Katalog

14 OCAK 1986 HABERLER CUMHURİYET/7 Televizyonda yayımlanacak, pwlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin liderierinin basın toplantılarırun çekimleri bugün yapılacak. Başbakan ve ASAP Genel Başkaru litrgut ÖzoU SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan ve Milliyetçi Demokrasi Purtisi Genel Başkanı Clkü Söylemezoğlu'nun basın toplantılanmn televizyonda yayın tarihi de bugün çekimler tamamlandıktan sonra belli olacak. TRT Haber Dairesi Başkanı Ülkü Kuranelin yöneteceği basın toplantılanna, Cumhuriyet'ten Yalçın Doğan, Milliyet'ten Teoman EreU Tercüman'dan Yavuz Donat, Hürriyet'ten Esen Ünür, Güneş'ten Güneri Civaoğlu, Yeni Asır'dan da Muammer Yaşar Bostancı kanlacaklar. Liderlerin TV çekimi bugiin Ozetle Ekonomi dolarla yönetilmez DY'P Genel Başkan Yardımcısı İsmail Heral dolar kuru ile ihracaîın teşvikine, lüks ithalata ve KİT satışma karşı çıkarak Baker Planı 'nı savundu. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) IMF'nin uluslararası reçetelerden vazgeçmesı anlamına gelen "Baker Planı"nı gündeme getirerek, hükümete karşı ekonomi alanında muhalefete geçen DYP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Heral, parüsinin "alternatif arayışlan" konusunda bilgi verdi. Heral, KİT satışına, ihracatın hızlandınlmış dolar kuru ile teşvikine ve terbiyevi lüks ithalata gidilmesine karşı çıktı. DYP'nin yeni teknisyeni Ismail Heral ANKABATAŞI AHMET TAN Türk milletinin "birlik ve beraberlik ruhu" içinde yaşamasını sağlamayı amaçlayan Türk Ceza Kanunu (TCK)'nun aslı bilindiği gibi 1889 tarihlı İtalyan Ceza Yasası'dır. 19'uncu yüzyılın sonunda İtalyanlan hizaya getiTnek üzere hazırlanan yasanın 20'ncı yüzyılda Türkleri de yola getirmesi pek kolay degildi. Ortaya çıkan boşlukları doldurmak üzere TCK'da bu nedenle 30'dan fazla değisiklik yapıldı En büyük boşluklardan biri daha, Tanrıya şükür ki, geçen hafta sonunda ANAP'ın oyları ile dolduruldu. Artık, "Tann'ya, semavi dinlere, kitaplarına, peygamberlerine. mezheplerine küfredenler" üç ay hapis ile kurtaramayacaklar. Altı aydan bir yıla kadar hapislerde çürütülecekler. Aslında bu "boşluğun doldurulması" hiç de kolay olmadı. Semavi dinlerin, peygamberlennı. kıtaplannın ve mezheplerinin koruma altına alınması 1958 yılından berı TBMM'nin gündeminde idi. O tarihten bu yana üç tane darbe, ondan fazla hükümet geçmiş, söz konusu yasa degişikliği TBMM'den bir türlü geçmemişti. Demek, bu yüce görev ANAP a,rubuna nasipmiş. Tanrı nın, semavi dinlerin, peygamberierinin yasa güvencesi altına alınması oldukça tartışmalı oldu. Bu tartışmalara "merhum milletvekilleri" bile katıldı. Örneğin. MDP Niğde Milletvekilı Emin Alpkaya Tanrının rahmetine kavuşalı nerede ise bir yıla yaklaşıyor Friedman'a karşı Baker Milton Friedman'm monetarisı politikası karşısında yeni bir para politikasının miman olarak ortaya çıkan James Baker, Teksasİı bir avukat. Başkan Reagan 'ın en güvendıği kişilerden biri olan Baker, seçim kampanyasının da yöneticısi. James Baker, Princeıon Üniversitesi mezunu ve sekiz çocuklu bir aile babası. 197576 yıllannda Tıcaret Bakanlığı müsteşarı olan Ja James Baker mes Baker. Baskan Reagan 'ın itk döneminde Beyaz Saray bas sorumlusu ve Başkanlık danışmam olarak görev yaptıkıan sonra geçen yılın başında Maliye Bakanlığt görevine getirildi. James Baker'ın 1985 ekiminde Seul'da yapılan IMFDünya Bankası ortak toplanıısında ortaya attığı ağır borçlu ülkelere venı destek sağlama önerisi, o günden bu yana "Baker Planı" oiarak anılıvor. öncelikle ekonomik bunalımın temel nedeni olan enflasyonla mücadele şarttır. Eger iktidara gelirseniz. arzuladıgınız yiiksek kalkınma hızına hangi sürede ulaşabilirsiniz? HERAL Yüksek kalkınma hız.na birkaç yıl içinde geçme zorunluğu vardır.Evvel emirde ekonominin çalışması şarttır. Geçici bir devrede, bütün araçları kullanarak enflasyonu geriletmek gereklidir. Aksi takdirde ekonominin araçlarını kullanmak son derece zor olur. Hatta bugünkü gibi, imkânsızlaşabilir.Yüksek faizlerle bankalara giren mevduatın, krediler biçiminde yatınmlara akmasına imkân verilmez. Siz de pozitif, yani enflasyonun üstiınde faiz uygulamayacak mısınız? HERAL Evet ama bizim iddiami7 enflasyonu düşürmek. Heral, IMF'nin öncelikler lisSHP, iki kanun için daha Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası tesınde enflasyonun, ihracat araçacak. SHP bugüne kadar 18 tışının yerini alarak birinci sırakanunun iptali için Anayasa ya oturmasına işaret etti. DYP Mahkemesi'ne başvuruda bu Genel Başkan Yardımcısı İsmalundu. Anayasa Mahkemesi, il Heral, Cumhuriyet'in sorulaSHP'nin iptal davası açtığı ka rını şöyle yanıtladı: nunlardan yabancüara miilk sa Türkiye bir daha yiizde tışını öngören yasa ile Avukatlık 7'lik yiiksek kalkınma hızı raKanunu'nda değisiklik getiren kamlanm yaşayabilir mi? kanunun iptal istemini uygun HERAL Ekonomidekı buldu. SHP TBMM Grup Baskan Vekili Seyfi Oktay, vergika mevcut bıiyüme hızı yeterli denunlarında değisiklik öngören ğildir. Istikrar içinde yüksek kalkanun ile Türk Ceza Kanunu 'n kınma hızı sağlayabilmek için da değisiklik yaparak Allaha, semavi dinlere ve mezheplere hakaret edenlere verilen cezalan arttıran yasanın iptali için de Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunacaklannı bildirdi. SHP'nin yasa iptali başvuruları MKYK'da 7.5 saat yemokrasi formülü' tartışıldı Tuğg. Çetinkayn toprağa veriliyvr Antalya'da geçirdiği kalp krizi sonucu dun ölen Garnizon ve 3. Piyade Er Eğitim TUgay Komutanı Jitğgeneral Şadi Çetinkayamn cenazeii, duzenlenen askeri törenle İstanbul a gonderildi. Tuğgeneral Çeünkaya'mn cenazesi, dün saat 10.30'da devlet hastanesinden alınarak, askeri bir araçla Çumhuriyet Alanına, buradan da Topçular'daki Tugay Komutanhğı önüne getirildi. Buradaki konuşmalardan sonra, Tuğgeneral Çeünkaya'mn cenazesi özel bir cankurtarana konularak tstanbul'a gonderildi. DYF'de 'Kurucu Mecfis' için farkh görüş ANKARA, (Cumhuriyet Biirosut DYP, MKYK'nin dünkü toplantısında partinin "demokrasi formülü" görüşülürken, "Kurucu Meclis" konusunda "tartısma" çıktığı öne sürülüyor. Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk, demokrasi formüluniin tam bir görüşbirliği içinde onaylandığını belirtirken, "Yalnız Kurucu Meclis formülü yok. O 1982'deki secimlerden sonra olabilirdi. Artık o biçimde kurulması mümkün defcil" dedi. önerinin yanlış anlaşıldığını ve gayelerinin sadece ve öncelikle yeni bir anayasa hazırlama amacı güden bir Meclisin kuruluşu olduğunu kaydettiler. Bu üveler ayrıca "Biz yalnız başımıza iktidar olsak bile anayasayı değiştirmek için. üçte iki çoğunluğa ihti>acımi7 vardır. Bu nedenle mesajımızı şimdiden duyurduk. Işbirligi arayışımıza başladık" diye konuştular. Toplantıda eleştiri konusu olan bir diğer konu da DYP'nin "demokrasi bir görüşbirliği içinde onaylandığını söyledi. Cindoruk sözlerini şoyle surdurdu: "Yalnız Kurucu Meclis formülü yok. O 1982'deki secimlerden sonra olabilirdi. Artık o biçimde kurulması mümkün degil. Zaten Mehmet Dülger de Kurucu Meclis formüllerden biri olabilir diye sövlemişti. illa Kurucu Meclis olsun dememiştir. Yapılacak seçiraden sonraki TBMM hem Anayasayı yapar hera de memleket meselelerini çözer." Cindoruk bugün bir bildiri yayımlayarak alınan kararların açıklanacağını da bildirdi. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger de Cumhuriyet muhabirine bugün yapılacak açıklamayı kaleme aldığını ve metni bu sabah Cindoruk ile yapacaklan görüşmeden sonra açıklayacağını ifade etti. Dülger Kurucu Meclis konusunda Franco'nun ölümünden sonraki tspanya'yı örnek vererek "Bana sorarsanız kurulacak Meclisin münhasıran anava.sayı yapıp, çekilmesini ve yerini o anayasaya göre kurulan yeni Meclise ve hükümete bırakması gerektiğini savunurum. Meclis anayasanın dışındaki şeylerle ugraşırsa o zaman öbur kombinezonlar. yapılacak anayasayı bozar. Şaşkınlık Türkiye'de şimdiye kadar böyle bir tatbikat olmamasından kaynaklanıyor" dedi. DUlger bugün yapılacak olan açıklamada "Kurucu Meclis" formülünün yer alıp almayacağı yolundaki soruya "Bunlar detaydır. Şimdi büdiriyi yazıyoruz. Sabah Genel Başkanla görüşeceğiz" diyerek açık olmayan bir yanıt verdi. TEK Genel Müdürü İnşaat Mühendisleri Genel Kurıılu TEK Genel Müdürü Ayhan Erkan, BM Avrupa Ekonomik Komisyonu Elektrik Enerjisi Komiteşi Başkan Yardımcıhğma seçildi. Erkan, bu görevt 2 yıl yürüttükten sonra komite başkanlığına getirilecek. DYP Genel Başkanı Cindoruk "Demokrasi formülü tam bir göriiş içinde onaylandı" dedi. Cindoruk'a göre yeni Kurucu Meclis 1982'deki secimlerden sonra olabilirdi.Cindoruk "Artık o biçimde kurulması mümkün değit" derken, Genel Baskan Yardımcısı Dülger ise "Kurucu Meclis'in anayasayı yapıp yerini yeni meciıse ve hükümete bırakmasını" savundu. DYPMKYK toplantısında alınan kararlar bugün bir bUdiri ile açıklanacak. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger de "Bana sorarsanız kurulacak Meclisin münhasıran anayasayı yapıp, yerini yeni Meclise ve hükümete bırakması gerektiğini savunurum" diye konuştu. MKYK toplantısında alınan kararların bugün bir bildiri ile açıklanacağı belırtildi. DYP MKYK'nın dün saat 10.00'de başlayan toplantısı 18.30'a kadar surdü. Genel Başkan Cindomk'un başkanlığında 7.5 saat süren toplantıda "Demokrasi formülü" görüşüldü ve bazı çevrelerce "Kurucu Meclis formülüne" ara rejim arayışı suçlamalan getirmesi tartışıldı. Öğrenildiğine göre Kurucu Meclis kavramını savunanlar, bu formülü" için sol bir partı olan DSP ile işbirliğine gitme isteğiydi. Ancak bu eliştiriler "Sağ ve sol belli bir kavşağa kadar beraber yüriiyebilir. Bu kavşağa geldigimizde düşünürüz" biçiminde yanıt gördü. Bir MKYK üyesi toplantıda her konuda anlaşma sağlanıp sağlanmadığı sorusu üzerine şunları söyledi: "Anlaşsalar da anlaşmasalar da biz bu işi çekip goturürüz. Merkez meseleve ağırlığını koymustur. Bu bir rejim konusudur. Demokrasi kavgasıdır." DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da Cumhuriyet muhabirinin sorulannı yanıtlarken, demokrasi formülünün tam 6 kaçakçıyn hapis İnşaat Mühendisleri tstanbul Şube Kongresinin 1819 ocak tarihlerinde yapdacağı ve Çağdas tnşaat Mühendisleri grubunun, Ertuğrul Ttğlay başkanlığmda seçimlere gireceği bildirildi. Yapı Işleri 1. Bölge Mudürlüğü'nün Yıldız Balmumcu 'daki binasında duzenlenen genel kurulda Çağdaş tnşaat Mühendisleri su liste ile seçimlere giriyor: Doç. Atilla Ansal, Mustafa AltmeUer, Hasan Sert, Mustafa Yıldız, Abdullah Düzgün, Niyazi Gündüz. Silah ve mermi kaçakçılığı suçundan Ankara 4 Sumaralı Askeri Mahkemesi'nde yargılanan 15 sanıktan 6 'sı çeşitli ağır hapis cezalarına çarptmldı. Fen ve Anadolu liseleri smavlan Fen ve Anadolu Liseleri, özel Türk ve yabancı okullar ile devlet parasız yalılı sınavları için başvurular devam ediyor. Başvuru süresi 17 ocak cuma günü sona erecek. Sınava girmek isteyen öğrenciler il ve ilçe Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Müdürlükleri ile ortaokul, lise, meslek liseleri ve ilkokul müdürlüklerine başvuruda bulunabilecekler. Ankara, İstanbul, İzmir, Kayseri ve Gaziantep fen liseleri birinci basamak sınavı 5 nisan, ikinci basamak sınavı da 9 mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek. Adaylar devlet parasız yatılı sınavlanndan ilkokul sonu sınavma 16 mayıs, ortaokul sonu sınavına 28 mayıs, ara sınıflar sınavına ise 29 mayıs tarihlerinde girecekler. DYP'li eski MKYK üyeleri: DSP ile işbirliğine karşıyız DYP'nin DSP ile güçbirliğinin, "sola taviz vermek, solu güçlendirmek ve sağı zayıflatmakian başka bir işe yaramayacağı" belirtilen başvuruda işbirliği için "Buyük Kongre kararı" istendi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) DYP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, Anayasa değişikliği konusunda DSP ile işbirliğini görüşürken, bir grup eski MKYK üyesi parti genel başkanlığına yazılı başvuruda bulunarak, işbirliğine karşı çıktı. Başvuruda, sol ile güç birliğinin DYP'nin ilk kuruluş prensip \e hedeflerinin saptınlması niteliğinde olduğu savunularak, böyle guçbirliği içinBüyük Kongre kararı istendi. Aralarında Mehmet Yazar'cı olarak tanınan DYP eski Genel Sekreteri Refik Sunol'un da bulunduğu ve aynı zamanda partinin kurucu üyelerinden olan eski MKYK uyelerinin başvurusunda, "Acaba paıtimiz yeni bir ara rejim arayışı içinde midir?" diye soruldu. Başvuruda, "Türkiye'nin rn buhranlı gunlerinde dahi biraraya gelmevi reddeden iki zihniyetin, bugun memlekette bunaiım yaratabilecek bir tutumla biraraya gelebilmesinin aitında yatan gercek niyet nedir?" denilen baş\uruda şu göruşlere \er verildi: "Partimizin, verini ve safını, bugüne kadar taşıdığı ve uğrunda 1946'lardan beri mucadeie verilmis bulunan ilkelerini bir tarafa bırakarak şimdi DSP ile anlaşma vapmasını anlamak nıumkün olmamaktadır. Vatandaş oyu .le kabul edilmiş bir anayasa ve buna göre kurulmuş olan partinüz bu anay asadaki bazı hükümleri beğenmeyebilir. Ancak, gerekirse değişiklikler, mevcut ve meri anavasa hükumlerine uvularak yapılabilir. Mevcul Meclis nasıl feshedilecektir? kim feshedecektir. Acaba partimiz yeni bir ara rejim arayışı içinde midir? Partilerarası diyaloga prensip olarak karşı olmak diışunülemez, ancak, dün 1961 Anayasası ile Turkive'yi idare edilemez gorenlerle, sol için yeter derecede açık görmeyenler arasında, bugün hangi noktada birleşmek mümkün olabilecektir." DYP'nin DSP ile guçbirlığinin, "sola taviz vermek, solu güçlendirmek ve sagı zayıflatmakian başka bir işe yaramayacağı" da öne surülen başvuruda şöyle denildi: "Çok ciddi olarak düşunulmcs: 2<reken husus DYP'nin 14 arahk 1984le millete deklare etuği prensipler ve hedeflerden. neden sapma ytreginı ıluymuş oldugudur. Gerçekien.Anavasada bazı nıaddelerin dcgişnivMni istiyorsak bunu anavasal yollardan sağlamak yerine, memleketi yeniden bir kaosa götiırebilecek bir buhran politikasına voneimenin, ülkemize ve milletimize neler getireceği meçhuldur. Sağda bütünleşmeve ihtijaç duyulduğu şu sıralarda sağı daha da parçalanmaya uğratacak bu tutumun partimizin velkili organlarının kararına istinat edip etmediği hususu da bilinmemcktedir. Zira DYP'nin belli prensip ve istikametle kuruluşuna katılmış olanların ve bu ilkelere gönül verdiğinden dolayı, DYP çatısı aitında toplanmış bulunanlann sol ile olan bu güçbirliği anlaşması karşısında, yeniden duşünmek haklarıdır. Bu hareketi, kurucusu olduğumuz DYP'mizin ilk kuruluş prensip ve hedeflerinden saptırüması niteliğinde görmekteyiz. Sol ile yapılan bu guçbirliği hareketinin, partimizin lüzjk ve programında koklu bir değişikliği ongordugunden, tüzüğümuze göre BUVUK Kongre kararına davandırılma.sı zarureline inanıyoruz." DYP Genel Başkanlığfna >apılan bu yazılı başvuruyu, parti kurucu \e eski MKYK uvelerinden, Refık Sunof, Zeki Hatipoğlu. \usuf Mergen, İbrahim Çetinkaya, Nadir Yüzbaşıoğlu ve Türkan Aksu imzaladüar. D^•p üene! Başkan YardımCIM Mehmet DuUer DYPDSP ışbırlığı konusunda 6 kurucunun verdığı ınektubun onemli bir ha di>e olmadığını. konunun si>a. taıtışmasınııı sureceğini \e ken dılerinı olgunlaşiıracağını bir so ru u/erıne sovledi. Böyle olunca da faizler kendiliğinden makul bir seviyeye inecek. Dolar kurunda sürekli bir artışın önüne geçebilecek misiniz? HERAL Dolar kurunda iki etken var. Birincisi iç enflasyon, diğeri ihracatın teşviki. Biz kura, ihracatın teşvik aracı olarak bakmıyoruz. Belki bir miktar ihracatı teşvik eder ama, iç piyasada fiyat istikrannı, dış borç ödeme istikrannı, hatta ihracat maliyeti istikrannı bozar. Dolayısıyla, enflasyon kontrola alındığında kurlardaki artış da sınırlı kalmalı. Günlük kura devam edecek siniz ama? HERAL Evet. Serbest ithalat rejimi konusundaki değerlendirmeniz? HERAL Hiç yerli üretimi olmayan kalemlerde serbest ithalata karşı değiliz. Sektörlerin en ölçüde ve ne kadar süreyle korunacağını teknik olarak saptayacağız. Terbiyevi ithalattan yana mısınız? HERAL Kesinlikle bir yararı yoktur. Sistemi oturtmadığı gibi çürümelere de yol açar. Arzla geçici olarak oynamayacağız. Tam rekabetin tesisi zordur. Bunun oturtulması için işletmelerin arzla oynamasını engelleyeceğiz. Tekel ve oligopoller yakında izlenecek. Arz eksikliği görülduğunde, acilen yatırım teşviki verilecek, uretim arttırılacak. Münferit malların ithalatı en son düşünulecektir. Lüks ithalat da eleştiri konusu oluyor.. HERAL Vatandaşın ihtiyaçlannı karşılamak esastır. Lüks ihtiyaçlann karşılanması zamanı geldiğinde, onları da karşılanz. Şu anda bu tür ihtiyaçlann /amanı geldiği inancında mısınız? HERAL Vatandaşların geçim sıkıntısından intiharları, devlet istatistiklerine geçiyor. Sanınm bu sorunuzun yanıtı olur. Ihracatı kur yerine hangi araçla teşvik edeceksiniz? HERAL Kısa vadede mevcut sistemi islah ederek, devam ettireceğiz. Ancak yeni işletmecilik teknikleri ile üretim teknolojilerini kredi yoluyla özendireceğiz. Bu tür patentlere maddi yardım yapacağız. Cniversitesanayi işbirliğini pratik olarak gerçekleştireceğiz. Dış borçlanmada yeni bir taktiginiz olacak mı? HERAL Borç yönetiminde esas, milli politikalarımıza uygunluk olacaktır. Dünya piyasalannda yeterli fonlar olduğuna inanıyoruz. Dış borçlanmada önemli olan, vade ve faizlerin ekonomiyi sıkıştıracak biçimde seçilmemesidir. İşsizlige çözümünüz nasıl? HERAL Tek çare yeni yatınmlar ve iş sahalarının açılmasıdır. İşsizlige çözum, kürsuden ders verilir gibi aranmaz. KİT politikanız nedir? HERAL Varlıklı bir vakıadır. Satılabileceklerine inanmıyoruz. Satmak istiyor musunuz? HERAL Abesle iştigal etmemek lazım. KlT'lerin satıldığını farz edeüm. Yüzde 50'sini alacak özel teşebbüsün 810 yıl süreyle devlete kaynaklarını aktarması, çivi çakmadan fonlarını devlet kasasına yatırması lazım. Bu uygulanan liberal ekonomi politikasına ters düşmüyor mu? Biz KİT'lerin sınırlarını çizeceğiz. Ekonomi büyurken, onlann etkinlikleri azalacak. Yoksa alanlarmda tekel olan KlT'lerin fazla kâr etmeleri, ekonomı>e faydalı değildir. Bundan KİT zamlannı mı kastediyorsunuz? HERAL Evet, birinci derecede bir devlet memurunun maaşının yansı elektirik, havagazı ve su faturalanna gidiyor. Batı'da aynı harcamaların maaşa oranı yüzde 3'u geçmez. Bu noktayı büyuk kentlerdeki seçim propagandamızda kullanmayı düşunuvoruz. Budist turistler korumasız boşa çıktı. Çünkü oturumu yöneten Başkan Vekili, Komisyon Başkanı'nın bu soruyu yanıtlamaya mecbur olmadığım bildirdi. Böylece Ateş'in peygamberlerin "mezhepsiz" olduğu görüşü de çürütülemedi. Daha sonra kürsüye MDP Milletvekili Ferit Melen geldi. Melen de bir soru sordu: Belli ki Alpkaya önergeyi vefat etmeden önce imzalamıştı. Ama. 5 imzacıdan biri olarak, o anda Meclis'te olmadığını ve olamayacağı için de söz konusu önergenin düşmesi ve "sağ" bir mılletvekilinın onun yerini alması gerekiyordu. Ama iktidar grubu 1889 tarihli İtalyan Yasası'ndan devralınan boşluklarm yüzüncü yılı dolmadan bir an önce doldurulmasının telaş ve heyecanı ile bu tür ayrıntılara aldırmadı. Ve rahmetli bir milletvekilinin de "Allahdinimanyasa" değişikliği tutanaklarındakı tartışmalarına kanşmasını önleyemedi. Tartışmalarda "semavi dinler" deyimi en önemli yeri tuttu. "Semavi" (gök ile ilgıli) demek. Ve "kitabı oian dört din" anlamında: Kuran, İncil, Tevrat, Zebur. SHP Tunceli Milletvekili Musa Ateş, kürsuden önergeyi savunanlara ateş püskürdü; " Allah külli şeye kadirdır. Ona isyan edenleri o zaten yok eder. Bilinen nice kavimleri yok ettiği gibi. Onun gücü her şeye yeter. Biz kulların onu savunmaya, onu korumaya, onun hiçbir ihtiyacı yoktur. Bu gibi gayretlere girmek onun ilahi hikmetlerine inanmamaktır." ANAP'lılar bu sözden almdılar. Epey gürültü kopardılar. Musa Ateş, maddedeki "semavi dinler" deyiminin yorumunu ise şöyle yaptı: " Semavi dinler, gökten inen dinler demektir. Bu deyım çağdışıdır. Yanlıştır. Son suz evrenin altıüstü diye bir şey yoktur. Kaldı ki mukaddes kitaplar Allah'ın kelamı olarak kabul edildiğinde. onların zaten Allahın koruması aitında olduğunu da benimsemiş olunmaktadır. SHP'li Ateş'in savı Allah'a, kitaba küfredenlerin savcılığa değil de Allah'a havale edilmesi yolunda idi. Çünkü bu yasa maddesi "Allah ile kul arasına cezaevi mudurunu, yargıcı, polısi sokuyordu. Tanrının böylesine bir "inzibatı tedbir kuşağına" hiç mi hiç gereksinmesi yoktu. Ateş'e göre yasa değişiklıği Türkiye'dekı mezhep ayrılıklarını yasa hükmü haline getıEmin Alpkaya recekti. Oysa ki dört kitabın du. Ama her nedense Tann' hiçbirinde mezhep yoktu. Ve ya küfür suçunun basın yolu peygamberlerin tümü "mezile işlenmesi halinde cezanın hepsizdi." bir mislıne çıkarılması için veAteş, sözünü bıtirirken bir rilen değisiklik önergesinde istatistik rakam verdi. Bir de onun da imzası vardı. soru sordu. Türkiye'deki alevi yurtAlpkaya'nın adı değisiklik önergesı veren 5 milletvekiltn taşlann sayısı 20 mılyondur. Bu rakama yıne ANAP'lılar den biri olarak Başkanlık Divanı'ndan okundu. Hiç kimse de çok kızdılar. Ateş'in sorusu ise şu idi: kalkıp Alpkaya Paşa'nın rah Komisyon Başkanı Hazmetli olduğunu, bu önergeye reti Muhammed'in hangi meznasıl ımza attığını sormadı, adının önergeden çıkarılması hepden olduğunu açıklasın. Ateş'in tüm sıkıştırmaları nı istemedi. Musa Ateş "Yasa Müslümanlığı, Hıristiyanlığı ve Museviliği himaye etmekte, milyonlarca kişinin dinı olan Budizm, Brahmanızm, Şamanizm gibi dinlerı bunun dışında tutmaktadır. Bunda bir zaruret mi vardır?" Adalet Bakam Eldem, "kendisini bu soruya muhatap saymadığı' ıçın Komisyon Başkant Ali Dizdaroğlu ise, yanıtın gerekçede olduğu gerekçesi ile yanıt verrnedıler. Daha sonra SHP Ordu Milletvekili Bahriye Üçok kursuye geldi. O maddeden önce, bakanlardan şikâyet etti. Çunkü konuşurken, bakanlar da bulundukları yerden yüksek sesle konuşuyorlardı ve Üçok'u şaşırtıyorlardı Bakanlar susunca Üçok konuşmasını şöyle sürdürdü: Kitaplı dinlere inananları koruyan bu madde, ülkemize gelecek bir Budist turisti herhangi bir saldırgana karşı koruyamayacaktır Çünkü, yasa yalnızca kitaplı dinlerin mensuplanna küfredılmesini cezaya bağlamaktadır. Bu sırada ANAP Elazığ Milletvekili Mehmet Özdemir oturduğu yerden bağırdı: Semavi dinlerle bunun ne alakast var .." Üçok elinin tersi ile azarlar gibi yaptı: . \ Siz. dedi. o kadar anlıyöt' sunuz ışte.. Ancak Üçok'un anladığı değil, Özdemir ve partisınin anladığı oldu ve "Semavi dinlere küfredenlere" ceza verılmesı yasalaşmış oldu. Özetle, Üçok'un ortaya koyduğu "Budist bırturiste küfür olgusu yine yaptırımsız kalmış oluyordu." 1889 tarihlı Italyan Yasası esas alınarak hazırlanan Türk Ceza Yasası'ndakı boşluklar bir turlu dolmak bılmıyordu ÇiçekçiAH Can 'Mafya çelenkleri* için açıklama yapîv SHPye çiçek yollayan 3 kişi 6 B isinüerî yaz, korkma' dediler bin lıra ödedi. Boyle olaylara neden olacağını bilseydim o çiçekleri yapmazdım" dedi. "Mafya çiçekleri" olayıyla ilgili olarak açıklama yapan SHP İstanbul il örgütü yetkilileri, çiçeklere, çiçekçi firmasının kartının konulmadığını belirtmişler ve gönderenin kim olduğunu öğrenemediklerini söylemişlerdi. Olayla ilgili olarak konuşan SHP İstanbul İl Yönetim Kurulu uyesi Ercan Karakaş. olayı Hasan Fehmi Güneş'i hedef alan parti içi tertip olarak niteleyerek şunları sövledi: istanbul Haber Servisi Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin cumartesi gecesi Lunapark Gazinosu'nda duzenlenen yeni yıl yemeğine yeraltı dünyasının ünlü kişileri adına gönderilen çiçeklerin kimler tarafından gönderildiği araştırılırken, parti içinde, "Böylesine cağdışı motiflerin ileri süriildüğü örgütte bir arıtma operasyonu gereklidir" şeklindeki düşüncelerin ortaya atıldığı öğrenildi. "Mafya çiçekleri"ni hazırlayan çiçek firmasının sahibi Ali Can ise, "Çiçekler için gelen 3 kişi, 55 Ecevitlerin randevu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) İçinde bulunduğumuz hafta siyasette Ecevitler için bu luşma hattası olarak geçecek. Hafta içinde Bülenl Ecevit, Necmettin Erbakan ile Rahşan Ecevit de Aydın Güven Gürkan ve Erdal İnönü ile göruşecek. Kapatılan CHP'nin eski Genel Başkanı Bulent Ecevit, yann kapatılan MSP'nin eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı Aşağı Avrancı Gmenlık Ceddesi'ndekı evınde zışaret edecek Ece hajtası Kim kimdir? Heral: DYP'nin • • 1 g o g e Bülenl Ecevit, Erbakan 'ı yarın, Rahşan Ecevit de Gürkan ve Inönü'yü cuma günü ziyaret edecek. / ***\ * Evreri'in mesajı Cumhurbaşkam Kenan Evren, yaptığı göz bağısından sonra, çeşitli meslek gruplanndan birden fazla vatandaşın bu çağnya katılması dolayısıyla, bir mesaj yayımladı ve "Göz bağışma ilişkin bu ilginizi kan ve diğer organ bağışları konusunda da göstereceğiniz iancındayım" dedi. Muhtaç aile için yasa önerisi SHP Zonguldak MUletvekUi Isa Vardal, TBMM Başkanhğı'na bir yasa önerisi vererek, muhtaç, güçsüz ve kimsesiz Türk vatandaşlarma bağlanan aylığm artınlmasını istedi. Vardal'ın önerisi, muhtaç maaşlarmın hesabında dikkate aunan gösterge rakammın, 60'dan 300'e çıkartılmasını öngörüyor. DYP ekonomik ışlerden sorumlu genel başkan yardımcısı tsmailHeral, 1928'dedoğdu. hlanbul Yüksek Iktisat ve Ticaret Okulu'nu bitiren Heral, daha sonra İktisat, yönetim, pazarlama ve endüstriyel ilışkiler konulartnda ABD ve İngiltere'de eğıtim gördü. Heral, Turkiye'ye dondükten sonra yedı yıl Ankara ve Adana tkıısadi Ticari llimler ukademilerinde pazarlama ve sanayi işletmeciliği konulannda ders verdi. L'zun $*re şeker sanayiinde çeşitli ust düzey görevlerde bulunan Heral, son olarak Ticaret Bakanlığı Musteşarlığı yaptı. Bu gorevinden ayrıldıkran sonra DYP kuruluşuna katılan Heral, DYP'nin geçen yıl yapılan kurultaytndan sonra ekonomik ışlerden sorurnlu genel başkan yardımcılığına getirildi. Heral, evlı ve bir çocuklu, Ingilizce hitivor. bakam ** vit'in bir sure önce kendisini Oran'daki evinde ziyaret eden Erbakan'a "iadei ziyarette" bulunacağı belırtildi. Yarın 11.00'de başlayacak EcevitErbakan goruşmesinde "Türkiye'nin meselelerinin de göruşüleceği" bildirildi. DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit de, 17 Ocak Cuma gunü SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan'ı ziyaret edecek. SHP genel merkezinde yapılacak görüşmede İnönü de bulunacak. çocuklar için TEBK Tecrubeli oğretmenden kimya fizik dersi verihr. 1460350 Turgay Nufus cuzdanımı ve sigorta karlımı kaybettim. Hukümsuzdur. HÜSEYİN SÜRMEN "Mafya çiçekleri olayını bir grup insan organize etti, çelenkler orava getirildi. Goriir görmez çelenklerin uzerinde isimlerin yazıldığı kuşaklan sökmemize ragmen, aradan uzun bir sure geçlikten sonra sesini çıkarmayan bir grup, İl Başkanımız Hasan Fehmi Güneş konuşmak için sahneye çıktıgı anda bagırmaya başladı. Bu olay, il başkanımızın İstanbul'da >~aptığı doğru örgütlenmeyi ve iyi işleri sabote etmek için Hasan Fehmi Güneş'e karşı gerçekleştirilmiştir. Parti içi bir tertiptir ve dar boyutludur. Nitekim, dört bes kişiden fazla laraftar bulamamıştır. Tesbitimize göre bu çelenkler, aynı çiçekçiden aynı motiflerle süslenmiş olarak gönderilmiştir. Çelenklerin uzerinde çiçekçi firmasının kartına rastlanamamıştır." Ercan Karakaş \e diğer partili yöneticilerin, "Çiçekçi firmasının kartı yoktu" sozlerine karşın, Cumhuriyet muhabiri, çiçeklerin "Can Çiçekevi"nde hazırlandığını saptadı. "Macar Kardeşler Caddesi, No: 20, Fatih" adresindeki Can Çiçekevi'nin sahibi Ali Can, çiçekleri ısmarlayanların dikkat çekici kişiler olmadığını söyleyerek şöyle konuştu: "O gün akşam saatlerinde iki üç kişi gelip sipariş verdiler ve bir kağıdın uzerindeki isimleri göstererek 'şu isimleri yazın' dediler. Tabii, isimler bana biraz garip geldi. Yani hepsi de gazetelerden okuduğumuz garip garip adamlardı. Bu garipliği söyledim. 'Yaz sen yaz, korkma hiçbir şey olmaz' dediler. Parayı da peşin verdiler. 55 bin lira aldım. Zaten vakit azdı. Gelen kişileri daha önce hiç görmemiştim. tanımam. Dikkat çekici lipler de değil. Ama çiçekleri yapıp gönderdikten sonra, 'bunlar benim başıma bir iş açacak' diye söylendim kendi kendime. Böyle olaylara neden olacağını bilseydim o çiçekleri yapmazdım."