyledi. kaca yiyoriar? Kaça satoklarua bakMarmara Üniversitesi rektörmayın, eti kaça yiyoriar? Sonn biz şeyi lük binasında çok sayıda dinlebilmeyiz. Şarası pahalı, bnrası «cuz. Sadece eti biliriz. Ashnda et biraz pa yici önünde Istanbul'daki çaüşhalı olsa, hayvancıhgnnız Doğa Aaa malarını ve bundan sonra yapadotu'da bnndan istifade eder. Yanise caklarını anlatan Dalan, Haliç hirleıtle gazeteler bn kadar reklam yıkımlan sırasında tescilîi tarihi yapmasa, ben etin pahah olmaam ter bina yıkmadıklannı da tekrarlacih ederim. Gerçekten açık söyleye yarak "Bir tane 80 metrekare tayim. Çönka başka tariü hayvanahguı teşvik edUmesi tmkinı yoktur. Şehir rihi tescili olmayan bina yıkıldı de et 2 bin lira. Erzurum'da öğrendim diye fırtına kopanyorlar" dedi. 1400 Hra. Eh 2 dolar. Yemink söyleye Dalan, tepki ile karşılanan gökyim 30 doUr40dolar. Etin cinsİDe gö delen projeleri için de şöyle kore dejişnor. Rakamlar böyle O kada nuştu: nnı yapamayu ama, 2 dolar ohnastn "Bilen, bilmeyen müspet ya da da 3 dolar olsun." menfi yazı yazdı. Tarihi yarunaBasmda yer alan et fiyatlannın yük da içinde gökdelen yapılmayasekliğine değinen yaymİar üzerine et it caktır. Zaten bu hiç söz konusu hal ettiklerini, bu ithalat miktannın değil. Ancak tstanbul'daki dünfazla olmamakla birlikte psikolojik et ya ticaretinin merkezi olabilecek ki yarattığını kaydeden Özal, daha Dolapdere, Piyalepaşa ve Kasımsonra hayvancılığa tanıdıklan destekpaşa vadilerinde gökdelen projeleri anlattı. özal, "Bu sübvanayonlara leri ihale edilmiştir. Buraları iş da gerek yok, fiyat normal olsa" dedi. merkezi olarak düşünülmüştür. özal, akıllı çiftçinin şimdiden gubre stoklaması gerektiğini, böylece ilkba Bu konu çok speküle edildi. Istonhnl'nn l^v w»rin«le Ozal Dalaıı: Tarlabaşı için bir bardak suda fırtına kopartıhyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle