Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahıbı Cımlmrtyrl Matbaacüık ve Gazetccılık Türk Anonım Şırketı adına Nadir NuU, • GeiKİ Yayın Müdürü: H m ı Cemıi, Muesstsc Madurü. Emi« Ufakllgil, Yazı lşlerı MddOrU Ok«y COMOSID. # Haber Merkezı Müduru YIIÇM Bsycf, Sayfa Dozenı Yönnmenr AB Acu, • Temsılcıler. ANKARA VmlçiB D o t u , İZMİR: Hiknct Çttlıkıym. ADANA. Mcaaei M n c u . tsıanbul Haberierı Rek* Öı, Dış Haberler Ergna Bmlcı, Ekonomı: O s a t ı Ulagay, Kulıür Cdml Vsur, Magazın: Yalçin Ptkşe», Spor Damşmanr Abdnlkadir Yucdmaa, Duzeltme Rtfik Dorbaş, Araşıırma: ŞaJUa Alpay, İşSendıka Şuknn Ketead, HaberAraştırma Ufnk Gıldemlr. 9 Koordınatör Aboet KoruİMo, 9 MaJı lşlerErol Erkut, Idarc Hustyio Garer, Işletmc Öndrr Çrfik, Bügılskm \«H l u l . Basan ve Yayan. Cumbnriyet Malbaacılık ve Gazeıecılık T.A.Ş. Türk Ocagı Cad 39/41 CagaJoglu, 34334 Ist. PK 246lsıanbul, Tel 512 05 05 (20 hu), Tdex 22246 • Burolar \tkmc Zıya Gökalp Buıvan Inkılap Sokak, No 19/4, Td: 33 11 4147, Tekx 42344 • tzmir H Zıya Bıilvarı. 1352. Sok 2/3. Tel 25 47 0913 12 30. Tetot. 52359 • A d u * ÇakmaJc Cad No 134 Kat 3, Tel 1455019731, Telex 62155. TAKVİM 14 EKİM 1986 Imsak: 4.42 Güneş: 6.07 öğle: 11.55 Ikındi: 15.01 Aksanv 17 34 Yatsı: 18 53 BM'ye borç taktık bin dolarhk bir borç bulunuyor. Sarkan bu Birleşmiş Milletler kayıtlarına borcun yanı sıra Türkiye 1985 yüına ait topgöre Türkiye'nin örgüte lam 2 milyon 111 bin dolarla, içinde bulunödemesi gereken toplam miktar duğumuz yıla ait toplam 2 milyon 385 bin 4 milyon 778 bin dolara ulaştı. dolarlık katkı payından bütçeye henüz tek kuruş ödemiş değil. BM kayıtlanna göre Türk hükümeti 1984 yılından örgütüne kalan 281 bin dolarhk borcunu Türkiye'nin BMmilyon 778 ödemesi gereken toplam miktar 4 bin dolara ulaştı. ödemediği takdirde ocak ayında BM'deki oy hakkını O y hakkı tehlikede mi? kaybedecek. öte yandan, Türkiye'nin BM örgütü bütçesine borçlannı ödemeyen ülkelere ödemelerini bir an önce yapmaları çağnsında bulunurken, BM sekreteryası da belli arabklarla "borçlular listesi" yayımlayarak paraiannı ödemeyen ülkeleri teşhir ediyor. BM sekreteryasının yayımladığı son "borçlular listesi"nde Türkiye sıralamada üst sıralarda yer alıyor. Batıh ulkelerin genellikle "temiz" bir 1 sicile sahip olduklan gözlenirken Türkiye nin ismi Afrika ülkeleri ile birlikte geçiyor. Nobel Tıp Ödülü STOCKHOLM, (OM.) ttalyan biyolog Rita LeviMontalcini ve Amerikalı biyokimyager Stanley Cohen, "Çoğalma Faktörieri" konusundaki buluşlan nedeniyle 1986 yılı Nobel Tıp ödtilu'ne layık görülduler. Stockholm'deki Karolinska Ensütusu tarafından yapılan açıklamada, araştırmacılann söz konusu buluşlarımn doku ve hücrelerin çoğalmasım sağlayan güdüm mekanizmalarınm anlasılması açısından buyük önem taşıdığı kaydedildı. SEDAT ERGİN NEW YORK özal hükümeti, Batüı mali çevrelerdeki yüksek "kredlbUitesi"ne karşılık, Birleşmiş Milletler'e "borç talctı." özal hükümeti, BM'nin yaptığı bütün uyanlara karşılık örgütün bütçesine yatırmakla yükümlü olduğu parayı ödemiyor. özal hükümeti, yerine getinnediği 1985 ve 1986 ödemeleri bir tarafa, 1984 yılından kalan 281 bin dolarhk borcunu ödemediği takdirde, Türkiye BM Genel Kurulu'ndaki oy hakkını kaybedebilecek. Türkiye, BM örgütü'nün bütçesine yüzde 0.34 oranında katkıda bulunuyor. Söz konusu katkı payırun her yeni yılın başında düzenli bir şekilde BM'nin kasasına yatınlma1 sı gerekiyor. Alınan bilgilere göre, Türkiye nin 1984 bütçesinden halen ödemediği 281 çesine "borç takmasj" Genel Kurul'daki oy hakkının tehlikeye girmesine yol açtı. Birleşmiş Milletler örgütü'nün kuruluş yasasuun 19. maddesine göre, en az geçen iki yülık katkı payını ödemeyen üyenin Genel Kurul'daki oy hakkı kaldınhyor. Bu Ulkelerin durumu BM örgütü tarafından yayımlanan bir belgeyle duyunıluyor ve ödemenin yapılıp durumun telafisi halinde yine ayn bir bclge ile ilan ediliyor. Sagianan bügflere göre, bu durumda Türkiye'nin 19. madde hükümlerine tabi olmaması için yıl sonuna kadar en az 1984 yılı taahhüdünü yerine getirmesi ve 1985 yılı ödemelerini de hiç değilse kısmen yapması gerekiyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de CneUar bundan bir süre önce BM Genel Kurulu'nda bir konuşma yaparak, örgüt büt Halefoğlu, dert yand Türkiye, BM bütçesine yapmakla yükümlü olduğu ödemeleri yerine getirmezken Dışişleri Bakanı Vahll Halefoglu'nun geçen perşembe günü BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, BM'nin içinde bulunduğu mali krizden "dert yanması", "garip" bir durum yarattı. Halefoğlu, konuşmasının son bölümünde BM'nin içinde bulunduğu mali krize değinerek, "Birtesmis MiUeÜer'in 40'ıncı yılında böyle dddi bir mali krizin içine düşmüş olmtsı iizücü bir dunımdur" dedi. Söz konusu mali krizin sürmesi halinde Birleşmiş Milletler örgütü'nün birçok alandaki faaliyetinin "tebükeye düşecefi" uyansını da yapan Halefoğlu, "Genel Kornl'un 41'inci döoem toplantuında ivedililde eie almast gereken en öBemll konnlardan biri budar" dedi. Ülserlilerde sütkanser yapıyor ANKARA, (OM.) Çekoslovak bilim adam ı Prof. Ivan Duris, ülserlilerdefazla süt içilmesinin mide kanserine yol açtığım ilerisürdü. Ankara Üniversitesi TlpFakültesitbniSinaHastanesi'nde bir konferans veren Çekoslovak bilim adamı Prof. Ivan Duris, fareler üzerinde yaptığı bir araştvrmada sütün kanser yaptığmm belirlediğini söyledi. Prof. Doris, Özellikle ülserlı hastalarm sık sıksut içtiklerini belirterek tedavı amacıyla kullanılan buyöntemın, insana zarar verdiğini ilerisürdü. Ortak uydu yayın tarUşması Avrupa ülkelerinin gönderecekleri programlardan oluşacak ortak yayımn uydular aracılığı ile doğrudan yapılacağı için ulusal güvenliğe ters, aleyhte propaganda ve ahlaka aykırı olmasından endişe duyuluyor. ANKARA, (Cnmhuriyet Böroso) Türkiye'nin televizyon yayınlan için uydu teknolojisini yakından izlemesi ve yayınlannı uydudan yapmayı planlamasıyla, Avrupa ülkelerinin uydudan yapacağı ortak bir televizyon yayınına katılması gündeme geldi. Sürdürülen üst düzey toplanülarda, Avrupa Yayın Birliği(Eurovision)'ne üye ulkelerin kendi aralannda hazırlayacakları ve doğrudan uydudan yapacaklan ortak yayına Türkiye'nin de katılıp katılmaması tartışılıyor. Tüm Avrupa ülkelerinin ortaklaşa hazırlayacakları ve üye ulkeIerde izlenebilecek olan yayımn Türkiye'nin milli güvenüğine, örf ve adetlerine uyup uymayacağı konusu tartışmalarm yoğunlaştığı noktayı oluşturuyor. Yayın doğrudan uydudan yapılacağından, Avrupa Ülkelerinin göndereceği programlardan oluşacak ortak yayımn ulusal güvenliğe ters, aleyhte propaganda ve ahlâka aykın olmasından endişe duyuluyor. Bu yönde sürdürulen tartışmalarm bir başka boyutunu ise ortak yayına katılmama karan ahnsa bile, ortak yayımn yapılacağı uydunun yayın alanı içine Türkiye'nin girmesi durumunda, halkın zaten bu yayını rahatlıkla izleyebileceği gerçeği oluşturuyor. Bir TRT yetkilisinin belirttiğine göre, Eurovision'a üye ülkeler yaklaşık beş yıldır üzerinde durdukları ve bir süredir denemelerine başladıkları ortak yayına, uydu teknolojisindekj gelişmeler nedeniyle biriki yıl içinde geçmeyi planlıyorlar. Ortak yayın, üye ulkelerin hazırladıktan sonra yayını gerçekleştirecek olan uyduya gönderecekleri programlardan oluşacak. Üye ulkelerin gönderdikleri programlar daha sonra uydudan yapılacak doğrudan yayınla üye ulkelerin vatandaşlan tarafından izlenebilecek. Ortak yayına geçilme çalışmalanmn hızlanması üzerine Türkiye'de başlatılan tartışmalarda, tüm Avrupa ülkelerine yayın yapacak biçimde uzaya yerleştirilecek oian uydunun yayın alanına Türkiye'nin de girip giremeyeceği ele alınıyor. TRT yetkilisinin belirttiğine göre TRT şu an Eurovision'dan gönderüen daha çok haber nitelikli programları kendi yayını içinde kullamyor. Ancak Türkiye'nin de üye olmayı düşündüğü yeni yayın birliğinin, gerçekleştireceği yayımn önceden denetlenememesi Türkiye açısından buyük bir problem ortaya çıkanyor. TRT yetkilisinin verdiği bilgiye göre Türkiye'de, Avrupa ve Arap ülkelerinin, Amerika'nın ve Sovyetler Birliği'nin uydulardan yaptıklan beşaltı televizyon programı izJenebiliyor. Bu uyduların yayın alanına daha yakın olan Istanbul'da çapı 33.5 metre olan ve fiyatlan 2 milyon lira dolayında bulunan antenleri olanlar bu ya>inlan alabiliyorlar. Uydulann yayuı alarundan uzaklaştıkça daha geniş çaplı ve daha pahalı olan antenlerle bu yayınları izleyebiünek mümkün oluyor. o t o l c fr£>H\JV~kr Bu bahar ve yaz aylannda sokaklarda yine 60'h yjüardaki *z>*AZ>Tl ŞmtZiM,Jfiri gjbi mini etek rüzgân esecek. Çünkü modacüann çoğu bu yıl kısa ettkleri tercih ediyor. Geçen hafta Londra 'da 86 bahar veyaz koleksiyonunu sergiUytn Katherine Hamnett de bacaklarvt özgürce serrüenmesinden yana olmlardan. Hamnett'in koleksiypnunda mini etek ve şortlan spor gömlekler, yeUkler, dert kemer ve düz ayakkabı tamamhyor. f APJ Nadir Nadi Hollanda TV'sinde Dayak yîyen ve sırt keseleyen roboüar Japonya'da geliştirilen roboüar öfkeli memurların her türlü hakaretine boyun eğip, özür dileyerek işyerinde ilişkilerin köîüleşmesini önlüyorlar. Diğer bir robot ise cam siliyor, ütü yapıyor ve banyoda sahibinin sırtını keseleyebiliyor. MEHPARE BOZYİGÎT TOKYO Kızgın Japonlann artık iş arkadaşlannı dövmelerine gerek kalmadı. İki adım yüksekliginde, plastik ve teneke kanşımı bir robot, bundan sonra dayak yeme görevini üstlenecek. Japonya'da kızgınlık ve psikolojik baskı, öncelikle işyerlerinin ve bürolann sonınu. Memur Vatanabesan'ın bütün gün masasımn başında oturduğunu düşünelim. Vatanabesan'ın içinde bulunduğu "stres" en son noktasma ulaşınca, o bu stresten kurtuimak için tımaklannı kemirme yerine, bundan böyle bağınp çağırabilecek. 'Şamar oğlanı' adı veriien mekanik bir robot, tüm küfürleri sineye çekerek çalışanlann stresten kurtulmalarını sağladığı gibi, işyerlerinin havasının gerginleşmesıni ve ilişkilerin kötüleşmesini de böylelikle önlemiş oluyor. Şamar oğlanını deneyen ve çok memnun kalan bir memurun bu robot hakkındaki düşünceleri şöyle: "Bagınp çağınp, üstıine yürüdügünı zaman, yerlere kadar eğiüp defalarca oziır dfliyor." Bir Japon gibı hareket eden şamar oğlanından bu memur dışında birçok kişi daha memnun kalmış olsa gerek. Bu robotu üreten firma, daha şimdiden 130 bin tane satarak satış rekorları kırdığım açıkladı. Bu robotun bu kadar kısa süre içinde böylesine büyük bir ilgi görmesi hiçde şaşırtıcı değil. Çünkü, Japonya'da ve özellikle Tokyo'da stressiz yaşamak zor bir iş. Tokyo'da işe gidiş dönüş bir kişinin günde dört saatini alıyor. Trenler tıka basa dolu. Bazıları trende uyuyakalıp inecekleri istasyonu bile kaçırıyorlar. Ama her şey bununla bitmiyor. işyerinde katı bir disiplin altında çahşıldığını da unutmamak gerekli. Ayrıca bireyselük ve yaratıcıhk işyerlerinde engellenen, grup içinde yardımlaşarak ve emirlere boyun eğerek çaüşmak ise teşvik edilen özellikler. Yani birçok kişi yaptığı işin anlamını kavramadan, görevini yalmzca mekanik olarak yerine getiriyor. Bir de buna küçük, dar evlerde yaşamak ve yalnızca yedi günluk yıllık izne sahip ohnak da eklenince, Japonların bir değil de bir düzine şamar oğlanına gereksinimleri var. Japonlann yaşamıru kolaylaştıran tek robot 'şamar oglanı' değil. Tokyo'nun kuzeyindeki Tisukuba kentindeki 5.000'i aşkın bilim adamı, devletin araştırma laboratuvarlannda Japonya'nın gelişmesini sağlayan her tur buluş yamnda, daha yetenekli robotlar da yaratıyorlar. Daha geçenlerde televizyon ekranlanndan halka tanıtılan, tel ve plastik kanşımı diğer küçük bir canavar, sürünerek ev işlerindeki maharetlerini gözler önüne serdi. Aşırı basınç kullanmadan camları silebilen bu robot, gömleklen de parçalamadan utüleyebiliyor. Tisukuba'nın yaratıcı beyinleri, bu robotun en önemli özelliğinin ise, banyo küvetine tırmanarak sahibinin sırtını keselemek olduğunu söylemeyi de unutmuyorlar. Ama söylemeyi unuttulan bir şey var: Eğer güzel sahibinin sırt bakımı saatlerce sürerse, bu kadar uzun süre su içinde çalışma zorunda kalan bu robotun paslanıp paslanmayacağı. Her şey robotlann ev işlerine el atmalanyla bitmiyor ki. Japon telefon şirketi NTT, adı EÛs olan ve beynin tüm fonksiyonlanna sahip olması istenen bir mikrochip unıtesinin yapımında büyük ilerlemeler kaydedildigini açıkladı. Eğer, bu makineler gerçekten bir insan gibi düşünüp hissedebilirlerse, onlan insanlardan ayıran bir şey kalacakmı? Belki Qis, günün birinde kalkıp "Ben ıtedeıı, hep savaşan, birbirlerini ve dogayı yok eden bu Ihtiraslı ve bendl insanoglunun emrinde çalışayun?" diyebihr. Bu yüzden bu robotlar yalnızca insanlann akılcı yanlarıyla değil de, akılsız yanlarıyla birlikte de yaratılmalıdırlar. Yoksa günün birinde, Elis ve akrabalan yönetimi ele geçirmek isteyebilirler. tSTANBUL (UBA) Holianaa TV'sı Turkçe Yayınlar Servisi, Cumhuriyet Gazetesı sahıbı ve Başyazan Nadir Nadi, kapalılan Barış Derneğı Genel Başkanı Mahmut CHkerdem ile Prof. HıfV Veldet Vetidedeoğlu ile ruportajlaryaptı. 29 Ekim 1986 günu yayımlanmak üzere Nadir Nadi veProf. Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu'yla gerçekleştırilen söy/esıler Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ytldönumti nedeniyle yapıldı. Nadi ile Velıdedeoğlu'nun cumhurıyetin kuruluşu ve Türkiye'de demokrasıye ilişkin göruşlenni açıkladıkları kaydedıldi. Hollanda TV'si Ttirkçe Yayınlar Servisi, gelecek ay yayımlayacağı "Dünya Barış Yıüna" ilişkin program ıçın kapatılan Barış Demeği Başkanı Mahmut Dikerdem'le 25 dakıkalık bir söyleşi yaptı. En yararlı et hindi eti . ANKARA (ANKA) Küçükbaşlı hayvanlarda gıda uzmantarınca yapılan bir çalışma sonucu hindi etinde yuksek duzeyde protein ve düşuk düzeyde yağ bulunduğu bildirilerek, hındı etinin diğer etlere tercih edilmesi önerildi. Ilaç ve Kimya Endüstrisi Işverenler Sendikası Bültem'nde yer alan bir yazıda, uzmanların 200 gram derisiz hindi etınu tavuk, dana ve domuz etiyle karşılaştırmaları sonunda hindinin en yüksek puanı aldığı ıfade edıldi. Yazıda ayrıca, hindi etinin kalori ve kolestrol açılarından da en duşük duzeyde olduğuna dikkat çekildi. iki bakanlık arasuıda 9 'tanıttm sürtüşmesi bordrosu, siciliyle bizim olan sanatçıları Dışişleri Bakanlığı istediği gibi yönlendiriyor. Sabancı'mn giriştmi gerçekleşirse Savarona Yatı jüet otmaktan kurtulacak. Yurtdışma sanatçıyı kim gönderecek? Telsiz Kanunu'na muhalefet ANKARA (a.0.) Telsiz Kanunu'na aykırı davranarak, halk bandında kufür eden ve çirkin sözler sarfeden 230 kışinın mahkemeye verildiği öğrenildi. Bugune kadar haklarındaki davalar sonuçlanan 130 kişi, çeşitlı hapis cezalanna çarptırıldılar. Ancak hapis cezalan bu kişilenn ilk kez suç işlediklerı gözönüne alınarak, 10 bin ile 30 bin lira arasında değişen para cezalanna dönuşturüldü. Kültür ve Turizm Bakanlıgı: Kadrosu, Dışişleri Rakanbgı: Yurtdışı kültür ve Benzen ölüm sctçıyor ANKARA, (EJL) Tiner, boya ve yapıştıncılarda kullanılan benzen miktarı konusunda behrlenen standanlara uvulmadıgı bıldirıldı. Benzenli maddelerin kullanıldığı işyerlerinde çalışan 231 işçiden 14'ünde ise, ağır kan hastalıklanna rastlandı. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Tıp Araştvmalan grubu tarafından benzenlı maddelerin kullanıldığı işyerlerınin havasına kanşan benzen miktarıru belirlemek ve bu maddenin insan sağlıgı üzenndekı etkilerini saptamak üzere tstanbul ve Kocaeli'nde araştırma yapıldı. Deri ve ayakkabı atölyeleri ile tersaneler, tanm aletleri fabrikalan, hava meydanlan tamır atölyeleri ve otomobil fabrikalan gibi 40 değişık işyerinde iki yıl sureyie yapılan araştırmaJar sonucu, 13 işyerinin havasında sağlığı tehdit edecek miktarda benzen bulundu. Piyasada satılan 47 tiner örneği uzerindekı ıncelemeler sonunda ise, bunlardan 9'unda yüzde 1 oranında olması gereken benzen rniktan yüzde 6.6 olarak belirlendi. . Başka bir inceleme ise, yapıştıncılann yuzde 76.4'ünde benzen miktanrun standartlann üzerinde olduğunu gösterdi. Buna karşılık, boya ve lak Orneklerinin yüzde l'inde standartlann üzennde benzen tespit edildi. KANSER YAPIYOR Benzenli maddelerin kullanıldığı işyerlerinde çalışan 231 işçiden 14'ünde ağır kan hastalıklan saptandı. Bu hastalarda ıleride kan kanserine dönüşebilecek kan değişiklikleri kaydedıldi. Araştırmanlar, ayTica, söz konusu işyerlenndeki ışçılerin bakıldığı sağük kurumlannda 5 işçinin kan kanseri tedavisı gördüklerini belirledikler. Sabancı Savarona'ya arka çıktı tSTANBUL (a.a.) lşadamı Sakıp Sabancı, Atatürk'un yatı "Snvarona"yı, Turk Denız Kuvvetleri'ni Guçlendırme Vakfı adına satın almak istediklerıni bıldirdi. Aynı zamanda Turk Deniz Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı'nın Merkez Yönetim Kurulu üyesi olan işadamı Sakıp Sabancı, "Savarona yatının satılacağını duydum, acıdım, üzüldiim. Hurdava çıkan gemilerin jilet yapılması normaldir. Fakat tarihi gecmişi olan Savarona bambaşka. Toplumlar, geçmişini ozenJe korurlarsa, itibarları artar" şeklinde konuştu.Sakıp Sabancı, a.a. muhabirine "Savarona"yı satın almak amacıyla ılgili yerlere başvuruda bulunduklannı ve sonucunu bekiediklerini belirterek, şunları söyledi: "Savarona'nın, tarihi gecmişiyle birlikte jilet yapılarak satılması doğnı değildir. 'Bunu bir yere bağlayalım, Denız Kuvvetleri'ni Guçlendırme Vakfı olarak tadil edelim, Ataturk müzesi diye bir kısmını halka açalım, bir kısmını da yuzergezer veya durur lokanta yapalım, tarihi değerı vardır' dedim. Fikir benden çıktı. Ben kendime almıyorum. V'akıf olarak girişimimizi yaptık. neticesini bekliyoruz." Amerikalı bir zengin bayandan 1938 yılında satın alınan gemi. aynı yıl Hamburg'da onarım gordukten sonra 24 Mart 1938 yılında "yat" olarak Cumhurbaşkanlığı emrine verıldi. Cumhurbaşkanlığı sırasında Ataturk'ün de emrinde hizmet goren "Savarona", 2 Temmuz 1951'de Deniz Kuv\etlerı Komutanlığı'na de\redıldi ve bu tarihten sonra okul gemisi olarak kullanıldı. Yedi yıl once yanma tehlikesi atlatan yatta. Ataturk'ün ozel kamarası ve eşyası aynen korunu>or. sanat etkinliklerini Dışişleri düzenler ve gerçekleştirir. Bu, dünyanın her tarafında böyle. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Yurtdışındaki kultur ve sanat etkinlikleri konusunda Dışişleri Bakanlığı'yla Kultur ve Turizm Bakanlığı arasında yılardır suregelen çatışmaya Tanıtma Fonu da eklendi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın başkanlığında oluşturulan Tanıtma Fonu'nda çeşitlı bakanlıklardan uyeler bulunuyor. Kultur ve Turizm Bakaniığı'nın Tanıtma Fonu'ndan yana sıkıntısı, "kasasında uç milyardan fazla para bulunan bu fonun, bakanlığın sanatçılanna, bakanlıktan habersiz el atmasından ve onJaria yurtdışında Türkiye'nin tanıtımının yapılmasından" kaynaklanıyor. Bakanlık yetkılileri "Bu fonda bizim de uyelerimiz var ama, ne hikmetse hazırlanan etkinliklerden bizim haberimiz olmuyor" diye yakındılar Kultur ve sanat alanındaki yurtdışı etkinliklerinin neden olduğu tartışma son gunlerde iyice su yuzune çıktı. Kultur ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, yurtdışı etkinliklerle Ugili anlaşmalann yılardır Dışişleri Bakanlığı'nca imzalandığını ve gerçekleştirıldığini anlatarak "Ama orneğin, Ticaret ve Sanayi Bakaniığı'nın, Bayındırlık Bakaniığı'nın yurtdışı anlaşmalannı bu bakanlıkların kendileri imzalıyorlar" diye vakındılar Kultur ve Turizm Bakanlığı ilgılileri yakınmalannı şoyle sürdurduler: "Haklarında tasarrufta bulunulan sanatçılar, kadrolanyla, sicilleri ve bordrolanyla bizim. Yani aylıklarını da bizden alırlar. Bu durumda bize karşı sorumlu yukumlü olduklan haJde, Dışişleri Bakanlığı ellerine bir bilel tutuştunıp, onlan istediği yerlere >ollar." Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin bu sozlere yanıtlan ise şoyle oldu: "Hiç de oyle değil, çünkü yurtdışma gidecek sanatçılann Hstesini bize Kultur ve Turizm Bakanlığı verir ve biz o listeden sanatçı yollarız, ama ender hallerde ve çok acele bir istek geldiğinde kendiligimizden hareket ederiz" Kultur ve Turizm Bakanı Mukerrem Taşçıoğlu, bu tartışmaya katılmadığını, boyle bir şey olmadığını bildirerek, "Kultur Bakanlığı kurulmamışken dış munasebetleri elbette Dışişleri Bakanlığı yapıyordu ve tabii olanı da buydu" dedi. Taşçıoğlu, uygulamanın dışişleriyle ilgili bolu Orta dereceli okul müdürleri, eğitim sorununa çözüm önerdi: Daha çok meslek okıılıı tstanbul Haber Servisi Ona dereceli okul mudurleri toplantısında Istanbul Mıllı Eğitim Gençlik ve Spor Mıidürü Şener Birsoz, "Eğitim sorunumuzu mesleki teknik efitim okııUan ile çözömleyebiUriz. Soruna çözebilmek için meslek liseleri yözde 70, noraul Usder yüzde 30 or«nıada olmalı" dedi Daruşşafaka Lisesı'nde dun yapılan orta derecelı okul müdürleri toplantısında konuşan Şener Birsöz, okullardakı öğretmen ve hizmetb yetersizlığıne, mesleki teknik eğitim kanununa, mahkeme karan ile öğrencilerin notlannı değiştırmelerine, okullara yapılan bağışlara, öğrencilenn kıyafetlen nedeniyle okula alınmamalanna ve özel dersanelere değındı. Birsöz konuşmasında yeni yeni okullar açtıklarını, ancak bu okulların hızmetlı açıklarının olduğunu ve açığın okullara dağıtıldığını belirterek, istanbul'daki hizmetlı açiğının 1600 olduğunu söyledi. Birsöz, ayrıca Türk eğitim sistemine değınerek, "bu yıl kabul edUen Mesleki Teknik Eğitim Kaounu. eğitim sorunumuzu çozebttecek bir kanun. Okullanmızda sınıf mevcutlan 70'in üzerinde. Laboratuvariar derslik yapüıyor ve unlversile sınavlannda yandan çoju dısarda kalıyor. Bunlar egitimimizin yanlışlığını gosteriyor. Sonınun çozumune yiızde 70 oranında meslek, yuzde 30 ontnıoda münu Dışişleri Bakaniığı'nın yapmasmı çok doğal bulduğunu, ulkelerarası politikaların saptanma makamının soz konusu bakanlık olduğunu anlattı ve şöyle dedi: "Ama Dışişleri Bakanlığı bir ülkeyle kultiirel ve sanatsal ilişkiler kunılmasına karar verdikten sonra artık o işin içeriği benim konumdur. Aslında bizimkiler bugune kadar tembel davrandıklan için kolayına kaçmışlar ve iş Dışişleri Bakanlığı'na kalmış. Ama son bir yıldır dunımu gozden geçirip, gerekli diızeltmeleri yaptım. Bildiğim kadanyla bu duzenlemeler her şeyden çok Sayın Halefoğlu'nu memmun etti. Aramızda hiçbir ihtilaf yok." Dışişleri Bakanlığı Kultur ve Enformasyon Dairesi yetkilileri, dünyanın her yerindeki uygulamanın böyle olduğunu, dış kıilturel ve sanatsal etkinlikleri Dışişleri Bakaniığı'nın düzenleyip gerçekleştirdiğini anlatarak, "Bu etkinliklerin ustesinden gelmek bir deneyim işidir. " dediler. PTTden iki yeni pul ANKARA (CLO.) PTT, çeşitlı tablolar ve antik kentlen içeren iki yeni pul serısı çıkaracak. PTT Posta Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bılgıyegöre, çeşitli ressamların tablolarının yer alacağı serı 22 ekim çarşamba günü kullanıma çtkacak. 100 ve 120 lira değerlerle satılacak "Tablo Serisi"pullan 21 Nisan 1987 tarihine kadar satışta kalacak. Türkiye'deki çeşitli antik kentlerin yer alacağı seri ise 'Antik Kentier" adıyla piyasaya surulecek. 7 kasım cuma gunü satışına başlanacak pulların fiyatı 100 lira olarak belirlendi. normal lise olursa ulaşabüiriz." dedi Bırsöz konuşmasını şöyie surdurdu "Bolge Idare Mahkemelerine her >ıl noı degiştirmek için birçok başvuru yapılıyor ve bunlann yansından ço£u aleyhimize sonuçlanıyor. Mahkemelerde kendi arkadaşlanmudan oluşan bir bilirkisi kâgıtlan okujor. okullarda da oluştumlan kurul okujor. Hata kimde, bizde mi, onlarda mı? Bir de okullara >apılan bagışlar var. Okullara bagıs zorunlu defildir. Bu yıl okullara 'bagıs zorunlu degildir' diye levba asurmak zorunda kaidık. Seneye daha fazla onlem alacagız. Tabii bagış alınabilir, ama şikâyel olacak duzeyde olmamalıdır. Koruma dernekleri de okul mudunı tarafından denetlenmelıdir. Bazı mudurlerden 'koruma demegi almış bilmiyorum' gibi ce»aplar almak istemiyorum." Şener Birsöz, yakın zamanlarda başında yer alan kıyafeıı uygun olmadığı ıçın okula öğrencilerın alınmadığı şeklındeki haberler için, öğrencinın okula kıyafeti yuzunden okula sokulmaması gibı bir şeyın olamayacağını, vönetmelıklerın olduğunu ve bunlann doğrultusunda ceza \enlebileceğını, okula gelen öğrencinın kapıdan çevnleraeyeceğını söyiedı. ÎTO'dan başarılı öğrenciye burs tSTANBUL (UBA) tstanbul Ticaret Odası (tTO), başarılı olan, maddi olanağı yeterlı bulunmayan ve tstanbul'dakı ticaret liselerıyle, iktisadi bilgiler okutan yükseköğretim kurumlannda öğretim gören öğrencılere karşılıksız burs verecek. Burşlardan yararlanmak isteyen ticaret lısesı ve iktisadi bilgiler alanmda öğretim gören üniversite oğnencılerinin en geç 31 Ekim 1986 gunü mesai saati bitimine kadar 2 adetfotoğrafla birlikte tTO Personel Servisı'neşahsen başvurmalan istendı.