23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 1986 HABERLER CUMHURİYET/U Pazarcılar, ev kadınlan ve gecekonducular yeni halin açılışındaydı Ozal: Bu memlekette bağırmayla iş yapmayız Başbakan, İstanbul halk otobüsçüleri, pazarcılar, evleri yıkılanlar ve geçim sıkıntısı çekenlerin gaz bidonlan ve ekmeklerle protestoları ve hal personelinin alkışları arasında hal binasmı açtı. özal açılıştan önce yaptığı protesto gösterili konuşmada, "Bir iki yıl içinde PTT, belki de telefon vermek için kapınızı çalacak" dedi. tstanbul Haber Servisi Başbakan Turgut Özal, bir süredir lstanbul'da yaptığı gezilerde karşılaştıgı pankartlısloganlı protesto gösterileriyle bu kez Bayrampaşa'daki yeni hal binasının açılışında karşılaştı. Gerek tstanbul Anakent Belediye Başkaru Bedrettin Dafauı'ın, gerekse Başbakan Turgut özal'ın gittiği her yerde peşlerinden gelen pazarcılar, gecekondusu yıkılanlar, esnaflar ve ev kadınları dün de protestolannı sürdürdüler. özal, protestolar üzerine, "Bu memlekette bagınnayla, cagırmayla iş yapmayız" dedı. Başbakan Ozal, yeni halin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bugün Avrupa ülkeleri arasında huzur ve güven bakımından en iyi durumda olduğunu söyledi. Seçimlerden önce rakiplerinin "ANAP'ta bir Özal w , baska bir şey yok" diye eleştiride bulunduklannı bildiren özal, şöyle devam etti: "ANAP'ın kunıluşunda benim büyük rolüm var. Ben bir orkestra şeflyim. Orkestrada çalanlar kabiliyetli oimazlarsa, o orkestra şefi istedigi kadar güzel idare etsin, farketmez. Tabıi orkestra şefinin rolıi de vardır." özal, 1987 yılında ülkede elektriksiz köy kalmayacağını, telefon sorununun çozümleneceğini bildirdi ve "Bir iki yıl içinde PTT belki de telefon vermek için kapınıza gelecektir" dedi. Başbakan Özal'ın konuşması, kamyonlarla tören yerine gelen oldukça kalabalık bir pazarcı gnıbu tarafından sık sık "Pazar istiyoruz", "Ekmegimizle oynamayın" sloganlarıyla kesildi. Ellerindeki büyük boy pankartlan sürekli olarak sallayan kalabalığa özal siniılenerek "Bu memlekette bagınnayla, çağırmayla iş yapmayız" dedi. Kalabalığın slogan atmaya devam etmesi üzerine de "Getecegiz, pazarlar konusona da gelecegiz" diye konuştu. Konuşmalardan sonra Başbakan Özal, alanda toplanan büyük kalabalıgın protestoları ve hal personelinin alkışlan arasında kurdeleyi keserek yeni hal binasını resmen hizmete açtı. Bu sırada halin çevresindeki alanda toplanan binden fazla yurttaş, ellerinde tuttuklan pankartlan sallayarak ve sürekli bağırarak Başbakanın dışan çıkmasını ve kendi sorunlanyla ilgilenmesini istediler. Şadiye Hoşgüder adlı Urfalı kadın, elindeki ekmeği sallayarak gazetecilere "Ben 6 çocuk sahibiyim. 7 yıllık pazarcıyım. Çarşamba Pazan'nda terlik satarak ev geçindiriyorum. Kimsenin bettim ekmegimle oynamaya hakkı yok" diye bağırdı. Ozal ve Dalan'ı her gittikleri yerde kamyonlara doluşarak izleyen ve gecekondusu yıkılacak çeşitli semt sakinleri de ellerinde "Bizi evsiz bırakmaya hakkın u yok" yazan pankartlarla Dalan'ı şikâyet ettiler. ALTTN ANAHTAR Başbakan Turgut Özal'a konuşmasına başlamadan önce tstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, tstanbul Belediye Encümeni'nin 1 Ekim 1985 tarihinde aldığı bir karar gereğince, tstanbul'un altın anahtan ile fahri hemşerilik beratını verdi. özal daha sonra tstanbul Barosu'na gitti. özal burada Baro Başkanı Selahattin Sulhi Tekiuay ve öteki yetkililerle sohbet ederken Dalan'ı işaret ederek "Bunlar işin içinde olduklan için, işin büyükliiğünü iyke izah edemediler. Bu nedenle ben mödahafe ettim" dedi. Maçka'dakı TSYD tesislerinde. spor yazarları ile bir toplantı yapan Ozal, yabancılara mülk satma konusuna değinerek, "Araplara mülk satma işini tam yoluna koymuştuk, Anayasa Mahkemesi yasayı iptal etti. Yasanın iptal edilmesine ve ozellikle 10 yd geçmedikçe yeni bir düzenleme>e gidilememesine ilişkin anayasa hükmüne ragmen. Araplara bu ayncahgın nasıl saglanabilecegini formüle etmeye çalışıyoruz" dedi. Özal: Şimdi geçiş dönenundeyiz ŞENOL KONUKÇU tstanbul Adliyesi'nde önceki gün verilen brifinge katılan Başbakan Turgut Özal, "tşkence iddiaianmn ve uygulamalannın önlenmesi" amaayla önerilen "Adli Polis Teşkilatı" için, "Şimdilik gerek yok ileride düşünürüz" dedi. Başına kapalı olarak yapılan birifingde Özal'ın, 30 milyon liranın üzerindeki kaçakçıhk suçlanna verilen hapis cezalannın kaldınlması gerektiğini belirterek, "Bana kalırsa rakam sınırsız olmalıdır" diye konuştuğu öğrenildi. özal, aynca "Hâkim maaşlannı düzeltecegiz" dedi. Önceki gün İstanbul CumBuriyet Başsavcısı Necdet Mengiiç tarafından verilen ve Adalet Bakanı Necat Eldem, tşçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, Yargıtay Başkanı Orban Özdeş, Sayıştay Başkanı Servet Şarahoglu, DGM Başkanı Siiheyl Deiiorman, DGM Sava Yardımcısı Aytekin Gani Ataman, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Zuhal Çokar, ilçe cumhuriyet savcıları ve kıdemli yargıçlann katıldığı brifingde "yargı sonınlan" tartışıldı. Bir saat suren brifingde, son günlerde yoğunlaşan işkence iddialarının önlenmesi için "Adli Polis Teşkilatı" kurulması önerildi. Başbakan Özal'ın "Şimdi geçiş dönemindeyiz. lleriki bir aşamada düşünürüz" diyerek benimsemediği öneriye göre adli polis, savcılann denetiminde çalışacak ve savcılar ilk aşamadan itibaren soruşturmayı yürütebileceklerdi. İşkence konusundaki yayınlann "kasıtlı" olduğunu söyleyen özal, Nokta dergisine itiraflarda bulunan polis memuru için, "1982de DevYol mflitam olduğu için meslekten atılmıştt" dedi. İşkence konusunun konuşulduğu sırada tşçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut'un konuşmacılara "tşkence degil suimuamele" diye müdahale ettiği dikkati çektiAf ile ilgili hiçbir konuşmamn yapılmadığı brifingde Özal, 30 milyon liraya kadar olanlara para 30 milyon liradan fazla olanlar için hapis cezası öngörülen kaçakçılık suçlan ile ilgili olarak, "Bana kalırsa bu 30 milyonluk sınır kaldırılmalıdır. Zaten Köşk'te konmuş bir sınırdır. Para miktan ne olursa olsun, para cezası uygulanmalı. Hapis cezası uygulanmamalı" diye konuştu. Mustehcenlik suçlan ile ilgili cezaların arttırılması yönunde görüşlerin ileri sürüldüğü brifingde Özal, "Hâldmlerin maaslarını düzeltecegiz" dedi ve hâkim açığı için şunlan söyledi: "Genç hâkimlere mesleği sevdirmeli ve özendirici hale getirmeliyiz. Para dunımunu da dıizeltirsek, bâldm açıgı kalmaz." Brifinge katılan bir yetkilinin, Basm Yasası'nm 35. maddesini hatırlatarak, "Efendim gazeteler için 6 ayı, diğer vayınlar için 1 yılı geçince suç sayüan bir yazıdan dolayı dava açılamıyor. Zaman aşımına ugruyor. Oysa >a\ın \olu\la olmayan komünizm ve diğer propagandalarda zaman aşımı sıiresi 10 yıldır. Buradaki eşitsizligin düzeltilerek, gazete ve diger yayınlar için de zaman aşımının 10 yüa çıkarılması gerekir" demesini Başbakan Ozal, tebessum ederek karşıladı. Bir başka yetkili de, "Sayın Başbakamm, o zaman basının bütun ağır toplan üzerinize çevrilir" deyince, özal kahkaha atarak eüldü. EVKADINLAR1, PAZARCILAR VE YENİ HAL Başbakan Turgut Özal, Istanbul gezisinin başından beri her gittiği yerde çeşitli protesto gdsterileriyle karsılanıyor. Ozellikle pazarcılar özal'm gittiği her yere kamyonlara doluşarak gidiyorlar ve konuşmaya başladığı anda pankartlanm açarak protesto gösterilerinde bulunuyoriar. Dun Bayrampasa'daki Yeni Meyve ve Sebze Hali'nin açılışında dapankartlı sloganü gösteriler sürdii Başbakan Turgut özal, yeni halin kurdelesini keserken, pazarcılar ve gecekonduları yıkılacak olanlar protesto gösterilerinde bulunuyorlar. He! cahsanları ise alkış tutuyorlardı.HaUn dıpnda eüerinde ekmeklerle bekleyen kadınlarbaimyortarduhoıoğraf.YALÇ/NÇAKJR) K.Ü.Bektörü H dışına kaç kişinin çıkarıldığı konusunda "Bilgim yok" diyen Içişleri Bakanı Akbulut: üniversite içindeki Tunceli Valiliği de, il dışına gönderme işleminin kendilerinin değil, 3 mescidi Sıkıyönetim Komutanhğı'nm yetkisinde olduğunu bildirdi. kapattı Tbnceli'den çıkarma sıkıyönetim uygnlaması tstanbul Haber Servisi Içişleri Bakanı Yüdırun Akbulut, "Tunceli'de U dtşına gönderme" cezası için "Bakanh|ımız ile ilgili bir uygulama değfl. Bu uygulama, sıkıyönetim komutanlannm yetkisi dahUindedir" dedi. Tunceli'de 9 yurttaşın "zararlı faaliyetlerde bulunduklan" gerekçesiyle valiliğin aldığı karar sonucu başka illerde zorunlu ikâmete tabi tutulmaları ile ilgili sorulan yanıtlayan Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, Sıkıyönetim Yasası'nda Sıkıyönetim Komutanlanna verilmiş yetkiler olduğunu belirterek şunları söyledi: "Sıkıyönetim Yasasına'na göre. komutanlar, kendi bölgelerinde sakıncalı gördükleri kimseleri bölge dışına çıkarabiliyorlar. O maddeye göre yaptlmış uygolamadır. Benim de gazeteden malumatım oldu. Birim bakanlıgımızla ilgili bir uygulama degil. BildigJm kadan ile bu uygnlama, sıkıyönetim dışında uygulanmıyor. Sıkıyönetim otmayan bir yerde bizim böyle bir yetkimiz yok." "tl dışına gönderme" cezasmın şimdiye kadar kaç kişiye uygulandığj hakkında "bilgim yok" diyen Bakan Akbulut, daha sonra şöyle konuştu: "Bu uygubunanın yorumunu yapmak istemiyonım. Yalnız unntmamak lanm ki, Türkiye birtakım badireicrden geçiyor, birtakım badireler atlatmış. Gördügii geçirdigi tecrübelere istinaden de kanunlannı yapraış. Bn kannn yerindedir, degildir, ben onu mıinakaşa etmiyorum. Ama kanundur. Tatbiki nedeniyle hiç kimse eleşürilemez. Sonra meselelere herkesin bakış açısı degişik olabilir. Ben belki de böyle bir tedbirin uygun olacagı kanaatindeyim. Ama siz belki bunun aksini diişiiniiyor olabilirsiniz. Turkiye'de bir de şu mesele var: Bir cemiyet nasıl idare edilir? Eger hukuk devleti oldugumuzu söylüyonız, ki öyleyiz. Öyle olduguna yttrektea inanıyorum. Yani Türkiye kanunlarla idare edilir. Kimse keyfi davranışlarda bulunamaz. Şimdi Turkiye'de kanunlar vardır. tdareciler de kanunlan tatbik eder. Eger idareciler kanunlan tatbik etmezse belki tenkid edilir. Herhalde siz şimdi 'bu kanundur, ama böyle ka TRABZON (Cumhuriyet) Karadeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Güriz, üniversite kampüsü içinde bulunan 3 mescidi kapattı. Prof. Uünz, "Üniversitede yeterii bir cami w . Çeşitli fakültelerde aynca •nesdt bulunması gereksiz" dedi. Türkiye'nin en genç rektörü olarak beş ay önce Karadeniz Üniversitesi'ne atanan Prof. Dr. Kemal Güriz, şunlan söyledi: "Şu anda Tiırkjye'de camisi olan tek üniversiteyiz. tbadet kakkını kullanmak isteyen herkes, mesai swıtiff' aksatmadan bn camiden yararfamabihr. CamimiT kadrolu imama sahiptir. tbadet yapacak olanlara bir engd ve bir problem yoktur. Ancak mesai saatlerinde berkesin görevi başında olmasına ozellikle özen gösterecegim. Namaz sırasında kaza yapüabilir, ama işin aksamasma kesinlikJe göz yumulmayacaktır." nun olur mu?' diye düşünebilirsiniz. Şimdi bunun tartışmasını yapmryonız." Bu arada Tunceii Valiliği tarafından Cumhuriyet'e yapılan açıklamada, önceki gün gazetemizde yer alan haberde sözedildiği gibi, valiliğin "şehir dışına gönderme" uygulamasıyla bir ilgisi olmadığı belirtildi. Bu uygulamanın, normal zamanlarda bağımsız mahkemelerin Tunceli gibi sıkıyönetim uygulaması bulunan. illerde de sıkıyönetim komutanlığının yetkisinde olduğunu da söyleyen valilik, kendilerinin, olmayan bir yetkiyi kullanmalarının söz konusu olmadığını vurguladı. Tunceli Valiliğinin açıklamasında, ayrıca böyle bir uygulama ile ilgili tebligatın da kendileri tarafından yapılmadığı açıklandı. TORKİYE'DC fiBİR DA6HJMI T«ar 1963.. 1964.. 1965.. 1966.. 1967.. 1968.. 1969 . 1970 . 1971.. 1972 . 1973 . 1974.. 1975.. 1976.. 1977.. 1976.. 1979.. 1980.. 1981.. 1982.. 1983.. 'Bıyık kesme' nedeniyle amirini vuran polis yeniden yargılanıyor Yargıtay ömür boyu hapisi bozdu, 30 yıl ceza istedi. Dava yeni iddianame için ertelendi. ANKARA, (Cumhuriyet Börosu) "Bıyıgını düzelf'diyen amirini makam odasmda ölduren polis memurunun yargılanmasına Yenimahalle Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Polis metnuru Şemsettin Özdemir hakkında, Yehımahalle Polis Koleji MUdurü Cemal Göksu Beydeşman'ı öldürmekten dava acılnuştı. Şemsettin özdemir hakkında daha önce davanın bakıldığı Ankara DGM'de Türk Ceza Yasası'nın 459'uncu maddesi uyannca ömür boyu hapis cezası verilmiş, ancak bu ceza daha sonra Yargıtay l'inci Ceza Dairesi tarafında esastan bozulmuştu. Yenimahalle Polis Koleji'nin güvenlik bölümünde görevli polis memuru Şemsettin özdemir, dava dosyasında yer alan ifadesinde olayı şöyle aıılattr. "5 Eyliil 1984 tarihinde kızun hastalanmıştı. Durumu çok kötüydü, özel doktora götünnek için amirim olan Cemal Göksu Beydeşman'ın odasına gittim. Kendisinden izin istedim. Amirim bana (Sen önce git bıyıgını diizett de gel) dedi. Ben gittim, düzelttim. Yeniden geldim. Amirim bana bu kez (Çocuk her zaman hasta mı olurmuş?) diyerek izin vermedi. O sırada elini tabancasına götürdügünü gördiim. Bunun üzerine ben korktum ve tabancama sanlarak, ateş ettim." Sanık polis memuru Şemsettin özdemir, Ankara DGM'de yargüanması sonucunda, "görev başında amirini öMttrdüğü" gerekçesiyle TCY'nın 459'uncu maddesi uyannca ömür boyu hapis cezasına çarptınldı. Sanık avukatlanrun DGM'nin vertniş olduğu mahkumiyet karannı Yargıtay'da temyiz etmesi üzerine, Yargıtay l'inci Ceza Dariesi olayda "adi uhrik" olduğunu belirterek, verilen karan esastan bozdu. Yargıtay l'inci Ceza Dairesi'nin bozma karannda, sanık polise verilen ömür boyu hapis cezasınm, mevcut kanıt durumu ve adi tahrikin gözönünde bulundurulması sonucunda 30 yıl ağır hapis cezasına dönüştürülmesi gerektiği belirtildi. Yargıtay'ın bozma karan ile birlikte, dava dosyası Yenimahalle Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Duruşma, dava dosyasınm üıcelenmesi ve Cumhuriyet Savcısı'nın yeni iddianamesini hazırlaması için ertelendi. Linıni NATO'da yine sorun oldu BRÜKSEL (Cumhuriyet) Limni sorunu NATO bünyesinde "baş agnsı" olmaya devam ediyor. "Kuvvet hedefleri" adı verilen belgenin NATO askeri makamları tarafından tartışüması sırasında, ittifak komutanhğı Atina'nın talebi olan Limni'deki Yunan kuvvetlerinin de bu belgeye dahil edilmesi istemini geri çevirdi. Bunun üzerine Yunanistan itiraz etti ve konunun yeniden şubat ayı ortalanna doğm gündeme gelmesi kararlaştınldı. NATO yönetmeliğine göre, askeri komitede kabul edilen "kuvvet teklifleri" daha sonra sivil kanadın oluşturduğu "Savanma tncckme Komitesi"ne geliyor. Burada kuvvet hedefleri adını aldıktan sonra onaylanmak için üye ülke daimi temsilcilerinden oluşan "Savunma Planlama Komitesi"ne gidiyor. En son olarak da, Savunma Bakanlan tarafından benimseniyor. «84.. Getir dağdunında uçurum büyüyor Gelir dağılımının ücretlilerle, tarım kesimmin aleyhine olarak son 6 yılda bozulduğu, bir araşurma sonucu oriaya çıkJi. Faiz, kâr ve kira geliri elde edenler son 5 yılda 15 puanlık artış sağladılar. Ekonomi Servisi Başbakan yazarlanndan Tevfik Gungör'ün Turgut Özal'ın "1973'ten bu ya köşe yazısında yer aldı. na gelir dağılımı araştırması yaAraştırma sonuçlanna göre, pılmadı, gelir dağılınunın bozul 1963 yılından bu yana tanmın duğuna ilişkin yargılar somut milli gelir içindeki payı yüzde araştınnalara dayanmıyor" di 41.19'dan yüzde 20.11'e düştü. yerek Türkiye'de gelir dağılımı Tarunın gelir pestasından aldırun ozellikle 1980'den bu yana ğı pay 22 yılda yüzde 50 azalmış iyice bozulduğu gerçeğini örtme oldu. Maaş ve ücretin payı ise ye çalışmasma karşın dün ya 1963'ten bu yana inişli çıkışü bir yımlanan bir araşurma bu yön seyir izledi. Maaş ve ücretlilerin deki görüşlerin tamamen gercek gelir dağıhmmdan aldığı pay olduğunu ortaya koydu. 1%3'te yüzde 21'in biraz üzerin19631984 dönemini kapsayan deyken 1966'ta yüzde 37 sınırıgelir dağılımı araştırması, faiz, na kadar dayanmasına karşın gikira, kâr payı gibi rant gehri sağ derek azalarak 1984'te yüzde layanların milli gelirden aldığı 21.48 seviyesine düştü. Araştırpayın 1963'teki yüzde 37.31 se madan da anlaşılacağı üzere ücviyesinden 1984'te yüzde 60'a retlilerin gelir pastasından aldıkulaşuğını ortaya koydu. Bir baş lan pay iddia edildiği gibi artmaka deyişle, rant geliri sağlayan dı, aksine azaldı. Maas ve ücretlar 1963 yılında milli gelir pas lilerin sayısının 1%3'ten bu yatasından yüzde 37 pay alırlar na büyük artış gösterdiği de ken, bu 1984'te yüzde 58.40 ol düşünülürse, milli gelir dağılıdu. Faiz, kira, kâr payı elde mından fert başına aünan payın edenler pasta dilimini 1963'ten büyük gerileme gösterdiği görü1979'a kadar 5 birim arttınrlar lüyor. ken, 198084 döneminde 15 biTanm kesüninin ve ücretlilerim arttırdılar. rin gelir dağıhmındaki payları Maaş ve ücretin payı ise Baş azalırken, faiz, kira, kâr payı gibakan özal'ın her zaman övıine bi rant gelirleri sağlayanların pastadan aldıklan pay da büyuk rek söylediğinin aksine azaldı. Eski Devlet lstatistik Enstitü bir artış gösterdi. Rant gelirlerisü Milli Gelir Dairesi başkanla nin payı 1%3'te yüzde 37.31 iken, 1984'te en yüksek düzeyinndan Dr. Erdoğan Özötün'ün ne ulaşarak yüzde 58.40 oldu. 196876 dönemini kapsayan "Türkiye'nin Gelir ve tstihdam Araştırmanın diğer bir ilginç sodaki Yapısal Değişimi" araştu nucu ise rant geliri sağlayanlann milli gelir dagılımında aldıklan masında uyguladığı hesaplama payın 1980'den sonra büyük bir şeklinin Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Süley geüşme göstermesi. 1979'da milli gelirin yüzde 42.88'i faiz, kira, man özmucur tarafından gelişkâr payı sağlayanlar tarafından tirilmesiyle yapılan 19631984 paylaşılırken, bu oran 1984'te dönemine ilişkin milh' gelir dağılımı araştırması Dünya gazetesi yüzde 58.40'a yukseldi. £ VSİZ KALACA KLA R Anadolu otoyolu yapunı nedeniyle evleri yıkılacak olan vatandaslar, * '/Wze ŞerifAU Çiftliği'nde 6 müyonluk sosyaJmeskenlerigösteriyorlar. Biz 6milyonu neredtn bulaltm?" diye soruyorlar. Nereye gidelim? LEVENT ÇAĞLAR KınalıSakary'a otoyolu çevresinde yer alan 45 kilometrelik ÇamlıcaGebze yolu (Anadolu otoyolu) nedeniyle yıkımlara mart ayında başlanıyor. Bu çalışmalar sırasında eski adıyla "1 Mayıs", yeni adıyla "Mustafa Kemal Mahallesi"nde istimlâk edilen 262 evin yıkım işlemlerine 1 Mart 1986 tarihinden itibaren başlanacak. Karayolları 17. Bolge Mudurmevsiminde dışarıda kalmamalan için göruştuğu tum yetkililerden yanıt alamadığını belirterek şöyle konuşuyor: "Temmuz ayında Başbakanlık, İmar tskân Bakanlığı, Üsküdar ve Anakent Belediyesi'nden evleri yıkılacak ailelerin magdur olmaması için yardım istedim. Vazılı herhangi bir netice gelmedi. Ocak ayı içinde Vali Ne>zat Ayaz ile göruştuk. Vali Bey bize mağdur olmamamız için kooperatif oluşturarak, Toplu Konut Fonu'ndan >arariagiliz. Ancak tmar Yasası gereğince evleri istimlâk edilen yurttaşlara mayıs ayı başına kadar sure tanınırsa, belediye veya Hazine^ye ait arsa verilerek, enkazlan ile kendi evlerini daha ekonomik şekilde yapmalan saglanırsa magduriyetleri bir nebze azaltılabilir" şeklinde konuştu. tşsiz olduğunu belirten 57 yaşındaki Derviş Mermertaş, evinin 120 metrekare olduğunu ve 13 nüfus banndırdığuıı vurgularken şunlan söyledi: "Bize yer göstersinler. Şerif Ali Çiftliği'ndeki evler 60 metrekare ve bem pahalı bem de 13 kişi ayakta dursa sıgmaz." Üç çocuk babası Süleyman Çiçek (31) ise "Bize gösterilen Şerif Ali Çiftliği'ndeki yerier guzel. Fakat 6 milyon lira. Ben 44 bin lira maaşla nasıl borç altına girerim?" şeklinde konuştu. 45 yaşında, tek odada 8 nüfus besleyen İbrahim Uznn ise 1 milyon lira istimlâk bedeli aldığını belirterek, "Bu parayla. bırakın yeni ev yapmayı bir kanş toprak dahi alınmaz. Zaten işsUim, artık çadırda yaşanm" derken, 19 yıldır tstanbul'da çalıştığını soyİeyen 66 yaşındaki Halil ibrahim Ünal, "9 çocugum var. tşim, emekli maaşım yok. 1 milyon 600 bin lira istimlâk bedeli aldım. Kooperatife, borç altına giremeyiz. Sonra hangi parayla onlan oderiz?" şeklinde konuştu. Bir ayağı olmayan 58 yaşındaki İbrahim Çiçek ise, "Bir banun, bir de kendim. Bakanım edenim yok. Mahallelinin hayır için yaptırdıgı evime 500 bin lira enkaz parası verdiler. Şimdi ben nereye gideyim? Yaşlıyız" dedi. Mustafa Kemal Mahallesi'nde oturanlar: Dündar Kıhç: ÖzaFın parüsine girmeyi düşünüyordum Bakan otosunun çarptığı kadın öldü Btustafa Kemal Mahallesi Muhtarı Hatemi Akbulut, mayıs başına kadar süre tanmarak evleri yıkılacak olanlara, daha ekonomik biçimde evlerini yapmaları olanağınm sağlanmasını istedi. lüğu'nce istimlak edilen ve bedelleri odenen 3042, 3008, 3001 sokakta yaşayan toplam 1320 kişi kendilerine tanınan süre içinde evlerini terk etmek zorunda kalacaklarını, ancak nereye gideceklerini, nereye yerleşeceklerini bilemediklerini belirtiyorlar. Yurttaşlar, kendilerine verilen istimlak bedellerinin 500 bin ile 2 milyon 500 bin lira arasında değiştiğini, kendilerine gösterilen İmar tskân Bakanlığı'na ait Şerif Ali Çiftliği'ndeki sosyal meskenler için 6 milyon lira istendiğini, burada ev sahibi olmalarının olanaksız olduğunu bildiriyorlar. Mustafa Kemal Mahallesi Muhtarı Hatemi Akbulut, evleri istimlâk edilen yurttaşlara belediye veya Hazine'ye ait arsalardan verümesi ve bu insanlann kış nırsak yardımcı olacagını belirtti. 11 ocak gunu Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'la göruştuk. Bize, gazetecilerin ve Üsküdar Belediye Başkanı Necmettin Öztürk'ün yanında 262 evdeki yurttaşların magdur olmayacaklarını belirterek yardımcı olacagına soz verdi. Bir hafta sonra tekrar gittik. Belediyenin kapısında bize yardımcı olamayacagını, İmar Iskân Bakanlığı'na ait Şerif Ali Çiftliği'nde istersek yer verebileceklerini söyledi." Ellerinde tapu tahsis belgeleri bulunan ve evleri istimlâk edilen yurttaşların dar gelirli, işsız ve emekli olduklarını, Şerif Ali Çiftliği'ndeki evlerin yuksek fiyatla satılması nedeniyle sorunlarına çare olamayacagını bildiren Muhtar Hatemi Akbulut, "Biz, Mustafa kemal Maballesinin istimlâk edilmesine karşı de tstanbul Haber Servisi Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut'un makam otosu E5 karayolu üzerinde bir kadına çarparak ölümüne neden oldu. öğrenildiğine göre, bakanın makam otosu Gebze'den İstanbul yönüne gelirken E5 karayolu üzerinde aniden yola çıkan Havva Şahin'e (48) çarptı. Ağır yaralanan Havva Şahin'in Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldınhrken yolda ölduğü anlaşıldı. Kaza sırasında bakanın otomobilde olmadığı öğrenildi. Kentte meydana gelen diğer kazalarda ise, 2 kişi öldü, 16 kişi yaralandı. Zeytinburnu Çay Sokak ile Kadıköy Kozyatağı'nda otomobil altmda kalarak ölen iki kişinin Burak Çinik ile Bedriye Kaplan olduğu bildirildi. A.NKARA, (a.a.) Yurtdışına eroin kaçırmaktan yargüanan Dündar Kılıç ile 23 arkadaşımn duruşmasına dün de te>p bandının dinlenmesiyle devam edildi. 4. Kolordu Komutanlığı Ankara 4 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dün dinlenen teyp bandında Dündar Kılıç, bir partiye girmesi için arkadaşlannın baskışı olduğunu bildirerek, "Özal'ın partisine girmeyi düsünüyordum, ama olmadı" diyordu. Ankara Merkez Narkotik Bürosu'ndan bir kişinin Hollanda'ya giderek burada bazı kişilerin ifadesini alacağı yolunda kendisine tstanbul'da bir haber gelip gelmediği sorusu üzerine Dündar Kılıç şöyle konuşuyordu: "Oyle bir haber gelmedi. Yalnu Malatyalı Huseyin böyle bir şey olacagını anlattı, oradan duydum. Ona da tskender soylemiş olabilir." Sanık Dündar Kılıç, eşyaları arasında çıkan not defterinde geçen (Aga Tatlı), (Antepli), (Altan), (Baba), (Bizim Kahve), (Hacı Dayı).. gibi isimleri tanımadığını belirterek yetkilinin, "Bu 'Baba' senin adın mı, daha dogrusu sen misin?" sorusuna, "Hayır, ben 'Baba' degilim. Bana 'Baba' demezler, Agabey' derler o kadar" karşılığını verdi. 34.Y.8336 plakalı arabamın ruhsatını, pazar kurma belgemi, arabanın noter belgesini kaybettim. Geçersizdir. DER VÎŞ ERGÜN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle