13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 2 EKİM 1986 TELEVtZYON 19.00 Açıhş 19.01 Haberler 19.15 Degrassi Sokağı Çocukları 19.40 İnanç Diinyası Muharrem Avlantürk tarafından okunan Kuranı Kerım'den ve Ttirkçe açıklamasından lonra Muslafa Odabaşı "Adalel" üzerırte bır konuşma yapıyor. Dını musıkı ıle devam edecek olan program, seçme fiırle son buluyor. Connıe'yle Jeffrey maiemalık smavı sonucu Içın ıddiaya gırtrltr. Ama notlan zayıf durumda olan Grıffm yardıma ıh/ıyacı vardır Beni suçlayanlar, yerli yabancı pek çok ressamı da suçluyorlar kin bır olay' sozlerini kullanırken, yttnetlcisi oldugu muzenin salonlarında sergUenen Daruşşafakalı ressamlar, Türk primitifleri olarak bilinen sanatçıların çalışmalarını da (tamantı dogrudan fotoğraftan çaJıyılmış olan bu yapıtlar siyah beyaz fotograflarda sanatçının yalnızca renk seçiminde özgttr oldugunu, bunun dışında tamamen fotografa baglı kaldıgını göstermekledir) 'çirkinlik'le Itham etmiş olmuyor mu? Yine aynı müzeKarayağız dışında kimi ressamlarımızın görüşlerine de bafvurduk. Balkan Nacl Islimyeli: Birkaç yıl önce, ya nılmıyorsam, Aydın Ayan için de buna t>enzer bir sorun yaratılmıştı. Bir başka olayda ise, Güner Ener ve Eren Eyüboglu'nun bir çalışmada birbirlerini kopya etmeyip aynı fotoğraftan yararlandıklan ortaya çıkmıştı. O zaman meselenin yerine oturtulduğunu sanmıştık. Oturmamışsa biz açıklayahm. Fotoğrafın icadından bu yana resim sanatında Courbet'den Delacroix'ya> Degas'dan Bacon'a kadar çeşitlı akım ve eğilimler kendı doğrultularında fotoğraftan yararlanmışlardır. Bu yararlanmanın bıçimi bir oryantalistte başka, bir romantik üründe başka, bir fotogerçekçi eğilimde başkadır. Fotoğraftan yararlanmanın dozunu ise jüriler değil, sanatçı lar belirler. Dünya sanatına yerleşmiş, hatta miyadını doldurmakta olan bir eğilimi sahtekârlıkla yargılamak, sanat ortamımız için önemli bir hatadır. Ne diyelim? Bu da geçer yahu! Devrim Erbil: Ben bu jürinin kınama kararının genç, yetenekli ve gelecek vaat eden, bunu da pek çok yanşmada aldığı ödüllerle, sanat ve tekniğinin gücüyle kanıtlamış olan bir sanatçıyı kırabileceğinden korkuyorum. Kaldı kı, fotoğrafın imkânlarından yararlanmış, bunu da açıkça ortaya koymaktan çekinmemiş birçok ressam var. "Beyaz At" tablosu tartışmaya yol açan Yalçın Karayağız: 20.30 21.00 21.15 22.00 Haberler Hava Purumu Kuruntu Ailesi Dünya Tarihi Jokey Kulübü'nün düzenlediği yanşmada bir fotoğraftan çalıştığı "Beyaz At" adh tablosu olaya rteden olan Karayağız, dünya ve Türk resminde pek çok sanatçının fotoğraftan çalıştığım vurguladı. Konuyla ilgili olarak ressamlarımızın görüşlerine başvurduk. Kiiltür Servisl Türkiye Jokey Külübü'nün bu yıl düzenlediği "Al, Al Yarışı, At Yetiştlriciligi" konulu resim yarısmasında Yalçın Karayajıı'ın ikincilik ödülüne deger görülen "Beyaz At" adlı tablosu, bazı tartışmalara yol açmıştı. Karayağız'ın yapıtının ABD'de yayımlanan "National Geographic" adlı derginin 1977 mart sayısında VVUIİam Albert AUard'ın çektiği bir fotoğraftan yapıldığı anlaşılınca, yarışma se 19I4'le baflayan ve durl yıl stiren I Dünyu Savaşı'nın gelışmesi, tamfları ve savafin sonuçlan anlalılıyor Savaşlan galıp çıkun munefıklerm Avrupa ve Orıadoğu hantasım adeta yenıden çızdıklerı ve mağlup devlellertn, kayılsız farıuz • onların her ısledıklermı kabule zorlandıkları belırtılıyor. Savaş svnrası Amerıka büyük bır sıyası ve ekonomtk güç kazanırken Almanya ekonomısı tamamen çOkmüi ve halk aç kalmışlır İiusya ıse 1917 thlilalinm anlmdan başa geçen Bolfevık hılkümetm yönetımmde yaralarmı sarmaya çalifiyordu 22.30 Avrupa Kupaları özet yayın 23.00 Vegas Roth ve arkadaşı Ervttn bır ış konuşurken Erwın vurulur Bu sırvda Dan Tanna yıllardan berı görmedığı Vance adh bır arkadaşmı karfilamaya gıder Roth arkadaşının katılının bulunmast tçın Tanna'dan yardım ıster Dan Tanna kalilt aramaya başlar. Ama ne yazık kı kaıil onun tn yakm arkadaşıdır. TEATRALLİKTEN UZAK "Kahramanlar ve Soytanlar"da Müifik Kenter, hiç değişmeyen giysileri ve bir koltukla kadifeperdelerden olusan çevre düzeni içinde, "teatralUği" alabildiğine geri diiuye itiyor. 23.50 Haberler 24.00 Kapanış tKİNCt KANAL 19.50 Açılış ve Program 19.52 Çizgi Film 20.00 Aile BagIarı5 Aileye. Melery'nin 15 yaşmdakı arkadaşı Sandy gellr Blr sorunu vardır Sandy. evlenmek Istemekledir Melery'nin annesmden yardım ısterler Kahramanlar ve Soytaruar AYŞEGÜL YÜKSEL Kent Oyuncuları'nın ikinci Ankara turnesi 24 eylülde sessizce başladı. Müşfik Kenter, tek kişilik bir Shakespeare gösterisi olan "Kahramanlar ve Soytanlar"ı kısa bir süre için Ankara Sanat Tiyatrosu Salonu'nda sunuyor. "Bir Garip Orhan Veli", "Savunma", "Kahramanlar ve Soytanlar"... Muşfik Kenter son yıllarda sürdürdüğü bu tek kişilik gösterilerle "olgunluk dönemi"nin ürünlerini verıyor. Oyunculuğunun ilk on yılında hemen her tür başrolde sınav vererek, "yıldızlaşan" bir sanatçının, seyirci karşısında tek başına egemenlik kurabilme gücünü, Müşfik Kenter olgunluk döneminde WiUiam Shakespeare'den uyarlayan: Talat Halman / Oynayan: MUşfik Kenter / Çevre düzeni: Metin Deniz / Işık düzeni: Lütfı Akad / Kent Oyunculan yapımı. kespeare'in çeşıtli ülkelerde ve ülkemizde sergilenme süreci içinde yaşanmış öykülerle Shakespeare oyunları üstüne yapılmış şakaları dile getirerek, her aşamada çok katmanh bir tiyatro olayının varlığını duyuruyor. Halnıan'ın metni Shakespeare'i çözümlemekten çok, büyük ozanın sahne üstünde yaratıp ölümsüzleştirdiği "dev" boyutlu oyun kışilerinde irdelenen insana ılişkin gerçeklerin çeşitliliğini ve evrensellığıni göstermey» amaçlıyor. Fotograf ve yaratıcılık Elif Nad: Böyle bir olaydan haberim yok. Yapılan resimde fotoğrafa ne oranda sadık kalınmış bilmiyorum. Bugün birçok ressam bazı ayrıntıları hatırlayabilmek için fotoğraftan çahşıyor. Onları kınamıyorum. Ancak ben fotoğraftan çalışmak bir yana, fotograf gıbı çalışmanın da karşısındayım. Doğayı olduğu gibi yansıtmayı kabul etmiyorum. Fernıh Başaga: Fotograf makinesinin icadından bu yana birçok sanatçı, calışırken fotoğraftan yararlandı. Ancak biz bugün bunu fazla onaylamıyoruz. Sanatçı yapıtına kendınden bir şeyler katabilmeli, yaratıcı olabilmelidir. Fotoğrafı tuvale aynen aktarmak, esere kişilik kazandırmaz. Karayağız'ın üzerinden çalıştığı fotoğrafı gördüm. Fotoğrafı olduğu gibi yapmış. Uygun bulmuyorum. Burhan Uvgur: Yarışma söz konusu olsun olmasın, sanatçının yaratıcı olarak kendi sorumluluğunu benimsemesi gerekir. Fotoğraftan çalışmaya hiçbir zaman karşı olmadım. önemli olan, olayı yorumlayabilmek. İşin içinde körü körüne taklit varsa olmaz. Ben sanatta yorum, kişilik isterim. Olayla ilgili olarak gazetemiz resim yazarı Emin Çetin Girgin de, Türk resminin ilk kuşak sanatçılarından Osman Hamdi Bey'e kadar birçok Türk ressamının hem de bütün detaylarına kadar fotoğraftan çalıştıklarını, yurtdışında da Utrillo'dan Andy Warhol'a kadar birçok ünlu sanatçının fotoğrafı, kartpostalları kaynak aldığını belirterek şunları söyledi: "Aslında olay ncdir, billyor musunuz? Biri hakkında bu lür suçlayıcı yargıya vardınız mı, insanlar suçluyu savunurken kendileri de aynı suçu paylaşıyormuş duygusuyla devekuşu gibi başlarını kuma gömuyorlar. Ama hem dunya hem TUrk sanat tarihi ve örnekler işte ortada. Bu tiir çalışmalarda önemli olan, sanatçının fotoğrafa ne katkı getirdigi, onu nasıl kullandıgıdır." 20.30 Haberler 21.00 TV'de Sinema: Amy Vmcent McEveety'nm Wall Dısney şirketı ıçln 1981'de gerçekleflırdığı sıradan bır "aıle fılmı" Jenny Aguller'ın yanı sıra "SOz Savunma"nın adh dızıde Pelrocellı'yı oynayan Barry Newman'ın da rol aldığı fılmde, Amy, Parker Okulu 'nda gOreve yenı başlami} bır öğretmendir Sagır çocuklara konufmayı Oğrelmeye çalışmaktadır. Ancak okulda bu yönıemm yararlı olmayacagını dılstinenlerın engellemeierıyle karfilafacaklır 22.30 Dış Kaynaklı Müzik 23.00 Kapanış RADYO T R T I 05.00 Açılış, program ve kısa hdberler 05.05 E/gı kcrvanı 05.30 Şarkılar vc oyun havaları 06.00 Köye haberler 06.10 Oünaydın 07.J0 Haberler 07.40 GUnUn içınden 09.40 Arkası yarın 10.00 Kısa haberler 10.05 Rcklamlar 11.00 Kısa haberler 11.05 Okul radyosu 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklaınhır 12.10 ögle Uzcrı. 12.55 Reklaınl.ıı ve r.ıılyo prugramları 13.00 Haberler 13.15 MUzık 13.30 Brtlgesel yayın ve rek lamlar 14.45 IUrklller 15.00 Kısa haberler 15.35 öğlcdcn sonra 16.00 Kısa haberler 16.05 Okul ladyosu 17.00 Kısa haberler 17.05 KöyUmU/köylUmüi 17.30 Dın ve alı lak 18.00 Çocuk bahçesı 18.15 Hallanın çocuk şarkısı 18.20 BölgeKİ yayın.18.55 Rek lamlar 19.00 Haberler ve olayların ıgnden 20.00 TRT Gençlık korolan 20.15 Şarkılar. 20.30 Yurııan Msler 21.00 Kısa haberler 21.05 Saz cscrlcrı 21.15 TUrk ve Islam dUnyasından 21.30 Türk Halk Mlızığı Yurııan Sebler Kadınlar Toplulugu 22.00 Beraber ve solo şarkılar 22.30 Kuçük konser 23.00 Haberler 23.15 Gecenın içınden. 00.55 Gunlln haberlerınden özetler. 01.00 Program ve kapanış 01.0505.00 Gece yayını T R T I I 07.00 Açıhş ve program 07.02 Solıstlerden seçmeler 07.30 Haberler 07.40 Turküler vc oyun havaları 08.00 Ikı solıstlen şarkılar 08.30 Sabah konserı OT.OOTurküler 09.15 Çocuk bahçesı. 09.30 Çeşıllı müiik 10.00 Şarkılar 10.20 RlrkUlerle oyunlarla Tttrkıye 10.40 tnsanın larıhı 11.00 Beraber ve solo şarkılar 11.30 lurklller geçıdı 12.00 Çcşıllı mtlzik 12.30 Açıklamalı klasık koro 13.00 Haberler 13.15 Hafıfmüzık 13.30 AmatOr topluluklar. 14.00 Turküler geçıdı 14.30 Yabantı dıl dersı 15.15 TUrküler 15.30 Klasık koro 16.00 Çcşıılı mUzık 16.20 Arkası yarın. 16.40 TUrküler geçıdı 17.00 Küı,ük konscı 17.30 Acem KürdSfaslı 18.00 Turkuler 18.15 Tıyatrodün yası. 19.00 Haberler ve olayların içınden 20.00 Şarkılar 20.15 Turkçe sözlü hafıl mü zık 20J0 Yabaııcı dıl derM 21.15 Türkuler 21.30 Solıstlerden bırer sarkı 22.00 Çeşıllı muzik 22.30 Bır roman/bır yazardan hıkâyeler 22.45 TUrküler 23.00 Hnberler 23.15 Sollsller geçıdı 23.40 Hafıf müzık. 23.55 Perşembe konserı 00.55 Program ve kapanış T R T I I I 07.00 Açılış ve program 07.02 Hafıf müzık 07.30 Sabah konseri 08.00 Sabah ıçın müıık. 09.00 Haberler 09.12 MUzıklı dakıkalaı 10.00 MUzık müzık mtızık.U.OOOgleyedoğıu 12.00Haberler 12.12 Günlln konserı 13.00 KUçük koro 13.30 TUrk Halk MUzığı toplu programı 14.00 Konser saatı 15.00 Halk çalgılanmı/dan ez giler 15.15 Çağdaş TUrk sanal nıüzığı 15.55 Hafıanın çocuk sarkiM 16.00 Ikı solısllen lUrküler 16.30 Solıstler geçıdı 17.00 Haberler. 17.12 Sizler ıçın. 18.00 Plak albümle rınden 19.00 Haberler 19.12 Caz panoraması 19.45 Lalın dünyaoından 20.15 Bır konser 21.45 HjTıfmUzık 22.00 Haberler 22.12 Gecenın gelırdıklcrı 23.00 Opera sanatı 24.00 Cieıe ve mil/ık 01.00 Program ve kapanış İnsan mı, Tanrı mı? önce kahramanlar... Kendilerini ancak var olmakla yok olmanm, insan olmakla Tanrı olmanın incecik sınır çizgisinde ta Müşfik Kenter, son yıllarda sürdürdüğü tek kişilik gösterilerle "olgunluk dönemi"nin ürünlerini veriyor. "Kahramanlar ve Soytaruar"da Shakespeare'i, Müşfik Kenter'in pürüzsüz yorumundan izlerken, ozanla sıcak bir söyleşiye girebilmenin keyfini yaşıyorsunuz. herhangı bır oyun metnının bağlayıcı sınırları dışında, oyunculuğunun en süzme, en ıncelıkli yanlarını göstermenin tadına vararak değerlendirdiği gösterılcr bunlar... Oyun klşileri ve gerçekler Talat Halman'ın başarılı bir "açık biçim tiyatro" duyarlığıyla oluşturduğu metin, sahnede hem Müşfik Kenter'in oyuncu kişi gerçeğinı, hem Shakespeare'den canlandırdığı otuz dolayında oyun kişısinin çeşitli gerçekük düzlemlerini, hem de Shanımlayan kahramanlar... İşte kendini "Tann" sandığı dönemde sahip olmadığı sağduyuya "insan" olarak en aşağılandıği noktada ulaşan Lear. tşte feodal toplum içinde taşıdığı sorumluluğu Ronesans adamı kafasıyla bağdaştıramadığı için, "çığnndan çıkmış zamam" bireysel yaklaşımıyla yörüngesine oturtmaya çalışan, anlaşılamamaya yazgıh Hamlet. İşte yücelme tutkusunu "zaman"ı kandırarak gerçekleştiren, sonra da "zaman"a yenik düştüğünün bilincine varan Macbeth. İşte büyüklüğünün engellenemezhği içinde ölümle kucaklaşan Jül Sezar. Sagduyulu ktiçük insanlar! Sonra soytarılar... Yüzeydeki güldürücü konumları içinde, yaşamın gerçeğini güçlü safiduyularıyla kavrayabılen küçük adamlar. Bir sürü de yönetici... Yalanla dolanla, zulümle elde ettiği tahtında yapayalnız kalıp bir anda alaşağı ediliveren III. Richard. Sivil yaşamda önder olamayacak denli halkından kopuk, büyük asker Coriolanus. Ikiyüzlülükle, hileyle, öz yaşam kaynağını kurutmaya yöneltilen güçlü Othello. Gücünü yanlış yönde kullandığı için ülkesini yıkımın eşiğine getiren Lear. Sonra, insanca yaşamaya, kaba gücün baskısından kurtulmuş, insanların barış içinde kardeşçe yaşadıkları bir dünyaya duyulan Özlem. Nefret edenler, sevenler, nefret edilenler, sevilenler... Kısacası, Shakespeare'in de çözemediği, ama günümüzde, politiktoplumsalbireysel yaşamımıza ışık tutabilecek bir yetkinlikle dile getirdigi "insan ve toplum olma" sorunu... FOTOĞRAFLAR VE RESİMLER Gene Kornman 'm 1952 'de çektiği Marilyn Monroe fotoğraft (solüstte), 1964'te ünlü Amerikah ressam Andy WarhoVun "Marilyn"portresine (sağ ustte) malzeme olmuşıu. Arshile Corky de 1912'de annesiyle birlikte çekilen bir fotoğrafmı (solaltta), daha sonraları gerçeklestireceği "Sanatçı ve Annesi"adlı tablosuna temel alacaktı. çici kurulu yenıden toplanarak Karayağız'ı "sanalın moral ve yaratıcılık kurallanna aykırı düşmesl" dolayısıyla kınamıştı. Olaya neden olan resmin sahıbı Yalçın Karayağız, konuyla ilgili olarak gazetemize şu açıklamayı yaptı: "Blzi sonımsuzlukla itham eden tstanbul Devlet Reslm ve Heykel Muzesi Mudiresi ve yarışma seçici kurulu uyesi Sayın Belkıs Mutlu'ya sormak istiyoruz. Fotofiraf ve resim ilişkisi uzerine sarf ettiği çlrde yapıtları yer alan Osman Hamdl Bey'in hemen butün çalışmalarımn fotoğraftan kareleyerek buyutulmuş yapıtlar olduğunu görmezden gelmiş, olmuyor mu? Boylesi bir yaklaşımla, fotoğraftan yararlanan ya da fotografı kullanan Batılı, Türk, yaşayan ya da olpek çok ressamı da itham etmij olmaz ?" Yeni blr şey degll Olayla ilgili olarak resmin sahibi Yalçın BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Istanbul Boğazı'nda, bir kayalık üzerindeki deniz feneri. 2/ Çok kaşındırıcı bır bıtki. 3/ Bağışlama... Bir gıda maddesı. 4/ Bılicı... Anadolu'da kurulmuş eski bir uygarlık. 5/ Lahza... İstanbul'un bir ilçesı. 6/ Kıbns'ta bir kent. 7/ Hayvanlara vurulan damga .. Neodim elementinin simgesi. 8/ Habercı, ulak... Tekırdağ'un bir ilçesi. 9/ tstenci etkileyebılecek gtlçte olmayan, gelip geçici istek. YUKARIDAN AŞAfilYA: 1/ McrsinSilifke yolu Uzerinde, deniz içındekı kale. 2/ Sahip... Makbul bir sıcak Ulke meyvesi. 3/ Sava; gemılerinın dışına kaplanılan çelik levha... Terbıyesiz kimse. 4/ Kripton elementinin simgesi... Yardım amacıyla toplanan para. 5/ Afrika'da bir Ulke... Samaryum elementinin simgesi. 6/ Söz, lakırdı... özelliklc semizotugillerde görülen yosıınumsu mantar. 7/ Genişlık... Bir göz rengi... Bir nota. 8/ Yunan abecesinde bir harf... Şöhret. 9/ Etı beğenilen bir deniz yumuşakçası. Frankfurt Kitap Fuan'nı Genscher açtı Dünyudaki üetişim özgürlüğüne kdtkı Seksen dört ülkeden yayınevlerinin katıldığı kita fuannın açılış konuşmasım yapan Federal Almanya Dışişleri Bakanı Genscher, fuarı dünyadaki haberleşme özgürlüğüne bir katkı olarak niteledi. Genscher, ülke sımrlarmı aşan kısıtlanmamış bir kültür diyaloğunun geliştirilmesini savunduklanm belirtti. M A s O A •R. ET •• 1 \< • / 1 •L r 1• • e e: S k A L / A S T H A L R B A O e 1 T" M e i M e c A J5L A L S V te. İA r A A |R s N l k Ş K A R i 2. ü A HAVA DURUMU ANKAIU İSTAHMJ1 İZMİR AUNA ANTAIYA fRZURUM TMUM MUtU DİYARBAKIR IDhlNE IAMSUN •UKA MUt NONYA YaOmurlu YaOmurlu Bulullu YaOmurlu YaOmurlu YaOmurlu YaOmurlu YaOmurlu YaOmurlu YaOmurlu YaOmurlu Bulullu YaOmurlu YaOmurlu ir 17* r ir AMSTERDAM ATİNA BAĞDAT BEU3RAD BERLİN BONN BRÜKSEL CENBVRE C/OOC FRANKFURT OİRNE KAHİRE KÖLN LONDRA MADRİD MOSKOVA MUNİH NEW YOflK OSLO PARİS RİYAO ROUA SOFYA SAM TEL AVİV TOKYO TRABLUSOARP ZÛRİH Sıslı Bululıu Bulullu YaOmurlu Sıslı . Sıslı Sıslı • Bulullu Açık Açık YaOmurlu YaOmurlu . Sıslı Sıslı • Bulullu : Bulullu : Bulullu : Bulullu • Bulullu Sıslı Açık . Açık ; YaOmurlu : Bulullu YaOmurlu Yaflmurlu • YaOmuflu : Sıslı 12° 26° 33° 11° 16° 15» 14» 13° 34° 23° 26° 31° 15» 20° 23° 4° 16° 23° 17° 19° 33° 25° 16° 32» 30° 21° 29° 17* a* »• w «• ir V ir IS» 2r ir «• ir 14» ir r 15* 14* «• FRANKFURT, (AP) 38. Frankfurt Kitap Fuarı, öncekı gün 84 ülkeden toplam 320 bm kıtabın sergilenınesiyle açıldı. Federal Almanya Dışişleri Bakanı HansDielrich Genscher, Fuarı, dünyadaki iletışim özgürlüğüne bır katkı olarak niteledi. 7 bin yayınevinı kapsayan ve 6 ekime kadar sürecek olan Frankfurt Kitap Fuarı, bu yıl ilk kez bır ana konııyu işliyor. Fuarın ana konusu, içlerındc İngılizce'nin de bulunduğu 14 ayrı dilin konuşulduğu dcv Asya ülkesi Hindıstan'da yayıncılık ve kitaplar. Fuarın açılış törenınde bır konuşma yapan Dışişleri Bakanı Genscher, "Bizce Hindislan, köklerini insanlıgın en eski kulturlerinden birinden alan ayrı bir edebi kimliğin geliştiği bir ulkedir" dedı. Genscher, bu edebı kimliğin 21. yüzyılda dünyanın en kalabalık dcmokrasısi ıçın sağlam bir temel oluşturacağını söyledi. öte yandan, açılış töreninde konuşan Hindistan Kalkınma Bakanı Narasiınha Rao da, kı tapları "insan kavrayışı ve insan ruhıınun en yaşamsal besini" olarak tanınıladı. Narasımha Rao, "Bııgun Hindistan, ekonomik yoksullugun kultıirel /cnginliklerlc bir arada var olup olamayacağı sorunuyla yuz yüzedir. İnsanlık, bir yandan (uketime yonelik uretimin çekiciliğinc karşı direnmeli, ama ote yandan da modern dunyamızda guzel ve yararlı olanı sunan toplum sislemlcrinin yolundan yurumelidir" dedı. Hindistan Kalkınma Bakanı Rao, Frankfurt Kitap Fuan'nda yer alan "Hindistan: Degişim ve Gelenek" başlıklı Hindistan standında, Hıntlı yazarların kalemc aldığı kıtapların yanı sıra, yabancı ya/arların Hindistan'la ilgili yapıtlarının da sergılendığıni söyledi. Federal Almanya Dışişleri Bakanı Genscher de, Frankfurt Kitap Fuan'nın Batı Almanya'nın, ulke sınırlarını aşan kısıtlanmamış kültürel diyaloğun gelıştırılmesi siyasetinin bir yansırnası olduğunu vurguladı. BİR DE KtTAP YA Y1MLA YACAKLAR Açık havadaprovalannı surduren Ulvi An ve Ünal Pekel, mim tiyatrosu çalışmalarmm yanı sıra mlm konusunda bir de kitap yayımlamayı tasarlıyorlar. Kitapta yabancı mim Ustalanmn görüşlerine yer vermeyi düşunuyorlar. Mim tiyatrosu kuran Ulvi An ve Ünal Pekel: Mbnlemnek istemiyoruz JÜLİDE GÜLtZAR Bıri 25, öteki 24 yaşında ikı delıfişek sanatçı Ulvi An ve Ünal Pekel. Ulvi'nin, Işçi Kültür Derneğinde başlayıp AST, Halk Tiyatrosu, Birlik Tiyatrosu diye süren sekız yılhk bir geçmişi var sahnelerde tfnal'ın sahne serüveni Halk Oyunları Derneğı'nin tiyatro çalışmalarında başlamış, Halk Tiyatrosu ve Deneme Sahnesi'nde sürmüş. Halk Tiyatrosu'nda bir araya gelen iki sanatçı, o günden bu yana bir yandan tiyatro yapmışlar, bir yandan da doğaçlama çalışmaları. Şimdi "kendi çalışmalarımız" diye sözünü ettikleri ortak çalışmada "çogu sanatçının gözlemlemeye çalışlıklarını Ulvi'yle Ünal yaşamışlar." Ve artık Mim Tıyatrosu'nda "bu aşamada bile, o doyum olmaz, dayanılmaz amalor ruhla" profesyonelliğe geçiyorlar. "Neden mim?" sorusuna verdikleri ortak yanıt ilginç: "Once, Turkçeyi bilmedigimizden mim. Sonra da baktık sozlu tiyatro yapanları mim'liyorlar, biz de bundan kurtul.nak için mim dedik." Ve hemen ekliyorlar: "Şaka bir yana, mim'de kendimizi daha özgür hissediyoruz, onun için mim." Ulvi An ve Ünal Pekel, ilk oyunlarına Ankara'da Kızılırmak Sineması'nda, ekimin sonlarına doğru başlayacaklar. Ama ilk hedef Anadolu turneleri. Zaten bır çocuk tiyatrosu kurmaya kalktıklannda da hedefi Anadolu olarak saptamışlar. Birtakım deneyler sonucu edindikleri "dogru ya da yanhş biriklmlerle" Mim Tlvatrosu'na başlıyorlar. Mim bizde pek alışılmış ve ilgi duyulan bir sanat kolu değil, sanırım bu konuda yararlanacagımız kaynaklar da yok denecek kadar az. Evet, çok az mim sanatçısı var ve araştırmalarımız sonunda gördük ki, onlar da yalnızca oynamışlar ve doküman bırakmamışlar. Düşünün ki, konservatuarlarımızda bir mim dersi yoktur. O nedenle biz şu anda deneme olarak sürdürdüğümüz oyunlarımızda, gösteriden önce mim'in ne olduğunu anlatıyoruz. "Mim, dogayla insanın karsılaşması ve dogaya karşı önlem almasından dogmuştur ve başarılı bir mim sanatçısının anlatamayacagı olay yoktur" dıyen Ulvi Arı'yla, "Mim, geniş anlamda görmek, hissetmek, uygulamak, ama sozsuz ve sessiz olarak.. Soyutun sahnede somullaşmasıdır" diyen Ünal Pekel, tiyatro ve mim'in bırbırini tamamlayan iki sanat dalı olduğunu, ama mim'in kesinlikle "sessiz oyun" olmadığını söylüyorlar. "Çiinku, sessiz oyunda karakterler vardır ve yalnızca sesi kesilmiştir, ama mim'de biz o kesilen sesi de oynanz" diyorlar. tki sanatçı durmadan araştırıyor. özellikle de mim konusunu. mim tiyatrosu yapmalarının yanı sıra bu konuda bir de kitap yayımlayacaklar. Kitapta, yabancı mim ustalanmn görüşleri büyük ağırlıkla yer alacak. Ayrıca konuya ilişkin düzenleyecekleri panellerde, tiyatrocuların ve öteki aydınların birtakım tabuları kırıp artık birbirleriyle tartışmalarını sağlayacaklar. Çünkü mim'in, harekete dayalı bır sanatla, ama özellikle tiyatroyla beslendiğine inanıyorlar. Tiyatrocunun bazı konularda önderlik etmesi ilkesine candan bağlılar. Pürüzsüz yorum Müşfik Kenter, hiç değişmeyen giysileri ve bir koltukla kadife perdelerden oluşan çevre düzeni içinde, hem konuşmacı ve "yorumcu" olarak kendisini, hem de Shakespeare'in oyun kişilerini oynarken "teatralligi" alabildiğine geri düzeye itmiş. Geçmiş rollerinden çok başarılı olduğunu bildiğimiz "yaşlı adam", "keskin alaycı adam", "öfkeli adam", "duygulu adam" kompozısyonlarını yinelemeden, gözlerinden bir tek damla yaş bile akıtmadan, seyirciye karşısında oyun kişisi değil de, oyun kişisini canlandıran oyuncu olduğunu baştan sona duyurarak, bir gerçeklik düzlemınden bir başka gerçeklik düzlemine inanılmaz bir esneklikle geçerek, sesini, mimiklerini, hareketlerini hiç zorlamaksızın, yine de seyircinin ilgısini stirekli ayakta tutarak tamamlıyor gösterisini. En güzeli, Shakespeare'i Müşfik Kenter'in pürüzsüz yorumundan izlerken, "dahi" bir ozanın dizeleri içinde yitip gitmek yerine, onunla sıcak bir söyleşiye girebilmenin keyfini yaşıyorsunuz. r r e* REKLAM AJANSI İÇİN GRAFÎKER aranmaktadır. İlgilenenlerin aşağıdaki telefondan Bayan Tülin ile randevu hususunda görüşmeleri rica olunur. Bayan r fWMTC/D/O// Gtrfl ¥üdürWjünden tlmtn bllgly gon. bulun bölgaltr bulullu Mtrmtn'nm güntybttın II» kıyı Eg» difmdt ktlın butun yurtu ymğış b»kl*nlyor HAVA SICAKLIÖI Aulmtyı Ğmvm td»c»k RUZOAR Kuzty n doçu yönltrdtn ortt kuvntfo. yurdun kuzmy v btlı katlmltrtnde kuvntll oltrtk »t*c»k Omnltltrd» yıldıt vt gundoğutundın 3 S zammn umın 67, <«lla 1021 nmın ımmmn 2833 dtnlz mlll hızlı nmcmk DENİZ Mtrman'nın doğutu, Ktndtnlı II» Doğu Akdtnlz ytğiflı, dlğtr d»nlzl»r bulullu g»ç*c»k Denlz multdll ztmtn a m n kâbt dılgalı olup, görüş uzıklığı 10 km, ytğıt »nında 3 5 km dolâyındt ol*c»k V»n Odlü'nd» hm y*gı*U g»Ç»c»k. Rüzgir kuzty v» doğu yönl»rd»n ortt kuvnlf »nctk Odl kuçük dtlgtlı olup görüf uıaklığı 510 km doltymd* oltctk. Tel: 145 26 70
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle