10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ve çok muhtemelen de sempati toplamaktadır. 4 Yurtdışında iş yapmış, yaptırmış ve begendirmiş çok sınırh firma elemanları dışında, inşaat sektöründe her düzeyde nitelikli işgücü noksanüğı vardır. Bu sektörde, mühendisler dışındakiler için meslek geleneği söz konusu olmayıp, çabşanların çok büyük çoğunluğu " n e iş olursa yaparım" diyen, aslında mesleksizler ordusundan oluşmaktadır. 5 Işin bünyesine giren malzemelerin kalitesindeki sorunlar ve uygulanan inşaat yöntemlerinin çağın gerisinde oluşları... Sonuç olarak çok boyutlu fedakârhklarla ve büyük harcamalarla ortaya çıkarılan yapüann ömürleri Batıdaki yaşdaşlanndan çok kısa olmakta, kendilerinden beklenilen işlevleri tam anlamıyla yerine getirememekte ve ciddi kaynak israflanna neden olunmaktadır. SOKAKTAKİ BtLE... YURTTAŞIN sal olanaklarla birdenbire artsine ve üretilen rnodern malzemış, ancak muhtemeldir ki bu melere karşın, günümüzden yirkısa süre içinde, bu çaptaki yami birinci >Tizyıla bile doğru dütınmların her aşaması için gerekrüst bir şey kalmayacaktır. li organizasyonlannı a>Tu süratte Nüfusumuzun genç oluşu neve sağlıklı olarak kuramamışlardeniyle şehirlerimizdeki yapıladır. Yukarıda değindiğimiz sonn çoğu sadece 2530 yaşında, runlar bu tip yatırımlarda çok hatta çoğu daha da gençtir. Bu daha belirgin şekilde, teknik eleyapılann bu haliyle, önümüzdeman olmaya bile gerek kalmaki 2030 yıl içinde her türlü testdan sokaktaki yurttaş tarafından satı ile beraber ne hale geleceği bile gözlenmektedir. düşünülürse, bunları yenileştirKamu yatırımlarında durum mek ya da yeniden yapma duruböyleyken, özel üışaatlarda ve munda, esasen mevcut iskân soözellikle 1960 sonrası kendiliğinrununun Uerde ne boyutlara uladen oluşan iskân politikası içinşacağını tahmin etmek güç değilde yaygın ycrini aİan "yapsat" dir. sektöründe durum daha da vaÖte yandan şehirleri bize kıhimdir. Berberden diploma yasla daha yaşh olan Batı Avruarandığı günümüzde, bugün hiç pa ülkelerinde çok daha estetik bir teknik yeterlilik aranmadan görunüm ile karşılaşılmakta ve her meslekten veya mesleksiz, is4050 yaşındaki yapılar, sınırh teyen her yurttaş şehirlerimizin bir onanm ve bakım ile pek raen değerli yerlerinde bile, tamahat ve seve seve kullanılabilmekmen kendi zevkine, görgüsüne, te, satıldığında albenili olabilkalite anlayışına göre, fenni ve mektedir. estetik denetimden tümden uzak Yurdumuzu her alanda daha inşaat yapma hakkına sahiptir. dayanıklı ve güzel yapılarla süsBunun sonucu olarak ise, daha lemek, sanıldığının tersine şimiçine girmeden eskimekte olan dikilerden daha pahahya mal olbu binalar, şehirlerimizin her tamayacaktır. Yoksulluk veya azrafını birer çürüklük ve çirkingelişmiş olmak da geçeru bir lik anıtı olarak karartmaktadır. özür değildir ve yeni şeyler, yeni kaynaklar icat etmeye de geSONUÇ rek yoktur. Sadece ilgili kuruluşlarda, meslek odalannda, mesEski zamanlardan kalma sılek sahiplerinde ve hatta kamunırh sayıdaki eserler dışında, buoyunda bu bilincin yerleşmesi, gün şehirlerimizde insan eliyle inşaat sektörünün disiplin altına yapılan kaç tane sağlam ve güalınması ve bu konuda Batının zel yapı gösterilebilir! Eskiye kıörnek alınması yeterli olacaktır. yasla ilerleyen inşaat teknoloji 14 EKÎM 1986 tnşaatlarda Mtelik ve Dctyamklılık Yurdumuzu her alanda daha dayanıklı ve güzel yapılarla süslemek, sanıldığının tersine şimdiküerden daha pahalıya mal olmayacaktır. Yoksulluk veya azgelişmiş olmak da geçerli bir özür değildir ve yeni şeyler, yeni kaynaklar icat etmeye de gerek yoktur. Sadece ilgili kuruluşlarda, meslek odalannda, meslek sahiplerinde ve hatta kamuoyunda bu bilincin yerleşmesi, inşaat sektörünün disiplin altına alınması ve bu konuda Batının örnek alınması yeterli olacaktır. PENCERE Özdeyişlerin Işığında... Yakın tarihimizde ülkemizin gidişatını saptayan ilginc özdeyişler vardır: Celal Bayar "Türkiye küçük Amorika otacak!..." Menderes "Her mahallede bir milyoner yaratacağız." Demirel "Trilyonları telaffuz etmeye alışalım." Bir AP'li "Plan değil, pilav istiyoruz." Mustafa KemaJ'in kurduğu cumhurıyetin amacı "çağdaş uygatük duzeyine ulaşmak" idi. Ne var ki bu amac bir yana bırakıldıt Celal Bayar'ın deyişiyle Türkiye, Amerika'yı taklide yeltendi. Ulke* miz ekonomık yapısı bakımından bugün bir Latin Amerika modeline benzemiştir. "Her mahallede bir milyoner" yarattık; "trUyonlan da telaffuz etmeye ahşuk." Ne yazık ki aşın enflasyonla paramız pula dönüştüğünden bunlar olumlu bir anlam taşımıyor. • Türkiye'nin devrimcileri topluma son çeyrek yüzyılda iki kavramı benimsettiler. Bunlardan birincisi "ekonomık plan"6\f. Önce Atatürk döneminde yürürlüğe kondu plan, sonra 1961 Anayasası'na gırdi. 1960'lar Türkiye'sınin sağına göre planlama, komünistlik ile eşanlamlıydı. Yine Türkiye'nin devrimcileri "sosyal devtet" kavramını ülkemizde sürekli siyasete ve anayasal ilkeye dönüştürdüler. Bir vakıtler sağcılanmıza göre "sosyal devlet" de komünistlik demekti. Ekonomık planlamayı ve sosyal devleti (daha nice çağdaş kavram gibi), 27 Mayıs devrimcilerine borçluyuz. 27 Mayıs'ın şu sıralarda hep günahları anımsandığından sevaplarını kimse dile getiremiyor. Kökü dışarda sermaye ideolojisinin saldırısı altında yılgınlaşan bazı solcularımız da benliklerini yadsıyacak kadar kişiliklerini yitirdikterinden, 27 Mayıs'ı kötüleyen koroya katılmışlardır. 27 Mayıs'ın getirdiği sosyal devlet ve planlama kavramlannı artık yeni sağ sahipleniyor. • örnek mi istiyorsunuz? İşte Demirel... Arkadasımız Yalçın Doğan'ın sorularını yanıtlayan Sayın Demirel, Türkiye'nin güncel durum tartışmasını gündeme getirerek ilginç düşünceler ileri sürüyor; yaşadığı deneyimler eski AP Genel Başkanının bakış açılarını etkilemiş görünüyor; ancak bunları bir yana bırakarak, altını çızdiğim şu tümceleri köşeme aktarıyorum: Demirel "Benim inancımın hareket noktası, sosyal devletOr. Sosyal devlet çağın devleödtc. Sanıtıyor ki ucuz ışçi endüstrileşmenin bir parçasıdır. Bu yanlıştir. Çünkü endüstri mallarındaki işçilerin • baztlan hariç hissesi yuzde 10'un altındadır. Türkiye'de enffasyonun durdurulmasının bütçe müessesesine, plan müessesesine samurn bir şekilde dönülmesiyie mümkün otabileceğine kanryim. Türkiye, plan meselelerinı iyi öğrenmıştir." (Cumhunyet, 13 Ekim 1986) Liberal ekonominin karşısında planlı ekonomi vardır; ancak öyle görülüyor ki şimdi sağın bir bölümü de planı benimsiyor. Ne yazık ki planlama konusunda sol kesımde duraksamalar pek çok; ekonomide en etkin silahını ve atternatifini bir yana bırakmaya hazır sosyal demokratlar eksik değil. Türkiye'de sozde '7ıöe/a/devtef"fikri "sosyal devtef'e karşıçıkarılmış bir siyasettir. Bu "karşıdevrim" hareketi 12 Eylül'ün marifetidir; ama fikir 12 Mart'ta Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç'ın dilinde özdeyişJeşti: " Sosyal uyanış ekonomık gelişmeyi aşmıştır, bunu durdurmak gerekiyor." Türkiye Cumhuriyetinin eski genelkurmay başkanı, Türk ulusunun uyanışını durdurmak için orduyu kullanmak istiyordu. 12 Mart'ta bu iş eksik kaldı; 12 Eylül'de yine bu kafayla müdahale yapıldı. Askeri yönetimin iktidara oturttuğu ANAP'ın sozde liberalizmi, sosyal devlet ve planlama ilkelerine karşıdır. 1980'den bu yana yedi yıla yakın bir süre bu fikir iktidarda kaldı. Sonuç? 1986 Türkiye'sinde geçerli devlet bütçesi yok, planlama yok; ama ne dış ödeme dengesi sağlığa kavuştu, ne enflasyon durduruldu, ne de siyasal istikrara kavuşuldu. Bugün parlamentonun bile dengesızlik ve boşlukta kaldtğı açık değil mi? ATAOL ATALIK Yük. inşaat Mühendisi Sınırh kaynakları ile içinde bulunduğumuz yıllann ihnyaçlanna cevap vermekte güçlük çekilen yurdumuzda; mevcut yatınmlarda, nitelik ve dayanıklılık konusuna ve genelde, bütün dünyada kabul edilmiş feıuıi şartname kurallanna asgari özenin gösterilmemesi yüzünden çok önemli boyutlarda kaynak israfı ofanakta, aynca gelecek yıllardaki sonınlann bir kat daha artmasından endişe edilmektedir. Bünyesinde çeşitli meslek gruplannda yeterli sayıda teknik eleman barındıran yatırımların proje, ihale ve uygulama aşamalarında, yerleşmiş kurallan olan kamu kuruluşlarının yaptırdığı işlerin büytlk çoğunluğunda bıle çağımızda geçerli asgari inşaat kalitesine rastlamak mümkün değildir. Şartnamelerin yeterli olduğu durumlarda bile sonucun bu yönde olması karumızca aşağıdaki nedenlere bağlanabüir: 1 Yükleniciler teklif verme aşamasmda, yazık ki şartnamelerde tanımı yapılan işe değil de, kendi aüşageldikleri kalitede işe teklif vermekte ve bu şekilde oluşturduklan ucuz maliyet ile yüksek ındirimlerde iş almakta ve doğal olarak uyguladıkları inşaat yöntemi ve düşük kalite sayesinde, mevcut yüksek indirime karşın kâr edebilmektedirler. Uygun kalitede iş yapmayı planlayan, uygulama srrasında pürüz çıkarmayı amaçlayan ve risk almayan firmalar ise, haksız rekabet sonucu ihale aşamasında elenmiş olmaktadır. Yürürlükteki ihale mevzuatının başka birçok aksak yönleri üe birlikte, fîrmaların yeterliliği konusuna ağırlık verilerek yeniden gözden geçirilmesinde yarar vardır. 2 Işlerin yüriltülmesi ve denetimi sırasında, kontrol teşkilatı feıyıi şartnameleri yeteri kadar ciddiye almamakta, kötünün emsal olamayacağı ilkesine karşın daha iyisine ve sağlamına ait yeterli görgü ve bilgileri olmadıjhndan, yapılarun, öbür her yerdeki benzerleri gibi olması normal ve kabul edilebilir olmalarına yeterli bulunmaktadır. 3 Uyguladığı yöntem ve kalite için uyanlan yuklenici, birinci maddede değindiğimiz yüksek indirimdüşük fiyat durumunu ve fiyatlarınm istenilen kaliteyi kurtaramayacağını öne sürmekte Bu gözlemimiz yabancı müşavir mühendislik firmalarının gözetiminde yürütülen, uluslararası ihaleye açık olanlann dışmdaki yatırımlann büyük çoğunluğu ve çeşitliliği için geçerlidir. (Deniz yapılan, su yapılan, yol, konut, altyapı, v.b.) Belediyelerin yaunmları gerek çeşitliük ve gerekse tutar olarak, son yıllarda kazandıklan para HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN YÖK Kanunu'nda yapılan değişiklik YÖK Kanumı'nda 12.8.1986 tarihli ve 260 sayılı kanun hükmünde kararname ile bazı değişiklikler yapılmıştır. 3 Eyiül 1986 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan bu değişikliklerden biri de, araştırma görevlilerine doktor unvanını alır almaz kendi fakültelerinde yardımcı doçent obna imkânı ve/ibniştir. Değişiklikten önceki düzenlemeye göre kendi fakültemizde yardımcı doçent olmak için doktoradan itibaren en aı 3 yıl beklemek zorunda idik. Başka fakülteye geçince hemen, kendi fakültende ise 3 yıl beklemek gibi bir aynmın bulunması, eğittm kurumlan için izahı mümkün olmayan bir düzenleme idi. Bunun kaldınlması oldukça isabetli olmuştur. Ne var ki, bir düzenleme eksikliği nedeni ile birçok kişi de mağdur duruma düşürülmüştür. Birçok arkadaşımın başına gelen bu mağduriyet, benim de başımdadır. Şöyle ki: Ben doktor unvanım alalı tam 2,5 yıl oldu, yani değişiklikten önceki düzenlemeye göre yardımcı doçentlik için bekleme süremin dolmasına 6 ay var. Aynı anabilim dalında benimle birlikte dört araşttrma görevlisi mevcut. Bunlardan biri doktor unvanını 3 ay önce aldı; yani eski düzenlemeye göre yardımcı doçentlik için daha 2 yıl 9 ay bekleme süresi var. YÖK Kanunu'ndaki bu son değişiklikten sonra yardımcı doçentlik kadrosuna atanmak için başvurduğumuzda, aynı kadroya doktorasını henüz 3 ay önce tamamlamamış olan arkadaşımın da müracaat etmek hakkı olduğu ileri sürüldü. Hatta o arkadaşana öncelik verilmek istendi. Mesele halen çıkmazda. Sayın Doğramacı, YÖK Kanunu'ndaki bir düzenleme eksikliği nedeni ile böyle bir haksızlığa uğradım. Söz konusu 260 sayılı kanun hükmünde kararnamede şöyle bir değişiklik öneriyorunv 1 "Yardımcı doçentliğe atamada doktoradaki kıdem esası dikkate alımr." 2 "Açık bulunan doçentlik kadrosuna doktoradan itibaren dört yıl geçmedikçe müracaat edilemez." Bu küçük değişikükle öğretim üyeliğinin bütün kademelerine geçişte doktor unvanma gerçek değeri verilmektedir. ARAŞ. GÖR. SERAP YILMAZ (Dr.) 1Ü. İŞLETME FAKÜLTESl Anılar ve Anılar... Akbal'la sanırım 1945'ten beri tanışırız. Kırk yılı aşkın bir süre. Vatan'da yıllarca birlikte çalıştık. Kitaplarının çoğunu okudum. Akbal da benim kitaplarım, hikâyelerim üzerıne hep olumlu yazdı Hatta kimi sectciler kurulunda bana oy verdi Otctay Akbal'ın son krtaptan araaından çıkan "Anı Değil, Yaşam"ı değişık duygularla okudum Çoğunu yakından tanıdığım kışılerı yanımda buldum. Akbal kitabına gerçekçi bir ad vermiş: Anı Değil Yaşam. Evet, anı değil gerçek: Zira anılar hayal dünyasında gerıye doğru bir gezintidir. Asiında, Akbal'ın hemen bütün kitaplarında gerçeklere dayanan anılar vardır. Anıların ağır bastığı gerçekler de diyebiliriz. Akbal, kitabını verirken, sunu yazısında. "Bu bizim yaşantımız" diyor ve şöyle başlıyor. "Anılar eleştırilir mi?" Anılar köpükler gibidır, uçtu uçacak! Elle dokunamazsın, ustünde durup duşünemezsin, kızamazsın, karşı çıkamazsın. Anılar zamanla değışır, renkten renge girer Anılar yaşla anlamını yitirir. Yirmisindekı bir yaşantı altmışına gelınce bambaşka bir şeyolur. Yazsanızda, öyiesine uzak bir yaşantı çıkar ki ortaya, tanıyamazsınız Bir sanat yaratısıdır o Bir öyküdür, bir denemedir, bır roman yaprağıdır. O anıdakı kışi de ne sızsiniz, ne de başkalarının tanıdığı bir kişi; bır düş urünü!" Anter üzerine söytenmiş sözter araanda "Anılarda yaşamak irrtiyarlamaktır", bır bakıma gerçeğin ta kendısıdır Çocukluk, gençlık, orta yaş insanı olayları hızlı yaşar, bir an olsun duraklamak, durup dinlenmek bilmez. Uzak yakın geçmişleri düşünmez, düşünecek vaktı yoktur. Fakat sonunda o an kut dıye tepeden inme gelip çatar. Olup bıtenleri, yeryüzünü seçmeye başladığınız andan günümüze parça parça, yarım yarım, boluk pörçük yaşam kesıtleri, siHk ya da ışıttrfı. kafanızı zorlar, görüş açınız hep gerileri tarar, bukjp bulup önünüze sürer. Hep eskileri düşünür olursunuz. Daha dün sabah yolda rastladığmız bır yakınınızın adını çıkaramazsınız da ılkckul arkadaşlannızın adlarını ve numaralannı bır bır sıralarsmız: 32 Mehmet, 115 Hasan, 412 ismaıl diye!. Tarih öğretmenınizi, coğrafyacıyı, matamatkçiyi yanı başınızda buluveriraniz. Ne var ki, oğretmenteriniz de, oKuı arKadaşiarınız da hep sevımlıdır Guleryuzlu, canayakın kışılerdir. Matematıkçı bile. Sık sık kavga ertiğınız 412 bile . Anılarda yaşamak ihtıyartamaktır sözlerı "Günbatışı Bulvan" filmini duşündürdü. 1920'li yıllann unlü yıldızı Gloria Svvanson, beyazperdenin büyük ustası Erich von Stroheim'ın başrolleri paylaştığı filmi arada bir düşünmuşümdür Gloria Swanson. yıldızı sönmuş olan eski sınema sanatçısını canlandırmaktadır Geçmişin parlak anılannı günlük hayatın gerçeklerı bilip mutlu olan eski bir yıldızı... Bır zamanlar yıldızın çok yakın hayranı olmuş Stroheım, ınsancıl yüreğının sesine uyarak. bağlı kalmış, özel sekreter görevını ustlenmıştir. Film dünyasının çoktan unutmuş olduğu yıldız, Stroheim'ın yazıp postaladığı mektupları, hayranlarının mektupları diye her sabah okuyup sonsuz mutluluk duymaktadır. Unutulmuş yıldıza bağlı kalmış eski rejisor de.. Sürgıt bir mutluluk oyunu! Günün btrirtde eski yıldıza bir stüdyodan mektup gehr. Büyük usta. (Arkası 12. Sayfada) "Lider Marka"dan Yeni Çamaşır Makinesi Geliyor! Hanımlar! Kaç saniye sağa dönüyorum? Sonra kaç saniye bekliyorum? Daha sonra kaç saniye sola dönüyorum? Benim saniyelerle işim ne, biliyor musunuz? Üretilmeden önce yıllarca ve yıllarca tesflerden, sınavlardan geçmiş, araştınlmış, geliştirilmiş, kalitesi Avrupa standaniannda kanıtianmış bir çamaşır makinesi geliyor! ^ *.sö« MEVLÜT KORKMAZ I ARÇELİK YENİ Dört yıl oldu gelmedin. Söylemedin, gülmedim. StNANAStYEDUDU KORKMAZ FullAutomotic Üniversiteli gençler, müjde! ݧte Sümerbank hizmeti... HER ÜNİVERSİTE ÖGRENCİSİNE 150.000 LİRAUK AUSVERİS KREDİSİ Üniversiteliler, Sümerbank'ta yıl sonuna kadar, 150.000 liralık alışveriş krediniz var. Genç, şık, çağdaş giyim seçenekleri 50 Sümerbank mağazasında* ve 7 üniversitede* * 7 Sümerbank reyonunda! Ayrıca, halı ve porselen dışındaki tüm Sümerbank ürünleri için 466 Sümerbank mağazasında!.. I Peşinatsız, peşin fiyatına, 12 taksitte. Gelin Sümerbank'a alışveriş kredinizi dilerseniz kendiniz için, dilerseniz sevdikleriniz, yakınlarınız için kullanın. Bildiğiniz Sümerbank kalitesi, Sümerbank fiyatlarıyla. SÜMERBANK "Üniversttelininilktercihi" *Genç, şık, çağdaş giyim seçeneklerini bulabileceğiniz Sümerbank mağazaları: Adana / Adapazarı / Ankara (Bakanlıklar, Mithatpaşa, Ulus, Yenişehir) / Antalya / Aydın / Balıkesir / Bandırma / Bursa / Ceyhan / Çanakkale / Çankırı / Diyarbakır / Edirne / Elazığ / Erzıncan / Erzurum / Gaziantep / Gökçeada / Isparta / iskenderun / İstanbul (Bahçekapı, Beşiktaş, Beyoğlu, Kadıköy) / izmit / İzmir (Konak) / Karabük / Karadeniz Ereğlisi / Kars / Kayseri / Kırıkkale / Kırklareli / Konya / Kuşadası / Malatya / Manisa / Mersin / Nazilli / Ordu / Rize / Samsun / Sıvas / Tarsus / Tekirdağ / Trabzon / Van / Zonguldak. Ankara Ortadoğu Teknik Üniversrtesi / Adana Çukurova Üniversitesi / Konya Selçuk Üniversitesi / Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi / İzmir Ege Üniversitesi / Eskişehir Anadolu Üniversitesi / Kayseri Erciyas Üniversrtesi *'Sümerbank reyonlarının bulunduğu üniversiteler:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle