Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 OCAK 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Belçika'da teröre karşı yasa tasarısı Belçika Başbakan Yardımcısı. Adalet Bakanı Jean Gol ve tçişleri Bakanı Charles Ferdinand Nothumb, son aylarda oldukça tehttketi boyutlara ulasan uluslararası terorizmle daha iyi mücadele edebilmek için biryasa tasarısı hazırlayarak Bakanlar Kuruluna sundular. Tasan ile özeltikle terorizm, eşkıyaltk ve uyuşturucu madde kaçakçılığı olaylannda, telefon konuşmalannın dinlenebilmesi imkanı getiriUyor. Tasan kapsamında, polis ve koruma görevlilerine yeni yetkiler verileceği, devlete ait binalann korunması imkânlarmın arttırılacağı bildirilivor. (a.a.) Hiııt Okyanusu'nda bunahm Bir Amerikan şilebi, pazar günü Iranlılar tarafından Umman açıklannda durdurularak arandı. İki saat süren aramadan sonra şilebin yoluna devam etmesine izin verildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Iran'ın ilk kez bir Amerikan gemisini durdurduğunu belirterek, "Olay ciddidir. Ayrıntıları öğrenmeye çalışıyoruz" dedi. Dış Haberkr Servisi ABD Libya gerginliği sürerken İranlıların Basra Körfezi'nin hemen dışında Umman açıklannda uluslararası sularda bir Amerikan şilebini durdurarak aramalan bu kez Hint Okyanusu'nda bunahm çıkmasına yol açtı. BBC radyosu Amerikan donanmasının alarma geçtiğini bildirdi. Olay üzerine Amerikan savaş gemileri Körfez'e giden ABD şileplerine refakat etmeye başladılar. Ajanslann haberlerine göre, durmadığı takdirde gemıyı havaya ucurma tehdidinde bulundular. Körfez gemicilik kaynakları Amerikan şilebinin Umman kıyılarının 32 kilometre uzağında uluslararası sularda durdurulduğunu bildirdiler. Gemi, daha sonra Birleşik Arap Emirükleri'ne gitti. ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri elçisi George Quince, şilebe çıkarak gemicilerden olay hakkında bilgi aldı. İranlı yetkililer, önceki gün körfez girişinde, taşıdığı yükün araştırılması için durdurulan ABD şilebi konusunda, "Gemi durmasaydı sert önlemlere başvurulacaktı" dediler. BAE yetkilileri, uluslararası sularda meydana gelen arama sırasında İranlı yetkililerin çok nazik davrandıklannı ve gemide bir olay çıkmadıgını açıkladılar. Öte yandan "President Taylor" adındaki Amerikan gemisinin durdurularak aranması konusunda bir açıklama yapan Iranın BM Daimi Temsilcisi Sait Recai Horasani, bu hareketin "haklı ve uluslararası yasalara uygun" olduğunu öne sürdu. ABD'nin, gemilerle Irak'a silah gönderme olasılığına karşı hareketsiz kalamayacaklarını söyleyen Horasani, CNN Televizyonu'na verdiği demeçte, daha sonra ülkesinin bu tutumunu 1962 yılında ABD'nin Küba'ya uyguladığı ablukaya benzetti ve şöyle dedi: "İnanıyorum ki ABD'nin Kiiba'>Ta füze götiiren Sovyet gemilerini durdurması haklıydı, bizim de Irak'a silah goturdugunden kuşkulandığımız gemileri durdurmak hakkımızdır." Islami Cihad'ın tehdidi îran'a karşı, ABD savaş gemileri Körfez'e giden Amerikan şileplerine eşlik ediyor Uzaktan Bakışın Yanılgıları SAMtM LÜTFÜ Şu anda gazetemizin New York muhabirliğini yürüten Tanju Akerson, yaşı kırkı henüz aşmış, uzun yıllar çeşitli yayın organlarında çalışmış, bir zamanlar sinema sanatına emek vermiş, bugüne kadarki yaşamtnm çok büyük bölümünü İstanbulda geçırmiş, değerli ve deneyimli bir gazetecidir. Yıllar önce, uğraşını kısa bir dönem için Ankara'da sürdürürken İstanbul'a gelişlerinden birinde, kendisinesormuştum: Ne oluyor? Nereye gibiyoruz acaba? Valla biimem size sormalı, insan olayın içine çok girdi mi ayrıntıda kayboluyor, durum galiba İstanbul'dan bakınca daha iyi görünüyor. Onun için ben sorayım: Ne oluyor? Nereye gidiyoruz? Hiç kuşkusuz Tanju'nun o günkü yanrtında, muzip ve kendinden emin bir alçakgönüllülüğün yanı sıra, dalgın bir istanbul özleminin de payı vardı. Yoksa o, olayı yakından izlemenin, ayrıntının ne denli önemli olduğunu bilecek durumdaydı. Genç dostum bu hafta içinde, Türkiye'nin nabzını yedi dağ ardından ve koca ummanlar ötesınden tutmaya çalışan meslektaşlarımızın ileri sürdüklerini okuyunca kimbilir neler düşünmüştür? Bunların ilki, Time dergisinin son sayısmda, Türkiye ile ilgili "Reform Sancılan" başlıkh bir yazı yayımlayan Frederic Painton. Painton, "Politik görüşleri ne olursa olsun, Türklerin çoğunluğunun Evren'in söyledikleri ve özal'ın icraatı ile hemfikir olduğunu" ileri sürüyor. Acaba bu gözlem ne derece gerçeği yansıtıyor, ne derece bir "wishfull thinking"? Sakın Painton'u bu yargıya iten olaya çok uzaktan bakması olmasın? Her neyse! Demek ABD'den bakınca Türkiye böyle görünüyor. İkinci yabancı gözlemcimiz ise bir Alman gazeteci olan ve ülkemizi Amerikalı meslektaşından çok daha iyi tanıdığı anlaşılan Peter Scholl Lotour. Lotour, Federal Alman teleyizyonunun ikinci kanalında yayımlanan, 45 dakikalık, "Atatürk Üzerinde Allah'ın Gölgesi", "Avrupa ve İslam Dünyası Arasında Türkiye" adını taşıyan programında ülkemizdeki irtica olaylarını işlemiş. Programı ilgınç bulan Yurdagül Erkoca da, 1951'den bu yana çeşitli aralıklaria ülkemize gelmiş bulunan, son gelişinde de Ecevit ve Özal ile görüşen bu Alman meslektaşımızla bir konuşma yapmış. Lotour, Erkoca ile görüşmesinde, 1980'de partilerin kapatılmasıyla Batı demokrasilerinden kopan Türkiye'de bu durumdan din temeline dayalı partilerin kazançtı çıkacaklarını söylüyor ve son gelişinde her yerde irticanın boy attığını gözlediğıni ekliyor. Sayın Lotour, TV'de yayımlanan programında ise Turkıye'de laiklığın güvencesi olarak orduyu gördüğünü belırttyor Birçok açıdan Lotour'un görüşlerine katılmamak olanaksız. Gerçekten bugün ülkemizde laikliğe karşı akımlar Erbakan Hoca'nın iktidar ortağı oiduğu dönemlere bile rahı.et okutacak ölçüde artmış ve cumhuriyet tarihinde görülmemiş tehlikeli boyutlara varmıştır. Öte yandan, bu çok tehlikeli gelişmenin 1980'e dayandığı görüşüne de katılmamazlık edemiyomz. Gerçekten 1980'de başlayan gelişmeler bugün varılan noktanm temel nedenıdir. "Atatürk devrimlen" sözünden bile ürken, Atatürk'ün en önemli devrımlerinden birı olan dil devrımine bile karşı çıkan, TDK'ya bile katlanamayanlar, laikliğı savunan güçleri tırpanlar, alanı yalnız tutucuların at oynatacağı biçimde düzenlerken, laikliğe karşı akımların alabildiğine serpitilip gelişecekleri bir ortamı yaratıyorlardı. Laik Türkiye, kısa zamanda, küçük küçük, ama birbiri ardından atılan adımlarla öyle bir noktaya gelmiştir ki, artık hızla içi boşaltılmış Atatürkçülük bile devlet başkanının, alantarda topluluklara seslenırken, hiç kuşku yok ki çok iyi niyetle, Kuran1 dan örnekler getirmesini önleyemez olmuştur. Bu durumda Sayın Lotour'un çıkış noktasıyla vardığı sonucu bağdaştırmak olanaksızlaşmaktadır. Kaldı ki, Türkiye'de cumhuriyetin temel ilkelerinin ve Atatürk devrımlerının tek ve en etkili savunucusu olarak orduyu görmek, hem Atatürk devrimlerinin amacı olan demokrasiyle, hem de gerçeklerle bağdaşmamaktadır. "Muhtaç olduğun kudret" diye seslemlen gençlık untformalı değil, sivildir. En etkili güvencenin ordu oiduğu konusundaki görüşün yabancılarda çok yaygın olması, son 150 yıllık tarihimize üstünkörü göz atılmasının ürünü. Gerçekten ordu, tarihimizin bir döneminde yenileşmenin, ilerlemenin odağı • ürünü savunucusu olarak görülebılir. Bu görüntüdekı gerçek payı, ordunun sivil, asker, aydın kadroların işbirliği ıçindeki yerı gıbi konuları daha fazla yaymadan, şu noktayı vurgulamakla yetınmek isteriz ki, özellikle 12 Eylül Harekâtı'nı yönetip yönlendirenler, geçmiştekınden değişik yeni ittifaklar, yeni ışlevler bulmuşlar ve o doğrultuda gırışimlerden de kaçınmamışlardır. Bu durumda Scholl Lotour'un gozlemledıği gelişmelerin, her tüıiü siyasal partinin özgürce faaliyet gösterdiği, normal bir demokratik dönemin ürünü olmayıp. üçü doğrudan, ikisi dolaylı olarak beş yıl süren ve artık sona ermiş bulunan bir askeri dönemin ve MGK'nın beşli vetosundan kurtulanların boy gösterdiği; kısıtlı, yasaklı bir seçimi özleyen "geçiş dönemi"ri\n ürünü oiduğu görülmektedir. Olayın bu yönünü gördükten sonra, laiklik konusunda askerlerin güvence olduklarını ileri sürmek, gerçeklere ters düşmuypr mu dersiniz? Türkiye, artık cumhuriyetin tüm temel ilkelerinin, etkın sivil güvencelerinin oluşturulmasındaki zorunluluğun bılincine varmış görünüyor. Bu, sözcüğün tam etimolojik anlamıyla "sivil" olan bilincın, kendisi dışındaki üniformalı güvencelerin hepsinden daha önemli ve gecerli bir güvence değil midir? Ne dersiniz? Amerikan şilebi President Taylor'un (sağda) Iran tarafından durdurulması üzerine, ABD 'nin Hint Okyanusu'ndaki savaş gemileri, Basra Körfezi'ne giden Amerikan şileplerine refakate başladı. pazar günü Basra Körfezi'nin dışında uluslararası sularda seyreden bir Amerikan şilebi, Iran donanmasına ait bir savaş gemisi tarafından durduruldu. Gemiye çıkan silahlı İran denizcileri iki saat süren bir arama yaptıktan sonra, şilebin yoluna devam etmesine izin verdiler. İran, Irak'a silah gönderilmesini engellemek için Basra Körfezi'nde yabancı gemileri anyor. Ancak, şimdiye dek ilk kez bir Amerikan gemisi Iran tarafından durdurularak arandı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Bruce Ammerman, "Olay ciddidir. tlk kez bir Amerikan gemisi durdurularak. silahlı İran denizcileri tarafından aranmıştır. Olayın tiım ayrıntılannı benuz öğrenemedik. Geminin kaptanından aynntılan öğrenmeye çalışıyoruz" dedı. AP ajansının Bahreyn kaynaklı haberine göre, önceki günku olay üzerine, Amerikan savaş gemileri, Basra Körfezi'ne giden Amerikan şileplerine refakat etmeye başladılar. Adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, Iran'ın Libya ile dayanışma içinde olduğunu göstermek için Amerikan gemisinin yolunu kestiğini öne sürdü. Kaynak, "tran adalelerini kasıyor. Son ABDLibya sürtüşmesinde Libya'yı desteklediğini göstermek istiyor" dedi. Iran tarafından önceki gun öğleye doğru aranan 39 bin tonluk Amerikan şilebine yedi silahlı İranlı gemici ile subayın çıktığı bildiriliyor. Gelen haberlere gore, İranlılar Amerikan şilebi Craxi Mısır'a gidiyor ıtalya Başbakanı Bettino Craxi, resmi bir ziyaret için bugün Mısır 'a gidiyor. Daha ileri bir tarih için planlanan bu ziyaretin ABD ile Libya arasmda patlak veren bunahm nedeniyle öne alındığını bildirdi. Italya Başbakanhk Basın Bürosu 'ndan ziyarete iliskin olarak yapılan açıklamada, başbakanın Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve diğer yetkiüler ile iki ülke arasındaki işbirliği ve dostluk konusunda siyasi konsultasyonlar da bulunacağl belirtildi. (ANKA) Newsweek, Washington'un Kaddafi'ye karşı hazırladığı stratejiyi açıkladı: hale için Libya kışkıı süre içinde uygulamaması durumunda, Amerikan halkı arasında Libya'ya karşı duyulan tepkiden yararlanma fırsatının kaçacağı da öne sürüldü. Newsweek'in Amerikan yönetimine yakın kaynaklara dayanarak verdiği haberde, Beyaz Saray'm uygulamaya koymayı planladığı 6 maddelik st.ateji şöyle: 1. Uluslararası ve Amerikan kamuoyunun dikkatlerini Kaddafi'ye çevirerek, Amerikan yönetiminin hazırladığı stratejinin yürürlüğe girmesini sağlamak. 2. Libya'ya karşı yaptınm uygulamalan için müttefiklere baskı yapmaya devam etmek. Aynca Fransa ve Belçika; Libya'ya silah satmaya devam ederse, bu ülkelerle ABD arasındaki silah anlaşmasını iptal etmek. 3. Libya'ya ekonomik yaptınmlar uygulayarak, özellikle bu Ulkenin petrolünün piyasada düşük fıyattan işlem görmesine çalışrnak. 4. Libya İideri Muammer Kaddafi'nin kendi çevresindeki askerleri de dahil, bütün düşmanlarını saptamak, finanse etmek ve cesaretlendirmek amaayla Merkezi Haberalma Örgütü CIA'nın, dört yıldır uyguladığı plana hız kazandırmak. 5. Müttefiklerden dipİomatları ve Libyalı ajanları daha sıkı korumalannı istemek ve Libyalı komandolara karşı birlikte hareket etmek. 6. Askeri operasyonlar hazırlamak. ABD yönetiminin, Libya iideri Muammer Mısır'da 47 Kaddafi'yi siyasi, askeri ve ekonomik yönden öğrenci tutuklandı safdışı etmek için hazırladığı 6 maddelik Mısır tçişleri Bakanı Ahmet Roş di, salı günü Mısırlı polis Süleyman Khater'in oldurülmesinden sonra üniversitelerde çıkan olaylarda, 47 öğrencinin tutuklandığını açıkladı. Ulusal Demokrat Partisi üyeleriyle yaptığı konuşntada Ahmet Roşdi, son olaylann çıkmasında aşın tslam gruplannı, bazı komünistleri ve grup üyelerini suçladı. Ahmet Roşdi, aynı tamanda muhalefel partilerinden birisinin de suçlu olduğunu söyledi, ancak hangi parti olduğunu açıklamadı. (a.a.) stratejide Trablus'a karşı askeri müdahale düzenlenmesi için kılıf hazırlanıyor. ABD'yî içînden vnracağız KAHİRE, (AP) Son bir yıldır Lubnan'da Amerikalılara karşı giriştiği şiddet eylemleriyle adını duyuran İslami Cihad Örgütü, dün yeni bir uyarı yayımlayarak, Washington'un Müslüman Araplara giriştiği iddia edilen saldırılara karşıhk, ABD emperyalizmini en zayıf noktalarından vuracaklarını bildirdi. Associated Press Ajansı'nın Mısır'ın başkenti Kahire burosuna beyaz bir zarf içinde gönderilen ve "ABD politikasını hazıriayanlara" hitaben yazılan yeni uyarı mektubunda, Amerikan yönetiminin layığını bulacağı ve her yerde acımasızca cezalandırılacağı belirtildi. tngilizce olarak yazılan uyan mektubunda, Müslümanların Amerikalıları cezalandırmak için bu kez, oniara kendi topraklarında saldırı düzenieyeceği öne surüldü. İslami Cihad, 31 Aralık 1985 günu AP Ajansı'nın Beyrut bürosuna gönderdiği bir uyan mektubunda, ABD'nin yanı sıra, çeşitli Arap ve Batı Avrupa ülkelerindeki Türkiye Buyukelçiliklerine saldırı duzenleneceği tehdidinde bulunmuştu. İslami Cihad, geçen yılın son gunu yaptığı uyarıda, Türk hukümetini, ABD ve İsrail'in Ortadoğu'da izlediği saldırgan politikaya alet olmakla suçlamış ve bölgedeki Türkiye Buyükelçiliklerinin C1A ve MOSAD'ın casuslannı barındırdığını öne sürmüştü. tsraiVin Mısırla arasını düzeltme Israil hükümeti, önceki gece 12 saat süren ve oldukça tartışmalı geçtiği öğrenilen bir toptantı sonunda Mısır'la arasındaki soğukluğu gidermeyi amaçlayan bir planı ittifakla kabul etti. Plan, özellikle Mısır'la Tabâ kentine ilişkin bir sınır anlaşmazhğımn çözumunü Kahire'nin önerdiği gibi uluslararası hakem kurumuna bırakmayı öngörüyor. Buna karşıhk Mısır 'm da Israil'le ekonomik ve ticari bağlannı sıklaştırması ve 1981 'de İsrail'in Lübnan'ı istilası üzerine geri çektiği büyükelçisini yeniden Tel A viv 'e göndermesi istenecek. Dış Haberler Servisi ABD yönetiminin, Libya İideri Muammer Kaddafi'yi, siyasi, askeri ve ekonomik açıdan "izole etmeyi" amaçlayan 6 maddelik bir strateji hazırladığı bildirildi. AP Ajansı'nın Ne*sweek dergisine dayanarak verdiği habere göre, Reagan yönetimi bu stratejiyi, Libya liderinin askeri yönden bir bahane yaratması halinde eyleme girişmek amaayla hazırladı. Newsweek, ABD yetkililerinin Libya'ya karşı bir askeri harekâta hak kazanmak için Kaddafi'yi Amerikalüara karşı kışkırtacaklannı büdiriyor. Derginin haberinde, Amerikan yetkililerinin bu stratejiyi 6 ile 9 ay ABD yönetiminin, Kaddafi'yi hedef alan planı, askeri mudahale yapılmasmı öngorüyor. Güney Yemen'de çarpışmalar Devlet Başkanı Ali Muhammed Nasır suikast girişiminden kurtuldu. İçlerinde eski devlet başkanının da bulunduğu 4 yönetici idam edildi. BAHREYN, (AP) Marksist Güney Yemen'de Devlet Başkanı Ali Muhammed Nasır'a karşı başarısız bir suikast girişimi yapıldı. Aden radyosunca yayımlanan hükümet bildirisinde, suikast girişiminde bulunanlann Muhammed Nasır yönetimini devirmek istedikleri, olayla ilgili gorülen dört kişinin idam edildiği haber verildi. Devlet Başkanı Muhammed Nasır'ın ise, suikast girişiminden yara almadan kurtulduğu bildirildi. İdam edilen suikast girişimcileri Başbakan Birinci Yardımcısı Ali Ahmed Antar, eski Devlet Başkanı Abdülfettah tsmail, Yerel Yönetim Bakanı Ali Salim El Biyad ve Sosyalist Parti yöneticilerinden Ali Şeyhi. Aden radyosu suikast girişiminin ne zaman yapıldığını belirtmedi. Ancak gozlemciler geçen çarşamba günü Aden radyosunun 90 dakika yayınını kestiğini anımsatıyorlar. Suikast girişiminden kurtulan Ali Muhammed Nasır, 1980 yılında iktidarı ele geçirmişti. Ote yandan, BBC'nin haberine gore, ulkede yer yer çatışrnalar surüyor. Darbe girişımcüeri. limanda demırli gemilerde de yangın çıkardılar Kanlı darbe girişimi Ebul Abbas, artık kırmızı bültenle aranıyor Filistin Kurtuluş Cephesi iideri Ebul Abbas'm, Italyan yolcu gemisi "Achille Lauro"nun kaçırtlmasının örgütleyicisi olarak, Interpol aracılığıyla tiim dünyada aranmasına başlandı. Cenova Savcıhğı, konuyla ilgili olarak Ebul Abbas hakkmda kırmızı bülten çıkarıldığını ve yakalanır yakalanmaz İtalya'ya verilmesinin isteneceğini açıkladı. (a.a.) Ali Muhammed Nasır Italya Içişleri Bakanı: Başkentin doğusu ateşler içinde aleyhtan flzikçi Andrei Sakharov'un eşi Yelena Bonner, Boston'daki bir hastanede kalp ameliyatı oldu. Massachussets General Hastanesi'nde ameliyat edilen bayan Bonnerln sağlık durumu hakkmda henüz herhangi bir açıklama yapdmadı. Sovyetler Birliği, aralık ayı başırtda Yelena Bonner'in tedavi görmek üzere Batıya gitmesine izin vermişti. Sakharov'un eşine bvpass ameliyutı Hıristiyan Lübnan Güçleri ve Falanjistler Sovyetler Birliği'nde yönetim BEYRUT, (AP) Lübnan'ın başkenti Beyrut'un doğu kesiminde, karşıt Hıristiyan milisler arasında dün sabaha karşı şiddeıli çarpışmalar oldu. Çatışmalar sürerken, Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ile Lübnan barış anlaşması konusunu görüşmek üzere dün Şam'a hareket etti. Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın. Şam'daki havaalanında, Cemayei'i karşılamaya gitmediği belirtiliyor. Suriyeli yetkililer, Esad'ın bu alışılmamış tavrına ilişkin açıklamada bulunmadılar. Cemayel, havaalanında Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdulhalim Haddam tarafından karşılandı. Beyrut'taki Hıristiyan radyolannm haberine göre, Suriye'nin başkenti Şam'da vanİan Lübnan barış anlaşmasına imzasını atan taraflardan Hıristiyan Lübnan Güçleri milisleri ile Cemayel yanhsı falanjistler arasında başla>an kanlı çatışmalar nedeniyle başkentin doğusunda yaşam felce uğradı. Hıristiyanlann çoğunlukta oiduğu Doşj Be; ru:' Beyrut'ta Hıristiyanku; aralannda çatıştı arasındaki çarpışmalar nedeni ile Yeşil Hat'taki tüm geçitler ulaşıma kapatıldı. taki Sin ElFil, Dura. Kirvani, Jisr El Başa ve Jish El Vati kasabalarıyla başkent yakımndaki Metn'de halkm çatışmalar nedeniyle evlerinden çıkmadığı belirtiliyor. Çarpışmalarda Hıristiyan Lübnan Guçleri'ne bağlı 5 milisin öldüğü, 14'ünün de yaralandığı açıklandı. Falanjistlerin kayıplan hakkında ise açıklama yapılmadı. Hıristiyan Lübnan Güçleri, Falanjistlerin denetimındeki Mekalles ve Tisr El Başa mahallelerini ele geçirdiklerini öne süruyor. Bu açıklamanın, Hıristiyan Lübnan Güçleri'nin Cemayel'in sarayinın bulunduğu bölgeyi ele geçirmeleri için onlerinde engel kalmadığı anlamına geldiği belirtiliyor. Çatışmalar nedeniyle başkentin Hıristiyan ve Müslüman kesimlerini ayıran tum geçitler ulaşıma kapatılırken, Beyrut limanı çevresinde yangın çıktığı bildiriliyor. Çatışmaların surduğu 7 kasaba ile Beyrut yakımndaki Metn'de. halkın sokağa çıkmaması istendi. Çatışmalann olduğu bölgelerdeki yangınlan söndurmekıe guç'uk yskiliyor. Teröristler Suriye denetimindeki Bekaa9da eğitildi Dış Haberler Servisi Italya İçişleri Bakanı Oscar Luigi Scalfaro, Roma ve Viyana Havaalanları baskınlarını düzenleyen teröristlerin Lubnan'ın Suriye denetimindeki Bekaa Vadisi'nde eğitildiklerini ve Doğu Avrupa'dan geçerek, İtalya ile Avusturya'ya girdiklerini bildirdi. International Herald Tribune gazetesinin Roma muhabirüıin bildirdiğine göre, Oscar Scalfaro, Libva'nın eylemlere karıştığı konusunda ise ellerinde somut bir kanıt bulunmadığını söyledi. AP ajansının Washington kaynaklı haberine göre de. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, Roma ve Viyana bavaalanlarına saldıran teroristleriü Suriye'nin denetimindeki Bekaa Vadisi'nde eğitildiklerine ilişkin istihbarat bilgileri aldıklarını ancak Suriye yetkilüerinin eylemlere ne derece karıştıklanru bilmediklerini söyledi. Shultz, teröristlerin, Avrupa'ya Şam'dan geldiklerini de saptadıklarını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı, VVashington'un Suriye'ye yaptırım uygulamayı düşünmediğinisözlerineekledi. International Herald Tribune şazetesinin haberine göre gerek Italya İçişleri Bakanı Oscar Scalfaro. gerekse Avusturya İçişleri Bakanı Karl Blecha. teröristlerin Abu Nidal'ın El Fetih Devrim Konseyi örgütünden oiduğu kogoruş birliği içindeler. Bulgar üst yönetiminde değışiklik söylentileri Sofya'da dolaşan söylentilere göre, Todor Jivkov görevlerinin bir bölümünü bırakacak. Ulusal Meclis Başkanı Stanko Todorov ile Başbakan Grişa Filipov da değiştirilecekler arasmda anılıyorlar. VİYANA, (a.a.) Bulgaristan'da ust duzeydeki bazı yoneticilerin görevlerinde yakında değişiklik yapılacağı konusunda Sofya'da söylentiler dolaştığı bildirildi. Viyana'da iyi haber alan kaynaklar, 31 yıldan beri iktidarda olan Bulgar Komünıst Partisi Genel Sekreteri ve Devlet Baskanı Todor Jivkov'un görevlerinin bir böiümünü bırakmasının söz konusu olabileceğini; olası deeişikliklerden 1981'den beri Ulusal Meclis Başkanı olan Stanko Todorov ile 1974'ten beri Politbüro uyesi olan Başbakan Grişa Filipov'un da etkilenebileceğini kaydettiler. Dıplomatik kaynaklar, Jivkov'un tasfiyesinin söz konusu olmadığını, olası yönetici değişikliklerinin önümuzdeki aylarda toplanması beklenen BKP Kongresi öncesinde kadroları gençleştirme isteğinden kaynaklandığını belirttiler. Aynı ka\naklar, bu ayın başında 1962'den beri Savunma Bakanı olan General Dobri Curov onuruna duzenlenen ve Sof Avusturya polisi, tiim dünyada aranan uluslararası uyuşturucu madde kaçakçısı Iranlı Behruz Azhar Azari ile ikiyardımcıstnm tutuklandığını açıkladı. Avusturya İçişleri Bakanlığı Sarkotik Dairesi Müdiir Yardımcısı Hein Mastalier, üç kaçakçmm ekim ayında 60.5 kilo eroinin ele geçirilmesinin ardından tutuklandıklanm ifade etti. Avusturya tçişleri Bakanı Karl Blacha, 16 ekim tarihinde yaptığı açıklamada, eroinin Ortadoğu 'dan geldipni ve A vusturya'ya kamyonlar içinde sokulduğunu bildirmişti. Uyuşturucunun ele geçirilmesinden sonra polis aralannda Türk ve tranlıların da bulunduğu 21 kişiyi tutuklamıştı. Uyuşturucu kaçakçıları Todor Jivkov ya'da görevli yabancı diplomatların da katıldığı bir törende Jivkov'un General Curov 'a "Siz de ben de artık yaşlanıvoruz" dediğine dikkat çekiyorlar. Gozlemciler ozellikle enerji alarunda olmak üzere Bulgaristan'ın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılann da yönetici kadronun gençleştırilmesı için önemli bir etken olduğunda birleşiyorlar. Jivkov 74, Todorov ise 65 yaşında. A TEŞE DEVAty Doğu Beyrut'ta sokaklarda tek bir sivil yok. Doğu ile oatı arasmda bağlantı kesildi. Sokaklarda sadece karşıt Hıristiyan milislet \e onların silah sesleri vw. tFco^". '~: .AP)