Katalog

17 EKÎM 1986 CUMHURİYET/7 Osman KöksaVın sandığından çıkan mektuplar JVostl oldu bu iş? Yarbay Adnan 'İnkılap Mektupları' Uğur Mumcu'nun kaleminden thtUaldlerden bir grup 27 Mayts sonrasmda. Soldan sağa: Osman Köksal, Mustafa Kaplan, Vehbi ErsU, Şeflk Soyuyüce. Çelikoğlu, Köksal'a müjdeyi verir "Osman, Muhafız Alayı Komutanı oluyorsun." Köksal hayretle sorar, "Nasıl oldu bu iş?" Çelikoğlu anlatır; "Sen imzadan çıktıktan sonra bakan (Etem Menderes) beni çağırdı. 'Yahu gözümün önünde şu çalışkan subay varken muhafız alayına komutan arıyoruz' dedi. Ben de 'Çok iyi, yalnız rütbesi kurmay albaydır, ama sınıf arkadaşları hâlâ yarbaydır' dedim. Bakan, 'Köşk'e telefon edip bildirelim. Dosyasını da arkadan gönderirim' dedi. Gürsel, 'Şaşkın herif diye gülüyordu 1959yüıbahannda Kara Kuvvetleri KomulanıOg. Cemal Gürsel, Sadi Koçaş ve Osman KOksalaracılığıUeiktUalciOrgutsaflannakatılır. Gürsel, Osman Köksal 'ı Kurmay ŞubesiMüdüriüğü 'ne atar. Bundan sonrasmı Köksal'm notlanndan izleyelim: ! Koçaş ile sık sık ya telefon ile konuşuyor ya da buluşuyorduk. Koçaş beni telefon ile ararken "Avukal Oguz" takma adıyla arardı. Mart 959 ayı başlannda bir gün Koçaş ile oturduk. Ankara'ya atanmalannı gerekli ve zorunlu gördüğümüz 3035 kişilik bir kurmay listesi hazırladık. Kurmay Yarbay Orhan Kabibay, Kurmay Yarbay Rafet Aksoyoğlu, Kurmay Yarbay Kadri Kaplan, Kurmay Yarbay Suphi Karaman, vardı. Bu listede Necati Ünsalan da vardı. Ancak bir yıl daha doğuda kalmak ıstediği ıçin lısteden çıkanlmıştı. Amacımız suskunluk dönemine giren örgütümüzü bu subaylarla çalışır hale getinnekti. Ancak listedeki subaylann bir kısmı kıta hizmetindeydiler. Terfı edebümek için 30 Ağustos 1959'a kadar kıta hizmetlenni sürdürmek zorundaydılar. Oysa Ankara'ya hemen atanmalannı ve gelmelerini istiyorduk. Bu çok önemli bir sorundu. Yapılacak bir yanhşhk yalnız guvenliği sarsmakla kalmaz, arkadaşlanmı da güç ve sakıncalı durumlara sokabilirdi. Bunun için ataroa yönetneliğine uygun olmayan arkadaşlar ıçin sağlam, güvenilir bir çare oulmam gerekiyordu. Bakanı tarafından Muhafız Alayı komutanının değiştirihnesini istediler. Benden (Kurmay Şubesi Müdürü'nden) kurmay yarbay rütbesinde aday bildirmemi emrettiler. Içinizden 56 kurmay yarbayı aday göstereceğim. Hanginiz üzerinde durulursa durulsun, Muhafız Alayı hakkında kuşkularımız kalkacaktır!' Arkadaşlan bir an heyecan dalgası sardı. Hepsi de benim Muhafız Alayı komutanlığına aday gösterilmemi istediler. Benim yanttım şu oldu: ' Istenen aday kurmay yarbay rütbesinde olacak. öyle ya ben kurmay albayun. Sonra şu anda Kurmay Şubesi Müdurüyüm. Adaylar benden isteniyor. Kendimi yazamam." önerimi uygun buldular. Muhafız Alayı komutanının değiştirileceği haberi subaylar arasında çok çabuk yayıldı. Birçok subay, sözlu veya mektupla kendilerini tanıtıyorlar, aday gösterilmelerini istiyorlardı. Nereye başvunılursa vunılsun, bütun başvurular, kurmay şubesinde toplanıyordu. Muhafız Alayı, kadrosu dolgun, personeli seçkin, ateş, musademe ve hareket kabiliyeti çok üstün, alayı aşan bir birlikti. Böyle bir alaya komutan olmak, her subayın doğal özlemiydi. Aynca muhafız alay komutanhğından general rütbesine atlamak kolay görülüyordu. Çalışkan, erdemli, cumhuriyeti koruma ve kollama bilincinde olan komite arkadaşlanmla 56 kurmay yarbayı aday olarak gösterdim. Dosyalannı da köşke gönderilmek üzere Milli Savunma Bakanhğına verdım. Nihayet aralık 959 gunü bir akşamüzeri Adnan Çelikoğlu odama geldi: "Şimdi Muhafız Alayı Komutanlığına atanmanı yapmanı bakan emretti." Adnan'a "Çok geç, yann yapsam" diyecek oldum. "Hayır, bakan biraz sonra atanma emrini imzalamak istiyor" dediler. Hemen hazırladım. llgililere, bakan dahil, imza ettirdim. Yalnız Gürsel o gün o saatte makamında yoktu. Köşk'ün güvenliğini sağlayan Muhafız Alayı Komutanlığına, Bayar'ın Osman KöksaVı ataması herkes için sürpriz olur Gürsel'in kahkahası: Ertesi sabah Gürsel'in yanına, sanki dağlan ben yarattım pozu ile girdim. Gürsel: "Sende bugün belirli bir defcişiklik var" dedi. "Paşam artık sizin emnnizde değilim. Bana emir veremezsiniz. Muhafız Alayı Komutanı oldum!' Gürsel ayağa kalktı. Elini göbeğine koydu. Bastı kahkahayı. Gürsel Paşa, Bayar'ın gafletine guluyordu. Bir taraftan da "Saskın heriT' diye mınldanıyordu. Muhafız Alayı Komutanlığı görevime, Kurmay Şubesi Müdürlüğünü Kurmay Yarbay Suphi Karaman'a devrederek 13 Aralık 1959'da başladım. 56 gün sonra Genel Sekreter Munis Faik Ozansoy, beni Bayar'a tanıttı. Celal Bayar elimi sıktı. Başanlar diledı. Ben de önceden zihnimde hazırladığım tümce ile yanıt verdim: "Namus ve onurumla çalışacagım." Bu sozumle "Hukuk dışı tutum ve davranışlannızda sizinle olmayacağım" demek ıstiyordum. Ama ne Bayar ve ne de Munis Faik Ozansoy'un bu sözlerimi duşunduklerini sanmıyorum. 5 Alaydan 200'e yakın er uzaklaştınlmış, sivil ve askeri görevlere • verilmiş. Bu erlerin alay ile hiçbir ilgileri kalmamış. Zamanı gelince terhis tezkereleri ya gönderilecek ya da gelip alacaklar. Bu erlerin (ayncalıklı erler) olduklanna kaniim. Bu erleri 7 gün içinde birliklerinize çekeceksiniz. Mazeret dinlemem!..!' Brifıngten sonra üst üste disiplin, eğitim, istihbarat, ikmal, personel bakımlanndan yazılı emirler verdim. Emirlenmin hepsi de iç hizmete, üst makamlann verdikleri emir ve direktiflere ve hukuk kurallanna uygundu. Bu emirlerin uygulanmasını birliklerin topuklanna bakarak izliyordum. Ancak bu emirler, ban subay, astsubay ve erler üzerinde fırtınalar yaratıyordu. Dedikodular, huzursuzluklara neden oluyordu. Zira alay askeri bir duzene giriyordu. Kurmay Şubesı Müdürlüğü'ne atanınca, Ankara'ya gelmeleri zorunlu görülen 3035 kişilik bir kurmay listesi hazırlar. Çoğu "komite" üyesidır. Ancak bu subaylann kıta hizmetleri bitinceye kadar beklemeleri zorunludur. Bu gecikmeyi önlemek için KKK'nin iyi çalışmadığı gerekçesine dayanılır ve subaylann derhal" Ankara'ya gelmeleri istenin Çareyi buluyorum: 0 sıralarda KKK'nin iyi çalışmadığı konusu üzerinde duruluyor. Herkese egemen olan kanaat, karargâhın çalışkan subaylarla donatılmasıydı. Yalnız KKK'nda değil Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı'nda da bu kanaat yaygındı. Bu hava içinde istediğimiz subaylan Ankara'ya atama olanağı olabilirdi. Yaratılan bu havadan yararlanmak, atama yönetmeliğıne ters düşmeyecekti. Hazırladığım atama listesinde bu tür subaylann karşılanna "KK Komutanlığı'na işlerlik kazandırmak için derhal Ankara'ya gelecektir" yazdım. Bu liste ile Gürsel'in odasına girdim. "Komutanım imzaya sunacağım bu listedeki belli başlı nitelikler şunlardır: 1 Hiçbir surctte ayncalık yapılmamıştır. Hepsinin atanmaları yönetmeliğe uygun olarak yapılmıştır. • 2 Cumhuriyeti kollama ve koruma vazifesinin bilincinde olan kurmay subaylan, atanma yönetmeliklerine göre, atandıkları bölgelerde etkili olabilecekleri yerlere atadım. Içlerinde yanıldıklarım lolabilir. | Yani ordu cumhuriyeti korumak için ihtilale kalkışmak zorunda | kalırsa, o zaman bu subaylar çevrelerini olumlu yönde etkileyebilir[ler. Kargaşa çıkmaz:' ; Bu atama listeleri içinde 3035 subay var ki, bir kısmı örgütle ilgi! lidir. Çoğunlukla Ankara'ya ve bir kısmını da Istanbul'a atadım. Liste , üzerinde örnek gösterirken Kurmay Binbaşı Naceti Unsalan'ın üzejrini karalamıştım. " Bunu nicin karaladm?" " Bu subay örgut uyesiydi. AncaK şark hizmetinde bir yıl daha kalmak istedi dedim. Son olarak şunu arzedeyim ki, bu listelerin güvenliğinden ve atama yönetmeüğine ve yüksek katlann buyruklanna uygunluğundan kuşku duymaya hiçbir neden yoktur?' Gürsel: " Köksal hazırladığın listeleri kavradım. Yalnız zaman çok geçti. İmza için bekleyen çok. Yann yine konuşnraz. Sana haber veririm." "Olur komutanım, dedim. Ve listeleri parafe ettirerek yanından aynldım. Atamalara gerekçe: Köksal, Suphi Karaman üzerinde duruluyor önerdiğim adaylar içinden Kurmay Yarbay Sezai Okan ile Kurmay Yarbay Suphi Karaman seçiliyorlar. Sezai Okan, DP'nin NATO politikasına karşı çıkan Orgeneral Zekâi Okan'ın kardeşiydi. Bu yuzden Sezai Okan adayhktan silindi. Yalnız aday olarak Kurmay Yarbay Suphi Karaman kalmıştı. Bakanı Etem Menderes sık sık kendisine dosya imzalatmaya gelen Osman Köksal'a "çalışkan subay" demekte ve takdir etmektedir. Film yıldızı Neriman Köksal'la bir ilişkisi olmadığı da anlaşılınca, Köksal'm Muhafız Alayı Komutanlığı'na atanması gerçekleşir. İhtilalciler şaşkınlık ve sevinç içindedir. Fııtınalar, köşku, sivil ve askeri makamiarı ve örgut arkadaşlanmı da kaplanuş, kasıp kavuruyordu. Herkeste "Bu komutanın ömrü kısadır" kanaati belirmişti. Oysa alaya komutan olduğumun birinci ayı bile dolmuş değildi. Sürpriz atama: Milli Savunma Gürserin alayı onurlandırması: Muhafız Alayı Komutanlığına gelişimden on gün sonra Gürsel alaya uğradı. Yağmurlu bir gundu, talimdeydik, çağırdılar, gittim. Gürsel Kara Kuvvetleri Komutanı olarak ilk kez Muhafız Alayına geliyordu. Kahvesini ıçerken sordu: "Muhafız Alayı (Cumhuriyeti kollama ve koruma bakımından) nasddır?" Yann verdim: "Cumhuriyete, Ataturk ilkelerine bağlı kişiler. Tüm Türk Ordusu gibi!" Konuşmarru şöyle sürdürdüm: "... Alaya 'Vazifeniz Celal Bayar'ı korumaktır' biçiminde benimsetilmiş. Cumhuriyete, Ataturk ilkelerine ve çok partili özgürlükçü demokrasiye gerçekten bağlı olanlar için bu benimseme ve anlayış normal; ancak ihanet içinde bulunanlar için de sakattır, çekincelidir. Celal Bayar ihanetini sürdürdukçe, alay da onu koruyacak demektir. Celal Bayar'ı koruma vazifesi bir kertede biter; cumhuriyeti koruma vazifesi başlar. Alay, Celal Bayar'ı koruma vazifesıni sürdürürse, alay da tarihin kara sayfalarına geçmeye aday olacaktır. Alayı bu katı anlayıştan kurtaracağım. Bayar ve arkadaşlannın, kendilerine bağlı, güvenilir bir muhafız alayı ve jandarma muhafız taburu yapmak için çok çaba gösterdikleri anlaşılmaktadır. Ama Türk Ordusunun sağlam gelenekleri vardı. Türk subayı, astsubayı, Atatürkçu çizgiden ayrılanlann iktidarlanna hiçbir zaman alet olmazdı. Ne yaparlarsa yapsınlar, Muhafız Alayını arzuladıklan kuvvet yapamazlardı. Alayda daha ilk günden bu açıkça görülüyordu." Gursel'e bütün bunlan anlattım. Gürsel aynlırken sordu: "Ne ihtiyacın varsa söyle, yapacağız." Alayın bir sinema makinesine ihtıyaa olduğunu söyledim. Gursel sinema makinesini hemen gönderdi. Gürsel'in gelişinden kuşkulanmasınlar diye köşke bildirmiştim. "Gürsel geldi, alayın egitimi, disipUni hakkında bUgi aldı, kahve içti ve gitti." Gürsel'in gönderdiği sinema makinesi DP yöneticüerini hayli telaşlandırdı. Savunma Bakanı Etem Menderes beni cağırdı: "Alayda sinema makinesi olması dogru degil, bütün birliklerde yok, bunn sizden alacağız..." dedi. Durumu anlamıştım. CELAL BAYAR Köksal'm Muhafız Alayı Komutanağı'na atanmasını sağlar. Bu olay, BayarMenderes iktidannm 27 Mayısia devrümedndeki olaylar zincirinin çok kritik bir halkasını oluşturur. •M Muhafız Alayı üzerindeki titizliğimiz Muhafız Alayı, ateş, müsademe ve hareket bakımlarından çok üstün bir birlikti. Her toplantımızda gündeme gelir, bu güzide birliği, nasıl uyaracağımızı konuşur, tartışırdık. Ancak uygulanabilir bir karara varamazdık. Muhafız Alayını uyaramazsak, cumhuriyete, Atatürk ilkelerine ve çok partili özgürlükçü demokratik rejime ihanet edenlerin yanında olabileceğini, tarihe "ihanet eden bir alay" biçiminde geçebileceğini düşünüyorduk. Hareket esnasında alaym başan kazanacağını umuyorduk. Ama, her iki taraftan da fazlaca zayiat verebileceğini kuvvetle tahmin ediyorduk. Bu sakıncalan hiçbirimiz hoş karşılamıyorduk. Bu seçkin, onurlu alayın tarihin kara sayfalarında yer almasını istemiyorduk. ETEM MENDERES 27 Mayıs öncesi Milli Savunma BakaGÜRSEL VE KÖKSAL Osman Köksal Muhafız Alayı Komutanı olunca Gürsel, Alay\ ziyaret ede nı olan Etem Menderes, Osman rtk bir sinema makinesi hediye eder. Bu makine sorun olur. Milli Savunma Bakanı makinenin AlayKöksal'ı çok takdir ettiği için dan ahnmasmı ister. Köksal, "Ama KKK verdi, bakan aldı" denilir deyince, vazgeçer. Köksal'm Muhafız Muhafız Alayı Komutanhğı'na Alayı Komutanbğı, ihtUalcüerin çok kritik bir noktayı rahatça ele geçirmelerinin yolunu açmıstır. atanmasını sağlar. Bu subay hakkında araştırma derinleştiriliyordu. Suphi Karaman'ın Muhafız Alayı Komutanlığına atanmasını gün sorunu olarak görüyorduk. Zira, Suphi Karaman hakkında olumsuz bir neden bulunamayacağı kanısındaydık. Karaman erdemli, çalışkan, cesur, zeki, vazifesine tutkulu bir subaydı. Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes'e sık sık imza için çıkardım. Adımı bilmezdi. "Çalışkan subay" diye seslenirdi. Karaman üzerinde araştırma yapıldığı sıralarda bir gün imzaya girmiş, çıkmıştım. Biraz sonra Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes'in emir subayı Kurmay Yarbay Adnan Çelikoğlu odama geldi. Alayı kısa surede kavramıştım. Gece gunduz çalışıyordum. 1015 gün sonra alayın, personel, eğitim, haberalma, disiplin ve lojistik konulannda brifing vermesini istedim. Köksal, Muhafız Alayı'nı askerlik ilkeleri çerçevesinde belli bir düzen ve disipline sokmaya başlar. Eğitim sıkılaşır, imtiyazh erlerin Alay'a dönmesi istenir. Alay'da fırtınalar eser. îhiilalci Komite üyeleri bile Köksal'ı "Aman yumuşak oî" diye uyarmak zorunluğu hissederler. Gursel'in Muhafız Alayına sinema makinesi hediye etmesi onlan kuşkulandırmıştı. Sinema makinesi vennekle Gürsel'in alayı kazanmak istediğini düşünüyorlardu Bunun için makineyi geri almayı düşünmuşlerdi. Etem Menderes'e şu yanıtı verdim: "Geri vereüm efendim, ama alay diyecek ki 'Kara Kuvvetleri Komutanı verdi, Bakan aldı'... Bu iyi olmaz" Etem Menderes biraz düşundu ve: "Peki kalsın öyleyse" dedi. Mnhaffız Alayı'nda fırtuaa: Osman Alayda ilk brifıng Brifing iyi hazırlanmıştı. Konuşan subaylar, sorumluluklannı iyi kavramışlardı. Güzel de dıle getirmişlerdi. Çok yararlanmıştım. Brifing sona erdiğinde subaylara teşekkur ettikten sonra şu konulara kısaca dokunmuştum: "1 Alayın vazifesinin Cumhurbaşkanını korumak olduğu söylendi. Bu vazifenin yerine getirilmesi için hazırlanan planlardan ve planlann ana hatlarından soz edildi. Turk Ordusunun vazifesi: Türk yurdunu, anayasa ile tespit edilmiş olan cumhuriyeti korumak ve kollamaktır. Muhafız Alayı da ordunun bir parçası olduğuna gore onun vazifesi de bunlardır. Her birlık zaman zaman ozel vazifeler de alabilir. Ancak bu özel vazifeleri yaparken, asıl vazifelerini unutmamalı, onlan kolaylaştıracak biçimde hareket etmehdırler. Sizler, planlarınızla alayı katılaştırmış ve adeta vazifelerinizi geri plana atmış durumdasınız. Yeni planlar yapmanız gerekecektir. Bu sözlerimi söylerken subaylann yuzlerine bakıyordum. Bir kısmında hiç değişiklik olmamıştı. Bir kısmının da düşünceye daldıklan izlenimi bende uyanmıştı. 2 Alayın disiplin ve eğıtimini düşük gördüm. Bu hususta aynntılı emirler yazacağım. Ancak emirlerimi alıncaya kadar şunlan söyleyeyım: Her gün planlı ve programh olarak dolgun mevcutla taüme çıkılacaktır. Talime elverişli ohnayan günler, S3 tarafından birliklere bildirilecektir. 3 Disiplin askerfiğin çatısı ve temelidir. Her askerin salt söz dınlemeyi ve hukuk kurallarına uymayı kaplar. Disiplinin nasıl kurulacağı, nasıl korunacağı iç hızmette aynntılan ile beh^tilmiştir. lç hizmeti elinizden duşurmeyin. Okuyunuz, durmadan okuyunuz. 4 Bazı erlere rastladım. Asker olduğuna üzerindeki elbisesi tanıklık yapıyor. Konuşma ve davranışlan asker olduklarını kanıtlamıyor. Bu bakımdan tum alay, yanndan itibaren ikinci emrime kadar disiplin talimlerı yapacaktır. a r a n ı y o r : Köşk'ün korunmasıyla görevli Muhafız Alayı; ates, musademe ve hareket bakımmaan çok üstün bir birliktir. Askeri müdahalede, bu Alay'ın ne tarafta yer alacağı ihtilalciler için hayati önemdedir. Muhafız Alayı Komutanı'nın değiştirileceği haberi ihtilalcileri sevinairir. Çünkü adayları, Kurmay Şube Müdürü Osman Köksal saptayacaktır. 1959 sonbaharında bir gun odamda çalışıyordum. Milli Savunma Bakanlığı'ndan şöyle bir haber geldi: " Muhafız Alayı komutanı değıştırilecektir. Yerine kurmay yarbay rütbesinde bir komutan atanacaktır. Kurmay Şubesi Muduru adaylan saptasın, dosyalan da köşke bildirilmek uzere bakanhğa göndersin;1 Haberi getiren bakanın emır subayı Adnan Çelikoflu'na iki kez teşekkür ettim. Kendi kendime, "Bu haber bizi Muhafız Alayı hakkında çözume götürecektir, alay ihtilalde onurtu yerini alacaktır" dedim. Haberin geldiği günün gecesi uyuyamadım. Ertesi gün komite arkadaşlanmı Alpaslan Türkeş'in odasında topladım. Dedim ki: "Arkadaşlar, sizlere sevinçli bir haber vereceğim. Milli Savunma Mukafız Alayı'na komutan Muhafız Alayı Komutanlığına aday gösteriliyorum "Osman Muhafız Ala>ı komutanı oluyorsun" dedi. " Nasıl oldu bu iş?" diye sordum. Adnan anlattı: " Sen imzadan çıktıktan sonra bakan beni çagırdı. 'Yahu, gözümün önünde şu çalışkan suba> varken Muhafız Alayına komutan anyoruz' dedi. Ben de "Çok iyi olur. Yalnız rutbesi kurmay albaydır, ama sınıf arkadaşları hâlâ kurmay yarbaydır." Bakan: "Köşke telefon edip bildirelim. Dosyasını da arkadan gönderelim" dedi. Dosyamı istediler. Butun kurmay subaylann dosyalan bende duruyordu. Kurmay Şubesi Müdurü olduğum için yalnız benim dosyam bende değildi. Dosyam köşke gönderıldi. Koşk hakkımda araştırmaya girişti. Araştırmalarda hep olumtu yanıtlar alınmış. Muhafız Alayı komutanım cumhurbaşkanının kendisi seçerdi. Tuzuk böyleydi. Anılannı yazan bir gazetecinin yazdığına göre Celal Bayar "Osman'ın dosyasını tetkik ettim. Sicili çok pariaktı. Ben de 'Komutan olabilir' dedim" diyor. Bu sırada yine Ethem Menderes'e imza için girmıştim. Bana sordu: " Film yıldızı Neriman Köksal ile üginizin durumu nedir?" "Soyadı'benzerliğınden başka hiçbir ılgim yok. Tanımam bile. Yalnız fılmierde gordüm" Orgüt üyelerinin toplantısı: örgüt uyeleri Alpaslan Türkeş'in odasında toplanacaklardı. Benim de bulunmamı istediler. Dediler ki: "Güzel bir rastlantı olarak Muhafız Alayı Komutanı oldun. Bizler de böyle istiyorduk. Ancak senin tutum ve davranışlannın fırtınalar yarattığı bizlere kadar geldi. Değiştirilebüirsin, dikkatli ve yumuşak olmak gerekir. Yüzbaşı Rıfat Baykal'ın alayda arkadaşlan var. Senin durumunu saptamak için alaya göndereceğiz. Aldığımız haberlere göre de durumu ayarlarsın" Arkadaşlann kuşkularını şöyle yamtladun: "Geçen gun KKK Gürsel de bu konularda bana sorular sordu. Yamt verdim, tatmin oldu, sizlere de söyleyeyim: Benim askerlik yasamım çoğunlukla kıtalarda ve komutan olarak gecti. Kıtalan iyi tanınm. Deneylerim boldur. Türk subayı, astsubayı ve erleri, disiplin, eğitim, eşitlik, erdem, hukuk... gibı ilkelere tutkuludur. Birliklerinde bu ilkelerin egemen olmasını isterler. Şimdi alay da bu ilkelerin egemen olacağı bir düzen aşamasına girme çabası içindedir. Elbette bu eski düzenden yeni duzene gecerken kişisel çıkarlan zedelenenler olacaktır. Bunların beni övmelerini mi bekliyorsunuz? Kulaklannıza kadar gelen fırtınalan yaratanlar bunlardır. Ama şunu ifade edeyim ki bunlar bile kısa süre sonra beni öveceklerdir. Sabırh olmamzı tavsiye ederim. Rıfat Baykal alaya gelsin, memnun olurum." StRECEK