18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLER Ozetle CUMHURÎYET/7 ÇağlayangiU Halk, seçtiklerinin hiçbirini kendi oyuyla deviremedi MDP'li Erdentin ifadesi alındı MDP Eski İstanbul tl Başkanı Zeynel Abidin ErdemHn KocaeU'de yaptığı bir konuşmadan dolayı "laiktiğeaykınhk" ve "tophı tahrik " iddiası ile ifadesi alındı. Kocaeli Cumhuriytt Savahğının taümatı uzerine dun tstanbul Ba$m Savcısı Sım Cerit tarafutdan ifadesi alınan Zeynel Abidin Erdem'in, MDP Kocaeli tl örgütü'nün açılışında yaptığı konuşmasına "besmele çekerek " başladığı ve "Semalarinda Attah sesi duyulmayan komunist ülkelerin etkisine girmek istemiyorsatuz, Atatürk ilkeleri ve tslam sentezini birleştirmeniz laznti" dediği beartüdi Konuşmasının Siyasi Partiler Yasası Vtu aykın olduğu gerekçesiyle açüan soruşturmada, ErdemHn TCTnin 163 ve 312. maddelerine muhalefet ettiği öne sürülüyor. Sağ sola, sol cla sağa talıamıııülü öğrenmeli ÇAĞLAYANGİL'DEN Demohrasi: Totaliter yatıp demokrat uyanmak mümkün değildir. Demokrasi bir ahlak sorunudur. Beyan yasağt: 12 Eylül'den önceki siyasi ortamı yaratacak şekilde beyanat yasak. Bunun ölçüsü ne; hangi konu, hangi beyanat o ortamı canlandınr? Bunu kim takdir edecek? Rejim: Rejim istikrara kavuşmadıkça, demokrasi tek başına bir anlam ifade etmez. İSTANBUL, (UBA) Eski Dışişleri Bakanlarından İhsan Sabri Çaglayangi), dünyanın en Jcuvvetli ordusunun ABD'de bulunduğunu ve bu ordunun karşısında hiçbir gücün duramayacağını belirterek, ABD'de de meydana gelen birçok skandala, devlet başkanının teleforüanrun dinlenilmesi olaylanna rağmen, bu kuvvetli ordunun "Pentagon'un" yedi kilometreyi aşıp hükümetin idaresine el koymadığını söyledi. Çağlayangil, bu olayın bir moral meselesi olduğunu, demokrasinin lngiltere ve ABD gibi ülkelerde yasalıktan çıkıp moral ve gelenek haline geldiğine dikkati çekerek, "Rejim oturmadıkça, istikrar kazanmadıkça demokrasinin tek başına bir deger ifade etmeyecegini" öne sürdü. ÇağlayangU, Türkiye'de halkın birçok iktidar seçtiğini, fakat hiçbirini kendi oylanyla devirmediğini de söyledi. thsan Sabri Çağlayangil, îngiltere' de yazdı anayasa ve Meclis içtüzüğtinün olmadığını, ama tngiltere'de demokrasi olduğunu vurgulayarak demokrasinin yasalardan öte bir gelenek rejimi olduğuna dikkati çekti. Çağlayangil, "Köprii" dergisinin sonılannı yanıtlarken, "Biz demokrat oidnk deraekle, totaliter yaüp demokrat oyanmak mümkün değidir. tstediğiniz kadar yasa çıkann" dedi. Demokrasinin refah, huzur ve istikrarla birleştiği zaman tam bir yönetim biçimi olacağını da ifade cden Çağlayangil, şoyle devam etti: "THrUye'de haik birçok siyasi iktidar seçmiştir. Fakat hiçbirisiıü kendi oyuyla devirememişÜr. tktidariar hep oiayfauin kurbanı ohna^tnr. Halkı bırakın da hatasnı kendi anlasın, yaslış seçtigiııi tashih etsin, yaalış seçtifiaJ kradiai deviran. Bn olna•Uftır. Datana millet adına hareket edUmiş, u n ı miltet hesaba kabhnamıştır. Bu rnüd«haWerdc ndece bir kesimi saçiamak dofnı olmaz. ÇHnkö toplamlar Mrieşik kaptar gibidir. 'ShUİ ryiaskeri kötii' ya da basuu ryi yargısı kötn gibi farklan dognı bulmnyorum. Ya bep beraber kötiiyüz, ya nep beraber iyiyu..." Bugün birçok konuyu rahatça tartışmaya zihinlerin müsait olmadığını, yasaların da engel olduğunu kaydeden Çağlayangil, "Ttirkrye demokrasiye döndö diyoıiar, ne biçim demokrasiye dönüş bu?.." diye sordu Çağlayangil, "MHİi Güveıülk Konseyi'nin zamanına ait hadiscier, çıkanlan kanunlar, beyanlar, batta ekonomik, maii husnsat teakit edilcmez, suçtur. Bunon için mahkemeye möracaat edflemez. Bdyle demokrasi olur nra? Ea garibi 2969 sayıh kannn. 12 EytiU'den evvefti siyasi ortamı yaratacak şekilde beyanatta balnıımak yasak. Şimdi bannn ötçâtsö nedir? Hangi konu, hangi beyanat, hangi demeç 12 Eylolden evvelki ortamı canlandınr? Baann takdiri kune aittir?.." dedi. "Bcn anayasadaa aMıgım özgiirioklerie anayasada yazdı nizamı degiştirir, yerine istedifim dözeoi knranm..." denilemeyeceğini, anayasanın bir sınıfın Oteki sınıflar üzerinde egemen olmasını engellemesi haJinde de, "Niye bu memlekette komıinist partisi kurulmuyor" diye sorulamayacağını anlatan Çağlayangil, anayasalann kutsal kitaplar olmadıklarını söyledi ve görüşlerini şöyle açıkladı. 'Evrela anayasadaki yargüan tartışmaya açınız. Degiştirebilirseniz, geregini yaparsınız. Ama tartışma baştayınca berkes düsüncesiııi serbestçe söyleyebümelidir. Türkiye de evvela sagın soia, soran sağa tahammül etmesi De siyasi hayatta rüstünü ispat edecekör. Her iki taraf da aralanndaki fraksiyonlara, renk farklanna tahammui etmeli ve sonra, o kaideyi kimse bozmamalıdır..." Bünyeyi sağlamlaştınp demokrasiyi bir gelenek bir moral meselesi haline getirmenin yolunun milli mütabakat ve demokrasiyi anlamada birlik ve beraberu'k olacağına da işaret eden Çağlayangil, kurallan bozmamak şartıyla her meselenin oturulup tartışılması gerektiğini ifade etti. Çağlayangil, "Demokrasi, kaidelerini ve nasd oynanacagını büemeyenieriıı başarabiiecegi bir oyun değildir" dedi. DUYDUK GÖRDİJK YAJJÇIIS PEKŞEV Okul öncesi YÖK'zedeleri... Yazımızın başlığı ilk bakışta pek olası görünmüyor. Fakat gerçek... YÖK uygulamalanndan artık uçania kaçan bile kurtulamıyor.. Dünkü yazımızda üniversitelerde geçen bazı olayiarı yayımlamıştık. Bugün Boğaziçi Universrtesi'rtde bulunan Okul öncesi Eğitim Merkezi'nin (kreş veya yuva da diyebiiirstniz) yaşlan 26 arasında değişen 5060 öğrencisinin baştna gelenteri anlatacağız.. Boğaziçi Üniversitesi'nın Okul öncesi Eğitim Merkezi bütün kreşler gibi okuldakJ öğretim üye ve görevlıleriyie, personei çocuklannı gün boyu herkesin yardımcı olmasını istedi. Bu isteğe hiçbir annebaba ttiraz etmedi. Oyle ya.. temizlik kötü bir şey değildi.. Fakat Faika Hanım işi büyük tutmuştu. Yuvanın içinde ne kadar esya varsa boşattılmış, üniversitenin temizlik işçileri günlerce başka bir iş yapamamış ve "çöp" adı altında yuvada ne varsa dışarı atılmıstı. Annebabalar hareketin büyüklüğünü görünce, eskiden çocukiannm bir çöpJükte yaşamış oldukları düşüncesine kapikJılar. Oysa yuva eskiden sevimli bir yerdi. Şimdi çöplerden temizlenmişti, ama sevimlilikten eser kalmamıştı. Okul Öncesi Eğitim Merkezi'nin yeni halini en kısa yoldan "dört duvar, bir kapı" diye tanımlamak olasıydı.. Bu ölçüde büyük bir temizlik hareketinin amacı neydi? Faika Hanımın söytediğine göre, "amaç, çocukları bitten kurtarmaktı". Gerçi o güne kadar Boğaziçi Üniversitesi'nde bit, sadece laboratuvariarda mikroskop attında görülmüştü, ama olmaz, olmazdı... Çocuklar bir gün bitlenebilirterdi. Gerçekten Faika Hanımın dediği çıktı. Temizlik hareketinin tamamlanmasından bir süre sonra küçükterin saçları arasında ortaya çıkrverdi... • •• Faika Hantmın ikinci işi o güne kadar geçerli olan uygulamaları değiştirmek otdu. Eski yönetimde çocuklar yaşlanna göre gruplaşmış olarak yaşıyorlardı. Bu gruplar dağıtıkjı. Her grupta, her yastan bir veya birkaç çocuk olmak üzere yeni gruplar oluşturuldu. Minik yavrularının arkadaşlanndan zorla koparıldığı için üzüldüklerini gören annebabalar, bu uygulamaya "ço cuklarımız arkadaşlarından ayrılınca sarsıldılar" gerekçesiyle karşı çıkınca, Faika Hanımın şu yanıtı ile karşılaştılar: "Sarsılsınlar. Hayatta sarsılmaya alışsınlar..." Faika Hantmın sözlerinde gerçek payı yok değildi... İlerde YÖK uygulamaları içinde geçirecekleri sarsıntılara şimdkJen alışmak fikri fazla mantıksız değildi.. Ne ki, Faika Hanım iş başına gelmeden önce, büyük çocuklar için, küçüklerle biıiikte olmak bir ceza yöntemi olarak kullanılıyordu. O yüzden büyük çocuklar şimdi kendilerini cezaiandınlmış olarak hissediyorlardı. Bunun da önlemi alınmıştı. Bir yenilik olarak 2 yaşındaki çocuklara çatal bıçakla yemek yeme uygutamaa başlatılınca bu işin öğretimi, gruptaki büyük çocuklara verikji. Böytece küçükler yemekle biriikte ellerinı kesmeyi öğrenirken, büyükler de kendiierini öğretmen gibi hissederek, geçirdikleri sarsıntıyı üzerterinden atmaya başladılar... *•• Faika Hanımın başlattığt bir uygulama daha vardı: Konuşma yasağı... Fakat bu yasak küçükler arasında değil, velilerle yuva öğretmenleri arasında geçerliydi. Öğretmenlerle konuşmak için Rektöriükten izin alınması gerekiyordu. Ancak bu amaçla rektöre çıkanlar, önce anarşi çıkarmakla suçlanıyor, daha sonra Boğaziçi Universitesi'nin ücra köselerine (örneğin Kandilli Rasathanesi'ne) gönderilmekle korkutuluyorlardı. Bu arada yeni yönetmen başka bir uygulamaya daha gin^ti ve küçükler için uyku saatini zorunlu olmaktan çıkardı. Şimdi isteyen uyuyor, istemeyen ortalıkta dolaşiyordu, ama ansızın yapılan bu değişiklikler nedeniyle psikotojik dengeleri bozulan küçükler arasında altmı ıslatmayanı yoktu... • •• Çoğu öğretim üyesi ve öğretim göreviisi olan anne Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) İstanbul tl örgütü'nce düzenlenen panellerin ikincisi, Kartal Belediye Düğün Salonu 'nda 1 Şubat cumartesi gıinü yaptlacak. "İşçi sorunlanni'konu akm ve MKYK üyesi Mehmet Moğaltay'ın yöneteceği paneîe konuşmact olarak SHP Genel Başkan Yardımcısı Tevflk Çavdar, gazetedyazar tlhan Selçuk, MKYK üytsi Prof. Dr. Cahit Talas, avukat Ercüment Tahiroğhi ve Petrollş'ten MKYK üyesi özkal Yiyki katüacak. SHP'nin İşçi Sorunları Paneli ransa BiiYİlkelçisi geliyor Fransa'nm yeni Ankara Büyükelçisi Philippe Louet, gelecek hafta içinde Türkiye'de olacak. Büyükelçi Louet, şubat ayt ortalarmda Cumhurbaşkanı Kertan Evren'e, "giiven mektubu"nu sunduktan sonra, görevine resmen başlayacak. Fransa''nın dört yü sureyle Ankara Büyükelçiliğini yapan Fernand Rouillon, geçen hafta Türkiye 'den aynldı. Mehmed KemaVin Ankara söyleşisi KentKoop tarafmdan düzenlenen başkent söyleşüerinin ytdincisinde yazar ve şair Mehmed KemaL, Atatürk dönemi Ankaraysını anlattı. Mehmed KemaL, anüarla renklendirerek yaptığı konuşmasvtda, önemli bir kent olarak Ankaranm tarihinin Atatürk 'le başladtğmı söyledl Mehmed KemaL, kimi kentleri dinsel raslantılann yücelttiğini, Ankara nın önemli bir kent olarak yücelmesinin nedeninin ise siyasi rastlantılar olduğunu beUrtti. 'Genç İşçilerin Sorunları* Semineri Tv'Mi.tztanbulUhalaranmHastaneDocihazlan Fuan, Devlet Bakanı n a w m J v e Tıp Ahmet KaraevU tarafmdan dün Sheraton Oteli'nde açıldı. Karaevli törende yaptığı konuşmada Tıp alanında kaydedilen gelişmeleri, teknik cihaz ve ilaçlann gelismesini izlemek amacıyla her türlu tedbiri almayı gerekli gördüklerini belirterek, "Bu konuda en ciddi adım ve çözum saydığımız bufuarın Türk tıp dünyasına yeni boyutlar kazandıracağı inancmdayız" dedi. Interteks Uluslararası Fuarcüık A.Ş. tarafmdan düzenlenen fuara toplam 303 yerti ve yabancı firma katıhyor. Fuara katılan yabancı fırmalardan bazılan doğrudan doğruya, bazılan ise Türkiye'deki mümessilUkleri aracüığıyla katılıyorlar. Firmalar tıp alanındaki ürünlerini en son geüşmeleriyle sergiliyorlar. Fuarda sergüenen ürünler arasında A1DS okuma cihazı (EIA), göğüs kanseri nedeniyle alınan göğsün yerine takılan göğüs protezi gibi ilginç yenüikler de buhınuyor. 5 gün süre ile açık kalacak olan TIP '86 Fuan bu süre içinde 11.0021.00 saatleri arasında gezilebOecek. (Fotoğraf: UGL'R GUNYUZj TTP'fifİ ^ Sosyalist Enternasyonal'i henüz gündemine alnıadı ANKARA, (Cumhnriyet Biirosu) DSP, MKYK üyesi Halok Ozdalga, Sosyalist Enternasyonal'e ginnek için başvuru yapmadıkianoı, partide şu günlerde böyle bir şeyin konuşulmadığını bildirdi. Ozdalga, halen Avnıpa'da bulunan Genel Sekreter Nejat Hamzaogln'nun konuyla ilgili görüşmeleri olup olmadığı sorusunu yamtlarken, "Genel Sekreterimiz genei görüşmeler yapıyor, bu kcnularda degü" dedi. Sosyalist Entemasyonal konusundaki görüşlerini defaJarca açıkladıklannı bildiren Haluk ozdalga, bu görüşlerinde bir değişiklik olmadığını söyledi. SHP'nin, Sosyalist Enternasyonal'e üyelik için başvuru yapüğı ve kabulünün gündeme geldiği anımsatıldığında, ozdalga, "Biz ne yapacagımızı, SHP'nin girişimlerine göre ayarlamıyornz, bizim kendi progranumız rar" dedi. Türktş ve AAFLl tarafmdan ortaklaşa düzenlenen "Genç İşçilerin Sorunları ve Çözüm Yoüan " konulu seminer, 35 tarihleri arasında Izmir 'de yapuacak. meşgul etmek, bu arada annebabalara gönül rahatlığı içinde işteriyle uğraşma otanağı tanımak amacıyla kurulmuştu. Ancak son uygulamalar ne annebabalarda, ne de miniklerde rahat, huzur bıraktı.. Bir süre önce Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Ergün Toğrol'un eşi Beylan Toğrol, Okul öncesi Eğitim Merkezi'nin başına Faika Hanım adlı bir arkadaşını atadı. Aslında Bey»an Toğrol'un, okulda, rektörün eşi olmaktan öte bir sıfatı yoktu, ama Faika Hanımın işbaşına getirilmesinde "atadı" sözcüğünü kullanmakta da fazla bir sakınca yoktu. Doğal olarak Faika Hanımın atanması, prosedüre uygun yollardan yapılmıştı. Ne ki, bu atamanın Rektör'ün eşi tarafmdan sağlandığı belli oluyordu. Çünkü Faika Hanım doğrudan doğruya Bayan Beylan Toğrol'dan emir alıyor, başkasıyla "muhatap olmayı" kabul etmiyordu. • •• Faika Hanımın ilk işi, büyük bir temizlik hareketine girişmek oldu. İlk gün cocukların annebabalannı toplayan yeni yönetici, "asıl önemii olan temizliktir" kampanyasına Arsanızı satın alacak kimse yann SABAH 'ın küçük ilanlannda sizi arayacak. babalar' arasında da psikokjji eğitimi görmüş, hatta bu işin öğretimini yaptıranlar vardı ve yeni uygulamaları bir şeye benzetemiyoriardı. Ama Faika Hanım da psikolog olduğuna göre "bir bildiği vardır" diye susuyoriardı. Zaten susmaktan başka yapacak bir şeyleri de yoktu. Kandilli Rasathanesi'ne gidip Halley Kuyrukluyıldızını incelemek zorunda kalmamak için, çevrelerinde olup brtenleri görmezden gelmek en doğru yokJu. Kısacası YÖK uygulamaları artık okul öncesine kadar inmişti. Kimbilir belki de, çocuk hastalıkları uzmanı olan YÖK Başkanı İhsan Doğramacı, işi, kendi alanına sokmaya uğraşryordu. Hür Dünya lşçileri Sendikalan Konfederasyonu (ICFTU), 27 ocak2 şubat tarihleri arasındaki haftayı "Şili ile dayanışma haftası" olarak ilan ederek, Türkiye'deki sendikalan çeşitü eylemlerde bulunmaya davet etti. "Şüiüedayanışma haftası"ile ilgili olarak bir açıklama yapan Turktş'e bağh Harptş Sendikası Genel Başkanı Kenan Durukan, ŞOi'de demokrasi ve demokratik sendikal haklann yok edilmesini tüm ö'zgür dünyaya yönelik bir tehdit olarak kabul ettiklerini betirtertk, "ŞUi'de kanh Pinoçhet diktatörUiğünün yıkumaa için Şili işçOeri Ue halkınm verdiği onurlu kavgayı destektiyoruz"dedi Uluslararası sermayenin çıkarlanna karşı çıkan binlerce Şitili genç işçinin ve sendikacuun sorgusuz, yargtsız olarak tutuklanarak işkence ile öldürüldüğünu belirten Durukan, "Pinochet rejimi uluslararası sermayenin çıkarlannı korumak için yönetime el koymus, halkın özgür iradesi ile kurulan parlamentoyu kapatarak demokratik asteme sonvermistir" şeküde konustu. ICFTlTnun "Şili ile dayanışma" haftası Avukat Halit Çelenk, Nevzat Helvaa ve Ersen Şansal, SHP'nin af önerisinin, siyasal suçlarla ilgili anayasa engelini aşmada yetersiz kaldığını öne sürdüler. ANKARA, (ANKA) SHP'nin TBMM Başkanlığı'na verdiği af yasa önerisi, hukukçular tarafından birçok noktada "yetersiz" bulunarak elestirildi. Ankara Barosu avukatlarmdan Halit Çetenk, Nevzat Helvacı ve Ersen Şansal, yaptıkları ortak açıklamada, SHP'nin af önerisinin "af adaletine uygun düşmedigini" ve "af bekkntikrini karşılayamayacagını" savundular. SHP'nin af önerisinin daha taslak halinde iken hukukçulann ve kamuoyunun tepkisini Hukukçiılar: SHP affiı yetersiz çektiğini hatırlatan Çelenk, Helvaa ve Şansal, bu konuda kendilerinin de SHP Genel Merkezi'ne gerek yazüı, gerekse de sözlü görüş bildirdiklerini söylediler. Af önerisinde asü üzerinde durulması gereken noktanın siyasal nkelikü suçlar için söz konusu edilen "anayasa engeline" karşı bulunacak çözüm biçimi olduğunun belirtildiği açıklamada, af önerisinin bu yönden yetersiz olduğu vurgulandı. Açıklamada, bu konuda şu görüşlere yer verildi: "Anayasanın 87. maddesinin siyasal niteUkh suçlarda af için engd koydugn söylenemez. Bu madde, genei bir ifade kullanarak, yorumu TBMM'ye bırakHUŞ bulunmaktadır. 1982 yılı kasım ayında yürürlöge giren anayasanın bn tarihten önceki suçlara ttişkin bir dnzenleme yaptn gını kabul etmek, g ^ kl haklann ve hukukan gend kurallanna aykın düsecektir. Aynca anayasanın 87. maddeai kesüüesmis ve kesinieşmemis suçlar aynmı yaparak engelin suurlannı da belirlemi$tir. Gene bn maddeye dayanarak dösünce svçlaruu af engdi ile karşı karsıya gönnek mümkün değildir." SABAH İKüçük İlanları •"etkıli. hesaplı"" Tel: 172 22 00 (22 Hat) 172 52 29172 52 30 0 KONJ4SUN N. ENGUSH CENTRE KAYITLARI SÜRMEKTEDİR. Aynı peşinat ve vode uvgulamalanmız diğer modeller için de geçerlidir. Hemen en yakın "fetkili Sattcımıza gidin ya da bizi arayın. istanbul |l)150 65 325 hat Ankana (41)251595 Izmir (51) 18 20 923 hat Adana (711)32 747 INGİÜZCE İlk defa alonlar / Değiştirmek işteyenler/ Yazlık evi düşünenler/ Ikinciyi alanlar/ Çeyiz düzenler/ Nişanlılar/ Yeni, evliler/ Ev açanlar Bayram MeraVe yurt dışına çıkış izni verilmedi Yoltş Sendikaa Genel Başkanı Bayram Meraltt yurt dışına çıkmasına izin verilmedi. ABD'deki sendikalan incelemek üzere ABD'ye gitmek için başvuran Bayram Sferal'in, Sendikalar Yasası gertğince, izin almak için zamanında müracaat etmediği gerekçesiyle yurt dışına çıkmasıia izin verilmedi. Türklş genel Merkezinct, Basmlş Sendikası Başkanı Aü Ekber Güvenç, Yoltş Sendikası Başkanı Bayram hferal, sendikal yaşamı incelemek üzere bir ay sureyle ABD 'ye gönderiltnek istenmişti. Ancak MeraJ'in izin almamış otman nedeniyle, Meral'm yerine ABD'ye gitmesi için DokGemi tş Sendikası Başkanı Nazım Tur lörevlendirildi. • SİMDİHERKES ÖDEYEBİLİR! Arçelik fırsatından, Kışo Özel Ödeme Kolaylıklanndan mufiaka yararlanın. PEŞİN SATIŞ FİYATI: 158.000 TAKSİTLE SATIS KOSULLARI PEŞİNAT TAKSİTSÜRESİ AYUKTAKSİT 20.094 16.835 14.663 13.000 20.000 TOPLAM FİYAT 180.750 188.350 195.950 202.000 AYUKTAKSİT 17.181 14.399 12.540 11.212 351LÛKS 40.000 TOPtAM FİYAT 177.450 183.990 190.480 196.970 KADIKÖY Eski Iskele karşısı Sular İdaresı Ydu No: 3 | tel. 338 58 47 338 83 10 BAKIRKOY Hatboyu Cad. No 16 te) 572 21 44 570 12 70 8AY 10 AY 12 AY 14 AY Dr. MASUME ÇÖL Dahiliye Mütehassısı Adres: Yesüköy, Polat Yalı D: 6 Tlf.: 573 91 06
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle