Katalog

Cumhuriyet Nükleer yakıt uzmanını memur yaptdar Cezayir'e satılacak "gizfi proje"yi teslim etmeden önce yazıh emir istediği için nükleer yakıt uzmanı Dr. Bayoğlu'nun sözleşmesi feshedildi. Bayoğlu şimdi sıradan bir memur olarak Ankara Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde çalışıyor. SEMRA SOMERSAN Çernobil sonrası Türkiye'den Sovyetler Birliği'ndeki uluslararası sempozyuma çağrılmış tek nükleer yakıt uzmanı Dr. Sait Bayoğlu'nun Küçükçekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'ndeki sözleşmesi feshedildi. Memur olarak Ankara Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'ne tayin edilen Bayoğlu'nun maaşında da 60 bin lira indirim yapıldı. Bayoğlu'nun 3 yıldır üzerinde çalıştığı nükieer yakıt pilot tesisinin ise Dr. Reşat Uzmen'in yönetiminde, 18 ekimden sonra hizmete açılması bekleniyor. Bayoglu'na 3 Haziran 1986 tarihinde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yiiksei Özemre'den gelen iki yazıdan birincisinde uzmanlık sözleşmesi feshediliyor, ikincisinde de Ankara'ya memur olarak tayin edildiği bildiriliyordu. Sözleşmenin feshedildiğini bildiren mektupta şöyle deniliyor: "Cezayir Araştırma Yüksek Komiseriiği'ne verilecek indirgeme fınnı planlannın 20 Mayıs 1986 tarihine kadar hazırlanması, Çekmece Niikleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Miidör Yardımcısı Dr. Llvj Adalıoğlu tarafından sizden talep edilmiş olmasına rağmen, bunu bugüne kadar ifa etmemiş olmanız ve bugün bunun sebebi soruldugunda bu talebin size yazüı emirle bilCahit Aral'dan cagrı: dirilmesi gerektiğini, yazılı emir almj»riıgıni7 için bu Ulebi ifa etmedigiııizi ve hiç kimseye (özellikle amirlerinize) itimadınız olmadıgı için bundan böyle tarafınızdan yapılması istenen her şeyin size resmi yazıyla bildirilmesini talep ve israr etmeniz üzüntttyle karşilanmıştır. Tutumunuzda göriilen taviz vermez katıhk ve görevlerinizin gereğini ifa etmekteki isteksizliginiz karşısında södeşmenizin 12. maddesi (b) fıkrası mucibince 1 Temmuz 1986 tarıhinden itibaren geçerii olmak uzere sözkşmeniz feshedilmiştir." GtZLİ PROJE Hukukçular Türkiy.ç Atom Enerjisi Başkanı Prof. Ozemre'nin bu tasarruflarında, Bayoğlu'nun sözleşmesine aykırı unsurlar bulunduğunu belirtiyorlar. özellikle de, tayinden önce Bayoğlu'na üç ayhk mühlet verilmesi gerektiği üzerinde duruyorlar. Oysa Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı 'ndan gelen yazıda, Bayoğlu'dan onbeş gün içinde Ankara'daki yeni goreve başlaması istenivor. Bayoğlu'nun Prof. Ahmet Yiiksei Ozemre, tarafından sözleşmesinin feshedilmesine yol açan son olaylar ise şöyle özetleniyor: Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde Bayoğlu, Cezayir'e satılmak üzere bir indirgeme fınnının planlannı (uranyum dioksit elde etmek için kullamlan bir fınn) yapmakla görevlendirildi. Daha sonra, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nin şimdi görevinden almmış olan Müdür Yardımcısı Dr. Ulvi Adalıoğlu, Bayoğlu'ndan planlann Fransızcaya çevrilmesini ve eksiklikler varsa tamamlanmasını istedi. Dr. Bayoğlu, Cezayir'le Türkiye arasında bir nükleer anlaşmanın olmaması ve projenin "gizli" statüsü nedeniyle, Adaboflu'na projeleri teslim etmeden önce, bu konuda kendisine yazıh emir verilmesini istedi. Dr. Adalıoğlu, yazıh emir veremeyeceğini söyledi. Olay bundan sonra Prof. özemre'ye yansıdı. 3 Haziran 1986 günü Çekmece'ye gelen özemre, Bayoğlu ile görüşerek Cezayir için yapılan indirgeme fınnı planlannın niçin hâlâ Dr. Adahoğlu'na teslim edilmediğini öğrenmek istedi ve "Yazılı emirde ısrarlı mısın?" diye sordu. Bayoğlu, yaah emir istediğini tekrarladı ve odasına döndü. Bundan yarım saat sonra da sözu edilen sözleşme feshi ve tayin yazıları Bayoğlu'na gönderildi. Hukukçular, projenin gizli olması nedeniyle Bayoğlu'nun yazıh emir isteyerek 657 sayıh Devlet Memurları Kanunu'nun 11. maddesinin 2. fıkrasına uygun hareket ettiğini belirtiyorlar. Bu maddeye göre, amirinin yasaya aykın emirlerinde, memurun yazılı emir istemesi gerekiyor. Fransa'da "En üstiin derece ve jürinin tebrikleri ile Devlet Doktoru" olan Bayoğlu, bugün Ankara Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde sıradan bir memur olarak çalışıyor. Sahıbi Cuakariret Maıbaacıbk vc Gazeıecılik Turk Anonım Şırketı adına Nıdir N»di. 9 Genel Yayin MudUnl: H n u Cemal, Mdessese Müdürü: Emine Ujakfagil, Yazı Işleri MüdürU: Okay GÖKodn, 0 Haber Merkezı Müduru: Ydfin B«rer, Sayfa Düzem Yönetmem: Ali Acmr. • Temsılcıler: ANKARA: Yılçıa Do*ı«, IZMİR: Hlkmct Çeciakaya. ADANA: Mehaıel Mercu. Islanbul Haberlerı: Rehı Öz, Dış Haberler: Erjuı Bakı, Ekonomi: Osnua Ulafay, Kültür: Cttal Üster, Magazın: Vılçu Ptkştn, Spor Danışmanı: AMiikadir Y K C I B U , Düzelıme: Rrfik Durbaf, Ara$tırma: ŞaUa AJpay, İşSendıka. ŞMkna KMeact, HaberArastınna: tfnk GaMeair, # KoordınatOr Ahmcl Korabaa, # Mali tsler: Erol Erfcut, Idare: Hiueyin Gum, Işletme: Ömötr ÇcUk, Bilgilşlem: N«d i u L yij.van. Caahariyet Matbaacılık v« G&zetecılık T.A.Ş. TOrk Ocagı Cad. 39/41 Cajaloğlu, 34334 Isı. PK 246tsıanbul, Tel 512 05 0S (20 bat), Telot: 22246 # Burolar Ankan: Ziya GokaJp Buivan tnkıUp Sokak, No: 19/4, Tel: 33 11 4147, Tel« 42344 • tzBİr H. Zıya Bıilvarı, 1352. Sok. 2/3, Tel: 25 47 0913 12 30, Tel»: 52359 • A d a u : Çakmak Cad No: 134 Ka< 3, Tel: 1455019731, Telet: 62155. TAKVİM 16 EKlM 1986 İmsak: 4.44 Guneş: 6.09 öğle: 11.54 Ikindi: 14.58 Akşam: 17.31 Yatsı: 18.50 Hafız Esad, ülkesine yöneltilen suçlamaları reddettv Suriye'nin terörle ilgisi yok Batılı gizli servisleri, Suriye'nin herhangi bir eylemin ardında olduğunu kamtlamaya çağınyorum. Hiçbir terör eylemi, Suriye'den ve Suriyeliler tarafından gerçekleştirilmedi. Şu anda Israil ile Suriye arasında birsavaş olasılığı yok. Ancak Arap topraklarının işgal altında olmasının sürmesi, gerilimin yükselmesine yol açacaktır. ESAD Bu, kesin kanıtlan olmayan bir sey. Israıl yanlısı ülkelerin bu tür eylemlerin ardında olduğunu söylemek de oldukça mantıkh. Çünkü bu tür olaylardan onlar da yararlanıyorlaı. tsrail gizli strvisinin, tsrail uçagına bomba yerlesürmeye kalkacatına gerçekten ioanıyor musunuz? ESAD Bizim yorumumuza göre Israil gizli servisi uçagı bombalamayı planlamadı. Bomba konmadan önce durdurulacak bir operasyon planlandı, böylece şimdi yaptığı gibi, olayı politik malzeme olarak kuüanacaktı. Bu olaydan gerçekten kârh çıkan kimdir sizce? Suriye olayla ilgili degil; bir uçağı bombalamakla tsrail'in sonu gelmez. Suriye dünya önünde sivil bir lsrail uçağım düşürmeye kalkışmaktan gurur duymaz. Eğer bu işin arkasında Suriye olsaydı, söz konusu sanık Ingüiz mahkemesine çıkmazdı bile. Olayın hemen ardından Londra'daki Suriye Büyükelçiliği'ne gidip, Suriye için çalıştıgım söylemis. Elçihk görevlileri çok şasırmışlar ve güvenlik yetkililerine sormuslar konuyu. Sonra da adama elçüıgi terk etmesini yoksa tngiliz pohsinin çağnlacağıru söylemişler. Bunun üzerine terörist, "Neler yapabilecegimi göreceksiniz" diye bağırmış. Daha sonra bu adamın Nezar Hindawi adında bir Ürdünlü olduğunu öğrendik. Suriye'ye olaydan bir yıl önce sadece bir kez gelmis ve Ürdün'de pasaponunu yeniletemediği için bizden bir pasaport istemiş. Bu dogaldır, Arap ülkeleri vatandaşlan arasında sık sık yapılır. Terör eylemleriyle ilgimiz olsaydı, mahkemeye çıkmamalanm sağlardık. Ama terorizm lsrail'in çıkarlarına hizmet eder, bizimküere degil. REHtNELER VE ALTERNATtF Picasso'nun karısı intihar etti CANNES, (AP) 1973 yılında ölen iinlü ressam Pablo Picasso'nun ikinci karısı Jacçueline Picasso, Fransız Rivierasındaki evinde ölü bulundu. Polis yetkilileri, uzun süredir hasta olan 59 yaşındaki Jacgueline Picasso'nun tabancayla intihar ettiğinin belirlendiğir açıkladılar. Fransız Habe. Ajansı Agence FrancePress de, Bayan Picasso'nun arkadaşlanna dayanarak verdiği 1 haberde, Jacqueline Picasso nun bunalım geçirdiğini ve hayatına son verme yolunu seçtiğini bildirdi Çağımızın en büyük sanatçüarmdan Pablo Picasso ile Jacqueline Roçue, 1961'de evlenmişlerdi. Evlendiklerinde Picasso 79, Jacqueline de 35 yaşmdaydu Eski bir dans öğretmeni olan Jactjuetine, daha sonralan Picasso'nun modelliğini de yapmıştı. Dış Haberler Servisi 17 nisanda Londra'nın Heathraw Havaalanı'nda yolcu alan tsrail HavayoUan ElAl'a baglı yolcu uçağına binmek üzere kontrolden geçen hamile bir kadının üzerinde bomba bulundu. Ann M«rie Murphy, sevgilisi Ürdünlü gazeteci Nezar Hlndawi'nin verdigı pakette bomba oldutunu bilmediğini söyledi. Hindawi'yi yakalayıp sorguya çeken ıngjliz poiisi ise şu açıklamayı yapıyordu: "Hindawi ilk »orgusunda, Surfye askeri haber alma yetkilflerindeo birinin bu saldınnın planJaınasıııı yapdgını söyledi." Bu açıklama olayın ardında Suriye hükümetinin bulunduğunu gösteren yeterli kanıt sayüdı ve Şam yönetiminin Akdeniz ve Batı Avrupa'daki terörist saldınlannın gerisinde olduğu yolundaki şüpheler iyice kuvvetlendi. 198182 yüında Fransa gizli servisinin "dış istihbarat" bölümünün başı olan Pkrre Marion'ın bir anısı terOr ile Suriye bağlanusını daha da güçlendiriyor. Marion, görevi sırasında Suriye Devlet Başkanı Hafu Etad'ın kardeşi Rıfat'm Suriye gizli servisini yönettigini ve iki kez bir araya geldiklerini anlatarak şöyle diyor: "O»nn gdzteriae baktun ve Fransa'da terorisl faattyet olmayacatı konasaBda IÖZ vermesİBİ hrtedlm, o da bana söz verdi ve söznnü tuttn." Şam yönetiminin Iondra ve Paris olaylannın gerisinde olup olmadığı tartışılırken Suriye*nin ban terörist faaliyetlerde oynadığı uzlastırıcı rolü de unutulmuyor kuşkusuz. Geçen yıl Beyrut'a kapnlan Amenkan TWA'ya 1 baglı yolcu uçağının rehin alınan 39 Amerikah yolcusu Suriye nin teröristler ile ABD arasında yaptığı arabuluculuk sonucu serbest bırakümıslardı. Şam aynca geçen yılın ekim ayında yine Beyrui'ta kaçınlan 3 Sovyet yetkilisinin de serbest bırakılmasını sağlamısu. ESAD SUÇLAMALARI REDDEDİYOR Suriye vönetimi, Batının terör faaliyetlerini planladığı ve desteklediği yolundaki iddialanru reddediyor. ABD'de yayımlanan TIME dergısi, Suriye Devlet Başkaru Hafız Esad ile yapılan 4 saatlik bir söyleşirun özetini yayımladı. 56 yaşındaki Esad terorizn», rehineler, Israil ve bölgesel sorunlar konusundaki görilslerini açıkladı. Sanıı başkan, Sartye tertriK faaHycder yapmak ve terörtzm gnıplanpı desteklcmelde MçJanıyor. Ba konnda ne diyonunnz? ESAD Bu suçlamalar bizi endiselendirmiyor, çünkü gerçeği yansıtmıyor. ABD'de bazı kişiler bu kampanyayı yürütüyorlar. Suçlamalann Amerikalının gönisünü degil, Siyonist lsrail'in görüşünü yansıttıgına inaruyoruz. Çünkü bız Amerikalı rehinelerin Beyrut'taki teröristlerin elinden kurtulmasını sağlamıştık, Amerika bunu unutmuş olamaz. Oysa Israil'in terörle yüklU bir tarihi var. 1948 yıhnda BM'nin Filisün konusunda banscı bir çözüm bulmakla görevlendirdigi Count Bernadotle'ye suikast duzenleyen tsrail idi. tsrail 1954 yılında bir Suriye yolcu uçajını kacırmaya kalkıstı, yine aynı yıl Mısır'da bir dizi terör eylemi gerçekleştirdı. 1973'te yine tsrail bir Libya yolcu uçağım düşürdü, 100'den fazla sivilin ölümttne yol açtı. Geçen Tarancı anıhyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı, şair Cahit Sıtkı Jarancı'nın otuzuncu ölüm yıldönümü dolayısıyla bugün saat 15.00'te MilliKütüphane'de bir anma günü düzenliyor. Milli Kütüphane'nin konferans salonunda yapılacak anma gününde Doç. Dr. Önder Göçgün ve Mustafa Can konuşacaklar. şubat ayında Suriyeli bir poliükacılar heyetini tasıyan Libya uçagını kaçırdı. Bunlar lsrail'in gerçekleştirdigi terör eylemleri. ABD yönetimi lsrail'i terörü destekleyen ülkeler listesine aldı mı? Terorizm Miçlımalınm cevaplarken, karjı tarafın da be«zer eylemler vapb|iBi mı soytemek totlyonoıuı? Neden olay Labnan'dıki bazı yabana rehineierin serbest bırakılraalann sorunüusu otdnga sanılan Abo Nklal'ia Surije'den eyiem lanna yardımcı olmustuouz. Geri kalan rehinelerin serbest olyapmasuıa izin •ertyomuııız? Neden terörist eyltmleria merma saaslan nedlr? kezl oMniu MUnen Bekaa VadltfiHJeki kampiar konusonda birESAD Geçmişte olduğu gibi şimdi de rehineleri kurtarşeyler yapmıyonanaz? mak için mümkün olan her şeyi yapacagız Ancak burada güçESAD tsrail'in eylemlerini, bizim de aynı şeyi yaptıgımızı İD durumda bulunan, yani ellerinde rehin bulunan gruplara yosöylemek amacıyla anlatmadım. Suriye'nin terörle hiçbir ilgisi nelik Amenkan tutumunda terslik var. yoktur. Batılı gizli servisleri Suriye'nin herhangi bir yerdeki bir Ne tür bir altenıatif ÖDeriyorsunuz? tek eylemin ardında olduğunu kamtlamaya çağınyorum. HiçESAD Amerikahlara öneride bulunmak zordur. Ama eümbir terör eylemi, Suriye*den ve Suriyeliler tarafından gerçekleşde rehin bulunan adamlan sürekli tehdit edip suçlayarak nasıl ürilmemişür.Heı şeyimizle lsrail'e karşı, tsrail'in işgal altında vatandaşlarını kurtanr bilemiyorum. Bu kişiler, bir devletin tuttugu lopraklardan çıkması için mücadele ediyoruz. Ama biönem verdiği konular üzerinde durmazlar. Onlar terörist diye zim savaşımız burada, Arap topraklannda; Avrupa'da ya da tanımlanmaktan etkilenmezler ABD'de degil. Adam kaçırma ABD'de bir suçtur. ABD bu Idşilerlc bir Lübnan'daki kamplara gelince. Biz burada uluslararası polis işadamı gibi pazariıga girisemez. kuvveti degiliz. Biz Lübnan'da kendi insanlanmıza hizmrt verESAD Adam kaçırma, her ülkede suçtur. Burada önemli raek ve tsrail terorizmiyle mücadele etmek için vanz. Aynca sıolan, rehineleri kurtarmaktır. Kaçıran kişilerle oturup hukukvil savaşı durdurmak ve Lübnan'ın bütünleşmesini saglamak için tan bahsedersek, bunun bir faydası olur mu? Eğer birıni kaçırvanz. mışsanız ve tehdit edilirseniz, daha saldırgan olursunuz ve daKANITSIZ SL'ÇLAMA ha sert bir tutum takınırsınız. Londra'da DAl uçagını bavaya uçunnak isleyen bir terö Lübnan'da lsrail ve Suriye kutvetleri var. lsrail, Liibnan ristin davası süriiyor. Bu kişi ifadesinde Suriye'nin olayı plan(Arkası 15. Sayfada) ladıgını söyledi. Dünya Gıda Günü ANKARA (ANKA) Altmcı Dünya Gıda Günü bugün kutlamyor. Dünya Gıda Günü dolayısıyla Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığı tarafından da odalar birliği toplantı salo nunda bir kutlama prograr. düzenlendi. Bugün yapılacak toplantıda Tarım, Orman ve Köyişleri Bakam Hüsnü Doğan, Türkiye Ziraat Odalan Birliği Başkanı Osman özbek, FAO Türkiye temsikisi Peter Rosenegger, Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Necdet Atalay birer konuşma yapacaklar. Ozel sektör nükleer enerji için yatuım yapeın tslanbııl Haber Servisi lstanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Enerji Ensütüsü'nün 25'inci yıldönumu nedeniyle düzenlenen "NiıkJeer Enerji ve Sanayi tsbirHgl Sempozyunn"ada konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakaıu Cahit Aıml, özd sektörü nükleer enerji alanında yatınma çağırdı. Aral, "GeiirdHimiz yeni vergi moaflyederi Be özd stktönı özendiraek tottik. Sanayidler boHO tetkik euialer. Banu az bohrjrorlara bbe yeul öneffler jenntnter. Üntvenhe Be orUk çahsma yapabüecekleri eo uvgiuı alan budar" dedi. Enslitünun 25. yılı kutlama prograrnı içınde yer alan ve 3 gün surecek olan sempozyumun açılışında yarım saat sureyle radyasyonun insan sağlığına yararlan üzerine bilgi veren Aral, "Yedigimiz gıdalarda ve güneştekj radyasyon olmazsa tabü ölüm bagırsaklanmızdan başlar" şeklinde konuştu. İTÜ Rektörü Prof. Kemal Kafab da son günlerde Çernobil ve nükleer denizaltı yangınları nedeniyle bu alana daha farklı yaklaşmaya zorlandıklarını belirtti. IstanbuVda denize günde bin ton insan dtşkm kanşıyor Bışkıyla Bulaşan Hastalıklar Sorunu konulu bilimsel toplantıda konuşan Prof. Dr. Ekrem Kadri Unat, İstanbul'da dışkıyla bulaşan hastalıkların çoğunlukla kanalizasyon sularımn içme ve kullanma sulanna karışması sonucu ortaya çıktığını belirtti. Haydarpaşa açıklannda yedi yıl onct bir Rum şilebi ile p y çarpıfaMk ö u / a f l R u m e n t a n k e r l tndependentarun enkaz çıkarma çaüfmalan sürdurülüyor. Gemi Söküm A.Ş. tarafından 1 miiyar 900 milyon tiraya enkav çıkanlacak lndependenta'danyaklaşık 2022 bin ton hurda eldeedileceğîkaydedüdi. Çıkanlanparçalann Jüıia'da Deniz Kuvvetleri'ne ail bir alanJa toplandığı belirtüerek, hurdalann ne otacağı konusunun Türk ve Rumen hükumetleri arasında sürdürülen yaklaftk 17 milyon dolarlık tazminat davası sonucunda belirlentcefi kaydedildi. Gemi Söküm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sadıkoğlu, Rumen tankerinden önceki gun iki adet 320 tonluk parça çıkanldığını söyledi. Ay sonuna değin tankerden 3 adet 350 tonluk parçanm daha çıkanlacağım belirten Sadıkoğtu, 6 bin ton olan geminin bas tarafının da ay sonuna değin yüzdunileceğini kaydetti. Çıkanlan 320 tonluk parçalann geminin tam ortası olduğunu belirten Sadıkoğlu, 22 metrelik deniz dibinden çıkanlan bu parçalann enkazın önemli bir bölumunü kapsadtğuu öne surdu. Çtkarma çaasmalannın deniz dtbine dalarak gemiparçalanna zindrierle bağlanan "PuntonZ larla sağlandığmt kaydeden Sadıkoğlu, "Pumon'iara basılan hava ile gemi parçaiannın çıkanldığını söyledi. İstanbul Haber Servisi Istanbul Bulaşıo Hastalıklarla Savaş Derneği'nin düzenlediği "Dışkıyla Bulaşan Hastalıklar Sorunu" konulu bilimsel toplantı dun Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde yapıldı. Toplantıda konuşan Prof. Unat, İstanbul'da denize günde bin ton insan dışkısı karıştığını belirtti. "Dışkıyla bulaşan hastalıklardan korunmada İslam dininin önemi" konulu bir bildiri sunan Doç. Dr. Mustafa Samastı, büyük aptestten sonra yazıya elverişsiz kâğıtla temizlenmenin İslam dinine göre bir sakıncası görülmediğini söyledi. Prof. Dr. Ekrem Kadri Unat tarafından yönetilen toplantıda Samastı, tsİam dinine göre tuvalet sonrası nasıl temizlenmek gerektiğini şöyle anlattı: "Temiz işlerde sag, pis işlerde sol el kullamlır. Yazıya elverişsiz kâgıtia temizükte bir sakınca göriilmemekte, ancak su kullanmak daha uygun görülmektedir. Yıkandıktan sonra temiz bez >a da kâğıtla kurulanmalıdır. Eller iyice yıkanmalıdır." Samastı, aynca su kaplarının ağzının örtülü tutulması, içi görünmeyen kaptan su içilmemesi, uykudan kalkıldıktan sonra ellerin üç kez yıkanması, çok yemek yenmemesi gerektiğini söyledi ve bazı hadisleri tekrarlayarak, "Tokken yemek yemek bem hastalık, hera haramdır. tlimi öğrenmek her Müslümana farzdır. Komşusu ac uyuyan bizden degildir" dedi. Prof. Dr. Ekrem Kadri Unat da konuşmasında, normal bir insanın günde 200 gram dışkı çıkardığını ammsatarak tstanbul'da insanların günde 1220 ton dışkı çıkardığma dikkat çekti. İstanbul denizlerine günde bin ton dışkının karıştığını belirten Unat, İstanbul'da dışkıyla bulaşan hastalıklann çoğunlukla kanalizasyon sularımn içme ve kullanma sulanna kanşması sonucu ortaya çıktığını belirtti ve Türkiye'de birçok hastahğın tanımının pratiğe girmediğini ammsatarak, "Birçok bağırsak hastalıklan için isnal teşhisiyle yetinilmektedir" dedi. Doç. Dr. Hilmi Erginöz de, günümüz Türkiye'sinde en önemli sağlık sorununun " s u " ve "beslenme" ile ilgili hastalıklar olduğunu söyledi. Geçen beş yılda Türkiye'de gönilen toplam 112 bin 752 enfeksiyon hepatit olgusunun 20 bin 915'inin İstanbul'da olduğuna dikkat çeken Erginöz, Bakırköy ilçesinin 3 bin 233 olgu ile ilk sırada olduğunu bildirdi. Erginöz, aynca istatistiklere göre son beş yılda 744 tifo, 464 gıda zehirlenmesi olgusunun görüldüğünü, ancak bu istatistiklerin güvenilir olmadığjnı belirtti. İnsan Hakları Derneği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tnsan Hakları Derneği îstanbul'dan sonra izmir'de de temsilciler kurulunu oluşturdu. însan Hakları Derneği'nin, lzmir'de temsilciler kurulunun oluşturulması için bir süredir süren çalışmaları sonuçlandı. Eski baro başkanlanndan Avukat Güney Dinç'in başkanhğmda düzenlenen toplantıda temsilciler kurulu şu şekilde belirlendi. Prof. Veli Lök, mühendis Fasih Kutiuay, hukukçu Fadıl Kocagöz, gazeteci Tulay Cengiz, av. Erol Özcan, isçi Şükrii Gümüş, av. Latif Küey. Evren, Yugoslavya ' gidiyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkam Kenan Evren, Yugoslavya 'ya gidiyor. Cumhurbaşkam Evren, Yugoslavya Sosyalist Federativ Cumhuriyeti Cumhurbaşkanhğı Kurulu Başkanı Sinan Hasani'nin davetine karşılık 2022 ekim tarihleri arasında Yugoslavya 'ya resmi bir ziyarette bulunacak. Sigara erkekiiği öldürüyor PARİS (a.a.) Ne kanser korkusu, ne de kalp ve damar hastalıkları.. Bunların hiçbiri sigara tiryakilerini, bu alışkanlıklarından kurtarmaya yetmiyor. Ancak, bilimadamlan, tütün alışkanhğının erkekte iktidarsızlığa neden olduğu bulgusunun tiryakileri bu illetten uzaklaştırabileceğini düşünüyorlar. Paris'te bir basın toplantısı duzenleyen Fransız doktor Ronald Virag, iktidarsızlığın en çok görülen nedeninin, atardamarlarla ilgili olduğunu ve tütün alışkanhğının, bu konuda önemli bir rol oynadığını açıkladı. tktidarsızlıktan şikâyet ederek doktorlara başvuranlann yüzde 70'inin günde en az 15 sigara içen tiryakiler olduğunun belirlendiğini kaydeden doktor Virag, bu rakamın, genel nüfus içinde gözlenen oranın iki katı olduğuna işaret etti. Iktidarsızbk Araştırmalan ve lncelemeleri Merkezi doktorlanndan Virag, erkekte sertleşmenin üç aşamalı olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Doktor, sigaranın, penisin tam sertleşmesi, yumuşak dokuya tamamen kan dolması ve kanın bu dokuda tutulmasını engellediğini ve dolayısıyla cinsel güçsüzlüğe neden olduğunu belirtti. Virag, tütün kullanımının aynca organik kökenli iktidarsızhğı da yüzde 37 oranında artırdığını bildirdi. Yabancılara ait yatlar ANKARA, (a.a.) Yat turizminin geliştirilmesi hakkmdaki yönetmelikte değişiklik yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğine göre, Türkiye'yeyatları ilebirlikte giriş yapan yabancılar, yatlarım belgeli bir yat limanına iki yıla kadar bir süre için, kışlama, bakım ve onarım amacı ile bırakarak, başka bir vasıta ile Türkiye'den ayrtlabilecekler. Bu şekilde kullamlan yatlar, aynca bir izne gerek kalmaksızm beş yıla kadar Türkiye'de kalabilecek. Beş yılın bitiminde, bu süre Kültür ve Turizm Bakanlığı 'nca uzatılabilecek. Denizin azgın dalgalarına setlerle karşı çıktılar: Dünyayı Tanrı, Hollanda'yı biz yarattık Dış Haberler Servisi "Dunyayı Tann, Hollanda'yı biz yarattık." Kendilerini Kuzey Denizi'nin dalgalarından koruyacak delta projesi hizmete girdiğinde bütun Hollandalılar bu sozu bir kez daha anımsamış olmah. Dunyanın en pahalı hidrolik inşaatı ekim ayı başında Kraliçe Beatrix tarafından açıldı. Açıhş törenini televizyonları başında izleyen milyonlarca Hollandalı, sonunda en buytık düşmanları Kuzey Denizini ali edebilmiş olmayı umut ediyordu Dev boyutlardaki Oosierschelde seti, sadece tehlikelı dalgaları frenlemekle kalmayacak, aynı zamanda Hollanda'nın en güzel deltasında yaşarnı koruyacak. Öncelikli olarak da adalarda oturan halkın güvenliği söz konusu. Frankfurter Allgemeine gazetesinde yer alan haberde, hidrolik mimari alanında önemli bir adım olarak kabuf edilen delta projesinin, aynı zamanda tarıh boyunca en pahahya mal olan hidrolik inşaat olacağı belirliliyor Planlama ve inşa çalışmaları 12 yıl suren delta projesinin başlangıçta 1.7 miiyar guldene mal olacağj tahmin edihrken, daha sonra bu rakam 7 miiyar guldene çıkmıstı. Toplam maliyetiyse 11 miiyar guldenı (yaklaşık 3.5 trılyon lira) bulacağı talımin edilıyor. Hollandalıların neden bu kadar buyuk bir projeye gerek duyduklarını anlayabilmek için 1953 yılına geri donmek gerek. O yıl 31 ocak günu patlak veren kasırga, Ingiltere ile Hollanda'nın Zeeland sahıllerinı etkisi altına almıştı. Ruzgârın onunde surüklediği dev dalgalar, 589 yerde setlerı parçalamış, 1835 kişi hayatını kaybetmiş, on binlercesi evsiz kalmıştı. 200 bin hektarlık arazi ise anık suların altındaydı. O güne kadar Kuvers ve Rotterdam iımanlarının dışında her yer kapatılacaktı. 6O'lı yıllardan başlamak uzere sırasıyla Veersegat, Volkerak, Grevelingendam, Brouwershavensegat kapatıldı. 60'lı yıllann sonunda çevre korumacıların sesi yükselmeye ve halk da Oosterschelde'deki gelgit bolgesinin kapatılnıasını protesto etmeye başladığında delta projesi durduruldu. Hollanda hukümeti boyun eğmek ve Oosterrschelde're yüksekliğindeki dalgalar. 1976 yılında çalışmalara yeniden başlandığında setin 2.5 miiyar guldene mal olacağı tahmin ediliyor d u . Prestij meselesi Ancak maliyet hesaplarında beklenenin üzerinde artış oldu. 198O'de proje için 6.3 milyar guldenin yeterli olacağı tahmin edilirken, üç yıl sonra 8.6 milyar guldenden söz ediliyordu. Delta projesi artık bir prestij meselesi haline gelmişti, her ne pahasır.a olursa olsun kimse geri dönmeye cesaret edemezdi. Sonunda çalışmalar başarıyla tamamlandığında herkes derin bir nefes aldı. Bugün Oosterschelde setinin kıyıya bakan bölümünde ringa, morina ve dil balıklan yüzuyor, set tuzlu suyun içeri ginnesine engel olmadığı için midye ve istiridyeler de yaşamlannı sürdürebiliyorlar. Aynca Rhein ve Maas'ın kirli sulannı tuttuğu için Oosterschelde'de Hollanda'nın en temiz suları oluştu. Bazı yerlerde birkaç metre aşağısı berrak bir şekilde görülebiliyor. Çevrede bulunan 650 organizma, 100 kadar bitki ve değişik plankton, çeşitleri kuş ve balıklar için yaşanılası bir ortam sağlıyor. Biyologlar, Oosterschelde bolgesinin doğal korunma altına alınmasını istiyor. Hollandaldar, Kuzey Denizi'nin dev dalgalarını frenleyip, toprakların su altında kalmasını önlemek için denizin önüne dev setler örüyorlar. Planlama ve inşaat çalışmaları 12 yıl süren delta projesinin toplam maliyetinin 3,5 trilyon lirayı bulacağı tahmin ediliyor. zey Denizini bentlerle, setlerle durdurabileceğini zanneden Hollandalılar, tam anlamıyla şoka girmişlerdi. dc ancak tehlike durumlarında kapatılacak hareketli bir set yapılmasına razı olmak zorunda kaldı. 3 kilometre uzunluğundaki bu hareketli set için Hollanda'nın bütün ileri gelen muhendisleri kolları sıvadı. Muhendislerin önünde faydalanabilecekleri daha once denenmiş herhangi bir örnek yokfu. Denemeler iki yıl boyunca surdü, her olasılık goz onunde bulunduruluyordu. Sabotajlar, tesisattaki herhangi bir bozukluk, yedi met Proje ve halkın tepkisi Daha sonra delta komısyonu kurularak, Hollanda'nın guney sahillerinden ıçeri doğru sızan deni/ı durdurabilmek için planlar yapılmaya başlandı. Plana gore An