Katalog

30 OCAK 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 YAYIN DÜN^ASINDA SANAT HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ Jean Rhys'in gezgin kaduılam Çeviren: Nili Bilkur / 158 sayfa / Can Yayınlan. D*rtltt / Çeviren: Pınar Kür / 191 sayfa / Can Yayınlan. F A T t H ÖZGÜVEN "Paris ve Londra'da Sersefi)"; gerçi hiç akraba yazarlar degiller, ama Orwell'in gençlik yıllannı anlatuğı özyaşam öyküsel kitabın adı, Jean Rhys romancüığmın belkemiğini oluşturan dört roman için bulunmaz bır altbaşlıkmış gibi gelir bana. Jean Rhys, bu dört romanda aynı çizgi üzerinde (ParisLondra çizgisi) kaçınılmaz, sonuna doğru sürüklenen bir tek kadının romanını yazmıştır çunkü. "Dörtlü"de hayalleri henüz yıkılmamış çok geçmeden yıkılacaktırgenç bir kadın, Marya Zelli olarak karşımıza çıkan bu kadın Jean Rhys: Tek bir kadının romanı. kahraman "Aynlıktan Sonra" ve erkeklik arasında sürekli gida Julia Martin, "Karanlıkta ğı bir mitos biçmişlerdir. Ama ya dip gelen bir varoluş durumuYokıduk"ta (Voyage In the kadınlar? Fitzgerald'ın "kol kadur. J. Rhys'in kadınlan, silrekli Dark) biraz gençleşerek, ama nat gerdigi" Zelda'yı ya da tuaynalara bakarlar, çizgiler ararumarsızlığı iyice koyularak An zu kuru Anâis Nin'i, "yitik lar ve bulurlar yüzlerinde, kina Morgan, "Gtinaydın Geceya kuşafın" o amigo kızlannı saymi zaman hayatta kalmalan, su nsı"nda (Good Morning Mid maym; erkeklerde "serüvendytlzüne çıkmalan bir giysiyle bir night) en "sfczme" haliyle, yaş lik", kadınlarda "sürtüklük" şapkaya bakar (Yeni giysiler ailanmaya yüz tutmuş Sasha Jen sayılagelen bu yaşama biçimini malıyım. tlk iş onu yapmalısen olarak karşımıza çıkar. Bir bir tek Jean Rhys'in kadınlannyım... Mntlnluk. tsterse bir yüz bütünün parçalan gibi okunabi da görüyoruz. Yitik kuşağın hiçmasajı kursu!) öte yandan, çevlecek bu dört romandan bir zaman bağrına basmadığı relerini bütün ctkar ilişkilerinin, "Dörtltt" ile "Aynlıktan Son kuşkusuz tanıyorlardı Rhys'ipara hesaplarının, otel odalannra", arka arkaya yayımlandı karanlıkta yolculuk ustalarıdır daki kasvetli duvar kâğıtlarının Turkçede; bir köşelerde çoktan onun kadınları. Julia Martin'in ardıru görüveren röntgen gözleunutulmuş bir "Günaydın dediği gibi: "Bir erkek çocugun riyle süzmeleri ve bunu karşılaGeceyansı" çevirisi de var sanı denizlere açdma doygnsunu anyorum (hatta gaJiba arkasına dıran bir duyguydu bu ya da nndaki erkeklere sezdirmeleri sezdirmeden edememeleri onları "Karanlıkla Yolculuk" da ek ben erkek çocnklann öyle bir müthiş tedirgin edici kılar. (Kenlenmiş olarak). duygu taşıdıİdannı sanınm. Yaldmi konımak dnygusundan voknız benim şenivenime erkekler sun bir dişinin var oluşn Bay kanşmıştı. Öyle olmalıydı da... Bunca düzensiz bir biçimde Mackenzie'nin yasalanna aykıBir kızın da böyle duygulan olayayımlanma şansızlığına uğranydı.) Onları serseri k ^ n da ascagını anlıyor musnnuz?" yan bu dört benzersiz roman lında budur işte; kadın yani kıVAZGEÇtLMEZ BtR CÜMLE Tttrk okuruna ulaşmış sayılır nlgan, yani kolay incinebilir ol"Yalnız benim serüvenime ermı? Sayıism sayılmasın, en azmmaları, ama aynı zamanda da kekler kanşmıştı", bu dört rodan "Dörtlü" ile "Aynlıktan urkünç bir biçimde saydam olmanın kadın gezginlerini anlaSoıra"nın yayımlanmalan bile malan. (lsterseniz duyariı ve diiJean Rhys'den söz etmek için ye mak için vazgeçümez bir cümle. riist deyin, mesele değişmez) Çünkü bu kadınlann her biri de terh. "Yumusak türdendi, berkes bir erkeklere yakıştınlan bir varoluş Bu romanlann en inanılmaz bakısta anlayabilirdi ya, yaşama biçimini benimsemekle birlikte, yam, bize Paris ve Londra'da karşı sürekli yüreklenmeye çalıhayatlannın her anında "kadın" sersefil gezen birer "kadın kalan yaratıklardır. Jane Aus şıyordu." Öyle bir yumuşaklık kahraman" sunmalandır her ki, erkekler bunu hep küstahlık ten'den Erica Jong'a uzanan çizşeyden önce. 1928 ile 1939 gi üzerinde onları gerçek birer olarak algılarlar. kabaca iki Dünya Savaşı arasın "ucube" yapan da olanca doğalBtR TEHLtKE daki edebiyat ortamında bu hğı ve vazgeçümezliği içinde ve Bu dört roman her bir fizikkentlerde sersefil gezmek motabii yanlış bir dönemde yaşasel aynntının (ister bir oda olsun daydı elbette, ama yalnızca erdıkları bu kültürel tezattır benbu, ister bir insan), zamanın yıpkekler için. Başta Henry Miller, ce. Bu tezattan çıkan o pek ünratıcı geçişinin, başta para olHemingway ve tabii Fitzgerald lu deyimle söyleyelim "kadın mak uzere değiştokuşa yarayan ki başka kentleri de arşınlamışduyarlıgı" ise bir duygu hünsaher tttrlü araca ilişkin keskin bir lardır kendilerine ve kahramanlığı, geleneksel anlamdaki dişilik bilincin dört bir yamna sindiği lanna bu serserilikten basbaya AynlıktM Jean Rhys'in romanlannın en inanılmaz yam, Paris ve Londra'da sersefil gezen birer "kadın kahraman" sunmalandır. Erkeklerde "serüvencilik", kadınlarda "sürtüklük" sayılagelen bu yaşama biçimini, bir tek Jean Rhys'in kadınlannda görüyoruz Yitik kuşağın bağrına basmadığı, karanlıkta yolculuk ustalarıdır onun kadınları. birer seyir defteri niteliğinde. Jean Rhys'in romanlannın sıkı dokusunu kuran serseri dolaşmalan ancak 1960'larda yenilir yutulur yapan da bu okuruna göz açtırmayan, kaçış yolu tanımayan tanıklık kanımca. öte yandan Jean Rhys konusunda bir tehlike var ki, ona da işaret etmeden geçmemek gerek. Onun yazdıklarını " a c ı çekme edebiyatı" olarak okumak, tüketmeye çalışmak tehlikesi. (Bir çeşit Billie Holiday dinlemek ya da bir çeşit Marilyn Monroe sevmek gibi) Kuşkusuz acı çekiyor onun kadın kahramanları, ama hayatlannın hiçbir anında bizden acıma talep etmiyorlar. O iki yüzlü Heidler'e "râm olan" Marya'dan başlavarak yaşadıkları her şeyin kendi belki açıklayamadıklan seçimleri olduğu konusunda en ufak bir tereddütleri yok. Popüler olmalannı uzun bir süre engelleyen de bu her turlü acıma duygusunu geri çevirmedeki kararlıhk degil mi zaten? Bu yazıyı bir Jean Rhys kahramanının kendine özgü buruk alayalığı ile noktalayalım: "Öylesine basit ve tekdüze görünen hayatım gerçekte içinden çıkılmaz bir hikâye: Beni boş tutan kafelerle tutmayan kafeler, dost sokaklarla, dost olmayanlar, içlerinde mutlu olmam olası odalarla hiç mutlu olmayacagım odalar, beni güzel gösteren aynalaria göstermeven aynalar, bana uğurlu gelecek giysilerle gelmeyecek giysiler falan, filân..." PİKNİK PİYALE MADILA KACAMSAC ÇİZGİMK KÂMtL MASARACI AGAÇ YAŞKEN EGİLİR KEMAL GÖKHAIV » muzisyen olâcdK gâlitA TARIHTE BUGUN MIMTAZ ARIKAS 30 Ocak Yayın Raporu İLHAN İLHAN Hanriayan: Muzaffer tlhan Erdost / 272 sayfa / Onur Yayınlan Ühan Erdost, 7 Kasım 1980 gunu genç yaşta ve aa bir biçimde öldürüldü. Ağabeyi Muzaffer, o günden bu yana talihsiz kardeşinin anısını yaşatmak, kimsenin yazgısının onunkine benzememesini sağlamak için çırpınıyor. Büyük özenle birinci hamur kâğida basüarak hanrlanan kitabı "tlhan bhan" da bu özenli çabanın unınü. Kitaba yazılarıyla Muzaffer bhan Erdost, Erbil Tuşalp, Uğur Mıımcu, tlhan Selçuk, Oktay Akbal, Alaarün BUgi, Vahap Erdogdu, Şenal Sanman, Yılmaz Onay, SarŞut Şölçün, Şole Büyükçizmeci, öner Yagcı, resimleriyle Fikret Otyam, Mungan ve Refik Yurtsever, çizgileriyle Filiz Başaran Ozayten, Atilla Kanbir, Sait Munzur katkıda bulunmuş. Kitapta aynca çok sayıda çağdaş ozanımızm şiirleri var. AMERİKA'NIN SON GÜNLERİ / Yazan: Paul Erdman / Türkçesi: Mehmet Harmancı / 331 sayfa / E Yaymlan Paul Erdman, ülkemizde çok iyi tanınan bir yazar. Ne var ki, onun son romanını yayımlayan E Yayınlan kendisini hiç tanımıyor ki, kitabın başına düştüğü notta söyle diyor: "Güniimüz dünya yazarlanndan Paul Erdman'ın Türkçe>e çevrilen bu ilk yapıünda Amerikalı bir işadamının öykiisü anlaülıyor." Oysa bankacı olarak yetişen, özellikle ekonomikurgu ve siyasetkurgu türü yapıtlarla ilgi gören Erdman'ın unlü romanı "Altın" Sander Yayınevi, "79 Krizi" ise Hürriyet Yayınlan arasında çıkmıştı. Erdman, "Amerika'nın Son Günleri"nde yine iş çevrelerini, bu çevrelerde dönen dolaplan anlatıyor. Üstelik, bir gerilim ustasına yakışacak biçimde. Çağımızın pek çok oyununa, dalaveresine ışık lutan Erdman'ın her kitabı dikkatle okunmalı. GAZETECt Yazanlar: Tufan Tıirenç ve Erhan Akyüdu / 479 sayfa / Milüyet Yayınlan Gazetecilik mesleğine Miiliyet gazetesinin Genel Yayın Müdürü rahmetli Abdi İpekçi'nin yanında başlayan iki genç kalem, iki yü siiren çahşmalannın ürünü olan "Gazeted"yi yayımladılar. Turenç ve Akyddız, gerçek olaylara ve belgelere dayanan bu çahşmalarını romansı bir dille okurlanna aktarabümeyi beceriyorlar. "GazetecT'yi hazırlamak için, tpekçi'nin yakın çevresinden ve basından 200 kadar kişiyle konuşan, 30 yıllık gazete koleksiyonlarını didik didik eden, teyp bandlannı çözen iki gazeteci, Abdi lpekçi'ye yaraşan bir gazeteci portresi gerçekleştirmeyi başarıyorlar "Gazeteci" adını verdikleri ilginç kitaplannda. YENt ANNE BABA ÇOCUK DtZİSt Anne Baba BoşanıyorBabalar da Çocuk BakabilirÇalışan AnneTek Çocuk / Afa Yayınlan Yayın yaşamına Çağdaş Ustalar dizisiyle giren ve bugüne kadar bu dizi kapsamında sekiz kitap yayımlayan Afa Yayınlan, "Yeni Anne Baba Çocuk Dinsi"yle yeni ve değişik bir dizi başlatıyor. Dizide şimdiye kadar Ina Fritsch'in "Anne Baba Boşanıyor", Benıhard Schön'un "Babalar da Çocuk Bakabilir", Rieke MüllerKaldenberg'in "Çalışan Anne" ve Ewa Rossberg'in "Tek Çocuk" adlı kitaplanmn yayımlandığı dizide, modern aile yaşamından somut örnekler verilerek, klasik ailenin ve anababaçocuk ilişkilerinin geleneksel kalıplan yıkılmaya çalışüıyor. Dizinin kitaplan, özellikle güniimüz Alman toplumundan verdigi ömeklerle çok ilginç, ancak bu örnek ve önerilerin bizim toplumumuz açısından ne ölçüde gerçekçi ya da geçerli olduğuna pedagoglar, sosyologlar ve en önemlisi Türkiyeli anne, baba ve çocuklar karar verecek. "...kendimi 'Nairobi Buluşması' diye adlandınlan bir toplanüda, dünyanın her yanından gdmiş 15 bin kadının arasında buluverdim" diyor Oral, "Onlan gördüm, onlan dinledim. Onlann sevinçlerine, acılanna, sonınlanna, çabalanna, coşkulanna, güçlerine, direnişlerine ve yaşamlarına tanıklık ettim... 'Nairobi Buluşması' bitti... Ama bitmeyen bir şeyler vardı... O bitmeyen şey mi? Ne 'kadın olmak', ne 'erkek olmak'. Yalnızca insan olmak çabası..." UZAK KOMŞU Octavio Paz'ın Şiirleri / Çeviren: Adnan Özer / 96 sayfa / Adam Yayınlan Çağdaş şiirin en buyuk ustalanndan Meksikab ozan Octavio Paz'ın çeşitli kitaplanndan çevirdiği şiirleri bir araya getiriyor Adnan Özer. Genç ozanlanrruzdan Adnan Özer'in Ispanyolcadan dilimize aktardığı şiirler, Octavio Paz'ın "Zorbalık Duragı", "Kartal ya da Göneş", "Semender", "Doğnya Meyletmek" ve "Dönüş" adlı yapıtlarından. Octavio Paz, hemen bütün şiirlerinde ve o incelikli denemelerinde olduğu gibi, "Uzak Komşu"daki şiirlennde de, ülkesi Meksika'yı, kendi varhğını ve belki de bütün evreni içeren bir "yalnızlık labirenti"nde dolaşmaya devam ediyor. 19S8'DE &U6ÜH, ALUAH UÇAK MuHEHDlS VE fJATÖOÜ HEMRICH HEINt£L (tiAYNKBL) 7O OA ÖLOÛ. Ö2ELUICLE, T. V&I. OÜNYA SAVAÇLARI SlRASINPA YAPTlâl ASKEÜ.I UÇAKLA2LA TAHINLilÇrt. HEtNRlCH HEIMKSL, ROKET MOTORLU UÇAK.LAR. ÜZBRİMDE ÇAUfAULABAÇ/M&A 6ELMEK7EYPİ. 133S'TEH VVERNH&Z VOH BRAUH'LA, SlVl YAICITLI ROKBTLERİ 6EUfTtgMlfTİ. HE/NKJEL, HİTl£R'İH IRJCf.1 POLITIKAStNA KAIZŞf OtitHf TUTtoAOlGINOAU, B/RÇOK ELtNPGM ALINUAS1HA NEDEN SoLda, Hej'nkel 'm yaphğı uçatItttdan biHcfÇı görüluyor NEINKEL'/N UÇAKLARİ.. 50 YIL ONCE CUMHURİYET Asnıa köprü teklifi tetkik ediliyor Müteahhid Nuri Mühürdar tarafmdan teklif edümiş olan olan A vrupa ile Asyayı birbaine bağlayacak olan asma köprü işi yüksek makamlar tarafmdan şayanı dikkat görülerek Safıa, Iktisad ve Miüi Müdafaa VekaletUri tarafmdan tetkik edilmeğe başlanmıştır. Diğer taraftan Nurinin buradaki inşaat bürosu tarafmdan tesbit edilen şeaite gore Nev Yorktaki büyük Mojeski müessesesi tarafmdan hazırlanan asma köprü projesi tam olarak şehrimize gelmiştir. Müteahhid Nuri buna karşıük hükümetten yapılacak her hangi bir istek için hazır bulunmak üzere asma köprüye ait teküfnamesini yapmıştır. Dün bir muharririmizle görüşen müteahhid Nuri demiştir ki: "Ben asma köprünün mahalli tetkikatmı bizzat kendi büromun mühendislerine yaptırdım. Projeyi hazırlayan dünyanın en büyük asma köprü mütehassısı mühendis Mojeskinin alemşumul müessesesidir. Bizim kati hesabımıza göre tek kath 21 metro genişliğindeki asma köprü tam 14.5 milyon dolara mal olacaktır. Köprüye kullanılacak malzeme teşviki sanayiden istifade ederse bunun yüzde 40 noksanına yani 11 milyon Turk lirasma köprüyü yapmak kabil olacaktır. Bu azatnı rakamdır. Bundan eksiği olur, fazlası asla olamaz. 30 Ocak 1936 Hisarlar arasında (masraf iki misli olacağı için) asma köprü yapmak doğru değildir. Ben bu teklifi yalnız bir mektupla arzatmiştim. Yakında teklifname ve projenin isteneceğini ummaktayım." 19361986 binalannın ne şekil alması icap edeceğinin bir program dahilinde tesbit edilmesini ve bu tesbit muamelesi yapılırken hıfzısıhha müteassıslarmm da flkirlerinin almmasım bildirmiştir. CVET I SENARYO VE YAPIMBtRİNCt KtTAP Yazan: Mahmut Tali Öngören / 243 sayfa / Aian Yayıncdık tlk basımı 1982'de Ankara Iktisadi ve Ticari llimler Akademisi'nce yapılan çalışmanın ikinci basımı. Vedat Türkali'nin, "Senaryo konusunda artık rahatukIa sauk verebilecegimiz bir yapıta böylece kavuşmuş otnyoruz. Senaryonun ne olduğu, yazılabilmesi için hangi teknik bilgileri gerektirdigi, artık Türkçemizle de ogrenilebilir" sözleriyle sunduğu "Senaryo ve Yapım"ın elimizdeki Birinci Kitabı, daha çok senaryo yazannı ilgilendiren noktalan içeriyor. Ama, Mahmut Tali Öngören'in de belirttiği gibi, yönetmen adaylan da bu kitaptan yararlanabiürler. "Senaryo ve Yapun", ilk basımının epeyce genişletilmiş bir yeni basımı. KADIN OLMAK Yazan: Zeynep Oral / 344 sayfa / Milüyet Yayınlan Zeynep Oral, geçen yaz katıldığı "Nairobi BuluşmasT'na, başka bir deyişle Dünya Kadın Forumu ve Dünya Kadın Konferansı'na ilişkin izlenimlerini "Kadın Olmak"ta toplamış. Binalara dair bir tamim Dahiliye Vekaleti bütün şehirlerdeki binalarm uslup itibarile birbirine uymadığmı nazan itibare almış, bir şehir binalan arasında bu intizamsızlık ve ahenksizliğin şehrin umumi manzarası üzerinde fena bir tesir yapacağım düşünerek bu hususta bir talimatname hazırlamış ve bütün Belediyelere bildirilmiştir. Vekalet, her şehrin deniz ve kara iklimlerine göre 1 A O O Ö R U D U R I V«J.}.ml perayı » n «ar.runu, bır 18 A V V A D E yrrter • \A* Mııı **wt M r t ı ı ' . •»>« GALERİLER 528 66 29526 10 00/412 URAHT BAHA BATUR »OcakIS TCS 19 35 SAVAT (.4.LEBISI SMAT MUMSI Fatma Tülin Öztörk 11 ŞEREF BİGALI Z4 tcak 12 ı H u s r n Geradc Câd 126 T e ş v * y f Meydanı IST T d 141 27 11 6. SİNEMA KURSU CUMARTESİ 6Û»fltf/16.3018.30/15 «abatta başlımO D O D SBdZ MFTA SMtYOR Ö D D O • KATİT: HBI « M 17 j r * M SttlM • 1S*. Ç*w M17 U* 2 I 14» M H/17JMUI CUMHURİYET KÎTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER 1. îstanbul Kitap Şenliği Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün 1. îstanbul Kitap Şenliği'ne iliskin çaüsmalan başladı. 716 Mart 1986 tarihleri arasında açılacak olan "Kitap ŞmUği"ne üye 200 yayınevinin 7000 çeşit kitabının yam sıra kulup üyesi olmayan diğer yaymevuri, ansiklopedi yaymlan ve dü kurstan da fuar merkezinin diğer iki katında yer alacaklar. Şenlik süresütce değisik konularda hergün 5 yazarm katüacağı paneuer, konferanslar ve imza günleri düzenlenecek olup, aynca fotoğraf, karikatür sergüeri ve dia göste rilerinin bulunacağı etkinlikler ile kültıir ağırhklı bir şenlik oluşturulacaktv. Panel konulan arasında Roman, BansDemokrasi, Şiir, Yabancı dü, Karikatür, Sinema, Yayıncıhğm sorunlan, Edebiyatımızda çocuk, Müzik, Mizah yer altyor. AYEV EN ÇOK SATAN KİTAPLARI ROMANOYKU 1.01.198629.01.1986 Sva: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 M : KHabM Mı/Yazan: 021.236 Beyaz Kale/Orhan P M N * 104.901 Dizi: Biyâk Kiasik RMMiılar/20 clK 002.067 Sevgttl kna ÖltaüUtti* Ttkln 027.044 tah P^rıanbtfta Seylr DtftarUYalçn 002.233 Bırba/tan BaktmWj.M.C«0bM 152.172 Her E n Mr KaraktUMuzaffM İz«8 021.901 Dtzh Latln Anericı Edebiyatı/24 roman 022.193 Beyaz TArkl/Beklr YMa » 086.135 A r b u HOcwn/B.Tra«M 102.006 lıısaııtanSevNeksinn.M.Reaıar«M 700, 29.700 682, 545, 682, 550, 28 490400, 700, 1500, Hyıtı: ÇAGDAŞ TtYATRODA HAROLD PtNTER GELENEĞt Yazan: Jak DeJeon / 143 sayfa / Puhu Yayınlan "Çağdaş Tiyatroda Harold Pinter Geleneği: 19571975", Jak Deleon'un "Harold Pinter'ın Tiyatrosunda Yoksunlaştınlma Sornnu ve Eleştirel tnceleme" başlığı altında Îstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ingiliz ve Amerikan Edebiyatı Bölümü'ne doktora tezi olarak sunduğu bir çalışma. Ülkemizde "Kapıcı", "Gitgel Dolap", "Dogumgünü Partisi" ve "Issız Topraklar" adlı oyunlanyla tanınan Pinter'la ilgilı kitabında Deleon, önce Uyumsuz Tiyatro'nun temel özelliklerini saptıyor. Ardından, bu geleneğin en önemli temsilcilerinden Beckett'in oyunlarında "bekleyiş"in dramatik önemini vurgulayan Deleon, Pinter'da da "özlemi çekilen yaşam" ile "sürdürülen yaşam" arasındaki boşluga dikkatimizi çekiyor. TAŞYONTAR GÜZELSAJMTLARGALERİBt Pa»8S Tel 146 72 81 T E M SANAT G A L E H l S I PARİSTE TÜRK SANAJÇILARI 18 OCAK 26 ŞUBAT 1986 KUZGUN ACAR • ALAE TTIN AKSOv" • ERDAL AMNTAR MUSTAFA AJINTAS • HAKKI ANLI • AvNi ARBAS ATTIL A BAYRAKTAR • HANDAN BORUTEÇENE • CIHAT BURAK MUMTAZ CELTIK »NUAD D€VRIW •TOAJEDIKMEN ABIDIN DINC»GUNES ESKIN »MELAHAT EKINCI EVINSEL MEHME1 GULErîYOZ • OKTAY GUNDAY • MEHMET ILERI OMER KALESl • KOMET • FİKRET MUALLA • MUBIN ORHON ODET SABAN • SEUM TURAN • OMER ULUC»ADNAN VARINCA UTKU VARLIK • YASAR YENICELI • FAHRUNNISA ZEYD AudıoVısoai tanıtım progromt saat 17 3 0 d a d " Galerı pazartesı dısında hergun 10 3019 30 arası acıktır Kuvulubostan Sok 44/2 Nımet Apt 80200 N'Santası ÎSTANBUL Tel d ) M?C8W 1479756 MAHMURE ÖZÇELİK Resim Sergisı Husrev Gerede Cad 25 Ocak20 Şubat No S0n Teşv*ıye ÜNSAL TDKER Tti: 1M 71 M • 1tf M 13 . 111 12 M ÜNAL CIMIT BURSA'YA SEVGILERLE HEYKa SERAMİK Sergüı M İcdi • 12 P** 1tW O n w 6 ü » Sınalar amna 8URSA RUHI AYANGIL ATÖLVESI Komjn çeklrdek •feEETİ RRAT K1ZILTUĞ (Lavta) Bntta MARSCHKE (Rut) Esma ÛZCAN (Sopnno) Me«n IRMAK (Kmtrbas) 1. 2. 8. 9 ŞuM Sot 18 00 T« 3S8 8S81 Şifll Sanot M«ffcKİ | Tel 148 63 16 | Resim Sergisi 30 Ocak 1 7 Şubat 1986 'BERK SANAT GALERİSİ" istasyon sanat evi 1985/265 vesa>et Halen Kırsehır E. Tıpı Cezaevı'nde hükumlu bulunan Haygaran Güruz'e M.K.nun 355'incı maddesi gerejınce hükılmluğu nedenı ılc annesi Keguhı Gürız'in vasi tayınine karar verilmıjtı Keyflyct ilan olunu, KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK HAKİMLİCİ'NDEN Doktor MASUME ÇÖL Dahiliye Mütehassısı Adres: Yeşilköy, Polat Yah D:6