10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EKİM 1986 CUMHURİYET/7 Osman Köksal, 1957 yılında bazı yüksek rütbelilerin keyfı davranışlarını şöyle değerlendiriyor 'Ordu üst kademesi çağın gerisindeydi' 3 Talat Aydemir ve Sezai Okan ıle birlikte 1956 yılı eylül aymda bir "Oattalkomitesi"nm çekırdeğını kurduklanm, ılkelerı ve tuzıiğti belirlediklennı anlatan Osman Köksal, o günlere ilişkın anılannı şöyle sürdtirüyor: Talat Aydemir, Yuksek Kumanda Akademisini başan ile bıtirmiş, 957 nisan başında görevlı bulunduğu Genelkurmay Başkanhğı Lojistik Daıresı Plan Şubesıne gelmıştı. Gelır gelmez, benı aradı ve buldu. 23 kez Kara Kuvvetlen İstıhbarat Şubesıne vekalet eden Kurmay Binbaşı Fabrettin Ermutlu'nun odasında buluştuk ve konuştuk. Fahrettin Ermutlu, herkesçe sevılen, çok çalışkan, addı, erdemli, guvenihr bır uvemızdı Talat bana, örgütü genişleüne çahşmalan haklanda bilgi verdi Aklımda kaldığı kadarıvla anlattıklarını şoyle ozetleyebıiınm: "AkademUerde once Kurmay Binbaşı Rafet Aksoyoğlu ile ilişki kurdmn. Duşuncelenmiz uyuyordu. Hele ben orgutun asıl amacını açıkladığım zaman birbirimize daba da yakınlaştık. Beraberce çalışmaya başladık. Birçok subay la ilişki kurduk. Yuksek Kumanda Akademisi oğrencileri geziye (bir ay sureli arazide sınav) çıkmadan önce ve geziden döndukten sonra Fahrettin Ermutlu'nun evinde iki toplantı yaptık. Bu toplantılarda orgutun asıl amacını anlattığımız zaman fire vermiştik. Bu suba>larla ttişkilerimizi kestik. Kara Harp Akademisi ildnci sınıf oğrencisi Top. Binbaşı Dundar Seyhan ile Akademkle ogretmenlik >apan Kurmay Binbaşı Rauf Gokçe ik ilişki kardum. Bu subaylarla orgutun asıl amacı uzerinde anlaştık. Bu sıraiarda V uksek Kumanda Akademisine okumaya Sezai Okan ve Adnan Çelikoflu gelmişlerdi. Her ikisiyle de uzun uzun konuş Osman KöksaVın sandığından çıkan mektuplar 'İnkılap Mektuplan' Uğur Mumcu *nun kaleminden öç altntyordu Köksal o yılları şöyle anlatıyor: Demokratlar devrinde askerlerde, özellikle üst kademelerde keyfı davranışlara sapılıyordu. Haklı çıkarsanız mevzi kalıyor, başka yollardan keyfı hareketlere öç alınıyordu. Bu suretle de ordu yüksek kademesi çağın gerisinde kalıyordu. özellikle sosyal görüşlere yer verilmiyordu. Biz lcurduğumuz örgütün tüzüğünde "siyasal iktidan uyarmak" biçiminde bir ilke kabul etmiştik. Bunun yolu ordu büyüklerinden geçiyor, ama onlar bakana çıkmaya bile ürküyordu. Osman Köksal, 27 Mayıs sonrası bir toplantıda konusurken. Geç onumuze! Bize gideceğimiz yolu goster.. Kafilenın başına geçtım Ve anayola çıkardım. 5 dakıka duşünme olanağı kazanılmıştı. Anayola çıkılınca Tunaboylu otomobılin ' den ındı Yanıma geldi Yanındakıler de çevremızı sardı. Tunaboylu, bır oncekı öfkesınden daha da öfkelı bır davranışla: Sen tabur komutanı olarak bu yazıyı gördun mu? y Demın arzetmıştım Gördum ve onayladım. Bu yazbası aasd bir uuandır? Taburumun tum subaylan, her yönlerı ıle çok ıyıdırler. Ama, Ali bu subayların başında gelenlerın ıçındedır. Subayların geçimlerini duzeltmek için erat yemekleri ver. Komutanım, bılıyorsunuz bu çare yasal bır yol değıldır Bu bakımdan ne ben bu yola saparım ve ne de subaylarım bu yolu yeğ ] lerler \ Peki sen yapamazsan ben ne yapabilirim? j almayalttn: Aydemir, htanbul'daki kpmite toplantısını Köksal'a şöyle anlatır. örgütün asıl amacını bu toplantıda açıkladım. Başkan ben, genel sekreter Ahmet Yıldız, üyeler Sezai Okan, Rafet Aksoyoğlu olmak üzere yönetim kuruluna seçildiler. Albay rütbesinden büyük rütbelileri almayalım ilkesini ekledik. Bilmem ne dersiniz?" tun. Çafesmalarumzı aniattmt. Işe beraber koynkhık. Sonanda Rafet Aksoyoğlu'nun evinde (Uskudar eski Mahmut Paşa konagı) mart 1957 tarihinde bir toplantı yaptık. Toplantıya katılanlar şunJardı: Ben, Kunna> Binbaşı Sezai Okan, Kurmay Binbaşı Fahrettin Ermutlu, Kurmay Binbaşı Halil Ka>ala, Binbaşı Dundar Seyhan, Binbaşı Orhan Kabibay. Binbaşı Ahmet Yıldız ve Kurmay Binbaşı Rafet Aksoyoğlu. Toplantının açılış konuşmasını yapmadan once (Kurmay Binbaşı Osman Köksal ve Kurmay Binbaşı Adnan Çelikoğlu orgutumuzun kurucu uyeleridir. Ancak Köksal Ankara'da, Adnan Çelikoğlu da bir işi olduğu için toplantı) a gelemediler) dedikten sonra kısa bir konuşma ile toplantıyı açtım. Orgutun asıl amacını ilk kez bu toplantıda etraflıca açıkladım. Toplantıda bulunanlar hepsi birleştiler. Başkan ben, Genel Sekreter Ahmet Yıldız, uyeler, Sezai Okan, Rafet Aksoyoğlu olmak uzere yonetim kuruluna seçildiler. Çalışmalarımızı tuzuğumuze gore surdurduk. Ancak orgute 'Albay rütbesinden daha buyuk rutbe sabibi olanlar alınmayacaktır" ilkesinin eklenmesıne karar veriidi. Bilmem bu karanmıza ne diyeceksin?.." Zaman hayli ılerlemıştı Çalışma saati sona ermek uzereydi. Üç gun sonra yıne aynı yerde buluşmak uzere ayrıldık Albay rütbesinden büyükleri öfkeleniyor: İskenderun'da Köksal'm \ taburunu denetlemeye gelen Genelkurmay : Başkanı Tunaboylu, bir yüzbaşı, Köksal'm da izniyle, subayların sosyoekonomik durumunun içaçıcı oimadığını belirten dilekçeyi okuyunca çok öjkelenir. Köksal'm görevden alınmasını ister, ancak Köksal'm başarılı kariyeri nedeniyle mesele kapamr. Sız ordunun babasısınız. Daha yukseklere başvurur, çözum yolu bulabılırsınız Bana akıl oğretme, ben bakana gitmem! Tunaboylu ve çevresı lyıce öfkelenmıştı, öfkelerı sankı arabalarını da etkılemıştı Tugay karargahına gıtmek uzere kalkışlarında uzerıme taş ve toz fırlattılar. Sankı "Allah belanı versin" dıyorlar' Genelkurmay Başhant ! Osman Köksal zaman zaman üst kademelerin öjkeshti çekmisti, ancak basanh askerliği, erken emeklUiğini önlemistL Turk Sılahlı Kuvvetleri bu davranışın başında bır general arayacaktır. Yalnız Turk Silahlı Kuvvetleri değıl, Türk mılletinde de bu anlayış egemen olacaktır. Bu sözlerımle kuçuk rutbedekılerın bu bıçimde bır davranışı generalsız başaramayacaklannı soylemek ıstemıvorum. Türk Sılahlı Kuvvetlerinde ve Turk mılletinde kokleşmış bır geleneğı anlatmak istiyorum. Talat!.. İyı duşunmelısıruz. Turk Sılahlı Kuvvetlerinm butunluğunu, dısıplınını, astust duzenını bozmayalım Bencıl gibi gorunen bu karardan cayılması taraftarıyım." Konuşmam Talat'ı doyurmadı. Hatca uzdu sanırım. Ama "Arkadaşlara iletirim" dedı Fahrettin Ermutlu hıç konuşmuyor Zaman zaman odadan çıkırumda uç olasılık ortaya attı: 1 Her ıkı komıtenın de derhal bırleşmesı, 2 Her ikı komıtenın de ayrı ayrı çalışarak, gelişen durumları, yönetim kurulu aracılığı ıle üyelere bılgı vermek; 3 Komıtelerın kendi içınde görunmesı, ısteyenlerın ıstedığı komiteye katılmalan Talat, Fahrettin Ermutlu ıle bana üç olasılıktan hangısını uygun bulduğumuzu sordu. Ben kısacık bır tartışmadan sonra bırıncı olasılığın daha uygun olduğunu söyledım Uçumuz de bu olasılık uzennde bırleştik. Benim ışim vardı Ayrılmak uzereyken, Talat, komutanı bulunduğu m 5. Zırhlı Tugay hakkında bılgı ıstedı Kısaca bılgı verdım " Taburun, hareket, ateş, musademe, moral, disiplin, eğitimi çok usttındur. Tabur, verilecek her gorevi kendi çapında başan ile yapar. Yasalann ve yeminlerin bize yukledigi tum gorevlerın bilinci içindedir. Özellikle subay ve astsubaylan bu noktada coşku ile anmak isterim" Gıtmek üzere aya|a kalkmıştım kı, Talat, "Paris'te NATO Karargahında uç ay sureli gorev başı kursuna katılmam için emir çıktı. Şimdi izinliyira. Yarın tstanbul'a gideceğim" dedı Ben kendısıne ı>ı volculuklar dıleyerek, Fahrettin Ermutlu'ya da teşekkür ederek ayrıldım d. J Albay rütbesi üstündekiler komiteye alınmalı mı? Talat ile sözleştiğimiz bıçimde, üç gün sonra, yine Kur. Binbaşı Fahrettin Ermutlu'nun odasında buluştuk. Konuşmaya ben başladım. Dedım kı. Akademılerde bulunduğunuz sırada çok iyı çahşmışsınız. Sana ve örgüt uyelerine teşekkür ederım. Orgut üyelerının hemen hepsini tanınm. Çalışkan, ustun nıtehklı, erdemlı, guvenılır subaylardır. Ancak aldığmız "orgute albay rütbesinden >ukan rutbedekiler alınmayacaktır" kararınıza karşıyım. * • Çunku, Turk Sılahlı Kuvvetlen erınden generalıne kadar bır butundur Bu butunluğü, Turk yurdunu ve Turkıye Cumhurıyetı'nı kollamak ve korumak görevi ıle dısıplın, astust duzeyı (hıyerarşısı) gıbı kökleşmış kurallar sağlâr. General rutbesındekılen bır kenara ıtmek ordunun butunluğunu bozar Senin soylediklerine göre parti kayırmalan, cumhuriyeti koruma ve kollama bilincı ve hazırlığı ıçınde olanları duşünerek almışsınız evet, bu bıçimde duşuncelerınıze ben de katılınm. Ama tum generaller içın böyle bır suçlamayı uygun bulmam Benim karuma göre, kuçük rutbedekı eskerler gıbı, generaller de yurt, cumhuriyet, Ataturk ılkelerı, demokrası tutkusu karşısında, her şeyi, ama her şeyı bır yana ıtebıhrler. Yureklerinı bu seçkın tutku kaplamış generallerden nıçin yararlanmayahm? Orgute altna ve seçımi bızde olduğuna göre sakıncaları da duşunulemez Kaldı ki, Türk Sılahlı Kuvvetleri, siyasal iktıdann tutum ve davranışlan sonucu, duşunduğumuz bıçimde bir davranışa zorlanırsa. rütbelilerin alınmamasına şu sözlerle karşı çıkar, "Benim kanıma göre, küçük rütbedeki askerler gibi generaller de yurt, cumhuriyet, Atatürk ilkeleri, demokrasi tutkusu karşısında her şeyi bir yana itebilirler. Kaldı ki, Türk Silahlı Kuvvetleri 5» Zırhlı Tugay İskenderun'a kalkıyor düşündüğümüz biçimde bir davranışa zorlanırsa, başında bir general Mayıs 957 başlanydı. 5.Zırhh Tugay, lskenderun Bölgesine yerleşmek üzere emır aldı. Tugayca, taburumun (zırhlı topçu taburu) arayacaktır" 4 saat içınde karayolu ile lskendenın'a gitmek üzere yola çıkılması yor ve guvenlığı kontrol edıyordu. KöksaVtn görüşü: Albaydan yüksek Tunaboylu >olda gıderken, otomobılındp bulunan tugay komui tanımız Tuggeneral Hilmi Obene "Bu binbaşıyı emekliye ayıralım"1 dıyor Sevgılı tugay komutanımız da şu yanıtı verıyor: " Çelişkiye duşeriz. Dogru olmaz sanınm. Çunku bu subay çok degerlidir. Taburuna gelen komutan sızin gibi duygularla dolu olmuştur. Aynca sizlerden de yuzbaşının konuşmasına kadar olan sure de çok iyi sozler işitmiştir. Aynca Genelkurmay bir hafta once bu Binbaşıya ustun başansından dolayı 500 lira odul vermiştir." Tunaboylu bu sözler uzerine susuyor. Konu da böylece kapanmış oluyor Bu konuyu nıye anlattım? Demokratlar devrinde askerlerde, özellikle üst kademelerde keyfi davranışlara sapılıyordu. Haklı çıkarsanız mevzi kalıyor, başka yollardan keyfi hareketlerle öç alınıyordu. Bu suretle de ordu yuksek kademesi çağın gerisinde kalıyordu özellikle sosyal görüşlere hıç yer verilmiyordu. Bız kurduğumuz orgutun tuzuğunde "Siyasal iktidan uyaralım" bıçımınde bır ılke kabul etmiştik. Bunun yolu ıse ordu buyuklerınden geçı>ordu. Oysa yalınç (basit) ve haklı bır sosyal olay için dahı bakana çıkmaktan urken bır komutanla bu ışlerın olmavacağını anlıyorduk' 957 ağustos ayında >ıllık ıznımı kullanmak uzere Ankara'ya geldım Bu sırada Mıllı Savunma Bakanı Şem'ı Ergın ıle temsıl başka; nı Kurmay Albay Nusret Bulca İskenderun'a geziye gehyorlar. Tuİ gayın konuğu oluyorlar Akşam yemeğınde söz benim uzerıme gel' dığı zaman ovucu sozler soyluvorlar "Şimdi Ankara'da izinli" dıyorlar. 5 Zırhlı Tugay Kurmay Başkanlığına atanmam ıstenıyor.» 3 olasılık uzerine tartışma Ben sözumu bıtırdıkten sonra Talat konuşmaya başladı " Fahrettin Ermutlu bana, Kurmay Stajyeri Topçu Pilot Necml Berk'i tanıttı. Dun de orduevinde Topçu Kurmay Albay Fanık Ateşdağlı'ya rasladım. Her ikisi ıle konuşmamda, bızim akademideki çalışmalarımızdan haberlı olduklarını anladım. Özellikle Fanık Ateşdağlı uyelerin adlannı da saydı. Şaşırdım. Kimin soylediğini sordum. 1anık Guventurk'un mektup yazdıgını soyledi. Bu du D emredildi. Bir evi dahi hazırlık yapmadan dört saat içinde taşımak olanajh yok iken, uzun zaman Mamak Garnizonuna yerleşen 5.Zh Tugayı hiç hazırlık emri almamışken, 4 saat içinde dönüşü olmayan uzun bir yola çıkarmak, herhalde, güç olsa gerek. Buna karşın, tabur emredilen saatte yürüyüse geçtı. Ama zaman kazanmak amacıyla bazı subay ve astsubaylanm eşlerine, çocuklanna, "AHahaısmarladık" demeden yola çıktılar. Bu duruma çok üzülmUşumdür. Ama askerliğın bu gıbı cılvelerini nonnal karşıladığım için avunmuşumdur. lskendenın'a kalkışırruz, taburun ilk ve uzun kara yolculufudur. Hiçbir kazaya neden olmadan, üstün bır disiplin içınde Iskendenm'a taburun gidışım, orada yerleşmesını hıçbır zaman unutamam.. Sırası geldıkçe o gunku personelı anar, beğenılerımı tazelerım. Tunaboylu, Genelkunnay Başkanıydı. 957 temmuz ayı içınde lskendenın'a gelmıştı. 5.Zırhlı Tugayın bazı birlıklennı görecegıni söylemiş. Bu arada tabunımu da denetleyeceğuıı soylediler. Ogleden sonraydı Tabur hazırlığa başladı Ertesı gun 8'de Orgeneral Tunaboylu karşılanacaktı. Tabur hazırhklan ıçindeyken 1. Batarya Komutanı Kurmay Yüzbaşı Ali Armagan (sonradan general oldu) geldi ve dedi ki: "Komutanım, Genelkunnay Başkanımıza sosyal dununumuzla ilgili bir dilekte bulunmak istiyorum. tzin vtrir misiniz" "Ali, soyleyeceklennı bır kâğıda yaz ve bana getir. Bir kez göreyim" dedim. Paris'e giderken Köksal'a şu bilgileri aktanr Yaptığım araştırmalar sonucu Ahmet Yıldız, Dundar Seyhan ve Orhan Kabibay'ın aynı amaçla kurulmuş bir başka komitenin üyeleri olduğunu kesin olarak anladım. Bütün arkadaşlarla konuşarafc, birleşmemiz gereğini anlattım. Sizin gibi onlar da uygun buldular. . Bu biçimde başlayan sözler ve ıstek, beni TemsU Başkanlığı Propaganda Şubesı Mudurluğune getırdı Bu arada, atanmamda benı ta ' nıyan başka kışılerın de etkılı olduklarını kabul ederim. Ama, atan ' mamın esası boyle oluyor Propaganda şubesıne geldığım zaman bır masa ve sandalyeden başka bır şe> bulamadım Ama bır şeyler yapabılırdım Ancak görevımın DP'nın propaganda aracı olarak kullanılmak ıstendığıne tanık oldum Gerek bu yuzden ve gerek kısa bir sure sonra yuksek kumanda kademesının ekım 957'de başlayan oğretım donemme katılacağımdan ışe pek sarılmadım Başkanımız Kurmay Albay Nusret Bulca'yı seviyor ve sayıyordum DP'lıler Bulca'ya, kendisını Ankara Valısi yapacaklannı soylemışlerdı Bu soz Bulca'nın başmı dondurmuş, çalışkanlığını, cesaretını, ağırbaşlılığmı ve sevimlıhğını, saygınhğını, silip, goturmuştu! B i r komite daha: Talat Aydemir • Subayların sosyal durumu Ali bır saat sonra yazısını getırdı Inceledım ve birkaç yerını du zelttım. Sonra "Gençlkurmay Başkanına okumanı sağlarım" dedım. Ali kısaca yazısında şunları soylemek ıstiyordu" " 5 . Zırhlı Tugay, Genelkurmay ın ani bir emri ile İskendenın bolgesine karadan intikal etti. Topçu tabur da 4 saat içinde karayolu ile İskenderun'a yuruyuşe geçti. Bazılarımız eşlerine "Allahaısmarladık" diyebildik. Bu durumu yadırgamıyoruın. Gorevimizin gereği bu. Ancak aidığımız maaşlarla kıt kanaat geçiniyorduk. Bizler iskenderun'a gelince ev ikiye bolundu. Bu surette kıt kanaat geçinme olanaklanmızı da yitirdik." Kalabalık bır general ve subav grubu ıle Tunabo> lu ertesı gun saat 9'da tabura onur verdıler Oğleye kadar tabur ıle uğraştılar Ayrılacakları zaman bana, gelen kalabalığın duyacağı bıçimde şunları soylediler: " Binbaşım, taburunda bir kusur aradım. Bulamadım. Sağlam ve ornek bir tabur.. Tugay komutanınızı. sizi, subaylarınızı, astsııbaylarınızı ve erlerinizi kutlarım.." Bu konuşma benı odullendırmıştı. Tunaboylu'nun konuşması bıtınce ben Alı'nın konuşmasını ıstedım r aruk Güventürk, komiteye başkan oluyor Talat, Pans'e gorev başı kursuna gıderken ve döndukten sonra Istanbul'da bır sure kalıyor. Ve çahşmalar yapıyor? Ankara'ya gelışınde yıne Fahrettin Ermutlu'nun odasında buluştuk Ben o sırada Ankara'da ıznımı geçınyorum. Talat şunları anlattı: i " Paris'e gorev başı kursana gideceğim sıraiarda yaptığım araş' tırmalar sonucu, Ahmet Yıldız, Dundar Seyhan >e Orhan Kabibay'ın '• aynı amaçlaria kurulmuş bir başka komitenin üyeleri olduklarını kesin olarak anladım. Butun arkadaşlarla konuşarak, birleşmemiz • gereğini anlattım. Sizin gibi onlar da uygun buldular. ' Gorev başı kursundan döndukten sonra Bostancf da Dundar Sey' han'ın evinde toplantı yaptık. Toplantıya şu arkadaşlar geldiler: Kurmay Albay Fanık Ateşdağlı, Varbay Faruk Guventurk, Kurmay Albay Naci Asutay, Binbaşı Necatı Unsalan, Binbaşı Şukru tlkin, Binbaşı Orhan Kabibay, Kurmay Binbaşı Rafet Aksoyoğlu, Kurmay Binbaşı Halil Kayalı, Binbaşı Ahmet Yıldız, Kurmay Binbaşı Rauf Gokçe. Yeniden yonetim kunıl seçildi. Başkanhğa Varbay Faruk Guventurk, Genel Sekreterlığe Dundar Seyhan, uyeliklere ben ve Kurmay Binbaşı Rafet Aksoyoğlu getırildiler. Çalışmalanmıza karşı komiteden bilgi edinemedik. Çalışmaianmızı bizim komitenin tuzugune gore surdurduk. Elazığ Topçu Tabur Komutanlığına atandım. Gorevime gitmeden once tstanbul'a hem eşimi ve çocuklanmı gormek ve hem de bir toplantı yapmak için gideceğim. Zira Harp Akademileri ikinci sınıf ta bulunan uyelerimiz okul oğretimini bitiriyorlar. Yeni atandıkları yerlere gidecekler. Donuşte yine seni bulacağım. Senin bana bir diyecegın var mı?" Cjenelkurmay Başkanı Tunaboylu öfkeleniyor Uygun buldular Ali yazdığı kâğıdı cebınden çıkardı ve okumaya başladı. Ali tane tane ve yuksek sesle okuyordu Çevre sankı nefes almıyordu Altından ne çıkacak dı\e dıkkat kesılmıştı Ali tam "Geçim olanaklanmızı tum yitirdik" tumcesını okumuştu kı, Tunaboylu ofkelı bır davranış ıle Alı'nın elınden kâğıdı çektı, buruşturdu ve cebıne koydu Ofkevle bana dondu Sen bu yazm gordun mu? Gordum komutanım Onayladın mı? Ona>ladım ve hatta bazı tumcelerını de duzelttim YEMtN TÖRENİ MUu' Birtik Komitesi üyeleri 27 Mayıs sonrası yemin tortninde. Osman Köksal fsol basta 2. sırada) ve Alpaslan Turkes fortada 3. sırada}. Ihtilal Komüesi'nin çahsmalamvt iktidan devirecek boyuta geidiği 27Mayısla su yuzune çıkmısa. Sürecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle