10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
LER CUMHURİYET/9 Yollş GenelKurulu'nda Gürkan'ın önerisi Ttirklş, partiler üstü politikayı bıraksın ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Eski Türkîş Genel Başkanlarından Halil Tunç, hayat pahalılığının ve Özal hükümetinin proıesto edilmesi gerektiğini bildirerek "Biitün Türkiye'yi miting meydanlanna dönüştürelim" dedi. SHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Güven Giirkan, hiçbir hak ve güvencenın anayasanın teminatı altında olduğuna inanmadığını ve bu anayasa ile temel hak ve özgürlüklerin korunamayacağmı söyledi. Türktş'in bu dönemde olsun partüer üstü politikadan vazgeçmesini istedi. Yollş Genel Başkanı Bayram Meral de, "Bundan sonra demokrasiye uzanan eller demokrasivi tahrip edemeyeceklerini göreceklerdir" diye konuştu. lahh Kuvvetleri'nden sonra en organize güç olduklannı da bildirerek, bunun en açık bir şekilde ortaya konması gerektiği görüşünü savundu. Tunç şöyle devma etti: "Hayat pahalılığını ve bu hukiimeti protesto etmek atnacıyla biitün Türkiye'yi miting meydanlanna donuştürelim. Eğer vatandaş miting meydanlannda bu bükümete karşı gereken tavrı açıkça koyarsa bu hükümetten kurtulmak kolaylaşacaktır." SHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Güven Gürkan, anayasanın işçi hak ve özgürlüklerini kısıtlayan maddeleri ile 2821 ve 2822 sayılı iş yasalannın çağdışı bir anlayışın ürünleri olduklarıru belirterek, "Sizlere SHP adına söz veriyonım. Bu anavasanın ilgili maddeleri ve 28212822 değişecektir" dedi. Gürkan, Türk işçi hareketinin birtakım sıkıntılara maruz kaldığını ve bunlan yenecek yol ve yöntemleri artık gündeme getirmesi gerektiğini vurgulayarak, konuşmasında şu göriişlere yer verdi: mücadelesinde başanlı olalım. Sendikal haklar geri alınıncaya, çagdaş bir anayasa yapıhncaya, demokrasi kuruluncaya kadar bu destegi koyun. Bunlar gerçekleştikten sonra çok özlediğiniz partiler üstü politikayı yeniden sürdürebüirsiniz." Gürkan, 1988 seçimlerinde aynı durumun devam etmesi halinde Türk işçisinin sendikal yaşama olan inancının yitmesinden korktuğunu beürterek, "Toplum örgütsiız, bireyselleştirilmiş, kendine güvensiz. Bunlan aşmak için demokrasinin temel kurumları olan sendikalar ve partiler gerekli düzenlemeler için birbirlerine yardım etmelidirler" dedi. Yollş Genel Başkanı Bayram Meral ise yaşamlan deneyimlerin Türk demokrasisinin çok kolay yıkılabilir olduğunu gösterdiğini belirterek, konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Bizim başlangıcından beri tesbit ettigimiz mevcul ana>asaniD özgür sendikacılık anlayışıyla ve uygulamasıyla bagdaştırılması olanaksızdır. Bu konuda artık sorumluluklanmızı iyice kavradık. Bizim elimizin kolumuzun bağlandığı dönemlerde demokrasi rafa kaldınlabilmektedir. Bundan böyle demokrasiye uzanacak eller işçi hareketini, sendika hareketini ezemeyeceklerini dolayısıyla demokrasiyi tahrip edemeyeceklerini göreceklerdir, görmdidirler." DUYDUK/GORDUK YALÇiN PEKŞEJV Manzaralar İstanbul BüyOk Şehir Belediye Meclisi Başkanı Güven Kurtul'un Sarıyer'de yaptırdn ğı kaçak çatı katı hem yıkıldı hem de yıkılmadı... "Böyle bir şey olabilir mi" demeyin.. Ülkemizde olabiliyor. Olayı kısaca özetleyelim: Kurtul'un Sanyer ön görünüm alanı içindeki kaçak çatı katı için inşaatın başladığı tarihten tam bir yıl yığılmam bir oldu. Hakem saymadı bile. Maçı bitirdi. Hakemlere, saha müşahitlerine durumu bildirdim. Aldırmadılar bile... Yüksek Hakem Kurulu'na başvurdum. Hâlâ ses çıkmadı... Böyle maç olur mu? Böyle bir maçı Bulgaristan'daki bir soydaşımız oynamak zorunda kalsa idi, burada kıyamet kopardı. Çünkü biz milli birlik ve beraberlik içindeydik..." Ne yapalım Sayın Barbaros Ünal, siz de amatör kümede oynayacağınıza, Güven Kurtul gibi profesyonel ringlerde dövüşseydinız. • •• Elimize Parlamerrto dergisinin bir sayısı geçti... Tam maaşla emekli olan eski parlamenterler, milletvekilliğini bırakmış olsalar bile "vatan millet için" çalışmayı bırakmamışlar anlaşılan... Hâlâ bir kısım vatandaşlarm ışlerinin kolaylaşması için ugraşıyorlar... İstedikleri de şunlar: "Ulaştırma ve PTT hizmetlerine indirim yaptlmalı, protokolde yer verilmeli, yeşil pasaporttan yararlanmaları sağlanmalı, tabanca ruhsatı verilmeli, Turban ve Emekli Sandığı tesislerinde indirim sağlanmalı..." Eski parlamenterlerin, bu kolaylıkları kimin için istediklerini soracak olursanız, hemen yanıt verelim: Eski pariamenterler için... • •• İsmail Kaya'nın küflenmiş Samsun sigaraları ile Tekel Cevizli Sigara Fabrikası'na yaptığı başvurudan geçen hafta bu sütünda söz etmiştik. Olayın sonrası şöyle geüşti: 210 lirasını geri isteyen Kaya, Fabrika Müdürü Ertan Pala tarafından çağnldı ve kendisine küflenmiş sigaraların 9 aylık olduğu anlatıldı... Oysa Fabrika Müdürü Ertan Pala bu göreve gelelı, daha birkaç ay bile olmamıştı. Yani kendisinin kusuru değildi... Sonuçta İsmail Kaya 210 lirasını geri alamadı, ama yeni fabrika mudüründen bundan böyle küflü, içinde tütünden başka maddeter bulunan, filtreleri kopuk veya ters dönmüş sigara üretilmeyeceğine dair söz aldı. Hatta Ertan Pala kendisini uğurlarken şunları da söyledi: "Bundan böyle bana bir tek bozuk sigara getirin, size bir aylık maaşımı takdim edeyim..." İsmail Kaya'nın keyfi iyice yerine geldi... Ne ki, ertesi gün bayiden bir Samsun sigarası istediğinde yeniden kaçtı... Çünkü bu kez de sigarasına % 42 oranında zam gelmiş ve 210 liralık Samsun 300 lira olmuştu. • •• Federal Almanya'nın HeilbronnBockingen kasabasında kocasıyla bırlikte yasamakta olan Hasgül Deliduman izinli olarak yurda dörtdüğünde pasaportunu kaybetti ve yeniden pasaport çıkarmak zorunda kaldı... Pasaport Şubesi işçi ailesi olduğuna dair bir belge istedi... Uzun yazışmalardan sonra Alman polisi, "Kocasının Almanya'da çalıştığını" belirten bir yazı gönderdi. Ne ki, İş ve işçi Bulma Kurumu bu kâğıdı geçerii saymadı. Çünkü yazıda kocasının Almanya'da çalıştığı belirtiliyor, fakat Hasgül Delidumani ın "işçi ailesi" olduğu yazjlmtyordu. Hasgül Deliduman'a ve hemen hemen herkese göre bu iki söz aynı anlama gelirdi, ama İş ve İşçi Bulma Kurumu'na göre gelmiyordu. Yazıda "işçi ailesi" diye bir tabir kullanılması gerekiyordu... Yeniden başvurulan Alman polisi arada ne fark olduğunu anlayamamakla birlikte istenen kâğıdı gönderdi. Bu kez gelen evrak da Alman Konsoiosluğuna hitap ettiği için İş ve İşçi Bulma Kurumu tarahndan DE i SHP Genel Başkanı Erdal Inönü dün Federal Abnanya'run baştytoplantısma katüdu tnörtü, toplantıyagirmeden öncegazetecilere verkottusunda Avrupah sosyaJ demokratlarm desteğini isteyecefini büdirdl 1* da, "Hükümet iflas etmiştir. Bu solun başlangıcıdır. Seçtmi kaybettikraf: aju) erlendirmesi uet iflas ettV 'inKonsey rdal lnönü, ni'taşıdığım $zal'dı, o da istifa z olduğunu vurguladı. ial Inönü, Avrupa'daki pek çok Jist ve sosyal demokrat parti önin katıldığı Sosyalist Entemasyolonseyi'nia dünkü oturumunda înuşma yaptı. Türk siyaset adau konuşmasmda özellikle silahım*' konulannı irdeledi. Inönü, a, ı kulis faaliyetleri sırasında naaa Sosyalist Enternasyonal ını Willy Brandt'ın da bulundu:nlsilcilerle ayaküstü temaslan kfestirdi. lnönü bu temaslar sıia, esas olarak Türkiytfde son siiunım hakkında bilgi verdi ve DSP ikilemini irdeledi. Bu arardd lnönü "Türkrve'ıım demokgeçiş yolunda yol aJdıgım" da •tti, ancak bazı antidemokratik amaJarın hilâ devam ettiğini ü. nu*lıün konuşmasından sonra anTübns Rum Sosyalist Partisi ise, silahsızlanmanın gerekliliğirrfettiktcn sonra ülkesüıin işgal a'olduğunu öne sürdü ve Sosyaıtefnasyonel'in Kıbns sorunuyihplenmesini istedi. Erdal Inö>EK sözcüsüne verdiği cevapta ırkiye'nin BM Genel Sekreterinerilerini kabul ettigini Kıbns kesinin ise bunları reddettiğini li've çözümün Birleşmiş Mjjletı 'işeçtiğini vurguladı. dolayı "Ecevit'in lanlnuuT diye yorumlandı. Toplantı kulisleri sırasında görüştüğümuz çeşitli sosyalist temsilciler, genelde gönüllerinin şimdi "SHP'ye meylettigiııi" ifade ettiler. Ancak. "DSP ve Ecevit faktörünön" de yabana atılmayacak bir olgu oluşturduğunu vurguladılar. özellikle lskandinav ülkeleri temsilcileri Ecevit faktörü üzerinde özellikle dururken, diğer üye ülke sosyalist temsilcileri de DSP'nin seçimlerde her seye rağmen yüzde 9 oranında oy almasının "Ecevü'in hfila yasadıgı" anlamına geldiğini ifade ettiler. öte yandan, SHP ile DSP arasında henüz kesin bir tercih yapmayan Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD'nin de, her iki partiyi bir araya getirmek için girişimde bulunduğu öğrenildi. 1318 kasım tarihlerinde îstanbul'da gerçekleştirilecek Kuzey Atlantik Assamblesi oturumlanna paralel olarak SPD'nin Divan Oteli'nde bir "karşdaştunu" toplantısı yapacağı ve bu toplantıda SHP hem de DSP temsilcilerinin Alman Sosyal Demokrat ları önünde bir araya gelecegi ifade edildi. Açıklamayı yapan SPD milletvekili Kartens Voigt'a göre her iki Türk partisinin temsilcileri 14 kasım günü Divan Oteli'nde bir araya gelecek ve Kuzey Atlantik Assamblesi'ndeki sosyalist üyeler önünde görüşlerini açıklayacaklar. Yollş Sendikası'nın dün başlayan genel kurulunda konuşma yapan eski Türklş Genel Başkanlarından Halil Tunç, ulusça zor bir dönemden geçildiğini ve önümüzdeki günlerde özellikle işçi kesimini bekleyen birtakım zorluklann bulunduğunu kaydederek, "Demokrasi iscinin kaderidir. Demokrasi kesinıiye uğrar"Bizim de bu ağır koşullarda sa işciler de toplumdaki saygınTürkİş'ten bir talebimiz var Bölıklannı yitiriyorlar. Geçen dö lünmeden, parçalanmadan, hannem bunun en açık ispatıdır. Bu gi siyasi görüş taleplerinizi bizim ülkede en çok sıkıntıyı işçiler gibi bu ölçüde karşılamayı içtençekmiştir. Bu nedenle Türk işçi likle benimsiyor, gündemine alısi deraokrasinin en ateşli savunuyorsa ona destek olun. Bölünmecusu olmalıdır" diye konuştu. den, parçalanmadan temel bedef Tunç, Türk işçilerinin, Türk Sigözden kaçınlmaden demokrasi Anadolu liseleri için Ingiltere'den 100 öğretmen getirilecek Erniroğlu: Oğretmenlere ek imkânlar sağlayacağız n var. Bütçe imkânlan içinde oğretmenlere ilave bir şeyler yapılacak tır" INGİLTERE'DEN 100 ÖGRETMEN Metin Emiroğlu, Anadoiu Liseleri'nde İngilizce öğretimi için Ingiltere'den 100 öğretmen getirilmesi ve ortaöğretimdeki bilgiyasar eğitıminde ikinci aşama için yine İngiltere hükümeti iie kendisinin bazı girişimlerde bulunduğunu da söyledi. Emiroğlu, ders kitaplan dağıtımında ve ödemelerinde bazj sorunlar doğması nedeniyle kuyruklar oluştuğunu, ancak önümüzdeki yıl buna uygun önlemlerin alınacağını açıkladı. Emiroğlu, "Gerekirse önce bayilere kitaplan teslim edeceğiz, parasını sonra alacağız" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroglu, oğretmenlere bu yıl bütçe imkânlan içinde yeni imkânlar tanıyacaklarını söyledi. Emiroglu, ' Maliye Bakanlığı ile konuya ilişkin çalışmalann sürdürüldüğünü de belirterek, "Eğitim tazminatlanmn arttınlması lojman ödenegi verilmesi ya da mahrumiyet bölgeleri için bazı ek imkânlar verilebilir" dedi. Milli Ancak Voigt ve "Divan Oteli toptontMmın" düzenleyicisi durumun Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı, Anadolu Liseleri için lngiltere'daki Envin Horn'un bu açıklamaları den 100 öğretmen getirileceğini Erdal lnönü tarafından hayretle karde açıkladı. şıladı. Böyle bir şeyden haberdar olÖğretmenlerin lojman sorunumadığını soyleyen SHP lideri açıklai Sosyalist Enternasyonal nun bu yıl bir projeye bağlanamayı "hayretie" karşıladığını ve "Biz tısına DSP'nin de cağnlı olmarak, bütçe imkânlan içinde yazaten herkesle gönişiiriiz" şeklinde igraen katılmaması ise SHP'nin pımiarma hız verileceğini vurgu•Kİ olarak davet edilmesinden konuşmakla yetindi. İayan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Emiroğlu, "Bu yıl bütçede lojman, oktıl pansiyonu ve okul ihtiyaçlan için 12 milyar lira aynldı" dedi. öğretmen maaşları konusunda halen Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nda da çalışmalann sürseçimlerinedekatılmayan SHP'li veDYP'li Gündemdeki asıl konu belediüyeler yasal yoüardan seçimleri ıpıal ettirmek düğünü soyleyen Emiroğlu, koi Vhts Üzbek 'in merkez Uçe Benunun detaylarının henüz belli için harıl hanl yasalan kanştınyorlar. u Süha Baykal'a "O adam zaolmadığım, ancak bu yıl öğret• demesi ile ANAP örgütünün Vali Vecdi Gönül ile Anakenı Belediye menler için ek olanaklar tanınsr. Süha Baykafın da Ulus OzBaşkanı Burhan özfatura'nm aralarından masından "urautlu olduğunu" "sustzmadığı"m herkesbiliyor. tzdaşHol95 milyon liralık maddi ve makaydetti. Emiroğlu şöyle ding'in kokteylinde bir ara gazeteciler Vali davası açıp, Başbakan Turgut Gönül'e sormuşlardı: konuştu: tP'ın içyüzü" raporunu gön Vali bty Ankara 'ya ahnacakmif sınız? "Bu sene Milli Eğitim her yön"v var ki, yazmadan geçemeSöze Özfatura girmış hemen: den desteklenecektir. Maliye Bademdeki ANAP çalkantısı Yok öyle fty. Valbniz istediği sürece tzkanlıgı nezdinde girişimlerde buxda Anakenı Belediye Başkanı mir'de kalabitir. lunduk. Müspet bir yaklaşımla sonra yıkım kararı çıktı... Ne ki Boğaziçi İmar Müdürlüğünün yıkım önerisinde, hem çatı katı hem de ikinci katta teras olarak gösterilen kapalı mahallın yıkılması öngörülürken, İstanbul Büyük Şehir Belediye Encümeni karannda sadece ikinci kattaki terasın yıkımı için karar aldı. Boylece hem kamuoyunda "işte kaçak yapıyı belediye meclisi başkanına ait olsa bile yıkıyoruz" yollu bir görüntü sağlandı, (çünkü birçok gazete olayı "kaçak kat yıkıldı" şeklinde verdi) hem de Güven Kurtul'a kaçak bir kat kazandınldı... Yani ne şiş yandı ne de kebap... • * • Ote yandan Sirkeci Florya sahil şeridi üzerinde bulunan Barbaros Ünal'a ait (kaçak olmayan) ve vergi beyanı 12 milyon TL olan üç katlı ev, 1985 yılı sonunda 2 milyon liraya kamulaştınldı. "Aman, zaman" demeye kalmadan ve mahkemeden bir yürütmeyi durdurma kararı almaya bile fırsat kalmadan yıktırıldı... Barbaros Ünal bütün ilgili makamlara başvurduğu halde, yıkıma engel olamayınca en son olarak TBMM Başkanı Necmettin Karaduman'a ve Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahveci'ye durumunu şu sözlerle aktardı: "Birden kendimi ringde buldum. Karşımdaki devletin demir eldivenini giymiş idi. Demir yumruğu yememle yere Ubeğenilmedi... Yazının İş ve İşçi Bulma Kurumu'na hitap etmesi gerekiyordu... vs. Aradan aylar geçti. Hasgül Deliduman hâlâ Türkiye'de. Bir sürü para ve zaman kaybettikten sonra şimdilik kocasının Almanya'da çalıştığını kanıtlamış durumda... Fakat kendisinin "işçi ailesi" olduğunu bir türlü kanıtlayamıyor...' "Bürokrasiyi kaldıracağız" diye iş başına gelen ANAP yetkililerine ithaf olunur... ANKARA TASI Halefoğlu ilkelerine ne kadar bağlı? DIŞİŞLERİ Bakanı vahit Halefoğlu'nun dış poiitika anlayışının temel ilkelerinden biri "diyalog"dur. Halefoğlu, en olumsuz koşullarda, kriz dönemterinde bile Türk diptomasısinin bu ilkeden aynlmamasının yararına inanır. Dışisteri Bakanı genç diplomatlara da her seferinde, "Sakın kızgınlık anında karar almayın. önce olayın yatışmasını bekleyin, sonra soğukkanlılıkla karannızı verin" diye öğütlerde bulunur. Bu nedenledir ki, geçen ağustos ayında Türk İran ilişkilehnin ciddi bir krize girdiği bir dönemde Tahran'a gitme karanndan vazgeçmemiştir. Üstelik Türk kamuoyunun bastosına rağmen İmam Humeyni'nin Atatürk hakkındaki ağır sözlerini, "sineye çekmiş" ve İran ziyaretim gerçekleştirmekte bir sakınca görmemiştir. Nitekim ziyaret olumlu bir şekilde sonuçlanınca da Tahran dönüşü, "akJığımız sonuç Türk diptomasisinin diyalog ilkesinin bir başanstdır" diye övünmekten de geri durmamıştır. ilkelerden 'hareket edilince Halefoğlu'nun bir kızgınlık eseri olarak New York'ta Suriye Dışişleri Bakanı Faruk Sara ile yapmayı tasariadığı görüşmeden vazgeçmesi ve son anda "programım çakıstı" diyerek randevuyu iptal etmesinin makul bir izahı yapılamadı. Halefoğlu, Faruk Sara'nın VVashington Post'a verdiği bir demeçte İstanbul'daki sinagoga yapılan baskından, "fanatik Müslüman Türkleri" sorumlu tutmasına sinirienmiş ve tepkisini hissettirmek amacıyla kendisiyie görüşmeyi reddetmişti. Anlaşılan ya Halefoğlu dış politikada inandığı ilkeien kendi işine geldiğı gibi kullanıyor, ya da Türk Suriye ilişkilerinde bilmediğimiz bazı "tatsız" gelişmeler var. len HİKMET ÇETİNKAYA igir kapıyı ANAPa açü tFADE VERDİ Süleyman Daninlle, ara seçim dönemindt çıktığt yurt gezisinde yaptığı konuşmalardan 31 soruşturma açıldu Demirel, dün Ankara Cumhuriyet Savcıuğı'na giderek ifade verdL tkra'mn Ankara'da Başbakan le yaptığı gönifme... Gönul tl Genel Meclisi Baskan• oylar kilitlenince, "tercihim na"deyip, küitlenen oylan çöznül tl Genel Meclısinin loplan•fr" görevini üslenirken, bu du•>k memnun olan da ANAP tl ft Sevinç'ti. AP adayı Abdülkadir Karahan ndaki SHP'li ve D YP'li üyeler inul'Un davranışmı protesto el•nya çıktılar. Gerekçe olarak, potitik eylemde bulundu" göırdüler. Doğal bir seçim yapıltdulkadir Karahan'm Valinin tfkanlığa seçildiğini belirttiler. eclısi Başkanlık seçiminde oy,.SHP+DYP 39 olarak çıktı. önü, tller Genel tdaresi Geçicı 0. maddesi gereğince gizti veriP'a atnğım açıkladı. • ise aynen şöyle: neclisi üye tam sayumm yanlası Hazır bulunmadıkça görüfmaz. tl genel meclistnin karar• hazır buhuumlann salt çoğunBir iş hakkında salt çoğunluk o ifin görüşülmesi ertesi güne rsalt çoğunluk sağlanamamaşitliği halinde başkamn bulunrcih obmur." ice yapılan seçimlere Vali Yarv Müfit Gundüç başkanlık et'ercihini ANAP Iehine kullan'ine 3939 çıkınca seçimler ki ..ı başkanı Vali VecdiGönuVtienince Vali Gönul gizli olatnu açıklamak zorunda kaldı. ANAP olaeaktı ve Oyle oldu.. Tenel Meclisi Grup Başkan VeTüneş Valinin bu tutumunu olarak nitelerken, "Devleti, mnı temsü eden valinin bu tu*• gölge düfürdü'' diyordu. Bu ? Vı ve O YP 7/ üyeler meclis sayneye başlıyorlardı. :am Rtfat Serdaroğlu'da Vali or, şunları söyliiyordu: ' taıihinde demokratik rejime rvlttin tarafstzhğını zedeleyen mıs ilk kez gorülmuştur. Vali maddesini ihlai ettiği gibi gizli tiğnedi..." eDYP kurmaylan idare mahuruyorlar. Divan kâtipliklen OzfaturaGönül iiişkisi Izmir Milli Eğitim Mudüriüğü'nde de hayli etkili oluyordu. ANAP'm liberal kanadını, Özellikle il başkanı Ramiz Sevinç, mılletvekillen Süha Tanık, Ozdemir PehÛvanoğlu 'nu bu durum çok rahatsız ediyordu ama yapılacak bir şey yoktu. Birkaç kez Kaya Erdem V ÖzfaturaGönül arasmdaki "sıcak ilişki"aktanlmış ancak bir sonuç ahnamamıştı. Merkez tlçe Belediye Başkanı Süha Baykal, Başbakan Turgut özal'a, özfatura Gönül dostluğunun tzmir'de ANAPaleyhine işlediğini "özel rapor"da anlatmıştı. Baykal, ANAP'm aşın dinci kanadımn tzmir gibi bir kentte tutmayacağını, seçmenin bu tür aşın eğilımlere prim vermeyeceğini açık açık anlatıyordu. ANAP çevrelerinde rahatlıkla konuşulan "özfatura partiyi nereye çekmek istiyor?"sorusu bunalımın nedenıneyanıt aramak için gundeme getiriliyordu. Merkez Uçe başkan Sevinç Fişek, özfatura'nın sağ kolu olarak egemenliğini sürdürürken, Süha Baykal'a "hangi partiye gidecekse gitsin " diyebiliyordu. ANAP belediye meclis üyelerinden Ulus Üzbek ise, "Süha Baykal AIDS'Ii sözüyle olayı daha değişik bir platforma sokuyordu. Tüm bu ağır suçlamalar karşısmda Süha Baykal elbet susmuyor, önemli bir karar almak için politik hesaplar yapıyor. Bu arada Ulus Üzbek hakkında 95 milyon liralık maddı ve manevi tazminat davası açıyordu. Süha Baykal, Sevinç Fışek'i "sermayenin adamı olarak " da suçluyor, ANAP'tan şimdılık istifa etmeyeceğini belirtıyor "Atilla Yurtçu'nun yanuıda çalışır Sevinç Fişek. Seçimler öncesi dbrt kez başbakan, 6 kez başbakan yardımcısı, 28 kez debakanlar geldi. Yine seçimi kaybettiler. tzmir'de partiyi ben kurdum. Ulus Üzbek V onun düzeyinde cevap vermeye aile terbiyem, mevkiim müsait değil. 95 milyon liralık maddi tazminat davası ve takipte olan dön ceza davası ile belediye başkanına böyle seviyesiz hakaret etmesinin cevabuu alacak. Seçime kadar kendisine partiyi yaralayacağı düfuncesiyie cevap vermedim. Üzbek 'in disiplin kuruluna verilmesi için merkez IIçe başkanına başvurdum. Sonuç alamayınca Başbakana rapor yazma zarureti ortaya çıktı. Fişek parti tuzuğümüze göre, açıkçasuç işledi. " Eveı ANAP'ta durum bu. Vali Vecdı Gönul bile il genel meclisi seçimlerinde ANAP'ı destekliyor. Ama örgul ıçindekı hesaplaşma bir tıirlu bitmiyor... Acaba nereye kadar? Trafik kazaları: 4üdel0ölti Haber Merkezi İstanbul, Konya ve Isparta'da meydana gelen trafik kazalannda biri komando binbaşısı olmak üzere toplamlOkişi öldü. tstanbul'da Okmeydanı Hastanesi yakınında Muammer Çoban yönetimindeki 34 IT 554 plakalı otomobilin altında kalan Ali Meray (7) öldu, Sefaköy'de Efrettin Turan, kamyonunun yanında bisikletiyle gitmekte olan oğlu Engin'e (15) carparak ölümüne neden oldu. Sefaköy'de otomobilin çarptığı Ali Yunakoğlu kurtarılamadı. • Konya Karaman ilçesinde Mehmet Yılmaz yönetimindeki 42 F 0984 plakah kamyonun çarptığı Mustafa Balcı, Hüseyin Altınay ve Seydişehir'e bağlı İncesu köyünde kullandığı traktörü deviren Seyit Ali Berber öldüler. • Isparta'nın Yedişehitler Mahallesinde Şaban Selvi yönetimindeki 16 SD 739 plakalı otomobilin altında kalan Meryem Dilek Yöntem (5), Eğridir Dağ Komando Okulu yakınlannda özel otomobili ile direğe bindiren Kıbrıs'ta görev yapan komando Binbaşı Murat Baş yaşamlannı yitirdiler. • Rize'de Gündoğdu bucağına gitmekte olan Mehmet Altay yönetimindeki 53 AU 375 plakalı otomobii, ÇuyKur tşletmeleri Genel Müdürlüğü önünde karşıdan karşıya geçenlere çarptı, olayda Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Nar ile yardımcısı Yakup Okumuş öldü, e 31 soruşturma ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ara seçim sırasında çeşitli yerlerde yaptığı konuşmalar nedeniyle hakkında 31 ayrı kovuşturma açılan Süleyman Demirel, dün Ankara Adliyesi'nde Cumhuriyet Basın Savcılığı'nda ifade verdi. Demirel yaklaşık 45 dakika süren ifadesinden sonra gazetecilere "Türk demokrasisi manialı koşu gibidir" dedi. Demirel, dün saat 16.30 sularında Ankara Adliyesi'ne geldi önce Cumhuriyet Savcı Başyardımcısı Mehmet Kancaoğlu'nu makamında ziyaret eden Demirel, Ankara Cumhuriyet Savcısı Altan Saysel'e de nezaket ziyaretinde bulundu. Demirel, daha sonra Basın Savcısı Tiirker İçelli'ye ifade verdi. Demirel ifadesinden sonra basın mensuplarına şu kısa açıklamada bulundu: "Ara seçimler dolayısıyla Türidye'nin çeşitli yerlerinde yaptıgım konuşmalar sebebiyle 31 adet sonışturma talebi Ankara Savcdığı'na intikal etmiş. Benim ifademe başvuruldu. Ben onlan cevapladım" Bir gazeteci, "Bu sonışturmalann sayısı artacak nu?" diye sorunca, Demirel "31'i az mı buluyorsun?" diye şaka yaptı. Demirel sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim için sürpriz değildir. Zaten biz seçim esnasında da söyledik. Biz anayasa) baklanmızı kullandık. Burası bizim memleketimiz olduğu için anayasal haklanmız var. Onları kullandık. Ama i>i takip edilmişiz. O görülüyor. Türkiye'de demokrasi biraz manialı koşu gibidir" siyasi yasaklar açısından ilk kez ifadesine başvurulan Demirel'in neşeli olduğu. izlendi. Halefoğlu, sendikalar, dış poiitika Ankara'nın pembe membe Dişişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun dipiomasi taşları anlayışının "özlü" bir evrimden geçtiği anlaşılıyor. Bu evrımin sonucu olacak, Halefoğlu geçenlerde New York'ta düzenlediği basın toplantısında sendikaları da goreve çağırdı. Halefoğlu, etkin ve sürekli bir dış politikanın yürütülmesinde sadece dışişleri mensuplarının yeterli oiamayacağını (dışişleri camiasına haksızlık ediyor) vurgulayarak, parlamento, işadamları (Şarık Tara'ya büyük iş düşüyor), ilim adamları (örneğin Prof. Doğramacı), basın (hayret doğrusu) ve işçi sendikalarıyla birlikte hareket edilmesi gerekliğini belirtti. Halefoğlu, "Bu kuruluşlarta birlikte hareket etme gereği çağdaş diplomaside vazgeçilmez biı hale gelmiştir" diye ekledi. Çağdaş diplomaside sendikalara da önemli bir rol düştüğünü kitaplar yazıyor. Gelgelelim kitaplar, çağdaş ülkelerde örneğin, Halefoğlu'nun Türkiye'yi bir parçası yapmak istediği AET ülkelerinde sendikaların siyaset yapma özgürlüğüne sahip olduklannı da yazıyor. Demek ki, çağdaşlığın yolu sendikaları yalnızca dış siyasette kullanmaktan değil, onlara iç poiitika DOĞRUSU söylenecek söz yok, Ankara'nın belediye başkaniarına. Çankaya Belediye Başkanı Erdoğan Yavuzlar oyle bir çalışıyor ki, geçenlerde Başbakan Turgut özal Çankaya Belediyesi'nin hizmetlerini görmek için bir gününü harcadı. Çankaya Belediyesi'nin bu hummalı çalışmaları sırasında Olgunlar Sokak'taki boru döşeme işi de var. Burada belediyeciler öyle bir çalışıyor, öyle bir çalışıyor ki, borular yaklaşık 3 aydır yeraltına indirilemedi. Bu yüzden Olgunlar Sokak ve onun devamtna, Kızılırmak Caddesi'ne girmek olanaksız. "Yatınmcı" Çankaya Belediyesi, yollara pembe, petek şeklinde taş dizmekten, kaldırım taşı koymaktan başını kaldı rıp da boruları bir türlü göremiyor olmalı. Ya Anakent Belediyesi'ne ne demeli? "Sorunsuz!" Ankara'nın Anakent Belediye Başkanı, Ankara susuzluktan, yatınmsızlıktan kırılırken, Niğde'de ANAP için seçim propagandalarına katıldıktan sonra, soluğu Paris'te aldı. Fransa Başbakanı ve Paris Belediye Başkanı Chirac ile uzun uzun görüştü.. Başkentliler şimdi soruyorİar, "Altınsoy, biraz olsun, Chirac'tan belediye başkanlıgı konusunda bilgi aldı mı?" diye... Bülent Ecevit'in beraat ettiği dava Yargıtay'da ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu ) Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit hakkında Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararı Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından temyiz edildi. Davaya bundan sonra Yargıtay'da devam edilecek. Kapatılan CHP'nin eski Genel Başkanı Bülent Ecevit hakkında, DSP'nin ilk kurucular kurulunda yaptığı konuşma uzerine, Siyasi Partiler Yasası'na aykırılık gereçesiyle dava açılmıştı. Davaya bakmakla görevli olan Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı İhsan Bayer, esas hakkında göruşunde Siyasal Partiler Yasası'nın 1. maddesinin anayasaya aykırı olduğu göruşunü savunarak, "anayasal hak ve özgürlüklerin yaşama geçirilmesi, demokrasinin gerçekleşip gelişmesi için bu haklann yargının koruması altına alınması gerekir" demişti. Bayer "Gerek bağlantı kurmak, gerek bir partiyi desteklemek e>lemleri bizim iddianamemizdeki olayda oluşmamış ve subuta ermemiştir" dıyerek, Bülent Ecevit hakkında beraat kararı alınmasını istemişti. Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi heyeti de savcımn görüşüne katılarak Bülent Ecevit hakkında beraat kararı almıştı. Ancak, karar Ankara Cumhuriyet Savcıhğı'nca temyiz edildi. Dava, Yargıtay'da karara bağlanacak. Abtaljah Başturt AET ülkelerindeki sendikal kuruluşlar nezdinde prestiji büyük. konusunda da AET ülkelerinde olduğu kadar özgürlük tanınmaktan geçiyor. Ancak Halefoğlu, sendikaları dış politikada kullanmak konusunda bu kadar istekliyse, kendisine bir isim önerelim: Abduliah Baştürk... Baştürk'ün AET ülkelerindeki sendikal kuruluşlar nezdinde prestiji büyüktür. Baştürk, pekâlâ Türkiye AET ilişkilerinin normalleşmesi yolunda önemli katkılar yapabilır. O kadar ki, dışişleri mensuplarının giremeyeceği bazı kapıları rahatlıkla açabilir... Yeter ki, DİSK hakkındaki dava sonuçlansın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle