18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/10 HABERLERİN DEVAMI Patlama Challenger'ın fırlatıl dığı nokiamn H k m yukse ğınde ve 11 km guneydo ğusunda meydana geldı 30 OCAK 1986 OLAYLABIN ABD1NDAK1 GERCEK ABD'de yas Dış Haberter Sernâ Uzay tarihinin en büyük kazası, başla ABD olmak üzere tüm dünyada şok yarattı. önceki gün Cape Canaveral Üssü'nden fırlatıkuktan 75 saniye sonra havada patlayan Amerikan uzay mekiği Challenger'ın düşüş nedenini belirlemek amacıyla Atlas Okyanusu'nda yoğun arama çahşmalan sürdürülüyor. Çalışmalann dün öğleden sonraki bölumünde, sahü koruma görevlüeri, 100 ton ağırhktaki Challenger'ın 272 kiloluk bir parçasını karaya çıkarmayı başardılar. Arama ekibinden bir yetkili, denizden çıkarılan parçaların, mekiğin hangi bolumüne ait olduğunun araştırmalardan sonra anlaşılabileceğini soyledi. Busta da, Reagan'a, mekikte ölenlerden pilot Francis Scobee^ nin kansırun "kazanın uzay mekiği programını durdurmatnası" yolundaki isleğini iletti. Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon yetkilileri, kazamn nedeninin anlaşılmasının uzun süre alabileceğini belirttiler. Bu arada, Amerikalı roket mühendisleri, Challenger'ın patlamasına ömrünü tamamladıgı öne sürülen motordan kopan bir parçanın ana yakıt tankma girmesinin yol açtığını iddia ediyorlar. NASA'nın uzay mekiği projesini yürüten sorumlusu Jesse Moore, AP ajansına verdiği demeçte, kazamn nedeni kesin olarak anlaşılmcaya kadar, bundan sonrası için planlanan mekik uçuşlannın durdurulmasının söz konusu olduğunu soyledi. önceki gün havada patlayan Challenger'ın yanı sıra, uzay mekigi projesinin öteki iki aracı Discovery ve Columbia'nın, 1986 yılı içinde 15 uçuş yapması planlanmıştı. Uzay mekiği Challenger'ın yapımcısı Rockwellow ve Lockheed Fumalarımn hisse senetleri ise, dün New York borsasında hisse başına ortalama 34 ile 45 dolar arasında düşüş gösterdi. UGUR MUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) 8u işlevi yerine getiremeyen bevlet, devlet olmaktan çıkar. Devletin temel işlevlerini yerine getirmediğı yerde haktan, tiukuktan ve adaletten söz edilemez. 12 Eylül öncesi Türkiye'de anarşi ve terör kol gezmekteydi. Devlet, bütün organları ile felç olmuştu. Devlet güvenlik hizmetini yerine getiremiyordu. Devlet tüzelkişiliği, terör çeteleri karşısında çaresiz kalmıştı. Bu durum, devtet için bir "ağır hizmet kusuru" oluşturuyordu. Hükümetler, halkı terör çetelerme karşı koruyamıyorlardı. Parlamento saygınlığını yitirmiş; hükümet, söz geçiremez duruma düşmüş; devlet kurumları kendi içlerine kapanmışlardı. 12 Eylül'e bu koşullar ile geltndi. "Be/// koşullann belli sonuçlar doğuracağt" kuralı en çok siyasette geçerlidir. Devlet içinde böyle bir "iktidar boşluğu" doğduktan sonra bu boşluğun silahlı kuvvetlerce doldurulması doğaldı. Nitekim böyle otdu ve 12 Eylül "yağmurun y«ğması gibi" geliverdi. Belli koşullar belli sonuçları doğurmuştu. Bunda şaşılacak bir nokta yoktu. 12 Eylül ile gelen dönemde terör olaylarına karışanlar yakalandı; bunların bir kısmı ağır hapis cezalarına çarptırıldılar Terör ile anarşi ile hiçbir ilgileri olmayan siyasal parti, dernek ve sendikalar da bu dönemin hukuk anlayışına göre suçlu sayılarak yargtlandılar. Bu noktada geriye doğru bakıp, düşünmek gerekir: Acaba devlet, kendisine düşen görevi yerine getirmiş olsaydı, bunca insan terör suçu işler miydi? Devletin yerine getirmediği "güvenliği sağlama görevi" bu en büyük tüzelkişiye bir sorumluluk yükler mıydi? Hiç kuşku yok; devlet 12 Eylül öncesinde kendisine düşen "güvenliği sağlama görevini" yerine getirmemiştir. Terörün bu kadar tırmanmasının nedenlerinden biri de devletin o günlerde yetkilerini kullanamaz duruma düşmesiydi. Terör suçu, biraz da devietin yetersizliğinden kaynaklanmıştır. Bu sorumluluk tek tek devlet kurumlarına ve bu kurumlarda etkin görevler yapmış yöneticilere düşmektedir. Diyeceksiniz ki: Nedir bu sorumluluk? Bu sorumluluk ceza sorumluluğu değildir; Hukuksal sorumluluk da değildir. Akçalı sorumluluk hiç değildir. Ya nedir? Vicdani sorumluluktur? Devletin bu kadar güçsüz oldugu dönemlerde yurttaş ne yapsın? "Protesyonel kanlteri" bir yana bırakırsak; bu koşullar içinde birçok yurttaş suça zorla itilmişti. Buna "Hayır" diyebilir miyiz? Ulkeye, bir iç savaşa yetecek kadar silah ve mermi sokulmuştu: Devlet bunu gözünün ucu ile izlemişti; bu ışlerden para kazananlann bir bölümü de devletin en duyarlı kesımleri ile bağlantı bile kurmuşlardı... Devlet tam anlamı ile terör ve çıkar örgütlerine teslim olmuştu. Siyasal nitelikli suçlar nedeniyle af biraz da bu hukuksal ve vicdani nedenler yüzünden de gerekli ye zorunlu sayılmalıdır. Devlet kendisine düşen güvenlik görevini yerine getirmiş miydi ki, şimdi tüm siyasal suçlan af kapsamı dışında tutuyor? Akıl hastalan için söylenen şu fıkrayı bilirsiniz: Adam, akıl hastanesindeki bir hastaya sorar: içerde kaç kişisiniz? Hasta, bu soruyu şu soru ile yanıtlar: Siz dışarıda kaç kişisiniz? Evet, dışardakiler kaç kişidir? *• * Not: Bu arada iki küçük haber vereyim. Bırıncısi şu: Hani geçenlerde bir kamu kurumundan söz etmiş; bu kurumdaki görevlinin bu kuruma müsteşar yardımcısı olarak atanan bir arkadaşını protesto ederek, atama işlemini durdurmak için çok çahştığım anlatmıştık. Aynı kurumda daire başkanı olarak çalışan bu görevli, atamayı engelleyemedi, atama işlemi tamamlanınca da istifa ederek görevınden ayrıldı. Yenı müsteşar yardımcısı, daha önce bu kurumda çalısmaktaydı; sonra çok ünlü bir işadamının yanında iş bulmuş ve kurumundan aynlmıştı. Aynı kurumun daha önceki müsteşar yardımcısı da şu arvda devleti dolandırmak suçundan aranan bir işadamının yanında bol ücretle ış bulmuştu. Umarız, görevınden ayrılan daire başkanı, kendisine iş ararken daha özenli davranır. Yeni müsteşar yardımcısı da artık eskı patronu ile ilişkisini keser! İkinci haberimiz de şöyle: Hıkmet Özdemır adlı bir doktora öğrencisı SBF'de "Yön Hareketi" konulu bir tez hazırlamış ve gereken sınava da girmıştı. Jürıde Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Prof. Aydın Yalçın ve Prot. Dr. Bülent Daver görevliydiler. Prof. Yalçın, teze muhalefet etti. Muhalefet etmekle de kalmadı; jüri toplantılarını engelledi. Konuyu kamuoyuna yansıttık, daha sonra ilginç bir gelişme oldu. YÖK Başkanı Doğramacı konu ile ilgilend). Bu kez bir yeni jüri oluşturuldu. Yeni jüride Prof. Dr. Soysal ile Prof. Yalçın'a yer verilmedi. Yeni jüri için Prof. Dr. Bülent Daver, Prof. Dr. ilhan Akın ve Prof. Dr. Kemal Dal görevlendirildiler. Doktora öğrencisı Hikmet Özdemir, bu karara karşı idare mahkemesıne başvuruyor. Herhalde Mümtaz Soysal da dava açacak. Yeni bir dava başlıyor: "Yön Davası"! GOZLEM (Baştarafi 1. Sayfada) saklann uygulaması, daha dün gibi değil midir? Olağanüstü koşullar gerekçesiyle basm özgürlüğünün çiğnenmesi doğal mı sayılmalıdır? Ülkemizin geçmiş'mde acı verici ve utandına olaylar yaşanmıştır. Gazetecilerin yazıları ve fikirlerinden ötürü tutuklanmalan, cezaevine atılmaları, gazetelerin yaptıklan yayımlardan Otürü kapatılmaları basm özgürlüğüyle bağdaşabilir mi? Gerçek şudur ki, basm, çoğu iktidann gözüyle; denetlenmesi gereken, baskıya alınmasında yarar görülen ve topluma her zaman zarar verebilecek bir kurum olarak değerlendirilmiştir. Acaba 20'nci yüzyıhn sonuna yaklaşırken, iktidarlar bu eğilimden kurtulabilmişler midir? Neyazık ki bu soruya olumlu yanıt verebilmek olanaksızdır. Bugiin Türkiye'de ne yasal koşullar basm özgürlüğünü güvenceye almaktadır, ne de iktidar çevreleri basına demokratik bir yaklaşunla eğilebilmektedir. Oysa özgür basm sağlıklı bir çalışma ortamına kavuşmadan demokrasiden nasıl söz edebileceğiz? Türkiye'de basm ile iktidar mucadelesine bir son vermek gerekiyor. Çünkü Batı Avrupa'da ve Amerika'da geçersiz bir dizi basm suçu nedeniyle yazarlann, munabirlerin, yazı müdürlerinin sık sık savcılar ve yargıçlar karşısma çıkmak zorunda kalmalan hiçbir şeyi değiştirmiyor, basın özgürlüğü savaşımım uzatıyor. Matbaa makinesi 250 yıl sonra Türkiye'ye girebildi, bakalım basm özgürlüğünü Batıdan kaç yüzyıl sonra üikemizde benimseyebileceğiz? Yetkili, bulunan parçalann çoğunun çok küçük boyutlu olduğunu, bunun ise mekiğin çok şiddetli bir patlamaya uğradığmı gösterdiğini belirtti. Bulunan parçâlar Cape Canaveral yakınlanndaki Patrick Hava Kuvvetleri üssündeki bir hangarda incelenecek. Incelemenin aylar sürebileceği kaydedildi. Başkan Ronald Reagaa, kazada ölen Amerikahların ailelerine telefon ederek başsağhğı diledi. Başkan Yardımcısı George Iki finnanm da yetkilileri, kazayı televizyondan izlediklerini ve nedeninin bir an önce belirlenmesini umduklannı belirttiler. Öte yandan bütün Amerika, önceki gün meydana gelen kazada ölenler için yas tutuyor. Patlamadan sonra, New York kentinin ünlü yüksek binası Empire State, tüm ışıklannı söndürerek, kentte yas başlattı. Uzay mekiği Challenger'la uzay a giden ilk "sade vatandaş", 37 yaşındaki iki çocuk annesi öğretmen Christa McAuliffe'nin aüesine özel bir sigorta şirketi tarafmdan 1 milyon dolar verileceği acıklanırken, 6 astronotun ailelerine kazadan dolayı ne kadar sigorta verileceği açıklanmadı. EVREN'tN MESAJI Cumhurbaşkanı Kenan Evren olay nedeniyle ABD Başkanı Ronald Reagan'a bir başsağlığı mesajı gönderdi. Evren, mesajmda uzay mekiği Challenger'ın fırlatılışından hemen sonra infilak etmesinden ve 7 kişinin ölmesinden duyduğu üzüntüyü bildirdi, taziyetlerini iletti. Başbakan Özal da Reagan'a gönderdiği mesajda "uzay araşürmalanna duyulan hayranlıgı" ifade ederek, "Onlar insanlık adına çalışıyoriaıtlı. Hepsiyk gunır duyuyoruz" dedi. Dışişleri Bakaru Vahit Halefoğlu meslektaşı Shnltz'a TBMM Başkanı Necmettin Karaduman da ABD Başkan Yardımcısı Busta ile ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Thomas O'Neü'e birer başsağlığı rfıesajı gönderdiler. GORBAÇOVUN MESAJI FLORIDA ARAMA. ALANI 70x180 km. ARAŞT1RMALAR AĞIR CÎDİYOR Bahkadamlann deniz dibinde 160 metreye kadar inmeleri gerektiğini belirten yetkililer bu derinlikte uzun süre kalmamn tehlikeli olacağmı söylediler. ANKARA'dan Y L I D Ğ N A ÇN O A (Baştarafi 1. Sayfada) iddiah banka ve firmalan, çok uluslu şirketleri, yuneticileri, yine Avrupa'nin önde gelen politikacılanyla her yıl Davos'ta biraraya geliyor. Kış sporlarımn yapıldığı rahat bir atmosferde Avrupa ve dünya ekonomisine yön vermesi planlanan kararlar burada tartışıhyor. Firmalar ve poliükaalar, "ortak karar" olmasa bile, "ortak bir stratejV belirlemeye çalışıyorlar. Ekonomilerin hangi politikalarla yönlendirileceğı burada enine boyuna tartışıhyor. îşte Davos böyle bir merkez. Ancak bu yıl Davos toplantısının Türkiye açısından önemi bu özetlenen çerçeveyi çok aşıyor. Davos bu yıl geçmiş yıllara göre Türkiye açısından oldukça farklı bir niteliğe sahne olmaya aday görünüyor. önemi de dış politikadan kaynaklanıyor. Birkaç gün sonra Başbakan Turgut özal ile Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu Davos'ta bulusacak. "Buluşacak", derken bu butuşmamn niteliğini biraz açmak gerekiyor. tki Başbakan önceden planlanan biçimde bir panelde biraraya geliyor. AET Komisyon Başkanı Gaston Thorn'un yöneteceği "Geleneksel ekonomik politikalan günümüz ekonomUtrjnin sorunlarmı çözmeye ne ölçüde yeterti?" konulu bir panelde Turgut özal ile Papandreu biraraya geliyor ve bu konuyu tartışıyor. Tartışma sadece konuyla ilgüidüşüncelerin açıklanmasıyla kalmıyor, bunun da ötesinde iki başbakanın birbirlerine karşıhklı soru yöneltmelerini de içeriyor. Sanki "uluslararası bir gizli el" birbiriyle nedense bir türlü uyuşamayan bu iki ülkenin basbakamnı birpanelçerçevesinde de olsa biraraya getiriyor. Burada önemli nokta "böylestne bir bulusmamn" gerçekten sadece "panel tartışması içinde" kahp kalmayacağı. Acaba iki ülke başbakanı sadece bir panelde mi biraraya gelecek? Yoksa Davos fırsat sayılıp iki ülke arasındakı yülardır sürüncemede kalan politik konulann karşılıklı görüşülmesine bir başlangıç mı oluşturacak? Edindiğimiz izlenim, böyle birfırsatm her an gerçekleşebileceği yolunda. Düsünün bir kez, sabahtan akşama kadar bir sürü yuvarlak masa toplantısı, panel ve tartışma birbirini izliyor. Bu arada kahvalülar, öğle yemekleri, akşam yemekleri, kokteyller, toplantıya katılan 100'eyakm uluslararası politikacıyı karşı karşıya getiriyor. Kış sporlarımn verdiği rahathk içinde, gerginlikten uzak bir atmosferde çeşitli ekonomik konular tartışüırken bu arada Türk ve Yunan başbakanlan koridorda, masa başında, yemek sofrasında, salonda dolaşırken, otururken birbirlerini kimbilir kaç kez görecekler? O arada bırakın "Türk ve Yunan"olmayı, bırakın "Türkiye ve Yunanistan'a yön veren başbakan" olmayı, en azından iki "insan" olarak o kadar sık karşılaştığımz bir kişiyle el sıkışıp "hadi gel şu işi konusahm " demez misiniz? De ~~~~~~~ meseniz bile, aklımzdan bu tür duşünceler geçmez mi? Davos'un önemi Türkiye açısından işte bu noktada düğümleniyor. özal iktidara geldiğinden beri Papandreu'ya surekli olarak zeytin dalı uzatıyor, "gel görüselim'' diyor. Belki iki ülkenin başbakanı Davos'ta bu fırsatı değerlendirebilir. özal bugün Zürih'e hareket ediyor ve hemen öğleden sonra Türkiye'de yatırım yapmakta olan İsviçre fîrmalannın yöneticileriyle görüşmelere geçiyor. Yine bu akşam Türk ve Isviçreli işadamlanmn katılacağı bir akşam yemeğinde Türk ekonomisi ve dışa açılmaya ilişkin konular ele almıyor. Davos'a hareket ise yarın Zürih toplantısından sonra gerçekleşiyor. Gerek Davos toplantısınm uluslararası bilinen niteliği, gerekse ÖzalPapandreu buluşmasımn heyecanı cumartesi ve pazar günlerine kayıyor. Milli Piyango çekildi Milli Piyango'nun Ankara'da yapılan 29 ocak çeküişinde ikramiye kazanan numaralann listesi: Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov, ABD Başkanı Ronald Reagan'a bir başsağhgı telgrafı gönderdi. TASS Ajansı'nın habe, rine göre, Gorbaçov mesajında, olaydan duyulan üzüntüyü paylaştıklannı belirterek, ABD halkına ve ölen astronotlann ailelerine başsağlığı diledi. AVRLPA MEKİCİ Bu arada Fransizların başını çektiği "Avrupa Mekiği" üzerindeki çalışmalann sürdürüleceği bildirildi. Fransa,1990'lardauzaya Arien 5 roketi üzerinde bir mekik göndermeyi planlıyor. 50MİLYON 981240 839121 30 MİLYON 379923 20 MtLYON 729013 741543 756011 40 MtLYON ÖÖRENCtLERl YJKJLDl ötretmen Christa McAuliffe'in olmesi.kendisbü çok seven öğrencilerini yasa boğdu.fTelefoto: AP) 10 MtLYON İşkenceyi birlikte yok edeUm HAKKI ERDEM 8 MtLYON mış elemanların itibar görmesi, rek, reddettiği bir olay olarak işgörevlerini yapmış kabul edilmelem görmüş ve bu nedenle de cöleri güvenlik güçleri için bu yön6 MtLYON ANKARA SHP son gün zülebilecekken, çözümsüzlüğe temi bir tür zorla meşrulaştın868267 lerde yoğunlaşan işkence iddia mahkum edilmiştir. yor. 4 MtLYON lannı TBMM gündemine getireBugün bir gerçeği kabul etmek 131102 703995 rek, bir Meclis ara^tırması iste gerek. Türkiye'de işkence ve kö Hükümet, surekli olarak 2 MtLYON yecek. SHP Genel Başkanı Ay tü muamele vardır. Bugün olduişkencenin üzerine gittigini söydın Güven Giirkan Meclis araş ğu gibi dün de vardı. Bu sorun lüyor. Sizce oiayın üzerine giden 262618 539211 686397 933011 tırması önergesini TBMM'nin 11 ne ANAP hükumetinin, ne de bir hükümete karşı işkence na1 MtLYON 048577 122310 166701 365622 şubatta açılmasından sonra vere geçiş döneminde görev almış hü sıl yapüabilir? GÜRKAN Yaklaşımda ya437403 462803 677792 905200 ceklerini bildirerek, ortak bir kümetlerin sorunudur. Bu sorun, önerge hazırlanması için ANAP uzun zamandır Türkiye gündenılgı var. Zaten aramızdaki fark 500 BtN ve MDP ile görüşeceklerini soy minde yerini almıştır. Ama sorun o ve bunun için TBMM'nin va051943 116172 240695 275991 363892 376304 387576 485240 ledi. Gürkan, "TBMM'ıün resmi hâlâ çözümsüzlüğünü sürdürü ziyete el koymasını istiyonız. yotlardan dunıma elkoyması, yor. Bizce yapılacak şu: TBMM Hükümet,'olaylar munferittir, 659080 835260 840820 956000 tartışması ve tavır alması gerek işkence ve kötü muameleyi bir yakalanan suçluiar ceza görmek400 BtN 034691 152884 198214 226865 lidir. Bu konuda TBMM millet ulusal sorun ve insanlık sorunu tedir, mesele bttmişür' şeklinde adına tavnnı ortaya koymalıdır olarak değerlendirmelidir, dunıyaklaşıyor. Oysa başka meka264432 350933 434792 516211 544926 553532 605566 627622 ki, olay çözülebilir hale gelsin" ma elkoymalıdır. Bunun yolu da nizmalar çalışıyor. İşkence ve vereceğimiz bir Meclis araştırma631883 708019 750439 779317 dedi. kötü muameleyi ispat edebiüne795127 875311 884968 939738 nin güçlüğü, işkence gören inSHP Genel Başkanı Gürkan, sımn ANAP tarafından kabul 300 BtN sanları çoğu kez dinleyecek bir işkence iddialarının TBMM'de edihnesi ya da ortak bir Meclis 056606 102779 129768 173526 olusturulacak bir komisyonca in araştırması yolunu açmamızdır. kulak ve vaziyete el koyacak bir ANAP »e MÜP Meclis muhatap bulamamalan gibi. 181661 189481 234239 245118 celenmesi önerisi ile ılgili olarak 287789 319166 360597 378583 Cumhuriyet'in sorulannı yamt araştırması istegine katılmazsa Olaya böyle yaklaştığmız zaman 409149 418088 454830 467097 larken, Meclis araştırması yoluy ne yapacaksınız? meseleyi kökünden çözemiyorGÜRKAN Onlar katılma sunuz, sadece bir kaç yüz insanı 486374 534047 538376 602789 la kurulacak komisyonun "iş685276 701223 735695 747814 kenceyi kimin, nerede, hangi sa da biz, Meclis araştırması açü cezalandırmış görünmekle soru814931 915728 931549 935476 yöntemkfte yapagmı ve boyutla ması için, SHP olarak TBMM nun sürmesine neden oluyorsu200 BtN nnı inceleyerek, önlemlerini or Başkankğj'na bir önerge verece nuz. Konunun Meclis'ce araştırıl002939 016724 062195 169905 uya koyabileceğini" soyledi. ğiz. Bu süreci kesmezsek ve 190551 199384 208882 215787 Gürkan, bugün hükümet ve dev TBMM'yi bu meseleye sahip kü masından çekinmemek lazundır. 242227 283162 304291 317775 let yöneticilerinin açıklamalany mazsak. güvenlik güçlerimizin ANAP'ın da çekinmemesi la382822 402138 409575 454295 la işkencecilere bir tür gizli ko olağanüstü bir biçimde yıpran zım. Çünkü, bu sorun sadece 465152 488816 491959 505513 ruma yaptıklarını bildirerek, masını da örüeyemez hale gele ANAP dönemine özgu değildir. 506839 526116 527477 593942 "Biz, güvenlik güçlerimizin çok ceğiz. Türkiye'nin gündeminde on yıl633112 703602 744084 785124 önemli bir kısmının zaman zaBiz, güvenlik güçlerimizin lardır vardır. TBMM'nin resmi 788170 822508 853959 898753 man kendi tradeleri dışında bazı kendi özgür iradeleri ile ve istek yollardan duruma el koyması, 917242 926482 927036 928041 şeyleri yapmak durumunda kal leriyle ve bütünüyle böyle bir in tartışması ve tavtr alması gerek100 BtN lidir. Ancak o zaman çözüm imdddanna inanıyoruz. Türkiye'de sanlık dışı muamelenin dışında 012506 014179 026630 040783 şu veya bu şekilde işkence ve kö olduğunu düşunmüyoruz ve ka kânlan açılabilir. ANAP gereksiz ve haksız ye129553 156465 183868 228869 tü muamele yapmak durumun bul etmiyoruz. Ancak, güvenlik 248952 279683 295416 302332 da kalanlar, bunlan kendi irade güçlerinüz bir sorunu ne şekilde re bir savunma içine girmesin. 369895 399550 409798 415520 leri dısında yapmıslardır" diye çözerlerse çözsünler, ne işlem ya Biz, bu mesele ANAP'la birlikparlarsa yapsmlar, ama mutlaka 423861 469504 474890 504227 konuştu. te başlamıştır, ANAP zamanınçözsünler gibi yanhş bir yönlen505959 514225 547261 569433 da bütün bunlar olmuştur, demiIşkencenin yalruzca bugünün dirmenin içindeler. Bu politika570852 607516 650030 723941 yoruz. Gelin bunun üzerine bir748374 750244 757855 770689 sonmu olmadığını ve ANAP'ın nın düzeltihnesi gerekli. Bu, is likte gidelim, diyoruz. Eğer gjt813032 833660 884075 907035 gereksiz ve haksız bir savunma ter istemez güvenlik elemanlan mezseniz, o zaman koruyor du911303 912825 939682 957614 içine girmemesi gerektiğini kay mızı yöntemden çok sonuca yö rumuna girersiniz ve sorumluluk 968108 979471 983064 991152 deden Gürkan, "Sosyal demok nelttiriyor. Yani işkenceye bir tür yüklenirsiniz. Aynca, meselenin ratlann daha iktidar olduklan gizli teşvik var. Açıktan teşvik 50 BtN TBMM'de tartışılması Avrupa Dk gün Türkiye'de işkence ve kö001794 006552 021953 048052 tn mnamele suçunda azalma yok ama... Herhangi bir biçim Insan Haklan Komisyonu'nda de itiraf sağlamış, herhangi bir açüan davanın gerekçesini orta104751 132299 135676 139570 olacakür" dedi. biçimde sözde olayı açığa çıkart dan kaldıracaktır. 150407 151867 157719 162905 Gürkan, Cumhuriyet'in konu207025 242908 243797 251458 265818 266146 266573 304910 ya ilişkin sorularına şu yamtlan 309857 324849 337387 349629 verdi: 360534 372564 452096 465570 İşkence iddialarının araştı484805 521371 522520 533208 nfanaa için TBMM'de bir komis536318 556618 567483 589647 yon oluşturulmasuu istediniz. 598233 612085 613859 618011 Bunu daha somut bir biçimde 637939 641804 644834 648243 ortaya ko^r nusınız? Komisyon 653536 662642 696215 698704 kurulması için ne yapacaksııuz? 762023 825876 853767 867257 GÜRKAN Biz, Türkiye #•* 879601 893881 914494 931429 Cumhuriyeti'nin içerde ve dışa959765 974571 975558 994035 nda işkence ve kötü muamele #• 20 BtN söylentileri ile yıpratdan bir ül04411 05384 09537 16420 20353 ke olmasıru istemiyoruz. tstiyo21762 24332 25253 26855 28073 ruz ki, bu sorun bir siyasal çekiş. 28834 30401 36723 43027 47325 menin ve partilerarası siyasal ya47516 60090 70657 73704 74676 tınmın odağı haline getiriknesin. tnamyoruz ki, toplumun büyük 80225 91942 92162 95316 bir kesimi partilerin yetkilileri de 10 BtN 0 1 % 0227 0554 0784 0967 1143 özünde Türkiye'de işkence ve kö4919 5241 7125 7831 8050 8838 tü muameleyi istememektedir. Ancak, soruna bugüne değin * J> & • » J 9443 9497 9762 9922 «Hf nesnel ve yapıcı bir yönde yak4 BtN laşılmamıştır. Sorun genellikle 040 410 785 829 muhalefet partilerinin önemsedi2 BtN ği, siyasallaştırdığı, iktidar par03 17 25 26 tisinin ise buna karşı savunma AMORTİ mekanizmalannı harekete geçire37 Arabanıza "satılık" levhasını SABAHl'ın küçük ilanlarında asın. SABAH Küçük İlanları Tel: 172 22 00(22 Hat) 172 52 29172 52 30 "ctkili, hcsaplı" (Baştarafi 1. Sayfada) cagnsını olumlu buluyonız". ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler ise, SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan'ın TBMM'de işkence komisyonu kurulması önerisine karşı çıkü. Cumhuriyet muhabirinin konuya ilişkin sorusunu yanıüayan Keçeciler, "Bu gibi konuları araştırmak devletin isidir. Bu işi başkalannın yapmasını istemek devletin yargı organlanna itimatsıriık olur" dedi. "Bizim iktidannıız döneminde işkence yoktur. lşkence iddialan polisi görev yapamaz hale getinnek isteyen çevreterce ortaya atdmış olaylardur" biciminde konuşan Keçeciler, Türk polisinin kanunlar çerçevesinde çalıştığını savundu. Keçeciler, Türk polisine yönelülen işkence iddialarını asılsu bulduklannı da kaydetti. Keçeciler, "ttirafçı işkenctci pons" Sedat Caner'in anlattığı işkence yöntemlerinin "hayali" olduğunu savundu. "Bizim Iktidanmızdan önce mestekten ihraç edilen bu adam, Adalet Bakanı Necat Eldem'in kornması olarak takdim ediliyor" diyen Keçeciler, "Soylediklerinin bir kısmnun yalan oldugu ortaya çıkan bu adamın soylediklerinin dogru olduguna neden inanayun" şeklinde konuştu. Ortaya atüan ve yargı kararlanyla da somutlaşan işkence iddiaları olduğunun ammsatılaması üzerine Keçeciler, "Bizim iküdarımız döneminde olmadı. Ferdi olarakfekenceyapanlar cezalandınlır. Sistematik bir olay yoktur. Biz işkence iddialarının üze (Baştarafi 1. Sayfada) rine gideriz. Suçhıyu bnlsrsak oiacak yayınlann TRT'de rekcezalandınnz" dedi. lam yapmalannı ve duvar ilanKeçeciler, sözlerini şöyle sür laruu da önlüyor" dedi. dürdü: Önerinin getirdiği önemli bir "Bizim iktidarunuda işkence yeniliğin de muzır yayınlarla ilyapdsın, kötü muamele edilsin gili olarak olusturulacak kurudiye bir telkin yoktur. Polisi ça lun yargı organlaruıa resmi bilirhşmaz hale getirmeye haklonuz kişüik yapması olduğunu söyleyoktur. Muhalefetin ve basının yen Aksu, "Mesela bir füm kobu tür iddialan surekli gündem nusunda üç ayn bilim adamı üç de tutması polisi örgütler karşıayn görüş belirtiyor. Bundan sında çalışamaz hale getirir. Bu sonra müstehcenlik konusunda iddialar bu kadar gündemde tu kurul bilirkişilik yapacak ve bu tulmamahdır. Ne işkenceden ya tartışmalar da sona erecek" denayız, ne de polisin güçsüz hale di. Aksu, öneri ile getirilen pagetirilmesini isteriz. Bu hassas ra cezalan konusunu da şöyle bir dengedir. Polisi güçsüzleşüraçıkladı: mek isteyenlerin ekmegine yag "Kısıüama>a tabi olan eserlesürmeyiz. Bizim tavnmız gayet rin satış bedeli üzerinden yüzde acık ve sarihtir." 40'ı Toplu Konut ve Kamu Ortaklıgı Fonu'na aktarılacak. Para cezalan kişilere en az 500 (Baştarafi 1. Sayfada) bin lira, en fada 5 milyon lira 3 yıla kadar ağır hapis cezasına olarak verilecek. Mevkutelere çarptınhyor ve bu işlem basın verüecek para cezalan ise agıryoluyla yapıldığında ceza üçte laştınldı. Mevkute bir ay öncebirden yarıya kadar arttınlıyor. ki tirajının ortalamasının top159"uncu maddeye göre ise "devlam satış bedelinin 15 ile 45 Waü letin askeri ve emniyet kuvvetlearasında agır para cezasına çarprini", "tahkir ve tezyif' edenler, tırılacak. Yayın aylık ise bir ay bir seneden altı yüa kadar ağır önceki tirajımn toplam satış behapisle cezalandınlıyor. Her iki deli en az 15 en çok 45 ile çarpımaddede "isim zikredUmese de" larak para cezası belirlenecek. bu kişi ve kurumlara "matufiyeMesela tirajı 300 bin olan bir gatinde tereddüt edilmeyecek" kazete 15 katı para cezası ödemedar kesinlik olan durumlarda ye mahkum edilirse, satış fiyatı "tecavüz sarahaten" olmuş sayı70 lira ise 315 milyon lira ceza lıyor. Savcüığm bu konularda daödeyecek. Bu en düşük cezaya va açabilmesi için Adalet bir örnek. Bakanlığı'mn izni gerekiyor. Müstehcenliğin tanımını yap işkence Muzır yayına TV reklamı mak çok zordur. Müstehcenlik dinamik bir kavramdır. Kişiye, zamana, zemine örf ve adetlere göre degisir. Dinamik bir kavram oMufu için de buna karar verecek bir kanıl oluştunıyoruz. Yargı organlan artık bilirkişi aramayacaklar. Kısıtlamaya tabi yayınlar, ruhsat verilen yerlerde satüabilecek ve hiçbir şekilde ilan edilemeyecek" Ata Aksu ve 107 arkadaşı tarafmdan TBMM'ye sunulan ya sa önerisi müstehcen yayınlanı önlenmesini amaçlıyor. Yas; uyannca muzır yayınlar kısıtla maya tabi tutularak sadece mül ki amirin izin vereceği ruhsat yerlerde satılmasına olanak tan nıyor. Yasa önerisi önümüzdı ki günlerde TBMM Genel Kun lu'nda görüşülecek. İllian Selcuk Playboy ve (Baştarafi 1. Sayfada) "Playboy" dergisinin ilk say hakkmda müstehcenlikle ilgili I takipsidik kararı (17.1.1986 taı 86/14 sayüı karar) bulunması rağmen, Basın Savcılığı şimdi 1 kanlar Kurulu'nun 1967 ve lî yıllanndaki kararnamelerine ı yanarak soruşturmayı sürdü yor. Savcılık Playboy dergisi "Kapaktaki uvşan amblemi' baa sayfalannın girişi yasak c orijinal Playboy'a benzediği rekçesiyle 'İktibas" yapddığı diasını soruşturuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle