10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HABERLERÎN DEVAMI 21 EKtM 1986 Lübnan'da herkes çaüşıyor (Baştarafi 1. Sayfada) çatışmalar değişik ölcülerdr Bey nıt'ta ve bütün Lübnan'da yasanıyor. Ortadoğu'daki oluşumun bir nevi mikrokozmik sahnesini oluşturan Lübnan'da şu andaki çatışmalar şöyle: Doğu Beynıt'ta HıristiyanHıristiyan çatışması. Tüm ülkede MüslümanHıristiyan çatışması. Müslümanlann mezhepleri ve her mezhebin kendi içindeki sürtüşme. (Bu, değişik Arap devletleri arasındaki çelişkilerin LUbnan'da yansımasi.) Suriye desteğindeki Şii EMEL ile FüistinlileT arasmdaki çarpışmalar. (Ulkenin güneyindeki Sur kentinin yanı başındaki Filistin mülteci kampı Reşidiye EMEL milislerinin kuşatması altında) Müslüman güçlerIsrail çatışması. Bütün bunlar arasında en yeni oigu birincisi. En çarpıcı ve geleceğe yönelik dramatik boyutlarla yuklü olanı ise sonuncusu. HıristiyanHıristiyan çatışması kuruluşundan bu yana Lübnan'a hükmeden bu kitlesel bloku, içinden çüriitecek ve tüketecek kadar önemli. Öyle ki, Beyrutun çoğunlukla Müslüman Batı kesimi Israil bombaiarı altında kavrulurken, tsrail askerlerini buyur eden, o hercümerçte bile plajlan dolup taşan Batı Beyrut, yıllardır yanıp yıkılırken, müreffeh ve düzenli bir hayat görüntüsii çizen Hıristiyan Doğu Beyrut ilk kez Batı Beyrut'taki görece sakinliği gıpta üe seyrediyor. 27 eylülden beri Doğu Beyrutta yani Hıristiyan kesiminde çok şey değişti. O gün Suriye'nin desteklediği Lübnan kuvvetlerinin eski lideri Elie Hobeika'ya bağlı milisler Yeşil Hato geçerek Do| u Beynıt'un can daman olan Eşrefiye Mahajlesi'ne girdiler. Hobeika'yı deviren ve ocaktan bu yana Lübnan Kuvvetlerinin lideri olan Israil yanlısı Semir Geagea'nın milisleri ile kanü çarpışmalar Cumhurbaşkanı Emin Cemayel'e bağlı ordunun müdahalesi üe önlendi. Yeni sıfatları ile Hobeikistler püskürtüldü. 24 saat süren bu çarpışmamn ardından Geagea'nın Lübnan kuvvetleri ile ordu yer yer çatışıyor. Hobeika'ya karşı birleşen Emin Cemayel ile Semir Geagea'nın uyumsuz ortaklığı bitmek üzere. Maruni Hıristiyanların siyasi örgütü Falanjist Partisi Cemayel ile Geagea arasında paralize olmuş durumda. Manevi otorite sayüan Bkirki yani Kilise'nin başında yeni bir patrik var. Nasrallah Sfeir, Geagea'ya karşı, Hıristiyanlann bekası için Suriye üe durumu düzeftmeye bakıyor. Bir yandan da sünni müftüsü ile diyalog yolları arıyor. Maruni Kilise'si yıllardır ilk kez siyasi manevra yapan üımlı görüntülü bir basa sahip. Hıristiyan kampta şu anda göze çarpan dört iktidar merkezi ortaya çıktı. Kilise (Bkirki), Cumhurbaşkanı Emin Cemayel, Semir Geagea'ya bağlı Lübnan kuvvetleri ve Elie Hobeika'ya bağlı milisler. Bu sonuncusu Ortadoğu'nun tüm nüfusu Hıristiyan tek büyük şehri, Zahle'ye egemen. Tabii Suriye askerlerinin gölgesinde. Beynıt'un Hıristiyan kesiminde kim kimder. yana belli değil. 27 eylül saldınsında Hobeika'nın içerde desteğinin olduğunun ortaya çıkması yüzUnden Doğu Beynıt'u müthiş bir kuşku sarmış her gün Doğu Beyrut sokaklannda şüphe ile birbirini vuran milisierin cesetleri bulunuyor. Kısacası Lübnan'ı kontrol amaandaki Suriye'ye engel çıkaran Hıristiyanlar, Şam'ın tebessümleri önünde içten kanıyorlar. Suriye'nin Lübnan'ı kesin kontrolü altına almasına ikinci engeli oluşturan ve ilhamını Iran'dan alan Şii örgütü Hizbullah ise, son bir senede özellikle Güney Lübnan'da güçlenmiş. Hizbullah, Israil'in Güney Lübnan'da bir Hıristiyan subay, Antoine Labhad ile birlikte elinde tuttuğu güvenlik kuşağına sürekli saidırıyor ve FKO'yü Güney Lübnan'dan söken tsrail için çok daha tehükeli bir düşman olacağının sinyallerini veriyor. Hizbullah'ı, bir zamanlar aynı bölgede üstlenen FKÖ'den farklı kılan özellikter var. Bir kere bölge halkı çoğunlukla Şii. Yani Hizbullah, FKÖ güçlerinden farklı olarak kendi topraklannda bulunuyor. Ikincisi, FKÖ gibi sabit üsleri yok. Halkla iç içe. Onun bir parçası. Hizbullah akımı Güney Lübnan'da EMEL içinde de yandaş kazanmış. Güney Lübnan'daki EMEL örgütünün birçok birimi Beyrut'taki örgüt lideri Nebih Berri'den bağımsız öbekler halinde tsrail'e karşı eylemlere giriyorlar. Yani bir anlamda, bir deği, bir kaç EMEL var. tsrail açısından korkutucu olan bu mücadelenin kendisini son İsrail askerini Lübnan topraklarından çıkarmakla sınırlı saymaması, ve Iran'dan yayılan ^rihad rniiD"na denk biçimde tsrail'in varlığına yönelmesi. Lübnan'da bu "tran iklimi"nin yanında elbette Suriye de var. Operasyonel olarak ülkeye Suriye egemen denilebilir. Ulkenin mafsalı sayılan Batı Beyrut'ta temmuzdan beri Suriye'nin güvenlik planı uygulamyor. Kente nispi sükuneti de getiren bu. Silahlı milisler, eskiden olduğu kadar ortalıkta pek görünmüyorlar. EMEL ve Dürzi Velid Cunblat'ın llerici Sosyalist Partisi'nin işbirliği ile Suriye'nin "özel kuvvetlerf'ne bağlı 1150 asker Batı Beyrut'ta. Daha önemlisi 800 kadar Suriye istihbarat görevlisi Batı Beyrut'taki her kunıluşta kontrolü elde bulunduruyor. Lübnan; Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanlan, parlamentosu ve partilerine rağmen, devlet otoritesi bulunmayan, hükümetsiz, eşine rastlanamaz bir ülke. Mahalle mahalle, kent kent, köy köy, tümüyle özerk güçler, ÎranSuriye mihveri zemininde ve çerçevesi içinde devinim halindeler, mücadele ediyorlar. Devletsiz ve hükümetsiz bir ülke yani, bir başka anlamda Ortadoğu'nun açık mücadele meydanı. Bu mücadele meydanında Filistinliler, FKÖ'nün şu anda bölge politikasında içine düştüğü açmazı yansıurcasma etkisiz, ezik durumdalar. Ne var ki; onlann bu durumu tsrail'e karşı mücadelenin durması anlamına gelmiyor. Tersine, tsrail karşısındaki ÎranSuriye mihverinin mücadele üssü olarak Lübnan, Batı Beyrut'taki nispi sükunete rağmen esas olarak bir savaş ortamını şu sırada yaşayan tek Ortadoğu ülkesi. îsraiPden îşbîrligî çağrısı İsrail'in Ankara Maslahatgüzan, Ttirkiye'nin Ortadoğu banş görüşmeleri sürecinde "tarafsız itike" olabileceğîni ileri sürerek başta terorizme karşı ortak mücadele olmak üzere her alanda işbirliği çağrısı yaptı ANKARA, (a*.) İsrail'in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgttzan Vehuda Millo, "Tiirkiye^ nin Arap ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesini istiyonız" dedi. Türkiye'de Israil'i temsil eden en üst düzey diplomat olan Millo, aa.'ya verdiği özel demeçte, Ankara'nm Ortadoğu siyasetinde daha büyük bir rol üstlenebileceğini de söyleyerek, tsrail'ie Türkiye'nin, ilişkilerini birçok alanda geliştirilebileceğini belirtti. Millo, Türkiye'nin Arap dünyasıyla düzenli ilişkileri bulunması ve ülkesiyle Ankara arasında "kanallarm açık olması" nedeniyle tsrail'in, Türkiye'nin Ortadoğu'da "daha iyi bir rol oynayabilecefiııi" düşündüğünü bildirdi. tsrail maslahatgüzan Millo, Türkiye'nin Ortadoğu banş görüşmelerinde "tarafsız ülke" olabileceğini belirterek, Ankara'mn bu süreci hızlandırmak için "iyi niyet" girişimlerinde bulunabileceğini kaydetti. Türkiye'nin Arap ülkeleriyle ilişkilerini "yasal", anlaşılabüir ve geteneksel" şekünde tanımlayan Mülo, "Buttişkilertsrail için yarariı ve önemli olarak degerlendirilmelidir" dedi. Millo, bu görüşünü, "Bu ilişkiler Türkiye'ye ekonomik açıdan istikrar getirivor. Arap ülkeleriyle olan ticaret hacminiz, Tiirk ekonomisinin canlanması için önemli bir unsur olosturuyor" şeklinde açıkladı. tsrail Maslahatgüzan Millo, Türkiye'nin Arap ülkeleriyle ilişkilerine paralel olarak tsrail'ie de "tatmin edici, yararü ve iyi" ilişkiler geliştirmesinin mümkün olduğunu savunarak, "Araplaria iyi Uişkilerin olması, tsrail'ie ilişkilerinizi alt diizeyde tutmaaızı gerektirmez" şeklinde konuştu. Millo, IsrailTürkiye ihşkilerinin "kâgıt üzerinde kalmaması gerektiğini", Türkiye'nin kültürel ve akademik değişim ile politik diyalpg alanmda ülkesiyle "yararlı iliskilere" sahip olabileceğini savundu. tsrail'in, Ortadoğu topluluğunun önemli bir üyesi olduğunu söyleyen Millo, "Isteyin istemevin. israil istatistik olarak ArapIsrail anlaşmazlığımn yttzde ellisini olusturuyor" dedi. Millo, Türkiye'nin halen yalnızca Araplarla diyaloğu bulunduğunu hatırlatarak, iki tarafla da siyasi diyalog içine girmesi gerektiğini ifade etti. tsrail maslahatgüzan Millo, Batılı ülkeler dışında, Araplarla çok iyi ilişkileri bulunan bazı Afrika ülkeleri ve Mısır'ın bile tsrail'ie ilişkileri bulunduğuna dikkat çekerek, Türkiye'yle ülkesi arasındaki uişkilerin bu örneklerin çok gerisinde kaldığını ifade etti. TÜRKİYE tSRAİL tLlŞKİLERt aalmn Türkîsrail Uişkilerinin son durumunu değerlendirmesini istediği Yehuda Millo, son yıllarda ilişkilerde belirü bir değişiklik olduğunu belirterek, Ankara'nın bir süre önce Tel Aviv'e kendisinden daha "deneyimli ve yetenekli" bir diplomatı gönderdiğini hatırlattı. Ancak iki ulkenin ilişkilerinin "Bormalleşme"den hâlâ çok uzakta bulunduğunu anlatan Millo, asü sorun yaratan diplomatik konular dışında ticaret gibi alanlarda da hâlâ bazı kısıtlamalar bulunduğunu kaydetti. Yehuda Millo, iki ülke ilişkilerini her alanda geliştirmek için birçok şey yapılabileceğini anlatarak, kültürel, akademik ve ekonomik Uişkilerin arttınlabileceğine isaret etti. tsraüli diplomat Millo, tsrailde bir "Türk alt kültürii" bulunduğunu, Türk Müziği dinlendiğini, Türk sanatçılann tanındığını belirtti. Kendisi de üniversitede Osmanülar üzerinde çalışmalar yapmış olan Millo, tsraü Üniversitelerinde Türkiye ve Osmanlı tarihi hakkında araştırmalann yürütüldüğüne dikkat çekerek, resmi düzeyde olmasa bile iki ülkeden akademisyenlerin arasında değişim olduğunu da söyledi. Yehuda Mülo, Türkiye ile tsrail arasında ikili ticaret alanında da birçok olanak bulunduğunu belirterek, halen 2530 milyon dolar dUzeyinde bulunan ticaret hacminin gerçek potansiyeli yansıtmadığıru anlattı. Millo, bu rakamın Türkiye aleyhine olduğuna da dikkat çekti. aa. muhabirlerinin, resmi kayıtlara geçmeyen ticaret hacminin bunun üç katı olduğu yolundaki tahminleri hatırlatması üzerine Millo, ticaretin 30 milyonu aştığını bildiğini, ancak kesin rakam veremeyeceğini söyledi. Millo, a.a. muhabirlerinin sorusu üzerine, "ayrıntılara girmeden" Türk işadamlarımn israil pazarı aracıhğıyla Amerikan pazarlarına girebilmesinin mümkün olduğunu da söyledi. TERORtZME KARŞI tŞBİRLtĞİ aa!nm İsrail'in Türkiye'yle güvenlik alanında bilgi alışverişi yapıp yapmadığı yönündeki sorusuna cevaben Millo, bağımsız girişimler yerine terör eylemlerini engellemek için ülkesinin uluslararası işbirliğini savunduğunu söyledi. Millo, teröre karşı "hiir dünva üikelerinin uyumlu bir çaba göstermeleri gerektiğini, Türkiye'yi de bu ülkeleri n arasında saydıklannı" ifade etti. Ülkesinin terorizmle mücadele ettiğini savunan Millo, "tsrail'in şiddete tepkisi misUleme degil, mücadeledir" dedi. Istanbul'da geçen ay Neve Şalom Sinagogu'na düzenlenen saldından sonra Türk basınında İsrail'in nasıl misülemede bulunacağı konusunda bir sürü haber yer aldığını söyleyen Millo, saldırının ardından Güney Lübnan'da bazı hedeflere düzenledikleri hava akınlanrun "misilkme olmadıgını" kaydetti. UGUR MÜMCU (Baştarafi 1. Sayfada) GOZLEM PakdemirU'ye dava ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Eski Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemiıii hakkında milletvekiline hakaret ettiği gerekçesiyle dava açıldı. Ekrem Pakdemirli, TBMM şeref salonu girişinde SHP Adana Milletvekili Cancyt Canver için soylediği "dangalak", "Sen abiania mifkti dolaadınfın" ve "Yalaacı" şeklindeki sozierinden ötürü 6?0 ay hapis cezası istemiyle yargılanacak. TBMM şeref salonu girişinde 3 eylulde Başbakan Turgnt Özal ve. bazı bakanlann bulunduğu sırada meydana gelen olayda, Canver ile Pakdemirli önce.tarcısmaya başlamışlar, ancak iş daha sonra karşılıklı küfürleşmeve varmıştı. Canver ile Pakdemirlinin karşıiıklı olarak birbirieri için söyledikleri ve basında da yer alan sözlerini dikkate alarak, ikisi hakkında da soruşturma açan Ankara Basın Savcıüğı, soruşturmayı sonuçiandırdı. Soruşturmayı >apan Ankara Basın Savcısı Hayri Taykaa, Ekrem Pakdemirli'nin, Cüneyt Canwr için soylediği sözlerinde hakaret unsuru buldu ve Pakdemirli hakkında Türk Ceza Yasası'run 266. maddesi uyannca 630 ay hapis istemi içeren iddianamesini hazırlayarak dava açtı. TCK'nın 266. maddesi, "resmi görevli memura, yerine getirdiği görevrieo ötnra şerefioe, şöbretinc ya da hay»retine yönclik olarak yuziioe karşı hakaret editmesi" halinde, hakarette bulunan kişinin cezaiandınlmasını öngörüyor. Pakdemirli'nin eylemini kapsayan bu maddenin 3. . fıkrası, hakaretin TBMM üyeierine karşı yapılması halinde, hakarette bulunan kişinin 6 aydan 30 aya kadar hapis ile bin liradan iki bin liraya kadar ağır para cezası ilecezaiandırılmasını hükme bağhyor. Ekrem Pakdemirli'nin yargılanmasına onümüzdeki günlerde Ankara Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. Ankara Basın Savcıüğı, Cüneyt Canver'in, Pakdemirli'ye yönelik soylediği, "Dolandınaya ihtiyaomız yok bfaim. ¥Mertece dolandırıci var burada, bir de sen gelme" biçimindeki sözleri nedeniyie TBMM'nin raanevi şahsiyetine hakaret savıyla f 3ruşturma açmıştı. Ancak, milletvekili dokunulrnazlığı nedeniyie Canver hakkında dava açılamıyor. Savcılık Canver'e hakaretle suçladı Beşiktaş, sahada Apoel'i (Baştarafi 1. Sayfada) ğünün altıncı maddesi gereğince hükmen yenik sayılacağı ve 4 bin tsviçre Frangı para cezasına çarptınlacağı belinildi. Futbol Federasyonu yetkiüleri, Apoel'in istanbuFda çarşamba günü oynanacak maça çıkmayacağını acıklamalan nedeniyie Beşiktaş'a artık şampiyon kuluplerde üçüncü tura yükselmiş gözüyle bakılabileceğini söylediler. Futbol Federasyonu Başkanı Erdenay Oflas da, "Apod yöneticilerine tstanbul'daki maç için ber tiiıiii güvence federasyonumuz ve Türk devleti tarafından verildi. Ancak başlangıçta tstanbul'a geJeceklerini bildiren Apod Kulübn yöDetkileri, son anda düşüncelerini defiştirdiler ve tstanbul'daki maça gdmereceklerini açıkladılar. Bu durumda Besiktaş otomaa'kman bir üst tura geçmis oldu. Apoel Kuliibü yöneticilerinin suçlamalan bizi Dgflendinnez" şeklinde konuştu. Milli Eğitim Gençiik ve Spor Bakanı Metin Emiroghı ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Tiirk tarafı olarak maçın oynanması için Apoel'e her türlü earantioin veriJdiğini bildirdik. Biz özeriınize düseoi yaptık. Maça cıkıp cıkmayacaklan kendi biiecekleri bir iştir. Sonınnn çözam mercii UEFA'dır. UEFA'nın verecegi karara uyanz." Beden Terbiyesi ve Spor Genel Mudtirü Şahap Sayın da Apoel'in uzatılan dostluk elini sıkmadığım söyledi. Sayın, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Beşiktaş'm ikinci turdaki rakibi Kıbrıs Rum kesimi takımı Apoel'e her türîü dostluk ve yakınlığı gösterdiklerini, ancak Kıbns Rum yönetiminin bu dostluğu kabul etmediğini belirterek, "Bundan sonraki geüşmeler bizi ilgilendirmez. tstanbul'a gelirierse ilk maç oynamr" dedi. Beden Terbiyesi Genel Müdürü Şahap Sayın daha sonra şunlan söyledi: "Biz teşküat olarak her türlü tedbiri aldık. Apoeüi yöneticilerle Zürih'te yapılan toptantıda da Türkiye deki maç için her türlü garantiyi verdik. Orada tstanbul'a geleceklerini söyleyen Apoelli yöneticilerin daha sonra karar değiştirmesi, uzatüan dostluk elini sıkmamaktır. Spor kardeşliktir, banşur, dosttuktur. Sporda politika olmaz. Sahamızı Apoel'e açtık, ama oniar reddediyorlar. Bu da kendi büecekleri iştir. Apoel, tstanbul'a gelmezse UEFA kurallanna göre hükmen yenik sayüır ve kupadan elenir. Böylece Besiktaş tur atlar." Apoel'in itirazı, UEFA'nın dünkü toplantısında görüşüldükten sonra karann Besiktaş lehine çıkması yurtta sevinçle karşılarurken, kulüp başkanı Süleyman Seba, UEFA'nın Rumlann asılsız iddialanna alet olmadığıru behrterek, "Apoel'i yaygaralan da kurtaramadı" dedi. UEFA'nın dünkü toplantısında Besiktaş lebine çıkan karan ANADOLU yakasmdaki emlaklarınız komisyonsuz pazariarrır. ANKE ENU.AK 345 46 74336 39 60 Kömür kalorifer için yüksek kalori uygun fiyat 173 00 02 öğrenen Süleyman Seba şunlan söyledi: "Apoel'in isine akıl erdiremedik. Daha düne kadar ilk maça geleceklerini bfldimuşlerdi. Otelde bile yerlerini ayırtmışlardı. Ancak Yunan ve Rum hükümetlerinin yogun baskılan sonucu bu kararlannı değiştirmişler, kendilerini haklı göstermek için de birtakım asılsız iddialarla Besiktaş'1 snçlayarak UEFA'ya şikâyet etmişlcrdi. Ancak UEFA sagduyulu karanyla Rumlann asılsız iddialanna alet olmamışür. Dolayısıyla kura çekiminden bu yana sürekli yaygara koparan Apoel'i bu yaygaralan da kurtaramadı." UEFA'nın taraflardan birinin maça çıkmaması halinde gerekli cezanın verileceği yolundaki karannı hatırlatan Süleyman Seba, "Biz Apoel maçını oynayacakmış gibi hazıriıkianmızı sürdüniyoruz. Maç günü de sahaya çıkacağız. Çünkii Rumlann sagı solu belli olmaz. Henüz tstanbul'a gelmeyeceklerini UEFA'ya bildirmemişler. Üçüncü tur için konusmak erken. Ancak güçlü bir takımla eşleşmek isteru" dedi. öte yandan, Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in bildirdiğine göre, Yunan gazeteleri Apoel Besiktaş maçı sorunuyla ilgili olarak haberleri vermenin dışında hiçbir yorum ya da değerlendirme yapmıyor. Ancak Yunan radyo ve televizyonunda daha aynntılı haberler yer alıyor. Yunan radyo ve televizyonunun Kıbns Rum kesiminden haberler veren muhabirleri, "Kıbns hüknmeti (Rum yönetimi) Apoel Besiktaş karsdaşmasının rövans mayınm Lefkosa'da yapılmasma asla izin vermeyecek. Bu arada, Apoel'in de tstanbul'a gidip Besiktaş'Ia maç yapmamasında israr ediyor" ifadesini kulianıyorlar. Yunan radyo ve televizyonu aynca şu yorumu da getiriyor: "tyi niyetli tavn takınan Türkiye, karşüaşmak istediği Apoel takımının vatanında 1974'teo bu yana işgalci olarak bolunuyor." RUMLARDAN YENİ BAHANE Lefkoşa muhabirimiz tzzet Rıza Yalın'ın bildirdiğine göre, Kıbns Rum yönetimi, Apoel'in Besiktaş ile maç yapmamasına yeni bir gerekçe bularak "Türkiye gizli istihbaratının Lefkoşa'daki maç sırasında sabotaj eylemkri planladığını, bu eylemleri Rum veya Ermenilerin düzenlediği ve Besiktaş takımını konıma gerekçesiyle müdahalede bulunmak için planlar vaptığına Uişkin bilgi alındığım" öne sürdü. "Bu bilgileri doğrulamanm her zaman kolay olmadığını" belirten Kıbns Rum sozcüsü, Rum hUkümetinin sorumluluk duygusu ile hareket ederek Kıbns devleti ve halkının güvenliğini tehh'keye düşürmemek için maçın yapılmasma izin vermediğini savundu. VB daha yüzlerce dosya, binlerce sayfa... Terör dosyasından bir sayfa okuyalım: Adt: Fehmi, Soyadı: AltmbHek. Görwi: Jandama Subayı: A/asp Tarihi: 5.1.1S7B. ShHNo: 196842. Olay: 13.4.1970 günü Ülkü Ocaklan Genel Başkanı İbrahim Doğan ve MHP Gençiik Kottan Genel Başkanı Ali Gungör tarafından öktürulen yedeksuöay Dr. Necdet Güçlü. ilişki: Cinayette kullanh lan 6815248 sayılı tabanca ve mermilerin sahibi. Kaç kez yazmıştım bu konuyu. Demirel ve Ecevit hükümetieri döneminde bu konuyu köşemde çok iştedim. O günden bugüne kadar bunca hükümet geldi, geçti, ancak hiçbir hükümet bu konunun üzerine gidemedi. Artınbilek, şu anda Kütahya ilinde görevli. Bu jandarma subayının ne partak sicili varmış ki, (aslına bakarsanız bu cinayet olayı sicilinde yazılıdır) adı bir siyasal cinayete kanşmasına karşın yine de görevde tutulmuş bugüne kadar. Nedendir, bilinmez! Evet, evet, anlıyorum, bıktinız bu terör dosyalanndan. Ben de bıktım. "\blsuzluk dosyaları"na bakalım öyleyse. Alın, Ecevit hükümetinin Başbakan Yardımcısı Dr. Faruk Sükan tarafından hazırlanan yolsuzluk dosyalanndan parçalar: Demirel ailesi mensuplan ile bunlarm sahibi veya ortağı okJıridan firma ve şirketter üzerinde vergi mevzuatı yönünden yapılan incelemeler... (...) Demirel ailesinin fertierine alt veya bunlarm ortak bulunduklan 75 fırma hakkında Maliye Bakanlığı'na bağlı hesap uzmanlan ile geiirler kontrolörleri tarafından vergi incelemeleri... Bunlar, ara başlıklardır. Demirel'in kardeşleri, Hacı Ali Demirel ve Şevket Demirel, kayınbiraderi Yılmaz Şener'in mal varlıkları her nedense Demirel'in yükseliş donemlerinde elde ediimtş. Bunları, tek tek saptayan Dr. Sükan da 1980 yılında Demirel ile öpüşerek ve koklaşarak AP'ye kaydını yaptırmış. Alın "banker dosyasf'nı... Banker dosyası, bir kaç klasör tutmuş. Bu dosyaya bakınca özal'ın ekonomide ne kadar beceri sahibi okjuğu hemen anlaşılıveriyor! Neler yok ki bu dosyada? Uygulanan ekonomik modelin hukuksal çerçevesi çizilmeden verilen kararlar.. "Banker faciası" başlayınca birbiri ardından çıkarılan kararnameler... Bu dosyada "alaturka'liberalizm"\n bütün açmazlarını ve çıkmazlarını görüyoruz. "Arap şirketieri dosyasmı" da hemen "banker dosyası"nm yanına yerleştiriyorum. "Banker Kastelli" ile ilgili dosyayı acaba "banker dosyası" ndan çıkarıp, bu konuda bir başka dosya mı acsam? Evet, "adll tıp dosyası"r\\ açıyorum: Konuyu, geçen yıl bugünlerde kamuoyuna yansıtmıştım: İstanbui'da Çiflehavuzlar'da "ipar Köşkü" Tevhide ipar ve iki kızı tarafından Banker Kastellı'ye satılmıştı. Tevhide İpar'ın oğlu Ali ipar, annesinin yaşlılık nedeniyie bunadığını ileri sürerek satışın iptalini istemiş, kızılca kıyamet de bundan sonra kopmuştu. Aii ipar'ın avukatı Hüsamettin Cindoruk; Cevher uzden'in de Çetin Yıdırımakın'dı. Ali ipar'ın avukatı Cindoruk aracılığı ile satışın iptali için actığı dava reddolmuş; Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen karar Yargıtay'ca da onayianmıştı. Konu ile ilgiii olarak Prof. Ayhan Songar'ın imzasını taş>yan iki rapor var Tevhide İpar hakkında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Kürsüsü'nden verilen Prof. Ayhan Songar imzalı 6.10.1980 gün ve 1583 sayılı rapor: (...; mekân oriantasyonu sağlam olmakJa beraber ^~ man hakkmdakı bügisi yanhş, dolaytsıyle zaman oriantaayonu bozuk bulundu... Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığrnın aynı Tevhide İpar hakkında aynı Songar tarafından imzalanmış 2 8 Şubat 1983 gün ve 108/540 sayılı raporu: (...) Tevhide ipar'ın halen sağlam buJunduğu, ihtiyaıiık bunaması veya başkaca bir hastalığa veya sakatiığa musap bulunmadığı, medeni haklannı kullanmaya ehil olduğu, kavl ve fiili tasanuflannın muteber addedilmesi gerektiği.. Bu son rapor gereğince davayıKastefli kazanmış, İpar ve Cindoruk kaybetmişler. ipar'ın SHP milletvekili Canver'e verdiği dosya da bu dosyadır. Avukat Cindoruk, daha sonra "muvekkili Demirel" adına başka davalar kazanmış, ama konumuz tabii ki bu değil. Bugünkü konumuz "arşiv". Arşivde Prof. Ayhan Songar imzalı iki rapor daha var. Biri 21 Mayıs 1982 gün ve 92115 sayılı Adli Tıp Gozlem ve ihtisas Dairesi Başkanlığı'nın. Konu, Halil Temur adli yurttaşın akli dengesinin yerinde olup olmadtğı. Olay yine bir satış işlemi ile ilgili: (...) Halil Temur'un 20.7.76 tarihine kadar her türiu fiili ve hukuki tasanufa ehil olduğu.. Aynı Temur hakkında aynı Songar'ın özel muayenehanesinde verdiği 18 Nisan 1983 tarihli rapor: (...) Bu sebeple adı geçenin medeni haklannı kullanmaya ehil bulunmadığı, kavli ve fiili tasanvfiannın muteber addedilmeyeceği... Hangisine inanalım? Arşivde bulunan bir başka rapor da Ankara Tıp Fakültesi öğretim üyelerinin. Bir gümrük rrtemuru hakkında verilen, Prof. ismail Kayabalı, Prof. Zeki Çandar, Prof. Feyzi Renda, Prof. Ercüment Gürel imzalarını taşıyor. 25.1977 gun ve 2435 sayılı rapor şöyle: (...) Hastanın durumu ile her an acil müdahale yapılabilecek tam teşekküllü hastanesi bulunan ve rakınv (41) olan bir yerde görev yapması zorunludur. Hastanın adı Mustafa Hanlı. Teşhis: Deodonum ülseri, irritabl kolon, eksrasistol... Bu belgeleri "YÖK dosyası"n& koyuyorum. Bu dosyada Ege Üniversitesi Senatosu'nca alınan bir karar var. Bu karar. profesöriüğe yükseltilmesi gereken Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Doçenti Orhan Süren ile ilgili. Senato, Doç. Dr. Süren'in profesöriüğe yuksertilmesini hangi gerekçe ile reddediyor, biliyor musunuz? (...) Fridnerini, sozden düşunceden füliyata dönuşturme eğilimi olduğu... Arşivde bir de "Aydınlar Ocağı" listesi var. Bu liste ile dekan ve rektörler listesini karşılaştırıyorsunuz, hepsi de aynı kişiler! Bugünkü yazımı arşive yeni giren "Dr. Emine Bahar"m Ankara'mn Çubuk ilçesinde dağıttığı el ilanını sunarak bitireyim. Dr. Bahar'ın el ilanı şöyle: 1 Mart 1986'dan itibaren cumartesi ve pazar dahil her gün Çubuk haikının hizmetindedir. 12 yaşından büyük erkek hasta kabul edilmez. Yandı 13 yaşını dolduran Çubuklu erkekler! "öluyorum" deseler, doktor Bahar imdatlanna yetışmaz. 13 yaşından büyukleri muayene etmek, ayıptır, günahtır. PASOK azınlıöa" dttşttt (Baştarafi 1. Sayfada) nu geri çevirdi. Bunun üzerine Komünist Parti (KKE), yeni bir açıklama yaparak, PASOK'un Atina bölgesindeki belediye başkam adaymı desteklemeyeceğini, buna karşıhk geri kalan bölgelerde PASOK adaylannı destekleyeceğini bildirdi. Ama 2. tur sonuçlanna bakıldığmda, komünist seçmenlerin Atina dışında kalan bölgelerde de PASOK adaylannı desteklemedikleri görülüyor. İlk olarak, 1. turda olduğu gibi 2. turda da seçimlere katılmayanlann, yani oy kullanmayanlann oram ortalama yüzde 20'yi geçti. 2. tur seçimlerinde buna ek olarak seçim sandıklarından çok sayıda (özellikle Atina'da yüzde 11.8'i bulan oranda) "geçersiz" oy çıktı. Siyasi gözlemcilere göre, bu geçersiz oy pusulalannın sahipleri komünist seçmenler. Yunanistan'ın bütün siyasi nabanı temsil edebilecek üç ana kentte sağ eğilimli adaylar az farkla da olsa üstün geldiler. Baskent Atiııa'da YDP desteğindeki aday ve aynı zamanda YDP milletvekili olan Miltiades Evert, oylann yüzde 54.81'ini toplayarak Atina'nın yeni belediye başkanı seçildi. Buna benzer farklar Selanik ve Pire kentlerinde de görüldü. Selanik'in ve Pire'nin 8 yıllık belediye başkanları, PASOK'un desteğinde olmalanna karşın bu seçimlerde YDP adaylanna karşı seçimleri kaybettiler. Yunanistan'da toplam 303 bölgede yapılan yerel seçimlerde belediye başkanhklan, PASOK, YDP ve KKE partüerinin desteklediği adaylar tarafından paylaşıldı. 1982 yerel seçimlerine oranla bir karşılaştırma yapılması gerekirse YDP ve KKE'nin desteklediği belediyelerde bir artma gözleniyor. örneğin 276 bölgede seçim yapılan 1982'de PASOK, 167'sini kazanmıştı. Buna karşı YDP'nin 49, KKE'nin ise 43 belediyesi vardı. önceki günkü yerel seçimlerde bu sayılarda bir değişiklik oldu. 303 seçim bölgesinde PASOK 154, Yeni Demokrasi Partisi 80, Komünist Parti 58, İç Komünist ve bağımsızlar toplam 11 bölgede belediye başkanlığını kazandı. Başbakan ve sosyalist PASOK Başkanı Andreas Papandreu, seçim sonuçlarının belli olmasmdan sonra yaptığı açıklamada, belediye başkanlanna yeni görevlerinde başarılar diledi ve hepsini teker teker kutladı. Papandreu bu mesajında, "Yunan halkının vermek istediği siyasi mesajın gerek hükümet, gerekse siyasi partiler tarafından alındığını" söylemekle yetindi. Ana muhalefetteki Yeni Demokrasi lideri Konstantin Mitsotakis ise, YDP adaylaruıın buyük başan sağladığını belirttikten sonra, "Seçim sonuçlan gösteriyor ki ülkemiz önumuzdeki genel seçimlere kadar azınlık hiikümeti tarafından yönetilecekür" şeklinde konuştu. Mitsotakis'in bu sözleri, ulkenin genel seçim tarihinin daha önceye ahnması yolunda herhangi bir önerinin yapılrnayacağı şeklinde değerlendirildi. Yunan Komünist Partisi (KKE) Genel Sekreteri Harilaos Florakis ise, seçim sonuçlarından sol güçlerin mutlaka birbirleriyle dayamşma göstermesi gerektiği yolunda mesaj çıktığuu beünti. Ancak KKE seçmenlerinin PASOK adaylanm desteklememesi, ulkenin tüm irili ufaklı sol partüerinin Yunan Komünist Partisi'ni şiddetle eleştirmelerine yol actı. Ömeğin Eurokomünistlerin (KKEES) lideri Leonidas Kirkos, "Bu diinya tarihinde görülmemiş bir olaydır. Dünyanın hiçbir ülkesiode komunistlerin tutumuyla başkentin sağcı bir belediye çıkarmasına şahit olmadım" şeklinde konuştu. PASOK Merkez Komitesi'nin açıklaması da buna benzer oldu. PAPANDREU'NUN EKONOMİSÎ: Kemer sıkmaya karşın enflasyoıı yüzde 24 Dış Haberler Servisi Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, beş yıh aşkın süredir iktidarda olmasına rağmen, Ulkenin ekonomik durumunda bir düzelme göriilmedi. Muhalefete göre, düzelme bir yana, Papandreu iktidarı ile Yunan ekonomisinde çöküş dönemi başladı. Newsweek dergisi, Papandreu'nun geçen yıl kemer sıkma politikası uyguiamaya başlamasından sonra ülkede protesto yürüyüşü ve grevlerin gunlük yaşamın bir böiümüne dönüştüğünü belirtiyor. Papandreu'nun "kemerleri sıkma" programına karşı çıkanIar sadece ana muhalefet partisi değil. Sosyalistler de Başbakanın politikasım şiddetle eleştiriyorlar. Son olarak Yunanlı diplomatlar da "hoşnutsuzlar kervanına" katıldılar. Diplomatlar 1979 yıhndan bu yana maaşlanna zam yapılmadığını belirterek birkaç hafta önce 24 saat çalışmayı durdurdular. Halen Yunanistan'ın en önemli ekonomik sorunlanndan birini °7o 24'e ulaşan enflasyon oluşturuyor. Bu, AET içinde en yüksek enflasyon oranı. Oysa 1981'den bu yana asgari ücretler yılda sadece ^o 3 oranında aritı. Hükümet geçen ay ulaşım elektrik, telefon ve posta hizmetlerine % 15 zam yaptı. Ekmek, yemek yağı ve diğer temel maddelerin fiyatları ise % 25 arttı. Bu arada, Kiralann Kontrolü Yasası da iptal edildi. Böylece binierce kiraa, kiralann iki ya da üç kat artması tehlikesi ile karşı karŞiya kaldı. Ulkenin dış borçları ise 20 milyar dolaymda. Papandreu ise kendisini savunarak "kemerleri sıkma" politikası sonucu bütçe açığının bu yıl % 26 oranında düştüğünü, döviz açığının da azaldığını belirtiyor. Dııru Elma, Limon, Menekşe Banyo Sabunları BODRUM'DA SATILIK Inşa halindeki Bodrum Spor Kent Arsa ve Yapı Kooperatifi'ndeki dublex ev satılıktır. Tel: 337 47 42 3~?5 gr.lık poşetierde 5 adet 75 gr 375 gr.ltk kutularda TÜRK ÇOCUĞU ALDANMA HAFİF ALKOLLÜ İÇKİLER ALKOLİZMİN. MASUM ZANNEDİLEN VEYA ÖYLE GOSTERİLEN KANLI OLTASIDIR. Migros Mağazalannda uygun fiyatlarla... Lefia ORG, GlTAR NOTA DERSLERI 336 22 20 Y E Ş İL A Y
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle