22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 HABERLER 28 OCAK 1986 Laleti piyasasında bir olay daha Kıbrıs planına tepkiler Polonyalı turiste deri Çağlayungü: 'Eski aş mağazasında dayak benzetmesi laubalilik Malav/ski Bogumil adlı Polonyalı turist arkadaşının posta ile gönderileceği vaat edilen siparişini sormak üzere gittiği deri giyim eşyaları satan dükkânda Kahraman ve Zafer Çağatay tarafından dövüldü. Aralık ayında gazetemizde yer alan "Istanbul'da Polonya Pazarı" haberinde anlatılan bir Polonyalı kızın zorla alıkonulması olayından bir müddet sonra durulan bazı deri giyim eşyası satıcılarımn baskı ve tehdit uygulamaları sürüyor. GÜROL KARA ANKARA, (UBA) Sovyetler Birliği Ankara Büyükelçisi Vladimir Lavrov'un, düzenlediğı basın toplantısında, Başbakan Turgut Ozal'a verdiği yanıta tepkiler sürüyor. Eski Dışişleri Bakanı Jhsan Sabri Çağlayangil, hükümetin tutumunu sen bir dille kınarken, emekli büyükelçi Semih Günver ise, büyükelçinin ülkesi adına konuştuğunu, Başbakan özal'a verilen yanıtın Sovyetler Birliği'nin resmi göriişü olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Çağlayangil, Kıbns anlaşmazlığının kronik hale gelmesinden Sovyetler Birliği'nin endişe duydufunu belirterek, "Son yapbklan teklifleri gibi öneriler öne siirerler. Bu onlann eski âdetidir. Yeni olan, durup dururken bu konuyu giindeme getinnelerid i r " dedi. Sovyet önerilerinin her türlü yoruma açık olduğunu kaydeden Çağlayangil, Türkiye için önemli olan şeyin adadaki soydaşlannın 9 POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Dilde Yasak... Sözcük yasaklamalarının yeniden başladığı söyleniyor. Dil devrimine karşı olanlar yeniden canlandılar, hem de Atatürk'ün kurduğu, parasını verdiği kurumlarda dal budak salmaya başladılar. Sözcük yasaklamak bize Franaz Devrimi'nden sonra girmışse de, Sultan Abdülhamit döneminde doruk noktasına ulaşmıştır. Hangi sözcükten korkuluyorsa, o sözcük sansürcülef tarafından silinmiştir. Halii Ziya Uşaklıgil, "Neredeon satıriık bir fıkra basılmak üzere ise, bunun en az beşhçık&nlmaya mahkumdu" der. Hüseyin Cahit Yalçın ise, "Abdülhamit döneminde gazetecilik iyice güç bir işti... İp üstünde çambazlık belki akadar ustalık gerektirmezdi" diye anlatır. Üstat Hüseyin CahiÇ Yalçın sansürden çok çekmişti, ama Mercan Okulu müdürü iken öğrencilerine çektirmişti. Darülbedayi dergisinin Behzat Butak için çıkardığı özel sayısında şu satırlar var: "... Gerek Edebiyatı Cedide 'de ve gerekse Meşnıtiyet ileri gelenleri arasında fazla ün almış bir zat Mercan'a müdür olarak gelince, günün birinde Behzat'ı elinde Ebuzziya Basımevi'nde basılmış bir kitap olduğu halde yakalamtş ve hlç dinlemeden okuldan kapı dışan etmişti." Elbette bu fazla ün salmış denilen kişinin Hüseyin Cahit Yalçın olduğu anlaşılıyor. Neler denir, neler denmezdi, bir sözlük çıkarılabilirdi. Halit Ziya Uşaklıgil denen ve denemeyen sözcükler üstüne şunları soyler: "...Biraderdiyemezdiniz, biryandan Sultan Murat, öbüryandan Reşat Efendi vardı; tepe diyemezdiniz, Yıldız Sarayı'nm bir tepe üstünde kurulduğuna anıştırma yapmış olurdunuz; sakal, hele boya hemen padişahın boyalı sakalma işaret sayılırdı; ve böylece yüzlerce sözcük vardı ki, bir yanından tutulup çekilince bir lastik gibi uzar, Yıldız Sarayı'na ulaşırdı." Bugünkü sözcük yasaklamalanna gelince, Abdülhamit dönemi yeniden mi geldi, diyeceğiz. Atatürk devrimcilerinin yenik düştüklerini, Abdülhamit yanlılannın üste çıktıklannı mı soyleyecegiz? Bakıyorum da çevreye şaşıp kalıyorum. Türk Dil Kurumu'nun Atatürk devrimleri adına yayımladığı kuşe kâğıdına basılmış pahalı dergilerin diline bir göz gezdirin unutulmuş Osmanlıca sözcüklerin özenle kullanıldığını 96receksiniz. önem, durum gibi dilde tutmuş, yerine Osmanlıcaları konduğu zaman göze batan sözcükleri bile atıyorlar. Kimileri önemi kullanıyor da, durumu hiç kullanmıyor. Vaziyet, hal demek daha kullamşlı geliyor. Eskiden dile meraklı olanlar, konuşurken cfalarlar, sözcüğün ilkin Arapçasını söylerler, sonra öz Türkçesi ile düzeltirlerdi. Şimdi tersi oluyor, dalgınlığa ve alışkanlığa geliyor, önce öz Türkçesini söylüyortar, sonra dikkat kesilip bu kez Osmanlıcasmı kullanmaya davranıyorlar. Özellikle tetevizyonda boy gösteren yaşlıca konuşmacılar yapıyor bunu. Bilmezler ki, Osmanlıca, bir bütün içinde yaşayanların diliydi. Osmanlı yıkılıp, tarih sahnesinden çekildikten sonra bir daha geri gelmez. Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur, onun resmi dili de Türkçedir. Diledikleri kadar el altından Osmanlıcacılık yapsınlar, bir sonuca vanlmaz. Resmi görüşün içinde kendilerine yakın olanları gördükçe bir süre Osmanlıcılık yaparlar, ama bu sürgit olmaz. Abdülhamit'in sözcük yasaklaması kendisiyle birlikte nasıl gitmişse, son dönemin Osmanlıcası da ortalık biraz aydınlandığında karanhğa gömülüp gidecektir. Bize öyle geliyor... \ialawski Bogumil Istanbul'da Polonyalı turistlere karşı girişilen zorla mal satışı, . dolandırma ve saldırı olaylarına bir yenisi daha eklendi. Geçen aralık ayında gazetemizde yer alan haberde anlatılan, bir Polonyalı genç kızın deri giyim eşyası satan dükkân sahibi tarafından zorla alıkonulması olayının aıdından, bu kez de baş ka bir Polonyalı turişt, posta ile gönderileceği vaat edilen bir maIın akıbetini sormak için gittiği dükkânda iki kişi tarafından dövüldü. Hafta basında Polonya'dan uçakla tstanbul'a gelen Malawski Bogumil, bir arkadaşının siparişlerini sormak için gittiği deri giyim eşyaları satan bir mağazada, Kahraman Çağatay ve Zafer Çagatay adlı şahıslann saldınsı Ikhya Demirel'i kaçıran Enis Karadutnan yakalandı tstanbul Haber Servisi Uluslararası silah ve uyuştunıcu kaçakçıbğı alanında adı en çok bilinen Türklerden olan Enis Karaduman'ın üç gün önce tstanbul'da kaldığı bir evde yakalandığı öğrenildi. Istanbul Emniyet Müdürlüğü Asayis Şubesi ekipleri tarafından Kurtuluş'ta kaldığı evde yakalanan Enis Karaduman'ın sorgulanmasına baslandığı, sorgusunda kendisine ABDttalyaTürkiye arasmdaki uyusturucu trafiği ile ilgili olarak ABD'de açılan "Pizza Baglantısı" davasında sık sık adı geçen ve yakın arkadaşlıkları bulunduğu saptanan San Avni, (Yaşar Avni Musullulu Karadurmuş) Oflu Osman (Osman Cevahiroğlu), Oflu Ismaii (Ismail Hacısüleymanoğlu) gibi kaçakçılar hakkında bildiklerinin sorulacağı da öğrenildi. İki gazete tarafından önceki gün Italya'nın Roma kentinde yakalandığı açiklanan Enis Karaduman'ın, dün sorgulanmak üzere Silah Mühimmat Kaçakçıhğı Şube Müdürlüğü'ne göturüldüğü, ancak burada önemli bir açıklamada bulunmaması uzerine yeniden Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gönderildigi saptandı. Vatan Konserve Fabrikası'nın sahibi Mahmut Karaduman'ın oğlu olan Enis Karaduman'ın, Türkiye'de de uyuştunıcu ve silah kaçakçıbğı suçlannın yamsıra adam yaralamak, sahte evrak düzenlemek ve 6136 sayıh yasaya aykın davranmak suçlanndan arandığı bildirildi. Interpol'ün kırmızı yakalama bülteniyle aranan Enis Karaduman, 12 yıl önce Türkiye'den kaçarak Isviçre'ye yerleşmiş ve silah ticaretine başlamıştı. Federal Almanya silah fabrikalannın ürünlerini Ortadoğu ülkelerine pazarlayan Karaduman, daha sonra uluslararası uyuştunıcu kaçakçılığı yapan San Avni gibi kişilerle tanışarak bu alana da el attı. YasaJ silah ticaretinden kısa sürede aynlarak kaçakçılığa ve uyuştunıcu dağıtırrana başlayan Enis Karaduman, 1980'li yıllann başında mobilya yolsuzluğu neYahya Demird ile iş ilişkilerine girdi. Yddınm Ord adlı ortağı ile birlikte 15 Temmuz 1984 tarihinde Yahya Demirel'i kaçırarak 21 gün rehin tutan ye karşılığında ailesinden 300 milyon lira fidye isteyen Karaduman, daha sonra Isviçre polisi tarafından yakalanmış, ancak 50 milyon lira kefaletle bırakılmıştı. na uğradı. Bu kişilerden yediği dayak sonucu yüzü gözü şışti ve vücudunun birçok yerinde çürükler meydana geldi. Polonya'nın Lublin kentinde taksi şoförlüğü yapan Bogumil, başından geçenleri şöyle anlattı: "Bir arkadaşım geçen yıl tstanbul'a gelerek, dayak yedigim mağazaya 160 dolar vermiş. Magaza sataipleri, ellerinde az mal olduğunu ileri surerek, arkadaşımın siparişlerini posta ile göndermek istemişler. Aradan bir yıl geçmesine karşın, arkadaşımın siparişleri eline geçmedi. Benim tstanbul'a geleceğimi oğrenen arkadaşım, bana mağazanın adresjrü vererek, siparişlerini almamı, yoksa parayı geri istememi rica etti. 19 ocak akşamı, Krol Leather Shop adlı mağazaya giderek durumu anlattım. Benim isteklerimi dinleyen magaza sahipleri ertesi günü gelmemi islediler. 20 ocak günü mağazaya yeniden gittim. Magaza sahipleri Kahraman Çagatay Karol ve kardeşi Zafer Çağatay (Zenek) kapıyı içerden kiütleyerek beni tekme ve yumnıklarla dövmeye başladılar. Yerierde yuvarlanıyordum. Bir ara fırsatını bularak dışan çıktım. Ancak beni sokakta da dövmeye devam ettiler. Bu arada sokakta devriye gezen iki polis bin ayırarak. Kumkapı Polis Karakolu'na götürdü. Burada şikâyetçi oldum. Ancak magaza sahiplerinden Kahraman Çagatay, polislerle konuştu ve polisler bizi banştvdı. Kahraman Çağatay şikâyetimi geri almamı istedi. Ben de eşyalan ya da parayı geri vermesini bdirttim. Polislerin yanında Kahraman Çagatay bana söz verdi. Ertesi günü mağazaya tekrar gittim. Burada Lehçe bana kiifür ettiler. Ne parayı ne de gi\sileri verdiler. " Bogumil, Istanbul Başkonsolosluğu yetkililerine yazılı bir ifade verdı. Denktaş: Rıımlar Kıbns'ı Rum adası yapma fikrinden vazgeçmedi LEFKOŞE, (aa.) KKTC Cumhurbaşkanı Ranf Denktaş, "Rumlar, Kıbns'ı bir Rum adası yapmaktan vazgecmiş degiller" dedi. Denktaş dün Lefkoşe'de verdiği demeçte, Kıbns'ı Yunanistan'a bağlamak ve bir Rum adası yapmak için çaba harcayan EOKA çetesinin lideri Grivas'ın, dün Limasol'da mezan başında anılması sırasında Rumlann kendisinden övgü ile söz ettiklerini ve bu törenin, Kıbns Türk halkının 2728 Ocak 1958'deki mücadelesinin tarihi anlamını bir kez daha vurguladığını söyledi. RumYunan iküisinin Megalo ldea'ya dayanan ve Grivas gibi bir şövenistin yönettiği yeraltı teşkilatının yaptıklanm ve Kıbns Türk halkının haklanna sahip çıkmak için verdiği şanlı mücadeleyi dünyaya anlatmaya devan edeceğini belirten Denktaş, Ş' > dedi: e " u m tarafı, Kıbns'ı bir Rum adasi yapmak siyasetinden zerre kadar vazgecmiş degildir. Sağdan soldan öneri veya görüş verdirtmeleri, bir büyiık iilkeyi Kıbns meselesine davet etmek suretiyle, diger bir biiyük ülkeyi tahrik etmeleri, ondan sonra, bunlar arasında çıkacak rekabetten faydalanarak kendi istedikleri formiUtt bize empoze etmeye çalışmaJan, bu oyunun devam ettigini gösteren olaylardır, gelişmelerdir." ABD Dışişleri Bakan l&rdımcısı haftaya Ankara'ya geliyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa Işlerinden Sonımlu Bakan Yardımcısı Rozanne Ridgeway önümüzdeki hafta Ankara'ya geliyor. Ridgeway'ın Ankara'daki temaslan sırasında Kıbns sorununun yanı sıra Türk Amerikan ilişkileri, Sovyetler Birliği'nin Kıbns'la ilgili önerilerinin gündeme gelmesi bekleni>ror. Bu arada Türk Amerikan ilişkileri çerçevesinde üsler anlaşmasının da ele alınmasına büyük olasılık gözüyle bakıhyor. Diplomatik çevrelerden sağlanan bilgilere göre, Ridgevvay'ın temaslan büyük ölçüde ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un mart ayında Türkiye'ye yapacağı ziyaretin haznlığı şeklinde geçecek. Ridgeway'ın bu gezisi sırasında Yunanistan'a da uğrayacağı bildirildi. Richard Burt'un Bonn Büyükelçiliğine atanmasıyla boşalan bakan yardımcılığına getirilen Ridgeway ilk kez Türkiy?yi ziyaret edecek. güvenliğini konımak olduğunu belirtti. Çağlayangil, Başbakan Turgut Ozal'ın, Sovyetler Birliği'nin çözüm önerileriyle ilgili olarak yaptığı "eski a ş " benzetmesi ve Sovyetler Birliği Ankara Büyükelçisi Lavrov'un bu benzetmeye verdiği karşılık konusunda ise, "Bunu, günlük hökümetin her şeyi hafife alan ve bulgulara '75 milyon olalım da o zaman gösteririz' diyen zihniyetin yeni ve laubali bir örnegi sayıyorum" dedi. Emekli Büyükelçi Semih Günver, Sovyet Büyükelçi Lavrov'un çeşitli çevrelerce eleştirilen basın toplantısı ile ilgili yaptığı açıklamada, işleyiş olarak büyiikelçilerin, görevli olduğu ülkenin devlet başkanımn temsilcisi olduğunu belirtti. Büyükelçilerin herhangi bir konuda yaptığı açıklamalann, ülkesinden gelen talimatlar doğnıltusunda belirlendiğini kaydeden Günver, "Hele Sovyetler Birliği gibi merkezi disiplinin çok yüksek oldugu ülkelerde bu durum daha da kesindir" dedi. Semih Günver bu anlamda, Sovyet Büyükelçi Lavrov'un Başbakan Turgut özal'a verdiği yanıtın Sovyetler Birliği'nin resmi göruşü olduğunu belirterek, "Diplomaside kurallar geregi kullanılacak cümleler dıkkatle seçilir. Başbakan, Sovyet önerileri konusunda bir görüş büdirmiştir, Lavrov da, ülkesi adına bunu yanıtlamıştır, bunda alınacak bir şey göremiyorum" şeklinde konuştu. Eski Dışişleri Bakanı MeJih Esenbel de, Sovyet Büyükelçisi Vladimir Lavrov'un basın toplantısındaki sözlerini eleştirerek, "Başbakan'ın söyledigi sözlerin içeriği bir yana, ancak Sovyet Büyükeiçisi'nin davranışı, kabul edilebUir degildir" şeklinde konuştu. Kirahk büro katları aranıyor. Nişantaşı. Şişlı. Mecıdıyeköy, Esentepe, Gayrettepe Balmumcu, Zıncırlıkuyu, Levent. Etıler, Maslak yöresınde her kat 500 m2'den az olmamak koşuluyia, toplam alanı 2000 m21nın üstünde. kıralık buro katları arıyoruz. Aynı yapı içinde ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLAR1 YILMAZ ŞtPAL Memurlar ve "fazla mesai" TİYATROGÖSTERİ ORTAOYUNCULAR BeVoqlu Kuçuk Sahne 14364171444327 Kart 528 66 29526 10 Otf/412 ali poyrazoğlu tiyatrosu IÇINDEN TRAMVAY GEÇEN ŞARKI HümevnFerbm Şe«*«y Rasim Ûrtekln Caıs 30 C . T J ; ' 30 C'ts> 15 30 18» Vazaa: ArttMiMS Bczar Farkaa $Msay EŞEK ARILARI 125. OYUN NÖBETÇİ TİYATRO Ferhan Şensoy'un Telefon: 167 03 19 Klıması ve otoparkı bulunan. henüz tamamlanmamış ınşaatlar tercihimizdir Aracı kabul edilmez. tsm OevçRuSL Kause Saıcnu AFİTAP'IN KOCASI ISTANBUL Pazartesı 18 30 Salı 1830 Paar 153018J0 W: 144 4C 75 İSTANBUL SANATTIYATROSU REFİK EROURAN TAMİRCİ lSOC2115 C »* ADMAN BMNE 2 Boıum GlClg ALININ 5ERÜVENLERİ 11 OCAK 2 MART HER CUMARTESİ PAZAR. SAAT 11 ISTANBUL Alı Poyrazoğlu Tıyatrosunda Eski Devekuşu Tiyatrosu Suaselvle' Taks 28293031 Ocak. saat 10." ve 14. • de KIRKLARELİ HALK EĞİTİM MERKEZİ ^oreıen Cuneyt Gokcef Oekoı Retık trtn KostiHn Hale t r t n DJHS Duıenr *IUn Tekm C« 1&45?115 INGILIZCE KONIJSUN Pıar «45 146 35 gq Q KENT OYUNCULARI iar 14 OC ve ' 6 10 Tel 141 21 Kenter TlyairosuHarUye Tel: 146 35 89147 36 34 RYUICHISAKAMOTO TOMCONTI K0ME0I TİYATROSU UZAKLAR Cuma 18 00 Pazar 13 45 21 00 • Ülkır KUuat . DILKC KAYITLARl SURMEKTEDIR KADIKOY Eskı Iskele karşısı I Su.ar Idaresı Yolu No 3 | teı 338 58 47 338 83 10 I •YMKriN. YAPIMYONETİM TİYATRO ACT ENGLISH CENTRE Müşfik Kenter Gösterisi W. SHAKESPttRE KAHRAMANLAR ve SOYTARILAR Ctesı 13 45 Paar 16 15 lş Yasasının "Fazla Çalışma Ücreti"ne ilişkin 35. maddesi şöyle der; "Madde 35. memleketin genel yararlan, yahut işin niteügi veya Ufetimin arttınlması gibi sebeplerle kanunda yazılı günluk çalıjhıa süresinin dışında fazla çalışma yapılabilir. a) Fazla çalışma süresi gilnde üç saati geçemez. b) Fazla çalışma yapılacak günlerin toplamı bir yüda doksan iş gününden fazla olamaz. c) Her bir fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma Ucretinin saat başına düşen miktarımn yüzde elli yükseltilrnesi suretiyle ödenir." Ayrıca da "e) Fazla saatlerde çalışmak için işçinin muvafakatinin aünması gerekir." İş Yasasının "Genel Tatil Ücreti"ne ilişkin 42. maddesinde ise "işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılıgı olmaksızın o günün ücreti tam olarak, tatil yapmayarak çalışırsa, çalıştıkları günlerin ücretleri ücret odeme şekline bakılmaksızın bir kat fazlasıyla ödenir" demektedir. Bu hükümler, İş yasası kapsamına giren ve yasaya saygılı işverenlerce uygulanmaktadır. Gene Iş Yasasının 33. maddesi ile hizmet akdi ile çalışan ve İş Yasası kapsamına giren "her türlü işçi ve gemiadamı ve gazetecilerin ekonomik ve sosyal durumlarmın düzenlenmesi için" asgari ücret Asgari Ücret Komisyonunca "Asgari Ucret Tespitinde Uyulması Gereken llkeler"e uyulmuş ve "IAsgari ücret pazarlık ücreti degildir. tşçinin geçimini sağlayacak yasa ve yonetmeliklere uygun, bilimsel, objektif ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücretidir" denilerek, asgari ücret ayda 41.400 lira olarak saptanmıştır. İş Yasasının, gerek asgari ücrete, gerekse fazla çabşma ücretine ilişkin hükümleri devlet memurlanna yansımakta mıdır? Bu sonınun yanıtını da 657 sayılı Devlet Memurlan Yasasınm 146. maddesine bırakalım. "Bu kanun geregince ödenecek aylık ile yakacak yardımımn hesaplanacak brüt tutan toplamı, bulunulan yerde İş Kanunu gere|ince işçiler için tespit olunan asgari ücretin aylık tutarından az olamaz; az olması halinde, aradaki fark, memurun diğer özlük hakları ile ilgilendirilmeksizin tazminat olarak ödenir?' Bugıin pek çok devlet memuru, fazla çalışma karşılığı olarak saat başına 6090 TL. ve tam gün fazla çalışma karşılığı ise 500 TL. almaktadır. Oysa, tş Yasası'nda en az ücretle çalışan bir işçiye fazla çalışma karşıhğı olarak saat başına 276 TL. brüt ve 177 TL. net olarak odenmektedir. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ise en az Ucretle çalışan bir işçi, bu günlerde dinlenmeksizin çalışmasını sürdürurse, alacağı günlük fazla çalışma ücreti ise 2.760 TL. brüt ve 1.770 TL. nettir. FAZLA ÇAUŞMA ÜCRETİ Tta: G t a * SAVTET Oy: M c M MCCOtl SCHNEBCR YONETMEN: NAGISA OSHIMA İ5TAH1ULD» TALMZ tiNCUAMIZOA Tatan 15Hstarl • Scrjey Kokovkin • NOIIMI Jün saat icretl %50 92 Noımalucret Brflttoptam Geiir Verılsi 184 P tes, Salı. Ç mba, P n*e, Cuma gunlen sabah 10 00 da M00A SİNEMASINDA Blletler 250 TL. F.Amlrov BEŞ YOL C tea 16 15 75. Hatboyu Cad No 16 tel 572 21 44 570 12 70 BAKIRKOY Neticnt Vi 1 178 TL. 276 38 59 Utasal Bayran 6ewrt Tatil tfat 1.380 % 100 1.380 2.760 386 593 1.770 TL. 11 T.C. KÜtTÛH VE TtmlZM İAMItUÛ İSTUMUI KVUT 0 K M K Ul£Sİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ W.A.Mozart SİHİRLİ FLÜT opera 2 pard* 25 Ocak 1986 (Gala) 28 Ocak 1986 1 Şubat 1986 Orkestra Şefl C«m MANSUR Sahneye Koyan: Yekta KARA OefcorMaaklar: Osman ŞENGEZER KoatümlOsman ŞENGEZER. Ertıan KIRTUNÇ Koro Şefl Gokçen KORAV Koreografl: Natuh BARIN Isık: Ahmat DEFNE «•PM im fııntı MH 2 « 0 CaurtM u » I I M afcn» HJIIMIItarkıftatactudw ««• W: 14] 54 M (7 M| S4 c*a> b«l« 2 perde 30 Ocak 1986 4 $«ıbat 1986 Koreografl va Sahney* Koyan: Nallya NAZİROVA Orkastra Ş«ft: Okan DEMIRIŞ Oakor: Togrol NERİMANBEKOV Ko»tüm: Talr TAİROV Işık: Almet DEFNE S.AndakG.Çelikias 1001 GECE • I Beledıytsı ŞEHİR TIYATROLARI FATIH (526 53 80) 0RHAN ASENA HARBIYE M.ERTUGRUl 140 77 20 GAZETE • GAZETE Turkçesı Fıhz O f LUOGLU Vöneter Burçın ORALOĞLU (28293031 Ocak 12 şubat) D HAHEH BRENTON YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE Yoneter Neflrel DENIZHAN (28293031 ocaR i subatı Richard SOUDEE LİMİTSİZ VEYA A GRUBU Her miktarda müteahhitlik karneleri aranıyor Ist. Tel: 358 83 08 357 03 72 Hüviyetimi kaybettim. Geçersizdir. ŞEREF ÖNDER Nufus kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEDEF YÖNAK A.OF. oğrencı kımlığımı yııirdım. Geçersizdir. BİNBİR GECE Uunarrem bUHAHA Yoneten Denız UYGUNER (C lesıPajar 11 00 de, USKUOAR da V LUDVIG R LUCKER Turkçesı Akıl AKSAN Yoneten Luı2 MENASE (2 şuDaı pazar 15 OO18 3Oda. lş arayanlar! SABAH l'ınküçükilanları size pek çok kapıyı açar. Çocuk Muzlkall 2 perde 25 Ocak cumartesi 1 Şubat cumartesi Sahneye Koyan: Sümeray ARIMAN Oekor: Hayatl ATA Koatum: Şanda ZIPÇI Orkestra ve Vokal Duzenleme: Buğra UĞUR Koreografl: Semlramls UYAR Isık. Gungof KURTES UYUYAN GÜZEL KUKLACI USKUDAR (333 03 97) Ta'ik BUC.BA İBİŞİN RÜYASI Yonelen Engm ULUDAĞ (28 2930 31 ocak • şubat. Bılqesı ERENUS ISLI SISLI PIS PUSLU (İlk ve <xta ça§ı çocuKiarı <çm) Turkçest Yucel ERTEN Yoneten Kahraman ACEHAN <c res,Pa2ar M 00 de' MISAFİR Yoneten fJurtıan KARADAĞ (2 şubat pazar 15 00 18 30 da) TİYATROGÖSTERİ İLANLARI HER GUN BU KOSEDE SABAH i Küçük İlanlan Tel: 172 22 00 (22 Hat) 172 52 29172 52 30 "etkili, hesaph" Oyun günlerı Salı 18 30 Çarşamba 15 00 H«fşen*e 20 30. Cuma 20 30 Cumartesi 15 0020 30 P Û a r 15 0018 30 CESGtZ MURAT ÖZGÜNAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle